OSMANLI TÜRKÇESİ METİNLERİ II - Ünite 4: Nesih Yazısı İle Metinler 4: Evrak Örnekleri-II Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 4: Nesih Yazısı İle Metinler 4: Evrak Örnekleri-II
Giriş
Ünitede Osmanlı Arşivi’ndeki tarihî belgeler bulunmaktadır. Belgeler on sekizinci yüzyılın değişik dönemlerinden seçilmiştir. Bunlar arasında bizzat padişaha ait el yazılarını içeren Hatt-ı Hümâyûn tasnifinden belgelerin yanı sıra devletin tımar, diplomasi, evkaf, askerî, dâhilî, saray, eyâlet ve sadâret kurumlarındaki işleyişe dair bilgiler yer almaktadır. Vesikalar kabaca üç guruba ayrılmıştır. Her vesikanın sonuna, belgelerde geçen ve günümüzde unutulmuş olabileceği düşünülen kelimeler için bir lügatçe konulmuş; bunun akabinde ise günümüz Türkçesine aktarımı yapılmıştır. Ünitemizdeki belgelere çalışırken sık sık bu lügatçeye bakmak orijinal tarihi kaynaklardan istifadeyi kolaylaştıracaktır. Belgeler üzerinde çalışırken sadece kelimelere bakmakla yetinilmemeli, gerektiğinde terimlerin açıklamalarına da bakılmalıdır.
I. Belge: Okunuş, Çeviri ve Anlama
Örnek Belgenin Transkripsiyonu
Şevketlü, kerâmetlü, mehâbetlü, kudretlü velî ni?metim Efendim Pâdişâhım, Hâlâ Şerîf-i Mekke-i mükerreme dâ?îlerine Kaftân Ağası kulları vesâtatıyla mu?tâdü’l-irsâl olan nâme-i humâyûn, bu def?a ısdâr olunup, ancak öteden berü mühr-i humâyûnlarıyla temhîr olunageldiğine binâ’en huzûr-ı mekârim-mevfûr-ı mülûkânelerine arz u takdîm olunmuşdur. Manzûr-ı humâyûnları buyuruldukda, ba?de’t-temhîr yine cânib-i çâkerâneme tesyîr bâbında emr ü fermân şevketlü, kerâmetlü, mehâbetlü, kudret-lü velî ni?metim efendim pâdişâhım hazretlerinindir.
Kaftân Ağası Mısır üzerinden gitmek âdet iken birkaç sâl ihtilâl-i Mısır sebebi ile bah-ren gidemedi. Hudâ-yı müte?âl berren ve bahren kâffe-i ibâda selâmet ihsân eyleye, âmîn. İsmâ?îl Paşa’nın Mısr’a ik?âdı Abdi(?) Paşa’nın ihrâcı haberi vürûd itmemişdir. İtdikde arz oluna.
Örnek Belgenin Kelimeleri
ba?de’t-temhîr | Mühürlendikten sonra |
bahren | Deniz yolu ile |
berren | Kara yolu ile |
cânib-i çâkerâne | Köleniz-kulunuz tarafından |
dâ?î | Çağıran-dua eden |
hudâ-yı müte?âl | Allah |
huzûr-ı mekârimmevfûr-ı mülûkâne | Padişahın keremi-iyiliği çok bol huzuru |
ısdâr | Çıkarma, sudur ettirme |
ihtilâl-i Mısır | Mısır’daki karışıklıklar |
ik?âd | Oturtma-yerine getirme, belirli bir düzene sokma |
kâffe-i ibâd | Halkın tamamı-tümü |
kaftân Ağası | Sarayda bir makam, Padişah kaftanlarından sorumlu kişilerin başı |
mu?tâdü’l-irsâl | Gönderilmesi adet olan |
mühr-i humâyûn | Padişaha-devlete ait mühür |
sâl | Yıl |
Şerîf-i Mekke-i mükerreme | Mekke ve havalisinin emirişerifi-sorumlusuna verilen isim |
temhîr | Mühürleme |
tesyîr | Yollama-yürütme-gönderme |
vesâtat | Vesile-vasıta olmalar, araya girme |
Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali
Şevketli, kerâmetli, mehâbetli, kudretli velî ni?metim Efendim Pâdişâhım, Hâlâ Mekke-i Mükerreme Şerîfi olan duâcılarına Kaftan Ağası Kulları vasıtasıyla gönderilmesi âdet olan Nâme-i hümâyûn bu defa da hazır olup, eskiden beri Padişah’ın mührü ile mühürlene geldiği için yüce huzurunuza arz ve takdim olunmuştur. Tarafınızdan görüldükten sonra mühürlenip yine kulunuz tarafına gönderilmesi konusunda emir ve ferman şevketli, kerâmetli, mehâbetli, kudretli velî ni?metim Efendim Pâdişâhım hazretlerinindir.
Hatt-ı Humâyûn: Kaftan Ağası’nın Mısır üzerinden gitmesi âdet iken Mısır’daki karışıklıklar sebebiyle birkaç senedir deniz yolu ile gidemedi (İstanbul’dan İskenderiye limanına oradan kara yolu ile Mekke’ye). Yüce Allah kara ve deniz yolu ile giden bütün kullarına sağ salim varmayı nasip eylesin, amin. İsmail Paşa’nın Mısır’da göreve başladığı Abdi Paşa’nın ise Mısır’dan ayrıldığı haberi gelmedi, geldiğinde arz oluna.
II. Belge: Okunuş, Çeviri ve Anlama
Örnek Belgenin Transkripsiyonu
Şevketlü, kerâmetlü, mehâbetlü, kudretlü veliyy-i nimetim Efendim Pâdişâhım, Şeref-yâfte-i sudûr olan hatt-ı humâyûn-ı şevket-makrûnlarında yazıcılıkdan çıkmalar külliyyen me’yûs olmamak içün Halîl Efendi’ye bir orta mansıb ve Abdullâh Efendi’ye bir aşağı mansıb virilmek nezd-i humâyûnlarında istisvâb buyurulmağla, Halîl Efendi’ye Tophâne nezâreti mi olur yohsa âharı mı olur, mûmâ-ileyhimâya birer münâsib mansıb tahrîr olunması fermân-ı humâyûnları buyurulmuş. Bu bâbda mübârek kalb-i enver-i husrevânelerine lâyıh olan sûret-i inâyet mahzâ ilhâm-ı Sübhânî olduğunda iştibâh olmamağla, hem-vâre mazhar-ı tecelliyât-ı inâyet-âyât-ı Rabbâniyye olmakdan hâlî olmayalar, âmîn. Çünki, Halîl Efendi sâbıkda âlî mansıblardan olan Defter emâneti ve Yeniçeri kitâbetinden munfasıl olmağla şimdi orta mansıblardan olan mevkufâtcılık ihsân buyurulması ve Abdullâh Efendi kulları dahi Şehr emânetinden munfasıl bulunmağla mansıb-ı mezbûrdan dokuz rütbe aşağı Kalyonlar kitâbeti virilmesi münâsib mülâhaza olunur...
Örnek Belgenin Kelimeleri
âhar | Başka, diğeri |
âlî mansıb | Yüce-yüksek görev |
defter emâneti | Defter eminliği |
hâlî | Boş |
hatt-ı humâyûn | Padişaha ait yazı |
hem-vâre | Daima, her zaman |
husrevâne | Pâdişâhâne, hükümdarca, hükümdara yakışır şekilde |
ilhâm-ı Sübhânî | Allah tarafından ilham edilen |
inâyet-âyât-ı Rabbâniyye | Allah’ın lütfu ile |
istisvâb | Uygun görülme |
iştibâh | Şüphe |
kalb-i enver | Çok nurlu kalp |
kalyonlar kitâbeti | Kalyonlar kâtibi |
külliyyen | Tamamıyla |
lâyıh | Kalbe doğan, hatıra gelen, parlayan, meydanda |
mansıb | Makam, mevki, devlet görevi |
mazhar-ı tecelliyât | Allah’ın lûtfuna nâil olma |
me’yûs | Ümitsiz, üzüntülü |
mevkufâtcı | Vakfolunmuş mülklerin idaresiyle meşgul me’mur, mevkufat ka-lemi daha çok mahlül olan vakıf gelirleri, vakıftan hazineye ait fazla gelirler ve örfî vergilerden savaşa ait olan gelirleri toplayan kalem olarak bilinir. |
munfasıl | İşinden ayrılmış |
mûmâ-ileyhimâ | İma edilen-adı geçen iki erkek |
mülâhaza | Düşünce-iyice düşünme |
nezd-i humâyûn | Padişah katında-tarafında |
sâbık | Geçen-geçmiş |
şehr emâneti | Şehir eminliği-bugünkü belediyelere benzer bir iş gören daha çok şehircilik işleri ile meşgul büro ve yöneticisi |
şeref-yâfte-i sudur | Şerefle çıkan |
şevket-makrûn | Şevketli-azametli-ulu |
tahrîr | Yazma-kaleme alma |
yeniçeri kitâbeti | Yeniçeri katipliği |
Örnek Belgenin Sadeleştirilmiş Hali
Şevketli, kerâmetli, mehâbetli, kudretli veli-ni?metim Efendim Pâdişâhım, Şerefle ortaya çıkan mübarek ve azametli hatt-ı humâyûnunuzda yazıcılıktan çıkarılanların tamâmen ümitsiz ve üzgün olmamaları için, Halil Efendi’ye bir orta görev ve Abdullah Efendi’ye aşağı bir görev verilmesi tarafınızdan uygun görülmekle, Halil Efendi’ye Tophane nezareti mi olur yoksa başka bir şey mi olur, anılan iki kişiye birer uygun makam verilmesi tarafınızdan ferman edilmiş. Bu konuda, mübarek ve nurlu padişahlık kalbinize doğan şekilde yardım edilmesi tamamen Allah tarafından kalbinize bir ilham olduğuna asla şüphe olmamakla, kalbiniz daima Allah’ın yardım edici ayetlerinin tecellilerine mazhar olmaktan boş kalmasın âmin. Çünki Halil Efendi önceden yüksek makamlardan olan Defter eminliği ve Yeniçeri kâtipliği görevlerinden ayrılmış olmakla, şimdi orta makamlardan olan mevkufâtcılık makamı ihsan edilmesi ve Abdullah Efendi kulları da Şehreminlikten ayrılmış bulunmakla anılan makamdan dokuz rütbe aşağı Kalyonlar kâtipliği verilmesi uygundur diye düşünülür.
III. Belge: Okunuş, Çeviri ve Anlama
Örnek Metnin Transkripsiyonu
Ma?rûz-ı abd-i bî-mikdârlarıdır ki, Bolu ve Kastamonu sancaklarında Yenice nâm karye ve gayrıdan otuz altı bin iki yüz elli dört akçe ze?âmete mutasarrıf Defterhâne-i âmire kâtiblerinden Mehemmed Râgıb kulları, birkaç seneden berü Tebrîz ser-askerleri yanında umûr-ı mühimme tahrîri ile meşgul olmağla, ser-asker paşa yanında hidmet-i kitâbetde oldukça ve ze?âmetine gedik ilhâk idinceye dek başka sancakdadır veyahud alaybeyi bayrağı altında nâ-mevcûddur deyü ze?âmetine zarar gelmemek içün, kaydına şerh virilmek üzre emr-i şerîf ısdârı bâbında emr ü fermân devletlü, inâyetlü sultânım hazretlerinindir. Arz mûcebince kaydına şerh virile deyü hükm buyuruldu.
Örnek Belgenin Kelimeleri
arz | Sunma-isteme |
defterhâne-i âmire | Osmanlı Devleti’nin daha çok maliye ile ilgili önemli kurumlarından |
emr-i şerîf ısdârı | Resmi-şerefli emir çıkarma-yazma |
gedik ilhâk etmek | Genelde bir iş ya da görevi tamamıyla üstlenebilir durumda olmak, hak kazanmak, ustalığına sahip olma gibi manalarda kullanılmakla birlikte geniş bilginin ansiklopedilerde bulunabileceği geniş bir konudur |
hidmet-i kitâbet | Katiplik hizmeti |
karye | Köy |
kaydına şerh virilmek | Metinde daha çok ilgili kayıtlara ilgili açıklamaları yapmak manasında kullanılmıştı |
ma?rûz-ı abd-i bî-mikdâr | Yetersiz kulun arzı-isteği |
mûcebince | Gereğince |
mutasarrıf | Tasarrufta bulunan-yönetici |
nâ-mevcûd | Yok yazılmak, mevcut olmamak |
ser-asker | Askerlerin başı |
umûr-ı mühime | Mühim işler, devlete ait önemli işleryazışmalar |
Örnek Belgenin Sadeleştirilmiş Hali
Yetersiz kulunuzun arzıdır ki, Bolu ve Kastamonu sancaklarında Yenice isimli köy ve diğerlerinden otuz altı bin iki yüz elli dört akçe ze?âmete mutasarrıf Defterhâne-i âmire kâtiblerinden Mehmed Râgıb kulları, birkaç seneden beri Tebrîz ser-askerleri yanında önemli konuların yazışmaları ile meşgul olduğundan, ser-asker paşa yanında kâtiplik hizmetinde bulunduğu sürece ve ze?âmetine gedik hakkını kazanıncaya kadar, başka sancakdadır veyahud alaybeyi bayrağı altında mevcut değildir diyerek ze?âmetine zarar gelmemesi konusu, kendisi ile ilgili kayıtlara şerh düşülmek üzere emir çıkarılması konusunda, emir ve fermân devletli, inâyetli sultânım hazretlerinindir.
Buyuruldu:
Arz gereğince kayıtlarına şerh düşülsün diye hüküm verildi