OSMANLI TÜRKÇESİ II - Ünite 5: Farsça’da Kelime Yapımı: İsim ve Sıfatlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Farsça’da Kelime Yapımı: İsim ve Sıfatlar

Ünite 5: Farsça’da Kelime Yapımı: İsim ve Sıfatlar

Giriş

Hint-Avrupa dil ailesinden olup düzensiz çekimli bir dil özelliği gösteren Farsça’nın unsurları Osmanlı Türkçesi tarih ve edebiyat metinlerinde kullanılmıştır. Aynı zamanda Osmanlı arşiv evrakının maliyeye dair bazı kısımları Farsça unsurlarla kaleme alınmıştır. Farsça, Arap alfabesiyle yazılmakla beraber kendisine has bazı sesler için ilave harfler kullanılarak harf sayısı 32’ye çıkarılmıştır. Bunlar گ , ژ , چ , پ harfleridir. Hurûf-ı med denilen ا ى و harfleri kendi sesleri yanında uzatma harfi olarak kullanılırlar. Bunlar sonlarına geldikleri harfleri çekerler. ا uzun â, و uzun û, ى uzun î okutur. Bu üç harf kısa sesli yapılarda da vokal görevi görür. Kısa vokaller ise a, e, i, o (u) olup kelime başında elif ا ile kelime sonunda ise he ٥ ile yazılırlar. Kelime ortasında bu vokallerin harf karşılığı genelde kullanılmaz. Meselâ ahter احتر kelimesindeki a vokali başta olduğu için elif ا ile gösterilmiştir. Ancak ortadaki e vokali için bir harf kullanılmamıştır. Farsçanın gerçek kullanımında bazı sesler farklıdır. Meselâ kısa (i) ler umumiyetle i ile e arasında yani kapalı e (ê) şeklinde okunur. Yine bazı uzun û و lar uzun o (ô) şeklinde okunur hôrşîd شيد خور gibi. Ancak bu uygulamalar Türkçede farklılaşmış ve Türklere has bir Farsça ses yapısı kullanılmıştır. Meselâ hôrşîd kelimesinin Türkçede telaffuzu hûrşîd şekline dönüşmüştür.

Farsça kelimeler, Arapçada olduğu gibi çeşitli vezin ve kaidelere göre yapılmazlar. Öğrenmek için daha çok kendi halleriyle ezberlenmeleri en geçerli yoldur.

Farsçada İsimler

Farsça kelimeler genellikle isim, sıfat, fiil ve edat halinde bulunurlar. Bunlar kendi içlerinde bir takım özelliklerine göre ayrılırlar. Şimdi isimler üzerinde kısaca duralım. Bazı isim örnekleri:

Âb = آب su, rûz ز و ر= gün, âsmân آسمان = gök, mâh ماه = ay, esb اسب = at, seng سنك = taş

İsimler Türkçedeki gibi özel isim ve cins isim olarak iki gruba ayrılır. Tekil (müfred) ve çoğul (cem) şeklinde olabilirler. İsimler sonlarına bazı ekler getirilerek çoğul yapılır. İsim, canlı veya canlılara mahsus özellikler gösterenlere ve zamana ait ise kelimenin sonuna ان (ân) eki eklenir.

شير → شيران = şîrşîrân = arslanlar;

دان مر → مرد = merdmerdân = adam adamlar, insanlar;

روز → روزان = rûzrûzân = gün günler;

شب → شبان = şebşebân = gece geceler;

زن → ن زنا = zenzenân = kadın kadınlar;

اسب → اسبان = esbesbân = at atlar vb.

Eğer isim cansızlara ait ise çoğul yapılırken o ismin sonuna ها getirilir.

آب → آبها = sular;

سنك → سنكها = taşlar;

شمع → شمعها = mumlar;

باغ → باغها = bağlar.

İstisnâ olarak bazı cansız isimler nadiren de olsa ان ile canlı isimleri de ha ile çoğul yapılır:

چشمان = چشمها çeşmân = çeşmhâ = gözler;

زنان = زنها zenân = zenhâ = kadınlar;

İsimler çoğul yapılırken kelimelerin son harflerine göre aşağıda belirtildiği üzere birtakım değişiklikler yapılır:

Bir ismin sonunda ٥ harfi olursa çoğul yapıldığında ها yerine گ getirilir.

خواجه → خواجگان hâce hâcegân = hocalar

بنده → بندگان bende bendegân = kullar, köleler.

ان ekinden önce ی ve و gibi uzun i ve uzun u seslileri gelirse bunlar y ve v’ye dönüşür.

آهو → آهوان âhû âhuvân = ceylanlar.

ايرانی → ايرانيان İrânî İrâniyân = İranlılar.

İsim uzun â ile bitiyorsa ان ekinden önce ی konur. Uzun û ile bitiyorsa ان ekinden önce و konur:

کدا → کدايان gedâ gedâyân = dilenciler.

مهرو → مهرويان mehrû mehrûyân = ay yüzlüler.

Eğer isim ٥ (he) ile bitiyorsa ve ها lı çokluk yapılacaksa kelimenin ٥ (he) si yazılmaz.

ميوه → ميوها meyve meyvehâ

لاله → لالها lâle lâlehâ

1. Birleşik İsim

Bu konu 6. Ünitede detaylı olarak işlenecektir.

2. Sayı İsimleri

Farsça sayı isimlerinin bir bölümü Osmanlı Türkçesinde sıklıkla kullanılmıştır. Özellikle ilk on sayı en sık kullanılanlardır. يك = 1 yek, دو = 2 , سه = 3 se, 4 = چهار çehâr (چار çâr), پنج = 5 penc, شش= 6 şeş, هفت = 7 heft, هشت = 8 heşt, نه = 9 nüh, ده = 10 deh, بيست = 20 bîst, سی = 30 , چهل = 40 çihil (چل çil), پنجاه = 50 pencâh, شصت = 60 şast (شست şest), هفتاد = 70 heftâd, هشتاد = 80 heştâd, نود = 90 neved, صد = 100 sad, هزار = 1000 hezâr, هزار صد = 100.000 sad-hezâr.

Sıra sayıları, asıl sayılara م + üm, می + ümî veya مين + mîn ekleri ilave edilerek yapılır;

yeküm يکم , nühüst نهست : birinci;

düvüm وم د veya düyüm ديم : ikinci;

sivüm سوم veya siyüm : سيم üçüncü;

çehârüm چهارم , çehârümî چهارمی veyâ çehârümîn چهارمين : dördüncü;

pencüm : پنجم beşinci;

şeşüm : ششم altıncı;

heftüm هفتم veya heftümîn هفتمين: yedinci;

heştüm هشتم : sekizinci;

nühüm نهم : dokuzuncu;

dehüm دهم : onuncu gibi.

Üleştirme sayıları يك يك yek yek, يکايك yekâyek, يك بيك yek be-yek, يکان يکان yegân yegân: birer birer, دو دو dü dü, بدو دو dü be-dü: ikişer ikişer, سه سه se se: üçer üçer şeklindedir.

Toptan sayıların ifadesinde ise کانهgâne veya ٥e eki kullanılır. Yegâne يکانه : biricik, dügâne دوکانه : sadece iki tane, çile چله : kırklık, heftâde هفتاده : yetmişlik gibi.

3. İsimden Türemiş İsimler

İsim Yapma Ekleri: Farsçada isimden isim yapma ekleri genellikle kelimenin sonuna getirilir. Bu ekler isme yeni bir durum ve hal anlamı verdiğinden yeni bir isim elde edilmiş olur. İsmin sonuna konulan ekler şunlardır:

-bân بان : Meslek sahibi ismiyle beraber muhafazalık ismi yapmakta da kullanılır.

باغبان bağ-bân = bağ bekçisi, bahçevân; نکهبان nigeh-bân=bekçi, muhafız; بان سايه sâye-bân = gölgelik, şemsiye; بادبان bâd-bân = yelken, شتربان şütür-bân = deveci

-dân دان : Alet ismi yapar. Bir eşyanın konulduğu veya muhafaza edildiği nesneyi ifade eder.

چايدان , çay-dân = çaydanlık; نمکدان nemek-dân = tuzluk.

Diğer eklerle birlikte bu ek de Arapça kelimelerde kullanılabilir ve aynı görevi yapar:

دان جز cüz-dân = evrak, para konulan çanta , قلمدان kalem-dan = kalemlik vs.

-gâh کاه : Zaman ve yer bildiren edat. Yer ve zaman isimlerinin yapımında kullanılır.

اوردوکاه ordu-gâh; اقامتکاه ikamet-gâh; سحرکاه seher-gâh = seher vakti, کاه سجده secde-gâh = secde yeri vb.

gân کان : İsimden isim yapar.

بازارکان bâzâr bâzâr-gân (bâzirgân) = tacir; خدايکان hudây-gân = efendi, hâkim vb.

-gede کده : Yer ismi yapar.

Mey-gede ميکده = meyhâne; âteş-gede آتشکده = mecûsi mâbedi, ateşlik.

-istân; -sitân ستان : Yer ismi ve zaman ismi yapmakta kullanılan eklerdendir.

Gül-istân کلستان = gül bahçesi; Türk-istân ترکستان =Türk ülkesi; seng-istan سنکستان = taşlık bölge; kûh-istan کوهستان = dağlık bölge; bahar-istan بهارستان = bahar mevsimi vb.

-kâr کار , -gâr گار , -ger کر : İsmin sonuna konularak, bir iş yapmayı adet edinmiş veya meslek edinmiş kişileri ifade ederler.

Ziyân-kâr زيانکار = ziyan veren; âhen-ger آهنکر = demirci; sitem-ger ستمکر = sitem edici, zulüm edici; hudâvend-igâr خداوندکار = hükmedici, hâkim; hıdmet-kâr خدمتکار = hizmetçi vs.

-sâr سار : Yer ismi yapar.

Kûh-sâr کوهسار = dağlık; seng-sâr سنکسار = taşlık vs.

-şen شن : Yer ismi yapar.

Gül-şen کلشن = gül bahçesi gibi.

-zâr زار : Yer ismi yapar.

Gül-zâr کلزار = gül bahçesi; lale-zâr زار لاله = lale bahçesi.

-î ی : Bu ekin birkaç fonksiyonu vardır:

-Aidiyet ismi yapar. Ülke, millet, aile isimlerinin sonuna konulduğunda mensubiyet bildirir.

İrân ايران→ İrân-î انی اير = İranlı;

İstanbul استانبول → İstanbul-î استانبولی = İstanbullu,

Tebriz تبريز → Tebrîz-î تبريزی = Tebrizli,

-Alet isimlerinin sonuna geldiğinde o aleti kullananı belirtir.

Çeng چنك → Çeng-î چنکی = Çeng sazını çalan;

Sahtiyân سختيان → sahtiyân-î سختيانی = deri işiyle uğraşan;

Ceng جنك → ceng-î = جنكى savaşçı.

-Mücerret (soyut) isim yapar. Bu acıdan kendisine masdariyet ye’si de denir.

Hiç هيچ → hiç-î هيچی = hiçlik;

Nevmîd نوميد → nevmîd-î نوميدی = ümitsizlik;

Hûb خوب → hûb-î خوبی = güzellik.

-Eğer kelimenin sonu ٥- (he) –e ile bitiyorsa bu ek geldiğinde ٥ (he) düşer ve yerini کی (-gî) şekli alır.

Şikeste شکسته → şikeste-gî شکستکی = kırıklık;

Zinde زنده → zinde-gî کی زند = zindelik;

Sâhte ساخته → sâhte-gî ساختکی = sahtelik;

Âheste آهسته → âheste-gî آهستکی = ahestelik

-çe, -içe : İsimlere küçültme anlamı veren ektir.

Bâğ باغ → bâğ-çe باغچه = küçük bağ;

Dîvân ديوان → dîvân-çe ديوانچه = küçük şiir mecmuası.

Farsçada Sıfatlar

İsimlerin durumunu ve şeklini bildiren ve ismin yanına getirilen kelimeye sıfat denilmektedir. Farsçada sıfat ismin sonuna getirilir. Bir de yalın isim ve fiil köklerine birtakım ekler konularak sıfat görevi yapan kelimeler elde edilebilir.

Basit sıfatlara çeşitli örnekler:

Sebz سبز = yeşil; Gülgûn کلکون = âl; zerd زرد = sarı; rûşen روشن = parlak; tâbân تابان = aydın parlak; sürh سرخ = kırmızı; bâlâ بالا = yukarı; bülend بلند = yüksek; zîr زير = alt, aşağı; nîk نيك = iyi; gird کرد = yuvarlak; siyâh سياه = kara; sefîd سفيد = beyaz; teng تنك = dar; kûtâh کوتاه = kısa; leng لنك = topal; huşk = خشك kuru; nerm نرم = yumuşak.

  • İsimden Türetilmiş Sıfatlar

Farsçada sıfatların bir bölümü isim köküne yapılan eklerle elde edilir. Bunların bazıları ismin önüne, bazıları da sonuna getirilir.

Ön eklerle yapılan sıfatlar:

-Nâ- نا : Olumsuzluk ekidir. Türkçedeki -sız, -siz eklerinin görevini yapar.

Nâ-şâd ناشاد = bilgisiz;

Nâ-mihribân نامهربان = vefasız;

Nâ-mütenâhî نامتناهی = sonu olmayan;

Nâ-pâk ناپاك = temiz olmayan;

Nâ-dürüst نادرست = dürüst olmayan;

-Bî- بی : Olumsuzluk ekidir. eki ile aynı görevi yapar.

Bî-pervâ پروا بی = korkusuz;

Bî-baht بخت بی = bahtsız;

Bî-çâre بی چاره = çaresiz;

Bî-âb آب بی = susuz;

Bî-âmân امان بی = amansız;

Bî-bahâne بهانه بی = bahanesiz;

Bî-gâne بيکانه = kayıtsız.

-Be- ب : kelimelere -lı, -li ile anlamı veren bir ektir.

Be-nâm بنام = nâmlı; be-kâm بکام = murâdına ermiş.

-Bâ- با : be- ekinde olduğu gibi kelimelere -lı, -li ile anlamı veren bir ektir.

Bâ-vakar باوقار = vakarlı; bâ-kemâl کمال با = olgunlukla; bâ-tahrîrât باتحريرات = yazı ile; bâ-haber باخبر = haberli; bâ-posta باپوسته = posta ile; ba-sened باسند = sened ile.

-Tâ- تا : Kadarlık edatıdır ve çoğu zaman be- edatıyla beraber kullanılmıştır.

Tâ-be-subh تابصبح = sabaha kadar; tâ-be-seher تابسحر = sabaha kadar; tâ-be-kıyâmet تابقيامت = kıyamete kadar.

-Ber- بر : Önüne geldiği kelimelere üzere, üzeri anlamları veren bir sıfat yapma ekidir. Bazı durumlarda kelimeleri zarf da yapar.

Ber-karâr برقرار = karar verildiği üzere, daimi, devamlı;

Ber-hayât برحيات = yaşayan, hayat üzere olan, canlı;

Ber-kemâl برکمال = kemâl üzere, halinin zirvesinde olan; Ber-devâm بردوام = süregittiği üzere, devam üzere.

-Hem- هم : Birlik, beraberlik ve yakınlık bildirir:

Hem-aheng آهنك هم = uygun, denk;

Hem-cins جنس هم = aynı cinsden olanlar;

Hem-derd درد هم = dertleri aynı olanlar, dert ortağı;

Hem-nâm نام هم = isimleri aynı olan.

Son eklerle yapılan sıfatlar: İsimlerin sonuna getirildiklerinde onları sıfat yapan ekler vardır. Bunların bazıları nispet sıfatları yapar, bir kısmı renk sıfatları, benzetme sıfatları, yapıcılık sıfatları ve lâyıklık sıfatları yaparlar. Burada Osmanlı Türkçesinde sık karşılaşılan ekler tercih edilmeye çalışılmıştır.

Aidiyet (nisbet) sıfatı yapma fonksiyonu olan son ekler:

-ân, ان : şâd-ân شادان = sevinçli, mutlu; âbâd-ân آبادان = bayındır, mamur, şen; cavid-ân جاودان = sonsuz.

-î, ی : aidiyet bildiren sıfat yapar. Ülke, millet, aile isimlerinin sonuna konulduğunda aidiyet bildirir.

İrân-î ايرانی = İranlı; İstanbul-î استانبلى = İstanbullu; Tebrîz-î تبريزی = Tebrizli; mecûs-i مجوسی = Mecûs dininden olan.

-în, ين : madde belirten isimlerin sonuna getirildiğinde, o maddeden yapılmış bir nesneyi belirtir; zamanla ilgili isimlerin sonuna geldiğinde onları sıfat yapar. Yine isimden -li ve -lı anlamına gelen sıfatlar yapar:

Zerr-în زرين = altından; âhen-în آهنين = demirden; seng-în سنکين = taştan; şîr-în شيرين = tatlı, sütten yapılmış; nemek-în نمکين = tadı tuzu yerinde; şeb-în شبين = geceyle ilgili; nâzen-în نازنين = nazlı, narin.

-gîn, کين : gam-gîn غمکين = gamlı; şerm-gîn شرمکين = utangaç, sehm-gin = سهمکين korkunç, korkulu.

-mend, مند : derd-mend دردمند = dertli; sûd-mend سودمند = faydalı, yararlı; erc-mend ارجمند = şerefli, haysiyetli.

-nâk, ناك : nem-nâk, نمناك = nemli; sûz-nâk سوزناك = yakıcı, hararetli, yakan; şerm-nâk شرمناك = utangaç; derd-nâk دردناك = dertli; hatar-nâk خطرناك = tehlikeli; elem-nâk المناك = elemli.

-vâr, وار : ümid-vâr اميدوار = ümitli.

-ver, ور : nâm-ver, نامور = namlı; hüner-ver هنرور = hünerli; dâniş-ver دانشور = bilgili; kîne-ver ور كينه = kinci.

-yâr, يار : dest-yâr دستيار = yardım eden; şehr-yâr شهريار = hükmeden, padişah; baht-yar بختيار = bahtiyar.

Yapıcılık Sıfatları: Bu eklerle, eden, edici, -li, -lı manalarına gelen sıfatlar yapılır.

-kâr, کار : şîve-kâr کار شيوه = işveli; hîle-kâr کار هيله = hileci, düzenbaz; günâh-kâr کناهکار = günah işleyici; ısyân-kâr عصيانکار = isyan edici; beste-kâr کار بسته = besteci.

-gâr, گار : dâd-gâr دادگار = adalet dağıtıcı, âdil; yâd-gâr يادگار = hatıra; hudâvend-gâr خداوندگار = hükmeden.

-ger, گر : sitem-ger ستمگر = zulmeden, haksızlık eden; tüvân-ger توانگر = zengin, güçlü; dâd-ger دادگر = âdil.

Benzetme Sıfatları: Farsçada kelimelerin sonuna getirilen bazı eklerle benzetme sıfatları yapılır. Buraya Osmanlı Türkçesinde yaygın kullanılanlardan bazıları alınmıştır.

-âsâ, آسا : cennet-âsâ آسا جنت = cennet gibi; mihr-âsâ مهرآسا = güneş gibi; peri-âsâ آسا پری = peri gibi.

-mânend, مانند : Kelimelerin sonuna geldiğinde sıfat yapar. Başa geldiğinde izafet (tamlama) yapılır ve kelime tamlanan isim şeklinde kalır; mânend-i kûh مانندکوه gibi.

Dîv-mânend مانند ديو = dev gibi; perî-mânend مانند پری = peri gibi; kûh-mânend مانند کوه = dağ gibi

-sân, سان : perî-sân پریسان = peri gibi; pîl-sân پيلسان = fil gibi; bebr-sân ببرسان = aslan gibi; merdüm-sân مردمسان = insan gibi.

-sâr, سار : şerm-sâr شرمسار = mahcup, utangaç; perî-sâr پريسار = peri gibi.

-vâr, وار : dîv-vâr ديووار = dev gibi; bende-vâr وار بنده = köle gibi; bülbül-vâr بلبلوار = bülbül gibi; perî-vâr پريوار = peri gibi.

-veş, وش : mâh-veş وش ماه = ay gibi; bülbül-veş بلبلوش = bülbül gibi; deryâ-veş درياوش = deniz gibi; mihr-veş مهروش = güneş gibi.

Renk Bildiren Sıfat Yapma Ekleri: Bunlar renk edatları olarak da adlandırılan eklerdir. Sonuna geldikleri isme renk durumu verirler.

-gûn, کون : gül-gûn کلکون = gül renkli, penbe; nîl-gûn نيلکون = çivit mavisi, açık laciverdi; şeb-gûn شبکون = gece renkli, siyah; lâle-gûn کون لاله = lale renkli, kırmızı; ab-gûn آبکون = su renkli, mavi.

-fâm, فام : Anber-fâm عنبرفام = anber renkli, kül rengi, gri; zer-fâm زرفام = altın renkli, sarı; benefşe-fâm فام بنفشه = menekşe renkli, mor; pîrûze-fâm فام پيروزه = firuze renkli, mavi; siyeh-fâm فام سيه = siyah renkli; kebûd-fâm کبودفام = mavi renkli, gök renkli; gül-fâm کلفام = gül renkli, penbe.

-î, ی : Hâk-î خاکی = toprak rengi; lâciverd-î لاجوردی = laciverd renkli; sünbül-î سنبلی = sünbül renginde; yâkut-î ياقوتی = yakut renkli, kırmızı; gül-î کلی = gül rengi, penbe.

-e, ٥ : sebz-e سبزه = yeşillik; zerd-e زرده = yumurta sarısı, safran; gülgûn-e کلکونه = penbe gibi.

Liyâkat Sıfatı Yapan Ekler: Bu ekler lâyıklık, yakışırlık, uygunluk bildiren sıfatlar yapmakta kullanılır.

-vâr, وار : sezâ-vâr سزاوار = münasip, yaraşır; râh-vâr راهوار = yola uygun; bende-vâr وار بنده = köle gibi; şâh-vâr شاهوار = şâh gibi, şâha layık; şîr-vâr شيروار = arslan gibi.

-âne, آنه : şâh-âne شاهانه = şâha yakışır; dost-âne دوستانه = dostça; fakir-ane فقيرانه = fakirce, fakir gibi; merd-âne مردانه = mertçe, yiğitçe; dilîr-âne دليرانه = kahramanca, kahraman; tıfl-âne طفلانه = çocukça; şîr-âne شيرانه = aslan gibi.