MİTOLOJİ VE DİN - Ünite 7: Hint ve Uzak Doğu Kökenli Dinler Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Hint ve Uzak Doğu Kökenli Dinler

Hint Kökenli Dinler

Hint Yarımadası coğrafi konumu gereği Asya, Afrika ve Uzakdoğu arasında yer almaktadır. Yaşayan toplumların birbirleri ile olan ilişkilerini sürdürmelerinde daima kavşak konumunda bulunan, en eski tarihi ve kültürel geçmişe sahip olan bölge halkı, birçok kültür ve medeniyetten etkilenmiş, zorlu coğrafi şartlar inançlarının şekillenmesinde rol oynamıştır.

Hinduizm

Hinduizm yaşayan dinler içerisinde en eski geçmişe sahip bir dindir. Günümüzde nüfusu 1 milyara yakın olan bu dine inananların hemen hemen tamamı Hint Yarımadasında yaşamaktadırlar. Bu sebeple Hinduizm Dinler tarihi içerisinde Milli Dinler arasında yer alır. Hinduizm adı batılı araştırmacılar tarafından ‘Yerlilerin Dini’ anlamında kullanılmıştır.

Hinduizm’in ortaya çıkışı ile ilgili kesin bir tarih verilememekle birlikte Kutsal Kitapların oluşumuna da paralel olarak Hinduizm’in tarihi süreçte geçirdiği evreleri beşe ayırabiliriz:

  1. Vedalar dönemi
  2. Sutralar dönemi.
  3. Destanlar dönemi
  4. Puranalar dönemi
  5. Ortaçağ ve sonrası Hinduizm

Hinduizm vahiy kökenli bir dindir. Fakat bu vahiy anlayışı Ortadoğu kökenli dinlerdeki gibi Tanrı’nın insanlara seçtiği peygamber vasıtasıyla bildirdiği hakikatler şeklinde değildir. Hinduizm’de Rişi denen bir kavram vardır. Rişi (Peygamber)’ler İnsanın değişik evrelerden geçişi sonrası ulaştıkları bir makam olup, kutsal metinleri en iyi anlayan ve aktaran konumundadırlar.

Hinduizm’de sosyal tabalaşmanın kazandığı bir dinsel yapı görülmektedir. Kast sistemi denilen bu yapı kutsal kitapları Rig Veda’ya dayandırılan dini bir inançtır. Kast aynı kültürel seviyeye sahip, meslekleri, örf adet ve gelenekleri ortak olan guruplara denilir. Hinduizm’de Kast’ı oluşturan guruplar bir insanın uzuvlarına benzetilmekte, tüm kastların ise Tanrı’yı temsil ettiği düşünülmektedir. Kast Sistemini oluşturan guruplar:

  1. Brahminler: Din Adamlarının oluşturduğu Kasttır. Halka Kutsal metinlerin öğretilmesi ve bazı törenlerin icrasında görev alırlar.
  2. Kşatriyalar: Yöneticiler, Prensler ve Askerlerin oluşturduğu Kast.
  3. Vaisyalar: Tüccarlar, toprak sahipleri ve Çiftçilerin Kast’ı
  4. Sudralar: İşçiler, Hizmetçiler ve Kölelerin Kast’ıdır.

Tanrı Anlayışı

Hinduizm’in Kutsal metinlerinden Rig Veda’da “Hakikatin Bir olduğu ve Tanrının farklı isimlerde çağrıldığı” ndan bahsedilse de zamanla değişen Tanrı anlayışı birçok dinde görüldüğü gibi tek ve net bir ekilde ifade edilmemiş, birçok Tanrı ismine yer verilmiştir. Bu sebeple Hinduizm politeist tanrı anlayışına sahip bir dindir.

Kutsal Metinler

Hinduizm’in Kutsal Metinleri Sanskritçe dili ile yazılmıştır. Birçok kutsal metin esas itibariyle ikiye ayrılır:

  1. Şruti : Sanskritçede "işitilen şey" anlamına gelmektedir.
  2. Smiriti : Halk arasında yaygın olarak anlatılan Dini Hikayeler, Atasözleri, Masallar ve Kahramanlık Destanlarından oluşan metinlerdir.

Cayinizm

Kuruluşu ve Özellikleri MÖ 6.yüzyılda ortaya çıkan bir dindir. Hinduizm’den çıkan onlarca mezhep içerisinden teşkilatlanarak din şeklini almıştır. Dünya nüfusunun yaklaşık % 0,1 inin inandığı Cayinizm, günümüzde Hindistan’ın Bihar eyaletinde yayılmış bir dindir.

Bir Cayinist’in hedefi karma ve tenasühten kurtulup, nirvanaya ulaşmaktır. Bu da beş temel ahlaki kurala uymakla mümkündür:

a) Öldürmemek

b) Çalmamak

c) Az mala sahip olmak

d) Yalan söylememek

e) Ailevi ilişkilerden uzak durmak

Tanrı Anlayışı Mahavira’nın Buda gibi tanrı konusunda açık ve net bir tavır koymadığını görüyoruz. Hinduizm’deki gibi politeist bir anlayışı ikinci derecede önemli tanrılar olarak kendini gösterir.

Kutsal Metinler

Mahavira’nın verdiği vaazlar başlangıçta sözlü olarak anlatılırken MÖ 300 yıllarında Pataliputra’da gerçekleşen ilk konsilde vaazlarda verilen bilgilerin kaybolmakta olduğu ve bir araya getirilmesi düşünülmüştür. Ancak MS 500’lerde Svetambaras mezhebine bağlı olanların gerçekleştirdikleri Vallabhi konsilinde ‘Agama ve Sidhanta’ adı ile 45 bölümden oluşan kitaplar tamamlanmıştır.

Sihizm

Kuruluşu ve Özellikleri Hindistan’da 16. yüzyılda ortaya çıkan Sihizm, Hinduizm ile İslam inancının karışımı ile oluşmuş bir dindir. Hint kökenli Milli Dinler arasında yer alır. Kurucusu Guru Nanak’tır (1469-1539). Büyük çoğunluğu Hindistan'ın kuzeyindeki Pencap bölgesinde Amritsar şehrinde yaşayan Sihlerin nüfusu yaklaşık 25 milyon civarındadır.

Tanrı Anlayışı ve İnsan Sih Tanrı anlayışı ile İslam’ın Tanrı anlayışı arasında paralellik vardır. Bunun sebebi Hinduizme inanan yerli halkın Müslümanlar tarafından idare edildiği dönemlerde İslam kültür ve anlayışının Sihizmin yayıldığı bölge halkının yaşantısında derin izler bırakmış olmasındandır.

Kutsal Metinler

Guru Nanak’ın ölümünden sonra onun sadık öğrencilerinden Guru Angad tarafından Nanak’ın hayatının anlatıldığı metinler, verdiği vaazlar, Angad döneminde önde gelen öğrencilerinin anlatımları toparlanmıştır. Adi Grant sadece bir kitap değil, bir Sih için hayatın özünün, hakikatin kavrandığı tek kaynaktır. Günlük ibadet Adi Grant’dan pasajlar okumak ve dua etmekten ibarettir.

Budizm

Kuruluşu ve Özellikleri Budizm, MÖ 6. yüzyılda yaşayan Sidharta Gautama tarafından Hindistan’ın kuzey kesiminde, Kapilavastu şehrinde kurulmuş ve oradan yayılmış olan bir dindir. Günümüzde Budizm’in Uzakdoğu’da, Orta Asya’da, Japonya, Çin, Moğolistan başta olmak üzere 600 milyon inananı bulunmaktadır. Budizm Hinduizm’deki kast sistemine karşı çıkmış ve kişinin kurtuluşa ulaşması için ruh dön

Budizm’de ibadet mezheplerin yorumlarına göre farklılıklar gösterir. Bazısı sadece meditasyonu ve derin düşünceyi ibadet için yeterli görürken, bazıları günlük yaşamdaki her eylemin ibadet sayılması üzerine yorumlar geliştirmiştir. İbadet genel olarak ferdidir. Secdeye kapanarak gerçekleştirilir. Her Budist kendi usulüne göre evinde ibadetini yapar. Budist mabetlerine Pagoda denilir. Vihara ise daha büyük yapılara verilen isimdir. Buda’dan çok sonraları, içinde ibadethanenin, misafirhanenin, toplantı salonlarının bulunduğu bir tür külliye görevi olan viharalarda da toplu ibadetler gerçekleştirilmektedir. Budist din adamları ve keşişler kutsal metinlerden pasajlar okur ve tefekkürle ibadet tamamlanır.

Tanrı Anlayışı

Budizm,Tanrı konusunda açık ve net ifadeler kullanmamaktadır. Tanrı konusundaki bu ilgisizlik sebebiyle Dinler Tarihinde zaman zaman felsefi bir hareket olduğu yönünde tartışmalara da rastlanır. Fakat Sidharta Gautama Buda’nın Tanrıyı reddeden bir anlayışa sahip olduğunu düşünmek yanlıştır. Budizm temelde insanın acı ve ızdıraplardan kurtulmasını ve nirvana’ya ulaşmasını hedeflemiştir. Buda, Hinduizm’deki gibi antropomorfist tanrı anlayışına ve tanrısal figürlere, şekillere ve heykellere karşı çıkmış ve sağlığında bunların mabede konulmasını yasaklamıştır

Kutsal Metinler

Buda, vaazları ile gittiği yerlerde doktrinini halka açıklarken bu anlatımlar yazıya geçirilmemişti.

Yaklaşık dört asır boyunca sözlü olarak aktarılan Budizm’in Seylan’da Pali dili ile MÖ 1. Yüzyılda tripitaka (üç sepet) adıyla kitaplaştığını biliyoruz. Bu üç sepet:

  1. Vinaya Pitaka : Budist cemaatin (Sanga) mabette ve günlük yaşantılarında neler yapmaları gerektiği üzerine kuralların anlatıldığı disiplinler sepetidir.
  2. Sutta- Pitaka : Buda’nın konuşmaları, nasihatleri ve müritlerinin aktarımlarından oluşan öğretiler sepeti.
  3. Abhidamma Pitaka: Budizm’in doktrininin, Felsefi düşüncesinin temellerinin açıklandığı,

doktrinler sepetidir.

Uzak Doğu Kökenli Dinler

Konfüçyanizm

Kuruluşu ve Özellikleri

MÖ 6. yüzyılda Çinli bir filozof Konfüçyüs (Kung Fu Tzu) (MÖ 551-479) tarafından kurulmuş bir dindir. Çin milli dinleri arasındadır. Çin, Kore, Japonya ve Vietnam bölgesinde insanlar tek bir inanca inanmamaktadırlar. Günlük yaşantısında Konfüçyanist uygulamalara yer verirken, düğün veya cenaze gibi durumlarda Taoist veya Budist inanç ve uygulamaları devreye girmektedir. Bu herkesin normal karşıladığı bir durumdur. Bu sebeple bölgede var olan inançların inananlarını net bir şekilde tespiti mümkün olmamaktadır.

Tanrı Anlayışı:

Konfüçyanizm Çin kültür ve tarihine ait inanç ve ibadetler birliğidir. Çin tarihinde yüce tanrı olarak “Tien” adı verilen ve Göğün efendisi olarak ifade edilen “Gök Tanrı” anlayışı yaygındır. O’nun altında görülmeyen varlıklar dünyası, cinler, periler ve en altta ataların ruhları bulunur.

Kutsal Metinler:

Konfüçyüs dini konulara pek değinmemiş, genelde “atalar kültü” ne dayalı Çin inanç ve davranışlarını yeniden yaşanılır hale getirmek için arşivlerde karşılaştığı eski Çin metinlerini revize etmiş ve bunları da öğrencilerine sözlü olarak aktarmıştır. Ölümünden sonra bu konuşmalar öğrencileri tarafından yazıya geçirilmiştir. Konfüçyanizm’in kutsal metinleri iki guruptur. Bunlar “Beş Klasik” ve “Dört Kitap” tır. Beş Klasik:

  1. Tarih Kitabı : Çin Tarihine ait bilgiler bulunur.
  2. Değişiklikler Kitabı: Mistik ve metafizik olaylar aktarılır.
  3. Şiirler Kitabı: 305 tane şiirsel anlatımın bulunduğu bölüm.
  4. Törenler Kitabı : İbadetler, ayinler ve törenler hakkında bilgi verilir.
  5. Güz ve Bahar Kitabı : İlkbahar ve Sonbaharla ilgili olaylar anlatılır.

Dört Kitap:

  1. Konfüçyüs’ün vaazları.
  2. Mensiyüs’ün sözleri : Öğrencisi Mensiyüs’ün anlatımlarını içerir.
  3. Orta yol doktrini : Her konuda aşırılıktan kaçınma yolları anlatılır.
  4. Büyük Bilgi : Hakikati kavrama için hazırlanan rehber.

Taoizm

Kuruluşu ve Özellikleri

Taoizm tabiatla ilgili çok güçlü eğilimlere sahip Çinli münzeviler arasında gelişen inançlar ve uygulamalara verilen bir isimdir. Çin dinleri arasında yer alır. Kurucusu MÖ 6. yüzyılda yaşayan ve uzun süre sarayda arşiv memurluğu yapan Lao-Tzu’dur. Çin, Japonya, Kore ve Güneydoğu Asya civarlarında yaygın olan Taoizm’in dünya nüfusundaki yeri % 0,1 civarındadır.

Tanrı Anlayışı

Taoizm’de panteist bir tanrı anlayışı karşımıza çıkar. LaoTzu’ya göre yeryüzündeki her şey hatta evren Tanrı’nın bir parçası olarak düşünülmektedir. Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı’dır. Tanrı insanın dünyasında, nesnelerde ve tabiatta her yerde varlığını gösterir. Lao-Tzu’nun, Tao olarak isimlendirdiği Tanrı görülmez, işitilmez ve kavranılmaz. O, ezeli ve ebedidir. O, her şeyin kaynağıdır, her şeyi yaratan ve besleyendir. O’nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.

Kutsal Metinler

Lao-Tzu, seçilen ve gidilen “yol” anlamına gelen “Tao” kavramı üzerine düşüncelerini, Çin’in geçmiş kültürel birikiminden de istifade ederek kitabı “Tao-te-King” de toplamış bu kitap daha sonra talebesi Chuang-Tzu’nun da ilaveleri ile Taoist doktrini barındıran kutsal kitap olarak kabul görmüştür.

Şintoizm

Kuruluşu ve Özellikleri

Şintoizm Japon milli dinidir. Şinto kelimesi “Tanrıların yolu” demektir. Japonlar’ın en eski dönemlerden itibaren sahip oldukları inançlarının reforme edilmesi ile ortaya çıkan bir dindir. Şintoizm diğer inançlara karşı müsamahalı olduğu için Japon halkı Şintoizm yanında Budizm ve Taoizm’e de bağlı bir yaşam sürmektedir. Şintoizm kurucusu olmayan bir dindir. Üç dönemde incelenir. Bu dönemler;

  1. En eski dönemlerden Budizm 'in Japonya'ya girişine kadarki dönem (MS 552).
  2. Budizm, Şintoizm mücadelesinin arttığı 9.yüzyıla kadarki dönem.
  3. Şintoizm'le Budizm'in birbirinden ayrıldığı, 12- 19. yüzyıllar arası dönem.

Tanrı Anlayışı

Şintoizm’de “Kami” kelimesi Tanrı ve ruhlar için kullanılır. Japonya’da tanrıların sayısı milyonlarla ifade edilir. Dağ, ırmak, ağaç, gök gürültüsü, rüzgar ve ateş ilahları olduğu gibi her çeşit meslek sahibinin de ilahı vardır. Hemen her nesne bir ilaha bağlanmıştır. Bu yönüyle Tanrı anlayışında politeizm hakimdir. Japonya’da sekiz milyon tanrının varlığından söz edilir. Bunların en büyüğü Güneş Tanrıçası Amaterasu’dur. Sembolü Aynadır. İmparator da Güneş Tanrıçasının oğlu, dünyanın ilahıdır.

Kutsal Metinler

Şintoizm 'in kutsal metinleri ikidir:

  1. Kojiki : Dünyanın yaratılışından 628 yılına kadarki Japonya’nın tarihinin anlatıldığı eser sözlü aktarılırken 712 yılında yazıya geçirilmiştir. Üç cilttir.
  2. Nihongi : Bir nevi Kojiki'nin yorumudur. En eski tarihli resmi metin özelliğine sahiptir. Japonya’nın resmi tarihidir. Devlet hizmetlerinde görev alanların uyması gereken kurallar, törenler ve bayramlar, mabetler ve ayinlerden bahsedilen otuz ciltlik eser 720 yılında tamamlanmıştır.