OLAYLARA MÜDAHALE ESASLARI - Ünite 2: Olaylara Müdahalede Önemli Hususlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Olaylara Müdahalede Önemli Hususlar

Olaylara Müdahalede Genel ve Özel Kolluk İlişkisi

Kolluk kuvvetleri olarak polis ve jandarma kamu düzenini ve güvenliğini kollama, koruma, suç ve suçluları bulmak ile görevli; gerektiğinde zor kullanma yetkisine sahip olan ve kanunlarla verilen yetkiler çerçevesinde görev yapan devlet görevlileridir. Başka bir ifadeyle polis ve jandarma emniyet ve asayişi sağlayan, kanun ve nizamın verdiği görevleri yapan, yetkiler kullanan, icra ve inzibat kuvvetidir. Polis ve jandarma, görevli bulunduğu il ve ilçenin mülki sınırları içerisinde, hizmet branşı, yeri ve zamanına bakılmaksızın öncelikle suçu önlemek, bir suçla karşılaştığında suça el koymak, delilleri muhafaza etmek, olayın faillerini tespit edip yakaladıktan sonra adli makamlara sevk etmekle görevlidir. Kolluk görevlilerinin toplum içerisindeki görevi, öncelikle toplumun emniyeti ve düzeni bakımından mevcut bulunan tehlikeler ile mücadele etmektir.

Polisin görevi, toplum düzenini korumak ve var olan düzenin bozulmaması için lüzum görülen tedbirleri almaktır. Topluluk hâlinde yaşayan insanların bulunduğu yerlerde çeşitli olaylar olabilir. Bu olaylar kamu düzenini bozan asayiş, terör ve toplumsal olaylar olabilir. Bu gibi olaylara müdahale etmek genel ve özel kolluğun görevidir. Genel ve özel kolluk görevlileri yapılan ihbarlarla ya da suçüstü hâllerinde direkt müdahale edebilirler. Vatandaşın kolluğa yapmış olduğu ihbarlar genelde asayiş olayları (hırsızlık, darp, yağma, soygun), trafik kazaları, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı gibi durumlardır

Olaylara Müdahale Süresi

Olayları çözmenin, suçu önlemenin sırrı erken müdahaledir. Olaylara müdahalenin hızlı bir şekilde yapılmasını sağlayan etkenler;

  • Olayın oluşu ve ihbarın bildirilmesi,
  • En yakın ve en uygun ekibin sevk edilmesi,
  • Personel sayısı,
  • Yapılan ihbarın öncelik ve aciliyet sırası,
  • Sorumluluk bölgesinin büyüklüğü,
  • Olay yerine gidilen yolun durumu.

Güvenlik hizmetleri; uzmanlık, koordine ve bir ekip işidir. Her işte olduğu gibi güvenlik işinde de yardım esastır. Yapılan ihbarlarda, haber merkezinin ekibi sevkiyle müdahale süresince, müdahale yapan ekip desteğe ihtiyaç olduğunda yardım istemeli; müdahaleye takviye ekip gelinceye kadar harekete geçmemeli, dikkatli ve duyarlı olmalıdır. Olaylarda diğer ekip ve devriyeler telsiz muhaberelerini dikkatli bir şekilde takip etmeli, imkânlar ölçüsünde kendi görev alanlarının olay yerine yakın bölgelerinde bulunmalı ve acil yardım çağrısına müdahale etmelidirler. Haber merkeziyle koordine ve muhabereyi kesmemelidirler. Sürekli gelişmelerden bilgi vermelidirler.

Olaylara Müdahale Süresine Etki Eden Temel Faktörler

Olaylara müdahale genel manada özel ve genel kolluğa yapılan çağrı ve ihbarlarla gerçekleşir. Olaylara müdahalede iki temel esas vardır. Bunlardan ilki genel kolluğun sayısı ve dağılımı, ikincisi ihbarcının genel kolluğa bilgi vermesinde geçen süredir.

Görev Alanındaki Personelin Sayısı ve Durumu

Büyük şehirlerde nüfus artışına paralel olarak suç oranlarında ve suç çeşitliliğinde de büyük artış olmuştur. Toplumdaki ihtiyaçları karşılamak için; toplumun yapısına uygun ülkenin kültürel ve sosyo-ekonomik yapısına zıt düşmeyen, gerçekçi ve hukuka uygun, devriye çalışması yapılması gerekir. Suç ve suçluyla mücadelede önleyici tedbirler, önleyici tedbirlerin ifasındaki en büyük araç da devriye hizmetleridir. Bir suçun tarafları suçlu ve polistir. Suçlular suçları işlemek ve polise yakalanmamak, polis ise suçları önlemeyi ve suçluları yakalamayı ister. Devriye hizmeti için gerekli sayıdaki uygun personel ve araç sayılarının planlaması, devriye hizmeti yürüteceğimiz bölgedeki suç analiz çalışmalarına göre yapılmalıdır. Suçların sebepleri, oluşmasındaki unsurları ve mücadelede suçları ortadan kaldırmanın etkin yollarını yapacağımız suç analizi çalışmaları belirleyecektir. Suçların sebepleri ve suçla mücadele yöntemleri üzerinde bilimsel verilere göre hareket etmek, profesyonelliğin gerektirdiği bir sonucu doğurur. Görev yapılan il, ilçe ya da herhangi bir bölgede suçun işlenme ihtimalinin yüksek olduğu bölgelerin suç haritaları çıkarılabilir. Olaylara müdahalede, ekip ve devriye takviyesinde önemlidir. Suçun varlığı, büyüklüğü, boyutu; devriye görevlilerinin görevlendirmesinde en belirleyici faktörlerdir. Bölgedeki suç oranı, tehlike durumu, tehlikenin ve suçun sıklığı olduğu dikkate alınarak personel görevlendirmesi yapılır. İş gücü verimliliği arttırılır. Böylece ülke kaynakları da verimli olarak kullanılmış olur

Devriye polisinin bir il, ilçe ya da bir bölgede görevlendirilmesindeki temel amaç; vatandaşların can, mal ve namus güvenliğini sağlamaktır. Devriye polisi, görevini yaparken zamanla bölgeyi tanır. Kimin, nerde, nasıl ne için suç işleyeceğini bilir. Bu, tecrübeyle olur ve böylece görev yaptığı bölgede suç analizi yapılır. Bu sayede devriye hizmetleri sağlıklı, ekonomik ve vatandaş odaklı olur. Ne zaman, nerede, ne kadar ekip ve devriyenin görevlendirileceği hakkında planlamalar yapar ve kararlar alınır. Verilen bilgiler, tecrübeler, analiz ve istatistikler; görev dağılımında personelin etkili ve verimli görevlendirilmesinde kolluk amirine yardımcı olur.

Bir Olayın Kolluğa İhbar Süresi

Olaylara müdahalede zaman çok önemlidir. Olay olduğunda genel kolluğa zamanında bildirilmesi durumunda suç ve suçluyla mücadele daha kolay olur. İhbarda bulunan vatandaşın tereddüttü ve gecikmesi; polisin zamanında müdahale şansını azaltır, suç işleyen şüphelinin olay yerini terk etmesine, olay yerinde yakalanmamasına iz ve delillerinin yok olmasına yol açar.

İhbarın Geç Yapılması

Vatandaşların kolluğu geç aramasının çeşitli sebepleri vardır. Bunlar; bazı insanlar hayatlarında ilk kez bir suçla karşılaşmışlardır. Olayın üzerlerindeki baskısından ve olumsuz etkilerinden kurtulmak istemektedirler. Bunun için ilk etapta mağdura yardım etmeye çalışmak, yaralarını sarmak, içinde bulunduğu olayı yüz yüze birine anlatabilmek için tanıdığı birilerini aramak, suçu işleyeni takip edip yakalamaya çalışmak gibi. Olayın suç içerip içermediğini anlayamaz, belirsizliği çözmeye çalışır. Bunun için olay yerini inceler. Karşılaşılan durumu ve olayı gözlemler. Olayı tanıdığı bildiği güvenebileceği birine anlatmak, onun görüş bilgi ve önerilerini almak, detayları anlatmak ister. Vatandaşlar polisi arayıp aramamakta kararsızdırlar, ani karar vermekten kaçınırlar. Bunun sonunda erteleme ve olayı başka biriyle konuşma ihtiyacı hissedebilirler. Suçlarla ilgili kendine mahsus tedbirlerini aldıktan sonra polisi aramaya karar vermektedirler.

Olayların İhbarında Genel Kolluk İle Vatandaş Arasında Yaşanan İletişim Sorunları

İhbarcı olayla karşılaştıktan sonra polisle iletişim kurmada, olayı anlatmada çeşitli sorunlar yaşayabilir. Bunlar; polisi aramak için iletişim araçlarının olmaması, arayacağı telefon numarasını bilmemesi, olayı anlatmada adres, eşkâl ve plaka gibi görsel veriler vermede problem yaşamasıdır. Vatandaşla iletişime geçen polisin de olayın etkisinde kalan mağduru sakinleştirici, yumuşak, basit bir dil kullanmaması, genel kollukla vatandaş arasındaki iletişimsizliği arttıran en büyük etkenlerden biridir.

Genel Kolluğun Olaylara Müdahale Hızının Arttırılması

Kolluğun yapılan ihbarlara en kısa sürede cevap vermesi ve olay yerine gidip olaya müdahale etmesi için kolluğa ve vatandaşlara yönelik çeşitli çalışmalar yapılabilir.

Kolluğa Yönelik Çalışmalar

Haber merkezindeki personelin eğitimi: Olaylara müdahale etmede, suçlunun yakalanmasında haber merkezindeki görevli personele çok büyük işler düşmektedir. Haber merkezi, olaylara müdahalenin en önemli ayağıdır. Burada görevli personelin eğitiminin önemi büyüktür. Eğitimle birlikte iletişimsizlik ortadan kalkar. Bu sayede polis ihbarları ayrıştırabilir. Gelen ihbarları konularına göre ayırmak gerekir. Önem derecesi yüksek olan ihbarları ayarlamak müdahalenin hızını arttırmaktadır. Suçların özellikleri, nitelikleri, vatandaşlarda oluşturduğu etki polisteki müdahaleyi etkiler. Polis suçlar oranında öncelik sıralamasını yapabilir. Bazı illerimizde öncelik sıralaması terörle mücadele iken trafik suçlarına, asayiş olaylarına ağırlık verilmeyebilir. Halkın olaylara müdahaledeki tercih sırasıyla polisin tercih sıralaması her zaman aynı olmayabilir. Suç ve suçluyla mücadelede halkın talep ve isteklerine öncelik vermekle polisin öncelikleri arasında denge kurmak gerekir. Vatandaşın istek ve taleplerinde hassas ve dikkatli davranmak gerekir.

Ortak acil yardım hattının oluşturulması: Türkiye’de hâlen acil çağrılarda ambulans için 112, polis için 155, itfaiye için 110, jandarma için 156, sahil güvenlik için 158 ve orman için 177 gibi numaraların kullanıldığını bilinmektedir. Söz konusu proje kapsamında bunların hepsinin 112 numarası altında tek bir merkezde toplanmasının öngörüldüğünü, çalışmaların da bu yönde devam ettiği bilinmektedir. Herhangi bir vatandaş 112’yi aradığı zaman karşısına bir çağrı alıcı çıkacak, çağrı alıcı gerekli bilgileri aldıktan sonra olay hangi birimi ilgilendiriyorsa aynı merkezde bulunan o birime aktaracaktır. Bütün bu işlemler 1 dakikayı geçmeyecek ve olay neticelenene kadar takip edilecektir. Türkçe bilmeyenler için merkezde yabancı dil bilen alıcılar bulunacaktır. 112 Acil Çağrı Merkezi arandığı zaman sabit hatlardan arandı ise kişinin lokasyon bilgisi anında düşecek, mobil hattan çağrı geldiyse ortalama olarak mevki tespit edilecektir. Böylece yönlendiricilerin de işi kolaylaşmış olacaktır.

Bilgisayar destekli sistemlerin kullanılması: Polisliğin temel ilkelerinden olan “Müdahale süresi ne kadar kısa olursa, suçlunun olay yerinde ve yakınında yakalanma ihtimali o kadar artar” ilkesi zamanın önemini bize en güzel şekilde anlatır. Bu amaçla müdahale süresi en aza indirilmelidir. Müdahale süresi ortalama üç dakika hedeflenmiştir. Bunun için birçok gelişmiş teknolojik sistemler ile uygulanabilir yöntemler kullanılmalıdır

Devriye sevk ve yönetim sistemi: Gelişen teknoloji sayesinde günümüzde devriye ekiplerinin olaylar hakkında hemen ve detaylı bilgi sahibi olmasında, süreç içerisinde olayla ilgili gelişmeleri zamanında ve hatasız öğrenebilmesinde, olay yerini en kısa sürede aramada ve bulmada gelişmiş bilgisayar sistemine ihtiyaç vardır. Bu sistem devriyeleri sevk eder ve yönetir. Devriye araçlarında bulunan GPS (Global Positioning System, küresel yer belirleme sistemi ya da küresel konumlandırma sistemi) sayesinde araçların şehirdeki dağılımları ve hareketleri olay yerine uzaklıkları kolayca tespit edilebilir ve en yakın ekip sevk edilir.

İhbar ve çağrı alma sistemi (Acil yardım hattı): Acil yardım hattından polisi ilgilendiren ihbar çağrı ve şikâyetler acil yardım hattınca otomatik olarak ihbar değerlendirme ve bilgilendirme sistem bilgisayarına aktarılır. Operatör ihbarları gerekli ekiplere çağrısını yaparak yönlendirir.

İhbar değerlendirme ve yönlendirme sistemi: Gelen ihbar ve çağrılar sistemde değerlendirilerek ilgili birimlerin ekiplerine bildirilir ve sevkleri sağlanır. GPS sistemi ile olay yerine en yakın ekip belirlenip yönlendirilir. Haber merkezinde bulunan fotorametrik (akıllı) harita üzerinde ekipler kontrol edilebilinir. Adres bulmada yaşanan problemler, zaman kayıplarının en aza indirilebilmesi için resmî kuruluşların binaları, büyük alanlar, parklar birer sembol olarak kullanım kolaylığı sağlar.

Ekip ve devriye araçlarının yenileştirilmesi: Olaylara müdahale etmesi için kullanılan devriye araçlarının, günümüz teknolojisine uygun araçlar olması gerekir. Araçlar elektronik sistemlerle donanmış gezen polis merkezleri gibi olmalıdır. Araçlarda bulunan ve bulunması gereken elektronik sistemler şunlardır:

  • Araç bilgisayarı: Bu bilgisayarlar devriye yönlendirme, görevlendirme, sevk ve idare için çalışmaktadır. Araç içine yerleştirilen bilgisayar sistemleriyle ulusal ve yerel sorgulamalar, aranan şahıs bilgileri kısacası GBT’lere bakılabilmektedir.
  • Araç bilgisayar yazıcısı: Devriye ekip araçlarında bulunan bilgisayarlara yazıcı takılmak suretiyle tutanak düzenleme, ifade alma gibi işlemler olay yerinde gerçekleştirilebilmektedir.
  • Araç izleme ve konum belirleme sistemi: Olaylara müdahalede olay yerine zamanında ulaşmak çok büyük öneme sahiptir. Özellikle metropollerde cadde, sokakların çokluğu ve isimlendirme yapılmasından dolayı olay yerini bulmada zorluklar çekilmektedir. GPS ile araçların şehirdeki dağılımı, konumu, uzaklığı ve en kısa yol bu sistemde ekip ve devriyelere bildirilmektedir
  • Araç içi ekranları: Teknolojinin gelişmesiyle devriye ekip araç içleri bilgilere kolay ulaşabilinen bir yer hâline gelmektedir. Merkezden gelen bilgiler, komutlar, talimatlar araç içinde bulunan ekrana gelir. Gelen bilgiler personel tarafından okunup değerlendirilebilir.
  • Plaka tanıma sistemi: Yerleşim yerlerinin giriş ve çıkışlarına, olayların ve insan yoğunluğunun fazla olduğu yerlere; araçların plakalarını okuyabilen, merkezle entegreli bir bilgisayar sistemiyle çalıntı araçları, olaya karışmış araçları ve kişileri bulmak kolaylaşacaktır.
  • Lazer (radar) sistemi: Bu sistemde hız limitlerinin kontrolünde ciddi bir öneme sahiptir. Trafik kazalarının önlenmesinde hız faktörü önemlidir. Bu sistemde kazaların önüne geçilmesi hedeflenmektedir.
  • Mobil mesajlaşma sistemi: Telsiz haberleşmeleri çabuk, hızlı ve kolay olur. Ancak polis dışındaki unsurlar tarafından dinlenme riski vardır. Bu da suç ve suçluyla mücadelede zafiyet oluşturur.
  • Kent güvenlik sistemi: Gelişen teknolojilerle birlikte; yerleşim yerlerinin izlenmesi, korunmasında kamera sistemi yaygınlaşmıştır. İnsanların toplu olarak bulunduğu ana merkezler, alışveriş merkezleri suçun işlenebileceği yerlerdir. İnsanları mahremiyetlerine girmeyecek şekilde izlemek gereklidir. Son dönemlerde kent güvenlik sistemi tüm Türkiye’de yaygınlaşmıştır. Tüm şehirlerimizin girişlerinden başlamak kaydıyla şehir içinden çıkışlarına kadar bir aracı ve bir yayayı takip etmek mümkündür. Genel kollukça mobese adı verilen bu sistem sayesinde birçok olay açığa kavuşmakta, olaylara müdahale zamanında yapılabilmektedir.

Vatandaşlara Yönelik Projelerin Geliştirilmesi

Suç ve suçla mücadelede Tanıklık kavramı çok önemlidir. Teknolojik gelişmelere paralel olarak, maddi delillerin önemi gittikçe artmasına rağmen, tanık beyanları ceza muhakemesinde hâlâ en önemli delil olma özelliğini korumaktadır. Soruşturma makamları, çoğunlukla ihbar veya şikâyet yoluyla suçtan haberdar olmaktadır. Birçok suçta, suçun aydınlatılması ve sanığın cezalandırılması tanık açıklamaları ile mümkün olmaktadır. Tanıklık; bir kimsenin geçmişte yaşanan bir olayla ilgili beş duyusuyla elde ettiği bilgi ve görgüyü anlatmasıdır. Tanık (şahit), dava konusu olay hakkında bilgi sahibi olduğu bilinen; ancak davaya taraf olmayan kişilerdir. Tanık, TCK uygulamasında, kamu görevlisi sayılır. Tanık olarak gösterilen kimse Cumhuriyet Savcısına, hakime veya mahkemeye gelmek, bildiklerini anlatmak ve doğru söylediğine dair yemin etmek zorundadır. İstisnai durumlarda kanunda sayılan kişiler tanık (şahit) olmaktan çekinebilirler.

Etkin bir güvenlik hizmeti yürütülmesinde kabul gören anlayış; suçla mücadeleye ve güvenlik politikalarının uygulanmasına toplumun katılım ve desteğinin sağlanmasına dayanmakta; öncelikle toplumsal beklentilerin ve taleplerin karşılanması bu anlayışın odak noktasını oluşturmaktadır. Buna kısaca “Toplum Destekli Polislik (TDP)” denilmektedir

  • Güvenlik hizmetlerinin ve polis-toplum ilişkilerinin geliştirilmesi yönüyle aşağıdaki amaçlar öngörülmektedir:
  • Toplumun öncelikli güvenlik beklentileri ve önerilerinin tespitine yönelik güvenlik memnuniyet ölçümleri yapılarak, müşteri odaklı hizmet anlayışı geliştirmek,
  • Toplum temsilcileri ile periyodik güvenlik sorunlarını paylaşım toplantıları düzenlenerek, toplumun güvenli yaşama katılmasına katkı sağlamak,
  • Toplumda suçtan mağdur olmuş şahıslara psikolojik ve moral destek sağlamak,
  • Eğitim çağı çocuklarımızın ve gençlerin suçlara ve kötü alışkanlıklara karşı korunmasına yönelik etkin çalışmalar yürütmek,
  • Suçların oluşumuna etki eden olumsuz faktörlerin belirlenmesi ve giderilmesine yönelik ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarla işbirliği sağlanarak çalışmalar yürütmek,
  • Halkın suçlara karşı kendini koruma arzusu ve güvenli yaşamın sağlanmasına yönelik toplumsal bilinçlendirme etkinlikleri yapmak,
  • Toplumun sosyal ve kültürel etkinliklerine katılarak polis-halk ilişkisini geliştirmek,
  • Toplumda oluşan güvenlik kaygısı ve suç korkusunu azaltarak kentlerdeki yaşam kalitesinin yükselmesine katkıda bulunmak, toplumda güvenlik bilincini ve duyarlılığını artırmak,
  • Önleyici güvenlik hizmetleri kapsamında programlar ve kampanyalar düzenlemek,
  • Güvenlikte toplumsal sorumluluk bilincinin geliştirilmesi kapsamında panel, konferans, seminer, sempozyum ve benzeri etkinlikler düzenlemek,
  • Güvenlik konusundaki toplumsal gereksinimlere ve taleplere cevap verebilmek için hizmetlere uygun nitelikte uygulama projeleri ve modelleri geliştirmek,
  • Güvenlik hizmetlerinin yürütülmesinde geliştirilen anlayışın bütün personele yaygınlaştırılmasını sağlamaktır. Kolluğa ulaşmada vatandaşa kolaylık sağlanmalıdır.
  • Reklamlar, ilanlar vasıtasıyla acil yardım telefonlarının akılda kalması sağlanabilir.