MİKRO İKTİSAT - Ünite 6: Eksik Rekabet Piyasaları-Monopol, Monopolcü Rekabet ve Oligopol Piyasaları Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Eksik Rekabet Piyasaları-Monopol, Monopolcü Rekabet ve Oligopol Piyasaları

Monopol Piyasası

Monopol, tek bir firmanın yakın ikamesi olmayan bir malı üretip sattığı piyasa türüdür. Monopol piyasasını tanımlayan iki özellik vardır; yakın ikamesi olmayan bir malın üretilmesi ve tek bir firmanın varlığıdır. Monopolcünün arzını kontrol ettiği malın ikamesinin olmaması halinde tam(saf) monopol söz konusudur. Tam monopol piyasasının koşulu, monopolcü firmanın, üretim miktarı ne olursa olsun, piyasadaki tüketicilerin tüm gelirlerini alabilecek kadar güçlü olmasıdır. Monopol piyasasının özellikleri:

  • Tek satıcı
  • Yakın ikamesi olmayan mal
  • Giriş engellerinin olması

1. Monopol Gücün Kaynakları: Giriş Engelleri

Yeni firmaların piyasaya girişlerini engelleyerek monopolün varlığına yol açan faktörler giriş engelleri olarak adlandırılır.

  • Ölçek Ekonomileri: Bir malın piyasa talebinin bir büyük üretici tarafından çok sayıda küçük üreticiye göre daha ucuza karşılanması ölçek ekonomileri olarak adlandırılır.
  • Ham Maddelerin Özel Mülkiyeti: Bazı ham maddelerin mülkiyet hakkının sadece tek bir firmada bulunmasıdır.
  • Patentler: Yeni buluş hakkının belli bir süre için sadece o buluşu gerçekleştiren firmaya verilmesi yani patent hakkına sahip olunması sonucu. Bu tür monopoller ilaç endüstrisinde yaygındır.
  • Özel imtiyaz Hakları: Elektrik üretimi, doğal gaz iletimi, demir yolu taşımacılığı vb. ilk yatırım maliyeti yüksek olan üretim dallarında, tüketicileri korumak için, devlet, tek bir firmaya üretim imtiyazı vererek monopoller yaratabilmektedir. Örneğin Türkiye’de elektrik dağıtımı TEDAŞ tarafından yürütülmektedir.

2. Monopolde Talep, Toplam Hasılat ve Marjinal Hasılat

Monopol piyasasında tek bir firma faaliyet gösterdiğinden, firmanın talep eğrisi ile endüstrinin talep eğrisi aynıdır. Tam rekabet piyasasında firmanın talep eğrisi yatay eksene paraleldir. Monopol piyasasındaki firmanın talep eğrisi ise piyasa talep eğrisi ile aynı olduğundan, aşağıya doğru eğimlidir. Monopolcü fiyat kabullenen değil, fiyat belirleyen konumundadır. Ancak fiyatı belirlerken satış miktarını veya tersine, satış miktarını kararlaştırırken bunun satılacağı fiyatı piyasa koşullarına bırakmak zorundadır.

Tam rekabet piyasasında olduğu gibi monopol piyasasında da firmanın talep eğrisi ile ortalama hasılat eğrisi aynıdır. Her üretim düzeyindeki ortalama hasılat, söz konusu üretim düzeyindeki fiyat olup toplam gelirin üretim miktarına oranı ile bulunur.

AR=TR/Q=(P.Q)/Q=P

Marjinal hasılat, üretim miktarında meydana gelen 1 birimlik değişme karşısında toplam hasılattaki değişme şeklinde tanımlandığından; satılan miktar ? Q kadar artırıldığında, toplam hasılatta ?TR kadarlık bir artış olduğuna göre, marjinal hasılat aşağıdaki gibi elde edilmektedir.

MR = ?TR/?Q

Monopolcü negatif eğimli bir piyasa talep eğrisi ile karşı karşıya olduğundan, bir birim daha fazla üretip satabilmesi için fiyatı düşürmek zorundadır. Dolayısıyla monopolcünün marjinal hasılatı daima ortalama hasılattan daha düşüktür. Monopolcünün toplam, ortalama ve marjinal hasılatları (s:135, Tablo 6.1) yardımıyla, monopolde toplam, ortalama ve marjinal hasılat ile talep esneklikleri (s:136, Şekil 6.1) yardımıyla daha iyi bir şekilde anlaşılabilir.

3. Toplam Hasılat, Marjinal Hasılat ve Talebin Fiyat Esnekliği

Monopolcünün talep eğrisi ile piyasa talep eğrisi aynı olduğundan, monopolcünün üreteceği maldan bir birim daha fazla satabilmesi için fiyatı düşürmesi gerekmektedir. Fiyattaki çok küçük değişmeler için, toplam hasılattaki değişme aşağıdaki gibi yazılabilir.

?TR = P(?Q) + Q(?P) (1)

Bu denklemin her iki tarafı ?Q ya bölünürse marjinal hasılat fonksiyonu elde edilir.

?TR/?Q = MR = P + Q(?P/?Q) (2)

Marjinal hasılat ile talep eğrisinin eğimi arasındaki ilişki, marjinal hasılat ile talebin fiyat esnekliği arasındaki ilişkiye dönüştürülebilir. Bir talep eğrisi üzerindeki herhangi bir noktadaki fiyat esnekliği

e D = (P/Q) (?Q /?P) (3)

olduğundan

(?P/?Q) = P/Q e D (4)

şeklinde de yazılabilir. (4) nolu denklem marjinal hasılat fonksiyonuna yerleştirildiğinde,

MR = P + Q(P/Q e D ) = P + P (1/ e D ) (5)

elde edilir. Dolayısıyla marjinal hasılat fonksiyonu,

MR = P(1+ 1/ e D ) (6)

şeklinde de gösterilebilir.

4. Kısa Dönemde Monopolcü Firmanın Kar Maksimizasyonu

Monopolcü, tam rekabette olduğu gibi, toplam hasılat ile toplam maliyet arasındaki farkı maksimum yapan üretim düzeyini seçerek kârını maksimum yapmaktadır. Bunun için, firma optimizasyon koşulu olarak bilinen marjinal hasılat-marjinal maliyet eşitliğini (MR=MC) sağlamalıdır. (s:138, Şekil 6.2)’de monopolcünün kısa dönem dengesi sırasıyla toplam hasılat-toplam maliyet yaklaşımı ve marjinal hasılat-marjinal maliyet yaklaşımı altında gösterilmiştir.

5. Monopolde Uzun Dönem Dengesi

Tam rekabet piyasasında kısa dönemdeki aşırı kâr durumu uzun dönemde piyasaya yeni firmaların girmesi ile ortadan kalkmaktadır ve firma uzun dönemde normal kâr elde etmektedir. Buna karşılık yüksek giriş engelleri monopolcü firmayı korumaktadır ve böylece firma uzun dönemde de ekonomik kâr sağlayabilmektedir.

6. Monopolde Fiyat Farklılaştırması

Fiyat farklılaştırması, aynı maliyet ve kaliteye sahip bir mal veya hizmete farklı piyasalarda veya farklı miktarları için farklı fiyat uygulanmasıdır. Fiyat farklılaştırması, sadece monopolcü firma tarafından değil, aynı zamanda negatif eğimli talep eğrisine sahip, dolayısıyla az ya da çok monopolcü gücü olan monopolcü rekabet ve oligopol piyasalarındaki firmalar da uygulayabilir.

Fiyat farklılaştırmasının amacı, tek fiyat uygulamasında ortaya çıkan tüketici rantını kısmen veya tamamen ele geçirerek kârını artırmaktır.

Bir firmanın fiyat farklılaştırması yapabilmesi için firmanın

  • Monopol gücüne sahip olması,
  • Piyasayı bölümlere ayırabilmesi ve
  • Ayırdığı bu bölümler arasında geçiş olmayarak yeniden satış olanağı bulunmaması gerekmektedir.

Monopolcünün farklı piyasalarda farklı fiyat talep etmesine üçüncü derece fiyat farklılaştırması denilmektedir. Ancak, bu tür bir fiyat farklılaştırmasının uygulanabilmesi için üç şartın sağlanması gerekmektedir.

  • Farklı alıcılar için talebin fiyat esnekliği farklı olmalıdır.Talepesnekliğindekifarklılık, piyasalararasındakigelirfarklılığından, zevklerdeki farklılıklardan veya ikame farklılıklarından kaynaklanabilir.
  • Monopolcü piyasaları birbirinden ayrı tutmalıdır. Aksi takdirde, tüketiciler malı, ucuz olan piyasadan satın alarak daha pahalı olan piyasada yeniden satmak suretiyle arbitraj geliri elde edebilirler.
  • Fiyat farklılaştırmasını sağlayabilmesi için monopolcünün katlanması gereken maliyetin önemsiz olması gerekmektedir.

Damping , bir malın üreticisi olan monopolcü firmanın malını yabancı piyasalarda daha düşük fiyatlardan satmasıdır.

7. Monopole Yöneltilen Eleştiriler

Monopollere yönelik eleştiriler yapılırken monopoller genellikle iktisadi etkinliği sağlayan bir model olarak kabul edilen tam rekabet piyasaları ile karşılaştırılmaktadır. Bu bağlamda monopol tam rekabete göre, kaynak dağılımını bozan, etkinsizliğe neden olan bir piyasa türü olarak kabul edilmektedir. Çünkü monopolde tam rekabet piyasasına göre üretim düzeyi daha düşük, buna karşılık belirlenen fiyat düzeyi daha yüksektir.

Bunun sonucunda, tam rekabette fiyatın marjinal maliyete ve aynı zamanda minimum ortalama toplam maliyete eşit olduğu noktada üretim gerçekleşirken monopolde fiyat marjinal maliyetin ve minimum ortalama toplam maliyetin üzerinde belirlenmektedir.

Monopolcü Rekabet Piyasası

Monopolcü rekabet, endüstriye giriş ve çıkışların kolay olduğu, benzer fakat farklılaştırılmış mallar üreten çok sayıda firmanın faaliyet gösterdiği bir piyasa yapısıdır. Monopolcü rekabet piyasasını tam rekabet piyasasından ayıran koşulun farklılaştırılmış mallar olduğu söylenebilir

Mal farklılaştırması, monopolcü rekabet firması, başarılı bir mal farklılaştırması yaparak hem talebi genişletmeye hem de talep eğrisini daha az esnek duruma getirmeyi amaçlar.

1. Monopolcü Rekabette Talep ve Hasılat

Monopolde olduğu gibi monopolcü rekabette de firmanın karşı karşıya olduğu talep eğrisi, aynı zamanda firmanın fiyat-ortalama hasılatını da temsil etmektedir. Ayrıca aynı monopolde olduğu gibi marjinal hasılat, fiyattan-ortalama hasılattan küçüktür ve marjinal hasılat eğrisi talep eğrisinin altında kalmaktadır.

2. Monopolcü Rekabet Piyasasında Kısa Dönem Dengesi

Monopolcü rekabet piyasasında yer alan bir firmanın piyasaya giriş çıkış ın olmadığı kısa dönemdeki dengesi, monopolcünün kısa dönem dengesinden farklı değildir.

Diğer bütün piyasalarda da olduğu gibi, firma kısa dönemde marjinal maliyetini marjinal hasılatına (MC = MR) eşitlediği üretim düzeyinde dengeye gelmektedir.

(s:142, Şekil 6.3)’te monopolcü rekabet piyasası ndaki bir firmanın kısa dönem dengesi verilmiştir.

3. Monopolcü Rekabet Piyasasında Uzun Dönem Dengesi

Tam rekabet piyasasında olduğu gibi, monopolcü rekabet piyasasında da piyasaya girişlerin maliyetsiz, dolayısıyla giriş-çıkışların kolay olması nedeniyle kısa dönemde aşırı kârın varlığı, yeni firmaların uzun dönemde piyasaya girmesini teşvik etmektedir. Bunun sonucunda firmanın piyasa payı azalacağından, talep eğrisi uzun dönem ortalama maliyet eğrisine teğet oluncaya kadar (yani aşırı kâr ortadan kalkıncaya kadar) aşağıya doğru (sola) kayacaktır.

Monopolcü rekabet piyasasındaki bir firmanın uzun dönem dengesi (s:142, Şekil 6.4)’te verilmiştir.

4. Monopolcü Rekabette Kullanılmayan Kapasite

Monopolcü rekabette, uzun dönem dengesi gerçekleştiğinde malın fiyatı ortalama maliyete eşit olmakta ve ekonomik kâr ortadan kalkmaktadır. (s:143, Şekil 6.5 )’te tam rekabetçi firma ile monopolcü rekabet firmasının uzun dönem dengeler karşılaştırılmıştır.

Reklam , firmanın piyasa payını artırmak ve özel nitelikteki (ya da öyle sanılan) malına olan tüketici bağlılığını artırmak için monopolcü rekabette yaygın olarak kullanılan etkin bir araçtır.

Oligopol Piyasası

Oligopol birbirlerine etki edebilecek kadar az sayıda satıcının çok sayıda alıcı ile karşı karşıya geldiği ve firmaların yüksek giriş engelleri ile korunduğu bir piyasa türüdür. Bu piyasa gerçek hayatta en fazla görülen piyasa türüdür. Firmaların alüminyum, bakır ve demir çelik gibi standartlaştırılmış bir mal üretip sattıkları piyasaya saf (tam) oligopol; otomobil, bilgisayar, deterjan gibi farklılaştırılmış bir mal üretip sattıkları piyasaya da farklılaştırılmış oligopol denilmektedir.

Oligopolistik Bağımlılık, endüstrideki firmalardan bir tanesinin fiyat, reklam, üretim miktarı veya ürün geliştirme gibi konularda aldığı bir kararın, diğer firmaların satışlarını ve dolayısıyla davranışlarını etkileyerek tepki vermeleridir.

Oligopol Teorileri;

Oligopol piyasasında firmaların farklı davranış larına göre geliştirilen teoriler geleneksel oligopol teorileri ile modern oligopol teorileri olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır:

  1. Geleneksel (Klasik) Oligopol Teorileri

Klasik modeller olarak da adlandırılan bu teoriler, piyasada az sayıda firmanın fiyat ve miktar konusunda birbirleriyle anlaşmadan nasıl davranacaklarını açıklamalarıdır.

Geleneksel oligopol teorileri arasında Cournot Modeli, Bertrand Modeli, Stackelberg Modeli ve Edgeworth Modeli yer almaktadır.

Cournot Modeli : Augustin Cournot tarafından 1838 yılında geliştirilen bu model, oligopol piyasasının nasıl çalıştığını basit bir şekilde irdeleyebilmek için bazı varsayımlara dayanmaktadır.

  1. Piyasada sadece iki firma vardır (düopol piyasası);
  2. Firmalar homojen bir mal üretmekte ve piyasa talep eğrisinin ne olduğunu bilmektedirler;
  3. Her iki firma da birbirinin üreteceği mal miktarını veri (sabit) kabul edip kârını
  4. maksimum yapacak şekilde ne kadar mal
  5. üreteceğine eş anlı karar verirler (stratejik değişken üretim düzeyidir);
  6. Firmaların maliyet yapıları aynıdır ve
  7. Üretim maliyetleri sıfırdır.

Cournot modelinde stratejik değişken üretim düzeyidir.

Bertrand Modeli: Joseph Bertrand tarafından 1883 yılında geliştirilen Bertrand modeli, Cournot modeli gibi düopol piyasasında dengeyi incelemektedir.

Ancak homojen mal üreten firmalar Cournot modelinden farklı olarak üretim düzeyi üzerinden değil, fiyat düzeyi üzerinden rekabet etmektedir.

Bertrand modelinde stratejik de ğişken fiyat düzeyidir. Bertrand Paradoksu, Bertrand modelinde tek bir denge noktası oluşmaktadır ve bu noktada iki firma da tam rekabet modelindeki fiyat ve üretim düzeyi ile karşı karşıya kalarak sıfır ekonomik kâr elde etmektedir.

Edgeworth Modeli: Francis Y. Edgeworth tarafından 1897 yılında geliştirilen model, aynı Cournot ve Bertrand modelleri gibi piyasada iki firmanın olduğu, firmaların aynı maliyetle homojen mal ürettikleri, her düopolcünün kendi malına yönelik talep eğrisini tam olarak bildiği ve her iki firmanın da kâr maksimizasyonu amaçladıkları varsayımları üzerine kurulmuştur. Bu modelde farklı olarak hem üretim düzeyi hem fiyat düzeyi stratejik değişken olarak kabul edilmektedir.

Stackelberg Modeli: Heinrich Stackelberg tarafından geliştirilen bu oligopol modelinde diğer modellerdeki varsayımların geçerli olmasının yanı sıra, Cournot modelindeki gibi üretim düzeyi stratejik değişkendir. Ancak zamanlama yönünden Cournot modelinden ayrılmaktadır. Buna göre, önce firmalardan biri (lider firma) piyasaya girmekte, diğer firma (takipçi firma) onun davranışını izlemekte ve kendi kararını vermektedir. Takipçi firma Cournot modelindeki gibi, kendi üretim düzeyinin rakibinin üretim düzeyini etkilemediğini varsayarken (Cournot modelindeki firma davranışının aynısını göstermektedir), lider firma ise Cournot modelinin tersine karşılıklı bağımlılığın olduğunu, yani firmanın kendi üretim düzeyinin rakibinin üretim düzeyini etkileyeceğini varsaymaktadır.

Stackelberg modelinde stratejik değişken, üretim düzeyidir.

2. Modern Oligopol Teorileri

Modern oligopol modellerinde firmaların birbirlerinden bağımsız hareket etmedikleri kabul edilmektedir. Bu modellerde fiyat anla şmaları, iş birliği formları, fiyat liderliği ve fiyat takipçiliği gibi, yeni yöntemlerle, günümüz sorunlarına daha çok yaklaşmaktadırlar. Modern oligopol teorilerini geleneksel oligopol teorilerinden ayıran en önemli özellik, oligopolistik bağımlılığı dikkate almalarıdır. Bu teoriler arasında Chamberlin ve Fellner tarafından geliştirilen teoriler özellikle oligopoller arası bağımlılığa yer vermeleri açısından önemlidir.

Chamberlin Modeli: Edward H. Chamberlin, Cournot modelini geliştirerek daha gerçekçi bir düopol modeli ortaya koymuştur. Bu modelde de Cournot modelinde olduğu gibi, aynı varsayımlardan hareket edilmektedir. Ancak Chamberlin modelinde firmaların aralarındaki karşılıklı bağımlılığın farkında oldukları varsayılmaktadır.

Fellner Modeli: Fellner modelinde de Chamberlin modelindeki firmalar arası bağımlılık görüşü esas alınarak bu görüş geliştirilmeye çalışılmıştır ve özellikle aralarında bir anlaşmanın olmadığı oligopollerde birlikte kâr maksimizasyonu üzerinde durulmuştur. Fellner’e göre temelde endüstri için kâr maksimizasyonunun gerçekleşmesi firmalar açısından daha yararlı sonuçlar doğurabilmektedir.

Dirsekli Talep Eğrisi Modeli; 1939 yılında Paul Sweezy tarafından geliştirilmiş olması nedeniyle Sweezy Modeli de denilen bu model, oligopolde var olan fiyat katılığını açıklamaktadır. Firmalar örneğin piyasa talebi azaldığında veya maliyetleri azaldığında, fiyatı düşürmek istememektedir.

Dirsekli Talep Eğrisi Modelinde, oligopolcü firmanın fiyatını yükselttiğinde rakiplerin fiyatlarını değiştirmeyeceklerini, buna karşılık fiyatını düşürdüğünde rakiplerin de fiyatlarını düşüreceklerini varsaymaktadır.

Anlaşmalı Oligopol Teorileri; Geleneksel ve modern oligopol modelleri firmalar arasında herhangi bir anlaşma olmadığı varsayımına dayanmaktadır. Firmalar, aralarındaki fiyat-üretim rekabetini önlemek için açık veya gizli (örtük) anlaşmalar yapabilmektedirler.

Açık Anlaşmalı Oligopol Teorileri; Karteller : Aynı üretim dalında, iki veya daha fazla firmanın aralarındaki rekabeti önleyerek, fiyatları düzenlemek ve piyasada monopol oluşturabilmek amacıyla, hukuki ve ekonomik bağımsızlıklarını koruyarak meydana getirdikleri birliğe kartel denir. Bir kartelin başarılı olabilmesi için aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekmektedir:

  1. Kartel piyasanın çoğunluğuna hâkim olmalıdır.
  2. Karteli oluşturan firmalar alınan ortak karara uymalıdır.
  3. Söz konusu mala ilişkin talep, fiyata göre esnek olmamalıdır.
  4. Mala olan talep tüketici gelirine göre de esnek olmamalıdır.

Tröst, aynı veya farklı üretim dalında faaliyet gösteren firmaların hukuki ve ekonomik bağımsızlıklarını yitirerek birleşmeleridir.

Gizli Anlaşmalı Oligopol Teorileri; Hâkim Firma Modeli: Hâkim firma modeli, tek bir büyük firma (hâkim firma) ile küçük firmalardan oluşan endüstrilerde uygulanan bir modeldir. Hâkim firma, toplam endüstri üretim miktarının önemli bir kısmını kontrol etmektedir. Küçük firmalardan oluşan grup ise piyasanın geri kalanı için malını arz etmektedir. (s:150, Şekil 6.7)’de h âkim firmanın fiyatı nasıl belirleyeceği gösterilmektedir.

Oligopol Piyasasında Fiyat Dışı Rekabet; Oligopolde, firmalar fiyat rekabeti yerine fiyat dışı rekabeti tercih etmektedir. Oligopolcü firmalar; mal farklılaştırması, üretim tekniklerinde yenilikler, reklamlar, yeni ürün geliştirme, promosyon ve kampanyalar gibi konularda fiyat dışı rekabet etmektedir.

Oligopol Piyasasında Etkinlik; Bazı iktisatçılara göre, oligopolcü firmalar negatif eğimli talep eğrisine sahip olduklarından P=MC etkinlik şartı sağlanamamaktadır. Ancak bazı iktisatçılar ise oligopol piyasasında araştırma-geliştirme faaliyetlerine önem verilerek, teknolojik gelişmelere olanak sağlanmasını olumlu değerlendirmektedirler. Dolayısıyla oligopol piyasası aslında iktisadi büyüme üzerinden toplumun refahını olumlu etkilemektedir.