MEMUR HUKUKU - Ünite 7: Memur Disiplin Soruşturmaları ve Ceza Kovuşturmaları İle Görevden Uzaklaştırma Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Memur Disiplin Soruşturmaları ve Ceza Kovuşturmaları İle Görevden Uzaklaştırma

Ünite 7: Memur Disiplin Soruşturmaları

Giriş

Kurum düzenini ve idareye duyulan güven ve saygıyı

sağlamak amacıyla disipline aykırı davranışların

bastırılması için uygulanan yaptırımlar disiplin

yaptırımlarıdır. DMK’da memurlara uygulanabilecek

yaptırımlar düzenlenmiştir. 4483 sayılı kanunda ise,

memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle

işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin

vermeye yetkili merciler belirtilmiş ve izlenecek usul

düzenlenmiştir. Disiplin soruşturması veya ceza

kovuşturması nedeniyle memur görevinden

uzaklaştırılabilir.

Disiplin ve Disiplin Yaptırımı Kavramı

“Disciple” kökünden gelen disiplin terimi günlük dilde

birçok anlama gelmekle birlikte, hukuksal olarak

istenilmeyen bir fiilin sonucu olarak uygulanan yaptırımı

ifade eder. Hukuksal anlamda disiplin kavramının ne

olduğunu belirleyen ve bütün unsurlarını ihtiva eden genel

bir tanım bulunmamakla birlikte, Anayasa’ da, özellikle

kamu personeli disiplin hukukunu ilgilendiren birçok

hükme rastlamak mümkündür. Disipline yapıcı

(consructive) ve bastırıcı (repressive) olmak üzere iki

farklı işlev yüklenebilir. Bu bağlamda bastırıcılığı esas

alan otokratik disiplin çalışma hayatında en geniş ölçüde

hakim olan disiplin anlayışı olup bu tür disiplinde

yaptırımlar sert, şiddetli olmakta ve empoze edilmektedir.

Demokratik disiplinde bastırıcılık yerine yapıcı bir anlayış

esas alınmakta emirlerin kaynağını oluşturan işin icapları

astlarca bilinirse emirlere kendiliğinden uyulmaya

başlanmış olacağı anlayışı esas alınmaktadır. Devlet

Memurları Kanunu’nun hangi işlevi esas aldığı sorununun

belirlenmesi bakımından md.124’ün dikkate alınması

gerekir. “Amir”, “uyulma zorunluluğu”, “yasaklamak”

gibi terimler karşısında asıl amacın klasik görüş olan

“bastırıcılık” olduğu düşünülse de bazı disiplin

yaptırımlarının bir süre sonra özlük dosyasından

silinebilmesine olanak verilmesi ve bunun da memurun

davranışlarına bağlanması nedeniyle yapıcı işleve yönelik

olduğu, dolayısıyla sonuçta karma sistemin kabul edildiği

söylenebilir. Disiplin yaptırımı, kurum düzenini ve idareye

duyulan güven ve saygıyı sağlamak amacıyla disipline

aykırı davranışların bastırılması (disipliner ihlalin

bastırılmasını temin) için uygulanan bireysel

yaptırımlardır. Disiplin yaptırımının hukuki niteliğini

açıklamakta kullanılan teorik yaklaşımlardan biri,

sözleşme görüşüdür. Bu görüş, devletin kamu görevlileri

üzerinde sahip olduğu disiplin yaptırımı yetkisini

sözleşmeye dayandırmaktadır. Diğer bir görüşe göre ise

disiplin yaptırımı uygulama yetkisi sözleşmeden çok

kurumsal kurallardan kaynaklanır.

Devlet Memurları Kanunu’na göre; manevi nitelikli

disiplin yaptırımları uyarma ve kınamadır. Bu tür

yaptırımı gerektiren fiillere göz atılacak olursa bunların

bizzat kendimiz ve etrafımızdakilerce sıkça yapılabildiğini

görürüz. Mali nitelikteki disiplin yaptırımları devlet

memurları bakımından aylıktan kesme ve kademe

ilerlemesinin durdurulmasıdır. Tasfiye edici, memurun

memuriyet sıfatını sona erdirici yaptırım ise devlet

memurluğundan çıkarmadır.

Disiplin Hukukuna Hakim Olan Başlıca İlkeler

• Savunma hakkına saygı ilkesi: Devlet memuru

hakkında savunması alınmadan disiplin cezası

verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili

disiplin kurulunun yedi günden az olmamak

üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir

tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma

hakkından vazgeçmiş sayılır. Memurlar ve diğer

kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki

meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları

mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça

disiplin cezası verilemez.

• Oranlılık ilkesi: Disiplin hukuku alanında devlet

memuruna uygulanan yaptırım ile bunu

gerektiren disiplin fiili arasında adil bir “oran”

olmalı, “oransızlık” hâlinde yaptırım

uygulanamamalıdır.

• Çift disiplin yaptırımı uygulama yasağı: Aynı

disiplin fiilinden dolayı farklı kurumlarca disiplin

soruşturması açılabilir mi? Örneğin, Hukuk

Fakültesinde öğretim üyesi aynı zamanda baroya

da kayıtlı yazıhane sahibi bir avukat ise işlediği

fiilin farklı kurum düzenlerini ihlal ettiğinden

bahisle iki farklı kurumca iki farklı disiplin

soruşturması açılabilir mi? Kanımızca aynı fiil

sebebi ile her bir kurumun diğerinden farklı ve

bağımsız olan düzeni ihlal edilmişse her biri

kendisi açısından ayrı bir soruşturma

yapabilmelidir. Bununla birlikte, aynı disipliner

fiilden dolayı aynı kişi hakkında aynı kurumca

birden fazla disiplin soruşturması açılamaz. Bir

disiplin fiili birden fazla disiplin yaptırımının

konusunu oluşturabilecek nitelikte bir görünüm

arz ediyorsa, Danıştay, aynı disiplin fiili

nedeniyle birden fazla disiplin yaptırımını kabul

etmemekle birlikte ağır nitelikli disiplin

yaptırımına göre karar vermektedir.

• Devlet memurları kanununda kıyasa imkan

veren düzenleme: “Yukarıda sayılan ve disiplin

cezası verilmesini gerektiren fiil ve hâllere nitelik

ve ağırlıkları itibarıyla benzer eylemlerde

bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları

verilir.” DMK m. 125/4 hükmü öğretide kıyasa

neden olduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir.

Disiplin Soruşturmasının Usule İlişkin Kuralları

ve Disiplin Yaptırımları

• Soruşturmaya başlanması: Disiplin

soruşturmasına soruşturma emri ile başlanır fakat

bunun için öncelikle disiplin yaptırımını

gerektiren fiilin herhangi bir şekilde öğrenilmesi

gerekir. Bunu öğrenmenin başlıca yolları; teftiş

HUK203U-MEMUR HUKUKU

Ünite 7: Memur Disiplin Soruşturmaları

ve Ceza Kovuşturmaları İle Görevden Uzaklaştırma

2

ve inceleme sırasında, basın yolu ile öğrenme,

başka idari mercilerce yapılan bildirim, fiilin

işlendiğinin bizzat yetkili amirce tesbit edilmesi,

şikâyet veya ihbar yoludur.

• Soruşturma emri: Disiplin yaptırımını gerektiren

fiilin işlenmesi hâlinde bu fiil ne şekilde

öğrenilirse öğrenilsin soruşturmaya soruşturma

emri ile başlanır. Soruşturma emri yetkili

makamca verilmeli, hangi konu veya konularda

kim veya kimler hakkında soruşturma

yapılmasının istendiği belirtilmeli ve konuyla

ilgili belgeler soruşturma emrine eklenmelidir.

• Disiplin yaptırımına karar vermede yetkili

makam ve yetki devri yasağı: “Uyarma, kınama

ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri

tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması

cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin

kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya

yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararlarına

dayanan hallerde Valiler tarafından verilir.

Devlet memurluğundan çıkarma cezası, amirlerin

bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı

bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı

ile verilir. Disiplin kurulu ve yüksek disiplin

kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur,

cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya

yetkili amirler on beş gün içinde başka bir

disiplin cezası vermekte serbesttirler. Özel

kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir

ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır”.

• Devlet memurları kanunundaki disiplin

yaptırımının türleri: DMK md. 125’te disiplin

yaptırımları ve yaptırımı gerektiren fiiller

belirtilmiştir. Söz konusu düzenlemede öngörülen

disiplin yaptırımları uyarma, kınama, aylıktan

kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması,

memuriyetten çıkarmadır. Uyarma; memura,

görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması

gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Kınama;

memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu

olduğunun yazı ile bildirilmesidir. Aylıktan

kesme; memurun, brüt aylığından 1/30-1/8

arasında kesinti yapılmasıdır. Kademe

ilerlemesinin durdurulması fiilin ağırlık

derecesine göre memurun, bulunduğu kademede

ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulmasıdır. Devlet

memurluğundan çıkarma bir daha devlet

memurluğuna atanmamak üzere memurluktan

çıkarmaktır.

• Cezai kovuşturması ile disiplin soruşturmasının

bir arada yürütülmesi: Aynı olaydan dolayı

memur hakkında ceza mahkemesinde

kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin

kovuşturmasını geciktirmez. Memurun Ceza

Kanununa göre mahkûm olması veya olmaması

hâlleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına

engel olamaz.

• Disiplin yaptırımına karar verilmesinde dikkat

edilmesi gereken hususlar: Disiplin cezası

verilmesine sebep olmuş bir fiil veya hâlin

cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin

süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza

uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat

ayrı fiil veya hâller nedeniyle verilen disiplin

cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır

ceza verilir. Geçmiş hizmetleri sırasındaki

çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı

belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir

derece hafif olanı uygulanabilir. Disiplin cezası

verilmesini gerektiren fiil ve hâllere nitelik ve

ağırlıkları itibarıyla benzer eylemlerde

bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları

verilir. Öğrenim durumları nedeniyle

yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde

bulunan Devlet memurlarının, kademe

ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini

gerektiren hâllerde, brüt aylıklarının 1/4’ü-1/2’si

kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.

Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına

ilişkin hükümleri saklıdır. Disiplin

kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel

hükümler kapsamına girmesi hâlinde sanık

hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına

engel teşkil etmez (DMK md.125).

• Disiplin yaptırımına karar verilmemesi gereken

durumlar: Disiplin hukukuna hâkim olan

esaslardan birisi de kusursuz yaptırım olmayacağı

(Pas de sanction sans faute) kuralı olup, disiplin

soruşturmasının tamamında her şeyden önce

memurun kusurlu olup olmadığı araştırılmalıdır.

Memurun işlediği fiilin hukuka aykırı bir fiil

olması gerekir. Hiyerarşik amirin emrine uyma,

disiplin fiilleri açısından hukuka uygunluk sebebi

olarak kabul edilmelidir.

• Disipliner yaptırımı hafifletebilecek durumlar:

Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu

olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar

için verilecek yaptırım kararlarında bir derece

hafif olanı uygulanabilir. Danıştay bizce isabetli

olarak, memura bir alt disiplin yaptırımı

uygulanmama nedeninin açıklanması gerektiğine

ve bir alt yaptırım uygulanması konusunda

yüksek disiplin kurulunun da açıklama yapması

gerektiğine karar vermiştir. Haksız tahrik hâlinde

bir alt disiplin yaptırımının uygulanması mümkün

olabilmelidir.

• Zamanaşımı: Disiplin yaptırımını gerektiren fiil

ve hâlleri öğrenmeden itibaren bir veya altı ay

içerisinde disiplin soruşturmasına başlanmalıdır.

Buna kısaca soruşturma zamanaşımı denilebilir.

Disiplin yaptırımını gerektiren fiil ve hâllerin

işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin

yaptırımı uygulamasına karar verilmediği

takdirde yaptırım uygulama yetkisi

HUK203U-MEMUR HUKUKU

Ünite 7: Memur Disiplin Soruşturmaları

ve Ceza Kovuşturmaları İle Görevden Uzaklaştırma

3

zamanaşımına uğrar (DMK md.127). Buna

yaptırım zamanaşımı denilebilir.

• Disiplin yaptırımlarının affı: Disiplin

yaptırımlarının affına dair kanunlar, devlet

memurluğundan çıkarmayı kapsam dışı tutabilir.

• Karar süresi ve kararda bulunması gereken

hususlar: Disiplin amirleri uyarma, kınama ve

aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın

tamamlandığı günden itibaren on beş gün içinde

vermek zorundadırlar. Kademe ilerlemesinin

durdurulması cezasını gerektiren hâllerde

soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere

yetkili disiplin kuruluna onbeş gün içinde tevdi

edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten

itibaren otuz gün içinde soruşturma evrakına göre

kararını bildirir. Memurluktan çıkarma cezası

için disiplin amirleri tarafından yaptırılan

soruşturmaya ait dosya, memurun bağlı

bulunduğu kurumun yüksek disiplin kuruluna

tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu

kurulca karara bağlanır.

• Disiplin yaptırımlarının uygulanması: Disiplin

yaptırımları verildiği tarihten itibaren hüküm

ifade eder ve derhâl uygulanır. Aylıktan kesme

cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden

aybaşında uygulanır.

• Disiplin cezalarına itiraz: DMK md. 135’e göre

“Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma,

kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı

disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin

durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin

kuruluna itiraz edilebilir. İtirazda süre, kararın

ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür.

Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları

kesinleşir. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile

karar ve eklerinin kendilerine intikalinden

itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek

zorundadır. İtirazın kabulü hâlinde, disiplin

amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı

hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.

Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna

başvurulabilir “.

• Disiplin cezalarının bir süre sonra özlük

dosyasından silinmesi: Devlet memurluğundan

çıkarma cezasından başka bir disiplin cezasına

çarptırılmış olan memur uyarma ve kınama

cezalarının uygulanmasından 5 sene, diğer

cezaların uygulanmasından 10 sene sonra

atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan

cezalarının özlük dosyasından silinmesini

isteyebilir.

Memurlar Hakkında Ceza Kovuşturması

Memurların, genel yaşamında işledikleri memuriyet

göreviyle ilgisi olmayan suçlar hakkında genel ceza ve

ceza yargılaması hukuku ilkeleri uygulanır. Memurların

3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve

Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu kapsamı dışında kalan

ve görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında ise 4483

sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin

Yargılanması Hakkındaki Kanun (kısaca 4483 sayılı

Kanun) hükümlerine göre ceza soruşturması yapılır. 4483

sayılı Kanun ile getirilen en önemli yenilik, memur

yargılaması bakımından “izin sistemi”nin kabul edilmiş

olmasıdır. 4483 sayılı Kanunun 1.maddesinde, “memurlar

ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri

suçların” bu kanun hükümlerine tabi olacağı belirtilmiştir.

4483 sayılı Kanun Memurin Muhakematı Hakkında

Kanunu Muvakkat (MMK)’ten farklı olarak, izin sistemini

düzenlerken aynı zamanda izin vermeye yetkili olan

makamlar bakımından da farklı bir düzenleme getirmiştir.

Bu Kanuna göre izin verme yetkisi tek bir kişiye

verilmiştir. Oysa, önceki MMK’de illerde il idare

kurulları, ilçelerde ilçe idare kurulları kamu davasının

açılmasına karar vermekteydi. Sonuçta ihtisas sahibi

olmasalar da birden fazla kişinin süzgecinden geçen

kararın akıbeti bir kişinin eline bırakılmıştır. Bunun kim

olduğu 4483 sayılı Kanunun 3. maddesinde izin vermeye

yetkili merciler başlığı altında tek tek belirtilmiştir. 4483

sayılı Kanun kapsamına giren bir suçun işlendiği haberini

ihbar veya şikâyet sureti ile alan Cumhuriyet Başsavcıları,

ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma ihtimali

bulunan delilleri tespitten başka hiçbir işlem yapmayarak

ve hakkında ihbar veya şikâyette bulunulan memur veya

diğer kamu görevlisinin ifadesini almaksızın, evrakın bir

örneğini ilgili makama göndererek soruşturma izni ister

(4483 s. K. md. 4). Savcı, söz konusu kanun kapsamına

giren bir suçun işlendiği haberini alması üzerine, sadece

ivedilikle toplanması gereken ve kaybolma ihtimali

bulunan delilleri toplamak hak ve yetkisine sahiptir. İfade

alma yetkisi dahi yoktur.

Soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı,

bildirimden itibaren 10 gün içinde hakkında soruşturma

için izin verilen memur veya diğer kamu görevlisi itiraz

yoluna gidebilir. Soruşturma izni verilmemesine ilişkin

karara ise Cumhuriyet Başsavcılığı veya şikâyetçi

tarafından yine bildirimden itibaren 10 gün içinde itiraz

edilebilir. Soruşturma izni konusunda Cumhurbaşkanı

tarafından verilen kararlar ise kesindir. Cumhurbaşkanı

tarafından verilen kararlara karşı itiraz yoluna

başvurulamaz.

Davaya bakmaya yetkili ve görevli olan mahkemeler 4483

sayılı Kanunun 13. maddesinde düzenlenmiştir. Söz

konusu düzenlemeye göre, “Davaya bakmaya yetkili ve

görevli mahkeme genel hükümlere göre yetkili ve görevli

mahkemedir. Ancak Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri,

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri,

müsteşarlar ve valiler için yetkili ve görevli mahkeme

Yargıtay’ın ilgili ceza dairesi, kaymakamlar için ise il ağır

ceza mahkemesidir.” Kanun, üst düzey kamu

görevlilerinin yargılanacakları mahkemeleri ayrıca

düzenlemiştir. Genel yetkili ve görevli mahkemeler

haricinde yetkili ve görevli mahkemenin kanun ile

HUK203U-MEMUR HUKUKU

Ünite 7: Memur Disiplin Soruşturmaları

ve Ceza Kovuşturmaları İle Görevden Uzaklaştırma

4

düzenlenmesi, eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz. İştirak

hâlinde işlenen suçlar bakımından memur olmayan memur

olanla ast memur ise üst memur ile aynı mahkemede

yargılanır (4483 s. K. md. 10). Bu kanunun

uygulanmasında vekiller, asillerin tabi olduğu usule tabi

olacaktır (4483 s. K. md. 14).

Görevden Uzaklaştırma

Görevden uzaklaştırma, kamu hizmetlerinin gerektirdiği

hâllerde görevi başında kalmasında sakınca görülen devlet

memurları hakkında uygulanan geçici bir idari tedbirdir.

DMK 4. kısım 8. bölümde görevden uzaklaştırma

düzenlenmiştir.

Görevden uzaklaştırma göreve son verme olmayıp göreve

son vermeden tamamen farklı bir kavramdır. Göreve son

verme işlemi memuriyeti sona erdirir. Oysa, görevden

uzaklaştırma da memuriyet devam eder. Görevden

uzaklaştırma geçici bir tedbir niteliğinde iken göreve son

verme geçici olmayıp, memuriyet statüsünün ortadan

kaldırılmasına yöneliktir. Göreve son verme atamaya

yetkili makam veya duruma göre yüksek disiplin kurulu

kararına dayalı bir işlem iken görevden uzaklaştırma

tedbirini almaya yetkili olanlar atamaya yetkili amirler,

bakanlık ya da genel müdürlük müfettişleri, illerde valiler,

ilçelerde kaymakamlardır. Diğer farklı bir husus da

görevden uzaklaştırma sadece atama yoluyla iş başına

gelen memurlar için değil, örneğin seçimle iş başına gelen

mahallî idare organları içinde kullanılan ve uygulanan bir

kavramdır.

Memur görevinden disiplin soruşturması veya ceza

kovuşturması nedeniyle uzaklaştırılabilir. Disiplin

soruşturması başlatılmamış olması da görevden

uzaklaştırmaya engel değildir. Ancak bu durumda

görevinden uzaklaştırılan memur hakkında görevden

uzaklaştırmayı izleyen on iş günü içinde soruşturmaya

başlanması gerekir.

Disiplin kovuşturması nedeniyle görevden uzaklaştırma

DMK md.145/l’ de hüküm altına alınmış olup görevden

uzaklaştırılan memurun çok uzun ve belirsiz süre

görevinden uzakta kalmaması için bu düzenleme

getirilmiştir. Hem memurun moralinin bozulmaması hem

de kamu görevinin uzun süre aksamaması açısından bu

düzenleme önemlidir. Disiplin nedeniyle görevden

uzaklaştırma süresi en çok üç ay devam edebilir.

Memuriyet ve görevle ilgili olmasa da DMK md.140

çerçevesinde bir suç nedeniyle yargı organlarınca

yürütülen ceza kovuşturması üzerine görevden

uzaklaştırma tedbiri uygulanabilir. Böyle bir kovuşturmayı

öğrenen atamaya yetkili amirler, kovuşturma geçiren

memuru görevinden uzaklaştırabilir.

DMK md. 138’de görevden uzaklaştırma yetkisine sahip

olanlar belirtilmiştir. Özel düzenlemelerde de görevden

uzaklaştırma yetkisine yer verilebilir. Nitekim Anayasa

md. 127/4’e uygun olarak Belediye Kanununda,

görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma

veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu

organların üyelerinin kesin hükme kadar İçişleri Bakanı

tarafından görevden uzaklaştırılabileceği düzenlenmiştir.

DMK md. 141’e göre, haklarında görevden uzaklaştırma

işlemi uygulanan devlet memuru, aylığının üçte ikisini

alacaktır. Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma

yapılması nedeni ile görevden uzaklaştırılan memur,

mahkemece suçlu görülerek memuriyetin sona ermesini

gerektiren bir ceza ile cezalandırıldığı takdirde, tutuklu

kaldığı süre içinde ödenen aylıkları geri alınmamaktadır.

Görevinden uzaklaştırılan memur, emeklilik hakkından

yararlanacağından kesenekleri Sosyal Güvenlik Kurumuna

gönderilir. Aile yardımı, ölüm yardımı gibi DMK’de

öngörülen sosyal hak ve yardımlar da herhangi bir

kesintiye tabi tutulmadan ödenir.

DMK md. 143’te sayılan durumların gerçekleşmesi

hâlinde bunların aylıklarının kesilmiş olan 1/3’leri

kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre,

derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin

derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan

kısmı, üst dereceye yükselmeleri hâlinde, bu derecede

kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.

Görevden uzaklaştırılan memurların hizmete devam

etmelerindeki sakınca ortadan kalkınca, amir bu

memurları hemen göreve başlatabilir.

Disiplin soruşturması ya da yargılamasının sonunda

yetkililerce alınan bazı kararların kesinleşmesiyle

görevden uzaklaştırma önlemi kaldırılarak memurun

görevine başlaması sağlanır. 143. maddede sayılan

hâllerin gerçekleşmesi hâlinde tedbirin kaldırılması

zorunludur. Bunlar; haklarında memurluktan çıkarmadan

başka bir disiplin cezası verilenler (md.143/a), hükümden

önce haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar,

görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın

memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup

cezası ertelenenler ve yargılamanın men’ine veya

beraatına karar verilenlerdir (md.143/b).

Görevden uzaklaştırma bir disiplin soruşturması gereği

olduğu takdirde en çok 3 ay devam edebilmektedir. Bu

süre, idarenin derhâl soruşturmaya başlaması ve

soruşturmanın bitirilmesi için getirilmiş en çok süredir. Bu

süre içinde disiplin soruşturması sonuçlandırılmazsa

görevden uzaklaştırma tedbiri kendiliğinden kalkar.

Memuru görevden uzaklaştırdıktan sonra memur hakkında

derhâl soruşturmaya başlamayan keyfi olarak veya garaz

veya kini dolayısıyla bu tasarrufu yaptığı, soruşturma

sonunda anlaşılan amirlerin hukuki, mali ve cezai

sorumluluğu doğar. (DMK md. 139/2).