KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM - Ünite 7: Kültürlerarası İletişim Yeterliği Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 7: Kültürlerarası İletişim Yeterliği
Kültürlerarası İletişim Yeterliği Kavramı
Kültürlerarası süreçte iletişim yeterliği karmaşık hale gelmektedir. Kültürlerarası karşılaşmalarda hem etkin bir iletişimin sağlanması hem de iletinin içinde bulunulan duruma uygun olması beklenmektedir.
İletişimde etkinlik, bir bireyin çevresi ile etkin bir iletişime girmesinde yeteneği ve daha sonra bu yeteneğin eğitimle geliştirilmesini ifade etmektedir. Etkileşim içindeki bireylerin çevrelerini denetim altında tutmaları için yetenek kadar bilgi de gerektirir. Bu ise bireyin;
- İletişim ortamını tanımasına,
- Koşullarla ilgili bilgi almasına,
- İletişime katılan diğer kişilerin reaksiyonlarını doğru şekilde tahmin edebilmesine,
- Uygun iletişim stratejilerini seçip uygulayabilmesine ve gerçekleşen etkileşimin sonuçlarını tam olarak değerlendirebilmesine bağlıdır.
İletişimde etkinlik kavramı iletişime katılan kişilerin görüşü ile de ilgilidir. İletişim yeterliği hem başkaları tarafından gözlenmeli hem de iletişime katılan kişiler tarafından onaylanmalıdır. Bu nedenler iletişim yeterliği;
- Bireylerin amaçlarını formüle etme ve onlara ulaşmaları,
- Diğerleriyle etkin şekilde iş birliği yapmaları ve
- Bu becerilerini değişen koşullarda gösterebilmeleri gibi kriterler dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
İletişim yeterliğine ilişkin bir diğer tanımda ise odak noktasını iletişime katılan diğer bireyler oluşturmaktadır. Bu tanımda uygunluk kavramı ön plana çıkmaktadır. Uygunluk iletişime giren tarafların temel bağlamsal taleplerini karşılama ve ekin olma yeteneğini hatırlatmaktadır. Bağlamsal talep iletişim durumunun gerçekleştiği bağlamın gerektirdiği davranışları ifade etmektedir. Bağlamsal talebin üç şekli bulunmaktadır;
- Sözlü bağlam
- İlişkisel bağlam
- Sembolik ve çevresel bağlam
İletişim yeterliğinin tam olarak sağlanabilmesi için bağlam bileşenleri önem taşımaktadır. İletişime katılan birey sözlü, ilişkisel ve sembolik/çevresel bağlamlardan haberdar olması önem taşımaktadır. İletişim yeterliği, bireyin iletişim sürecinde duygu ve enformasyon aktarımını uygun kanallardan, uygun biçemde aktarmasını sağlamaktadır. Bu aşamada iletişimde uygunluk ön plana çıkmaktadır. İletişimde uygunluğun dört öğesi bulunmaktadır;
- Miktar , bağlamın gerektirdiği kadar iletiyi;
- Nitelik , amaçlanan anlamı aktaran iletiyi;
- İlişkinlik , iletilerin konuyla bağlantısını ve
- İletişim biçemi , bağlamın gerektirdiği biçemi
Kültürlerarası iletişim yeterliği, bireylerin, kültürlerarası bağlamda bireysel, sosyal, iletişimsel ve stratejik açılardan tam ve başarılı uyumu olarak tanımlanır. Kültürlerarası iletişim yeterliği kavramı, eş zamanlı ve birlikte çalışan süreçleri içermektedir.
Kültürlerarası İletişim Yeterliği Yaklaşımları
Kültürlerarası iletişim yeterliğine yönelik yaklaşımlar, kültür ve kültürlerarasılık kavramının ele alınışı şekline göre farklılık göstermektedir. Bu yaklaşımlar altı başlık altında toplanmaktadır.
- Uluslararası birey yaklaşımı
- Öznel kültür yaklaşımı
- Çokkültürlü insan yaklaşımı
- Sosyal davranışçılık yaklaşımı
- Tipoloji yaklaşımı
- Kültürlerarası iletişimci yaklaşımı
Uluslararası birey yaklaşımı, ekonomik küreselleşme sonucunda farklı ülkelerde çalışan insanların karşılaştığı bir durum ile ilgilidir. Bu yaklaşıma göre kültürlerarası yeterlik, kendi ülkeleri dışında geçici bir süre için çalışan ya da bulunan bireylerin etkin iletişim süreçlerinde yaygın olarak rastlanan öğelerden belirlenmektedir. Uluslararası birey tabiri\ farklı ülkelerde yaşayabilen ve farklı kültürdeki insanlarla etkin iletişim kurabilen insanlar için kullanılmaktadır.
Öznel kültür yaklaşımı, kültürlerarası durumlarla karşılaşan bireylerin öznel kültür anlayışlarını kendine çıkış olarak kabul etmektedir. Bu yaklaşıma göre, her birey kendi kültürünü kişisel niteliklerine göre içselleştirir ve yeniden üretir, yani davranışlarına yansıtır. Böylece insan kendi kültüründen olan insanların bile farklı davranabileceklerini bilir. Bu anlayış, beklenenden farklı davranan insanlara anlayışlı davranmayı ve davranışlarının nedenlerini sorgulamayı içermektedir. Bu anlayış, farklı kültürden insanların davranışlarının nedenlerini anlamayı, saygı göstermeyi ve davranışları içinde bulunulan duruma göre ayarlamayı kendine temel olarak belirlemektedir.
Çokkültürlü insan yaklaşımı, bireylerin biden fazla kültüre mensup olduklarında, bu kültürlere dahil olan insanlarla iletişimde problem yaşamayacakları kabulüne dayanır. Bu yaklaşım, çok kültürlü olmanın kültürlerarası iletişimde avantaj sağladığını ileri sürmektedir. Kültürlerarası iletişimde başarılı olmada çok kültürlülük yetmemektedir. Bunun yanında birey, zor durumlarda tutarlılığını korumak ve etkili olabilmek için, yabancısı olduğu bağlamlarda nasıl davranması gerektiğini de öğrenmesi gereklidir.
Sosyal davranışçılık yaklaşımına göre kültürlerarası iletişim yeterliği, bireylerin kişisel özelliklerinden çok başka ülkelerde yaşamaya ya da eğitim programları yoluyla elde ettiği deneyimlere dayanmaktadır. Bu yaklaşım öğrenme kuramlarından olan sosyal bilişsel kuramın, öğrenmenin gözlem yoluyla da olabileceği yaklaşımından hareketle yabancı kültüründe gözlem yoluyla öğrenilebileceği ve bu bilgiye dayanarak o kültürün bireyleriyle etkin iletişim kurulabileceği düşüncesine dayanmaktadır.
Tipoloji yaklaşımı, kültürlerarası iletişim yeterliği ile ilgili farklı modeller geliştirmektedir. Her modelde kültürlerarası iletişim yeterliği, yeterlik için gerekli olan farklı bileşenlere dayalı olarak belirlenmektedir. Bir model kişilik özellikleri ile yetenekleri öne çıkarır, bir diğeri öğrenilmiş bilgilerle yaşam deneyimlerini sıralayarak kişilik özelliklerini göz önüne almaz. Böylece her model farklı tipte bireylerin kültürlerarası iletişim yeterliğine sahip olabileceğini ileri sürmektedir.
Kültürlerarası iletişimci yaklaşımları, bireyler arasındaki iletişim sürecini farklı kültürlerin üyeleri arasında başarılı etkileşimin merkezine koyar ve iletişim sürecine farklı açılardan bakılabildiğini göz önünde tutmaktadırlar. Kültürlerarası iletişim yeterliğine dört farklı açıdan bakılabilir; etnografi , bir bireyin iletişim esnasında aktaracağı bilgiye yönelik davranışı ait olduğu kültüre bağlı olduğunu ifade etmektedir. Kültürlerarası tutum , bireyin iletişim kurduğu kişinin kültürünü anlaması ve bu kültüre yönelik olumlu tavır geliştirmesi kültürlerarası iletişim yeterliğine ulaşmada önem taşımaktadır. Davranışsal yetenekler , kültürlerarası iletişim yeterliğini tamamen yeteneklerle ilgili bir kavram olarak ele almaktadır. Bu yaklaşıma göre çok sayıd davranışsal yeterliğe sahip olan bireyler bir kültürlerarası iletişim ortamında doğru seçim yaparlarsa etkin iletişim sağlamış olurlar. Kültürel kimlik bakış açılarına göre dinamik bir süreç olan kültürlerarası iletişimde iletişim tarafları birbirlerinin kültürler kimliğini tanıyarak, deneyimlerini geliştirerek etkin bir iletişim süreci geçirmiş olurlar.
Kültürlerarası İletişim Yeterliği Türleri
Farklı kültürel kimliklere sahip bireyler, kültürlerarası karşılaşmalarda etkin iletişim kurabilmek için farklı türlerde iletişim yeterlilikleri geliştirmektedirler. Bu yeterlik türleri;
- Temel yeterlik
- Toplumsal yeterlik
- Bireylerarası yeterlik
- Dil yeterliği
- İletişim yeterliği
- İlişkisel yeterlik
Temel yeterlik, bireyin iletişim amaçlarına ulaşmak için yeni toplumsal çevreye etkin bir şekilde uyum sağlamasını sağlayan nitelikleri ifade etmektedir. Bu nitelikleri genel olarak bireyin bilişsel kapasitesi oluşturmaktadır. Yabancı kültürlere ilişkin bilgilerin öğrenilmesi, değerlendirilmesi, içselleştirilmesi ve zihinde sınıflandırılması bilişsel süreçlerdir. Kültürlerarası iletişimde temel yeterlik, yetenekten önce bilişsel kapasiteye sahip olmayı gerektirmektedir.
Toplumsal yeterlik, başkalarının duygularını sezebilme, toplumsal rol üstlenme, bilişsel karmaşıklık ve etkileşimi yönetebilme gibi yetenek ve nitelikleri kapsamaktadır.
Bireylerarası yeterlik, yüzyüze iletişimde iletişim amaçlarına ulaşabilme niteliğine sahip olmayı ifade etmektedir. Bireylerarası yeterlik, etkileşime katılan kişinin amaçladığı anlamı bizzat karşısındaki kişiye aktarması ile ölçülmektedir.
Dil yeterliği, iletişim sürecinde yararlanılan dilin doğru olarak kullanımını taşımaktadır. Dil yeterliği tek başına kültürlerarası iletişim yeterliği kazandırmaz ancak diğer yeterliklerle desteklendiği takdirde kültürlerarası etkileşimde etkin iletişim kurulmasına katkıda bulunmaktadır.
İletişim yeterliği, etkileşim sürecinde kullanılan dil, bu dilde hazırlanan iletiler, sözsüz semboller ve bunların uygun kullanımını barındırmaktadır.
İlişkisel yeterlik, diğer tüm yeterlikleri içermesinin yanında onlardan etkileşimin karşılıklı süreçleri ile ilgisi açısından farklılık göstermektedir.
Kültürlerarası İletişim Yeterliği Edinme Süreci
Kültürlerarası iletişim yeterliği, bireyin etkileşimde bulunduğu yabancılarla etkin iletişim kurabilmesini sağlar ve şu üç bileşenden oluşur;
- Duygusal bileşen
- Bilişsel bileşen
- Davranışsal bileşen
Bireyin duygusal bakımdan yabancı ile iletişime hazır olması kültürlerarası iletişim yeterliğinin ön koşuludur. Bir insanın,
- Etnomerkezci olmaması ya da etnomerkezcilik düzeyinin düşük olması,
- Karşılaşılan kültürle ilgili ön yargılarının bulunmaması ya da ön yargılarının farkında olması,
- Açıklık ve sezgi gücüne sahip olması
Kültürlerarası iletişim edinme yeterliğine duygusal açıdan hazır olduğunu göstermektedir.
İkinci düzey bilişsel donanımdan oluşmaktadır. Bunun için,
- Kültürlerarasılık bilincini kazanmak,
- Kendinin ve kendi kültürünün farkında olmak ve kültürlerarası karşılaşmalarda gerçekçi beklentilere sahip olmak gerekir.
Üçüncü sırada fiili ya da davranış düzeyi gelmektedir. Bu düzeyde birey, kültürlerarası karşılaşmalarda duygusal ve bilişsel donanımına dayanarak iletişim davranışları sergilemektedir.
- İletişim sürecinde karşıdakine saygı göstermek,
- Esnek olmak,
- Dil ve genel olarak iletişim becerilerini kullanmak ve
-
Belirsizliğe karşı toleranslı olmak
Davranışsal donanımın temelini oluşturmaktadır.
Gündelik yaşamda kültürlerarası yeterliğin bütün düzeyleri bir arada ortaya çıkmaktadır. Her karşılaşmada bu üç yeterlik düzeyi etkin hale gelmektedir.
Kültürlerarası iletişim yeterliğini edinme sürecinde öğrenmeyi kolaylaştırmak ve edinilen donanımın ölçülmesini kolaylaştırmak için üç aşamalık bir süreç takip edilmektedir.
- İlk aşamada kültürlerarası duyarlılık,
- İkinci aşamada kültürlerarası uyanıklık,
- Üçüncü aşamada kültürlerarası beceriklilik
Bu süreçler birbirini izler ve önceki süreç tamamlanmadan diğerine geçilememektedir.
Kültürlerarası duyarlılık kazanma, duygusal bir süreç içinde gerçekleşebilir. Bu aşamada birey, kültürlerarası etkileşimden önce, ilk olarak olumlu duygusal yanıtlar planlayıp vermeyi ve alabilmeyi öğrenmekte ve böylece bu süreç kültürel farklılıkların tanınmasını ve saygı duyulmasını beraberinde getirmektedir.
Kültürlerarası iletişim yeterliğinin duygusal yönünü, bireyin kendini öz saygısı, açık fikirliliği, ön yargısız davranışları ve sosyal rahatlığı yönleriyle sorgulaması oluşturmaktadır.
Öz saygı, kendini benimseme, onaylama, kendine değer verme, saygı duyma; kendi değerine ilişkin değerlendirmedir. Öz saygısı yüksek bireylerle öz saygısı az olan bireylerin kültürlerarası iletişim sürecindeki davranışları birbirlerinden farklıdır. Öz saygısı yüksek olan bireyler öz saygısı az olan bireylere göre kültürlerarası iletişim sürecinde daha etkin ve başarılıdır.
Açık fikirlilik, bireyin kendi fikirlerini açıkça ifade etmeye ve karşısındakinin fikirlerine açık olduğunu ifade etmektedir. Açık fikirlilik, kültürlerarası etkileşimde farklı görüş ve fikirleri tanımayı, değerlendirmeyi ve kabul etmeyi sağlamaktadır.
Yargılayıcı olmamak, kültürlerarası iletişimde karşısındaki bireyi ön yargısız olarak dinlemedir. Yargılayıcı olmamak ve açık fikirli tutum kültürlerarası iletişim sürecinde kültürel farklılıklardan zevk alma duygusu ile beslenmektedir.
Sosyal rahatlık, kültürlerarası iletişimde “kaygı” duygusunu azaltma yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Kültürlerarası iletişimde yeterli bireyler, diğer kişilerle karşılaşmalarında kaygı duygusunu yenen kişilerdir.
Bu bireysel özellikler kültürlerarası iletişime girmede kültür şokunun etkisini en aza indirmeyi sağlayabilir. Kültür şoku, bir yabancı kültürle yakın ilişki kurma anında ortaya çıkan psikolojik durumdur.
Kültürlerarası uyanıklık kazanma, bireyin kendi kültürünün ve iletişime katılan diğer bireyin kültürünün onların düşünce ve davranışlarını nasıl etkileyeceğini anlaması anlamında kullanılmaktadır. Bu uyanıklık bilişsel bir süreç içinde meydana gelmektedir. Bu süreç kendi kültürünü ve karşı kültürü anlamayı içermektedir. Birey kendi kültürünü aile, toplumsal yapı ve eğitim ile çevrili bir yapıda öğrenirken yabancı kültürü öğrenmek için çaba harcaması gerekmektedir. Yancı kültürün dilini öğrenmenin yanı sıra o kültürü tanıma, kültür hakkında bilgi edinme de kültürlerarası uyanıklığın temelini oluşturmaktadır.
Kültürlerarası beceriklilik, etkileşim sürecinde iletişim amaçlarına ulaşabilmeyi sağlayan beceri ifade etmektedir. Kültürlerarası iletişim becerisi iletişim yetenekleriyle ilgilidir ve iletişim sürecinde bu yeteneklerin etkin bir şekilde kullanımını taşımaktadır. Kültürlerarası beceri, ileti oluşturma ve seçme, algılama, kendini uygun biçimde ifade etme, davranışsal esneklik, etkileşimi yönetme gibi bilgi ve yetenekleri de barındırmaktadır. Kültürlerarası iletişimde dil bilmek bir avantaj olmasına rağmen tek başına yeterli değildir. Bunun yanında ön yargısız olmakta önem taşımaktadır.
Bireyin iletişim sürecinde kendini açması, kültürlerarası etkileşim sırasında kendisi hakkında gönüllü olarak uygun ve açık enformasyon vermesi anlamına gelmektedir.
Davranışsal esneklik, farklı bağlam ve durumlarda uygun davranış biçemlerini seçebilme becerisini ifade etmekte ve kültürlerarası iletişim yeterliğinin yaratıcı yönünü vurgulamaktadır.
Etkileşimi yönetmek, mekan içinde uygun konumları, duruş ve oturuşları belirlemek, konuşma sırasına uymak, konuşmayı uygun şekilde başlatıp, uygun şekil ve zamanda bitirmek becerisini kapsamaktadır.
İletişim becerileri aynı zamanda kimliğin korunması ve empati gibi sosyal yetenekleri de içermektedir.
Empati, başka bir birey olarak karşıdaki kişinin duygularını hissetmek anlamına gelmektedir. Empati bireylerarası iletişim yeterliğinin önemli bir öğesidir. Empati ile karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerine neden olan olaylar daha iyi analiz edilmiş olur ve böylece onlarla daha iyi bir iletişim sürecine geçilebilmektedir. Empati bu özellikleriyle kültürlerarası iletişimde de önemlidir.
Kimliği tanıma ve koruma , etkileşim sırasında bireyin, diğer karşısındaki kişinin sosyal ve kültürel kimliğini tanıması ve ona saygı göstererek koruması demektir.