MUHASEBE UYGULAMALARI - Ünite 5: Gelir Ve Giderlerin Dönem Sonu İşlemleri Ve Finansal Tabloların Düzenlenmesi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Gelir Ve Giderlerin Dönem Sonu İşlemleri Ve Finansal Tabloların Düzenlenmesi

Ünite 5: Gelir Ve Giderlerin Dönem Sonu İşlemleri Ve Finansal Tabloların Düzenlenmesi

Hatalı Kayıtların Tespiti Ve Düzeltilmesi

Dönem içi işlemleri muhasebeleştirilirken, gelir ya da giderin yanlış hesaba kaydedilmiş olması, işletmenin faaliyet sonuçlarının hatalı raporlanmasına yol açar. Bazen yıl içinde işlemler muhasebeleştirilirken hesap isimleri doğru, fakat tutarları hatalı olarak kaydedilmiş olabilir. Dönem sonunda yapılan envanter çalışmaları sırasında tespit edilen bu tür hataların da düzeltilmesi gerekir

Gelir ve gider hesaplarının dönem sonu işlemlerini üç başlıkta ele almak mümkündür:

  • Hatalı kayıtların tespiti ve gerekli düzeltme kayıtlarının yapılması.

  • Dönemsellik ilkesinin doğru uygulandığının kontrolü ve gerekli düzeltme kayıtlarının yapılması.

  • Mali kârın saptanması.

    Muhasebe kaydı iile ilgili örnek S.85-86’da incelenebilir.

Dönemsellik İlkesi Bakımından Kontrol

İşletmelerin sonsuz olarak kabul edilen ömürleri, raporlama amacıyla belirli dönemlere ayrılır. Dönem kârı veya zararının doğru hesaplanması için ilgili dönemde elde edilen gelirler ile bu gelirleri elde edebilmek için yine aynı dönemde katlanılan giderlerin karşılaştırılması önemlidir. Dönemler arası gelir ya da gider kayması olmaması ilkesine dönemsellik ilkesi denir. Dönemsellik ilkesi gereği her dönemin geliri, o dönemin gideri ile eşleştirilir.

Peşin Ödenen Giderler: İşletmeler, ticari faaliyetleri sırasında bazen gelecek dönem ya da dönemlere ait giderleri peşin yani zamanından önce ödemek durumunda kalabilirler. Genellikle kira ve sigorta giderlerinde karşılaşılan bir durumdur. Her ne kadar ödeme peşin olarak yapılmış olsa da dönemsellik ilkesi gereği, söz konusu giderin ilgili dönemlere aktarılması gerekir. Bunu sağlayabilmek için de geçici hesaplardan yararlanılır. Tek Düzen Muhasebe Sistemi’nde bu amaçla 180 kodlu “Gelecek Aylara Ait Giderler” ve 280 kodlu “Gelecek Yıllara Ait Giderler” hesapları tanımlanmıştır. Gelecek Aylara Ait Giderler hesabı gelecek on iki aydan kısa dönemin giderleri peşin ödendiğinde kullanılan geçici bir hesaptır. Gelecek Yıllara Ait Giderler hesabı ise on iki aydan daha uzun bir döneme ait giderlerin peşin ödenmesi durumunda kullanılan geçici bir hesaptır. Söz konusu giderin ait olduğu dönem geldiğinde ilgili gider hesabı, borç ve bu geçici hesaplar alacak yazılarak kapatılır.

Örneğin, peşin peşin kira gideri ödediğinde, bir yıldan kısa olan kısım 180 kodlu Gelecek Aylara Ait Giderler hesabına borç, bir yıldan daha uzun döneme ait olan kısım ise 280 kodlu Gelecek Yıllara Ait Giderler hesabına borç kaydedilir ve Kasa hesabı alacaklandırılır. Daha sonra her ayın sonunda o aya ilişkin kira bedeli Gelecek Aylara Ait Giderler hesabından düşülmek üzere alacaklandırılır ve ilgili gider hesabına devredilir, yani ilgili gider hesabına borç yazılır. Bir yıl sonra Gelecek Yıllara Ait Giderler hesabı, Gelecek Aylara Ait Giderler hesabına devredilerek kapatılır. Ülkemizde gerçek kişilerin elde ettiği kira gelirleri, stopaja tabi olup hâlen geçerli olan stopaj oranı %20’dir.

Konu ile ilgili örnekler, kitabınızda S.87-89. incelenebilir.

Peşin Tahsil Edilen Gelirler: Tek Düzen Muhasebe Sistemi’nde peşin tahsil edilen gelirler, 380 kodlu “Gelecek Aylara Ait Gelirler” ve 480 kodlu “Gelecek Yıllara Ait Gelirler” geçici hesaplarında izlenir.

Örneğin; gelecek on iki aydan kısa döneme ait bir gelir peşin tahsil edildiğinde, “Gelecek Aylara Ait Gelirler” geçici hesabına alacak ve Kasa hesabına borç kaydedilir. Daha sonra her ayın sonunda ilgili aya ait gelir tutarı kadar “Gelecek Aylara Ait Gelirler” hesabına borç, ilgili gelir hesabına alacak kaydedilir. Böylece geçici hesap, gelir hesabına devredilerek kapatılmış olur.

Konu ile ilgili örnek, S.90’da incelenebilir.

Gider Hesaplarının Gelir Tablosu Hesaplarına Yansıtılması

Tek Düzen Muhasebe Sistemi’nde işletmenin asıl faaliyeti ile ilgili katlandığı giderler ve finansman giderleri, 700-799 kodlu hesaplarda tanımlanmıştır. Bu grupta yer alan hesaplar, işletme fonksiyonlarının esas alındığı 7/A ve gider çeşitlerinin esas alındığı 7/B seçenekleri olarak ikiye ayrılmıştır. Satış ciroları ve aktif büyüklüklerinden hareketle büyük işletmeler, 7/A seçeneğini kullanmak zorundadırlar. Küçük şirketler ise iki seçenekten birini tercih edebilirler. 7/A seçeneğinde giderler, fonksiyon esasına göre tanımlanmıştır. Ayrıca her gider hesabı için ayrı olmak üzere yansıtma hesapları ve standart maliyet yöntemini kullanmak isteyen şirketler için fark hesapları tanımlanmıştır.

7/A seçeneğinde gider hesapları ve yansıtma hesapları şöyledir:

  • 710 Direkt İlk Madde ve Malzeme Giderleri

  • 711 Direkt İlk Madde ve Malz. Gid. Yansıtma Hs.

  • 720 Direkt işçilik Giderleri

  • 721 Direkt işçilik Giderleri Yansıtma Hs.

  • 730 Genel Üretim Giderleri

  • 731 Genel Üretim Giderleri Yansıtma Hs.

  • 740 Hizmet Üretim Maliyeti

  • 741 Hizmet Üretim Maliyeti Yansıtma Hs.

  • 750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri

  • 751 Araştırma ve Geliştirme Gid. Yansıtma Hs.

  • 760 Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri

  • 761 Pazarlama, Satış ve Dağıtım Gid. Yansıtm Hs.

  • 770 Genel Yönetim Giderleri

  • 771 Genel Yönetim Giderleri Yansıtma Hs.

  • 780 Finansman Giderleri

  • 781 Finansman Giderleri Yansıtma Hs.

710-731 arası kodlu hesaplar, üretim fonksiyonu ile ilgili hesaplar olup sanayi şirketleri tarafından, 740-741 kodlu hesaplar ise yine üretim fonksiyonu ile ilgili hesaplar olup, hizmet şirketleri tarafından kullanılmaktadır. 750-781 arası hesaplar tüm şirketlerin kullandığı hesaplardır. Bunlardan 750-751; araştırma fonksiyonu ile ilgili, 760-761; pazarlama fonksiyonu ile ilgili, 770-771; yönetim fonksiyonu ile ilgili, 780-781; finansman fonksiyonu ile ilgili hesaplardır.

Yıl içinde bir gider gerçekleştiğinde, yedi ile başlayan ve sonu sıfır ile biten ilgili gider, hesabına borç kaydedilir. Daha sonra finansal tablo çıkarma dönemi geldiğinde, sonu bir ile biten yansıtma hesapları alacaklandırılır ve bu gider hesaplarının borç kalanları kadar ilgili gelir tablosu hesabına yansıtılır. İşletme, ara dönem finansal tablo hazırlamıyorsa bu işlem, yıl sonu envanter çalışmaları sırasında yapılır. Dönem sonu envanter işlemleri sırasında gider hesapları ile bunlara ait yansıtma hesapları, ters kayıtla kapatılır.

Örnek S.91-92’de incelenebilir.

Tek Düzen Muhasebe Sistemi’ne göre küçük işletmelerin tercih edebileceği 7/B seçeneğinde gider hesapları, çeşitlerine göre şöyle tanımlanmıştır:

  • 790 İlk Madde ve Malzemeler

  • 791 İşçi Ücret ve Giderleri

  • 792 Memur Ücret ve Giderleri

  • 793 Dışarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler

  • 794 Çeşitli Giderler

  • 795 Vergi, Resim ve Harçlar

  • 796 Amortisman ve Tükenme Payları

  • 797 Finansman Giderleri

  • 798 Gider Çeşitleri Yansıtma Hesabı

7/B seçeneğinde yıl içinde gerçekleşen giderler, çeşitlerine göre verilen hesaplara kaydedilir. Bu giderlerin doğru bir şekilde gelir tablosu hesaplarına yansıtılabilmesi için yardımcı (alt) hesaplarda fonksiyon esasına göre takip edilmesi gerekir. Bu amaçla ana hesaplara çeşit esasına göre kaydedilen giderler, bir gider dağıtım tablosu aracılığı ile fonksiyonlara dağıtılır.

S.92-93’de bulunan örnek incelenebilir.

Gelir ve Giderlerin Kapatılması

Muhasebenin doğal çıktıları olan temel finansal tabloların düzenlenebilmesi için öncelikle ilgili dönemin faaliyet sonucunun, yani dönem kâr veya zararının tespiti gerekir.

Tek Düzen Muhasebe Sistemi’nde 600-699 kodlu hesaplar, gelir tablosu hesapları olarak tanımlanmıştır. İşletmelerin esas faaliyeti ile ilgili giderler ve finansman giderleri, yıl içinde yedili gruptaki hesaplara kaydedilirler. Diğer faaliyetler sonucu oluşan gelir ve giderler ile olağandışı gelir ve giderler ise oluştuklarında doğrudan gelir tablosu hesaplarına kaydedilirler.

TFRS’nde tüm gelir ve giderler olağan kabul edilir. Olağan dışı gelir ya da olağan dışı gider ayrımı söz konusu değildir. Dönem sonu envanter işlemlerine ilişkin muhasebe kayıtları yapıldıktan sonra giderler ilgili gelir tablosu hesaplarına yansıtılır. Burada amaç, işletmenin ilgili döneme ait tüm gelir ve giderlerinin gelir tablosu hesaplarında gözükmesini sağlamaktır. Daha sonra devir kayıtları yapılarak dönem kâr veya zararı bulunur.

Dönem sonunda tüm gelir ve gider hesaplarının kapatılarak, Dönem Kârı veya Zararı hesabına devredildiği muhasebe kayıtlarına devir kayıtları denir.

Önce, altıyla başlayan tüm gelir hesapları kapatılarak 690 kodlu “Dönem Kârı veya Zararı” hesabına devredilir.

Gelir hesapları alacak kalanı verir. Bu nedenle bu hesapların kapatılması için devir kaydında, altıyla başlayan tüm gelir hesaplarına borç, Dönem Kârı veya Zararı hesabına alacak kaydedilir.

Daha sonra altıyla başlayan gelir azaltıcı hesaplar ve gider hesapları kapatılarak 690 kodlu “Dönem Kârı veya Zararı” hesabına devredilir.

Örnek uygulama S.94’de incelenebilir.

Vergi Matrahının (Mali Kârın) Saptanması

690 kodlu Dönem Kârı veya Zararı hesabının borç kalanı vermesi; işletmenin söz konusu dönemde zarar ettiği; alacak kalanı vermesi ise işletmenin kâr elde ettiğini gösterir. İşletmenin muhasebe kayıtları sonucunda oluşan bu kâra, ticari kâr (muhasebe kârı) denir.

Ödenecek vergi tutarı, ticari kâr üzerinden hesaplanmaz. Çünkü vergi yasalarına göre işletmelerin katlanmış olduğu bazı giderler, vergiye tabi kazancın belirlenmesinde dikkate alınmaz. Benzer şekilde bazı gelirler ise vergiden istisna tutulmuştur. İşletmenin ödeyeceği vergi tutarı, mali kâr üzerinden hesaplanır. Mali kârı hesaplayabilmek için ticari kâr tutarına kanunen kabul edilmeyen giderler eklenir ve vergiden istisna kazançlar düşülür.

Kanunen kabul edilmeyen giderler; işletmenin katlanmış olduğu ancak çeşitli nedenlerle vergi yasalarınca vergi matrahının saptanmasında indirim konusu yapılamayan giderlerdir.

Mali kâr; ticari kâr tutarına, kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenip vergiden istisna kazançların düşülmesi sonucunda bulunan tutara denir.

Ülkemizde vergiden istisna tutulmuş kazançlar şunlardır:

  • İştirak kazançları istisnası,

  • Yurt dışı iştirak kazançları istisnası,

  • Tam mükellef anonim şirketlerin yurt dışı iştirak hisseleri satış kazancı istisnası,

  • Emisyon primi kazancı istisnası,

  • Türkiye’de kurulu fonlar ile yatırım ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisna,

  • Taşınmazlar ve iştirak hisseleri satış kazancı istisnası,

  • Bankalara veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna borçlu kurumlar ile bankalara tanınan istisna,

  • Yurt dışı şube kazançları istisnası,

  • Yurt dışında yapılan inşaat ve onarım işlerinden sağlanan kazançlar istisnası,

  • Eğitim tesisleri ve rehabilitasyon merkezleri işletilmesinden elde edilen kazançlarla ilgili istisna,

  • Risturn istisnası.

Vergi mevzuatımıza göre Kanunen kabul edilmeyen giderler şunlardır:

  • İşletme sahibinin, eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya ayni olarak aldıkları sair değerler.
  • İşletme sahibinin kendisine, eşine ve küçük çocuklarına ödenen ücretler.
  • İşletme sahibinin koyduğu sermaye için yürütülen faizler.
  • İşletme sahibinin, eşinin ve küçük çocuklarının işletmedeki cari hesap veya alacakları üzerinden yürütülen faizler.
  • Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile işletme sahibinin suçlarından kaynaklanan tazminatlar.
  • Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan yat, kotra, sürat teknesi gibi motorlu deniz; uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları.
  • Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddi ve manevi zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.
  • Öz sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler.
  • Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler.
  • Transfer fiyatlaması yoluyla dağıtılan örtülü kazançlar.
  • Yedek akçeler.
  • Belgesiz giderler,
  • Sayım ve tesellüm noksanlıkları,
  • Çalınan iktisadi kıymetler,
  • Motorlu taşıtlar vergisi ve cezaları,
  • Ödenmeyen SGK Primleri

Finansal Tabloların Düzenlenmesi

İşletmeler, her dönemin sonunda finansal durumlarını ve başarımlarını gösteren finansal tabloları düzenlemek zorundadırlar. Finansal tablolar, temel finansal tablolar ve ek finansal tablolar olarak sınıflandırılır. Temel finansal tablolar; bilanço, gelir tablosu ve eklerinden oluşur.

Ek finansal tablolar ise satışların maliyeti tablosu, fon akım tablosu, nakit akım tablosu, kâr dağıtım tablosu, öz kaynaklar değişim tablosundan oluşur. İşletmelerde tüm envanter işlemleri tamamlandıktan sonra kesin mizan çıkarılır. Bu mizanda yer alan hesap kalanları, kesinleşmiş ve finansal tabloların düzenlenmesine temel oluşturacak rakamlardır. Kesin mizandaki hesapların borç kalanları bilançonun aktif kalemlerini, alacak kalanları ise pasif kalemlerini oluşturur. İşletmenin gelir tablosu, gelir ve gider hesaplarından yararlanarak oluşturulur.

Dönem sonu işlemleri ve muhasebe kayıtları ile finansal tabloların hazırlanmasını toplu olarak görmek ve bilgilerinizi pekiştirmek için kitabınızın 97. sayfasındaki uygulama incelenebilir.