LABORATUVAR HAYVANLARINI YETİŞTİRME VE SAĞLIĞI - Ünite 1: Deney Hayvanları ve Tarihsel Gelişimi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Deney Hayvanları ve Tarihsel Gelişimi

Deney Hayvanları

Deney hayvanları bilimsel araştırmalarda kullanılmak üzere laboratuvar ya da çiftliklerde yetiştirilir. Bu hayvanlar kafes ortamlarında yetiştirilip araştırma sonunda yaşamlarına son verilir. Sıçan, fare, tavşan, hamster, kobay laboratuvar hayvanları olarak adlandırılırken keçi, koyun, sığır, at, tavuk, domuz gibi hayvanlarda deney hayvanları olarak tanımlanmaktadır. Deney hayvanlarının kullanıldığı deneylere ‘hayvan deneyleri’ denir.

Deney hayvanlarının deneylerde doğru şekilde kullanılması için;

  • Biyolojileri
  • Fizyolojileri
  • Genetik yapıları
  • Laboratuvar bakımı ve beslenmeleri
  • Hastalıklarıyla ilgili mücadele iyi bilinmesi gereken parametreler arasındadır.

Hayvan deneylerinin yapıldığı temel alanlar;

  • Tıp hekimliği, diş hekimliği, eczacılık, temel biyoloji disiplinleri
  • Hastalıkların araştırılması ve önlenmesinde
  • İlaç, aşı, serum gibi maddelerin sınanmasında
  • Hastalıkların tanı ve tedavisinde
  • Fizyolojik ve ethiolojik olayların araştırılmasında
  • Çevre ile ilgili toksikolojik çalışmalarda Adli tıp çalışmalarında kullanılır.

Laboratuvar Hayvanları Bilimi

Laboratuvar hayvanları bilimi, hayvanların insanda kullanılabilir hale gelmesinden önce verilerin toplanmasında, analiz edilmesinde, sonuçlara varılmasında kullanılan bir bilim dalıdır.

Bu bilim dalı hayvan deneylerinin kalitesini arttırmak için hayvanların anatomik ve fizyolojik yapısı üzerine, yetiştirilmesi, çoğaltılması, çevresel ihtiyaçları, davranışları, genetik ve mikrobiyolojik yönlerden standartlaştırılması, hastalıklardan korunması gibi konular üzerinde durmaktadır.

Deney hayvanlarının refahını sağlamak, hayvanlar üzerinde insani olmayan uygulamaları engellemek için 3R kuralı önemli rol oynamaktadır. 3R Prensibi;

Replacement (yerine koyma): Araştırmalarda deney hayvanı yerine kullanılabilecek bir metot var ise hayvan deneyinin yapılmaması

Reduction (azaltma): Araştırmalarda doğru sonuca varabilmek için kullanılabilecek minimum hayvanın kullanılması

Refinement (iyileştirme): Hayvana yapılan uygulamalar sırasında ağrı ve acıyı en aza indirgenmesi

Laboratuvar hayvan modeli, anatomik, fizyolojik veya psikolojik durumların analizi için biyolojik işlev yönünden insan veya diğer hayvan türlerine benzerlik gösteren olarak tanımlanabilir. Çoğu hayvan modeli insan hastalıklarının nedenini, patolojisini, tedavisini araştırmak amacıyla geliştirilmiştir.

Hayvan deneylerinde sağlıklı bir sonuç alabilmek için en önemli nokta doğru hayvan modelinin seçilmesidir. Araştırmalarda kullanılan hayvan deneyleri Dört gruba ayrılır;

  • İndüklenmiş modeller (uyarılmış)
  • Spontan modeller (kendiliğinden gelişmiş
  • Negatif modeller
  • Olası modeller

İndüklenmiş modeller; Cerrahi yolla ya da bir madde ile bir hastalığın veya bozukluğun oluşturulduğu hayvan modelidir.

Spontan modeller; genetik veya çevresel nedenlerden ortaya çıkan, insanlardaki hastalığa benzer patoloji ve belirti gösteren hayvan modelidir.

Negatif modeller; Belirli bir hastalığın deneysel veya tabî olarak kesinlikle gelişmediği hayvan türü, ırkı veya soylarıdır.

Olası modeller; Hayvanlardan insana geçebilecek hastalıklar öngörülerek muhtemel bir durum ortaya konulmak için oluşturulan modeldir.

Hayvan Deneylerinin Tarihi Gelişimi

Hayvan deneyleri İlkçağ’ın Eski Yunan ve Roma İmparatorluğu dönemine kadar uzandığı belirtilmiştir. Batıda Ortaçağ’da yasaklanan çalışmalar Rönesans ile serbest hale gelmiştir. Hayvanlarının acı çekmediği fikri Rönesans’tan sonra deney hayvanlarının kullanılmasını kolaylaştırmıştır.

Viviseksiyon, yaşayan hayvanın içindeki yapı ve işleyişin kesilerek anlaşılması anlamına gelmektedir.

Yunanlı hekim Galen Tanrı tarafından yaratılmış olmaları nedeniyle hayvanda varsa, insanda da var olacağına inandığı için hayvanlar üzerinde yaptığı incelemelerle elde ettiği bilgileri insan anatomisine taşımıştır. Galen fizyoloji açısından doğru bilgiler vermesine rağmen anatomi açısından yanlış bilgiler vermiştir.

Ortaçağ’da ise İslam dünyasında bilim adamları Eski Yunan’a ait eserleri tercüme etmiş ve önemli bilgiler elde etmişlerdir.

Hayvanlar üzerinde araştırmalar yaparak, tıpta devrim yapan bir diğer bilim adamı da William Harvey’dir (1578- 1657). Soğukkanlı hayvanlarda kalp hareketlerini gözlemlemiştir.

Onyedinci yüzyılda Rene Descartes hayvanların aklı olmadığı için acı çekmediklerini savunmuştur. İngiliz filozof Jeremy Bentham (1748- 1832), hayvanların acı çekmediği savına katılmamıştır. “Ahlak ve Yasa Prensiplerine Başlangıç” isimli eserinde bu konuya yer vermiştir. Claude Bernard (1813- 1878) ve hocası François Magende (1783-1855), hayvanlar üzerinde cerrahi operasyonlar ve ilaç kullanımı konusunda deneyler yapmıştır. Fransa’da hayvanların kötü uygulamalara maruz kalmalarına karşı başlayan protestolar İngiltere’yi etkilemiş ve İngiltere’de hayvanlar üzerinde yapılan deneyler konusunda kontrolü sağlayan yasal bir düzenlemenin yayınlanmasına neden olmuştur.

Dünyada ve Türkiye’de Yasal Durum

Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi, Uluslararası Hayvan Hakları Birliği ve ona bağlı ulusal birlikler tarafından, 23 Eylül 1977 tarihin de Londra’da gerçekleştirilen hayvan hakları konusundaki 3. Uluslararası toplantıda kabul edilmiş ve 15 Ekim 1978’de ilan edilmiştir. Bu bildirgede hayvanların haklara sahip olduğu ve saygı duyulması gerektiği belirtilmektedir.

Türkiye’de hayvanlar üzerinde yapılan deney ve araştırmalar yasal düzenleme ile denetlenmektedir. Bu düzenlemeler ile hayvanların bakımı, acı kontrolü ile ilgili ve deney protokolündeki temel ölçüt belirlenmektedir. Belirlenen amaçlar dışında hayvanları deneylerde veya diğer bilimsel amaçlı uygulamalarda kullanmak mümkün değildir. Bu amaçlar;

  • İnsani hayvan ve bitkileri etkileyen hastalıkların önlenmesi ve ilaç ham madde üretimi ile ilgili testler
  • İnsan, hayvan ve bitkileri etkileyen hastalıkların tanı ve tedavisi
  • İnsan, hayvan ve bitkilerdeki fiziksel durumun belirlenmesi
  • Çevrenin korunması
  • Bilimsel araştırma
  • Eğitim uygulamaları

1986 yılında hayvanlar üzerinde yapılacak deneylere izin verilebilecek ölçütler AB üyesi hükümetler tarafından oluşturulmuştur. Aşağıda belirtilen kurallara uyulması halinde hayvan deneylerine izin verilebilmesi öngörülmüştür.

  • Bilimsel araştırma
  • Eğitim uygulaması
  • İnsan, hayvan ve bitkileri etkileyecek hastalıkların tanı ve tedavisi
  • İlaç madde üretimi
  • İnsan ve hayvanların refahı ve çevre sağlığı

Üniversite ve bünyesinde bulunan araştırma merkezlerinde eğitim ve uygulama yapabileceğini, buna ilaveten, üniversite dengi okullarda izin verilmesi kararlaştırılmıştır.

17 Şubat 1989’da AB Parlamentosu Deneysel Amaçlı Hayvan Kullanımının Kısıtlanması ile ilgili yasal düzenleme hazırlamıştır. Üye ülkelerden deneysel ve diğer bilimsel amaçlı çalışmalarda kullanılan hayvanlar için;

  • Koruyucu yaptırımlar
  • Deneylerin en aza indirilmesi
  • Hayvan deneyleri yerine alternatif yöntemlerin kullanılması
  • Etik kurullar oluşturulması
  • Deneyleri lisanslandırmaları beklenmektedir.

17 Şubat 1993’teAlmanya’da “Hayvanları Koruma Yasası” yenilenmiştir. Bu yenileme ile hayvan deneylerinin yapılabilmesine bazı sınırlamalar getirilmiştir. Hayvan deneyleri ancak;

  • Hastalık
  • Anormallikler
  • Fiziksel yaralanmalarda tanı ve tedavi geliştirmek amacıyla gerçekleştirilebilir.

“Hayvanları koruma Yasası gereği” madde ve ilaçların insan ve hayvan sağlığı üzerindeki etkisinin belirlenmesi şartı ile deney hayvanları üzerinde çalışmalara izin verilmiştir. Bu düzenlemede sigara, tütün, deterjan ve kozmetik amaçlı deneyler yasaklanmıştır.

Kanada Konseyi, hayvanları koruma ile ilgili düzenlemesinde, 1986 yılında bazı değişikliklere gitmiştir:

  • Araştırmada deney hayvanlarının kullanılması zorunlu ise hayvanların fiziksel ve ruhsal rahatlıkları teminat altına alınmalıdır.
  • Hayvanlara gereksiz acı verilmemeli
  • Hayvanları gereksiz yere strese maruz bırakılmamalı
  • Hayvanlara sağlıklı ortamlar sağlanmalı
  • Parasal işler hayvanların fiziksel ve mental sağlığını kısıtlamamalı

A.B.D.’de, 1935’ten itibaren “deney hayvanı kullanımı” ile ilgili düzenlemeler yaparak uygulamaya başlamıştır. Bu düzenlemeler doğrultusunda, deney hayvanı kullanımı ve bakımı hakkında kuralları ve uyulması gerekenler belirlenmiştir.

Guide for the Care andthe Use of Laboratory Animals; NRC Guide (Laboratuvar Hayvanlarının Bakımı ve Kullanımı ile ilgili bir rehber) 1963 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu rehber sayesinde, deney hayvanları kullanımı hakkında bir standart oluşturmuştur. Halk Sağlığı Servisi (Public Health Service) tarafından ilk yasal düzenleme 1963 yılındaki bu rehbere dayanılarak 1971 ‘de çıkarılmış ve 1973, 1979, 1986 yıllarında iyileştirmeler ve yeni düzenlemeler eklenmiştir.

1971 yılındaki düzelemede; araştırma, eğitim ve diğer projeler için sıcakkanlı hayvanları kullanacak enstitü ve araştırma merkezlerinden hayvanların kullanımı, bakımı ve tedavisi için güvence istenmiştir. 1979 yılında yapılan değişiklikle enstitülerde, kullanılan hayvan sayısına bakılmadan bir komite kurulması ve hayvan bakımı programı yapılması istenmiştir.