ÖRTÜ ALTI ÜRETİM SİSTEMLERİ - Ünite 3: Sera Tabanının Düzenlenmesi ve Sulama Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Sera Tabanının Düzenlenmesi ve Sulama

Sera Tabanının Düzenlenmesi

Sera tabanı, en iyi şekilde değerlendirilebilecek biçimde düzenlenmelidir. Çalışanların bitkilere erişim kolaylığı ve dikim, bakım hasat gibi işlemlerin kolaylıkla gerçekleştirilmesi açısından da sera içi düzenleme önem kazanmaktadır.

Sera taban zemini, bitki yetiştirmeye uygun olduğu ölçüde öncelikli yetiştirme ortamıdır. Ancak genellikle sera alanlarının toprak yapısı uygun olmadığından ya toprak yapısının iyileştirilmesine çalışılmakta ya da masa veya saksılarda yetiştiricilik yapılmaktadır.

Sera tabanının mevcut zemin yapısı, bitki için yeterli düzeyde ise doğrudan kullanılabilirken, değilse besin maddeleri ve organik madde katkılarıyla iyileştirilerek üretim alanı olarak kullanılabilir.

Seralarda yüzey üretim amacına uygun olarak yastık, tava ya da kırık biçimde düzenlenerek sulama, ilaçlama, gübreleme ve hasat gibi işlemlerin kolaylıkla yapılması sağlanabilir. Bitki yetiştirme alanları da genellikle seranın uzunluğuna veya genişliğine paralel olacak biçimde düzenlenir. Taban düzenlemesinde öncelikle servis yolu genişlikleri buna bağlı olarak da servis yolu düzeni ve bitki yetiştirme yerlerinin genişlikleri belirlenmelidir. Servis yolu genişliklerinin belirlenmesinde ürünlerin taşınma şekli, zamanı ve bitki türü önemli birer etkenken, yolların düzenlenmesinde de işgücü ekonomisi önem kazanmaktadır.

Sera yetiştiriciliğinde genel olarak doğal zemin kullanımı yaygınken, özellikle kısa boylu bitkilerin yetiştirilmesinde tabla olarak isimlendirilen masa sistemi sayesinde bitkilerin rahat çalışılabilecek bir yükseklikte yetiştirilmesi sağlanabilmektedir. Bu sayede bitkiler için daha etkin bir havalandırma, çevre ve hastalık denetimi ile tarımsal savaşımda kolaylıklar yaratılmakta ve toprak dezenfeksiyonu ile sulama daha etkin biçimde yapılabilmektedir.

Bitki yetiştirme masalarının boyutlarının belirlenmesini etkileyen faktörler şu şekilde sıralanabilir;

  • Çalışma rahatlığı sağlayacak yükseklik,
  • Yetiştirilen bitkinin türü,
  • Masada bir ya da iki yandan çalışma durumu,
  • Masaların sürekli veya geçici olarak kullanılması.

Masaların yerden yüksekliği 60-85 cm olmalıdır. Alçak masa kullanılması durumunda ürün taşırken çarpma ve yaralanma riski azalacağından masalar arasındaki yolların genişliği, 45 cm olabilir. Masa genişlikleri için öngörülen ölçüler aşağıda maddeler halinde verilmiştir. Buna göre;

  • Tek taraftan çalışma durumunda 75-90 cm
  • Her iki yandan çalışma durumunda 105-120 cm
  • Yoğun çalışma gerektirmeyen durumda 240 cm

Masa tabanı, ızgaralı veya geçirimsiz olacak biçimde düzenlenir. Izgara tabanlı masalar, havalandırma ve ısıtma etkinliğini artırdığından hastalık ve böcek denetiminde kolaylık sağlamaktadır. Masa yapımında beton, alüminyum veya sert plastik levhaların kullanılması, masalarda oluşacak küflenme ve çürümeyi engeller. Yapımda kullanılabilecek en uygun, uzun ömürlü ve ekonomik malzemenin beton olduğu söylenebilir. Bu tip masaların altından ısıtma boruları geçirmek mümkündür.

Bitki yetiştirme masaları, tek veya çok basamaklı raflar şeklinde düzenlenebilir ve sabit ya da haraketli olabilir. Basamaklı raf ve masaların genişlik, yükseklik ve eğimleri, işleri kolaylaştıracak şekilde düzenlenmeli ve bitkilerin güneş ışığından en iyi şekilde yararlanması sağlanmalıdır.

Sera toprağının iyi olmadığı durumlarda, yetiştirilecek bitkiye uygun kalite ve derinlikte toprak yapısı sağlayabilmek için tabanda seranın uzun kenarına paralel olacak biçimde hendek tavalar yapılır. Hendeklerin genişlikleri, 100-125 cm ve aralarındaki geçiş yollarının genişliği de 45-50 cm olmalıdır. Hendek boyutları, seranın ölçüleri ile yetiştirilecek bitkilerin özelliklerine göre ayarlanabilir ve hendeğin tabanında hendeğin uzunluğunca % 1’lik bir eğim bırakılır. Hendeğin yan tarafları tuğla, briket, beton veya ahşapla sınırlandırılabilir. İçi ve kenar yüzeyleri ise 40 mikron kalınlığında tek katlı plastik malzemeyle kaplanır ve hem fazla suyun atılması, hem de toprak altından buharla sterilizasyon sağlanabilmesi için bu kaplamanın üzerine çapı 5-7 cm olan drenaj boruları yerleştirilir.

Bazı saksı ve kesme çiçeklerin yetiştirilmesinde beton bloklar üzerine inşa edilen bank sistemi kullanılmaktadır. Fide ve bitki yetiştiriciliğinde saksı ve plastik torbalar kullanılmaktadır. Son yıllarda özellikle süs bitkileri yetiştiriciliğinde bitkilerin kontrollü ve pazarlama kolaylığı sağlayacak biçimde üretilebilmelerine olanak sağladığı için saksı kültürü yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Üretim çoğunlukla masa üzerinde saksı yetiştiriciliği şeklinde olsa da, sera tabanı üzerinde de yapılabilmektedir. Sera tabanı beton yapılır ya da doğal toprak üzerine plastik malzeme serilir. Plastik torbalar içerisine besin elementlerince zenginleştirilmiş özel karışım harçlar kullanılarak çeşitli sebzeler yetiştirilebilmektedir. Taban, tek katlı altı siyah üstü beyaz olan plastik örtüyle kaplanır. Bu sayede yabancı ot gelişimi engellenirken, ışığın yansıması sağlanır.

Sera içerisinde yol, tabla ve hendeklerin düzenlenmesinde kullanım alanı ve ürün taşıma kolaylığı göz önünde bulundurulmaktadır. Yol alanının sera taban alanına oranı, % 30’u geçmemeli ve taşıma yükünü kaldırabilecek biçimde düzenlenmelidir.

Ana yolların genişliği, 100-120 cm olmalıdır. Çalışma alanı olarak da kullanılması durumunda 2 m’ye kadar çıkabilirken, serada büyük araç kullanılması durumunda da 2.5-3.0 m olarak planlanmalıdır. Ara yolların genişliği ise masa yüksekliği 65 cm’den azken ve taşıyıcı eleman kullanılmaması durumunda 45 cm, yol uzunluğunun 10 m’yi geçmesi durumunda da kullanılan taşıma aracına göre 50-80 cm arasında yapılabilir.

Sera taban alanı, enine veya boyuna bölünebilir. Bu kapsamda düzenlemedeki planlama seçenekleri şu şekildedir.

Bireysel Seralarda;

  • 12 m’den daha geniş seralar için ana yol ortada, yetiştirme alanları yola dik olacak biçimde çift taraflı düzenleme yapılabilir.
  • Ana yol, yaklaşık 110 cm genişlikte ve duvar kenarındaki yetiştirme alanlarına paralel düzenlenir. Yetiştirme yerleri çoğunlukla ana yola dik olup, 12 m’nin altındaki seralar için uygundur.
  • Ana yol sera boyuna ve yan duvara yakın olacak biçimde düzenleme yapılabilir.
  • Boyuna yetiştirme alanları ana yol olmadan düzenlenebilir. Kesme çiçekçiliği için uygundur.

Blok Seralarda;

  • Yetiştirme yerleri, sera uzun kenarına dik olarak düzenlenebilir. Ana yol iki sera ünitesinin birleşme yerine yapılabilir.
  • Ana yol sera uzun kenarına dik, yetiştirme alanları ise her iki yana uzanır. Bitki yetiştirme yeri olarak yastık, alçak tava, bank ve masalar kullanılır.

Seralarda Sulama Sistemleri

Sulama, bitkinin doğal yağışlarla alamadığı eksik suyun çeşitli yöntemlerle verilmesi işlemidir. Sera bitkilerinin su isteği oldukça fazladır ve bitki çeşidi ile büyüklüğü sera içi ortamının atmosferik koşullarıyla değişiklik göstermektedir. Belirli bir olgunluktaki bitkilerde gelişime bağlı olarak stoma sayısındaki artışla birlikte su tüketimi de artmaktadır. Bu nedenle sulanma işleminde bitki çeşitlerinin ve yaş gruplarının aynı olmasına özen gösterilmelidir.

Sulamada kullanılacak suların fiziksel ve kimyasal özellikleri iyi bilinmelidir. Silt (suda yüzebilen toprak zerrecikleri), bitkilerde fiziksel bozukluk ve sulama sistemlerinde tıkanıklık yaratırken, kimyasal olarak da en sık rastlanan problem sulama suyundaki tuz içeriğidir. Tuz içeriği 600 ppm’den düşük olan suların kullanılmasına dikkat etmek gerekmektedir.

Bitkiler, kökleri aracılığıyla topraktan su alırlar ve kökte bulunan besin maddeleri alınan su ile uç noktalara kadar ulaştırılır. Kök bölgesinde bitkinin gereksinim duyduğu suyun sürekliliğinin sağlanabilmesi, toprak ya da diğer karışımların su tutma kapasitesinin iyi belirlenmesine bağlıdır. Su tutma kapasitesi, yetiştirme ortamında serbest drenaj koşullarında tutulan nem ile solma noktası arasındaki nemin değeridir. Bu da yetiştirme ortamına, ortamın büyüklük ve derinliğine bağlıdır.

Seracılıkta sulamanın yetersizliği ya da veriliş biçimindeki yanlışlıklar, verim ve kalitede kayıplara neden olmaktadır. Optimum bitki gelişmesinin sağlanabilmesi, kalitesinde sınırlama olmayan suların doğru miktarda ve zamanda verilmesiyle ilişkilidir.

Yağmurlama Sulama Yöntemi

Suyu toprak yüzeyine belirli bir basınç altında ince damlacıklar biçiminde püskürten meme ya da başlıkların yer aldığı borulardan oluşan bir sistemdir.

Üstten Yağmurlama: Üstten Yağmurlama yönteminde lateraller ve yağmurlama başlıkları, sulanacak alanın tamamına eş su dağılımı sağlayacak şekilde düzenlenir ve bu sayede yüzeyde ya da yetiştirme tablalarında bulunan kesme çiçek, sebze ve fideler kolaylıkla sulanabilir.

Yağmurlama sisteminde başlıklar, sabit ya da hareketli olabilir. Sabit sistemlerde başlıkların üzerinde yer aldığı lateral borular, eğimin büyük olduğu yerlerde yer alan başlıklardan sulama kesildikten sonra damlamayı önlemek için çatı makaslarına ve bitki sıralarına paralel biçimde yerleştirilir. Damlamayı önlemek için çek valf kullanılır. Üstten yağmurlama sistemi sadece serinletme ve dondan koruma amacıyla planlanmışsa lateraller ve başlıklar sera dışına yerleştirilebilir. Geniş yüzeylerin aynı anda ve homojen biçimde sulanması istendiğinde hareketli üstten yağmurlama sistemi tercih edilmelidir. Bu yöntem özellikle çiçeksiz bitkiler ve başlıklar altında uzunluğu 50 cm’yi aşmayan alçak sebzeler, çiçeklenme dönemine kadar süs bitkileri, fide ve genç bitkiler için uygundur. Bu tip sistemlerde dairesel ya da yarım dairesel su dağıtan başlıklar kullanılır.

Toprak Yüzeyinde Yağmurlama Sulama Sistemleri : Bitkinin yaprak ve çiçekleri, yağmurlama nedeniyle artan yüksek nemden zarar görüyorsa, su dağıtım sistemi ve yağmurlama başlıkları toprak yüzeyinden belirli yüksekliğe ya da toprak üzerine yerleştirilir.

Bu yöntem yoğun vejetatif aksama sahip bitkilerin sulanmasında uygulanacaksa açılı su püskürten başlıklar kullanılırken, bitkilerin vejetatif aksamları çok yoğun değilse tam dairesel su püskürten başlıklar kullanılır ve bunların yer aldığı lateral boru yastık ortasından geçirilir.

Bu sistem, üstten yağmurlama sisteminde olduğu gibi hareketli olarak da düzenlenebilir. Bu uygulamada lateraller çatıya asılır ve seranın uzun ekseni boyunca raylar üzerinde hareket eder.

Damla Sulama Yöntemi : Bitkinin günlük olarak kullandığı suyun, istenirse bitki besin maddeleri ile birlikte bitkide aşırı su isteği yaratmadan verilmesini sağlayan bir yöntemdir. Sulama sık aralıklarla ve az su ile yapılır. İşletme basıncı 1 atmosfer civarında iken, damlatıcı debileri 1.2 - 4 L/h arasındadır. Kaliteli ve bol ürün almaya imkân sağlayan bu yöntemin avantajları şu şekilde özetlenebilir.

  • Sera içi oransal nem artmayacağı için mantari hastalıkların ortaya çıkması ya da yayılması azalır.
  • Sera içinin tümü ıslatılmadığından toprak işleme, ilaçlama, hasat ve taşıma gibi tarımsal işler sulamaya bağımlı olmaksızın yapılabilir.
  • Kontrol birimine konulacak gübre tankı ile sıvı gübre uygulanabilmekte ve gübre verilmesi kök bölgesiyle sınırlı kaldığından, gübre kullanımı ve bunun için gerekli iş gücünden tasarruf sağlanmaktadır.

Bu yöntemde en önemli unsur damlatıcılardır. Çeşitli tipte damlatıcılar geliştirilmiştir. Sera tabanında ya da yastıkta yetiştiricilik yapıldığında lateral boru üzerine yerleştirilen damlatıcılar, saksı yetiştiriciliğinde ise ahtapot ya da kılcal boru adı verilen damlatıcılar kullanılmaktadır.

Bu yöntem her türlü sıraya dikimi yapılan sebzelerin, kesme ve saksı çiçeklerin sulanmasında kolaylıkla uygulanabilmekte olup, başarılı sonuç elde edilebilmesi damlatıcıların bitki kök bölgesinin yakınına gelmeleri ya da kılcal boruların açık ucunun bitki veya saksıya ulaşmasına bağlıdır. Uygulamada en önemli problem ise su kaynağının niteliğine ve bitki besin maddelerinin yoğun kullanımına bağlı olarak damlatıcıların tıkanmasıdır.

Kapilar (Mat) Sulama Yöntemi : Doymamış toprakta suyun hareketi ilkesinden yararlanılarak geliştirilmiş bir yöntemdir. Su toprak içerisinde kılcal borucuklarda oluşan basınç gerilimi ile düşey, yatay ya da yatay ve düşeyle belli bir açı yaparak ilerler.

Bu yöntem, sürgün ve yeşil aksamının ıslanmaması istenen bitkilerin sulanması için uygundur. Suyun kapilar yolla bitkilere verilmesinde iki yöntem vardır. Bunlardan ilkinde saksılar hiçbir materyal kullanılmaksızın düzgün, su geçirmeyen tablalar içerisine yerleştirilir ve tablalara belirli aralıklarla 2 cm yüksekliğe kadar su verilir. Pahalı bir sistem olması ve tablalardaki su yüksekliğinin her yerde eşit olmaması gibi olumsuz özelliklerine karşın, su alımının kolay ve bitki hastalıklarının yayılması ile suyun kirlenme olasılığının düşük olması gibi avantajlara sahip olan bir yöntemdir. İkinci yöntemde ise saksılar bünyesinde su tutabilen kum, keçe, mat, elyaf vb. gibi materyaller üzerine konulur. Sulama işlemi, damla sulama yöntemiyle yapılabilir. Kullanılacak damlatıcı sayısının fazla ve debisinin büyük olması durumunda sulama aralıkları arttırılırken, damlatıcı sayısının az ve debisinin düşük olması halinde sulama aralıkları azaltılmalıdır. Damla sulama sisteminin pahalı olması nedeniyle delikli boru kullanımı da yaygındır. Fazla suyun drenajı, tabla kenarlarından bırakılan açıklıklardan sağlanır. Materyal olarak keçe, elyaf gibi malzemeler kullanıldığında saksı deliklerinden çıkan köklerin bu malzemelere tutunmaları sonucunda malzemeler kirlenmekte, yoğunlaşmalar olmakta ve hastalıkların yayılması hızlanmaktadır.

Kapilar sulama yönteminde yetiştirme tablası yerine oluklar da kullanılabilir.