LOJİSTİK PLANLAMA VE MODELLEME - Ünite 2: Tedarik Zinciri ve Ağ Tasarımı Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Tedarik Zinciri ve Ağ Tasarımı

Tedarik Zinciri

Lojistik sistemlerini farklı detay seviyelerinde ele almak ve incelemek mümkündür. Bir lojistik sisteminin varoluş sebebi talep sahibi ya da müşterinin ihtiyacını karşılamaktır. Müşterinin talebini karşılamak üzere doğru ürünü, doğru miktarda, doğru zamanda ve doğru yerde hazır etmek lojistiğin en genel tanımıdır. Lojistik sistemindeki tüm bileşenleri ve faaliyetleri içinde barındıran, hammadde tedarikçisinden müşteriye kadar uzanan, mal ve bilgi akışının yürütüldüğü ağa tedarik zincir diyoruz. Bu ağ, yani tedarik zinciri, tedarikçi, imalatçı, depo, dağıtımcı ve perakendeciyi arasındaki taşımacılık, paketleme, depolama, muayene, gözetim ve denetim, sipariş gibi faaliyetleri içerir. Bu faaliyetlerin yürütülmesi sırasında bilgi paylaşımı ve aktarımı da tedarik zincirindeki paydaşlar arasındaki koordinasyonu sağlar. Her bir bileşen ve faaliyetin verimliliğini ayrı ayrı ele alarak iyileştirmek mümkündür ancak bu şekildeki iyileştirme tüm sistemi, tüm bileşen ve etkileşimleri ile ele alarak iyileştirmek kadar iyi sonuç veremeyecektir. Her bir bileşen ve faaliyetin bağımsız olarak verimliliği toplam sistemin verimliliği ile orantılı olabileceği gibi ters orantılı da olabilir.

Tedarik zincirinde stratejik seviye kararlar kaç tane üretim/depolama tesisi bulunacak, bunların yerleri nerede olacak, kapasiteler ne olacak gibi uzun vadeli ve kolaylıkla değiştirilemeyecek kararları içerir. Tedarik zincirinin paydaşları arasındaki bilgi ve veri paylaşımını sağlayacak olan bilgi sistem altyapısı ve dijital dönüşüm de stratejik seviye kararlar arasındadır. Taktik seviye kararlar orta vadelidir ve satın alma, üretim, stok kararları, ulaştırma modlarının seçimi, müşteri kontratları gibi kararları içerir. Operasyonel seviye kararlar ise araç rotalama, depo yerleştirme, araç yükleme ve boşaltma, iş çizelgeleme, üretim planlama gibi kısa vadeli kararları içerir.

Bütün bu karar seviyeleri için genel amaçlar şu şekilde listelenebilir.

  • Müşteri memnuniyetini arttırma
  • Maliyetleri azaltma
  • Talep karşılama oranını arttırma
  • Verimliliği arttırma
  • Kapasite kullanım oranını arttırma
  • Üretimde devamlılık
  • Talep tahmininde hassasiyet
  • Değişen şartlara hızlı uyum sağlamak
  • Sürdürülebilirlik

Yalın Tedarik Zinciri

Yalın düşünce aslında üretim süreçleri için geliştirilmiş olan atık ve kayıpların ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir anlayıştır. Buna özellikle bir yöntem demek yerine bir anlayış diyoruz. Çünkü yalın düşünce teknik ve yöntemlere dönüşmeden önce elde edilecek faydanın içselleştirilmesi gerekmektedir. Ortadan kaldırılması hedeflenen atık ve kayıplara örnek olarak: fazla stoklar, gereksiz işlemler, hatalı ürünler, gereksiz taşıma ve beklemeler, gereksiz hareketler verilebilir. Bu atık ve kayıplar değer katmayan işlem ve faaliyetlerdir. Yalın yaklaşım sonucunda değer katmayan işlem ve faaliyetlerin ortadan kaldırılması ile birlikte maliyetler azalır, kalite artar, stoklar azalır, ürün çevrim süreleri azalır, müşteri memnuniyeti artar. Atık ve kayıpların ortadan kaldırılması anlayışının tedarik zincirlerine uygulanması ile yalın tedarik zinciri karşımıza çıkar.

Yalın tedarik zinciri için değer katmayan her türlü işlem ve faaliyetin ortadan kaldırılması gerekir. Tedarik zinciri boyunca olabilecek hatalı karar ve uygulamalar sonrası atıkların oluşması engellenmelidir. Örneğin tedarik zinciri boyunca ürün hareket halindedir, taşıma ve aktarma sistemlerinde hatalar nedeni ile kayıplar olabilmektedir, yalın tedarik zincirinde bu kayıplar ortadan kaldırılmalıdır. Tedarik zinciri boyunca olan akışlar uyumlu hale getirilmedir. Burada hem ürün akışlarının hem de bilgi akışlarının uyumlu hale getirilmesinden bahsediyoruz. Akışların uyumlu hale getirilmesi ile birlikte beklemeler ve stok azalacaktır. Yalın tedarik zincirinde belirsizlik ve riskler iyi yönetilmelidir. Her zaman iyileştirmeye açık yanlar bulunacaktır. İyileştirmeye yönelik yenilikçi yaklaşımların oraya çıkmasına olanak sağlayan koşullar oluşturulmalı ve teşvik edilmelidir. Yalın tedarik zinciri bütün bu uygulamaların hayata geçirilmesi ile oluşturulabilir. Bir tedarik zincirini yalındır ya da yalın değildir şeklinde sınıflandırmak doğru olmaz. Renklerin farklı tonları olması gibi yalınlıkta farklı düzeylerde olabilir. Önemli olan başta da söylediğimiz gibi anlayıştır. Yalınlaşmayı bitmeyen bir yolculuk olarak görmek daha doğru olur.

Çevik Tedarik Zinciri

Çeviklik, değişime olan hazırlık ve yatkınlık olarak tanımlanabilir. Tüm tedarik zinciri müşteri talebi ile yönlendirilir. Müşteri talebinde olan değişimler ve dalgalanmalar tüm tedarik zincirini etkileyecektir. Bu nedenle değişken ve oynak piyasa koşullarına duyarlı ve bu koşullara hızlı karşılık veren tedarik zinciri oluşturmak gereklidir. Bunu sağlayan tedarik zincirine çevik tedarik zinciri denir. Çevik tedarik zincirinin ana unsurları sürat, maliyet ve verimliliktir. Çevik tedarik zinciri uygulaması müşteri talebinde çeşitli sebepler ile hızlı değişkenlik ve oynaklıkların olması beklenen ürünleri sunan tedarik zincirleri için uygundur. Özetle çevik tedarik zincirleri müşteri taleplerine olan duyarlılık üzerine kurgulanır. Çevik tedarik zincirlerinde bilgi paylaşımı çok önemlidir. Piyasa koşullarındaki yani talepteki olabilecek değişiklik ya da değişiklik göstergeleri tüm tedarik zinciri paydaşları arasında hızlıca paylaşılmalıdır. Tedarik zinciri boyunca planlama ortak bir biçimde yapılmalıdır.

Dijital Tedarik Zinciri

Bilgi iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve yaygınlaşması ile birlikte, müşterisinden tedarikçisine tedarik zinciri içerisindeki tüm paydaşlar bu teknolojiden yararlanmaya başlamıştır. Ancak, tedarik zincirleri bu teknolojileri henüz bütünsel ve entegre olarak kullanma aşamasında değiller. Halen tedarik zinciri yönetim süreçlerinin birçok aşamasında geleneksel yöntemler kullanılmaya devam edilmektedir. Bu nedenle dijital teknolojinin tedarik zincirlerinde kullanımı karma düzeydedir. Dijital teknolojinin tedarik zincirine tam entegrasyonu ile oluşacak sisteme Dijital Tedarik Zinciri denmektedir.

Tedarik Zinciri Ağ Tasarımı

Tedarik zinciri ağ tasarımında aşağıdaki sorulara yanıt bulmak amaçlanmaktadır:

  • Kaç tane depo olmalı, depolar nerelerde konumlandırılmalı, ne büyüklükte olmalı, hangi ürünler depolanmalı?
  • Kaç tane imalat tesisi olmalı, bu tesislerin konumları ne olmalı, kapasiteleri ne kadar olmalı, kaç tane üretim hattı olmalı, hangi ürünler üretilmeli, ürünler hangi depolara gönderilmeli?
  • Hangi ürünler dışarıdan tedarik edilmeli, tedarikçiler kimler olmalı?
  • Tesis sayısı ile maliyet arasındaki ilişkisi nasıldır?
  • Tesis sayısı ile hizmet seviyesi arasındaki ilişkisi nasıldır?
  • Talep, maliyet ve fiyatlardaki değişimin tedarik zincirine etkisi nasıldır?
  • Ağ içerisindeki kapasite uygunluğunu nasıl garanti altına alırız? Mevcut tesislerimizin kapasitesini mi arttırmalıyız yeni tesisler mi kurmalıyız? Zamanlaması ne olmalıdır?
  • Tedarik zinciri maliyetlerini nasıl düşürürüz?

Depolama Tesislerinin Faydaları

Depolar imalat tesisleri ile dağıtım tesisleri ya da perakendeciler arasında ürünlerin biriktirildiği ya da bekletildiği tesislerdir. Tedarik zincir ağının tasarımında hangi tesislerden kaç tane ve nerelerde bulundurulacağına karar verilmelidir. Ürünler imalat tesislerinden doğrudan müşteriye ulaştırılabilir. Bunu yapmak yerine neden arada depo tesislerine gerek duyulur? Depoların kurulumu ve işletilmesinin bir maliyeti vardır ve bu maliyet doğrudan ürünlerin fiyatına yansır. Depoları kaldırarak maliyetleri düşürmek mümkün ise hangi gerekçeler ile bu tesislere tedarik zincir ağında yer verilir? Depoların sayısına ve yerine karar vermeden önce bunların gerekli olup olmadığı sorusuna cevap verilmelidir. Özetle, ekonomik, zaman, müşteri memnuniyeti gibi gerekçeler ile tedarik zincirinde depolama ihtiyacını ortadan kaldırmak mümkün değildir. Bu nedenle depolara gerek duyulur. Bu durumda önemli olan kaç tane deponun, hangi konumlarda bulunacağı ve kapasitelerinin ne olacağı gibi sorunları tedarik zinciri ağının tasarımında belirlemektir.

Tedarik Zinciri Ağ Tasarımının Müşteriye Olan Etkisi

Tedarik zincirinin ağ tasarımı karlılık, maliyet, etkinlik, verimlilik gibi hedeflerle yapılır. Tedarik zincirini ve bu zincir boyunca alınacak kararları yönlendiren tek unsur müşteri talebidir. En büyük amaç müşteri taleplerini karşılamaktır. Tedarik zincirinin varlık sebebi budur. Tedarik zinciri ağ tasarımının müşteriye yansıyan unsurlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Tepki zamanı: müşterinin talebinin oluşması ile talebin karşılanması arasındaki süredir. Tepki zamanın mümkün olduğunca kısa olması istenir. Bir ürün almak üzere mağazaya giden bir müşteri, istediği ürünü rafta bulup alabiliyorsa tepki zamanı sıfırdır.
  • Ürünün bulunması: müşterinin istediği zaman ürünü bulmasıdır. Tepki zamanı ile doğrudan ilintilidir. Müşterinin ihtiyaç duyduğunda ya da talep ettiğinde ürünü bulamaması etkileri uzun süreli olabilecek müşteri memnuniyetsizliğine yol açabilir.
  • Müşteri deneyimi: müşterinin tedarik zinciri ile etkileşiminin müşteri üzerinde yarattığı etkidir. Sipariş verme, ödeme yapma, ürünü teslim alma işlemlerindeki kolaylıktır. Her müşteri satın aldığı ürün ya da hizmetle birlikte deneyim de satın alır. Ürün ne kadar iyi ve kaliteli olursa olsun müşterinin deneyimi olumsuz olabilir. Müşteri etkileşiminin ne kadar sorunsuz olduğunu önemser.
  • Sipariş görünürlüğü: ürünlerin imalatçısından itibaren müşteriye ulaşana kadar geçen sürede hareketlerinin ve konumunun izlenebilmesidir. Yukarıda anlattığımız gibi bir ürün imalatçısından müşteriye ulaşana kadar birçok aşamadan geçer. Özellikle e-Ticaret uygulamalarının yaygınlaşması ile birlikte, müşteriler siparişlerinin durumlarını ve konumlarını bilmek istemektedir. Tedarik zincirinin dijitalleşmesi ile birlikte ürün takibini yapabilmek ve müşteriye bilgi sunabilmek kolaylaşmaktadır. Müşteriler açısından da siparişlerinin görünürlüğü bir beklenti haline gelmiştir. Sipariş görünürlüğü tedarik zincirinde bulunan tüm paydaşlar arasında anlık ve doğru bilgi paylaşımını zorunlu kılmaktadır.
  • İade edebilme: müşterinin arızalı, zarar görmüş ya da beklentilerini karşılamayan bir ürünü ne kadar kolay geri verebildiğidir. Çeşitli sebeplerle müşteri ürünü iade etmek isteyebilir. Bu durumda müşteriye zorluk çıkarmak yerine işlemi kolaylaştırmak gerekir. Kimi zaman iade işleminin ürünün satın alındığı yerden başka bir yere yapılması istenir. İşlem yapma ve mali külfete katlanma zorunluluğu müşteriye bırakılması halinde müşteri memnuniyeti azalacaktır. Yakın zamana kadar ihmal edilen bu konu, son zamanlarda ve yine özellikle eTicaretin yaygınlaşması ile daha da önem kazanmıştır.

Ağ Tasarımında Kullanılan Modeller

Amaç müşteri talebini en uygun maliyetle ve zamanlama ile karşılayarak tedarik zincirindeki kârlılığı arttırmaktır. Kârlılığı sürekli kılmak üzere müşteri memnuniyetine etki eden kriterleri de dikkate almamız gerekir. Bu amaçları sağlamak üzere tedarik zinciri tasarımındaki kararları deneme yanılma yöntemi ile vermek fazlaca maliyetli olacaktır. Bu nedenle sistemin matematiksel ya da benzetim modelinin oluşturularak, bu model yardımı ile en doğru kararları vermek gereklidir.

Tesis Yer Seçimi

Verilecek kararların başında tesis yer seçimi kararı gelmektedir. Bu nedenle tedarik zinciri ağ tasarımında tesis yer seçimi kararını örnek olarak ele alarak modelleme yaklaşımını anlatacağız. Diğer ağ tasarımına ilişkin modeller ise kitabın geri kalan bölümlerinde detaylı olarak açıklanmaktadır. Kurulacak tesis sayısının önceden belirlendiği varsayımı ile bu tesislerin yerlerinin nerede olması gerektiği cevaplanması gereken en basit problem olarak karşımıza çıkar. Müşteri talep yoğunluğunun coğrafi dağılımının bilindiği durumda, tesisleri öyle bir yerlere kurmalıyız ki belirlediğimiz amaç fonksiyonu en iyi değeri versin.

Ağ Tasarımında Karar Ağaçları

Ağ tasarımı yatırım kararlarını içerir ve farklı seçenekler arasından tercih yapmak gerekebilir. Yeni bir depo mu kuralım yoksa var olan deponun kapasitesini mi arttıralım? Taşımacılık için karayolunu mu tercih edelim demiryolunu mu? Tek bir tedarikçiden mi hammadde alalım yoksa farklı tedarikçilerle mi anlaşalım? Bu gibi birçok uzun vadeli yatırım tercihlerini etkileyecek kararlar verilmelidir. Bu kararlar uzun vadeli beklentilerimizi karşılamak üzere verilecektir. Planlama ufku uzadıkça belirsizlikler artacaktır. Kendi kontrolümüzde olmayan birtakım gelişmeler ile sonuçlar etkilenecektir. Uzun vade kararları genellikle birbirine koşullu aşamalı kararları içerir. Bu nedenle yatırım kararlarını verirken belirsizlikleri, seçenekleri dikkate alan sistematik yöntemler kullanılmalıdır. Burada bu yöntemlerden karar ağaçlarına yer vereceğiz.

Bir karar ağacı şu bileşenlerden oluşur:

  • Karar noktaları
  • Karar dalları
  • Şans noktaları
  • Şans dalları
  • Son noktalar

Karar ağacı oluşturmanın yöntemini de şu şekilde belirtebiliriz:

  • Adım 1: Problemin tanımlanması
  • Adım 2: Karar ağacının, karar noktaları, şans noktaları, karar dalları ve şans dalları kullanılarak çizilmesi.
  • Adım 3: Şans dallarının yani olayların olasılık değerlerinin yerleştirilmesi
  • Adım 4: Son noktadan başlayarak, geriye doğru, şans noktaları için beklenen değerin hesaplanması, karar noktaları için seçeneklerin karşılaştırarak en iyi seçeneğin belirlenmesi
  • Adım 5: Ağacın en başındaki karar noktasından başlayarak, ileriye doğru, en iyi karar seçenek adımlarının belirlenmesi.

Net Bugünkü Değer

Yatırım karalarında, alternatif seçenekleri karşılaştırırken aynı faydayı elde edeceğimiz seçenekler arasından en düşük maliyetli olanını seçmemiz gerekir. Seçenekleri maliyetleri açısından karşılaştırmak için mutlaka paranın zaman değerini dikkate almalıyız.