OLAYLARA MÜDAHALE ESASLARI - Ünite 6: Kişisel Güvenlik Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 6: Kişisel Güvenlik
Giriş
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 7’nci maddesine göre özel güvenlik görevlileri, yetkilerini ancak görevli oldukları süre içerisinde ve görev yaptıkları alan içinde kullanabilirler. Özel güvenlik görevlilerinin bu yetkilerini kullanarak görevlerini yaparken kişisel güvenliklerini sağlamaya da özen göstermeleri gerekmektedir. Nitekim özel güvenlik görevlileri görevlerini ifa ederken her an suçla ve şüphelilerle mücadele hâlindedirler. Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte, özel güvenlik görevlisi; “Kanun kapsamında özel koruma ve güvenlik hizmetini yerine getirmek amacıyla istihdam edilen kişiler” olarak tanımlanmaktadır. Kişisel emniyetini sağlayamayan özel güvenlik görevlisinin, bu koruma ve güvenlik hizmetlerini aksamadan sağlamasından söz edilemez.
Kişisel Güvenliğin Sağlanmasında Hazırlık Aşamaları
Yeterli Mevzuat Bilgisi: Ö zel güvenlik görevlilerinin, koruma ve güvenlik görevlerini kanuna ve diğer ilgili mevzuata uygun olarak yerine getirmesi gerektiği muhakkaktır. Bu nedenle öncelikle 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve bu Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik hükümlerini ve diğer özel kanunlarda kendilerine verilen hak, ödev ve görevleri iyi öğrenerek mevzuat açısından yeterli bilgi sahibi olunmalıdır.
Yeterli Eğitim: İnsanın hayat boyu öğrenme sürecinin devam ettiği muhakkaktır. Özel güvenlik koruma ve güvenlik hizmetlerinde ancak yeterli ve güncel eğitimli olma hâlinde hem olayları önlemede hem de olaylara müdahale etmede başarı artabilir. 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 14’üncü maddesine göre; özel güvenlik temel eğitimi teorik ve pratik eğitim ile silah eğitiminden oluşmaktadır. Özel güvenlik eğitimi, ücret karşılığında İçişleri Bakanlığınca verilebileceği gibi İçişleri Bakanlığından faaliyet izni alan özel eğitim kurumlarınca da verilebilmektedir. Bu eğitimleri alan özel güvenlik görevlileri günün değişen şartlarında koruma ve güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesi bakımından hazırlıklı olarak olaylara müdahalede oldukça başarılı şekilde kendilerine kanun ile verilen yetkiler çerçevesinde görev yapmaktadır.
Yeterli Bedensel Hazırlı k: Koruma ve güvenlik hizmetleri veren özel güvenlik görevlilerinin karşılaştıkları olaylara müdahale ederken zor kullanma şartları oluştuğunda sırasıyla ve orantılı olarak; önce bedeni kuvvet, sonra cop, kelepçe gibi araçlarla maddi güç ve bunlar da yeterli değilse kanuni şartları oluştuğu takdirde silah kullanmaları gerekebilmektedir. Zinde, sağlıklı ve mümkün olduğunca güçlü bir bedene sahip olamayan bir özel güvenlik görevlisinin olaylara müdahalede, kanuni şartlar gerçekleştiğinde, özellikle yakalama ve zor kullanma hâllerinde başarısının düşük olacağı açıkça görülmektedir.
Yeterli Donanım ve Teçhiza t: Ön hazırlık aşamalarında özel güvenlik görevlerinin donanım olarak yeterli olması önemlidir. Özel güvenlik görevlileri; silahlı ve silahsız olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Silahlı özel güvenlik görevlileri silah bulundurma ve taşıma yetkilerini 5188 sayılı Kanunun 8’inci maddesinden almaktadır. Ancak aynı Kanunun 9’uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre; özel güvenlik görevlileri silahlarını görev alanı dışına çıkaramazlar. Yine 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 4’üncü maddesine göre; özel güvenlik komisyonu, bu Kanunda belirtilen özel güvenlikle ilgili kararları almak üzere valinin görevlendireceği bir vali yardımcısının başkanlığında, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, Ticaret Odası Başkanlığı, Sanayi Odası Başkanlığı temsilcisinden oluşur. Eğer silahlı özel güvenlik görevi icra ediliyorsa bu silah özel güvenlik görevlisinin görev saatleri süresince ve görev yaptığı yer veya alan içerisinde en önemli teçhizatıdır.
Korunacak Kişi veya Bina, Tesisi Hakkında Yeterli Bilgi: Özel güvenlik görevlilerinin görevleri koruma ve güvenlik olduğuna göre koruma ve güvenlik hizmeti verdikleri kişileri, bina ve tesisleri iyi tanımaları önemlidir. Bunun için ayrıntılı koruma ve güvenlik planları yapılmalı, yapılan planlar güncel tutulmalı ve yetkisiz kişilerce değiştirilmemelidir. Ayrıca koruma ve güvenlik planları süratle uygulanabilir nitelikte, açık ve anlaşılabilir türde, tüm alternatifleri içeren tarzda yapılmalıdır.
Olası Tehditlere Karşı Şüpheli Yaklaşma : Koruma ve güvenlik hizmetlerinde çok aşırıya kaçmayan şüpheli yaklaşımlar, olası tehdit ve saldırılara karşı hazırlıklı olunmasını sağlayabilir. Zira gerek koruma ve güvenlik hizmetinin yerine getirilmesi sırasında, gerekse olaylara müdahale esnasında muhtemel tehlike her zaman vardır
Kişisel Güvenliğin Sağlanması
Günümüzde tehdit oluşturduğu düşünülen kişiler, eskiden kullandığımız suçlu teriminin kavramsal kategorisine uymamaktadır. Bu sebeple, günümüzde, gelecekteki risklere önceden el koymaya çalışan ve uzak zararları hesaba katarak yürütülen adalet sisteminin sınırlarında yeni usuller ve tedbirler geliştirilmektedir. Özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında her tehlike arz eden durum risk içerir. Bu risk can güvenliği olabileceği gibi korunan binaya, yere veya mala yönelik de olabilir. Özel güvenlik görevlileri öncelikle potansiyel risk oluşturan tehlikeli durumlara karşı önleyici ve koruyucu tedbirleri almak zorundadır. Bunu sağlarken de kişisel güvenliğin sağlanmış olması oldukça önemlidir. Temel prensip, kişinin gerekli gördüğü durumlarda tedbir alarak yaşamını huzur ve güven ortamında idame ettirebilmesini sağlamaktır.
Kişisel Güvenlik İlkeler
Riskli ortam, güvenlik kuvvetlerinin bir parçasıdır. Eğer biz saldırganın işini zorlaştırırsak o daha basit hedeflere yönelecektir.
Gizliliğe Riayet Etmek: En önemli faktör olup gizliliği ihlal etmemize neden olan ve göze batmamızı sağlayan davranış ve biçimsel bozukluklardan kaçınmamız gerekir. Görev dışında iş ile ilgili sohbetlerin yapılmaması önemlidir. Bilmesi ve bilinmesi gerekenler prensibine riayet edilmelidir.
Rutin İşlerden Kaçınmak: Saldırganlar başarılı olacağı hedefleri seçerler. Olayların çoğunluğu işe gidiş ve geliş süreçlerinde gerçekleşir. Bu nedenle çalıştığınız yere giderken ve dönerken alternatif güzergâhlar ve saatler kullanın
Uyanık ve Şüpheci Olmak: Daima çevremizde olan bitene karşı duyarlı bulunarak anormal olayların farkına varmalıyız. Kişiler, nesneler veya olaylar, herhangi bir tehlikenin habercisi olabilirler.
Sistemli Olmak: Yaşamımızda bütün ayrıntılara dikkat ederek her şeyin kuralına göre yapılması, planlı olunması, yapılacak işlerin belli bir sürede düzene sokulması faydalıdır. En önemli hususlardan biri de gündemin takip edilerek güvenlik olgusu içerisinde koruma faaliyeti şekillendirilmesi, uygun görülecek tedbirlerin alınmasıdır.
Haberleşme : Telefonlar kapıdan ve pencerelerden uzak yerlere yerleştirilmeli, mutlaka uyunan veya istirahat edilen odaya paralel hat bulundurulmalı, önemli telefon numaraları ve adresler telefonun yakınında bulundurulmamalıdır.
Girişim ve Sağduy u : Kişiler çevresiyle iyi ilişkiler kurabilmeli, öğrenmeye açık, ani gelişen olaylar karşısında mantıklı hareket edebilmelidir. Güvenlik görevlisi, görev yaptığı alana gelen insanlarla sağlıklı bir iletişim kurabilmek ve halkla ilişkileri güçlendirmek için; koruduğu yere gelenlere ilgi ve güler yüz göstermeli, terbiyeli ve nazik bir dil kullanmalı, yargılamadan ve dikkatlice dinleme yapmalı, işi çabuklaştırmalı ve bitirmeli, medeni olmalı ve ciddi tavır takınmalıdır.
Diğer Unsurlar: Güvenlik görevlisinin dış görünüşünün iyi olması, saçlar taranmış, erkeklerin yüz tıraşlı, üniformanın temiz ve ütülü, takılan aksesuarların tam ve temiz olması, zinde, güler yüzlü ve halkla ilişkiye hazır bir görünüşte bulunulması gereklidir.
Kişisel Güvenliğin Sağlanması İçin Yapılmaması Gerekenler
Özel güvenlik görevlilerin kaçınması gereken hareketler aşağıdaki şekildedir:
- İzinli/izinsiz düzenlenen gösterilere katılmak ya da düzenlendiği mekânda bulunmak,
- Çevrenizde meydana gelen olağandışı olayları önemsememek,
- Kıymetli eşyaları potansiyel hırsızların dikkatini çekecek şekilde taşımak,
- Sizi takip eden bir kişinin hareketlerinizi ya da yolunuzu kolayca tahmin edebileceği güzergâhları kullanmak,
- Silah ve teçhizatları uygunsuz bir yerde bırakmak veya unutmak,
- Gizlilik gerektiren konularda, sorumluluk bilincinden uzaklaşmak,
- Kötü alışkanlıklar edinmek, yasaklı ortamlarda bulunmak,
- Mesleki etik kurallarına uymamak,
- Kendisine sağlanan kurumsal menfaatleri, başkalarının yararına kullanmak/kullandırtmak,
- Kurumsal bilgi, belge ve özel çalışma alanlarına ait fotoğraf, video ya da seslerin sosyal paylaşım sitelerinde paylaşmak.
Kişisel Güvenlikte Dikkat Edilecek Hususlar
Risk algısına sahip olmakla birlikte, kişisel güvenlik ile korunma tedbirlerinin yapılandırılmasında temel bazı hususları da hatırlamamız gerekmektedir.
- Öncelikle içgüdülerinizi dinleyin, çevrenizdeki detaylara dikkat edin, yalnız seyahatte özgüvenli görünün.
- Yaşadığınız semt/mahalle/sokak hakkında bilgi sahibi olun.
- Evinizin, işyerinizin ve ikisi arasındaki güzergâhın gözetlenmesine ilişkin belirtilere karşı dikkatli olun.
- Düzenli yaptığınız spor ve sosyal aktiviteler gibi rutin programlarınızı belirleyin.
- Tehlikede olduğunuzu hissettiğinizde dikkat çekmeye çalışın.
- Fiziksel olarak iyi bir kondisyonda olmaya çalışın.
- İşyerinizde güvenlik tedbirlerinin alındığından emin olun.
- Bireyin güvenliğini tehdit eden herhangi bir tehlike durumunda uygun davranışlar sergileyin.
- Birinci önceliğinizin can güvenliğiniz olduğunu unutmayın.
Kişisel Güvenlik İçin Araçlarda Alınacak Tedbirler
Kişi, araç içerisindeyken de güvenliğini tehdit edebilecek olayların hedefi konumunda olabilir.
Yapılması gerekenle r; aracınızı mümkün olduğunca ana caddelerde veya iyi aydınlatılmış yollarda kullanmak, araç pencerelerini kapalı tutmak, dur işaretlerinde ve kırmızı ışıklarda dikkatli olmak, araç sürüş hızınızı ayarlamak, araç içerisinde her zaman gerekli malzemelerin bulunduğundan, deponun dolu olduğundan ve acil ihtiyaçların araçta bulunduğundan emin olmak, tehlike anında, oradan uzaklaşmaya hazır olmak, yanında harita taşımak, aracın çevresini ve içini kontrol etmek, akşamları aydınlatılmış alanlara ve güvenli yerlere park etmek, aracı terk etmeden önce etrafı kontrol etmek, kapıları kilitlemek ve tanımadığınız kişilere yardım ederken dikkatli olmak.
Yapılmaması gerekenler ; takip edildiğinizden şüphelendiğiniz hâlde, yola devam etmek veya ıssız bir bölgede park etmek, akşamları tek başına araba sürmek, birisinin sizi yoldan çıkarma girişimi karşısında paniklemek.
Yayalar İçin Kişisel Güvenlik Tedbirleri
Yaya olarak dışarıda bulunulan anlarda bilinmesi ve mutlaka uyulması gerekli genel kurallar şunlardır;
- Cüzdan içinde taşıdığınız kimlik belgelerinin bir örneğini saklayın.
- Cüzdanınızda veya çantanızda günlük ihtiyaç dışında büyük miktarlarda para taşımayın.
- Cep telefonunu ve kıymetli takılarınızı çantada taşımayın, çantayı araç yolunun aksi yönündeki omuzunuza asın.
- Gösterişli ve değerli çantalar kullanmamaya özen gösterin.
- Rizikolu bölgelerde bulunan bölgelerde para çekmeyin veya para yatırmayın, tenha ve riskli yerlerde yalnız başınıza yürümeyin.
- Yol kenarında tretuvarın duvar tarafına yakın yürüyün, dalgın bir şekilde yürümeyin.
- Herhangi bir sebeple yabancı birinin soru sorma girişimini kuşku ile karşılayın.
- Karşınızdakinin veya etraftaki üçüncü kişilerin dikkatinizi dağıtmalarına izin vermeyin.
Stres Nedir?
Bu kadar önemli görevleri ifa eden özel güvenlik görevlilerinin gerek koruma ve güvenlik görevlerini yaparken gerekse karşılaştıkları olaylara müdahale ederken çoğu zaman stres yaşayacakları muhakkaktır. Stres, hayatımız boyunca değişik zamanlarda ve değişik yerlerde yaşanabilmektedir. Stres sözcüğü ruhsal ve bedensel değişikliklere yol açan durumları tanımlamak için kullanılmaktadır. Stresi; dış etkenlere karşı bireyin bedensel ve zihinsel olarak verdiği tepki olarak tanımlamak mümkündür. Stres cinsiyete veya yapılan işe, mesleğe vb. unsurlara göre farklılık gösterebilir. Stresin bilim dünyasında kelime olarak ilk kez 17. yüzyılda Robert Hooke adlı bir fizikçi tarafından kullanıldığı görülmektedir. Robert Hooke stresi özetle; dıştan gelen güç ve etkilere karşı insanın denge kurmaya veya uyum sağlamaya çalışırken gösterdiği direnç ve tepki olarak vurgulamaktadır.
Stresin İyi Yanları Var Mıdır?
Kötü stres insanda yetersizlik, çaresizlik, umutsuzluk, güvensizlik, hayal kırıklığı ve mutsuzluk gibi durumlar meydana getirirken, bazı stresler de insanda oluşturacağı sonuçlar itibarıyla doyum, sevinç gibi hâller oluşturabilir. Stresin kendimizi kötü hissetmemize neden olan birçok yönleri varken bazı iyi yönlerinin olduğu da inkâr edilemez. Örnek olarak; uzun yıllardır görmediğimiz bir yakınımızı görme anından hemen önce yaşadığınız stresle onunla buluşmak kendimizi iyi hissettirebilir. Hatta stres, yaşattığı heyecanla mücadele gücümüzü bile artırabilir. Deneyimler bize aşırı stres geçirmiş kişilerin daha da güçlendiğini göstermektedir.
Stresin Sebepleri
Stresin sebepleri üç ana başlık altında incelenebilir: Yapılan işten kaynaklanan faktörler, bireysel faktörler ve kurumsal faktörler.
İş Kaynaklı Faktörler
İş Ortamında Uyumsuzluk: Çalışan bireyin diğerleri tarafından tanınması ve kabul edilmesi; olumlu ilişkiler ve olumlu ortamlar meydana getirecektir.
Bireylerarası Aşırı Rekabet: Rekabet, bireyi gelişmeye yöneltir. Çevredeki aşırı rekabet ortamında; değişimleri takip etmek ve zamanında uyum göstermek, finansal çözümler bulmak, vb. olaylar yöneticilerin de yoğun bir stres yaşamalarına sebebiyet verebilir.
İş Yerinin Fiziksel Özellikleri: Birçok deneyim ortaya koymuştur ki rahatsız edici düzeydeki ısı, ışık, gürültü, titreşim, kirlilik vb. fiziksel koşullar, birey açısından kabul edilemez düzeydeyse stres sebebidir.
Görevin Karmaşıklığı: Çok karmaşık görevler ve bu görevler karşısında bireyin yetersiz kalması, bireyin üzerinde baskı oluşturur ve dengesini bozar. Bazı insanlar yeterliliklerini aşan görevlerle karşılaştıklarında kendilerini tehlikede hissederler ve bu durumda stresle yüz yüze gelirler.
Görevin Sağladığı Bağımsızlık: Çalışanlar, yönetimin kendilerine yeterince güvenmediğini hissettiklerinde, olumsuz duygular taşırlar ve sorumluluklarını yerine getirmeye yetecek kadar bağımsızlıklarının olmadığını düşünürler. Bunun tersine, çalışan bireye sınırsız bağımsızlık ve sorumluluk vermek de stres oluşturmaktadır.
Göreve Bağlı Roller: Bireyin görevi gereği oynadığı roller de stres kaynağı olabilir. Bireyin rolden kaynaklanan stresi; rol çatışması, rol belirsizliği, aşırı roller, fazla hafif roller şeklinde açıklanabilir.
Bireysel Faktörler
Bireyin Kişiliği: İnsanlar kişilikleriyle (bağımsızlık, esneklik, kaygı, katılık, heyecan vb. durumlarla) bağlantılı davranışlar gösterirler. Friedman ve Rosenman isimli iki kardiyoloğun araştırmalarına göre A tipi kişilik ve B tipi kişilik saptanmıştır. A tipi kişiliğe sahip olanlar, B tipine göre strese daha yatkındırlar ve bunların kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskleri daha yüksektir.
Bireyin Fiziksel Durumu: Bireyin fiziksel açıdan iyi durumda olması strese direnç göstermesini kolaylaştıracaktır. Özellikle üzüntülü durumlardaki stres birçok hastalığı da beraberinde getirmektedir.
Kurumsal Faktörler
Kurumun Boyutu: Bireye inisiyatif bırakmayan katı ve merkezî bir yapıda gelişen bürokratik kontrol, insanların kurumla yabancılaşmasına yol açabilir.
Hiyerarşik Yapı: Çalışanların, kurumsal hiyerarşik yapıda inisiyatifleri tamamen ellerinden alınması hâli davranış özgürlüklerini kısıtlar. Bu durum ise çalışanları stres altında bırakır.
Kurumdaki Ani Değişim ve Yeniliklerin Oluşturduğu Belirsizlik: Bireyin bilgi sahibi olmadığı ya da çok az bilgisinin bulunduğu bir yeniliğin kurumda aniden uygulamaya konulması veya bir reorganizasyon çalışması vb. durumlarda ortaya çıkan değişim karşısında, çalışan bireyler kendisini çaresiz hissedebilir. Bu durumda çalışanlar yeniliğe direnç göstererek kendilerini savunmak isterler.
Stresin Belirtileri
Her insanın stresli duruma karşı zihinsel ve bedensel tepkileri birbirinden farklıdır. Stresin bedensel, psikolojik veya duygusal birçok belirtileri mevcuttur. Bunlardan en çok görülen belirtileri şu şekilde sıralamak mümkündür: Bedensel Belirtiler Aşırı iştahsızlık veya aşırı iştah, kilo kaybı veya kilo alma, sürekli yorgunluk ve halsizlik, bitkinlik, uyuyamama, sık sık oluşan baş ağrısı, tansiyonun yükselmesi, nefes darlığı, aşırı duygulanma nedeniyle gözlerden yaş gelmesi, aşırı sigara veya alkollü içecek içme, normalden daha yavaş hareket etme vb.
Psikolojik veya Duygusal Belirtiler
Aşırı tedirginlik, korku, endişe, panik, alınganlık, çabuk sinirlenme, hayattan zevk almama, hasta olduğuna inanma, olayları hatırlayamama, aşırı unutkanlık, işe odaklanamama, depresyon, kararsızlık, kötümserlik, hayal kurma, emin olamama, gözden kaçırdığını zannetme, bıkkınlık hissi, sürekli şikâyet arzusu, suçluluk duygusu, ilgisizlik, sabırsızlık, bunalım hâli, her şeyden ve herkesten kaçma isteği vb.
Stresle Mücadelenin Yolları
Stresle başa çıkmak için hem bedensel hem de psikolojik ve zihinsel olarak birçok yöntem uygulanabilir. Bu yöntemlerin aslında strese karşı yaşam kalitesini artırdığı unutulmamalıdır. Stresle mücadele etmenin en etkili bazı yöntemleri şunlardır:
Kendinizde stres yaratan kaynakları tanıyın ve strese sebep olan davranışlarınızı değiştirin, kişilerarası iyi ilişkiler kurun, bedeninizi kontrol edin, dengeli beslenin, bugünün işini yarına bırakmayın, “her işi yaparım” ya da “hiçbir şey yapamam” demeyin, zihinsel özelliklerinizi doğru değerlendirin, yitirdiklerinizin nedenini arayın, zamanın tutsağı olmayın, zamanın en iyi ilaç olduğunu bilin, gerektiğinde usulüne göre “hayır” demeyi bilin, önce özeleştiri yapın ve herkes tarafından sevilmeyi beklemeyin, yapabileceklerinizle yetinmeyi bilin, kendinizi vazgeçilmez görmeyin, işkolik olmayın, işinizi gerçek olanaklarınızla uyumlu kılın, dinlenmeyi bilin, düzenli uyuyun, spora zaman ayırın, fiziksel egzersiz yapın, solunumunuzu denetleyin ve doğru solunum yapma egzersizi yapın, savunma mekanizmalarından yararlanın, öfkenizi yenin, duygularınızı açığa vurun, stresle mücadele etmek için yakınlarınızla ve arkadaşlarınızla konuşun, bağımsızlığınıza değer verin, böylece kendinize olan güveninizi güçlendirin, yaşamınızdaki en önemli hedefleri belirleyerek bir yaşam planı hazırlayın, başarısız olduğunuz konularda gerçekçi ama iyimser açıklamalar bulmaya özen gösterin, eleştirildiğinizde şahsınıza değil yapılan işe ya da eyleme yönelik olduğunu düşünün.
Tükenmişlik Sendromu Nedir ve Stresle Bağlantısı Var Mıdır?
Tükenmişlik kavramının tanımı ilk kez 1974 yılında Fraudenberger tarafından yapılmıştır. Bu tanıma göre tükenmişlik; başarısız olma, yıpranma, enerji ve güç kaybı veya karşılanamayan istekler sonucu bireyin iç kaynaklarında tükenme durumudur. Tükenmişlik sendromunun; yorgunluk, bitkinlik hissi, mide ve bağırsak hastalıkları, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, alerji, uyku bozuklukları, kilo kaybı veya şişmanlık, genel ağrı ve sızılar, koroner kalp rahatsızlığı, geçmeyen soğuk algınlığı şikâyetleri gibi fizyolojik belirtileri, engellenmişlik hissi ve sinirlilik, korku, kaygı, depresyon gibi ruhsal belirtileri ve içe kapanma, yalnız kalma isteği, çabuk öfkelenme, işe gitmek istememe veya geç gitme, yavaşlama alınganlık gibi davranışsal belirtileri vardır. Tükenmişlik sendromundan kurtulmak için bireyin öncelikle kendini tanıması, yani kendisinde olan değişikliğin farkına varması gerekir. Birey kendisini motive edecek hususlara yönelerek olumlu davranışlara devam etme niyet ve hedefine devam etmelidir. Birey kendisine gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler belirlemeli, hayal kırıklığına uğrama olasılığından uzaklaşmaya çalışmalıdır. Bireyler çalışırken iş hayatı ve çalışma ortamının hep sadece olumsuz yanlarını görmemeli, olumlu yanlarını da görmelidirler. Çalışılan yerde iş yapılan zamanı doğru ve verimli kullanmak gerekir. Bu yüzden düzenli ve programlı çalışmak, bireydeki kaygıyı ve gerginliği azaltır. İş saatlerinde hiçbir şey yapmamak, gereksiz şeylerle uğraşmak, ayrıntılarda boğulmak ve işin esas konusuna geçememek gibi durumlar iş saati sona erdiğinde çalışan bireyde kaygıyı ve gerilimi artırır, strese girmesine sebep olur.