LOJİSTİK PLANLAMA VE MODELLEME - Ünite 4: Stok Yönetimi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Stok Yönetimi

Stok Planlaması Model Bileşenleri

Stok planlaması için kullanılabilecek modeller benzetim (simülasyon) ya da matematiksel olabilir. Sistemin modelini oluşturabilmek için öncelikle sistemi iyi bir şekilde tanımak ve anlamak gerekir. Stok planlaması için kullanılacak modellerde yer alan bileşenler sistemin değiştirilemez veri ve bilgilerini içeren sistem parametreleri ile karar vericinin kontrolünde olan karar değişkenlerini içerir. Sistem parametreleri ele alınan her bir sistem için farklılıklar gösterse de genel olarak maliyet kalemlerini, süreleri ve talebi içerir. Stok sisteminin parametreleri; maliyet kalemlerini, süreleri ve talebi içerir. Karar değişkenleri ise sipariş verme zamanı ve sipariş büyüklüğüdür.

Stok Maliyetleri

Stok ile ilgili ana maliyet kalemleri şunlardır: satın alma maliyeti, sipariş maliyeti, elde tutma maliyeti ve stokta mal bulunmamasının maliyetidir. Satın alma maliyeti stokta bulunacak ürünü satın alma aşamasında ödenen ürün bedeline ek olarak ödenen komisyon, vergi, harç gibi masrafların dahil edilmesi ile bulunan parça başı maliyettir. Sipariş maliyeti sipariş geçme ile ilgili oluşan maliyetleri, ulaştırma maliyetini, mal elleçleme, muayene, teslimat, muhasebeleştirme, denetleme gibi maliyetleri içerir. Çoğunlukla sipariş büyüklüğünden bağımsızdır ve sipariş başı oluşan bir maliyettir. Elde tutma maliyeti tesis kirası, işgücü maliyeti, kayıt tutma işlemlerinin maliyeti, fırsat maliyeti, kırılma, bozulma, eskime maliyetleri gibi maliyetlerin bütününe karşılık gelir. Bir birim ürünün bir birim zaman elde tutulması ile oluşur. Elde tutulan miktar ve elde tutulan süre arttıkça toplam elde tutma maliyeti de artar. Birim ürün birim zaman başına hesaplanır. Stokta mal bulunmama maliyeti müşteri geldiğinde elde ürün bulunmadığı durumlarda oluşur. Müşteri geldiğinde elde ürün olmaması durumunda ya kayıp satış oluşur ya da yok satma oluşur. Kayıp satış, müşteri talebinin karşılanamaması ile oluşan kâr kaybı olabildiği gibi talebi karşılayamamanın yarattığı bir itibar kaybı da olabilir. Bazı durumlarda gelen müşteri bir sonraki siparişin gelişini beklemek isteyebilir, bu durumda da yok satma oluşur, yani müşterinin talebi ilk fırsatta karşılanır. Müşteriyi beklemeye ikna etmek üzere indirim uygulanabilir. Bu durumda da kârdan olabilecek kayıp bir maliyet olarak karşımıza çıkar. Stokta mal bulundurmama maliyetini azaltmak daha fazla stok bulundurmak ile mümkündür bu durumda da elde tutma maliyeti artacaktır.

Süreler

Stok planlamasında önemli parametrelerden birisi de sürelerdir. Bir siparişin verildikten ne kadar süre sonra elimize ulaşacağı bilgisi ne zaman sipariş vermemiz gerektiğine doğrudan etkiler. Bu nedenle:

  • siparişin işlem görme süresi,
  • eğer sipariş bir üretim süreci sonrasında hazırlanacak ise üretim süresi,
  • siparişin hazırlanma süresi,
  • yükleme-indirme süresi,
  • ulaşım süresi

bilinmeli ve modele dahil edilmelidir. Bu sürelerin tamamını içeren süre teslimat süresidir ve sipariş verilmesinden itibaren siparişin elimize ulaşmasına kadar geçen sürenin tamamıdır. Teslimat süresi her bir sipariş için, işlem sürelerindeki değişkenlik, trafik yoğunlukları, nakliye araç uygunluğu gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir.

Talep

Üretim sürecinin ardışık iki aşaması da tedarikçi-müşteri ilişkisi ile tanımlanabilir. Ürünün önce işlem gördüğü aşama tedarikçi, sonra işlem gördüğü aşama ise müşteri olur. İster dış müşteri olsun ister iç müşteri olsun stok planlaması için taleplerin bilinmesi ya da tahmin edilmesi gerekir. Talep genel olarak bağımsız ve bağımlı talep şeklinde iki gruba ayrılır. Bağımsız talep, bir ürününün talebinin başka ürünlerin taleplerine bağlı olmadığı taleplerdir. Bağımsız talep genellik dış piyasa koşulları ile oluşur ve kurumun kontrolü dışındadır. Bağımlı talep ise bir ürüne olan talebin başka bir ürüne olan taleple ilintili olduğu türdür. Üretim sürecinde bir nihai ürün birden fazla bileşenden oluşabilir. Bu bileşenler bir arada hazır edildiği durumda üretim gerçekleşir. Bu durumda bileşenlere olan talep bağımlı taleptir.

Stok Kontrolü

Lojistik depolarında ve işletmelerde bağımsız talebi olan birçok üründen çok sayıda stok bulunur. Bu ürünler fiyatları, boyutları, talep edilme sıklıkları, saklama koşulları gibi birçok farklı özellikleri ile birbirlerinden ayrılırlar. Stoktaki ürünleri sınıflandırmak üzere Pareto Kuralından esinlenen bir sınıflandırma sistemi kullanılır. Kabaca, sonuçların % 80’inin sebeplerin % 20’sinden kaynaklanması olarak ifade edilebilir. Stokta bulunan ürünlere uyarlandığında, stokta bulunan çok miktardaki ürünün az miktarının sıkı stok kontrolü yapmaya değer bedelde olduğu söylenebilir. Bu şekilde yapılan stok sınıflandırmasına ABC analizi denir. Buna göre, stokta bulunan ürünlerin toplam mali değerinin % 70-80’i ürünlerin sadece %5-15’ine aittir ve bu ürünlere A sınıfı ürünler denir. Ürünlerin yaklaşık % 30’u B sınıfı ürünlerdir ve stokta bulunan ürünlerin toplam maliyetinin yaklaşık % 15’ine sahiptir. C sınıfı ürünler ise ürünlerin yaklaşık % 50-60’ına karşılık gelir ve ürünlerin toplam mali değerinin yaklaşık % 5-10’u kadar değerdedir.

Ürünlerin ABC sınıflandırmalarının yapılması, stoktaki her bir ürünün yıllık mali değeri; ürünün bir biriminin ederi ile o ürüne olan yıllık talebin çarpılması ile elde edilir. Stok sistemleri sürekli ya da dönemsel olarak izlenebilir. Sürekli izlenen stok sistemlerinde stok miktarları her an kesin olarak bilinmektedir. Bu sistemde elde bulunan stok seviyesi önceden belirlenmiş olan bir seviyeye indiğinde yeni bir sipariş verilir. Bu stok seviyesine yeniden sipariş noktası denir. Toplam yıllık maliyeti en aza indirecek sipariş miktarına Ekonomik Sipariş Miktarı denir.

Dönemsel stok izlemede elde bulunan stok miktarı önceden belirlenmiş olan eşit zaman aralıklarında sayılır. Bu yöntem ile stok seviyesi hakkında sürekli veri toplama ihtiyacı olmadığından daha az gayret ve maliyet gerektirir. Stok seviyesi belirlendikten sonra sipariş verme gereksinimi oluşursa, stok seviyesini arzu edilen seviyeye getirmek üzere sipariş verilir.

Stok Planlaması Modelleri

Planlama faktörlerinin çeşitliliği ve veri ihtiyacı göz önüne alındığında karmaşık modeller yerine varsayımlar ile basitleştirilmiş bu modelleri kullanmak yönetsel açıdan daha fazla tercih edilebilir.

Ekonomik Sipariş Miktarı (ESM) Modeli

Ekonomik Sipariş Miktarı (ESM) modeli deterministik bir modeldir. Toplam yıllık stok maliyetinin en az değerini verecek olan sipariş miktarını belirlemek amaçlanır.

Toplam yıllık stok maliyeti:

  • Satın alma maliyeti,
  • Elde tutma maliyeti ve
  • Sipariş verme maliyetinin

toplamından oluşur. Bu modelin detaylarına girmeden önce bu modele ilişkin varsayımları listeleyelim:

  1. Talep kesin olarak bilinmektedir ve talep hızı (zaman içerisindeki değişimi) sabittir.
  2. Satın alma fiyatı sabittir, zamana ve miktara göre değişiklik göstermez.
  3. Sipariş miktarı üzerinde bir sınırlama yoktur.
  4. Sipariş miktarının tamamı tek seferde teslim edilir.
  5. Stokta mal bulunmaması durumuna izin verilmez.
  6. Siparişlerin teslimat süreleri sabittir.

Bu modelde kullanılacak parametreler:

D: Yıllık talep miktarı

C: Bir birim ürünün satın alma maliyeti,

K: Sipariş verme maliyeti,

H: Bir birim ürünü bir yıl elde tutmanın maliyeti,

L: Teslimat süresi.

Toplam yıllık stok maliyeti, bir döngünün stok maliyetinin döngü sayısı ile çarpılması ile elde edilir. Ya da maliyet kalemleri ayrı ayrı bir döngü için hesaplanıp döngü sayısı ile çarpılır ve böylece elde edilen her bir maliyet kaleminin yıllık toplam ederleri toplanır. Kitabınızın 84-87. sayfa aralığında “Toplam Yıllık Stok Maliyeti, Döngü Satın alma Maliyeti, Döngü Sipariş Maliyeti, Döngü Elde Tutma Maliyeti ve Döngü Sayısı” hesaplamalarına ilişkin formüller ve örnek hesaplamalar yer almaktadır.

Ekonomik Üretim Miktarı (EÜM) Modeli

Ekonomik Üretim Miktarı (EÜM) modeli, ESM Modelinin bir türevidir. Bu modelde, ESM modelindeki varsayımlardan tüm siparişin aynı anda teslim edilmesine ilişkin varsayım esnetilmiştir. Sipariş bir bütün halinde teslim edilmez, peyderpey teslim edilir. Üretim devam ederken talebin de eşzamanlı olarak karşılandığı bir stok sisteminin modelidir. Bu durumda üretim hızının talep hızından daha yüksek olması gereklidir. Üretimin talebi karşıladıktan sonraki kısmı stoka dahil edilir. Üretim belli bir miktara ulaşana kadar devam eder, bu miktar ulaşıldıktan sonra üretim durur ve taleplerin stoktan karşılanmasına devam edilir. Bu modelde üretim miktarının ne olması gerektiğine karar verilir. Amaç, önceki modelde olduğu gibi toplam yıllık stok maliyetini en aza indirmektir.

Bu modelde üretim miktarını Q ile göstereceğiz. ESM modelindeki sipariş verme maliyetinin bu modeldeki karşılığı kurulum maliyetidir ve yine bunu A ile göstereceğiz; üretime başlamadan önce tesisin temizlik, kalibrasyon, ısıtma vb. işlemler ile üretim için hazır hale getirilmesinin maliyetidir. ESM modelindeki satın alma maliyetinin bu modeldeki karşılığı birim üretim maliyetidir ve yine bunu C ile göstereceğiz. Elde tutma maliyeti H her iki modelde de aynıdır. Yıllık talep miktarını yine D ile göstereceğiz. Üretim ile talep eş zamanlı olacağı için günde kaç tane ürün ürettiğimiz, bunun kaçını müşteri taleplerini karşılamak üzere kullandığımız ve kaçını stoka eklediğimizi hesaplamamız gerekecektir. Günde p adet ürün üretiyorsak üretim hızı p ’dir, diyeceğiz. Benzer şekilde günde d tane talep karşılıyorsak talep hızı d ’dir diyeceğiz. Bu modelde de yıl içerisinde birbirleri ile aynı döngüler vardır. Stok miktarı sıfır olduğunda üretim başlar ve bu, döngü başlangıcıdır. Toplam Q birim üretilene kadar üretim devam eder, bu sırada günlük p kadar olan üretimin d kadarı günlük talebi karşılar ve kalan p-d kadarı ise stoka konur. Üretim devam ederken stok da artar. Q kadar üretildikten sonra üretim durur ve sadece günlük d kadar gelen talep stoktan karşılanır yani stok azalır. Stok seviyesi tekrar sıfıra ulaştığında içinde bulunulan döngü biter ve yeni bir döngü başlar. Bu modelde de bir döngü için her maliyet kalemini hesaplayıp yıllık döngü sayısı ile çarparak yıllık toplam maliyeti bulacağız. Kitabınızın 88-92. sayfa aralığında “Yıllık Döngü Sayısı, Döngü Üretim Maliyeti, Yıllık Üretim Maliyeti, En Yüksek Stok Seviyesi, Ortalama Stok Seviyesi, Döngü Elde Tutma Maliyeti, Yıllık Elde Tutma Maliyeti” hesaplamalarına ilişkin formüller ve örnek hesaplamalar yer almaktadır.

Miktara Bağlı İndirim

Piyasa koşullarında çoğunlukla miktara bağlı indirimler uygulanabilmektedir. Çok miktardaki satın alımlarda birim satın alma fiyatı daha düşük olmaktadır. Gerek ESM gerekse EÜM modellerinde satın alma maliyet kalemi karar değişkeni olan sipariş miktarı Q ’dan bağımsız idi. Bir kerede satın alacak miktar satın alma maliyetine etki eden bir faktör ise bu durumda en iyi sipariş miktarına da etkisi olacaktır. İndirim uygulaması için fiyat kırılım noktası olan bir durumu ele alalım ve diyelim ki d 1 ’e kadar olan sipariş miktarları için birim satın alma maliyeti C 1 , d 1 ile d 2 arasındaki sipariş miktarları için birim satın alma maliyeti C 2 , di ile d i+1 arasındaki sipariş miktarları için birim satın alma maliyeti C i+1 , dm’den daha fazla olan sipariş miktarları için birim satın alma maliyeti C m+1 olsun.

Kitabınızın 92-94. sayfa aralığında “miktara bağlı indirim” hesaplamalarına ilişkin formüller ve örnek hesaplamalar yer almaktadır.

Rassal Talep

Talebin rassal bir dağılıma uyması yani belirsiz olması durumunda artık gelecekteki herhangi bir andaki stok seviyesini tam olarak bilmemiz mümkün olmayacaktır. Bu durumda ESM ve EÜM modellerinde olduğu gibi talep hızı sabit olmayacağından stokun sıfırlanacağı anı bilip sipariş ya da üretim planımızı ona göre yapmamız mümkün olmayacaktır. Sipariş elimize ulaştığında stok sıfırdan fazla olabilir ya da bir süredir stok bulunmuyor olabilir. Elde stok bulunmaması, talep ve dolayısıyla kâr kaybına yol açar. Bu nedenle sipariş elimize ulaşana kadar stoksuz kalmamak için yani teslimat süresindeki beklenen talebi karşılamak için bir emniyet stoku bulundururuz. Emniyet stoku da eğer çok fazla olursa elde tutma maliyetini arttırır, eğer çok az olursa stok bulundurmama maliyetini arttırır. Bu nedenle teslimat süresince oluşacak talebi karşılama olasılığı üzerinde bir hedef belirlenerek buna göre emniyet stoku belirlenir. Teslimat süresince oluşacak beklenen talebi karşılama olasılığına hizmet seviyesi denir. Talebin rassal olması durumunda yeniden sipariş noktası da belirlenmiş olan hizmet seviyesi kullanılarak yapılır. Kitabınızın 95-96 sayfa aralığında yeniden sipariş noktasının hesaplanmasına ilişkin formüller ve örnek hesaplamalar yer almaktadır.

Dönemsel İzlemeli Sistemler

ABC sınıflandırmasında B ya da C sınıfı olarak sınıflandırılan ürünlerin stok seviyelerinin sürekli izlenmeleri için gereken teknolojik yatırım, geri dönüşü uzun süreli bir yatırım olacağından tercih edilmez. Bu sınıflarda yer alan ürünlerin stok seviyeleri, sabit zaman aralıklarında yani dönemsel olarak sayılarak belirlenir. Bu tür stok izleme yöntemleri daha çok küçük ölçekteki perakendeciler tarafından kullanılır. Sürekli izlemeli stok sistemlerinde uygulanan sipariş politikası gereği, sipariş verme zamanları değişse de sipariş miktarları aynıdır. Dönemsel izlemeli stok sistemlerinde ise stok seviyesi sabit aralıklarla belirlenir ve sipariş miktarı her defasında değişir. Bu stok sistemlerinde stok seviyesinin belirleneceği sabit zaman aralıkları da yani dönem uzunluğu da karar verilmesi gereken bir bileşen olarak karşımıza çıkar. Rassal talep durumunda sipariş miktarı izleme dönem aralıkları ve teslimat süresi boyunca oluşacak talepleri karşılayabilecek düzeyde olması gerekeceğinden daha yüksek bir emniyet stoku bulundurma zorunluluğu oluşur. Kitabınızın 97-98. sayfa aralığında dönemsel izlemeli sistemlerde sipariş miktarının belirlenmesini açıklamak üzere kullanılan formüller ve örnek hesaplamalar yer almaktadır.