OSMANLI TÜRKÇESİNE GİRİŞ II - Ünite 4: Kelime Sınıfları IV: Fiiller/1. Çekimsiz Fiiller Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Kelime Sınıfları IV: Fiiller/1. Çekimsiz Fiiller

Ünite 4: Kelime Sınıfları IV: Fiiller/1. Çekimsiz Fiiller

Fiiller

Fiiller kılış, oluş ve durum bildiren kelimelerdir.

Turkce fiilleri tabanlarından -ma/-mek ekiyle yapılmış adlarla adlandırırız, bunlara mastar deriz:

لمق وب bułma, آلمق ałma, شنمك ود duşunmek, ايستهمك istemek, اينمك inmek,

Fiillerde Anlam

Fiillerin anlam ozelliklerini iki yonden değerlendirmek mumkundur:

a.Eylemin gercekleşmesi ile ilgili anlam ozellikleri

  1. Kimi fiiller bir eylemin başlangıc aşamasını, daha doğrusu gercekleşmesi icin sure

gerekmeyen bir oluş ve kılışı bildirir:

باشلامق başłama, اچمق acma, چيقمق ma, مك يرك girmek gibi.

2.Kimi fiiller surerlik bildirir

(yemek) yemekمق , ويوا uyumaḳ كمووي ب büyümek

3.Kimi fiiller ise, gercekleşmesi sure isteyen bir eylemin bitiş aşamasını anlatır;

كنمك ود tukenmekق , لمروي yorułmaḳ, قمق رب bıramaḳ, مق روتوا oturmaḳ gibi.

b. Eylemin etkisiyle ilgili anlam ozellikleri

Fiiller anlamca, belirttikleri eylemin bir nesneyi etkileyip etkilememesine gore

gecişli fiiller, gecişsiz fiiller olarak sınıflandırılabilirler.

Gecişli fiillerde eylem dışa donuktur; eyleyen (ozne), eylemini bir nesne uzerinde gercekleştirmekte, boylece bir nesne etkilenmektedir:

مق يرق ḳırmaḳ, آچمق acmaḳ, قاپامق kapamaḳ, كمروكت getirmek gibi.

Gecişsiz fiillerde ise, gercekleşen eylem, yalnızca eyleyenle ilgilidir.

gelmekباقمق , bamaḳ, چمق وا ucmaḳ gibi.

Durum ve oluş fiilleri genellikle geçişsizdirler:

يمق وطdoymaḳ, مق راراص sararmaḳ, كمووي ب büyümekيلنمق , وب boyłanmaḳ gibi.

Çeşitlenmiş sözlük anlamlarına göre, hem geçişli, hem geçişsiz özellik gösteren fiillere ortada fiiller denir:

پلامق وط topłamaḳ “1. nesneli: ekin, çiçek, … biriktirmek, 2. nesnesiz: şişmanłamaḳ”;gibi.

Kullanışlarına Göre Fiiller

Türkçe’de kullanışlarına göre iki türlü fiil şekli vardır: çekimli fiil, çekimsiz fiil.

Çekimli fiil, fiilin kişi ve zaman ekleri almış şeklidir.

مرولك gelirimكلدك , geldiñكلمشز , gelmişizكلهجكسكز ,gibi

Çekimsiz fiil ise, fiil kök ve gövdelerinden belli eklerle yapılmış hem fiile, hem isme yatkın ve yakın türemiş kelimelerdir.

طيقمق زغا فی لا lâfı ağzına tıḳmaḳ, يشيتممك ا غی لاوق نی اقيچ ن دنزغا ağzından çıḳanı ḳułağı işitmemek gibi.

Fiillerde Çatı

Fiil tabanları, eylemin gerçekleşmesinde öznenin gösterdiği değişik davranışları ya da kazandığı farklı durumları anlatmak üzere değişik şekillere girer. Fiilin belli ekler alarak girdiği bu şekillere görünüş, fiil tabanlarının bu türlü çeşitlenmesine ise çatı diyoruz.

Türkçe’de fiil çatısının 6 görünüşü vardır. Bunlar eksiz ve -l-, -n-, -ş-, - dır -/- dur-/- dir-/-dür-, -t-, -r-, -ma/-me- ekleriyle kurulur:

\1. Yalın görünüş: مك روك görmek

\2. Edilen görünüşü: لمكروك gör- (ü)l mek

\3. Dönüşlü görünüş: نمك روك gör -(ü)n mek

\4. Karşılıklı görünüş: شمك روك gör- (ü)ş mek

\5. Ettiren görünüşü: مك ردروك gör -dür- mek,

Çatı Eklerinin Yazılışı

Çatı eklerinden -l-, -n-, -r- , -ş-, -t- ünsüzle biten köklere bir bağlantı ünlüsüyle eklenir.

لنمق وب buł-(u)n-maḳ, چشمق وا uç-(u)ş-maḳ,gibi.

Ancak dönemin sonlarında, uyuma bağlı olarak ı, i söylendiği kelimelerde ی ye ile; u,ü söylendiği kelimelerde و vav ile gösterilmiştir:

كمنيليب, كمنييك, قمتيقآ, قشموروا, قتموقروق gibi.

Fiile ettiren görünüşü kazandıran eklerden biri olan, Osmanlı Türkçesi yazımında tek şekille (در ) yazılan ek, söyleyişte, eklendiği tabana göre uyum kanunlarına uymuş olarak çeşitlenir; -dır-, -dur-, -dir-, -dür-/-tır-, -tur-, -tir-,-tür- olmak üzere 8 türlü okunur:

مك ردتيا et-tir-mekمق , ردشوق ḳoş-tur-maḳ, مك ردشوشوا üşüş-tür-mek gibi.

Tek şekillilik eğilimiyle donuklaşan yazımda, aynı çatının başka bir eki olan -r (ر)’nin, önceki dönemin uyumlu olmayan tek şekilli yazılışı da korunmuştur.

مق روشاش şaş-ur-maḳ “korkutmak, ürkütmek”, مك روچك geç-ür-mekك , gibi.

Konuşma dilinde ise, eklendiği tabana göre uyumlu söylendiğini yine çeviri yazılı metinlerden anlıyoruz:

مق روشآ aş-ır-maḳ,مك روشيپ piş-ir-mek gibi.

Fiillerin anlamını olumsuzlaştıran, başka bir deyişle onları olumsuz görünüşe sokan

-ma/-me- eki, ince sıradan kelimelerde م ve مه , kalın sıradan kelimelerde ise, genel olarak

ما , bazen de مه biçiminde yazılmıştır:

بيلممك , بيلمهمك bil-me-mekآلمامق ,آلمهمق , ał-ma-maḳ gibi.

Tasvir fiillerinden olan yeterlik fiillerinin olumsuz görünüşünde tabandan sonra gelen zarffiil ekleri de harfle gösterilmiştir:

iste-yeme-mek,آلهمهمق , قمامهلآ ał-ama-maḳ,آكلايهمهمق añła-yama-maḳ gibi.

Çekimsiz Fiiller

Kullanışlarına göre fiiller çekimli ve çekimsiz olmak üzere ikiye ayrılırlar.

Çekimsiz fiiller , fiilin isimleşmiş şekilleri olup, kişi ekleri almadıkları için bitmemiş fiiller ya da fiilimsi olarak da anılırlar.

Söz İçinde Çekimsiz Fiiller

Çekimsiz/Bitmemiş fiiller, tamamlanmış bir yargı bildiren cümlelerde ad, sıfat ve zarf işleyişinde bir üye olarak yer alabilirler, ancak yüklem olamazlar:

a) ad ; نمك يوق ود ر او كيتمك Gitmek var, dönmek yoḳ,

b) sıfat ; ليدر يرخ ويرن ال آلان الدن Veren el ałan elden hayırłıdır.

c) zarf ; لماز وا چالشمينجه Çałışmayınca ołmaz.

  • Buna karşılık tamamlanmamış bir yargı bildiren söz öbeklerinin yüklemi olabilirler.

زوا مك بنی روك نی بو حالده وا Onu bu hâlde görmek beni üzdü.

  • Bitmemiş fiiller iyelik eki alıp, yüklemi oldukları bağımlı yargıda özne yerini tutar:

دم يرليبهليب رهدن ن كلهجكنی Geleceğini nereden bilebilirdim gibi.

  • Bitmemiş fiiller bir isim cümlesinde yüklem adı da olabilirler.

Fiillerin bu isimleşmiş şekilleri üç türlüdür: adfiil, sıfatfiil, zarffiil.

Çekimsiz Fiillerin Türleri

Adfiiller

Kılış, oluş ve durumların, yani fiillerin adı olan kelimelerdir. Osmanlı Türkçesi’nde Türkçe bütün fiil tabanlarına -maḳlıḳ/- meklik, -ma/-me, ve -ış/-iş ekleri eklenerek yapılmış dört türlü adfiil vardır.

آلمق ałmaḳ, كلمك gelmekپاسلنمق , pasłanmaḳ, باقمقلق baḳmaḳłıḳ, بيلمكلك bilmeklik gibi.

Arapça ve Farsça’nın Adfiilleri (Fiil Adları)

Osmanlı Türkçesi’nde Arapça’dan alınmış adfiiller (fiil adları), yani mastarlar, Türkçe’deki karşılıkları - maḳ/-mek ekli adfiiller olan kelimelerdir.

Tıpkı bir Türkçe adfiil gibi, bunlar da bağımlı bir cümlede yüklem olarak yer almış, kendilerine bağlı üyelerle bir yargı öbeği oluşturmuşlardır:

دايه قالدی رف ان ايله صحبت راي Yârân ile sohbet ferdâya “yarına” ḳałdı.

  • Arapça mastarların yüklemi olduğu adfiil öbekleri, OsmanlıTürkçesi’nde Türkçe bir ad gibi, ile ve birle takılarıyla oluşan takı öbeklerinde de yer almıştır:

ولك ينه وا رله ب دت وع جق مكتبدن وچ Çocuḳ mektepten avdet birle evine gelip …. gibi.

  • Bunun gibi, Farsça bir adfiil de bağımlı bir cümlenin yüklemi olabilir ve bu cümle bir ad gibi, ile ve birle takılarıyla birleşir. Bu takı öbeği de, Türkçe’nin -araḳ/-erek

zarffiil ekiyle yapılmış zarffiil cümlesi yerine kullanılır.

Osmanlı Türkçesi’nde asıl yaygın olarak kullanılan mastarlar ,Arapça mastarların Türkçe etmek, eylemek, olmak ve bunların edilen ve olumsuz görünüşleri ile kurduğu birleşik fiillerin mastar şekilleridir.

رلمتيا ات علی وسم طی tayy-ı semâvât-ı ulâ etmeleri “yüksek gökleri dürercesine aşmaları gibi.

Sıfatfiiller

Fiilin sıfatlaşmış, kavramı sıfata dönüşmüş biçimidir.

آقار صو aḳar (su), هجق ير روتوا oturacaḳ (yer), بينهجك آت binecek (at) gibi.

Adfiillerden ayrılan yanları, zaman anlatımı taşımalarıdır:

آچلمادق غنجه açıłmadıḳ (gonca), ار وط كمدك روا ürkmedik (davar),gibi.

Sıfatfiiller tamamlanmamış bir yargının yüklemi olduğunda bunlara sıfatfiil cümlesi denir ve en çok bir bağımsız cümlenin üyelerinden birinin sıfatı olarak iş görür:

ر لرسی كس ورخ تن وا وقتسز Vakitsiz öten horozu keserler.

  • Sıfatfiil cümleleri, bağımsız bir cümlede bir zamirin yerini tuttuğunda yalın ya da çekimli şekilleriyle cümlenin üyelerinden biri olur:

كن قالقان يول آلير را Erken ḳałḳan yoł ałır gibi.

  • Bir sıfatfil cümlesi bağımsız cümlenin öznesi olduğunda,bağımsız cümlede özne,belirsiz zamir yerindedir:

لرضاح هيی چالان قيليفينی رانم Minâreyi çałan ḳıłıfını hâzırłar.

Arapça ve Farsça’nın Sıfatfiilleri

Arapça’da belli kalıplarla, Farsça’da ise kimi eklerle fiillerden üretilmiş bu sıfatfiiller Osmanlı Türkçesi’nde büyük ölçüde sıfat gibi kullanılmışlardır.

Bununla birlikte, bu fiilden üreme şekiller, Türkçe sıfatfiiller gibi, yüklem olarak yer aldıkları yargı öbekleri oluştururlar. Bunlar da:

a) bir bağımsız cümlenin üyelerinden birinin sıfatı olarak iş görür, ya da

b) bir ad hükmüyle isim cümlelerinde yüklem ismi olarak yer alır:

ﻣﺤيئ سنت احمديه muhyî-i sünnet-i Ahmediyye = Hz. Muhammed’in gösterdiği yolu canlandıran.

Zarffiller

Fiilin belli eklerle yapılmış özel şekilleridir.

1. بوي -(y)ıp/-(y)ip. -(y)up/ -(y)üp

Yazılışı dönem sonuna kadar korunmuş eklerdendir.

بيليب , وليب bilipوب , لوب bułup, بوروك görüp.

2. رق هباق baḳaraḳ, قرهيلاكا añłayaraḳ, ورهرك ك görerekرك , هاستي isteyerek.

XVI. yüz yıl metinlerinde bu zarffiil ekinin yuvarlak şekline rastlanır:

رقوآغلاي ağła-yuraḳ.

3. ه يه -(y)a/-(y)e, يی ی -(y)ı/-(y)i:

Canlı olarak cift kullanımda ve tasvir fiillerinin yapısında gorulur:

رهوك ره وك göre göre

Bu zarffiilin tek olarak da kullanılan eski bir şekli -u/-ü’dür:

شلايو وب başłayuايستهيو , isteyü, gibi.

4.ين زسقم -maḳsızınين/ زسكم -meksizin: ينزسكمتيا ه ولاع ilâve etmeksizin

5.يكن . iken,

Öteki zarffiillerden farklı olarak; geniş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman ve dolaylı geçmiş zaman kiplerinin 3. tekil kişi çekimli şekillerine gelir:

كن رديك giderken كيدر ايكن / gider ikenكيتمشكن ,

6.دقده -dıḳta/ كده د –dikte ;

لدقده وب bułduḳta, كده دروك gördükte.

7.دقجه -dıḳça/ -duḳça , جه كد - dikçe/ -dükçe:

Osmanlı Türkçesi’nde, bu ekin 3. kişi iyelik ekli دغنجه -dığıncaكنجه , د -diğince biçimi

de kullanılmıştır:

8.نجه ,ينجه (y)ınca/ -(y)ince:

Bu ekle yapılmış zarffiillerin Osmanlı Türkçesi’nde üç kavramı vardır:

a. Ardıncalık:

لدم صانير وا لننجه بك وا غلان وا Oğłan evlenince bey ołdum sanır.

b. Zamanca Durum:

يلر وس قوچ هجنلقيص یناج كروت راصوص هجنلقيص یناج كنرف Firenk cânı sıḳıłınca susar, Türk cânı sıḳıłınca çoḳ söyler.

c. Sınırlanış:

Kavramında süre içinde gerçekleşme bulunan bir eylemin başka bir eylemin sona eriş anına dek uzandığını, anlatır.

يرغيچ پولاچ هنجديا ماتم یكيم كيم Yemek yemeği temâm edince çałıp çığırdıłar.

9. نجهيه قدر -ıncaya ḳadarينجهيه قدر-(y)inceye ḳadar.

ييلان هلاك ايدر یمدآ هددنه ردق هيهجنلك كايرت ندكيدنو Venedik’ten tiryâk “panzehir” gelinceye ḳadar Hind’de âdamı yıłan helâk eder.

10. هﻟﻰ ,يهلى -(y)al/ -(y)eli:

ق آچلمشسكز وچ یلهيمروك نب Ben görmeyeli çoḳ açıłmışsıñız.

11. ه . 11 ركص ندقد-dıḳtan sonra, -duḳtan soñra ه / ركص ندكد –dikten sonra, - dükten soñra:

سنی قاپار وپاق كروخآ هركص ندقدنلاچ تآ At çałındıḳtan soñra ahırıñ ḳapısını ḳapar.

12. مادن-madanمهدن/ -medenل ; وا ندام -madan evvelل/ وا ندهم -meden evvel:

غار وط رلهن ندامغوط نوك Gün doğmadan neler doğar.

13 .زام –mazdanدن / زم –mezden: يسی صاتلماز رد ندزالمروا یيآ Ayı vurułmazdan derisi satıłmaz.