MUHASEBE VE HUKUK - Ünite 5: Cari Hesap Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 5: Cari Hesap
Giriş
Ticari hayatta kurumlar ve işletmeler arasında ticari ilişkiler söz konusudur. Bu ticari ilişkilerin sonucunda oluşan borç ve alacağın ödenmesi ve takibi, ticari ilişkinin kendisi kadar önemlidir.
Cari hesap müessesi sayesinde ticari ilişkinin tarafları, ticari ilişkilerden doğan hak ve yükümlülükler, bir dönemin sonuna kadar ertelemektedirler.
Cari Hesabın Niteliği
Ticari hayatta gerçek ve tüzel kişiler zaman zaman birbirleri ile karşılıklı iş yapmaları gayet doğal bir durumdur. Karşılıklı olarak yapılan her işin bedelinin aynı anda veya tek tek alınması mümkün değildir. İşler devam ettiği sürece borç ve alacaklı sık sık taraf değiştirir. Her bir işlemden doğan borcu tek tek kapatmak ise her zaman mümkün olmayabilmektedir.
Ticari işlemlerde bu işlemleri kolaylaştırmak için ödemeler geçici bir süre ertelenir, karşılıklı iş ilişkisi sona erdiğinde sonucun belirlenerek adının konması daha pratik bir yöntemdir. Bu yöntem sayesinde ticari hayatta taraflara çabukluk ve kolaylık sağlayacaktır. Cari hesap Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) şöyle tanımlanmaktadır: ”İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını tek tek teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir”.
Yukarıdaki tanımda yer alan “kişi” kavramı hem gerçek, hem de tüzel kişiyi ifade etmektedir.
Kanunda yer alan bu tanımda hukuki sebep ve ilişkiden doğan alacaklar ifadesinde, karşılıklı iki kişinin mal alıp verme ilişkisi olabileceği gibi, bankacılıkta kredili işlemlerde cari hesap kurallarına tabidir.
Cari hesap sözleşmeleri farklı açılardan sınıflandırılabilir;
- Süre açısından cari hesap sözleşmeleri,
- Teminat açısından cari hesap sözleşmeleri,
- Hesap bakiyesi açısından cari hesap sözleşmeleri
Süre açısından cari sözleşmeleri ikiye ayrılır;
- Sınırlı süreli cari hesap sözleşmeleri,
- Sınırsız süreli cari hesap sözleşmeleri.
Teminat açısından cari hesap sözleşmeleri ikiye ayrılır;
- Teminatlı cari hesap sözleşmeleri,
- Teminatsız cari hesap sözleşmeleri.
Hesap bakiyesi açısından cari hesap sözleşmeleri ise üçe ayrılır;
- Alacaklı cari hesap: Hiçbir zaman borç bakiyesi vermeyen hesaplardır.
- Borçlu cari hesap: Hiçbir zaman alacak bakiyesi vermeyen hesaplardır.
- Karma cari hesap: Hesap dönemi içinde bazen borç, bazen de alacak bakiyesi veren cari hesaplardır.
Ticari hayatta cari hesabın işlevlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;
- Basitlik, Sürat ve Kolaylık Sağlar: Tarafların borç ve alacaklarını her defasında isteme zahmetinden kurtarır.
- Bir Kredi Aracıdır: Cari hesap sözleşmesi boyunca taraflar alacaklarını hemen istemediklerinden birbirlerine kredi kullandırmış olurlar.
- Karşılıklı Teminat Aracıdır: Cari hesap sözleşmesi ile bir tarafa ait alacak, karşı tarafın borçları oranında garanti edilmektedir.
Cari Hesap Sözleşmesinin Unsurları ve Taraflar
Cari hesap sözleşmesinin geçerli olabilmesi ve tarafları bağlayıcı olması için bazı unsurların olması gerekir. Bunlar zorunlu ve tamamlayıcı unsurlar olmak üzere ikiye ayrılır.
Zorunlu unsurlar sözleşmenin geçerlilik ve varlık şartlarıdır. Bunlar olmazsa sözleşmeden bahsedilemez. Tamamlayıcı unsurların yokluğunda, yorum, ticari teamül ve hukuki içtihatlarla giderilebilir.
Zorunlu unsurları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Yazılı Olma Unsuru: Cari hesap sözleşmesi yazılı olmalıdır. Yazılı olma durumu kanıt gücüne sahip olması açısından önemlidir.
- Taraflarla İlgili Yeterli Bilgi: Cari hesap sözleşmesinde tarafların kim olduğu ve tanıtıcı bilgilerin olması zorunludur. Tarafları bilinmeyen sözleşmeler geçerli değildir.
- İmza ve (Gerekiyorsa) Kaşe: Taraflarca imzalanmamış ve kaşelenmemiş sözleşmelerin geçerliği yoktur.
- İçerik Unsuru: İki taraf arasında düzenlenen cari hesap sözleşmesinin hangi işlemleri kapsadığı belirtilmelidir.
Tamamlayıcı unsurları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Hesap Dönemi: Cari hesaba konu olan işlemler belirli bir dönem sonu itibariyle borçlu ve alacaklı olma durumu kesinlik kazanır.
- Faiz Yöntemi ve Oranı: Cari hesaba faiz yürütülecekse sözleşmede bu yöntem ve oran belirtilmelidir.
- Tarafların Adres Bilgileri: Tarafların adres bilgileri hukuki olarak şart olmamasına rağmen hesap sonucunun bildirilmesi vb. durumlar açısından yararlıdır.
Cari hesap sözleşmesi kanunda iki taraf arasında yapılabileceği açıkça belirtilmiş olmakla birlikte ayrıntılı belirtilmemiştir. Fakat tarafların hukuki fiil ehliyetine sahip olmaları gerekir. Cari hesap sözleşmelerin tarafları aşağıdakilerden birisi olabilir;
- Her iki taraf tacir olabilir.
- Her iki taraf (veya herhangi bir taraf) tacir olmayabilir.
- Taraflardan biri banka, diğer tacir sıfatına sahip (veya sahip olmayan) bir kişi (gerçek kişi) olabilir.
Cari Hesabın İşleyişi
Normal şartlarda cari hesapta iki taraf söz konusudur. Ancak bazı durumlarda her iki tarafta birden fazla kişiler de olabilir.
Aslında cari hesaba taraflar arasında sözleşme ile belirlenen tüm işlemlerden doğan borç ve alacak işlemleri kaydedilir. Cari hesaba kaydedilen işlemin, geçerli işlemlere dayanması gerektiği ortadadır.
Cari hesaba kaydedilmesi gereken işlemler esasen geleceğe yöneliktir. Yani taraflarca sözleşmenin imzalandıktan sonraki işlemleri kapsar.
Ticari senetlerin de cari hesaba kaydı mümkündür. Fakat senedin bedelinin bir mal ve hizmet alımına veya nakit işlemlerden doğması halinde kayıt altına alınacaktır.
Cari hesapta bakiyenin belirlenip hangi tarafın borçlu veya alacaklı tarafın belirlenmesi için taraflarca kararlaştırılmış bir zaman dilimi esas alınır. Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) bu dönemin nasıl belirleneceği belirlenmiştir. Buna göre bu yollar;
- Sözleşmeye Göre Dönemin Belirlenmesi: Hukuk sistemindeki “Sözleşme özgürlüğü” ilkesi gereğince taraflar hesap kesiminin ne zaman yapılacağını belirleyebilirler.
- Ticari Teamüllere Göre Belirlenmesi: Hesap kesimi sözleşmede açık ve seçik belirlenmemişse, ticari hayatta teamül haline gelmiş, herkesin kullandığı süreler esas alınır.
- Takvim Yılına Göre Dönemin Belirlenmesi: Bu konuda teamül de yoksa takvim yılının son günü hesap kesim tarihi olarak kabul edilebilir.
“Cari hesapta bakiyenin belirlenmesi” ifadesi, tarafların hangi tarafın ne kadar borçlu ve alacaklı olduğunun belirlenmesidir. Bakiye ise borç ve alacak kalemleri arasındaki farktır.
“Cari hesabın bütünlüğü ilkesi” , cari hesap döneminin ve bakiyenin belirlenmesinde belirleyici ilkedir.
“Bütünlük İlkesi”, TTK’na göre cari hesaba geçirilen alacak ve borç kalemleri ayrılmaz bir bütündür. Cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiçbiri borçlu veya alacaklı sayılmazlar. Bütünlük ilkesi gereği dönem içinde taraflar ne borçlu ne de alacaklı değildirler.
Temel olarak bakiye, borcun alacaktan düşülmesi yoluyla yapılır. Bu düşme sonucunda borçlar fazla ise fazlalık kadar karşı tarafa borçlu olunduğunu, alacaklar fazla ise fazlalık kadar karşı taraftan alacaklı olunduğu anlamı çıkar.
Bütünlük ilkesi gereği, cari hesaba kaydedilen işlemlerin hukuki sonuç doğurabilmesi için bakiyenin belirlenip taraflara bildirilmiş olması gerekir. Bu sonuçlar bildirilmeden hukuki yollara başvurulamaz.
Cari hesaba kaydedilen tek tek işlemler ve cari hesap bakiyesinin hukuki yükümlülük kazanması için hesap dökümü (hesap ekstresi, hesap cetveli vb. adlar da kullanılabilir) usulüne uygun tebliğ edilmelidir. Bakiyeye itirazlar aynı şekilde noter aracılığı ile yapılmalıdır.
Hesap kesimi sonucunda ortaya çıkan bakiyeye faiz yürütülerek kesin borç veya alacak rakamı belirlenir. Sözleşmede faiz belirtilmemiş ise faiz yürütmek esastır. Faiz yürütmek zorunlu değildir. Sözleşmede faiz yüklenmeyeceği de belirtilebilir. Faiz ya alacak tarafın toplamına ya da bakiyeye uygulanabilir.
Cari Hesabın Sona Ermesi ve Zamanaşımı
TTK’da cari hesap sözleşmelerinin şu üç durumda sona ereceği belirlenmiştir;
- Sözleşmede süre belirtilmişse; kararlaştırılan sürenin bitmesi,
- Bir süre kararlaştırılmadığı takdirde, taraflardan birinin sözleşmeyi feshettiğini karşı tarafa ihbar ettiğinde,
- Taraflardan birinin (tacir olması durumunda) iflas etmesidir.
Zamanaşımı hukukta hak düşürücü süre olarak tanımlanır. Cari hesap sözleşmesinin doğan haklarının talep edilebileceği sürenin sonu zamanaşımı süresidir.
Cari hesap ile ilgili olarak aşağıdaki işlemler TTK’da düzenlenen işlemler için 5 yıl olarak belirlenmiştir;
- Cari hesabın tasfiyesine,
- Cari hesabın kabul edilen veya mahkeme kararıyla saptanan artan tutara (bakiyeye),
- Cari hesabın faizine,
- Cari hesap kayıtlarındaki hesap hata ve yanılmalara,
- Cari hesabın dışında tutulması gereken veya haksız olarak cari hesaba geçirilmiş olan kalemlere,
- Cari hesap kayıtlarındaki tekrarlanan kayıtlara ilişkin, açılmış davalar, cari hesap sözleşmesinin sona ermesinden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrarlar.
Zamanaşımı süresinin başlangıcı ise cari hesap sözleşmesinin sona erdiği ve bakiyenin belirlendiği tarihtir.
Cari Hesap İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi
Cari hesabın hukuki yönünün yanında muhasebe yönünün de bilinmesi gerekir.
Ticari hayatta cari hesap denildiğinde, bir şirketin müşterisine sattığı mallar ve bu satışlardan doğan alacağın kaydedildiği hesaplar anlaşılır. Ancak muhasebede kullanılan cari hesap ifadesi ile hukukta kullanılan cari hesap ifadesi aynı şey değildir.
Kitabımızın sayfa 105-110’da yer alan bir örnek dahilinde işlemler ve muhasebe kayıtları yer almaktadır. Ayrıca bu örnekte hesap kesimine ve faiz yürütülmesi işlemlerine dikkat ediniz.
Bankacılıkta Cari Hesabın Kullanımı
Cari hesap uygulamaları bankacılıkta da yoğun olarak kullanılır. Hatta pek çok bankacılık işleminin temelinde cari hesap mantığı yatar. Çünkü gerek hesap açmada, gerek kredi kullanımında, kredi kartı sözleşmelerinde ve kredili mevduat türünde işlemlerde de cari hesap mantığı geçerli olup, işlemlerde çabukluk ve kolaylık sağlar.