Medya ve İletişim - Ünite 3: İletişim Modelleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: İletişim Modelleri

Giriş

Etkileşim, kişilerarası faaliyeti açıklamak için kullanılan bir kavramdır. Bu faaliyetin genellikle bir etki doğurması beklenir. Yeni iletişim ortamlarında etkileşim kavramının egemen olduğu tanım, kullanıcının, ortamın içeriğini değiştirebilme özelliğine sahip olması durumu şeklindedir. Böylece geleneksel ortamlardaki izleyici, aktif bir rol üstlenerek kullanıcı haline dönüşür. Bir başka tanımda ise; Etkileşim, en az iki nesne arasındaki iletişim vasıtasıyla, nesnelerin birbirlerini davranışsal ya da biçimsel olarak değişikliğe uğratmasıdır. Yeni medya etkileşim olanak ve ortamı sunmaktadır. Ancak etkileşim kavramını bu egemen tanımla sınırlamak, büyük çerçevenin görünmesini engelleyecektir.

Model Nedir?

Günlük yaşamda herkes farklı modeller kullanır. Genellikle, somut olguların somut modellerinin oluşturulduğu doğa bilimlerinde modeller asıl cisimlerden daha küçük, daha büyük veya cisimle aynı boyutlarda olabilir. Fakat iletişimin de içinde bulunduğu toplum bilim gibi alanlarda olgular elle tutulur gözle görülür nesneler değillerdir. Dolayısıyla, modeller bu kadar somut değildir ve birbirinden farklılık gösterebilirler. Uğraş alanı insan davranışları ve bu davranışların temelinde yatan sebepler olan iletişimde de durum böyledir. Farklılıkların olabildiğince ortadan kaldırılması için de bu gibi disiplinlerin modellerinin oluşturulmasında, oluşturulmuş modellerin çözümlenmesinde, modellerin derin okumasında ve değerlendirilmesinde doğruluk ve yararlılık ilkeleri temel alınmalıdır. İletişim biliminde model oluşturmanın diğer bir sınırlılığı ise iletişim süreçlerinin (etkili iletişim de dâhil) dinamik bir yapıya sahip olmasıdır.

İletişimciler somut ve dinamik olan bu süreci incelemek için ise bir kesit alarak onu somutlaştırırlar ve kaynağı başlangıç noktası, alıcıyı da sonul nokta olarak ele alarak bu iki öğe arasındaki var olan diğer öğeleri ve öğelerin birbirleri ile olan ilişkilerini ve etkileşimlerini açıklamaya çalışırlar. Fakat iletişimin aslında soyut ve dinamik bir yapıya sahip olduğu dikkate alındığında, bu somut ve durağanmış gibi incelenen kesitte, iletişim sürecini etkileyebilecek farklı değişkenlerin de olabileceği ortaya çıkacaktır. Bu sebeplerden dolayı, bütün amaçlar ve her düzeydeki çözümlemeler için uygun olabilecek bir model bulamak mümkün olabileceği gibi bunun mümkün olmama ihtimali de göz önündü bulundurularak, amaçlar ve süreçler göz önünde bulundurularak gerekli modifikasyonlara da başvurulması gerekebilir.

Model bir nesne ya da olgunun dizgeli (sistematik) simgelenmesidir. Gerçekliğin ya da onun bir bölümünün grafiksel ya da şematik olarak basitleştirilmiş halidir. Model, herhangi bir yapının ya da sürecin temel öğelerini ve bu öğeler arasındaki ilişkiyi göstermeye ve açıklamaya çalışır. İletişimciler, modellemede “kodlama” (modelin gönderen ucunda) ve “açımlama” (modelin alıcı ucunda) süreçlerini inceler. Kodlamada, gönderenin hedeflenen alıcılara ya da iletinin yüklediği araca uygun bir dile veya koda sahip olup olmadığını incelenirken, açımlamada hedef, gönderenin anlam çıkartmak üzere tekrar çevrilmesidir.

İletişim sürecinde hedeflenen, alıcının iletiyi gerçekten istenilen gibi alıp almadığı hakkında bilgi edinmek için yapılan çalışmalarda geri besleme bilgisi incelenir ve bu bilgi süregiden veya gelecekteki iletişim davranışını değiştirmeye yardımcı olabilir. İletişim modelleri genelde doğrusal ve doğrusal olmayan modeller olarak ikiye ayrılır. Doğrusal modeller kaynak-ileti-alıcı kavramlarını dikkate alan ve geri besleme kavramına değinmeyen modellerdir. Doğrusal olmayan modeller ise geri beslemeyi ve diğer iletişim süreci öğelerini de içeren modellerdir. Bundan dolayı, doğrusal olmayan modeller, iletişim sürecinin daha iyi anlaşılmasını sağlarlar.

Temel İletişim Modelleri Nelerdir?

Doğrusal Modeller; Aristo Modeli, Lasswell Modeli, Shannon ve Weaver Modeli ve Berlo Modeli’dir. Doğrusal Olmayan Modeller ise; Osgood Modeli, Dance’in Spiral (Helical) Modeli, Gerbner Modeli, Newcomb ABX Modeli, Westley ve MacLean Modeli ve Riley-Riley Modeli’dir.

Doğrusal Modeller

Aristo Modeli

Bu modelde önemli olan konuşmacı ve dinleyici arasındaki basit iletişim sürecidir ve bu model yüz yüze iletişimi temel alır. Bu modelde, geleneksel sınıf ortamında konuşan eğitimci ve dinleyen öğrenici arasında aktarılan bilgiler olarak ifade edilebilir. Fakat bu model günümüz iletişim süreci ve yüz yüze iletişim ortamlarında gerçekleşen iletişimi tümüyle açıklama açısından yetersiz kalmaktadır.

Lasswell Modeli

Bu modelde, “kimin, neyi, hangi kanalla, kime, hangi etkiyle” söylediği “tek yönlü” bir iletişim süreci vurgulanarak doğrusal bir model ileri sürülmüştür.

Bu modelin kullanımı, her ne kadar basit görülse de model, daha sonra başka araştırmacılar tarafından geliştirilmiş ve Braddock, Lasswell’in bu modeline, iletinin hangi koşullar altında gönderildiğinin önemi ve hangi amaçla gönderildiği konularında eklemelerde bulunmuştur.

Shannon ve Weaver Modeli

Bu ileti modeli, ileti gönderimi sonucu ortaya çıkan sorunlar üzerinde durmaktadır. Daha çok “hangi kanal” en çok sinyal iletir ve iletilen bu sinyallerin ne kadarı gürültü (sesli farklı değişkenler) faktörlerinden etkilenir gibi sorunlarla ilgilenen bu modelde ileti kavramı, iletilen mesajın içinde gömülmüş herhangi bir girdi olarak tanımlanır.

Gürültü unsurunu sadece dış etkenler değil aynı zamanda alıcının o anda başka bir şey düşünüyor olması veya hasta olması gibi farklı değişkenler de oluşturabilir. Bu modelde, kaynak ve alıcı arasındaki iletişime ek olarak alıcıdan kaynağa doğru bir geri bildirim mevcuttur. Fakat mevcut değişkenler ve iletim süreci göz önünde bulundurulduğunda, kaynağın, alıcıya istediği etkiyi doğrudan yansıtamama ihtimalinin olduğunu, aksine alıcının kendi istekleri doğrultusunda kaynağı manipüle ettiği durumların olduğu görülür.

Berlo Modeli

Bu modelde, iletişim süreci kaynak, ileti, kanal ve alıcı olmak üzere dört temel öğeye dayanır. Kaynağın iletişim sürecindeki davranışlarını belirleyen; kullanılan dil, el-kol hareketleri, mimikler, beş duyu organı, sosyo-kültürel çevre, bilgisi, düşünme, konuşma, yazma, çizme, görüntüleme gibi iletişim becerileri bir dizi etmenle, ileti olarak kodlanmaktadır. Bu gibi değişkenlerin ele alınması geri beslenmenin olduğunu gösterir fakat bu modelde geri beslenme öğesi çok açık ve net görülmemektedir. Etkileşim sürecinin devingen değil durağan bir yapıya sahip olması da bu modelin eleştirilen diğer bir yönüdür.

Doğrusal Olmayan Modeller

Osgood ve Schramm Modeli

Bu modelde kaynak ve alıcılar eşit sorumluluk ve işlev yüklenirler. Kaynaktan alıcıya gönderilen ileti ilk kod açımı sürecine girer ve yorumlanır. Daha sonra yeniden kodlanarak kaynağa geri besleme olarak gönderilir. Kaynağa ulaşan alıcının bu iletisi, kaynak tarafından kod açımı sürecine tabi olduktan sonra yorumlanır ve tekrar alıcıya gönderilir. İletişim süreci boyunca tekrarlanan bu işlemler bu modelin yorumlama ve geri besleme öğelerinin ne denli belirgin olduğunu göstermektedir. Bu süreçte hem kaynağın hem de alıcının etkilenebileceği sosyal, fiziksel ve benzeri değişkenler de göz önünde bulundurulur.

Dance’in Spiral (Helical) Modeli

Bir önceki modelin geliştirilmiş hali olarak da tanımlanan bu model, doğrusal modeller ve doğrusal olmayan modellerin karşı karşıya getirildiği en net ve temel modeldir. Şimdiye kadar olan modellerde iletişim dondurularak incelenirken, bu modelde devingen (devamlı değişen öğeleri, ilişkileri, çevresel etmenleri ve benzer özellikleri olan bir) yapısı göz önünde bulundurularak incelenir. Bu modelde belirtilen spiral yapı, farklı durum, olgu ve bireyler karşısında farklı biçim alır. Konu ve olay hakkında bilgi arttıkça bu spiral büyüyebilir ve tam tersi durumda da daralabilir.

Gerbner Modeli

Bu modelin temel hedefi iletiyi gerçeklik ile ilişkilendirmektir. İletinin ne hakkında olduğunu göstermeyi amaçlayan bu model bizim algı ve anlam ile ilgili sorular üzerinde durmamızı sağlar. Modelin yatay boyutu algısal boyutu ilişkilendirirken dikey boyutu ise araçların, iletişim aracının ve kanalının iletişim ile ilgili olan ilişkisini tanımlamaya çalışır.

Newcomb ABX Modeli

Bu model, iki insanın ya da insanın objeyle olan ilişkilerindeki uyum ya da uyumsuzluk çalışmaları üzerine formüle edilmiştir. Temelde iki kişi arasındaki iletişimin dinamiğini sunan bu model, bu süreçteki tutum değiştirme, düşünce oluşturma ve propagandist tavırları inceler. Bilgi edindirme, inandırma, deliller sunma, kandırma, yeni bilgisel düzenlemelere yer verme gibi iletişim ilişkilerini de ele alan bu model, bireyler arasındaki çekim gücü, bilginin taraflardan birisi veya ikisi için önemi ve bireylerin toplum içindeki konumlarını (yöneten veya yönetilen gibi) da ele alarak süreci inceler.

Westley ve MacLean Modeli

Bu model, var olan araştırma modellerini düzenlemek ve kitle iletişim araştırmaları için yararlı olabilecek sistematik bir işleyiş biçimi bulmak üzere geliştirilmiştir. Modelin kökeninde sosyal psikoloji ve Newcomb ABX modelindeki denge ve yeniden uyum düşüncesi yatar. İki kişinin dış objelere karşı olan yeniden uyumlarındaki sistematik ve birbirleri ile ilişkili özelliğini de dikkate alarak kitle iletişimini ve bireyler arasındaki iletişimi çözümlemeyi amaçlayan bu model, bu iki tür iletişimde geri besleme olgusunun farklılığına değinir.

Bu modelde, bir kaynağın ilettiği bilgi karşısında, alıcı sadece gönderilen iletiye ilişkin geri beslemede bulunmaz, gönderilen ileti ile o iletiye ilişkin önceden sahip olunan deneyim ve birikimleri de gönderilen iletiyle harmanlanıp geri beslemede bulunulur.

Riley-Riley Modeli

Bu modelde iletişim daha çok sosyolojik açıdan ele alınmıştır. İletişimde bulunan bireylerin kan bağlarının olup olmadığı, ilişki ve etkileşim boyutları, hangi çevrede oldukları ve benzeri konuların iletişim sürecini etkileyeceğini göz önünde bulunduran bu modelde, gönderilen ya da alınan iletilerin desenlenmesi ve işlevsel olması açısından bu sosyolojik boyutların da dikkate alınması gerektiği öngörülür.

İletişim Sürecinde Model Ne İşe Yarar?

İletişim süreçlerini anlama, anlatma, çözümleme ve en önemlisi iletilerini desenlemede eleştirel düşünmede bireylere farklı olanaklar sunan iletişim modelleri, bireylere farklı toplum ve gruplar içerisinde oluşan farklı iletişim süreçleri için yeni ve hatta özgün modeller oluşturma konusunda yardımcı olur. Bahsedilen temel modeller, bireylerin karmaşık olayların açıklamalarında ve bir iletişim süreci öğelerinin aralarındaki ilişkiyi anlamlandırmalarında faydalı olacaktır.