MENKUL KIYMET YATIRIMLARI - Ünite2: Menkul Kıymet Yatırımlarında Bilgi Kullanımı Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite2: Menkul Kıymet Yatırımlarında Bilgi Kullanımı

Ünite2: Menkul Kıymet Yatırımlarında Bilgi Kullanımı

Giriş

Yatırımcılar ancak sahip oldukları finansal bilginin kalitesine bağlı olarak sağlıklı kararlar alabilir ve elde ettikleri finansal bilgileri farklı şekillerde değerlendirerek beklenilen faydayı artırabilirler.

Bilgi

Tam rekabet koşullarının geçerli olduğu bir finansal sistemin en temel varsayımlarındanbiri, karar birimlerinin simetrik bilgiye sahip olmalarıdır. Bu bağlamda içeriklerinin tartışıldığıve farklı değerlendirmelerin yapıldığı veri, bilgi ve enformasyon kavramların tamolarak bilinmesi gerekmektedir.

Veri, ilişkide olduğumuz dünyanın durumlarını, diğer ifadeyle betimlemesini-tasvirini ifade etmektedir. Enformasyon, duyularımızla elde ettiğimiz dünyaya ilişkin durumların işlenmesi, düzenlenmesi ve filtrelenmesi yoluyla elde edilen veridir. Diğer yandan bilgi tanımı ile ilgili anlam karışıklıkları, kelimenin İngilizcede hem “knowledge” hem de “information” kelimelerinin karşılığı olarak kullanılmasıdır. İktisadi olarak bireylerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba sarf ederek elde ettiği olgular “knowledge”, çaba sarf edilmeksizin dışarıdan elde edilen olgular ise “information” olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda bilgi, öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba sarf edilerek veya çaba sarf edilmeksizin dışarıdan ulaşılan olguların bütününü kapsamaktadır ve finansal piyasalarda yer alan kaynaklara ulaşım açısından maliyetleri bulunmaktadır.

Bilginin temel özellikleri şu şekildedir:

·Yenilik:Alana yeni ve önemli bilgilerin eklenmesi

·Doğrulama:Var olan bilgiyi tasdik ederek güven duygusunu artırması

·Miktarının artması:Mevcut olan bilgilere yenilerinin eklenmesi

·Düzeltici olması:Eski veya yanlış bilgileri düzeltmesi.

Birçok farklı tanımı bulunan bilgi, ait olduğu alan, elde ediliş şekli vb. açılardan şu şekilde sınıflandırılabilir:

·Gündelik bilgi:Duyu organları aracılığıyla elde edilen, tecrübeye ve gözlemlere dayanan sübjektif bilgilerdir.

·Teknik bilgi:Temel ihtiyaçları karşılamak üzere, günlük yaşamı kolaylaştırmada yarar sağlayan bilgilerdir.Gündelik yaşantıdaki tecrübelere bağlı elde edilmesi durumunda gündelik bilgiye dayalı teknik bilgi; bilimsel verilerden yararlanılarak hayatı kolaylaştıran türü ise bilimsel bilgiye dayalı teknik bilgi olarak tanımlanmaktadır.

·Sanat bilgisi:Duyguya ve sezgiye dayanan, yönelinen nesneye ilgiden doğan bilgidir.

·Manevi bilgi:Tanrı ve insanın konumu hakkındaki dogmatik bilgidir.

·İstenmeyen bilgi:Kişiye yarar sağlamayan ve geçici şekilde gelişigüzel edinilen bilgidir.

·Felsefi bilgi:İnsanın, evrenin yapısı hakkında gözlemlerine dayanarak düşünmesi sonucu ortaya çıkan sübjektif ve eleştirici bilgidir.

·Bilimsel bilgi:Akıl yürütme ve bilimsel yöntemlerle elde edilen nesnel ve evrensel bilgidir.

Finansal Bilgi ve Kaynakları

Yatırımları farklılaştıran faktörler ekonomik ve finansal, siyasal, hukuki, sosyo-kültürel ve kişisel faktörler olarak sıralanabilir.Finansal bilgi ekonominin bilinmesi olarak tanımlanmaktadır ve bu bağlamda ekonomik birimlerin alacağı kararları kolaylaştırarak bu kararlardan beklenilen faydayı artırma olanağısağlamaktadır. Diğer bir tanıma göre ise finansal bilgi; bir şirketin finansal durumuve faaliyet sonuçları ile ilgili, para ile ifade edilen ve bağımsız denetimden geçirilerek,ilgililere şirketin finansal tablo, raporlar ve özel durum açıklaması şeklinde sunulan bilgidir. Yatırımcılar, sahip oldukları finansal bilginin kalitesine bağlı olarak sağlıklı kararlar alabilirler.

Finansal piyasalara yatırım yapmayı düşünen bir yatırımcı söz konusu yatırımın risk ve getirisine ilişkin bir değerlendirme yapar ve nihai kararına ulaşır. Ancak bu kararın verilebilmesi için menkul kıymet ve ihraççıya ilişkin tam, doğru, anlaşılabilir ve ihtiyaca uygun bilgiye gereksinim duyulmaktadır. Bu noktada şirketler, kamu otoriteleri ve diğer bilgi sağlayıcıları tarafından sunulan bilgiler oldukça önemlidir. İlgili ve güvenilir finansal bilgi sunumu, menkul kıymetlere yatırım yapan yatırımcılar tarafından algılanan riski azaltarak talep edilen faiz ya da kâr payı şeklindeki getiri oranını düşürmekte, dolayısıyla ilgili işletmenin kaynak maliyetini azaltarak genel ekonomik performansa da katkı sağlamaktadır.

Finansal bilgi kaynağı denildiğinde ilk akla gelen, şirketler tarafından hazırlanan finansal tablolardır. Finansal tablolar her ülkede belirlenen muhasebe standartlarına göre hazırlanmakta ve belirlenen esaslar çerçevesinde yayınlanmaktadır. Finansal tablo türleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

·Bilanço

·Gelir tablosu

·Satışların maliyeti tablosu

·Fon akım tablosu

·Nakit akım tablosu

·Kâr dağıtım tablosu

·Öz kaynak değişim tablosu

Finansal tablolar dışında finansal tablo dipnotları, hissedarlara yapılan yazılı açıklamalar, bağımsız denetim raporları, faaliyet raporları ve özel durumlara ilişkin açıklamalar da şirketler tarafından sunulan bilgi kaynakları arasında yer almaktadır.

Diğer finansal bilgi kaynakları ise şunlardır;

·Kamu kurum ve kuruluşları (SPK, KAP, Borsa İstanbul, BDDK vb.) tarafından yayımlanan belgeler ve raporlar,

·Finansal hizmet sağlayan şirketler tarafından sunulan raporlar (Standard &Poor’s, Moody’s, Morgan Stanley, GoldmanSachs, JP Morgan vb.),

·İş ve finans dünyasına ilişkin dergiler (Forbes, Ekonomist, Fortune vb.) ve gazeteler (The Wall Street Journal)

·Günlük gazetelerin ekonomi bölümleri,

·Televizyon,

·İnternet kaynakları,

·Akademik yayınlar.

İlgili kişilere bir organizasyonun finansal durumu ve performansına ilişkin bilgileri aktaran raporlar, finansal rapor olarak tanımlanmaktadır. İhtiyaç duydukları bilgilere ulaşmak amacıyla finansal raporları kullanan yatırımcılar, fon sağlayıcı kurumlar, tedarikçiler, kamu kurumları ve gazeteciler gibi pek çok grup bulunmaktadır.

Şirket hisselerine yatırım yapan bireysel ve kurumsal yatırımcılar (sigorta şirketleri, emeklilik fonları vb.) şirketin ortaklık hakkının bir kısmını almış olurlar. Bu yatırımlarda beklenti sermaye kazancı elde etmek veya iyi bir kâr payı getirisi elde etmektir. Bu nedenle söz konusu yatırımcılar şirketin durumu hakkında bilgi sahibi olmak isterler ve finansal raporları en çok talep eden gruplardan biridirler.

Bankalar gibi fon sağlayıcı kurumlar, borç verdikleri şirketlerin faiz ve anapara ödemelerini gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceklerini belirlemek amacıyla finansal raporlarıanaliz etmektedir. Tedarikçiler de benzer şekilde ödemelerin zamanında yapılacağından emin olmak için finansal raporları incelemektedir. Finansal raporları kullanan diğer bir grup olan müşteriler ise satın aldıkları ürünlerin devamlılığı konusunda emin olabilmek amacıyla raporları kontrol ederek, şirketin gelecekte söz konusu ürünleri sağlayabilirliği konusunda bir karara varmaktadır.

Kamu kurumlarıresmi pek çok işlem için finansal raporları kullanmaktadır. Örneğin vergi yükümlülüklerinin belirlenmesi için kârlılığın bilinmesine, dolayısıyla finansal raporlara ihtiyaç vardır. Ekonomi ve finans alanında yazan gazeteciler ise finansal raporları takip ederek ekonomin genelini, sektörlere ilişkin gelişmeleri veya bir işletmenin durumunu analiz etmek amacıyla finansal raporlara başvurmaktadır.

Finansal raporlarda yer alan bilgilerin, yatırımcılartarafından en iyi şekilde kullanılabilmesi için belirli kalite kriterlerini taşıması gerekmektedir. Bu bağlamda finansal bilgiler anlaşılabilir, ihtiyaca uygun, güvenilir ve karşılaştırılabilir olmalı, ayrıca belirlenen zamanlarda düzenlenmelidir.

Anlaşılabilirlik:Belirli düzeyde finansal bilgiye sahip olmayan yatırımcılar açısından finansal tabloları yorumlayarak yatırım kararı almak oldukça zordur. Bu nedenle finansal tablolarda yer alan bilgilerin açık, tam ve anlaşılır olması gerekmektedir.

İhtiyaca uygunluk ve önemlilik:Yatırımcıların karar süreçlerinde ele aldıkları finansal bilgilerin kullanılabilir ve amaca yönelik nitelikle olması gerekmektedir.Ayrıca, bir finansal bilginin yanlış veya eksik açıklanması ya da açıklanmaması durumunda söz konusu finansal bilgileri baz alarak yatırım kararı alan bir yatımcının kararı olumsuz yönde etkilenebilir. Bu bağlamda kalite açısından finansal bilginin önem düzeyi ortaya çıkmaktadır.

Güvenirlilik:Yatırım kararlarının sağlıklı olması ve buna bağlı olarak finansal sistemin düzenli bir şekilde işleyebilmesi için finansal bilgilerin güvenilir olması zorunludur.Bir finansal bilginin güvenilir olması için doğru gösterim, kanıtlanabilirlik, tarafsızlık ve tam açıklama şartlarını taşıması gerekmektedir.

Kanıtlanabilirlik:Aynı ölçme yöntemlerini kullanan farklı yatırımcıların önemli düzeyde benzer sonuçlar elde edilebilmesini ifade etmektedir.

Tarafsızlık:Finansal bilgilerin, faaliyetleri mümkün olduğu kadar doğru yansıtacak şekilde sunulmasının yanında karar sürecini belirli bir yönde etkilemeyi amaçlamaksızın sunulması gerekmektedir. Ayrıca, tarafsızlık, finansal bilgilerin sadece belirli kullanıcıların isteklerine göre hazırlanmamasını da ifade etmektedir.

Tam açıklama:Finansal bilgilerin önemlilik ve maliyet sınırları içinde yeterli, açık ve tam olmaması, güvenirlilik ve ihtiyaca uygunluk kriterlerinin eksilmesine yol açmaktadır.

Zamanlama:İşletmeler finansal bilgilerini finansal tablolar aracılığı ile ilgili kişi ve kurumlara iletirler. Finansal bilgilerin gecikmeli olarak iletilmesi veya iletilmemesi, yatırım kararı sürecini olumsuz yönde etkileyeceği için bilginin ihtiyaca uygun olma özelliği ortadan kalkmakta ve buna bağlı olarak alınan kararların başarısı düşmektedir. Bu nedenle finansal tabloların kamuya hızla ve zamanında açıklanması gerekmektedir.

Tek düzenlik:Finansal bilginin sunulmasında, aynı prosedür, değerleme, sınıflandırma, metot ve raporlama biçimlerini kullanan farklı işletmelerin benzer çıktılar üretmesini ifade etmektedir.

Asimetrik Bilgi ve Gürültü

Bir piyasada sözleşme yapan tarafların sözleşmeye konu olan varlık hakkında sahip oldukları bilgi düzeyine göre simetrik-asimetrik bilgi durumu ortaya çıkmaktadır. Simetrik bilgi; tarafların sözleşmeye konu olan varlık hakkında aynı bilgiye sahip olmalarını, asimetrik bilgi ise taraflardan birinin diğerine göre daha fazla bilgiye sahip olma durumunu ifade etmektedir.

Özelikle finansal piyasalarda fiyatlar, piyasadaki varlıklar ve bu varlıkları ihraç eden işletmeler hakkındaki haber ve bilgilere göre şekillenmektedir. Asimetrik bilginin varlığı düşünüldüğünde, tüm piyasa katılımcılarının aynı bilgi düzeyine sahip olduğu varsayımına dayanan varlık fiyatlama modellerinin geçerli sonuçlar üretmesi mümkün değildir. Bununla birlikte asimetrik bilgi sorunu piyasa etkinliğini ve finansal istikrarı da etkilemektedir.

Fama’nın (1970) yılındaki çalışması ile birlikte ilerleyen süreçte finans literatürünün en çok araştırılan konularından biri olan “Etkin Piyasalar Hipotezi”, finansal piyasaların bilgi açısından etkinliğini ele almaktadır.Etkin piyasalar hipotezi, finansal varlıkların var olan tüm bilgiyi yansıttığını, yeni bir bilgi gelmesi halinde ise bu durumun hızla fiyatlara yansıdığını savunmaktadır. Bu bağlamda var olan bilgi, fiyatlara eksiksiz olarak yansıdığı için normalin üzerinde getiri elde etmek mümkün değildir. Etkin piyasalar hipotezinin dayandığı varsayımlar ise şu şekilde sıralanabilir;

·Piyasada yer alan taraflar rasyonel davranırlar ve karlarını maksimize etmeyi amaçlarlar.

·Piyasada çok sayıda alıcı ve satıcı bulunmaktadır ve buna bağlı olarak hiçbiri piyasası tek başına etkileyecek güce sahip değildir.

·Piyasada vergi ve işlem maliyetleri yoktur.

·Piyasa yer alan taraflar, bilgiye maliyetsiz olarak aynı anda erişebilirler.

·Piyasaların kurumsal yapısı gelişmiştir ve istikrarlı şekilde çalışmaktadır.

Fama, bilginin piyasalara yansıma düzeylerine göre zayıf, yarı-güçlü ve güçlü formda etkinlik türlerinin bulunduğunu belirtmiştir.

Yatırımcıların bilgiye eşit şekilde ulaşamaması sonucu ortaya çıkan asimetrik bilgi sorunu nedeniyle ters seçim ve ahlaki tehlike sorunları, finansal krizlere neden olabilmektedir. Mishkin (1990), asimetrik bilgi sorununa yol açan faktörleri; faiz oranlarındaki artışlar, bilançolarının bozulması, menkul kıymet borsalarının çökmesi ve ekonomik belirsizliklerin artış göstermesi şeklinde sıralamaktadır.

Finansal piyasalarda fiyat mevcut ve yeni bilgilere bağlı olarak şekillenmektedir ve bilginin simetrik dağılmaması ters seçim, temsilcilik sorunu ve ahlaki tehlike gibi sorunlara yol açmaktadır. Söz konusu sorunlar, ikinci el piyasalar ve sermaye piyasası, sigorta, bankacılık gibi uzmanlık gerektiren sektörlerde yaygın şekilde görülmektedir.Ters seçim sorunu, asimetrik bilgi nedeniyle alternatifler arasında aslında tercih edilmeyecek olanın seçilmesini ifade eder.Ahlaki tehlike ile sözleşme taraflarından biri, sahip olduğu bilgiyi saklayarak karşı taraftan elde ettiği kaynağı bireysel kazancı için istismar etmektedir.Genellikle şirket ortakları ve yöneticileri arasındaki çıkar çatışmalarından doğan temsilcilik sorunu, sözleşme taraflardan birinin bazı işlemlerin ve faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için başka bir kişiye yetki vermesi, diğer ifade ile vekil ataması sonucunda ortaya çıkmaktadır.

·Duygusal karar almak

·Sürü güdüsüyle işlem yapmak

·Aşırı iyimser veya kötümser davranmak

·Gereğinden fazla karalardan emin olmak

·Aşırı risk almak

·Geçmiş kayıpları hatırlamama eğilimi

Finansal Bilginin Değerlendirilmesi

Yatırımcılar karar süreçlerinde finansal bilgi kaynaklarından elde ettikleri bilgileri değerlendirerek, alternatifler arasından risk ve beklentilerine bağlı olarak tercih yaparlar. Bu süreçte finansal tablolardan elde edilen bilgilerin yanı sıra makroekonomik göstergelere ve yatırım yapmayı düşündükleri sektöre ait bilgi ve verilerin de analiz edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda yatırımcıların analiz sürecinde en çok kullandıkları yöntemlerden biri bütünsel bir bakış açısı sağlayan ve menkul kıymetin gerçek değerini belirlemeyi amaçlayan temel analiz yöntemidir.

Temel analiz veya diğer bir ifadeyle içsel değer yöntemi ekonomik, finansal ve diğer niceliksel ve niteliksel faktörleri analiz ederek bir menkul kıymetin içsel değerini belirlemeye yarayan bir yöntemdir.Temel analiz üç aşamadan oluşmaktadır; ekonomi analizi, sektör analizi, şirket analizi.

Temel analizin ilk aşaması şirketin içinde bulunduğu ekonominin durumunuanaliz etmektir.Ancak bundan önce yatırımcı global ekonomik koşulları değerlendirerek, yatırım yapmak için uygun bir zaman olup olmadığını analiz etmelidir.Yatırımcıların ekonomi analizinde kullanabilecekleri pek çok araç diğer bir ifadeyle ekonomik değişken bulunmaktadır. Bu değişkenlerden en çok kullanılanlar şunlardır:

·Para politikası ve likidite

·Enflasyon,

·Faiz oranları

·Maliye politikası

·Döviz kuru politikaları

·Vergi politikaları

·Teşvikler

·Uzun dönemli beklentiler

·Kısa dönemli beklentiler

Ekonomi analizinin ikinci aşaması sektör analizidir. Bazı sektörler ekonomideki koşullardan bağımsız hareket edebilmekte, söz konusu sektörde yer alan şirketlerin performansı diğer şirketlere göre daha yüksek olabilmektedir.Sektör analizi temelde sektörlerin mevcut durumuna ve ekonomik koşullara karşı tepkilerine odaklanan bir araştırmayı ifade etmektedir.

Temel analizin üçüncü ve son aşaması şirket analizidir. Bu aşama diğer iki aşamadan farklı olarak doğrudan yatırımcının amacına uygun olan veriyi sağlayan aşamadır. Çünkü yatırımcı aslında ekonomi veya sektöre değil, şirkete yatırım yapmaktadır.Şirket analizinin iki temel bileşeni bulunmaktadır; finansal ve finansal olmayan faktörlerin analizi.Finansal olmayan faktörlerin analizinde şirketin tarihçesi, yönetim kadrosu, gelecek planları ve ar-ge faaliyetleri gibi değişkenler dikkate alınmaktadır. Finansal faktörlerin analizinde ise sayısal veriler ve teknikler kullanılarak işletmenin finansal durumu, kazançları ve kârlılık durumu gibi niceliksel değişkenleri analiz edilir.

Menkul kıymet analizinde ihtiyaç duyulan bilgilerin kaynakları farklı açılardan sınıflandırılabilir.Veri kaynakları birincil veri kaynakları ve ikincil veri kaynakları olarak iki gruba ayrılmaktadır. Birincil veri kaynakları, yatırımcılar tarafından doğrudan elde edilen, masraflı ve zaman isteyen verilerdir. Örneğin anket yoluyla toplanan veriler, birincil veri kaynaklarıdır. İkincil veri kaynakları, birincil kaynaklardan düzenlenmiş ve birincil kaynağı yorumlayan veri kaynaklarıdır. Bilanço, gelir tablosu, dönemsel analiz raporları gibi önceden ilgili kurumca derlenmiş olan sınıflandırılmış veriler örnek olarak verilebilir.

Finansal Danışmanlık ve Finansal Danışman

Finansal işlemler günümüzde yirmi otuz yıl öncesine oranla daha karmaşık hale gelmiş ve değişen vergi kanunlarının, iletişim teknolojilerinde yaşanan değişimlerin finans sektörüne yansımalarının ve ihtiyaçlara uygun olarak ortaya çıkan finansal ürünlerin takip edilmesi güçleşmiştir. Profesyonel yatırım yapma düşüncesinin yanında sıralanan bu nedenlerden dolayı yatırımcılar finansal danışmanlık hizmeti alma yoluna gitmektedir.

Finansal danışman en genel haliyle yatırımcıya tavsiyelerde bulunan ve bu tavsiyelere bağlı olarak alım satım işlemleri gerçekleştirebilen profesyoneller olarak tanımlanmaktadır. Finansal danışmanlar genellikle komisyon esasına dayalı olarak çalışırlar, ancak bir firma adına çalışıyorlar ise komisyon yerine maaş ödemesi de alabilirler.

Finansal danışmanlık hizmetleri müşterinin talepleri ve amaçları doğrultusunda yapılmalıdır. Yapılacak işlemin niteliğine göre uygun finansal danışmanın belirlenebilmesi hizmetten beklenen verimin sağlanması için gereklidir. Bu noktada müşteriler farklı danışman alternatifleri ile karşı karşıyadır. Farklı uzmanlık alanları olan ve farklı belge ve yetkinliklere sahip finansal danışman türleri şunlardır:

·Kayıtlı yatırım danışmanları, sermaye piyasası kurumu, menkul kıymetler ve borsa komisyonu veya devlete bağlı ilgili kuruma kayıtlı olan ve müşterilerine karşı vekalet sorumluluğu bulunan finansal danışmanlardır.

·Sertifikalı finansal planlayıcılarmüşterilerinin finansal amaçlarını gerçekleştirebilmek amacıyla finansal planlama sürecini yürüten, etik kurallara ve düzenleyici standartlara bağlı kişilerdir.

·Yetkili finansal analist, Chartered Financial Analyst-CFA (yetkili finansal analist) enstitüsü tarafından düzenlenen profesyonel yeterlik sertifikasyonu programı sınavlarından başarılı olan ve belirli düzeyde iş tecrübesi bulunan kişilere verilen sertifikaya sahip profesyonellerdir.

·Yeminli hayat sigortacısı, ilgili sertifika programından başarı derecesi almış olan, hayat sigortası satan ve müşterisine planlama hizmetleri sunan bireylerdir.

·Yeminli finansal danışman, yoğun bir eğitim ve uygulama tecrübesinin ardından alanında uzman olduğu girdiği sınavlarla kanıtlanmış muhasebe ve ekonomi profesyonelleridir.

·Kişisel finans uzmanı, bireylere finansal hizmet sunmak amacıyla, gerekli eğitimleri alarak devlet tarafından zorunlu tutulan sertifika programlarını başarıyla tamamlayan kişilerdir.