KÜRESEL PAZARLAMA - Ünite 6: Küresel Pazarlarda Fiyatlandırma Stratejileri Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 6: Küresel Pazarlarda Fiyatlandırma Stratejileri
Küresel Pazarlarda Fiyatlandırma Kararları
Yerel ve küresel pazarlarda ürünlerin doğru şekilde fiyatlanması işletmelerin başarısı açısından kilit rol oynamaktadır. Dünya pazarlarındaki küreselleşme eğiliminin artarak devam etmesine bağlı olarak çok uluslu işletmelerle ile yerel işletmeler arasındaki rekabet de yoğunlaşmakta işletmelerin her biri küresel pazarlarda rekabetçi konumlarını güçlendirmeye çalışmaktadır. Bu noktada, bir yandan rekabet aracı olarak fiyatlamanın önemi artmakta, diğer yandan da fiyat rekabeti pazarların yapısını değiştirmektedir.
İşletmeler uluslararası pazarlarda fiyatlama kararları alırken yalnızca rekabet koşullarını değil, aynı zamanda uluslararası çevresel faktörleri, küresel pazar değişkenlerini ve işletme içi faktörleri de dikkate almak durumundadır. Bunların yanı sıra, uluslararası yasal düzenlemeler, döviz kuru dalgalanmaları, enflasyon oranları, fiyat kontrolleri, gümrük vergileri, üretim ve dağıtım maliyetleri ve hedeflenen karlılık oranları gibi faktörler de göz önüne alınmaktadır.
Fiyat, gelir yaratan tek pazarlama karması bileşenidir ve rakip ve tamamlayıcı ürünleri rekabette geride bırakmak bakımında önemli bir araçtır ve maliyetlerle birlikte işletmenin uzun dönemde ayakta kalıp kalamayacağını belirleyen önemli bir faktördür.
Fiyatlama kararları, esas olarak ilk fiyatı belirlemeyi ve uygulanan fiyatı zaman içinde değiştirmeyi içermektedir. Ürünün alıcılarının kimler olduğu da belirleyici hususlardandır ve pazarlama yöneticileri ürünün fiyatını belirlerken müşterilerin ödedikleri paraya karşılık elde edecekleri değeri esas almalıdır. Bunlara ek olarak, birden fazla dış pazarda satılan ürünler için nasıl bir fiyatlama politikası tercih edileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Uluslararası pazarlarda fiyatlama kararları, yerel pazarlardakilere göre daha da karmaşık ve çok boyutlu bir hâl alır. Uluslararası pazarlarda fiyat belirlerken fiyatlama çevresi belirlenmesi, fiyatlama politikası seçimi, fiyatlama stratejisi belirlenmesi aşamaları gerçekleştirilir.
Küresel Pazarlarda Fiyatlama Kararlarını Etkileyen Faktörler
Uluslararası pazarlarda uygulanan fiyatın yapısını anlayabilmek için öncelikle şu faktörleri incelemek gerekmektedir:
- Maliyetler,
- Pazar koşulları ve müşteri davranışları (talep veya değer),
- Rekabet koşulları,
- Yasal, siyasi ve ekonomik koşullar,
- İşletmenin genel politikaları ve pazarlama karması.
Maliyetler, fiyatlandırmayı etkileyen en temel faktörlerdendir ve fiyat tabanını belirlemek için faydalıdır. Maliyetler bunun yanında, belirlenen fiyata rakiplerin nasıl tepki verebileceği konusunda ipuçları sunar. Yerel pazarlar ile dış pazarlarda uygulanacak fiyatlara yansıyan maliyetler temelde iş gücü, ham madde, ara mamuller, satış, nakliye ve genel giderler gibi maliyet kalemlerinden oluşur. Ancak bahsedilen bu maliyet kalemlerinin fiyat üzerindeki göreli etkileri değişiklik gösterebilmektedir. Maliyetlerle ilişkili kararlarda satış hacmi veya satış tahminleri de göz önünde bulundurulmalıdır.
Pazar koşulları ve müşteri davranışları, fiyat yapısını etkileyen diğer bir faktördür. Pazarın yapısı ve nitelikleri, uygulanabilecek fiyatın üst limitine belirleyen faktörlerin başında gelmektedir. Pazarda oluşan ya da müşterilerin değer algıları ile fiyat arasındaki ilişki, aynı zamanda fiyatlamanın talep yönetimi ile bağlantısını göstermektedir.
Herhangi bir dış pazarda talep tahminlemesi aşamasında pazarda farklı fiyat düzeylerinde ürünü satın alabilecek müşterilerin sayısı tahmin edilmeye çalışılır. Bu aşamada fiyatlamaya temel oluşturacak talep tahminlemesinde ele alınan aşağıdaki sorulara cevap aranır.
Müşteri Ekonomisi Soruları:
- Karar verici ürünü bedelini kendisi mi ödeyecek?
- Ürünün maliyeti toplam harcama içinde önemli bir paya mı sahip?
- Alıcı nihai kullanıcı mı?
- Eğer değilse nihai kullanıcı pazarında fiyat rekabetine girecek mi?
- Söz konusu pazarda yüksek fiyat yüksek kaliteye mi işaret ediyor?
Müşteri Arama Yapma ve Kullanma Soruları
- Alıcı açısından tüm seçenekleri incelemesinin maliyeti nedir?
- Alıcı açısından satın alma zamanı mı, yoksa teslimat zamanı mı daha önemlidir?
- Alıcı farklı ürün seçeneklerinin fiyatlarını ve performanslarını karşılaştırabilecek beceriye sahip midir? Alıcı herhangi bir maliyete katlanmadan tedarikçi değiştirme olanağına sahip midir?
Rekabet Soruları
- Pazar sunumu rakiplerin sunumlarından nasıl farklıdır?
- İşletmenin itibarı önem taşıyan bir konu mudur?
- Alıcının kararını etkileyebilecek başka soyut etkenler var mıdır?
Talep tahmini için cevaplanması gereken bu sorular, aynı zamanda işletmelerin bilgi ihtiyaçlarını ortaya koymaktadır. Özellikle küresel pazarlar söz konusu olduğunda, talep tahmini için ihtiyaç duyulan bilgilere ulaşma daha da önemli bir konu hâline gelmektedir.
Aynı yerel pazarlarda olduğu gibi dış pazarlarda da pazarın, diğer bir deyişle müşterilerin, ürünü nasıl değerlendireceği birtakım temel faktörlere bağlıdır. Demografik faktörler, gelenekler ve görenekler, ekonomik koşullar ve değerlendirmeler, müşterilerin ürünü kabul etme ve kullanma düzeyleri üzerinde etkili olmaktadır.
Rekabet koşulları, gerçek pazar fiyatının bu iki uç arasında nerede olması gerektiğini belirler. Fiyatlama kararlarında rakiplerin durumu analiz edilirken mevcut rakiplerin yanı sıra potansiyel rakipler de dikkate alınmalıdır. Pazara ve dolayısıyla rekabete giriş engellerinin hangi düzeyde olduğu ve bunların işletme açısından ne kadar önem taşıdığı; diğer bir deyişle, potansiyel rakiplerin pazara giriş kolaylığı fiyatlama kararlarını etkileyen diğer bir faktör olarak gösterilebilir. Doğal olarak pazara giriş engelleri ne kadar yüksek olursa, fiyatlama da o kadar özgürce yapılabilir. Pazardaki rekabetin niteliği de fiyatlama açısından önem taşımaktadır.
Yasal, siyasi ve ekonomik koşullar; farklı ülke pazarlarında faaliyet gösteren işletmelerin, ilgili pazarlardaki fiyatlarını belirlemesinde dikkate almaları gereken faktörlerdendir. Çünkü bu tür koşullar, ülke pazarlarına göre önemli farklılıklar gösterebilmektedir. Hangi tür devlet müdahalelerinin serbest ticaret açısından uygun olduğu tartışmalı bir konu olsa da farklı ülke pazarlarında faaliyet gösteren işletmeler antidamping yasaları, gümrük vergileri ya da ithalat kotaları vb. sınırlamalar gibi uygulamaları olduğu gibi kabul etmek durumundadır.
Fiyatlama kararları, işletmenin genel politikaları yanında geliştirdiği veya dış pazarlar için geliştirmek istediği pazarlama karması bileşenleri ile dorudan ilişkilidir. Ürüne müşterilerin gözünden bakılmaya çalışılmalı, kalitesi ve diğer özellikleri fiyatı ile birlikte değerlendirilmelidir. Ürünün kendisi, ambalajı, kalitesi, türleri vb. ile ilgili kararlar yalnızca maliyetleri etkilemekle kalmaz, aynı zamanda müşterilerin bu özellikler için ne kadar ödemeye gönüllü olacaklarını, hatta rakip ürünleri ne ölçüde ikame ürün olarak kabul edeceklerini de etkiler. Ayrıca bu ürünün hedef ülke pazarlarına ulaştırılmasında ve reklam, sponsorluk, halkla ilişkiler ve satış sonrası hizmetlerde de ürüne birtakım maliyet eklenmektedir.
Küresel Pazarlarda Fiyatlama Stratejileri
İşletmeler, küresel pazarlarda fiyatlama politikalarını oluştururken dikkatle düşünmeli ve açıkça ifade etmelidirler. Aksi taktirde dış pazarda uygulanacak fiyatları kendileri yerine pazar koşulları belirlemiş olur ki bu da işletmeyi kötü etkiler. Dolayısıyla işletmeler, dış pazarlarda rekabetçi konumlarını ve fiyatlama kararlarında kendilerinin ne kadar kontrol sahibi olmak istediklerini dikkate alırlar.
İşletme Hedefleri: Uluslararası pazarlar doğrultusunda hedeflenen fiyatlama stratejileri, kısa ya da uzun vadeli olabilir. Bu hedefler, uluslararası pazarlardaki deneyim ve kullanılan dağıttım kanallarından, işletme içi dışı faktörlerden de etkilenir. Bu doğrultuda fiyatlara yönelik hedef stratejiler; harcananlara karşılık kar ve karın maksimizasyonu, pazar payını koruma ve yükseltme, rakip ürünlerin fiyat düzeylerini yakalama şeklinde ortaya çıkabilmektedir.
Fiyatlama Üzerinde Kontrol: Fiyatlama üzerinde kontrol sağlayan içsel faktörler; işletmenin faaliyet gösterdiği dış pazar sayısı, sunulan ürünler, finansal kaynaklar ve dağıtım kanalları olurken kontrolü zor olan dışsal faktörler ise ülke para birimleri, döviz kuru, enflasyon oranları, gümrük kotaları ve vergi değişimleri olabilmektedir.
Rekabetçi Konum: İşletmeler, dış pazarlardaki hedefleri ile ilişkili olarak rekabet koşullarını dikkate almaları durumudur. Bu doğrultuda girilmesi planlanan her bir ülke pazarında aynı (standart fiyatlama) ya da farklı (farklılaştırılmış fiyatlama) düzeyde satışın gerçekleştirileceğine karar verilmelidir.
Standartlaştırılmış Fiyatlama Stratejisi: Bu strateji kapsamında işletmeler, uluslararası pazarlarda ürünleri için tüm ülke pazarlarında aynı satış fiyatını uygular. Küresel işletmeler ve küresel markaları kendi küresel pazarlama planları çerçevesinde standart fiyatlama stratejisi uygulayabilmektedir.
Farklılaştırılmış fiyatlama stratejisi: Bu stratejide fiyat, yerel koşullarındaki farklılıklara bağlı olarak belirlenir. Rekabet koşullarının yarattığı baskı, döviz kuru farklılıkları, müşteri tercihleri ve satın alma gücü, dağıtım kanalları ve aracıların etkileri, aynı ürünün farklı ülke pazarlarında farklı fiyat düzeylerinde satılmasına neden olmaktadır. Bunların yanında, işletmenin pazarda var oluş süresi ve ürünün özellikleri de önemlidir. Farklılaştırılmış fiyatlar ile ilgili stratejilerde seçenekler arasında seçim yapmak için yerel pazarlarda olduğu gibi küresel pazarlarda da maliyetler ve pazar koşullarının dikkate alınması gerekir. Herhangi bir işletme maliyetinin altında bir fiyatla ürününü satıp ayakta kalmaya devam edemez ama öte yandan ürünü için pazarda kabul edilemeyecek bir fiyat da isteyemez. Bu doğrultuda, işletmeler küresel pazarlarda iki temel yaklaşıma bağlı olarak fiyatlama stratejilerini oluştururlar. Bunlar, maliyete dayalı fiyatlama ve pazara dayalı fiyatlama yaklaşımlarıdır.
Maliyete Dayalı Fiyatlama Stratejileri: İşletmeler dış pazarlarda faaliyet göstermenin maliyetlerinin hangi kısmına bağlı olarak fiyatlama yapacaklarına karar verirler. Burada iki tür fiyatlama stratejisinden bahsedilebilir. Bunlar toplam maliyete dayalı fiyatlama ve marjinal maliyete dayalı fiyatlamadır. Toplam maliyet fiyatlaması, dış pazarlarda ürün satışı yapmanın toplam sabit maliyetlerini karşılamayı amaçlar. Bu yaklaşımda önce maliyetler tahmin edilir ve satılan her birim ürünün değişken ve sabit maliyetlerdeki payını karşılaması beklenir. Marjinal maliyetler, her bir birim ürünün üretilmesi sonucunda ortaya çıkan maliyetleri ifade etmektedir. Marjinal maliyete dayalı fiyatlama daha çok ihracat siparişleri, beklenmedik miktarlar, özel bir anlaşma ya da taşerona iş verme gibi ikincil fiyatlama kararları olarak adlandırılabilecek durumlarda kullanılır.
Pazara dayalı fiyatlama stratejileri: Burada temel alınabilecek nokta, işletmenin fiyatlamayı stratejik bir pazarlama aracı olarak kullanıp kullanmayacağıdır. Böyle bir durumda, işletmenin dış pazarlar ile ilgili hedefleri, uygulanacak fiyatlama stratejisinin belirlenmesine yol gösterir.
İşletmeler kimi zaman dış pazarlarda kısa vadede mümkün olan en yüksek karı elde etmek gibi bir hedefle yola çıkarlar. P azarın kaymağını almaya yönelik fiyatlama stratejisi bunun yanında fiyata duyarlı olmayan, dolayısıyla elde ettiği değer için yüksek fiyat ödemeye razı bir pazar bölümü söz konusu olduğunda kullanılır. Ürün arzının sınırlı olduğu veya işletmenin yenilikçi bir ürünün tek satıcısı olduğu durumlarda da pazara herhangi bir rakip girmeden önce en yüksek karı elde etmek için pazarın kaymağını almaya yönelik fiyatlamaya başvurulabilir.
Talep eğrisinde hareket etmeye yönelik fiyatlama stratejisi , esas olarak pazarın kaymağını almaya yönelik fiyatlamaya benzemekle birlikte gerekli koşullar ortaya çıktığında işletmenin fiyatı hızla düşürmesine imkân verir. Bunun yanı sıra, pazara giren ve girmesi beklenen rakiplere bağlı olarak da fiyat ayarlamaları hızla yapılabilir. Bu fiyatlama stratejisini kullanan işletmeler çoğunlukla uzun vadede etkin bir üretici olarak dış pazarlarda yerleşik olmayı ve rakipler pazara girmeden optimum satış hacmine ulaşmayı hedefler
Pazara nüfuz etmeye yönelik fiyatlama stratejisi, hızlı bir şekilde büyük bir alıcı/müşteri pazarı elde etmeyi sağlayacak düzeyde düşük bir fiyat ile pazara girilmesini içerir. Bu stratejiyi tercih eden işletmelerin pazar payı elde etme hedefi doğrultusunda hareket ettiği görülür. Bu yaklaşımın bir başka önemli varsayımı da talebin esnek olduğu ve dış pazarlardaki müşterilerin fiyata duyarlı şekilde alım yaptığı yönündedir. Maliyetleri hızla düşen bir sektörde pazara nüfuz etmeye yönelik fiyatlama süreci daha da hızlanabilir.
Tedbir amaçlı fiyatlama stratejisi, rakipleri pazardan uzak tutacak kadar düşük fiyat belirlemeyi içeren bir stratejidir. Fiyatlar genellikle toplam birim maliyete çok yakın bir noktada tutulur. Satış hacmi arttıkça maliyetler azaldığı için fiyatı düşürmeye devam etmek mümkün olabilir. Bu stratejinin temel varsayımı uzun vadede pazardaki egemen tedarikçi olmak yoluyla kâr elde edileceğidir. Yok etme amaçlı fiyatlama stratejisi ise, uluslararası pazarlardaki mevcut rakipleri ortadan kaldırma amacıyla fiyat belirlemeyi içerir. Bu tür bir strateji ancak düşük maliyetli üretim yapabilen büyük üreticiler tarafından uluslararası pazarlardaki zayıf ve küçük üreticileri pazardan silmek niyeti doğrultusunda kullanılabilir.
Transfer fiyatlaması, ürün ve hizmetlerin aynı kurumsal çatı altında, bölümden bölüme ya da bir birimden dış satış kuruluşuna veya ortak girişime ulusal sınırlar arasında transfer edilmesinde kullanılır. Ülkelerin uyguladıkları ağır gümrük vergileri, devletlerin bürokratik ve teknik düzenlemeleri, ülke pazarlarındaki siyasi ve ekonomik istikrar ile bununla ilişkili riskler, kâr paylaşımı ile ilgili yasal düzenlemeler ve dış ticarette ülkelerin uyguladığı farklı tarifeler özellikle çok uluslu işletmeleri kendi kuruluşları ya da girişimleri arasında transfer fiyatlaması kullanmaya sevk etmektedir. Pazar temelli olarak yapılan transfer fiyatlama, daha çok rekabet koşullarına bağlı olarak yeni pazarlara girişlerde ya da mevcut pazarlarda pazar payını arttırmak için belirli bir süre zarar noktasındaki fiyatlarla satış yapılmasını içerir. Çokuluslu işletmeler hedef pazarlarında belirledikleri hedeflere ya da planlanan satış hacmine ulaşmak için destekleyici olarak transfer fiyatlaması uygulamaktadır.
Fiyatlama yaklaşımlarında bir diğer önemli seçenek de dış pazarlarda uygulanacak fiyatın yerel pazardakinden farklı mı olacağı ile ilişkilidir. Dış pazarlarda uygulanan fiyatın yerel fiyatlardan daha düşük olması, çeşitli nedenlerden dolayı gerçekleşebilmektedir. Bunlardan ilki, pazara yeni giren yabancı işletmenin pazarda yerel işletmeler kadar tanınmadığı için kabul görmek ve pazar payı elde edebilmek amacıyla düşük fiyata başvurması olarak açıklanabilir. Bir diğer neden ise özellikle az gelişmiş ülke ya da gelişmekte olan ülke işletmelerinin gelişmiş ülkelerdekine kıyasla daha düşük maliyetlerle üretim yapabilmesidir. Bu ülkelerdeki daha düşük iş gücü maliyetleri, devlet destekleri veya dış pazara açılma teşvikleri işletmelerin maliyetlerinin daha düşük olmasını sağlamakta; bunlar da dış pazarlarda rekabet edebilmek için rakiplerinden daha düşük fiyatlar uygulayabilmektedir. Ancak bu tür uygulamalar, ülke pazarlarında devletler tarafından damping uygulamaları olarak kabul edilme tehlikesi ile karşı karşıyadır. En genel hâliyle, bir ürünün işletme tarafından dış pazarlarda aynı ürünün yerel pazardaki fiyatından daha ucuza satılması durumu genellikle damping uygulaması olarak kabul edilmektedir. Damping uygulamaları genellikle, yerel pazardaki talebin dış pazarlardaki talepten daha az esnek olduğu durumlarda görülür. Çoğunluğa göre her ne koşulda olursa olsun, damping yapmak haksız bir ticaret uygulamasıdır çünkü uluslararası fiyat ayrımcılığına dayanmaktadır. Buna bağlı olarak pek çok ülkenin kendi üreticilerini ve işletmelerini korumak amacıyla antidamping yasaları geliştirdiği ve uluslararası ticarette bunları ciddiyetle uyguladıkları gözlenmektedir.
Küresel Pazarlarda Fiyatların Yükselmesi ve Bunun Nedenleri
Yurt dışındaki ticaret fuarlarını ziyaret eden ya da dış ticaret heyetlerine katılan uluslararası işletme yöneticileri, sık sık kendilerininkine benzeyen ürünlerle karşılaşmakta ve bunların kendi uyguladıkları fiyattan açık biçimde çok daha pahalıya satıldığını görmektedir. Bu koşullarda kendi ürünlerinin ve fiyat düzeylerinin de yabancı müşterilere cazip geleceği ve mevcut rakip ürünlerin yerini alacağı inanan işletmeler, bu pazarlarda daha yüksek satış fiyatı uygulamaya karar verebilir. Ancak pek çok örnekte görülmektedir ki, fiyatlar arasında gözlenen orantısız farkların nedeni ek maliyetlerdir. Bu olgu özellikle uluslararası pazarlarda sorun yaratmaktadır. Nakliye bedeli, gümrük tarifeleri, uzun dağıtım kanalları, toptancı ve perakendecilerin yüksek kâr marjları, gümrük vergileri, para birimi değerleri ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle nihai müşteri ya da kullanıcının ödediği fiyatın farklı olması, fiyatın yükselmesi olgusunu göstermektedir.
Uluslararası Pazarlarda Fiyatın Yükselmesine Neden Olan Faktörler şunlardır.
- İhracat Maliyetleri
- Gümrük Vergileri, Tarifeleri ve idari Maliyetler
- Enflasyon
- Döviz Kuru Dalgalanmaları
- Para Birimi Değerindeki Değişimler
- Dağıtım Kanalı Etkisi ve Aracı Marjları
- Taşımacılık Maliyetleri
İhracat Maliyetleri: Fiyat yükselmesinin en önemli nedenlerinden birisi, bir ülkeden diğerine ürün ihracı sırasında gerçekleşen ihracat işlemlerinin yarattığı maliyettir. Taşıma ve sigorta masrafları, ülke pazarına ve taşımaya uygun ambalajlama maliyetleri, ihracat işlemlerinin yarattığı maliyetler, gümrük vergileri hatta döviz kuru dalgalanmaları, dağıtım kanalları etkisi gibi faktörlerin hepsi ürünleri bir ülkeden diğer ülkeye ihraç etmenin yarattığı maliyetler arasında sayılabilir.
Gümrük Vergileri, Tarifeleri ve idari Maliyetler: Gümrük vergileri ve tarifeleri ürünün nihai müşteri ya da kullanıcı tarafından ödenen fiyatını etkiler ve bu maliyetlere müşteriler katlanmak durumunda kalır. Ödenen gümrük vergileri ve tarifeleri ülkeden ülkeye farklılık gösterdiği için farklı ülke pazarlarında farklı fiyat düzeyleri uygulanmasına da neden olur. idari maliyetler ise hem ithalat lisansı ve belgeleri gibi ihracat işlemlerinin getirdiği maliyetleri kapsar hem de ürünler gümrükte geçtikten sonra devletlerin ödenmesini talep ettiği katma değer vergisi, özel tüketim vergisi vb. vergi kalemlerini içerir.
Enflasyon: Yüksek enflasyon yaşanan ülke pazarlarında fiyatlama kararı alan işletmeler, enflasyonun beraberinde getirdiği maliyetleri de hesaba katmalıdır. Hızlı enflasyon beklentisine bağlı olarak ürünler için normal şartlarda olacağından daha yüksek fiyat belirlenmesi söz konusu olabilir. Bu doğrultuda satış fiyatını yükseltmeyi amaçlayan çeşitli teknikler geliştirilmiştir.
Döviz Kuru Dalgalanmaları: Dış pazarlarda faaliyet gösteren işletmeler genel olarak düşük fiyatlarla iş yapmayı tercih ederler. Bunun yanında fiyatların istikrarlı olmasını da isterler. Ancak, uluslararası pazarlarda dalgalı döviz kurlarına bağlı yüksek fiyat değişkenliği, buna bağlı olarak da döviz kurlarının istikrarlı olması önemli bir mesele hâline gelmektedir. Dalgalı döviz kurları nedeniyle fiyatların değişken olduğu durumlarda yüksek fiyat-düşük fiyat değişkenliği stratejisi, düşük fiyat stratejisinden görece daha uygun olabilir.
Para Birimi Değerindeki Değişimler: Döviz kurlarındaki dalgalanmaların yanı sıra, ülkelerin para birimlerinin değerlerindeki değişimler de uluslararası pazarlarda işletmelerin uyguladığı fiyatları etkilemektedir. Bu doğrultuda işletmeler, uluslararası pazarlardaki rekabetçi konumlarını korumak için yeni yaklaşımlar geliştirmek durumundadır. Söz konusu fiyatlama yaklaşımları, para birimi değerlerindeki ve döviz kurlarındaki dalgalanmaları yansıtacak ve bunlarla başa çıkacak özelliklere sahip olmalıdır.
Dağıtım Kanalı Etkisi ve Aracı Marjları: Birçok işletme, müşterilerine kendi belirledikleri koşullarla ulaşmayı garantilemek amacıyla dağıtım sisteminin tüm yönlerini kontrol etmeye çalışır. Ancak dağıtım kanalı üzerinde kontrol sahibi olmak demek, aracı ve dağıtım kanalı maliyetlerinin artması olarak ifade edilebilir.
Taşımacılık Maliyetleri: Dış pazarlara ürün satmak, diğer maliyetlerin yanı sıra nakliye ya da taşımacılık maliyetlerini de arttırır. Yerel pazarlardaki taşımacılık maliyetlerinin üzerine dış pazarlara gönderilecek ürünler için ek ambalajlama, ürünleri olası taşımacılık risklerine karşı sigortalama ve depolama maliyetleri de eklenir. Bu tür dış pazarlara özgü ek maliyetler de nihai satış fiyatının yükselmesine neden olan faktörlerdir.