OSMANLI TÜRKÇESİ GRAMERİ I - Ünite 3: Arapçada Kelime Yapımı: Mezîdünfih Masdarlar (Kıyâsî Masdarlar) Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 3: Arapçada Kelime Yapımı: Mezîdünfih Masdarlar (Kıyâsî Masdarlar)
Mezîdünfih Masdarlar (Kıyâsî Masdarlar)
Kıyâsî masdarlar, belli bir kalıp içinde belli bir anlam üretirler. Arapçada kelimeler teorik açıdan olabilir gibi görünse de her kalıpta türetilemezler. Bunlar toplumsal uzlaşmaya bağlı olarak kullanılır. Ancak biz bu kalıpların ne gibi anlamlar ürettiğini önceden bilebiliriz. Mücerred masdarlarda ise bunu bilebilmek mümkün değildir. Eğer bir kıyâsî masdarın geçişli/geçişsiz, etken/edilgen, dönüşlü veya işteş çatıda olduğunu biliyorsanız, o yapıda üretilmiş bir kelimenin anlam dairesini belirleyebilirsiniz. Mücerred masdarlarda bunu bilebilmek mümkün değildir; ancak sözlükler yardımıyla veya o dili iyi bilenlerden işiterek öğreniriz. Bundan dolayı mücerred masdarlar semâî (işitip öğrenmeye dayalı, kuralsız, düzensiz), mezîdünfih masdarlar ise kıyâsîdir (kurallı, düzenli). Mezîdünfih masdarların Osmanlı Türkçesinde sıkça kullanılan dokuz bâbı vardır:
İfâl Bâbı
Bu bâbda baştaki ve ortadaki elifler “ ا ” zâid, yani ekleme harflerdir.
كرم kerem “cömertlik” - اكرام ikrâm “ağırlama”
خروج hurûc “çıkma” - اخراج ihrâc “çıkarma, ihraç etme”
Bu bâbdaki masdarların çatısı geçişlidir, yani nesne alır. Geçişsiz bir fiil bu
bâba nakledildiği zaman geçişli olur ve nesne alır:
علم ilm - اعلام i'lâm “(bir şeyi) bildirme”
ظهور zuhûr “görünme” - اظهار izhâr “(bir şeyi) meydana çıkarma, gösterme”
Ancak bu bâbdâ kimi geçişsiz masdarlar da vardır: انصاف insâf “adaletli
olma”, اسلام islâm “müslüman olma”, امكان imkân “olabilir olma, olabilirlik” vs. gibi.
-
İfâl Bâbının İsm-i Fâili
İf'âl bâbının ism-i fâ'ili مُفعِل müf'il vezninde gelir:
اكرام ikrâm - مكرم mükrim “ikram eden, ikram edici” اسلام islâm - مسلم müslim “İslâm olan, müslüman” -
İfâl Bâbının İsm-i Mefûlü
İf'âl bâbının ism-i mef'ûlü مُفعَل müf'al vezninde gelir:
اثبات isbât - مثبت müsbet “ispat olunmuş”
اجمال icmâl “özetleme” - مجمل mücmel “icmâl olunmuş, özetlenmiş”
Tefîl Bâbı
Tef'îl vezninde baştaki te “ ت ” ile ortadaki ye “ ى ” harfleri eklemedir. Sülâsî masdarlardan geçişli, yani nesne alan masdarlar kurar.
علم 'ilm “bilme, bilim” - تعليم ta'lîm “öğretme”
شكل şekl “şekil” - تشكيل teşkîl “şekil verme, kurma”
قرب kurb “yakın olma” - تقريب takrîb “yakınlaştırma”
-
Tefîl Bâbının İsm-i Fâili
Tef'îl bâbının ism-i fâ'ili müfa''il مفعِّل vezninde gelir:
تسكين teskîn “sakinleştirme” - مسكن müsekkin “sakinleştirici”
تفسير tefsîr “yorumlama” - مفسر müfessir “tefsir âlimi, yorumlayıcı” -
Tefîl Bâbının İsm-i Mefûlü
Tef'îl bâbındaki kelimelerin ism-i mef'ûlü müfa''al مفعل vezninde gelir:
تركيب terkîb “birleştirme” - مركب mürekkeb “birleştirilmiş”
تثليث teslîs “üçleme” - مثلث müselles “üçgen”
Tefa’’ul Bâbı
Bu vezinde baştaki te “ ت ” eklemedir. Ayın harfinin yerinde bulunan harf de tekrarlanır, yani şeddeli okunur. Tefa''ul تفعل bâbı, tef'îl تفعيل bâbının dönüşlüsüdür ve genellikle geçişsiz masdarlar türetir. Bu ikisini karıştırmamak için yazılışta tefa''ul vezninin ye'siz olduğuna dikkat edilmelidir.
درس ders - تدرس tederrüs “ders alma”
كبر kibr “büyüklük” - تكبر tekebbür “büyüklenme, kibirlenme”
Bu bâbdaki masdarlar arasında geçişli olanlar da vardır:
ذكر zikr “anma” - تذكر tezekkür “hatırlama, düşünme, anma”
علم 'ilm - تعلم ta'allüm “öğrenme”
a) Tefa’’ul Bâbının İsm-i Fâili
Tefa''ul bâbının ism-i fâ'ili mütefa''il متفعل vezninde olur:
تكلم tekellüm “konuşma” - متكلم mütekellim “konuşan”
تفكر tefekkür “düşünme” - متفكر mütefekkir “düşünen”
b) Tefa’’ul Bâbının İsm-i Mefûlü
Tefa''ul bâbının ism-i mef'ûlü mütefa''al متفعل vezninde olur:
تشبث teşebbüs “işe girişme” - متشبث müteşebbes “teşebbüs olunan şey”
تيمن teyemmün “uğurlu sayma” - متيمن müteyemmen “uğurlu sayılan”
Tefâul Bâbı
Bu vezinde baştaki te “ ت ” ve ortadaki elif “ ا ” harfleri eklemedir.
شركت şirket “ortaklık” - تشارك teşârük “ortaklaşma”
كمال kemâl “olgunluk” - تكامل tekâmül “olgunlaşma”
ميل meyl “eğilim” - تمايل temâyül “meyl etme”
-
Tefâul Bâbının İsm-i Fâili
Tefâ’ül bâbının ism-i fâili, mütefâ’il متفاعل vezninde gelir:
تصادف tesâdüf “rastlama” - متصادف mütesâdif “rastlayan”
تشاعر teşâ'ür “şairlik taslama” - متشاعر müteşâ'ir “şairlik taslayan”
تمايل temâyül “meyl etme” - متمايل mütemâyil “meyleden, eğilimli” -
Tefâul Bâbının İsm-i Mefûlü
Tefâ’ül bâbının ism-i mef’ûlü, mütefâ ' al متفاعل vezninde gelir, ancak az kullanılan bir kelime kategorisidir:
تجاوز tecâvüz “haddi aşma” - متجاوز mütecâvez “tecavüz edilen, aşılan”
تداول tedâvül “elden ele dolaşma” - متداول mütedâvel “tedâvül olunan”
Müfâalet Bâbı
Bu bâbda baştaki mim “ م ”, ortadaki elif “ ا ” ve sondaki te “ ة ” eklemedir. Bu “ ” ة Osmanlı Türkçesinde ya açık te “ ت ” veya “ ٥ ” (a, e) şeklinde yazılır. Bu bâbdaki masdarların çatısı, nesnesi bakımından geçişli veya geçişsiz olabilir; öznesi bakımından ise genellikle işteşlik ifade ederler:
عهد 'ahd “söz verme” - معاهده mu'âhede “anlaşma”
خبر haber - مخابره muhâbere “haberleşme, iletişim”
حرب harb - محاربه muhârebe “savaşma”
طبق tıbk “uygun, aynı” - مطابقت mutâbakat “uyuşma, uygun olma”
Müfâ'alet bâbı her zaman işteşlik ifade etmez:
دوام devâm - مداومت müdâvemet “devam etme”
حفظ hıfz “koruma” - محافظه “koruma”
-
Müfâalet Bâbının İsm-i Fâili
Müfâ'alet bâbının ism-i fâ'ili müfâ'il مفاعل vezninde gelir:
مخابره muhâbere “haberleşme” - مخابر muhâbir “haber veren”
محاربه muhârebe “savaşma” - محارب muhârib “savaşan, savaşçı” -
Müfâalet Bâbının İsm-i Mefûlü
Müfâ'alet bâbının ism-i mef'ûlü müfâ'al مفاعل vezninde gelir:
مخاطبه muhâtaba “söyleşme” - مخاطب muhâtab “söyleşilen, hitab edilen”
مباركه mübâreke “tebrikleşme, birbirini kutlama” - مبارك mübârek “kutlu, uğurlu”
İnfiâl Bâbı
Bu bâbda baştaki elif “ ا ”, nûn “ ن ” ve ortadaki elif “ ا ” eklemedir. Bu bâbdan türeyen masdarların çatıları özneleri bakımından genellikle dönüşlü, bazen de edilgendir. Nesneleri bakımından ise geçişsizdir, yani nesne almazlar.
بسط bast “açma” - انبساط inbisât “açılma, ferahlanma”
جذب cezb “çekme” - انجذاب incizâb “çekilme, çekim”
حصر hasr “bir şeye mahsus kılma” - انحصار “hasrolunma”.
-
İnfiâl Bâbının İsm-i Fâili
Bu bâbdaki masdarların ism-i fâ'illeri münfa'il منفعل vezninde gelir:
انكسار inkisâr “kırılma” - منكسر münkesir “kırılan, gücenen”
انقلاب inkılâb “dönme, değişme” - منقلب munkalib “dönen, değişen” -
İnfiâl Bâbının İsm-i Mefûlü
Bu bâbdaki kelimelerin ism-i mef'ûlü kullanılmaz.
İfilâl Bâbı
Bu bâbda başta ve ortadaki elifler “ ا ” eklemedir. Üçüncü aslî harf ise tekrarlanır. Anlam bakımından geçişsiz masdarlar türetir. Bu kalıpla daha çok renk ve fizikî noksanlıkları ifade eden kelimeler türetilir:
حمرت humret “kırmızılık” - احمرار ihmirâr “kızarma”
صفرت sufret “sarılık” - اصفرار ısfırâr “sararma”
a) İfilâl Bâbının İsm-i Fâili
İf'ilâl bâbının ism-i fâ'ili müf'all مفعل vezninde gelir:
اغبرار iğbirâr “gücenme” - مغبر muğberr “gücenen”
اسوداد isvidâd “kararma” - مسود müsvedd “kararan” vs.
b) İfilâl Bâbının İsm-i Mefûlü
Bu babdaki kelimelerin ism-i mef’ûlü kullanılmaz.
İftiâl Bâbı
Bu bâbda baştaki elif “ ا ” ile ortadaki te “ ت ” ve elif “ ا ” harfleri zâiddir. Bu bâbdan türetilen masdarların çatısı dönüşlü ve geçişsizdir:
جمع cem' “toplama” - اجتماع ictimâ' “toplanma”
فخر fahr “övünç” - افتخار iftihâr “övünme”
كسب kesb “kazanç” - اكتساب iktisâb “kazanma”
-
İftiâl Bâbının İsm-i Fâili
Bu bâbdaki masdarların ism-i fâ'ili müfta'il مفتعل vezninde gelir:
اعتدال i'tidâl “ölçülü davranma” - معتدل mu'tedil “ölçülü davranan”
انتشار intişâr “yayımlanma” - منتشر münteşir “yayımlanan”
افتخار iftihâr “övünme” - مفتخر müftehir “övünen” vs. -
İftiâl Bâbının İsm-i Mefûlü
İfti'al bâbındaki masdarların ism-i mef'ûlü müfta'al مفتعل vezninde gelir:
اكتساب iktisâb - مكتسب mükteseb “kazanılmış”
اشتراك iştirâk “ortak olma” - مشترك müşterek “ortak olunmuş”
İstifâl Bâbı
Bu bâbda elifler “ ا ”, sin “ س ” ve te “ ت ” harfleri eklemedir. Bu bâbda türetilen masdarların anlamı genellikle geçişlidir, yani nesne alır:
ملك mülk - استملاك “mülk edinme, mülk olarak alma”
قبل kabl “ön, önce” - استقبال istikbâl “gelecek; birini yola çıkıp karşılama”
خروج hurûc “çıkma” - استخراج istihrâc “çıkarma, meydana çıkarma” vs.
Bu bâbda geçişsiz örnekler de vardır:
حق hakk - استحقاق istihkak “hak etme, hak edilen şey”
فائده faide - استفاده istifâde “faydalanma”
Bu bâbdaki masdarların ürettiği şu iki anlama dikkat edilmelidir:
a) Bu bâbdaki kimi masdarlar “bir şey isteme, dileme” anlamını üretirler:
استغفار istiğfâr “mağfiret isteme”; استيذان istîzân “izin isteme”, استمداد istimdâd “yardım isteme” gibi.
b) Bu bâbdaki kimi masdarlar “sayma, addetme” anlamını üretirler:
استخفاف istihfâf “hafif sayma, küçümseme”, استحلال istihlâl “helâl sayma”,
-
İstifâl Bâbının İsm-i Fâili
İstif'âl bâbının ism-i fâili müstef'il مستفعل vezninde gelir:
استحصال istihsâl “üretme” - مستحصل müstahsil “üreten, üretici”
استخدام istihdâm “bir işte çalıştırma” - مستخدم müstahdim “işveren” -
İstifâl Bâbının İsm-i Mefûlü
İstif'âl bâbının ism-i mef'ûlü müstef'al مستفعل vezninde gelir:
استخدام istihdâm - مستخدم müstahdem “hizmette kullanılan”
استهجان istihcân “çirkin görme” - مستهجن müstehcen “çirkin görülen” vs.
Örneklerde görüldüğü üzere mezîdünfih masdarların ism-i fâil ve ism-i mefûllerinin yazılışları aynı, okunuşları farklıdır. Kelimeyi doğru okumak için en iyi yol sözlüğe müracaat etmektir.