ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER VE BAKIM HİZMETLERİ - Ünite 3: Yetersizlik Türleri-II Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Yetersizlik Türleri-II

Görme Yetersizliği

Görme yetersizliği olan birey görme gücünün kısmen ya da tamamen kaybından dolayı özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir. Görme yetersizliği görme kalıntısı olan ve bundan yararlanan bireyler ve görme kalıntısı hiç olmayan, yani hiç görmeyen (kör) bireyler olarak iki gruba ayrılır. Kör birey, ileri derecede görme keskinliği kaybı olan, öğrenmesini dokunarak, işiterek ve konuşan kitapları dinleyerek sürdürme gereksinimi olan bireydir. Az gören birey ise, görme duyusunu öğrenme amacıyla kullanabilen bireydir. Görme yetersizliğine sık rastlanmamaktadır.

Nedenleri:

  • Yapısal yetersizlik
  • Katarakt
  • Kırılma Hataları
  • Kortikal Görme Yetersizliği

Fark Edilmesi ve Değerlendirilmesi: Görme yetersizliği çoğunlukla çocuğun yakınları (anne/baba/sınıf öğretmeni) tarafından fark edilmektedir. Fark edildiğinde bireyin göz doktoru tarafından değerlendirilmesi gerekir. Belirtileri;

  • Gözlerini sıklıkla ovuşturma ve kaşıma Gözlerde sulanma ve kızarma
  • Işıktan rahatsız olma
  • Sık sık göz kırpma
  • Çevredeki nesneleri fark edememe
  • Çevredeki nesnelere çarpma
  • Çevredeki nesnelerin hareketini takip edememe Renkleri ayırt edememe
  • Odaklanmada sorun yaşama vb. olarak görülebilir.

Özellikleri: Görme yetersizliğine ilişkin yetersizlikler genel olarak motor özellikler ve sosyal özellikler olmak üzere iki grupta toplanır.

Motor özellikler: Görme yetersizliği olan ya da tamamen göremeyen bireylerin ilk bebeklikten itibaren nesneleri görerek onlara ulaşmak için hareketlenme ve ulaştıklarında onları alabilmek için farklı tutuş şekillerini kullanma hareketlerini yapmamaları, çocukluk döneminde hareket sırasında çevredeki nesnelere çarpma sonucu acı veren deneyimler edinmeleri motor gelişimlerini olumsuz etkilemektedir. Ayrıca enerjilerini tüketmek için yaptıkları olduğu yerde sallanma, ellerini/başını sallama, gözlerini ovuşturma vb. hareketlerin öğrenmelerinde ve sosyal kabul süreçlerinde olumsuz etkileri olmaktadır.

Sosyal özellikler: Görme yetersizliği olan çocukların akranları sinemaya gitme, oyun oynama gibi sosyal faaliyetlere arkadaşlarını davet etmeye çekinebilirler.

Görme yetersizliği olan bireyler, selamlaşma, jest/mimik kullanarak kendisini ifade etme gibi sosyal becerileri kazanmakta zorluk yaşarlar. Bu anlamda görme yetersizliği olan bireylerin aktivitelere katılmalarını sağlayarak, yanlarında sessiz iletişim yöntemlerinden kaçınılarak ortamın parçası haline getirilmeleri ve sosyal becerilerinin desteklenmesi gerekir.

Eğitimleri : Eğitim sürecinde görme yetersizliğinin ne zaman gerçekleştiğini bilmek önemlidir. Doğuştan görmeyen bireyler dünyayı tanımada dokunma, koklama, duyma ve diğer görsel olmayan duyularını kullanırken; sonradan görme kaybı yaşamış bireyler önceden edindikleri görsel bilgilerini kullanabilirler. Görme yetersizliği olan bireylerin, gören bireylerle aynı ortamda eğitimi sürecinde eğitimde uyarlamalara gereksinim vardır.

Görme yetersizliği olan bireylerin eğitimlerinde, görme yetersizliğine sahip Louis Braille tarafından 1825’te altı noktadan oluşturulmuş bir yazı sistemi olan Braille alfabesi kullanılmaktadır.

Ülkemizde görme yetersizliği olan öğrencilere sağlanan eğitim olanakları;

  • Yatılı görme engelliler okulu
  • Özel sınıflar
  • Kaynaştırma eğitimidir.

Yetişkinliğe Geçiş: Yetişkinlik dönemine değin uygun eğitimi almış görme yetersizliği olan bireyler daha sorunsuz bir yetişkinlik dönemi geçirmektedir. Fakat yetişkinlik döneminde görme kaybı yaşayan bireyler duygusal anlamda yeni duruma ayak uydurma sürecinde desteklenmelidir.

İşitme Yetersizliği

İşitme yetersizliği olan birey, işitme duyarlılığının kısmen ya da tamamen kaybından dolayı konuşmayı edinme, dili kullanma ve iletişimde yaşadığı güçlükler nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyaç duyan bireydir. İşitme yetersizliği olan bireyler ileri derecede işitme yetersizliği olan bireyler ve hafif derecede işitme yetersizliği olan bireyler olarak sınıflandırılmaktadır.

Yaygınlık: Sık rastlanan bir yetersizlik türü olmamakla birlikte, yaşla birlikte artış göstermesi nedeniyle yaygınlığı ile ilgili değişik bilgiler bulunmaktadır.

Nedenleri:

Kalıtsal Nedenler; anne babanın birinden ya da her ikisinden birden geçebilecek, doğuştan ya da içkulakla bozukluklardır.

Çevresel Faktörler; Doğum öncesinde (gebelik döneminde geçirilen kazalar, kullanılan ilaçlar, enfeksiyonlar vb.), doğum sırasında (oksijensiz kalma, düşük doğum ağırlığı vb), doğum sonrasında (geçirilen kaza ve hastalıklar) ortaya çıkan faktörlerdir.

Fark Edilmesi ve Değerlendirilmesi: İşitme yetersizliği bireyin çevresi tarafından fark edilmektedir. Erken fark edilmesi ve tıbbi değerlendirmenin yapılması konuşma ve okuma becerilerinin gelişiminde önemlidir. Belirtileri şunlardır;

  • Çevresine karşı ilgili görünmeme
  • Konuşulduğunda tepki göstermeme
  • Annesinin sesini tanımama/ayırt edememe
  • Doğrudan iletişim girişimlerine tepki vermeme
  • Çok yüksek ya da çok yavaş sesle konuşma
  • Söylenilenlerin tekrar edilmesini isteme
  • Sözel istekleri anlayamama
  • Konuşan kişinin dudaklarına dikkatlice bakma
  • Sınırlı sözcük dağarcığına sahip olma
  • Derse ve tartışmalara katılmama
  • Dil gelişiminde gecikme
  • Arkasından seslenildiğinde cevap vermeme.

Belirtiler fark edildiğinde bireye kulak-burun-boğaz doktoru tarafından tıbbi değerlendirme yapılması gerekmektedir.

Özellikleri:

Konuşma ve dil gelişimleri: İşitme yetersizliği olan bireylerde yetersizlikten etkilenme düzeyiyle orantılı olarak dil gelişiminde gecikmeler meydana geldiği bilinmektedir. Alınan işitsel, görsel girdi ve işitme yetersizliklerinin derecesi dil ve konuşma becerilerinin gelişiminde önemlidir. Sesi tam olarak algılayamadıkları için ses kalitelerinde ve tonlamalarında sorunlar oluşabilir.

Akademik özellikler: Erken tanılama, erken cihazlanma, bireyin kendi bireysel özellikleri, ailesinin özellikleri, öğretmeninin ve sınıftaki arkadaşlarının özellikleri gibi faktörlerin doğru desteklenmesi durumunda işitme yetersizliği olan öğrencilerin akademik başarıları artmaktadır. İşitme yetersizliği olan bireylerin dil becerileriyle paralel olan okuma ve okuduğunu anlama becerisinde akranlarına oranla gerilikler görülmektedir.

Sosyal ve duygusal özellikler: İşitme yetersizliği olan bireyler işiten bireylerle kurdukları iletişimde konuşmayı anlayamamak ya da tamamını yakalayamamak nedeniyle olumsuz etkilenmekte ve iletişim kurmaktan çekinebilmektedir. İşitme yetersizliği olan bireyin sosyal becerileri aile içinde kabul görmemesi ya da ailenin aşırı korumacı tutum sergilemesi ile ilişkilidir.

Eğitimleri : İşitme yetersizliği olan bireylerin eğitiminde en çok yatılı özel eğitim okulları, İşitme Engelliler Meslek Liseleri ve kaynaştırma eğitimi karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde işitme yetersizliği olan bireylerin eğitimleri sadece konuşma eğitimi alanlar, sadece işaret dili kullananlar ve karma eğitimden yararlananlar olarak gruplandırılabilir.

Yetişkinliğe Geçiş: İşitme yetersizliği olan bireyler sadece işaret yoluyla eğitim almışlarsa üniversiteye geçişleri hem konuşma hem de işaret eğitimi alan akranlarından zor olmaktadır. İşitme yetersizliğinden hafif ya da orta düzeyde etkilenmiş, erken tanılanmış ve yoğun eğitim almış bireyler ve en önemlisi de uygun işitme cihazı ile cihazlandırılmış bireylerin yükseköğrenime devam etmeleri diğer işitme yetersizliği olan bireylere oranla daha mümkündür.

Ortopedik Yetersizlikle ve Süreğen Hastalığı Olan Bireyler

Ortopedik yetersizliği olan birey hastalıklar, kazalar ve genetik problemlere bağlı olarak kas, iskelet ve eklemlerin işlevlerini yerine getirememesi sonucunda meydana gelen hareket ile ilgili yetersizlikler nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir. Süreğen hastalığı olan birey sürekli ya da uzun süreli bakım ve tedavi gerektiren hastalığı nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir.

Yaygınlık: Genellikle başka yetersizliklerle birlikte görüldüğü için yaygınlık oranlarını belirlemekte zorluklarla karşılaşılmaktadır.

Nedenleri:

Doğum Öncesi: Hamilelikteki hastalıklar, röntgen ve ışınlara maruz kalma, hamilelikte kullanılan ilaçlar, anne baba akrabalığı ve ya yaşlarının büyük olması, yetersiz beslenme, aşırı yorgunluk ve stres, anne yaşının küçük olması vb.

Doğum Anı: Doğumun uzun sürmesi ve zor olması, bebeğin oksijensiz kalması, erken doğum, çoğul gebelik vb.

Doğum Sonrası: Sarılık, bebeğin ateşli hastalıklar geçirmesi, bulaşıcı hastalıklar (menenjit gibi), travmalar (düşme, çarpma gibi), olumsuz çevre koşulları vb.

Türleri:

  • SerebralPalsi
  • Spina Bifida
  • Kas Hastalıkları
  • Omurilik Yaralanmaları
  • Epilepsi
  • Şeker Hastalığı
  • Astım
  • Çocukluk Çağı Romatizması (Juvenil romatoid artrit-JRA)
  • AIDS (Kazanılmış yetersiz bağışıklık sistemi sendromu)
  • Kanser

Eğitimleri: Eğitim süreçlerinde yetersizlik düzeyine göre kaynaştırma eğitimi, hastane okullarında eğitim ve daha fazla destek eğitim sunulan eğitimler gibi toplumun geneline sağlanan eğitim imkânlarından söz edilebilir.

Yetişkinliğe Geçiş: Ortopedik yetersizliğe sahip bireyler ile süreğen hastalığı olan bireylerin uygun koşullar sağlanması, eğitime başlama zamanları, yetersizlikten ya da hastalıktan etkilenme düzeyleri yetişkinlik dönemlerinde etkili olmaktadır.

Dil ve Konuşma Güçlüğü

Dili kullanma, konuşmayı edinme ve iletişimdeki güçlük nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireyler dil konuşma güçlüğü olan bireylerdir.

Yaygınlık: Sık rastlanan bir yetersizlik türüdür.

Nedenleri: Organik bozukluklar; bireyin sinir-kas mekanizmasındaki tanımlanabilir bir sorunla oluşan bozukluklardır. (serebral palsi/dudak damak yarıklığı vb.)

İşlevsel bozukluklar; Ne organik ne de sinir sistemine bağlı bir nedenle görülen bozukluklardır. (kekemelik /ses kaybı)

Fark Edilmesi ve Değerlendirilmesi: Çocuktaki farklılık genelde çevresi tarafından fark edilerek dil konuşma terapistine başvurulmalı, çocuğa uygun tedavi ve yöntemler belirlenerek iyileşme sağlanmalıdır.

Özellikleri:

Alıcı dil becerilerinde oluşan sorunlar;

  • Sorulara uygun cevaplar verememe
  • Sözlü olarak sunulan bilgiyi kullanamama
  • Sözlü yönergeleri takip edememe
  • Nitelik, sıralama, karşılaştırma bildiren kavramları anlamada zorlanma
  • Karmaşık cümleleri anlamada zorlanma olarak görülmektedir.

İfade edici dil becerilerinde oluşan sorunlar;

  • Dil bilgisi kurallarını yanlış kullanma
  • Bir konudan başka bir konuya atlama
  • Sözcük dağarcıklarında sınırlılık
  • Konuşurken doğru sözcüğü bulmada zorlanma
  • Soru sormaktan çekinme, hangi soruyu soracağını, soruyu nasıl soracağını bilememe
  • Konuşurken aynı bilgiyi defalarca tekrarlama
  • Konuşurken karşılarındakilere yeterli bilgiyi aktaramama şeklinde görülen davranışlardır.

Bununla birlikte sesletim sorunları, ses sorunları ve akıcılık ile ilgili sorunlar gözlenmektedir.

Müdahale Yöntemleri: Dil ve konuşma güçlükleri yaşayan bireylere sağlanabilecek müdahale yöntemleri, doğal dil yaklaşımı ve kolaylaştırıcı dil stratejileri olarak ikiye ayrılabilir. Bununla birlikte model olma, açık uçlu sorular sorma, genişletme stratejisi gibi farklı yöntemlerde uygulanabilir.

Yetişkinliğe Geçiş: Yetişkinlikte en sık görülen sorunlar afazi, kongnitif iletişim bozukluğu ve yutma bozukluğudur. Yetersizliklerine göre uygun eğitim aldıklarında normal gelişim gösteren bireylerle aynı eğitimi tamamlayıp, iş hayatına atılabilirler.

Duygusal ve Davranışsal Bozukluk

Yaşına uygun olmayan sosyal ve kültürel normlardan farklı duygusal tepki ve davranışlar göstermesi nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireyler duygusal ve davranışsal bozukluğu olan bireylerdir.

Yaygınlık: Amerika Birleşik Devletleri’nde okul çağı çocukların %3 ile %7’si oranında görülmektedir.

Nedenleri :

Biyolojik faktörler: Çocuğun doğuştan getirdiği bazı özelliklerdir. (zor ya da kolay mizaçlı olma vb.)

Aile ile ilgili faktörler: Ailelerinin çocuklarına olan ılımlı, anlayışlı ve olumlu yaklaşımları ve ya olumsuz yaklaşımları duygusal ve davranışsal bozuklukların oluşmasında önemlidir.

Okul ile ilgili faktörler: olumlu öğretmen-arkadaş-öğrenci ilişkisi de çocukların psikolojik ve sosyal gelişimlerini olumlu yönde etkilemektedir.

Fark Edilmesi ve Değerlendirilmesi: Farklı özellikler sergilemeleri ve belirli değerlendirme ölçütleri olmaması nedeniyle fark edilmesi zordur. Çocuğun sınıf öğretmeni, branş öğretmenleri, özel eğitim öğretmeni, rehber öğretmen ve okul yöneticilerinden birinden oluşan bir ekip tarafından değerlendirilmesi ve uzmanlarla ortak bir görüş oluşturularak karara varılmalıdır.

Özellikleri:

  • Bakımını sağlayan kişiye sağlıklı bağlanma gerçekleştirememe,
  • Genellikle düşük sosyo-ekonomik geliri ancak yüksek stres düzeyi olan aile ortamında bulunma,
  • Yakın çevresinde okula ve başarıya önem verilmemesi,
  • Başkalarını rahatsız edici ve karşı gelen davranışları sıklıkla sergileme,
  • Saldırganlık, kural tanımama,
  • İçe kapanıklık, depresyon, kaygı davranışları sergileyen, sık sık hayallere dalarak kendi başına kalma isteği,
  • Akranlarından daha düşük düzeyde sosyal becerilere sahip olan %50 den fazlasına öğrenme güçlüğü eşlik eden bireylerdir.

Müdahale Yöntemleri:

Birincil müdahale; belirtilerin ilk görüldüğü erken yaşlardaki çocuklara uygulanan tamamen önlemeye yönelik çalışmalardır.

İkincil müdahale; duygusal ve davranışsal bozukluk olan çocuklarda bozukluğun daha da ilerlemesini engellemek üzere yapılan düzeltmeye yönelik çalışmalardır.

Üçüncül müdahale; duygusal ve davranışsal bozukluğun iyice yerleşmiş olan çocuk ve gençlerde bozukluğun belirtilerinin kontrol altına alınmasına yönelik çalışmalardır.

Yetişkinliğe Geçiş: Uygun müdahalelerle bu bozukluklardan etkilenme düzeyi azalmış ya da ortadan kalkmış bireyler yetişkinlik döneminde akranlarından farksız gelişim gösterebilecektir.

Öğrenme Güçlüğü

Öğrenme güçlüğü olan birey, dili yazılı ya da sözlü anlamak ve kullanabilmek için gerekli olan bilgi alma süreçlerinin birinde veya birkaçında ortaya çıkan ve dinleme, konuşma, okuma, yazma, heceleme, dikkat yoğunlaştırma ya da matematiksel işlemleri yapma güçlüğü nedeniyle özel eğitim ile destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir.

Yaygınlık: Sık rastlanan bir yetersizliktir. Amerika Birleşik Devletleri’nde okul çağındaki çocukların %4,5’inde öğrenme güçlüğü görülmektedir.

Nedenleri:

Organik nedenler; beynin ölçüsündeki ve işleyişindeki farklılıklarla oluşmaktadır.

Genetik nedenler; kesin olmamakla beraber etkiliğini gösteren bulgular vardır.

Çevresel nedenler; Özellikle nitelikli olmayan eğitimin öğrenme güçlüğünde etkili olduğu söylenebilir.

Biyokimyasal bozukluklar; Boyalı yiyeceklere, tatlandırıcılara olan alerjiler ve vitamin eksiklikleri olarak gözlemlenebilir.

Fark Edilmesi ve Değerlendirilmesi:

Değerlendirme de formal testler, ölçüt bağımlı testler, müfredat temelli değerlendirmeler ve gözlemlerden faydalanılmalıdır.

Özellikleri:

  • Çalışma becerilerini kullanmada yetersizlik,
  • Okumada, yazmada, matematikle ilgili becerilerde sorunlar,
  • Görsel ve işitsel algılamada bozukluklar,
  • Algısal-motor becerilerde gelişim geriliği,
  • Dilin kullanımında sorun,
  • Dikkat bozuklukları ve aşırı hareketlilik sergileme,
  • Düşünme ve bellek problemleri,
  • Öğrendiklerini farklı yerlere, farklı kişilere genellemede sorun ya da yetersizlik,
  • Sosyal becerilerde yetersizlik gibi ortak özellikler gösterirler.

Eğitimleri: Konuların küçük parçalara bölünerek öğretilmesi, davranış değiştirme tekniklerinin tutarlı bir şekilde uygulanması, öğretilecek konuların yapılandırılmış ortamlarda ve çevredeki uyaranların azaltılması vb. stratejiler öğrenmelerini kolaylaştırmaktadır.

Yetişkinliğe Geçiş: Öğrenme güçlüğünün neden olduğu sorunlar okul bitince sona ermemekte ve yetişkin, iş bulmada, sürdürmede ve doyurucu sosyal ilişkiler kurma, geliştirme ve sürdürmede sorunlar yaşamaktadır.

Üstün Zeka ve Üstün Yetenekli Bireyler

Zeka, yaratıcılık, sanat, spor, liderlik kapasitesi veya özel akademik alanlarda akranlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren bireylerdir.

Yaygınlık: Genel nüfusun %2’sinde görülmektedir.

Fark Edilmesi ve Değerlendirilmesi: Değerlendirme sürecinde zeka düzeyleri, yaratıcı yetenekleri ve motivasyonları gibi bireysel özelliklerine ilişkin olarak bilgilerin toplandığı ve bu bilgiler doğrultusunda öğrencilerin zihinsel kapasiteleri ve potansiyelleri hakkında kararların alınmasını içerir.

Özellikleri:

  • Sonu gelmeyen sorular sorma,
  • Çok gelişmiş bellekleri sayesinde ne zaman ne olduğunu en ince ayrıntısına kadar anımsayabilme,
  • Akranlarına göre erken öğrenme,
  • Gelişim alanlarında eşzamanlı olmayan gelişimler,
  • Hızlı ve derinlemesine öğrenme,
  • Farkındalık düzeyleri ve gözlem becerilerinde üstünlük,
  • Problemleri farklı yollar kullanarak çözme,
  • Farklı fikirlere sahip olma gibi özellikler gözlenmektedir.

Eğitimleri :

Ayrı eğitim: Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocukların kendi gibi olan arkadaşları ile birlikte eğitim almalarına olanak sağlayan ortamlarda aldıkları eğitim.

Zenginleştirme : Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocukların programlarında zenginleştirmeler yapılarak akranlarıyla aynı ortamlarda aldıkları eğitim.

Yetişkinliğe Geçiş: Uygun koşullar sağlandığında, eğitimlerine yeteri kadar önem verildiğinde ve bireysel özellikleri doğrultusunda yeterince desteklendiklerinde yetişkinliklerinde diğer bireyler gibi kendi ayakları üstünde durabilen, kendi yaşamını kazanabilen, hatta dünyada tanınan bireyler olabilirler.

Yetersizliği Olan Bireyler ve Sosyal Hizmetler

SHÇEK tarafından sağlanan hizmetler:

  • Aile danışmanlığı ve eğitim hizmetleri
  • Mesleki eğitim ve rehabilitasyon hizmetleri
  • Sosyal rehabilitasyon hizmetleri
  • Bakım ve rehabilitasyon hizmetleri.