OSMANLI TÜRKÇESİ GRAMERİ I - Ünite 1: Arapçada Kelime Yapımı: Kelime Kalıpları ve Çokluk Kategorisi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 1: Arapçada Kelime Yapımı: Kelime Kalıpları ve Çokluk Kategorisi
Ünite 1: Arapçada Kelime Yapımı: Kelime Kalıpları ve Çokluk Kategorisi
Arapça Kelimelerin Yapısı
Arapça’da bir kökten yeni kelimeler türetilirken başa vesona ekler getirilmez. Kök dediğimiz temel harflerin belli birkalıba göre başına, sonuna veya ortasına harfler ilâve edilerek yeni kelimeler yapılır. Türkçede kullanılmayan fiil çekimlerini bir tarafa bırakırsak,Arapça kelimeler kabaca iki gruba ayrılır:
a) asıl isimler (=ism-i câmid)
b) türemiş isimler (=ism-i müştak).
Asıl isimler (ism-i câmid) grubuna giren kelimeler özel isimler, cinsisimleri ve sayı isimleridir.
Fiilden türemiş isimler (ism-i müştak) ise masdar isimleri, ism-i fâ'il, ism-imef'ûl, sıfat-ı müşebbehe, mübâlağa-i fâ'il, ism-i tafdîl, ism-i mekân, ism-izamân, ism-i âlet, ism-i tasgîr, ism-i mensûbolarak gruplara ayrılır.
Bunların dışında bazı bağlama edatlarıyla, harf-i cer denilen edat ve zarflar da vardır.
Edat ve harf-i cerler hariç bu kelimeleri dilbilgisel görevlerine göre isim vesıfat olarak da sınıflandırmak mümkündür:
İsm-i câmid grubuna giren bütün kelimeler ile, masdarlar, ism-i mekân, ism-izaman, ism-i âlet, ism-i tasgir cinsinden kelimeler isimdirler.
İsm-i fâ’il, ism-i mef'ûl, sıfat-ı müşebbehe, mübâlağa-i fâ’il, ism-i tafdîl,ism-i mensûb cinsinden kelimeler ise sıfattırlar.
Arapça Kelime Yapımı
Birleşik kelimeler dışında Arapçada kelimeler ön ve son eklerle değil,bükünlenme yoluyla yani kökün başına, ortasına veya sonuna belli harfler ilavesiyle yapılır. Edatlar ve bazı istisnalar dışında Arapçada bir kelime kökü en azüç harften oluşur. Bunlara aslî harfler denilir. İlâve harflere ise zâid harfler (=ekleme harfler) denilir. Kelime yapımı bellikalıplara göre olduğu için, bu zâid harflerin hangi harfler olabileceği bellidir.Aşağıdaki harfler, kelimenin kalıbına göre zâid harflerden olabilir:
ا , ت , س, م , ن , و , ٥ , ى, (hemze) أ
Zâid HarflerinKullanıldığı Yerler:
\1. Hemze ( أ**) sadece kelime başında zâid olur: افکارefkâr, اخراج**ihrâc
(Osmanlı Türkçesinde bu gibi kelimelerde hemze yazılmayıp sadecehemzenin 'kürsüsü' olan elif yazılmıştır.)
\2. Elif ( ا**) kelime içinde uzun a (â) sesini karşılamak için kullanılır: ماهرmâhir, مخابر**muhâbir
\3. Te ( ت) kelime başında, ortasında ve sonunda zâid olarak bulunabilir:تشکيلteşkîl, انتظارintizâr
\4. Sin ( س) ist-, müst- ses grubuyla başlayan kelimelerde zâid harf olur:استثقالistiskāl, مستقبلmüstakbel.
\5. Mim ( م) harfi sadece kelime başında zâid harf olur: معلومma'lûm, محکمهmahkeme.
\6. Nun ( ن) harfi in-, mün- ses gruplarıyla başlayan kelimelerde başta, -ân ilebiten kelimelerde ise sonda zâid olur: انکسارinkisâr, منکسرmünkesir,عرفانirfân.
\7. Vav ( و) harfi genellikle kelime içinde uzun u (û) sesini karşıladığında zâidolur: معلومma'lûm, مجهولmechûl.
\8. He (٥) harfi kelime sonunda Arapçadaki kapalı te harfi yerine kullanıldığındazâid olur: مدرسهmedrese, کتابهkitâbe, ضربهdarbe.
\9. Ye ( ى) harfi kelime içinde uzun i (î) sesini karşıladığında zâid olur: تعليمta'lîm, فقيرfakîr, کبيرkebîr.
Kelime yapılışını daha iyi anlamak için aşağıdaki örneği inceleyelim:
Arapçada ‘yazmak' fiilini oluşturan kök harfler كتب(k-t-b)'dir. Şimdi bukökten türetilmiş, dilimizde kullanılan bazı kelimelere bakalım:
كتابkitâb, كاتبkâtib, مكتوبmektûb, مكتبmekteb, كتابهkitâbe vs.Görüldüğü gibi aslî harfler değişmemekte, bu köke zâid (ilâve) harflergetirilerek yeni kelimeler yapılmaktadır.
Arapça Kelimelerin Vezni
Zâid harflerin aslî harflere getirilmesi kural dahilinde olmakta aslî sesler belli kalıplaragirerek yeni kelimeler oluşturmaktadır. Arapça dil bilgisinde bu kalıplar vezin adı
verilen yapılarla öğretilir. Bunun için, “yapmak, işlemek” fiilinin aslî sesleriolan فعل(fe-ayın-lâm) harflerine dayanan bir model geliştirilmiştir: فharfikelime kökünün birinci aslî sesini, عharfi ikinci aslî sesini, لharfi üçüncüaslî sesini temsil eder; zâid harfler aynen bırakılır. Ortaya çıkan kalıpkelimenin veznidir. Kelimenin veznini belirlemek, hem kelimeyi doğru okumak, hem de doğru anlamlandırmak açısından önemli bir yardımcıdır.
Arapça Kelimelerin Veznini Bulmak
Yukarıda öğrendiklerimize göre جَهل*cehl*“bilmeme, cahillik” kelimesininveznini bulalım:
Bu kelime üç harften oluştuğuna göre zâid (ilâve) harf yoktur, harflerinhepsi aslîdir. Öyleyse 1., 2. ve 3. harfler için sırasıylaف**,عve ل**harfleriniyazalım ve kelimenin harekesine göre okuyalım:
Şu hâlde جَهل*cehlkelimesi فعلfa'lveznindedir. Fa'lفَعْلvezni birçokkelimenin türetilebileceği bir kalıptır.Aynı kökten gelen جاهِلcâhilkelimesinin veznini de aynı şekildebulabiliriz. Bu kelimede dört harf olduğuna göre bunlardan biri zâid demektir.Zâid olabilecek harf eliftir. Bu kelimede ج٥لharfleri aslî harflerdir. Bu aslîharflerin yerine sırasıyla yine فعلharflerini yazalım, elif harfini dekelimedeki yerine ilâve edelim; ortaya çıkan kalıbı جاهِلcâhil*kelimesininharekelerine göre okuyalım:
فاعِلfâ'il, bu şekildeجاهِل*câhilkelimesinin vezninin فاعِلfâ'il*olduğunu belirlemişoluruz.
Harflerine Göre Arapça Kelimeler
Aksâm-ı Seb'a
Arapçada kelimeler, aslî harflerinin niteliklerine göre iki gruba ayrılır:
a) sahih**صحيح**
b) mu'tell**معتل**
اوىharfleriillet harfleriolarak isimlendirilir ve içinde bulundukları kelimelerde çeşitli değişikliklere uğrayabilirler. Aslî harflerin içinde bu harflerden biriveya ikisi bulunursa böyle kelimelere de mu'tellkelimeler denir.Söz konusu illet harfleri, kelime yapımı sürecinde başka harflere dönüşürveya düşer. Bunların dönüştükleri harfler de yine bu üç harften biridir. Meselâvezn**وزنkelimesinde illet harflerinden vavvardır. Bu kökten yeni bir kelimeüretildiğinde vavdeğişir: mivzânموزانolması gereken kelime vav'ın ye'yedönüşmesiyle mîzânميزان**şeklini alır.
سيل*seylkökünde ye illet harfidir. Bundan türetilen اسالهisâlekelimesindeye* düşmüştür.
صوم*savm“oruç” kelimesinden türetilen “oruç tutma” anlamındaki صيامsıyâmkelimesinde vavharfi, ye*'ye dönüşmüştür.
Sahih kelimeler üç kısımdır: sâlim, mehmûz, muzâ'af.
Mu'tell kelimeler dört kısımdır: misâl, ecvef, nâkıs, lefîf.
Böylece Arapça kelimeler aslî harflerinin niteliğine göre yedi kısmaayrılmış olur ki buna aksâm-ı seb'a(yedi kısım) denir. Aşağıda bu kelimelerinyapılarını örnekleriyle göreceğiz:
1. Sâlimسالم**:* Aslî harflerinden biri elif, vav, ye, hemze olmayan veyaiçinde aynı cinsten iki harf bulunmayan kelimelere sâlim*denir:
نظرnazar “bakış”
حکمhükm “yargı”
2. Mehmûzمهموز**:* Aslî harflerinden biri hemze olan kelimelere mehmûz*denir. Hemze birinci, ikinci veya üçüncü aslî harf olabilir:
أدبedeb “edep”
يأسye's “ümitsizlik”
جزءcüz' “parça”
3. Muzâ'afمضاعف**:* Aslî harflerinin son ikisi aynı olan kelimelere muzâ'af*denir:
سببsebeb
ردredd
4. Misâlمثال: Aslî harflerinden ilki vav veya ye olan kelimelere misâldenir:
وهمvehm “vehim”
يسرyüsr “kolaylık”
5. Ecvefاجوف**:* Aslî ikinci harfi vav veya ye olan kelimelere ecvef*denir:
قولkavl “söz”
ميلmeyl “istek, yönelme”
6. Nâkısناقص**:* Aslî harflerinden üçüncüsü illet harflerinden biri olankelimelere nâkıs*denir:
سهوsehv “yanılma”
نهىnehy “yasaklama”
7. Lefîfلفيف**:* Aslî harflerinden herhangi ikisi illet harfi olan kelimelerelefîf*denir:
وفاvefâ “sözünde durma”
رياriyâ “iki yüzlülük, gösteriş”
Yapısı değişenkelimelerin vezinlerini bulmak, anlamlarını, ait oldukları kelime ailesini tespitetmek ancak aksâm-ı seb'a konusunun anlaşılmasıyla mümkün olur. Dilbilgisinde illet harflerinin kelime türetimi sürecinde çeşitli değişikliklereuğramasına i'lâldenilir.
Arapçada İsimler ve Çokluk
· Arapçada İsimler
Arapça kelimelerin guruplarını yukarıda gördük. Kelime hangi guruba girerse girsin vezin adı verilen bir kalıba sahiptir ve vezin de Arapçada kelime türetmenin kalıbını ifade edenbir modeldir. Herhangi bir vezinden yüzlerce kelime türetilebilir.Arapça kelimenin kökünü teşkil eden aslî harfler -birkaç istisna dışında- enaz üç harfli olur. Bu kök harfler kimi durumlarda dört veya beş tane de olabilir.
Üç aslî harften oluşan köklere sülâsî, dört aslî harften oluşanlara rubâî, beş aslîharften oluşanlara humâsîdenilir.İsimler, varlıkları gösteren kelimelerdir. Bunlar dil bilgisinde cins isim veözel isim olarak ayrılırlar. Bütün şahıs isimleri, nesneleri gösteren isimler, sayıisimleri dil bilgisinde hep isim kategorisi altında değerlendirilir.
Masdar, hareket, oluş ve kılış bildiren isimlerdir. Arapçada masdarlarmücerred, mimli, mezîdünfihve mec'ûlolmak üzere dört gruba ayrılır.
İsm-i fâ'il, fiilde belirtilen hareketi, oluş veya kılışı yapanı ifade edenkelime türlerine verilen isimdir. Türkçede yazıcı, kırıcı, yazan, kırangibi kelimelerin ifade ettiği anlamlar ism-i fâ'il kategorisini oluşturur.
İsm-i mef'ûl, fiilde belirtilen hareket, oluş ve kılışa maruz kalanı, etkileneniifade eden kelime türlerine verilen isimdir. Türkçede kırılmış, kırık, kırgın,bozuk, bozulmuş gibi kelimelerin ifade ettiği anlamlar ism-i mef'ûl kategorisinioluşturur.
İsm-i tafdîl, sıfatlarda derece açısından daha üstünlüğü gösteren bir kelimekategorisidir. Türkçede bu anlamı üreten özel bir ek yoktur. Bunu sıfatın önünedaha, en gibi sıfatlar getirerek üretiriz: daha güzel, en büyük, en yüksek vs.gibi.
İsm-i tasgîr, isimlerde küçültme kategorisidir. Türkçedeki +cık/+cik,+cığaz/+ciğez ekleriyle yapılan kuzucuk, kızcığaz, lokmacık gibi kelimeler deism-i tasgîr kategorisinin örnekleri olarak düşünülebilir.
İsm-i mekân, fiilde belirtilen hareket, kılış veya oluşun gerçekleştiği yeriifade eden kelime kategorilerine verilen isimdir. Türkçede çoğu zaman bunuişlek bir ek olan +lık/+lik ile kurarız. Kimi zaman de yer kelimesindenfaydalanırız. Meselâ derslik, kömürlük, çalışma yeri, toplantı yeri vs.
Mübâlağa-i fâ'il, esas olarak fiilde belirtilen hareket, oluş veya kılışın öznetarafından çok fazla, aşırı derecede yapıldığını ifade eder. Bunu Türkçede çokyapan, çok konuşan, çok gülen gibi sıfat-fiil gruplarıyla yapabildiğimiz gibikırılgan, pişegenörneklerinde olduğu gibi -gan/-gen ekleriyle de yapabiliriz.
İsm-i mensûb, nisbet ifade eden kelime kategorisidir. Bu kategori, kelimesonuna nispet eki getirmek suretiyle yapılır. Bu kategoriyi Türkçede değişikeklerle yaparız: İstanbullu, demirden, mektupçu vs.
İsm-i mensûbdışında bütün bu kategorilerin teşkili, kelime kökünü oluşturan aslî seslerinvezin dediğimiz kimi kalıplara sokulmasıyla mümkün olmaktadır.
· İsimlerin Vezinleri
İsim teşkilinde kullanılan bazı kalıplar, yani vezinler şunlardır:
فَعْلfa'l:شمسşems “güneş”, ثورsevr “öküz”, جوزcevz.
فِعْلfi'l:ذئبzi'b “kurt”, رجلricl “ayak” vs.
فُعْلfu'l:اذنüzn “kulak”, فلكfülk “gemi”, قفلkufl “kilit”
فَعَلْfa'al:قلمkalem, قمرkamer “ay”, جبلcebel “dağ”.
فَعْلَلْfa'lel:خردلhardal, ثعلبsa'leb “tilki”, دفترdefter vs.
فُعْلُلْfu'lul:بلبلbülbül, فستقfustuk “fıstık”, فندقfunduk.
· Arapçada İsimlerde Çokluk
Türkçeden farklı olarak Arapça kelimelerde teklik ve çokluk arasında bir de ikilik vardır ki nesneniniki adet oluşunuifade eder. Bu yapıya tesniyeadı verilir. Arapçada kelime yapımında tesniye +eynين) ) ve + ân ( ان) ekiyle yapılır. Osmanlı Türkçesinde daha çok +eyn eklişekiller kullanılmıştır.
taraf طرفtarafeyn طرفين"iki taraf"
devlet دولتdevleteynدولتين"iki devlet"
Harem حرمHaremeyn حرمين"Mekke ve Medine" gibi.
Çokluk (cem')
Eklemeli ve bükünlüolmak üzere iki gruptur:
Eklemeli çokluklar sâlim çokluk (cem'-i sâlim) adını alır. +în ( ين), +ûnون) ) ekleri müzekker (eril), +ât ( ات) eki ise müennes (dişil) çokluklar yapar.
Bunlar kurallı, düzenli çokluklar sayılır:
مأمورينme'mûrîn, معلوماتma'lûmât vs.
Bükünlü çokluklar mükesser çokluk (cem'-i mükesser) adını alır. İsmin aslîharflerine çeşitli zâid harflerin ilâve edilip belli vezinlere konulmasıyla eldeedilir. Meselâ:
felek "gök" فلك-eflâk افلاك"gökler": vezni ef'âlافعال
kasr "köşk" قصر-kusûrقصور"köşkler": vezni fu'ûlفعول
kitâb "kitap" كتاب-kütübكتب"kitaplar": vezni fu'ulفعل
Sâlim ÇokluklarSâlim çokluğu teşkil eden eklerden +în ve +ûn ekleri eril (müzekker) çoklukyapar:
مسلمmüslim = مسلمينmüslim+în ~ مسلمونmüslim+ûn “Müslümanlar”
مأمورme’mûr = مأمورينme’mûrîn ~ مأمورونme’mûrûn
حاضرhâzır= حاضرونhâzirûn "huzurda bulunanlar, bir yerde o andabulunanlar"
Salim çokluğu teşkil eden eklerden +ât eki ise dişil (müennes) çoklukyapar. Bu eki alan kelimenin sonunda ٥ve تharfleri varsa bu harfleryazılmaz.
Tekili dişil olan kelimelerin çoğulu da bu ekle yapılır:
معلمهmuallime “hanım öğretmen” - معلماتmuallimât “hanım öğretmenler”
Ayrıca fiillerin masdar şekillerinin pek çoğu ile ism-i fâ'il ve ism-i mef'ülkategorisinden kelimelerinin bazıları +ât ekiyle çokluk haline getirilir.
وقوعvukû’ -وقوعاتvukuât
اخراجihrâc-اخراجاتihrâcât
تسليمteslîm-تسليماتteslîmât
مخابرهmuhâbere-مخابراتmuhâberât
معلومma’lûm-معلوماتma'lûmât
Mükesser Çokluklar
Mükesser çokluklar esas olarak semâîdir, yani hangi kelimenin hangi kalıbagöre çokluk yapılacağını Arapça konuşan halkların asırlar öncesinde oluşmuşuzlaşmaları belirlemiştir. Biz bunları sözlüklerden öğreniriz.
Cem'-i mükesserler (=bükünlü çokluk), cinsiyet kategorisinde dişil(müennes) sayılırlar. Böylece, Farsça yapılı sıfat tamlamasında cem'-imükesser kalıbında olan bir isimden sonra gelen sıfat da müennes yapılır.
Başlıca cem'-i mükesser kalıpları şunlardır:
Ef'âl**افعال**vezni:
keder كدر"keder" -ekdârاكدار"kederler", sebebسبب"sebep" -esbâbاسباب"sebepler"vs.
Fu'ûl**فعول**vezni:
emrامر"iş, emir" -umûrامور"işler, emirler", ilmعلم"ilm" -ulûm علوم"ilimler" vs.
Fu'ul**فعل**vezni:
كتابkitâb "kitap" -كتبkütüb "kitaplar", رسولresûl "elçi" -رسلrusül "elçiler" " vs.
Fu'al**فعل**vezni:
امتümmet -اممümem "ümmetler", دولتdevlet -دولdüvel "devletler" vs.
Fi'al**فعل**vezni:
محنتmihnet -محنmihen "mihnetler",ملتmillet -مللmilel "milletler" vs.
Fi'âl**فعال**vezni:
جبلcebel "dağ" -جبالcibâl "dağlar", رجلracül "adam" -رجالricâl "adamlar" vs.
Fu''âl**فعال**vezni:
حاكمhâkim -حكامhükkâm "hâkimler", كاتبkâtib-كتابküttâb"kâtipler" vs.
Fa'ale**فعلة**vezni:
طالبtâlib "öğrenci" -طلبهtalebe "öğrenciler" ; عاجزâciz "güçsüz" -عجزهaceze "güçsüzler" vs.
Fu'alâ**فعلاء**vezni:
عالمâlim -علماulemâ "âlimler" , فاضلfâzıl-فضلاfuzalâ
vs.
Fe'â'il**فعائل**vezni:
صحيفهsahîfe "sayfa" -صحائفsahâ'if "sayfalar", رسالهrisâle -رسائلresâ'il"risâleler" vs.
Fevâ'il**فواعل**vezni:
حادثهhâdise -حوادثhavâdis"hadiseler", ساحلsâhil-سواحلsevâhil"sâhiller" vs.
Fevâ'îl**فواعيل**vezni:
قانونkānûn-قوانينkavânîn "kanunlar", تاريخtârîh-تواريخtevârîh "tarihler" vs.
Efâ'il**افاعل**vezni:
اكبرekber "en büyük" -اكابرekâbir "büyükler, ulular", ارذلerzel "pek rezil" -اراذلerâzil "reziller" vs.
Efâ'îl**افاعيل**vezni:
اقليمiklîm "ülke, diyar" -اقاليمekālîm "ülkeler", حديثhadîs–احاديثehâdîs "hadisler" vs.
Ef'ilâ**افعلاء**vezni:
نبىnebî "peygamber" -انبياenbiyâ "peygamberler", ولىvelî-اولياevliyâ"velîler"vs.
Ef'ile**افعلة**vezni:
سلاحsilâh -اسلحهesliha "silahlar", لسانlisân-السنهelsine "lisanlar,diller" vs.
Mefâ'il**مفاعل**vezni:
مكتبmekteb-مكاتبmekâtib "mektepler, okullar", مذهبmezheb- مذاهبmezâhib "mezhepler, görüşler"vs.
Mefâ'îl**مفاعيل**vezni:
مجنونmecnûn-مجانينmecânîn "mecnunlar, deliler", مكتوبmektûb-مكاتيبmekâtîb "mektuplar" vs.
Tefâ'îl**تفاعيل**vezni:
تصويرtasvîr-تصاويرtesâvîr "tasvirler, resimler", تركيبterkîb-تراكيبterâkîb "terkibler" vs.
Ef'ul**افعل**vezni:
نجمnecm "yıldız" -انجمencüm "yıldızlar", نفسnefs-انفسenfüs "nefsler,ruhlar" vs.