MEMUR HUKUKU - Ünite 1: Memur Kavramı, Memurluk Mesleğinin Temel İlkeleri ve Memuriyet Güvencesi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Memur Kavramı, Memurluk Mesleğinin Temel İlkeleri ve Memuriyet Güvencesi

Ünite 1: Memur Kavramı, Memurluk Mesleğinin Temel İlkeleri ve Memuriyet Güvencesi

Giriş

Demokratik olsun olmasın her ülkede kanun koyucu kendi

tarihi, kültürel, siyasi ve ekonomik gereklerini dikkate

alarak memurları da içeren kamu personel rejimini

belirlemektedir. Dolayısıyla herkesçe kabul edilen genel

ve ortak bir memur tanımı bulunmamaktadır.

Pozitif Normlardaki Görünüm

• Anayasal düzenlemeler: İdare ve dolayısıyla

memur hukukunun yazılı kaynaklarından olan

anayasal düzenlemeler incelendiğinde genellikle

memur teminatının belirli yönlerinin anayasal

teminat altına alındığı dikkati çekmektedir.

Anayasa m.128/1’de “Devletin, kamu iktisadi

teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel

idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü

oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve

sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu

görevlileri eliyle görülür.” denilmiştir.

• Devlet memurları kanunu: DMK m. 4/A

gereğince “Mevcut kuruluş biçimine

bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel

kişiliklerince genel idare esaslarına göre

yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile

görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında

memur sayılır.

Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda

genel politika tespiti, araştırma, planlama,

programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde

görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.”

• Ceza kanunları: Türk Ceza Kanunu anlamında

kamu görevlisi “Kamusal faaliyetin

yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da

herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici

olarak katılan kişidir.” Askeri Ceza Kanunu’na

göre “memur”, “bir askerî vazifeyi yapmakla

yükümlü olan kimsedir.”.

Memur Tanımlarındaki Ortak Yönler

  1. Genel idare esaslarına tabi kamu hizmeti

kriteri: Anayasamızın üçüncü kısım, ikinci

bölüm, dördüncü başlığı altında kamu hizmeti

görevlileriyle ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.

Bu çerçevede memurun bir “kamu hizmeti

görevlisi” olduğu kabul edilmiştir. Genel idare

esaslarının ne olduğu 1961 Anayasası döneminde

işçi-memur ayrımı sorununun çözümlenmesinde

gündeme gelmiştir. Anılan kavramın hukukî

niteliğine ilişkin hakim görüşe göre, genel idare

esasları kavramı “... kamu yetkisi (otoritesi)

kullanılarak hizmet görmeyi ...”, “... kamu

kudretinin kullanılması...”nı ifade eder. Anayasa

Mahkemesi, genel idare esaslarının tanım ve

ögelerinin Anayasa’nın 5, 123, 125, 126, 128.

maddelerindeki “esaslar” sözcüğünde aranmasını

ve personelin niteliğinin değil hizmetin esas

alınmasının zorunlu olduğunu vurgulamaktadır.

Uyuşmazlık mahkemesi, genel idare esaslarına

göre yürütülmesinde zorunluluk olmayan bir

kısım kamu hizmetlerinin iş sözleşmesinin

konusunu oluşturacağına karar vermiştir.

  1. Kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli

görevleri yürütme kriteri: Kamu hizmetlerinin

genel özelliklerinden birisi de “sürekli” olması,

yani devamlı ve muntazam görülmesidir.

Sürekliliğin bir yönü “kronolojik” yani zaman

bakımından devamlılık, diğer yönü ise “içerik ve

yoğunluğu”ndaki istikrardır. Memuriyetin meslek

olarak kabul edilmesi, memurlar için mesleki

“güvence” ve “istikrarı” da ifade eder. Sürekli

görülmesi gereken hizmet vekâlet yolu ile

devamlı gördürülmemelidir.

  1. İstihdam edilen yer kriteri: Memurlar ancak

devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ya da diğer

kamu tüzel kişilerinde istihdam edilebilir.

  1. Atama işlemi kriteri: Atama, idarenin tek yanlı

iradesi ile hukuki sonuçlar doğuran kurucu,

yenilik doğurucu, icrai idari işlemdir. Atama

işlemi; idari görevlere atama, vekâleten atama,

emeklilerin yeniden hizmete alınması,

memurluktan çekilenlerin yeniden atanması, yer

değiştirme suretiyle atama, alt derecelerden

atama, karşılıklı olarak yer değiştirme (becayiş),

kurumlar arası atama (memurların bir kurumdan

diğerine nakilleri), kurum içi naklen atama,

istisnai memurluklara atama gibi şekillerde de

karşımıza çıkabilir.

  1. Kadro kriteri: Kadro, işin niteliği ile önemini, o

kadroya ödenecek aylığın derecesini ve bunun

için gerekli olan vasıfları tespit eder. Memurların

özlük hakları büyük ölçüde kadrolara bağlı olup

kadro memurun görev, unvan ve aylık derecesini

gösterir. Kadrosuz devlet memuru çalıştırılamaz.

Kadrolar, memur güvenliğini iki açıdan

ilgilendirir: İlki, kadroların kolayca kaldırılması

memurun çalışma güvenliğini zedeler. İkincisi,

kadrosu kaldırılan memura sağlanacak haklarla

ilgilidir. Bu şekilde açıkta kalan memuru zor

duruma düşürecek bir sistem memur güvenliğine

aykırı düşer. Sürekliliği belirleyen hukuki

göstergelerden birisi de kadrodur. Ancak kadro

başka işlevlere de sahiptir. Ast-üst arasındaki

dikey ilişki ve iç idari denetimin bir türünü ifade

eden hiyerarşi yetkisinin açıklanmasında da

yardımcı kavram olan kadro; işin niteliği ile

önemini, o kadroya ödenecek aylığın derecesini

ve bunun için gerekli olan vasıfları tespit eder.

  1. Aylık tahsisi kriteri: Kadro derecesine uygun

olarak memura yapılan aylık tahsisi de

memuriyet statüsünün belirlenmesinde tek başına

ayırt edici değil, tamamlayıcı kriter olarak

nitelendirilebilir. Devlet memurlarına ödenen

aylığın devlet bütçesinden tahsisi gerekir.

  1. Hiyerarşi kriteri: Belirli bir örgüt içerisinde

bulunanlar arasındaki derecelenmeyi ifade eder.

HUK203U-MEMUR HUKUKU

Ünite 1: Memur Kavramı, Memurluk Mesleğinin Temel İlkeleri ve Memuriyet Güvencesi

2

Merkezî sistemde hiyerarşi, devlet idare

teşkilatında yer alan makam ve memurların

aşağıdan yukarıya doğru birbirlerine basamak

basamak ve derece derece bağlanarak baştaki

yetkiliye idari bakımdan tabi olması durumudur.

Hiyerarşi yetkisinin kapsamına şunlar girer: İç

düzene ilişkin karar ve tedbirleri almak; önceden

emir ve direktif vermek, genelge, tebliğ, açıklama

vb. göndermek suretiyle kanunların ve diğer

mevzuatın ne yolda uygulanması ve yerine

getirilmesi gerektiğini nesnel, soyut ve genel

biçimde ya da öznel, somut ve belirli hâllerde

astlara bildirmek; memurların yaptığı işlem ve

eylemleri sonradan onaylamak, düzeltmek,

değiştirmek, yeniden yapmak, kaldırmak ya da

iptal etmek, uygulamayı erteletmek veya

durdurmak; astlara disiplin yetkisine dayanarak

disiplin yaptırımı uygulamak veya astları

ödüllendirmek.

Kamu Personel Kategorileri ve Memurların

Konumu

Anayasa koyucu memur dışındaki “diğer kamu görevlisi”

adını verdiği kişileri anayasal güvenceye almak istemiştir.

Genel idare esasları ile asli ve sürekli olma kriterleri

dikkate alındığında, memur kavramının tipik unsurlarına

ortak olan “diğer kamu görevlisi”nden anlaşılması

gerekenin ne olduğu konusunda ona verilecek anlam ve

kapsamın belirlenmesinde, asli ve sürekli görev ortak

parantezine alınan ve öncelikle ifade edilen memuriyet

esas alınmalı ve “diğer kamu görevlisi” kapsamının

belirlenmesinde dar yorum yapılmalıdır.

a. Sözleşmeli personel: Ülkemizde sözleşmeli

personelin tanımı temel olarak 657 sayılı Devlet

Memurları Kanunu’nun 4/B maddesinde şu

şekilde yapılmaktadır: “Kalkınma planı, yıllık

program ve iş programlarında yer alan önemli

projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi,

işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve

istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir

meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren

geçici işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas

ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen

pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme

ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi

sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir”. İlgili

düzenleme göz önüne alındığında sözleşmeli

personel istihdam edilebilmesi için; (1)“zaruri ve

istisnai bir hal”in ve (2)“geçici iş”in varlığı

şarttır. Ancak aynı maddenin ikinci fıkrası bu

kurala pek çok istisna getirmiştir. Buna göre,

örneğin; “(…) tercümanların; (…) Millî Eğitim

Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan

öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen

istihdamıyla kapatılamaması hallerinde

öğretmenlerin; kadrolu istihdamın mümkün

olamadığı hallerde tabip veya uzman tabiplerin

ve bu Kanuna tâbi kamu idarelerinde ve dış

kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak

personelin de zorunlu hallerde sözleşme ile

istihdamları caizdir.” Sözleşmeli personel

idarenin çok yanlı işlemlerinden olan idari hizmet

sözleşmesi ile memurlar ise tek yanlı bir idari

tasarruf olan atama işlemi ile istihdam

edilmektedirler. Uyuşmazlık Mahkemesi,

sözleşmeli personelle yapılan idari sözleşmenin

idare tarafından feshinden doğan anlaşmazlığın

görüm ve çözümünün idari yargıya ait olacağına

karar vermiştir. 657 sayılı Devlet Memurları

Kanunu’nda belirtilen istihdam türlerinden biri de

“geçici personel” idi. Ancak 696 sayılı

Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde

Kararnamesi’nin (RG, T. 24.12.2017, S. 30280.

İlgili düzenleme 08.03.2018 tarihli ve 30354

(mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan

7079 s. Kanun ile aynen kabul edilerek

yasalaşmıştır.) 17. maddesi ile bu istihdam türü

kaldırılmıştır. Geçici personel statüsünde olan

kişilerin sözleşmeli personel olarak istihdamına

ilişkin düzenleme getirilmiştir. Devlet Personel

Başkanlığı’nın açıklamasına (4/C’li Geçici

Personelin 4/B’li Sözleşmeli Personel Statüsüne

Alınmasına Dair Bakanlar Kurulu Kararına

İlişkin Açıklama, T.C. Devlet Personel

Başkanlığı, (http://www.dpb.gov.tr\)\) göre;

02.04.2018 tarihi itibariyle:

• Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığında

“Geçici Personel” olarak çalıştırılmakta

olanlar “Anketör”,

• Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığında ve

özelleştirme uygulamaları sonucu kamu

kurumlarında “Geçici Personel” olarak

çalıştırılmakta olanlardan; lise ve altı

öğrenim görmüş olanlar “İdari Destek

Görevlisi”, yükseköğrenim görmüş olanlar

ise “İdari Büro Görevlisi” unvanlı

sözleşmeli personel pozisyonlarına

geçirilecektir.

657 sayılı Devlet Memurlar Kanununun 4.

maddesinin birinci fırkasının (B) bendi

kapsamında çalıştırılan sözleşmeli personel

hakkında uygulanan 6/6/1978 tarihli ve 7/15754

sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekinde yayımlanan

“Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin

Esaslar”, 21.06.2018 tarihli ve 30455 sayılı

Resmi Gazete’de yayımlanan “Sözleşmeli

Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda

Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” ile

değiştirilmiştir.

b. Mükellefler: Kanunun açık hükmüne dayalı

olarak idarenin zorla, geçici bir süre ve bir

görevin yerine getirilmesi için hizmete aldığı

kişilerdir. Devlet, kural olarak bunlara aylık

vermez. Oysa memurlar zorla değil rıza ile

memuriyet statüsüne girmekte ve mükelleflerden

HUK203U-MEMUR HUKUKU

Ünite 1: Memur Kavramı, Memurluk Mesleğinin Temel İlkeleri ve Memuriyet Güvencesi

3

farklı olarak geçici değil, sürekli görev ifa edip

aylık almaktadır. Mükellefiyet bir meslek

değildir. Oysa memuriyet bir meslektir. Köy

Kanunu’nda köylü için öngörülen mecburi bazı

yükümlülükler, mükellefiyete örnek

oluşturmaktadır.

c. Fahri ajanlar: Fahri ajanlar (les agents

honorofiques) il genel meclisi, belediye meclisi

üyeleri gibi seçimle ve belirli bir süre kamu

hizmetine katılan kimseler olup bunlar genellikle

rızai olarak ve çoğunlukla seçimle işbaşına gelir.

d. Özel hukuka tabi personel istihdamı: İdare

aynı zamanda özel hukuka tabi personel de

istihdam etmektedir. Memur hukuku sistemi bazı

ülkelerde az ya da çok iş hukukuna

yaklaştırılmıştır. Hukuk sistemimizde de işçimemur

ayrımı, uygulanacak hukukun

belirlenmesi bakımından önemli ve gereklidir.

Memurluk Mesleğinin Temel İlkeleri

  1. Memurların sınıflandırılması ilkesi:

Sınıflandırma, devlet memurlarını görevlerinin

gerektirdiği niteliklere ve mesleklere göre

sınıflara ayırmaktır. Bu ayrım, memurların

yürütmekle yükümlü oldukları hizmetler ve bu

hizmetler karşılığı ödenecek ücretler bakımından

önem taşımaktadır. Sınıflandırma genel anlamı

içinde, hiyerarşik bağlantıları olan hizmet

gruplarında birbirinin aynı ve benzeri birimlerin

bir araya getirilerek ayrıma tabi tutulmasıdır.

Sınıflandırma sistemi yeni doğan gereksinmeler

ve değişikliklere göre gelişen bir seyir izler.

İdarenin sorumluluğu ve görevleri arttıkça yeni

sınıflara gereksinme duyulur. DMK’de rütbe

sınıflandırması esasına ağırlık verilmiştir.

Sınıflandırmanın türleri şu şekildedir:

• Kadro sınıflandırması: Her kuruluşun temelini

teşkil eden bir kadrosu ve bunu işgal eden

memurları vardır. Kadro kavramı memur

kavramından ayrıdır. Bir kuruluşun kadro sayısı,

memur sayısı ile denk olmayabilir, fakat memur

sayısı kadro sayısını aşamaz. Kadro

sınıflandırmasında esas, memurlar değil,

kadroların haiz olduğu yetki ve sorumluluktur.

• Rütbe sınıflandırması: Rütbe

sınıflandırılmasında, görevlinin hizmete

alınmasının düzenlenmesine ve kariyer

sisteminin kurulmasına önem verilir. Rütbe

sistemi, örgütten çok, görevliye dönüktür.

Örgütün yönetimi yapısından bağımsız bir rütbe

hiyerarşisi oluşturur.

DMK’de öngörülen sınıflar şu şekildedir:

• Genel idare hizmetleri sınıfı: Kurumlarda

yönetim, icra, büro ve benzeri hizmetleri gören

ve 657 sayılı Kanun’la tespit edilen diğer

sınıflara girmeyen memurlar genel idare

hizmetleri sınıfını oluşturur.

• Teknik hizmetler sınıfı: Mühendis, mimar,

jeolog, kimyager, matematikçi, istatistikçi ve

benzeri teknik ve meslek unvanlarına sahip

memurlar.

• Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri

sınıfı: Bu sınıf, sağlık hizmetlerinde (hayvan

sağlığı dâhil) mesleki eğitim görerek yetişmiş

olan tabip, diş tabibi, eczacı, veteriner hekim gibi

memurlar ile bu hizmet sahasında çalışan yüksek

öğrenim görmüş fizikoterapist, tıp teknoloğu,

ebe, hemşire, sağlık memuru, sosyal hizmetler

mütehassısı, biyolog, psikolog, diyetisyen, sağlık

mühendisi, sağlık fizikçisi, sağlık idarecisi ile ebe

ve hemşire, hemşire yardımcısı, (fizik tedavi,

laboratuvar, eczacı, diş anestezi, röntgen

teknisyenleri ve yardımcıları, çevre sağlığı ve

toplum sağlığı teknisyeni dâhil) sağlık savaş

memuru, hayvan sağlık memuru ve benzeri sağlık

personelini kapsar.

• Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı: Eğitim ve

öğretim vazifesiyle görevlendirilen öğretmenleri

kapsar. Bir örnek vermek gerekirse eğitim

fakültelerinin psikolojik hizmetler programı

mezunları “psikolog” unvanını kullanamazlar,

ancak “rehber öğretmen” unvanını kullanabilirler.

• Avukatlık hizmetleri sınıfı: Avukatlık hizmetleri

sınıfı, özel kanunlarına göre avukatlık ruhsatına

sahip, baroya kayıtlı ve kurumlarını yargı

mercilerinde temsil yetkisini haiz olan memurları

kapsar.

• Din hizmetleri sınıfı: Din hizmetleri sınıfı, özel

kanunlarına göre çeşitli derecelerde dinî eğitim

görmüş olan ve dinî görev yapan memurları

kapsar.

• Emniyet hizmetleri sınıfı: Bu sınıf, özel

kanunlarına göre çarşı ve mahalle bekçisi, polis,

komiser muavini, komiser, başkomiser, emniyet

müfettişi, polis müfettişi, emniyet amiri ve

emniyet müdürü ve emniyet müdürü sıfatını

kazanmış emniyet mensubu memurları kapsar.

• Jandarma hizmetleri sınıfı: Jandarma Genel

Komutanlığı kadrolarında bulunan subay,

astsubay ve uzman jandarmaları kapsar.

• Sahil güvenlik hizmetleri sınıfı: Sahil Güvenlik

Komutanlığı kadrolarında bulunan subay ve

astsubayları kapsar.

• Yardımcı hizmetler sınıfı: Her türlü yazı ve

dosya dağıtmak ve toplamak, iş sahiplerini

karşılamak ve yol göstermek, temizleme,

aydınlatma, ısıtma gibi hizmetleri yapanlardır.

• Mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı: Bu sınıf,

valiler ve kaymakamlar ile bu sıfatları kazanmış

olup İçişleri Bakanlığı merkez ve iller

kuruluşunda çalışanları ve maiyet memurlarını

kapsar.

HUK203U-MEMUR HUKUKU

Ünite 1: Memur Kavramı, Memurluk Mesleğinin Temel İlkeleri ve Memuriyet Güvencesi

4

• Milli istihbarat hizmetleri sınıfı: Bu sınıf, Millî

İstihbarat Teşkilatı kadrolarında veya bu teşkilat

emrinde çalıştırılanlardan özel kanunlarında

gösterilen veya Cumhurbaşkanınca tespit edilen

görevleri ifa edenleri kapsar.

  1. Liyakat ilkesi: Liyakat kelimesi, bir işi veya

görevi başarıyla yapabilme kabiliyet ve ehliyetini

ifade eder. Liyakat, bir işe yetenekli kimselerin

getirilmesini zorunlu kılar.

Liyakat sisteminin temel ilkeleri şu şekildedir:

• Eşitlik prensibi gereği, kamu görevlerine girmek

her vatandaşın bir vatandaşlık hakkıdır. Sistemi

kayırma prensibinden ayıran en temel ilke budur.

• Ehliyet prensibi, kamu hizmetine alınmada

aslolanın ehliyet olmasını yani o iş için ehil bir

kimsenin işe alınmasını ifade eder.

• Yarışma prensibine göre, kamu hizmetinde

serbest yarışma esastır. Kamu görevine eleman

alınması gerektiği zaman, isteyen herkesin kamu

hizmetine girebilmesine fırsat verilmesi

maksadıyla bu hususla ilgili olarak kamuoyuna

duyuru yapılır.

• Liyakat sistemi memurluğu bir kamu görevi

olarak kabul ettiği için, bütün çalışma hayatını

kamu hizmetine adayan kişilerin, bunun

karşılığında ihtiyaç duydukları hizmet

güvenliğini de teminat altına almıştır. Buna da

güvenlik prensibi diyoruz.

• Liyakat sistemi kamu hizmetlerini yürütmekle

görevli kişi ve kuruluşlara her türlü eylem ve

işlemlerinde tarafsız olmalarını emreder. Bu

ilkeye de tarafsızlık prensibi adı verilmektedir.

Anayasa ve personel kanunlarındaki ilke ve uygulamalar

şu şekildedir: 1982 Anayasası, DMK ve 399 sayılı

KHK’de liyakat sistemine ilişkin ilkeler yer almaktadır.

Her Türk kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.

Anayasa’da “görevin gerektirdiği niteliklerden başka

niteliklerin aranmaması” ilkesi yer almaktadır. Bu ilke,

eşitlik ilkesinin pekiştirilmesi ve kamu hizmetlerinin daha

iyi yerine getirilmesini amaçlamaktadır.

Kayırma sistemi, siyasal yağmacılık sistemi olarak da

adlandırılmaktadır. Bu sistem, iktidarla birlikte, kamu

görevlilerinin değiştirilmesini ifade eder. İktidara gelen

parti kamu görevlerine kendi taraftarlarını atar. Liyakat

sistemi, siyasal kayırmacılık sisteminin uygulamada

olumsuz sonuçlar vermesi yüzünden ortaya çıkan bir

sistemdir.

  1. Kariyer ilkesi: Kariyer, bir insanın çalışabileceği

yıllar boyunca, herhangi bir iş alanında adım

adım ve sürekli olarak ilerlemesi, deneyim ve

yetenek kazanmasıdır. Diğer bir deyişle kariyer,

kamu personelinin haklarını, güvencelerini,

yükümlülüklerini, güvenliklerini ve tüm hizmet

koşullarını nesnel kurallarla belirten statülere

göre çalışarak ve yetişerek, idari hiyerarşide

yükselerek kamu görevlerini yürütmesidir.

Kariyer sistemi, hizmet süresine ve liyakata yer

verir. Kıdeme yer verilmesi, aynı zamanda

hiyerarşi içinde memura ilerleme imkânını da

sağlayacağı için psikolojik yönden güç

kazandırır. Kariyer sistemi aynı zamanda sınıflar

içerisinde dereceler ve kademeler ve hiyerarşi

bağını zorunlu kılar.

Memuriyet Güvencesi

• Yasama organına karşı memuriyet güvencesi:

Yasama organının göz önünde tutacağı memur

güvenliğini ilgilendiren ilkeler Anayasa’nın

çeşitli maddelerinde yer almıştır. Örneğin,

hizmete alınmada görevin gerektirdiği

niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilmemesi,

devlet memurluğunun sürekli ve kanuni bir

statüye sahip olması, devlet memurları hakkında

yapılacak disiplin kovuşturmalarında isnat olunan

hususun ilgiliye açıkça ve yazılı olarak

bildirilmesi, ilgilinin savunmasının istenmesi ve

savunma için belli bir süre tanınması, disiplin

kararlarının yargı yerlerinin denetimi dışında

bırakılamaması gibi hükümler yer almıştır.

• Yargı organına karşı memuriyet güvencesi:

Yürütme ile yargı arasındaki ilişkinin

düzenlenmesinde iki nokta dikkati çekmektedir.

Birincisi, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine

karşı yargı yolunun açık olması, diğeri ise yargı

yetkisinin kullanılmasında hiçbir merciinin

mahkemelere karışamayacağı, tavsiye ve telkinde

bulunamayacağı hususudur. Yürütme, yargı

kararlarına uymak zorunda olup mahkeme

kararını hiçbir surette değiştiremez ve yerine

getirilmesini de geciktiremez.

• Yürütme organına karşı memuriyet güvencesi:

Anayasamızın 8. maddesinde, “Yürütme yetkisi

ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından, Anayasaya

ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine

getirilir.” hükmü yer almaktadır.

• Medya karşısında memuriyet güvencesi: Devlet

memurları, kamu görevleri hakkında basına,

haber ajanslarına veya radyo ve televizyon

kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu

konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili

kılacağı görevli; illerde valiler veya yetkili

kılacağı görevli tarafından verilebilir. Askeri

hizmet ile ilgili bilgiler özel kanunların ve

Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin yetkili

kıldığı personel dışında hiç bir kimse tarafından

açıklanamaz.

• Amire karşı memuriyet güvencesi: hukuka

aykırı emir: DMK m. 11’de, “…Devlet memuru

amirinden aldığı emri, Anayasa, kanun,

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelik

hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve

bu aykırılığı o emri verene bildirir. Amir emrinde

israr eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, memur

HUK203U-MEMUR HUKUKU

Ünite 1: Memur Kavramı, Memurluk Mesleğinin Temel İlkeleri ve Memuriyet Güvencesi

5

bu emri yapmağa mecburdur. Ancak emrin yerine

getirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene

aittir. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle

yerine getirilmez; yerine getiren kimse

sorumluluktan kurtulamaz. Acele hallerde kamu

düzeninin ve kamu güvenliğinin korunması için

kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.