MEMUR HUKUKU - Ünite 3: Devlet Memurlarının Hakları ve Hizmet İçi Eğitimi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 3: Devlet Memurlarının Hakları ve Hizmet İçi Eğitimi
Ünite 3: Devlet Memurlarının Hakları ve Hizmet İçi Eğitimi
Giriş
Devlet memurlarının hukuksal durumu yasalarla
düzenlenmiştir. Memurlara bazı haklar tanınmış ve
yükümlülükler yüklenmiştir. Ayrıca kamu yönetiminin
kendine özgü bazı kural ve uygulamaları memurlara
hizmet içi eğitim verilmesini zorunlu kılmıştır.
Devlet Memurlarının Hakları
Devlet memurlarına tanınan haklar, memurların
görevlerini gereği gibi yerine getirmelerini sağlama amacı
güder.
- İzin hakkı: Çalışma saatleri içinde işinin başında
bulunması gereken memura, izin hakkı tanınmıştır.
Memurlara tanınan izinler; yıllık izin, mazeret izni,
hastalık ve refakat izni, aylıksız izin olmak üzere
dört ana başlık altında incelenebilir.
- Yıllık izin: Devlet Memurları Kanunu, yıllık
izin süresini memurların hizmet sürelerine
göre düzenlemiştir. Hizmet süreleri on yıla
kadar olanlara (on yıl dâhil) yirmi gün, on
yıldan çok olanlara otuz gün yıllık izin verilir
(md.102).
- Mazeret izni: Mazeret izinleri DMK
md.104’te düzenlenmiştir. Bu izinler iki
kümede toplanır. Birinci kümedeki mazeret
izinlerinin neler olduğu ve süreleri yasa ile
belirlenmiş olup, idarenin takdirine
bırakılmamıştır. İdare için bağlı yetki söz
konusudur. Örneğin doğum izni bu kapsamda
yer almaktadır. İkinci kümede yer alan
mazeret izninin hangi durumlarda verileceği
ve süresinin takdiri idareye
bırakılmıştır. Yıllık izin ve mazeret izinleri
sırasında “fiili çalışmaya bağlı her türlü
ödemeler hariç” malî haklar ile sosyal
yardımlara dokunulmaz.
- Hastalık ve refakat izni: Hastalık ve refakat
izni DMK md.105’te düzenlenmiştir.
Memura, aylık ve özlük hakları korunarak,
verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine,
kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun
süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı
hâlinde on sekiz aya kadar, diğer hastalık
hâllerinde ise on iki aya kadar izin verilir
(DMK md. 105/1). Memurun, hastalığı
sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak
gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait
sürenin hesabında dikkate alınır (DMK
105/2). DMK md. 105’te yazılı azami süreler
kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda
işe başlayabilmesi için iyileştiğine dair raporu
(yurt dışındaki memurlar için mahallî usule
göre verilecek raporu) ibraz etmesi
zorunludur. İzin süresinin sonunda,
hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu
raporu ile tespit edilen memurun izni, DMK
md. 105/1’de belirtilen süreler kadar uzatılır,
bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur
hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.
Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu
veya memur refakat etmediği takdirde hayatı
tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları
ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza
geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir
hastalığının bulunması hâllerinde bu hâllerin
sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi
şartıyla aylık ve özlük hakları korunarak, üç
aya kadar izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir
katına kadar uzatılır.
- Aylıksız izin: Aylıksız izin, DMK’nın 108.
maddesinde düzenlenmiştir. DMK md. 108’e
göre; a. Memura, 105’inci maddenin son
fıkrası uyarınca verilen iznin bitiminden
itibaren, sağlık kurulu raporuyla
belgelendirilmesi şartıyla istekleri üzerine on
sekiz aya kadar aylıksız izin verilebilir. b.
Doğum yapan memura, 104’üncü madde
uyarınca verilen doğum sonrası analık izni
süresinin veya aynı maddenin (F) fıkrası
uyarınca verilen izin süresinin bitiminden; eşi
doğum yapan memura ise doğum tarihinden
itibaren istekleri üzerine yirmi dört aya kadar
aylıksız izin verilir. c. Üç yaşını doldurmamış
bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak
evlat edinen memurlar ile memur olmayan
eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde
memur olan eşlerine, 104. maddenin (A)
fıkrası uyarınca verilen sekiz haftalık iznin
veya aynı maddenin (F) fıkrası uyarınca izin
kullanılması halinde bu iznin bitiminden
itibaren, istekleri üzerine yirmi dört aya kadar
aylıksız izin verilir. Evlat edinen her iki eşin
memur olması durumunda bu süre, eşlerin
talebi üzerine yirmi dört aylık süreyi
geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen iki
bölüm hâlinde eşlere kullandırılabilir. d. Özel
burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi
için kendilerine aylıksız izin verilenler de
dâhil olmak üzere burslu olarak ya da bütçe
imkânlarıyla yetiştirilmek üzere yurt dışına
gönderilen veya sürekli görevle yurtiçine ya
da yurtdışına atanan veya en az altı ay süreyle
yurt dışında geçici olarak görevlendirilen
memurlar veya diğer personel kanunlarına
tabi olanlar ile yurt dışına kamu kurumlarınca
gönderilmiş olan öğrencilerin memur olan
eşleri ile 77. maddeye göre izin verilenlerin
memur olan eşlerine görev veya öğrenim
süresi içinde aylıksız izin verilebilir. e.
Memura, yıllık izinde esas alınan süreler
itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması
ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en
fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir
yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Ancak
olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet
HUK203U -MEMUR HUKUKU
Ünite 3: Devlet Memurlarının Hakları ve Hizmet İçi Eğitimi
2
hâli ilan edilen bölgelere 72. madde gereğince
belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu
olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu
bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra
hükmü uygulanmaz. f. Aylıksız izin süresinin
bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin
ortadan kalkması hâlinde on gün içinde
göreve dönülmesi zorunludur. Aylıksız izin
süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin
kalkmasını izleyen on gün içinde görevine
dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılır.
g. Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar
askerlik süresince görev yeri saklı kalarak
aylıksız izinli sayılır.
- Hizmet hakkı: Memurlar için devlet içinde
çalışmak hem ödev hem haktır. Bu hak kökenini
Anayasa’mızda bulur (AY md.70). Memurların
çalışma hakkı, kendi sınıfı içinde, kazanılmış hak
derecesiyle herhangi bir görevde çalışabilmesidir.
Memurun göreceği hizmeti, hizmet yerini, hizmetin
gereklerine göre yönetim belirler (DMK md.76).
- Şikayet ve dava hakkı: DMK’ye göre; memurlar,
kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı
müracaat; üstleri ve kurumları tarafından
kendilerine uygulanan yönetsel eylem ve
işlemlerden dolayı şikâyet ve dava açma hakkına
sahiptirler (md.21/1). Müracaat ve şikâyetler, sözlü
veya yazılı olarak, en yakın amirden başlayarak
silsile yolu ile şikayet edilen amirler atlanarak
yapılır (md. 21/2).
- Güvenlik hakkı: Yasalarda belirtilen durumlar
dışında, devlet memurunun memurluğuna son
verilemez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz
(DMK md.18). Devlet memurlarına, memurlukla
ilgili tüm kuralların kendilerine uygulanmasını
isteme hakkı da tanımıştır (DMK md. 17).
- Aylık hakkı ve vekalet aylığının durumu: Devlet
Memurları Kanunu da aylığı şöyle tanımlamıştır:
“Aylık: Bu kanuna tabi kurumlarda görevlendirilen
memurlara, hizmetlerinin karşılığında, kadroya
dayanılarak ay itibarıyla ödenen parayı” ifade eder.
Memurlara aylıkları, her ayın 15. günü
ödenir. Aylığa hak kazanabilmek için memurun işe
başlaması gerekir. Görev aylığı, kazanılmış hak
aylığı ve emekli aylığı farklı kavramlardır. Görev
aylığı kazanılmış hak aylığına esas teşkil etmez ve
görev aylığı, ilgilinin aylık ödemelerine esas
tutulur. Kazanılmış hak aylık derecesi denildiğinde;
DMK md.36’da belirtilen sınıflara, öğrenim
durumlarına göre giriş derecesi ve kademesi,
kazanılmış hak aylık derecesi olarak kabul edilir.
Emekli kazanılmış hak aylık derecesi, memurun
emekli keseneğine esas alınan aylık derecesidir.
Emeklilik keseneğinin hesaplanmasında esas alınan
aylıktır. Görev aylığı, memurun fiilen almakta
olduğu aylıktır.
- Yolluk hakkı: Memurların gerek yurt içinde
gerekse yurt dışında geçici olarak
görevlendirilmeleri veya görev yerlerinin
değiştirilmesi durumunda, aylıklarından başka
Harcırah Kanunu ve Bütçe Kanunu uyarınca yolluk
ödenir. Yolluk, gündelik ve gerçek yol giderlerini
kapsar.
- Sosyal haklar ve yardımlar: Emeklilik hakları,
hastalık ve analık sigortası, memurların sosyal tesis
ihtiyaçları, devlet memurları için konut kredisi,
devlet memurları için konut, öğrenim bursları ve
yurtlar, aile yardımı ödeneği, ölüm yardımı
ödeneği, cenaze giderleri, giyecek ve yiyecek
yardımı bu kısımda yer almaktadır.
- Uygulamayı isteme hakkı: Devlet memurları,
DMK ve diğer mevzuata göre tayin ve tespit
olunup yürürlükte bulunan hükümlerin kendileri
hakkında aynen uygulanmasını istemek hakkına
sahiptirler (DMK md.17).
- Çekilme (istifa hakkı): Devlet memurları, DMK’de
belirtilen esaslara göre memurluktan çekilebilirler
(DMK md.20). Bu hak yazılı kullanılmalıdır ve
idarenin kabulüne bağlı değildir.
- Kovuşturma ve yargılamadan kaynaklanan
haklar: Devlet memurlarının görevleri ile ilgili
veya görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı
soruşturma ve kovuşturma yapılması ve haklarında
dava açılması özel hükümlere tabidir.
- İsnat ve iftiralara karşı korunma hakkı: Devlet
memurları hakkındaki ihbar ve şikâyetler, garaz
veya mücerret hakaret için, uydurma bir suç isnadı
suretiyle yapıldığı ve soruşturma veya
yargılamanın tabi olduğu kanuni işlem sonucunda
bu isnat sabit olmadığı takdirde, merkezde bu
memurun en büyük amiri, illerde valiler, isnatta
bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını
Cumhuriyet Savcılığından isterler (DMK md.25).
Devlet Memurlarının Hizmet İçi Eğitimi
Hizmet içi eğitim, iş yerlerinde maaş veya ücret
karşılığında hizmete alınmış ve çalışmakta olan bireylere,
görevleriyle ilgili gerekli bilgi ve becerileri kazandırarak,
mesleki gelişimlerini sağlamak üzere uygulanan yaygın
bir eğitim türüdür.
Hizmet içi eğitim verilirken öncelikle temel bazı ilkelerin
göz önünde bulundurulması gerekir. Bu ilkeler, “hizmet
içi eğitimin sürekliliği ilkesi” ile “doğru eğitimin doğru
personele verilmesi ilkesi”dir. Bu eğitimin iş ve mesleki
performansla ve ücret, yükselme, disiplin, yer değiştirme
gibi diğer yönetim işlevleriyle ilgisinin kurulması gerekir.
Bunun yanında “kurum içinde aynı statüdeki personelin
hizmet içi eğitimden eşit olarak yararlandırılması ilkesi”
de önemlidir. Hizmet içi eğitimin temel amacı adaya işin
nasıl yapılacağını öğretmektir.
Genel bir çerçeve içerisinde, kamu yönetiminin kendine
özgü bazı kural ve uygulamaları hizmet içi eğitim
verilmesini zorunlu kılmıştır. Bu zorunluluğun nedenleri
arasında hizmete alınmadan önceki bilgilerin çok genel ve
eksik olması ya da yetersiz olmasından söz edilebilir.
HUK203U -MEMUR HUKUKU
Ünite 3: Devlet Memurlarının Hakları ve Hizmet İçi Eğitimi
3
Hizmet içi eğitim ile önceki eğitimin eksik yönlerinin
giderilmesi de mümkün hâle gelmektedir. Ayrıca değişen
ve gelişen çalışma koşullarına personelin
uyumlulaştırılması da sağlanmış olur.
• Kurumsal düzeyde eğitim: Kurumların eğitim
birimleri tarafından ya da eğitim merkezlerince
yapılmaktadır. Her kurumda, yetiştirme
faaliyetlerini düzenlemek, yürütmek ve
değerlendirmekle görevli bir “eğitim birimi”
kurulur. Birden çok birim kurulan kurumlarda
bunlardan biri “Merkez Eğitim Birimi” adını alır.
• Yurtdışında eğitim: Yurtdışında personele
verilecek hizmet içi eğitim açısından, hizmetle
ilgili hususların ancak yabancı memlekette
sağlanma zorunluluğunun bulunması gerekir.
Hizmetin daha iyi yapılmasını amaçlayan hizmet içi
eğitimde başvurulacak yöntemler oldukça önemlidir.
Amaca uygun yöntem kullanılmalıdır. Hizmet içi eğitim
yöntemlerini başlıca üç grup altında toplayabiliriz:
- Bilgilendirme ve örgün eğitim yöntemleri;
seminerler, kurs ve konferanslar, resim gösterme,
okuma listesi verme, interaktif multimedia
(CDROM, video) gösterimi, kapalı devre
televizyonla eğitim, sistemli gözlemleme,
duyarlılık eğitimi, laboratuvar, grup eğitimi,
örgüt geliştirme (örgütsel verilerin analizi)
eğitimidir.
- Benzetim yöntemleri; örnek olaylara göre eğitim,
eksik bilgilerle tahmine dayalı sorun çözme
eğitimi, rol alma eğitimi, programlı grup
alıştırmaları, görevlendirme modelleri eğitimi,
yönetim stratejisi ve taktik (oyunları) eğitimi,
değerlendirme merkezi eğitimi, davranış
modelleme eğitimidir.
- İşbaşında eğitim yöntemleri; çıraklık eğitimi,
eşik eğitimi, işbaşında uygulama eğitimi,
oryantasyon eğitimi, dönerli iş değiştirerek
çalışma, staj görme, kilit görevlere hazırlama,
mesleki yol gösterme-yetiştirmedir.
Hizmet içi eğitim faaliyetleri aşağıdaki gibi
sınıflandırılabilir:
a. Mesleki faaliyetlere yönelik eğitim: Bu tür
hizmet içi eğitimlerde amaç mesleki bilgiyi ön
plana çıkarmak ve personelin, teknolojinin bütün
alanlara yansıması ve diğer sosyolojik, siyasi
etkenlere, değişen mesleki bilgilere uyumu olup,
personelin kişisel gelişimi ön plandadır.
b. Görevde yükselme eğitimleri: Kurumlar,
memurlarını bir üst göreve hazırlamak için
yükselme eğitimine alabilirler. Böylelikle üst
düzeydeki görevler için kalifiye eleman
yetiştirilmiş olur.
c. İdarecilerin eğitilmesi: Amir veya idareci,
başında bulunduğu birimin arzu edilir şekilde
çalışmasından, işlerin istenilen nitelik ve değerde
neticelendirilmesinden sorumludur. Bu
neticelerin alınmasında aksayan hususları
bulacak ve onları gidermeye çalışacaktır. Bu
ancak eğitimle mümkündür ve amir veya
idarecinin tabii görevlerindendir.
d. Eğitimcilerin eğitilmesi: Eğitimciler için yalnız
konunun bilinmesi yeterli sayılamaz, bilgileri en
iyi biçimde öğretebilme yeteneklerinin de
bulunması gereklidir. Hizmet içi eğitimde görev
alacak eğitimcilerin saptanması ve gerekiyorsa
yetiştirilmesi yönetmeliklerce kurumun kendi
sorumluluğuna verilmiştir.
Hizmet içi eğitimin performansa olumlu etki edebilmesi
için başlıca şu hususlara dikkat etmek gerekir; hizmet içi
eğitim faaliyetleri sonunda verilen belgeler atama, yer
değiştirme ve yükselmede etkili olmalıdır. Aksi takdirde
bu faaliyetlere katılım düşmektedir.
Hizmet içi eğitimle ilgili prosedür bilhassa eğitim
sonrasında bir değerlendirme şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Görevde yükselme veya unvan değişikliği suretiyle
atanacakların yazılı ve sözlü sınavda başarılı olmaları
gerekir. Yazılı sınav kurum ve kuruluşlarca yapılabileceği
gibi, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığına, Millî Eğitim Bakanlığına veya
yükseköğretim kurumlarından birine yaptırılabilir. Yazılı
sınav, yüz tam puan üzerinden değerlendirilir. Yazılı
sınavda en az altmış puan alanlar başarılı sayılırlar.