LOJİSTİK İLKELERİ - Ünite 2: Lojistik Sisteminin Bileşenleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Lojistik Sisteminin Bileşenleri

Ünite 2: Lojistik Sisteminin Bileşenleri

Lojistik İş Süreçler

Tedarik Lojistiği,İşletmenin malzemenin kaynağından (tedarik kaynaklarından) hammadde, yarı mamul gibi girdilerin üretim noktalarına akışıyla ilgili işlemleri içermektedir. Tedarik kaynakları ile üretim arasında bağlantının kurulduğu tedarikçi ile üretici arasında olan lojistik süreçtir. Bu süreçte;

  • Hangi malzeme kullanılacak, bu malzeme ne zaman ve ne miktar sipariş edilecek?

  • Hangi malzeme hangi firmadan satın alınacak?

  • Tedarikçilerin değerlendirilmesinde nasıl bir yol izlenecek?

  • Malzemenin üretim merkezine taşınmasında hangi taşıma araçları kullanılacak?

  • Gelen malzeme üretim merkezine gelince ne şekilde kabul edilecek ve nasıl depolanacak gibi kararlar verilir.

Üretim Lojistiği,işletme içerisinde gerçekleştirilen tüm lojistik faaliyetleri kapsamaktadır ve ağırlıklı olarak gelen malzeme ve yarı mamullerin ürüne dönüştürülmesi sırasında yapılan fabrika içi taşımaları ve geçici depolama işlemlerini içerir. Üretim lojistiği şu aşamalardan oluşur;

  • Malzeme İhtiyaç Planlamasının çalıştırılması

  • Planlı siparişlerin ve satın alma taleplerinin oluşturulması

  • Üretim siparişi açma

  • Üretim için depodan mal çekme

  • Üretim

  • Depoya giriş

Dağıtım Lojistiği,ürünlerin depolara gönderilmesinden tüketiciye ulaşıncaya kadar geçirdiği depolama ve taşıma işlemlerinden oluşur. Bu süreç müşteri ile işletme arasında iletişimin kurulduğu aşama olmasından dolayı ayrıca önemlidir. Bu sürecin kapsamında değerlendirilecek konular şöyle sıralanmıştır;

  • Dağıtım depolarının yeri

  • Depolama koşulları

  • Talep edilmiş olan ürün miktarı ve teslim zamanı

  • Ürünün ambalajlanması

  • Taşıma araçlarının ve taşıma yönteminin belirlenmesi

Ters Lojistik(Geri Dönüş Lojistiği),Geri dönüş lojistiği, tedarik zincirinin aksi yönünde tedarikçilerden alınan ürünlerin müşterilere teslimatından sonra hasar görmesi, iadesi, reddi, ambalaj maddelerinin geri kazanımı, kullanım süresinin dolması, modasının geçmesi, onarım vb. nedenlerle bu malların ve/veya ambalaj malzemelerinin müşterilerden başlangıç noktasına geri götürülmesi vb. faaliyetler içerir. Bu süreçte malzemenin yeniden kazanılması ya da uygun yöntemle yok edilmesi amacıyla, uygun malzeme depolarının, malzeme akışının ve bu akışa ilişkin bilginin planlanması, uygulanması kontrol edilmesi işlemleri gerçekleştirilmektedir. Ters lojistik işlemlerinde aşağıdaki adımlar izlenir;

  • Kabul; iç veya dış müşteriden geri kazanılacak ürünün alınması

  • Geri alım; ürünün müşteriden fiziksel olarak taşınması

  • Gözden geçirme; işletmenin geri alınmış ürün ile ne yapacağına kararının verilmesi

  • Yenileme; geri dönen ürünün tamiri/işlenmesi

  • Tedarik zinciri içerisinde ürün ve parçalar aşağıda sıralanan nedenlerden ötürü ters lojistiğe konu olabilmektedir.

  • Üretim dönüşleri: Yeterli olmayan kalite düzeyi, üretim sonucu artan ürünler gibi nedenlerle geri dönüşler söz konusu olabilir.

  • Ürün geri çağırma: Bazı durumlarda hatalı ürünler ancak ürün tedarik zincirine girdikten sonra fark edilebilir ve zincirden geri çağırılır.

  • Ticari dönüşler: Bazı ticari anlaşmalara dayalı geri gönderimler ve bunlarla birlikte zamanlama ve ürün kalitesi açısından talep ve tedarikin eşleşememesi sonucunda oluşan dönüşler.

  • Garanti ve servis dönüşleri: Garanti kapsamında bulunan ürünlerin tamir edilmek veya eşdeğeri ile değiştirilmek üzere geri dönüşü söz konusu olabilir.

  • Kullanım sonu ve ömür sonu dönüşleri: Ürünün kullanım veya ömrü sonunda yeniden üretim, geri dönüşüm veya uygun şekilde yok etme amacı ile oluşan dönüşlerdir.

Ters lojistik için geliştirilen genel yapı sayfa:31, şekil 2.1’de gösterilmiştir. Tersine lojistikte ürün geri kazanımında yerine getirilen faaliyetler şöyle sıralanabilir;

  • Geri Dönüşüm; kullanılan ürünlerin, parçaların ve/veya malzemenin üretim alanında toplanarak (gerekli görüldüğünde parçalara ayrılması) ayrılması sonucunda geri dönüşmüş ürünler, parçalar malzemeler haline getirilmesidir

  • Tamir; geri dönmüş ve kullanılmış ürünü yeniden çalışır ya da kullanılabilir hale getirmektir.

  • Yeniden Kullanım; malzemelerin, ürünlerin ve parçaların üretim alanından toplanarak kullanılmış olarak dağıtılması veya satılması işlemidir.

  • Yeniden Üretim; bu süreçte toplanan kullanılmış ürünlerin veya parçaların durumlarının kontrol edilerek eskimiş veya işlevini yitirmiş parçalarının yenileri ile değiştirilmesi gerçekleştirilmektedir.

  • Yok Etme; ürünün kendisi ya da üretimi esnasında oluşan tehlikeli atıkların çevreye zarar vermeyecek biçimde yok edilmesine yönelik işlemler yerine getirilir.

Lojistik Sistem İşleyişi

Sipariş Alım,Sipariş alma müşterilerden çeşitli ürünlere ilişkin siparişlerin alınmasını, siparişlerin üretim yetenekleri içinde olup olmadığını ve mali kurallara uygunluğunu garanti altına alacak kontrolü ve malların hazır olduğu veya yapılabileceği yanıtı ile birlikte teslim taahhüdünü ve fiyatını kapsar.

Provizyon (Hazırlık),satın alma, üretim, dağıtım ve servis süreçlerini kapsamaktadır. Provizyon, malzemenin temin edilmesinden ürünün üretilmesine ve tedarik zincirinde sonraki aşamaya ulaştırılmasıyla ilgili akışı gerçekleştirmek için gerekli tüm faaliyetleri kapsamaktadır. Satın alma, üretim, sevkiyat ve servis adımlarından oluşur.

Satın Alma, mal ve hizmetlerin üretilmesine yönelik olarak tüm; ham madde, bileşen, parça gibi kullanılan malzemeler ile birlikte ekipman ve makine gibi girdilerin satın alınarak temin edilmesidir.

Üretim, hammadde ve bileşenlerin, müşterilerin talep ettikleri kalite ve tasarım özelliklerini taşıyacak şekilde montaj hattında birleştirilerek nihai ürüne dönüştürülmesi işlemlerini içermektedir.

Sevkiyat, ürünlere ilişkin siparişin üretim merkezinden müşteri alanına aktarılmasından oluşur. Dağıtım işlemlerinde aşağıdaki işlemler gerçekleştirilir:

  • Fabrikalardan ürünlerin toptan bir şekilde dağıtım merkezlerine nakliyesi yapılır.

  • Dağıtım merkezlerinden müşteri alanına sevkiyat (mal teslimi) gerçekleştirilir.

  • İkinci seviye müşterilerle koordinasyon (ürün izlenmesi, stok kontrolü ve buna bağlı dağıtımdaki bilgi akışı) sağlanır.

Lojistik Müşteri Hizmeti(Servis), özellikle ürün sevkiyatı ile ilgili servis parametrelerini ve bu hizmetlerle bir arada yer alan garanti ve satış sonrası hizmetleri içermektedir. Operatörlerin eğitimi, makinelerin bakımı, temizlik hizmeti ve bilim adamları veya mühendisler tarafından sağlanan danışmanlık hizmetleri örnek olarak verilebilir.

Taşıma(Nakliye),tedarik zincirinde farklı bağlantı noktaları arasında malzeme ve ürünün tedarikçi, üretici, toptancı, perakendeci ve müşteri arasındaki kontrollü hareketidir. Bir işletmenin lojistik sistemi içerisinde taşıma işlemleri, demir yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu ve boru hattı olmak üzere beş şekilde gerçekleştirilir.

Karayolu Taşımacılığı,en yaygın taşımacılık türüdür. Kara yolu taşımacılığı diğer taşıma türlerine oranla daha esnektir, hava şartlarından daha az etkilenmekte ve çok yönlü kullanıma açık olmaktadır. Tüm lojistik süreçlerde kullanılabilir özelliktedir. Çevre kirliliği, ağırlık ve boyut sınırlamalarının olması, kötü hava koşullarından ve trafik sıkışıklığından etkilenmesi, büyük miktarlarda maliyetin artması gibi dezavantajlara sahiptir. Düşük miktarlı yüklerde hava yolu, daha büyük yüklerde ise demir yolu ile rekabet içerisindedir.

Denizyolu Taşımacılığı,en ucuz taşıma biçimidir. Her türlü yük için tüm hava şartlarında kullanılmaktadır. Çok büyük miktarda kuru yük, sıvı, gaz ve konteynerlerle malzemelerin taşınması söz konusudur. Bu taşıma türünde hızın çok önemli olmadığı düşük değerli ürünlerin(madenler, kimyevi maddeler, hurda gibi) nakliyesinde tercih edilmektedir. En önemli avantajı çok büyük hacimli ürünlerin taşınmasına olanak sağlamasıdır. Dezavantajı ise hızının yavaş olmasıdır. Dünya ekonomisindeki mal taşımacılığının büyük bir bölümü deniz taşımacılığı aracılığıyla gerçekleştirilmektedir.

Demiryolu Taşımacılığı,ağır yüklerin taşınmasında kullanılan taşımacılık türüdür. Avantaj olarak Kara ve hava yoluna göre iklim koşullarından (sis ve don gibi) daha az etkilenir, hava, arazi ve suların kirlenmesine etkisi daha azdır. Daha az gürültü kirliliğine neden olmaktadır. Özellikle kara yolları ile karşılaştırıldığında yük ve yolcu taşımacılığında daha az enerji tüketmektedir. Dezavantaj olarak ise hız konusunda kara yolu ve hava yolu taşımacılığının gerisinde kalmaktadır.

Havayolu Taşımacılığı,Diğer taşımacılık türleri içerisinde en pahalı olanıdır. Hacim olarak düşük buna karşılık değer olarak büyük ürünlerin taşınmasında kullanılır. Diğer taşıma türleriyle karşılaştırıldığında önemli ölçüde hız avantajı sağlamakla birlikte, hem diğerlerine göre en pahalı taşımacılık türü olması hem de hava şartlarından etkilenmesi gibi olumsuz yönleri söz konusudur. İlk yatırım ve işletme giderleri yüksektir.

Boru Hattı Taşımacılığı,petrol, doğal gaz ve su gibi sıvı ve gaz ürünlerin taşınmasında kullanılan bir yöntemdir. Yapım maliyetleri çok yüksektir. Bununla birlikte işletme maliyetleri düşüktür.

Taşımacılık Türlerinin(Modlarının) Kullanım Biçimleri

Taşımacılık türleri bir veya daha fazlasının kullanılmasına göre sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflar;

Tek modlu (tekil) taşımacılık, yalnızca demir yolu veya yalnızca hava yolu kullanılması gibi tek bir taşıma türünün kullanılması durumudur.

Çok modlu taşımacılık, kara yolu-demir yolu, hava yolu-kara yolu, boru hattı-deniz yolu, deniz yolu-kara yolu gibi birden çok taşımacılık türü ile yükün aktarılarak taşınmasıdır.

Modlararası(intermodal) taşımacılık, yüklerin bir taşıma birimi veya aracı içerisinde iki veya daha fazla ulaştırma türü ile taşınmasıdır. Taşıma türleri arasındaki geçişlerde yüklerin kendisi değil taşıma biriminin aktarıldığı taşıma biçimidir.

Kombine taşımacılık, çok modlu taşımacılığın özellikli bir alt türüdür. Tek ve aynı taşıma ünitesi veya aracıyla birden fazla taşımacılık türü kullanılarak yapılan taşıma şeklidir. Konteynırların demiryolu ile taşınarak deniz yolu taşımacılığına aktarılması ve taşınması buna bir örnektir.

Taşımacılık Türünün Seçimi

Taşımacılık türüne karar verilirken dikkate alınan kriterler; maliyet, erişilebilirlik, kapasite, geçiş zamanı, güvenilirlik ve ürün güvenliği olarak sıralanabilir. Bunları şöyle açıklayabiliriz;

Maliyet:Yükün çıkış noktasından varış noktasına kadar taşıma ücreti ile birlikte sağlanan ek hizmetler için ödenen ücretleri kapsar.

Erişilebilirlik:Taşıma türünün altyapısının coğrafi sınırlılıkları veya ağı ve devletin düzenleyici kurumları tarafından faaliyet kapsamı erişilebilirliği etkilemektedir.

Kapasite:Bazı taşımacılık türleri büyük hacimli yüklerin taşınması için uygun iken bazıları daha küçük boyuttaki mal ve yükler için uygundur.

Güvenilirlik:Taşıma türünün geçiş süresinin tutarlılığına karşılık gelmektedir. Güvenilirlik uzaklık, liman tıkanıklığı sorunları, sınır geçişleri gibi faktörlerden etkilenmektedir.

Geçiş zamanı:Yükün çıkış noktasından teslim noktasına kapıdan kapıya yükü taşımak için geçen toplam zamanı ifade eder.

Güvenlik:Ürünler teslim noktasına başlangıç noktasında belirlenmiş koşullar sağlanarak ulaştırılmalıdır. Isıya duyarlı ürünler (gıda, ilaç, bazı tehlikeli kimyasallar) tutarlı ısıtma ve soğutma kısıtlarını sağlayabilen taşıma türleri ile taşınmalıdırlar.

Envanter(Stok) Yönetimi

Stoklar, üretimi istenen seviyede tutmak, teslim ve satış işlemlerini istenen nitelikte gerçekleştirebilmek amacıyla, elde bulundurulan malzeme, bileşen, yarı bitmiş ve bitmiş ürünlerdir. Tedarik zinciri boyunca aktarılan mallar (ham madde, bileşen, bitmiş ürün) örnek olarak verilebilir. Tedarik zincirinde stok bulundurma nedenleri,

  • Hizmet düzeyini artırma.

  • Toplam lojistik maliyetini azaltma

  • Müşteri talep ve hazırlık sürelerindeki belirsizlik ile baş edebilme

  • Mevsimsel ürünlerin tüm yıl boyunca erişilebilir hâle getirilmesi

  • Lojistik sistemin yönetimindeki etkinsizliğin giderilmesi

  • Fiyat yapısına göre satın alma

Sayılan nedenlerden ötürü stok bulundurulması çeşitli avantajlar sağlasa da, stok bulundurma işi fırsat maliyet ve depolama maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda dezavantaj olabilmektedir.

Lojistikte Dış Kaynak Kullanımı (DKK)

İşletmelerin, yaşanan değişime uyum sağlayabilme, olası dalgalanmalardan daha az etkilenme isteği, bilgi birikimi ve güncel teknolojilerden yararlanma çabaları ile birlikte Dış Kaynak Kullanımı(DKK) yöntemi uygulamalarına başvurulmaktadır. Dış kaynak kullanımı; işletmelerin daha önce kendisi tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerinin bir anlaşmaya bağlı kalarak, başka bir işletmeden (tedarikçi firma veya firmalara) devretmesi şeklinde açıklanabilir. İşletme ile hizmeti tedarik eden firma arasında stratejik bir ilişki kurulur. Lojistikte dış kaynak kullanımının tercih edilmesinin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz;

  • Uluslararası lojistik söz konusu olduğunda farklı ülkelerin altyapı ve gümrük bilgilerine olan gereksinim,

  • Tam zamanında üretimin karmaşıklığı işletmeleri kendi kaynakları ile birlikte işletme dışından kaynak kullanmaya zorlaması,

  • İşletmeler yatırım yapmaktansa dış kaynak kullanarak, kullandığı kadar ödeme yaparak, sabit maliyetlerini değişkene dönüştürmeyi amaçlaması,

  • Toplam maliyetleri azaltmak, tedarik zinciri boyunca stok miktarlarını düşürmek, çalışan sayısını artırmamak veya azaltmak gibi amaçlar,

  • Lojistik hizmeti sağlayan işletmelerin sunduğu hizmet çeşitliliği işletmeler açısından lojistik hizmetlerde dış kaynak kullanımını cazip hâle getirmektedir.

İşletmelerin lojistik faaliyetlerinde dış kaynak kullanarak gerçekleştirdikleri faaliyetler 3.parti lojistik (3PL) olarak ifade edilmektedir. Üçüncü parti lojistik, işletmelerin malzeme yönetimlerinin ve ürün dağıtım faaliyetlerinin tamamını veya bir kısmını gerçekleştirmek için dış kaynak kullanmalarıdır.

1.parti: Bu gruptaki işletmeler üretici, imalatçı, gönderici, toptancı vs. malın ve/veya hizmetin üreticisidir.

2.parti: Bu gruptaki işletmeler birinci partinin doğrudan müşterisi veya akışa göre tedarikçisi olan işletmelerdir.

3.parti: Bu gruptaki işletmeler dolayısıyla bu iki taraf arasındaki mal ve hizmet akışına giren işletmelerdir.

Lojistik hizmet sunan işletmelerin sundukları hizmetler beş sınıfta toplanabilir;

  • Aktif hizmetler; depolama, yükleme, birleştirme, ambalajlama, nakliye, kontrol, etiketleme, barkodlama, kalite kontrol

  • İdari hizmetler; sipariş yönetimi, stok takibi, veri işleme, planlama

  • Finansal hizmetler; faktöring

  • Danışmanlık; lojistik danışmanlık, nakliye danışmanlığı, vergi ve mevzuat danışmanlığı

  • Kavramsal hizmetler; özel lojistik çözümlerin planlanması ve uygulanması.

Lojistikte üç farklı tip dış kaynak kullanımı söz konusudur;

  • Üretimde dış kaynak kullanımı,

  • Katma değer yaratıcı lojistik,

  • Ulaştırma, depolama ve dağıtımda dış kaynak kullanımıdır.

Üçüncü parti lojistik işletmelerinin temel özellikleri;

  • Alanında uzman,

  • Süreç yönetimi odaklı hareket eden,

  • Müşteriye özgün çözümler üreten,

  • Riski paylaşan,

  • Uzun dönemli iş birliğine yatkın olmalarıdır.

İşletmeler depo yönetimi, taşıma, lojistik bilgi sisteminin kurulması, sipariş ve envanter yönetimi, ürün iade ve onarımı gibi alanlarda üçüncü parti lojistik hizmet işletmelerinden hizmet alabilmektedirler.

Bir işletme için lojistik faaliyetlere yönelik dış kaynak kullanımının sağlayacağı faydalar şunlardır:

  • Ana işe odaklanmak

  • Maliyetin azaltılması

  • Sabit maliyetin değişkene dönüştürülmesi

  • Öngörülebilen maliyetler

  • Belirlenmiş hizmet düzeyleri

  • Bilişim teknolojilerini doğru kullanmak

  • Çalışma koşullarında kaynak sürekliliği

  • Riski azaltması

  • Coğrafi esneklik sağlanmasına ve yeni pazarlar oluşturulabilmesine olanak sağlanması:

Lojistik alanında işletmelerin dış kaynak kullanımına yönelmeme nedenleri ise şunlardır:

  • İşletmenin zaman içerisinde lojistik fonksiyonu üzerindeki kontrolünü yitirme endişesi

  • Güvenlik

  • Hizmet alınacak işletmenin verdiği taahhütleri yerine getirememesi

  • Yeniden yapılanma değişiminin getirdiği kültürün oluşturulması gibi işletme içi organizasyonel sorunlara neden olması.

Lojistik dış kaynak kullanımı ile ilgili diğer kavramlar “dördüncü parti lojistik” ile “beşinci parti lojistik”tir. Dördüncü parti lojistik işletmeleri, farklı müşterilerin tedarik zinciri faaliyetlerini yerine getiren işletmelerdir ve dağıtım, nakliye, depolama gibi konularda uzmanlaşmış üçüncü parti lojistik işletmelere sahiptir. Temelde üçüncü parti lojistik, uygulama ve hizmet sağlar iken dördüncü parti lojistik yöneticileri ise stratejik ve teknoloji destekli konulara yoğunlaşır. Dördüncü parti lojistik işletmeleri şu hizmetleri sunabilmektedirler;

  • Taşıma hizmetlerinin yanı sıra dağıtım ve depolama gibi diğer lojistik faaliyetlerini de bütünleştirilmiş bir şekilde yapabilmektedirler.

  • Lojistik alanındaki değişimlerle birlikte organizasyonel konulardaki gelişmeleri de birleştirerek işletmeye sunabilirler.

  • Müşterilerinin işlerini kısa bir süre içinde öğrenerek müşterileri için daha iyi lojistik çözümler üretirler.

  • Sahip oldukları güçlü teknolojik altyapılarıyla başarılı tedarik zinciri uygulamasını meydana getirirler.

Beşinci parti lojistik (5PL) uygulamaları ise dördüncü parti lojistik uygulamalarının gelişmiş bir biçimidir ve tüm tedarik zinciri kapsamında bütünleşik lojistik çözümleri sağlamak amacıyla sistemin kurulmasıdır.

Uluslararası Lojistik Ve Taşıma İşleri Organizatörleri(Freight Forwarder)

Ulusal ve uluslararası lojistik karşılaştırıldığında şu farklar görülür:

  • Uluslararası lojistik ulusal (yerel) lojistikten daha maliyetli ve zordur.

  • Envanter maliyetleri uluslararası lojistikte daha yüksektir.

  • Uluslararası taşımacılıkta ağırlıklı olarak deniz yolu, hava yolu ve kara yolu taşımacılığından yararlanılır iken ulusal taşımacılıkta çoğunlukla kara ve demir yolu türleri kullanılmaktadır.

  • Uluslararası lojistikte kültürel ekonomik ve politik faktörler önemli olmaktadır.

  • Uluslararası lojistik işletmelerinin yöneticileri yeni kurum ve kuruluşlarla yeni koşullarla daha karmaşık dokümanlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.

  • Uluslararası lojistik çok sayıda yabancı dil bilme gerekliliğini getirmektedir.

  • Büyüyen iş sahaları, artan masraflar ve zorluklar nedeniyle uluslararası lojistik endüstrilerinde işletmeler arası birleşme ihtiyacı oluşmaktadır.

Uluslararası alanda “Freight Forwarder”, ülkemizde ise “Taşıma İşleri Organizatörleri” olarak tanımlanan firmalar, kara, hava, deniz, demir yolu ve kombine (hava+deniz, deniz+kara, hava+kara gibi) taşımacılığın yanı sıra lojistik hizmetler veren işletmelerdir. Taşıma işleri organizatörlerinin geleneksel işleri, ülke topraklarında ithal edilen malı gümrükten çekme veya ihraç edilen mallar için gümrük işlemlerini tamamlamak malların sevkiyatının yapılması için rezervasyonun yapılması gibi faaliyetleri kendi ülkesinde gerçekleştirmektir.