ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER VE BAKIM HİZMETLERİ - Ünite 5: Özel Gereksinimli Bebekler ve Bakımları Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Özel Gereksinimli Bebekler ve Bakımları

Giriş

Aile bir toplumu oluşturan en küçük birimdir. Ailenin vazgeçilmez bir parçası da aileye katılan bebeklerdir. Hevesle beklenen bebek hayalleri hamilelik sırasında bazen de doğum sonrasında özel gereksinimli, bebeği olacağını öğrenen anne-babanın tüm hayallerini yakabilir. Bu ünitede özel gereksinimli bebekler ve çocukların gelişimleri, bakımları, özel gereksinimli bebekler ve çocuklarda erken özel eğitim hizmetleri ve bu bireyler ve ailelerine sağlanabilecek sosyal hizmetler il ilgili bilgi verilecektir.

Özel Gereksinimli Bir Bebeğe Uyum Sağlamak

Ailelerin özel gereksinimli bir bebeğe sahip olduklarını öğrenmeleri dünyalarını alt-üst eden bir durumdur, çünkü kendilerinin bebekleriyle birlikte yol alacakları gelecekleriyle ilgili kurmuş oldukları tüm hayaller yıkılır ve bunun gerçek olmadığını düşünürler.

Özel gereksinimli bir bebeğe sahip olmak anne baba kadar varsa kardeşleri ve büyük anne babaları da son derece yakından ilgilendirmekte ve etkilemektedir. Kardeşler tıpkı bir kardeşi olacağı gibi özel gereksinimli bir kardeşinin olacağına da hazırlanmaları gerekmektedir. Anne baba bunu yapamayacaklarını düşünüyorsa bir uzmandan yardım alınmalıdır. Büyük anne babalar da durumu kabullenmekte zorlanırlar. Onlara desteklerinin evlatları için olan önemi vurgulanmalıdır. Özetle, özel gereksinimli bir bebeğin aileye katılması aile bireylerinin tamamını etkilemektedir ve her bireyin kabul aşamasına gelmesi farklı evrelerden geçmesini gerektirebilmektedir.

Özel Gereksinimli Bebeğin ve Çocuğun 0-6 Yaşlar Arasındaki Gelişimi

Özel gereksinimli olsun ya da olmasın, tüm çocukların gelişimini etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Çocukların gelişimini anlamak ve açıklayabilmek için genellikle aşağıda sıralanan beş alana ayrılarak ele alınmaktadır:

a. Sosyal/Duygusal Gelişim: Sosyal olarak kabul görebilecek şekilde davranmayı ve duygularını kontrol etmeyi içeren gelişim alanıdır.

b. İletişim: Bir çocuğun sözsüz iletişim de dâhil olmak üzere karşısındakine mesaj iletebilmesini kapsar.

c. Motor Gelişim: Çocuğun hareket becerilerini edinebilmesini sağlaya gelişim alanıdır.

d. Bilişsel Gelişim: Zihinsel becerileri geliştirme ile ilgili gelişim alanıdır.

e. Öz-bakım Becerileri İle İlgi Olan Gelişim: Beslenme, giyinme, temizlenme gibi alanlarda çocuğun bağımsızlık kazanmasıyla ilgili becerileri kapsayan alandır.

Yenidoğan Bebekler

Yenidoğan bebekler pek çok refleksle birlikte doğarlar. Bazı reflekslerin varlığı ya da yokluğu bebeğin gelişimini izleyen doktorlara bebekle ilgili ipuçları verebilmektedir.

Görme, duyma, hissetme gibi durumlarda inanılmaz gelişmiş olan yenidoğan bebekler hareketle ilgili bir o kadar az gelişmiş durumdadırlar.

0-24 Ay Arası Bebeklerdeki gelişim

Fiziksel Gelişim: Bu dönemdeki bebeklerdeki gelişim her alanda gerçekleşmektedir. Örnek olarak sadece kemik gelişimi değil kemik sayısında da bir artış olmaktadır. Bebekler doğdukları boylarından bu zaman süreci içinde 25-30 cm daha uzun hale gelmekte kiloları da yaklaşık üç katına çıkmaktadır.

Motor Gelişim: Motor gelişimde yer alan becerileri üçe ayırabiliriz. Hareketle ilgili olan beceriler (yürüme, koşma), hareketsiz becerileri (ittirmek çekmek) ve manipulatif beceriler (yakalamak, tekme atmak). Bebeklerin gerçekleştirdiği pek çok motor beceri, bebeklerin gelişimlerinin kilometre taşlarını oluşturmaktadır. 0-24 ay arasında bebeklerin büyük kasla ilgili becerileri inanılmaz değişiklik göstermektedir. Hiçbir şey yapmadan yatan bebek emekleyen ve yürüyen bir çocuk haline gelmektedir. Küçük kas becerileriyle ilgili olarak da benzer gelişmeler gözlenmektedir.

Dil Gelişimi: Bu dönemde alıcı dil becerilerinde seslere irkilerek tepkide bulunma il başlayan gelişimi, bakıp gördüğü nesneleri göstermeye doğru ilerlemektedir. İletişim alanındaki ikinci grup olan ifade edici dil becerilerindeki gelişim ise sadece ağlama sesleri çıkarın bebekten, tanıdık şarkıların söylenmesine katılmaya çabalamaya doğru bir süreç izler.

Toplumsal Beceriler ve Öz-bakım Becerilerinin Gelişimi: Bu alandaki gelişiminde ise, kucağa alındığında ağlamayı kesmekle başlayan süreç, uzun sürelerle işlevsel oyun oynamaya doğru bir süreç gözlenir.

2-6 Yaş Arası Çocuklardaki Gelişim

Fiziksel Gelişim : 2-6 yaş arasındaki çocuklarda yaşamın ilk iki yılına göre daha yavaş değişiklikler görülmektedir. Bu dönemde çocuklar önceden öğrendiği becerileri geliştirir ve toplumun bir parçası olmaya başlarlar.

Bilişsel Gelişim: Piaget’in işlem öncesi dönem olarak adlandırdığı dönemdir. Bu dönemde mantıksal düşünme henüz gelişmemiştir. Ayrıca bu dönemde korunum ilkesi henüz kavranmamıştır. Yani bir kaptaki suyun başka şekildeki bir kapa konulduğunda aynı miktarda olduğunu kavrayamazlar. Bu yaştaki çocuklar sembolik oyunları çok iyi oynarlar.

Dil Gelişimi: 24 aya kadar görülen dil gelişiminde hızlı bir artış görülmektedir. Çocuklarda 3-5 sözcüklük cümleler ve çocuk grameri görülür. Söyleneni anlama söylemek istediklerini anlatmaktan daha iyi düzeydedir.

Özel Gereksinimli Bebeklerin Günlük Bakımı

Özel gereksinimli bebeklere sağlanması gereken günlük bakım, normal gelişim gösteren bebelere sağlanandan farklı olmamalıdır.

Rutin Oluşturma

Bir bebeğin bakımında en önemli basamak rutin oluşturmaktır. Böylelikle bebek, hangi etkinliğin sonrasında ne yapılacağını bilerek kendinin güvende hissedecektir. Çocuğun disiplini için izlenecek yol da rutinin bir parçası olarak tutarlı bir şekilde evdeki tüm aile bireyleri tarafından kararlılıkla uygulanmalıdır. BU rutin sırasında öze l gereksinimli bireyin şımarmaması ve kendi isteklerinin devamlı yerine getirmesini istememesi içinde rutinde kural koyma ve bu kuralları uygulama da yer almalıdır.

Bebeği Kucağa Alma

Bebeği kucağa alma, bebek ile ilk etkileşim olarak özel gereksinimli aileler için daha büyük önem taşımaktadır. Bebeğin özel gereksinim türüne bağlı olarak doğru bir şekilde tutulması, ileriki aylarda yürümesini, koşmasını olumlu bir şekilde etkileyecektir. Özel gereksinimli bazı bebeklerde omurilik ve boyunla ilgili sorunlar görülebilmektedir. Bu özellikler sahip bebeklerin anne babaları çocuk doktorları yanı sıra fizyoterapistlerin de görüşlerini alınarak davranmaları gerekmektedir. BU durumlar haricinde çocuklarını “kırılacakmış gibi” tutmalarına gerek yoktur. Her bebek gibi çocuklarını kucaklarında gezdirebilirler.

Hijyen Sağlama

Özel gereksinimli bebeklerde hijyen sağlamak en az normal gelişim gösteren bebelerinki kadar önemlidir.

Banyo Yapma ve Cilt Bakımı : Çoğunlukla bebeklerin her gün yıkanması önerilirken, önemli olan bebeğin yüzünün, ağzının, ellerinin ve altının temiz tutulmasıdır. Bazı özel gereksinimli bebeklerin hassas olan ciltleri banyo sırasında daha da hassaslaşabilmektedir. Bunu önleyebilmek için özel gereksinimli bebeklerin cilt bakımını da bir rutin haline getirmek gerekebilir.

Bez Değiştirme: Bebekler özel gereksinimli olsun ya da olmasın bez değiştirme yapılması gereken bir rutindir. Öte yandan bez değiştirme zamanları, anneyle babanın bebeğiyle sosyalleşmesi için uygun bir fırsat olarak da kullanılabilir.

Kulaklar: Özel gereksinimli bebeklerin kulak bakımları önemlidir. Genellikle düşük düzeyde olan bağışıklık sistemi nedeniyle enfeksiyonlara açık bölgelerden biri olan kulaklar temiz tutulmalıdır.

Burun: Bazı özel gereksinimli bebeklerin özelliklerinden biri basık ve küçük burunlu olmalarıdır. Bu da solunum yolunda diğer bebeklerden daha sık birikintiler nedeniyle tıkanıklık olmasına neden olmaktadır. Bu bebeklerin nemli bir ortamda bulunması devam eden tıkanıklıklarda doktor tavsiyesi ile ilaç veya merhem tedavisi yapılmalıdır.

Gözler: Gözlerin bakımı ve temizliği çok önemlidir. Özel gereksinimli bebeklerin bazılarında katarakt yaygın bir sorun olarak görülmektedir. Temizleme işlemi sırasında göz içten dışa doğru silinmelidir.

Dişler: Tüm çocuklarda olduğu gibi özel gereksinimli çocuklarda da diş temizliği alışkanlığı mümkün olan en erken dönemde kazandırmak gerekmektedir. Dişlerin bakımı özel gereksinimli bebeklerde tıpkı normal gelişim gösteren bebeklerde olduğu gibidir.

Beslenme

Yemek zamanı, bebeğin doğumundan itibaren anne babanın çocuklarıyla zaman geçirdikleri en önemli etkinliklerden biridir. Özel gereksinimli bebekler de diğer bebekler gibi yemek yeme becerilerini öğrenmek zorundadırlar. Bu süreç özel gereksinimli bebeklerde özellikle sabır ve ilgi gerektiren bir süreçtir. Özel gereksinimli bebeklerin ne zaman katı gıdalarla tanıştırılacağı doktorlara danışılması gereken başka bir konudur. Aynı şekilde sıvı içme de bebeğin gelişimi ile bağlantılıdır. Söz konusu özel gereksinimli bebekler olunca diğer becerilerde olduğu gibi, bu beceride de diğer bebeklere göre öğretim aşamalarına birkaç basamak fazla aşama eklemek gerekebilir.

Uyku Düzeni ve Dinlenme

Yeni doğan bebeklerin uyku düzeni yoktur. Özellikle de özel gereksinimli bebeklerin özel durumlarından dolayı diğer bebeklerden farklı uyku rutinleri olabilmektedir. Bazı özel gereksinim türlerinde uyku bozukluğu sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Özellikle çocuğu otistik spektrum bozukluğu olan aileler sıklıkla çocuğun uyku problemleri olduğunu belirtmektedirler. Otistik spektrum olan çocukların %50’sine yakınında uyku problemi ortak görülen bir sorun olarak ifade edilmektedir.

Özel Gereksinimli Bebekler ve Çocuklarda Erken Eğitim

Ülkemizde, 0-72 ay çocukların eğitimlerini kapsaya eğitim, erken çocukluk olarak adlandırılmaktadır. Genel olarak bakıldığında erken çocukluk eğitimi:

  • Çocuğun 6 yaşına kadar olan zaman dilimi içinde
  • Çocuğun tüm gelişim alanlarını (bilişsel, dil, duygusal-fiziksel, kişisel) desteklemeye yönelik,
  • Gelişimsel özelliklere ve bireysel farklılıklara uygun,
  • Mevcut potansiyelini ortaya çıkarmasını, geliştirmesini ve kendini ifade etmesini amaçlayan,
  • İlköğretime hazırlığını sağlayan,
  • Topluma uyumunu gözeten,
  • Tüm bunlar için uygun ve uyarıcı bir çevre olanağı sunan,
  • Bir okulöncesi eğitim kurumunda, aile ya da alternatif programlarda verilen sistemli ve planlı bir eğitim süreci olarak tanımlanabilir.

Bu tanımları gördükten sonra, erken özel eğitim hizmetlerinin amaçlarına bakıldığında, çocuklar, aileler ve erken eğitim hizmetini sağlayanlar açısından amaçları gruplandırmak mümkündür.

Çocuklar için amaçlar:

a) gelişimsel becerilerin en iyi şekilde kazanılmasını sağlamak,

b) topluma uyumlarını en üst düzeye çıkarmak

c) kişisel bakımlarını yapabilme düzeylerini ve sosyal yaşamlarının kalitesini artırmak.

Aileler için amaçlar:

a) çocuklarıyla ilgili uygun kararlar alabilmek,

b) çocuklarıyla hem aile hem de çocuk için doyurucu ve yararlı şekilde etkileşimde bulunabilmek

c) çocukların gelişimine katkıda bulunabilmek ve

d) toplumla bütünleşmektir.

Hizmet sağlayanlar için amaçlar:

a) özel gereksinimli çocukların ve ailelerinin toplum tarafından kabulünü artırmak,

b) erken özel eğitim programlarını uygulamak ve geliştirmek ve

c) özel gereksinimli çocukların, ailelerini ve sunulan hizmetleri desteklemek ve savunmaktır.

Okul Öncesi Eğitim Türleri

Eve Dayalı Uygulamalar: Bu uygulamada temeli aile oluşturmaktadır. Genel olarak bakıldığında, eve dayalı uygulamaların amacı, çocuğun sağlıklı büyümesi, iyi beslenmesi ve tüm alanlardaki gelişimine yardımcı olacak ev ortamını yaratmak için anne babaya ve çocuğa bakan diğer bireylere eğitim vermektir.

Eve dayalı uygulamaların başlangıcında, ailenin gereksinimleri belirlenerek ve çocuğun yakınındaki herkes uygulamalara dahil edilerek bir program yapılmalıdır.

Eve dayalı uygulamaların en önemli yararları; (a) bireyselleştirilmiş program hazırlanmasına elvermesi, (b) doğal ortamda uygulama yapılmasına olanak tanıması, (c) çocuğu en iyi tanıyan ve çocukla en fazla zaman geçiren kişiler tarafından yapılması ve (d) çocuğun birincil bakıcısı ile çocuk arasında kurulacak olan iletişimin olumlu olarak artmasına olanak sağlamasıdır.

Özel gereksinimli bebekler ve çocuklarda eve dayalı uygulamalara baktığımda, Küçük Adımlar Erken Eğitim Programı, Portage Eğitim Programı ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV)’ nın programlarının kullanıldığı görülmektedir.

Kuruma Dayalı Uygulamalar: Ailenin ve çocuğun kuruma gelmesiyle erken eğitim hizmetlerinin kurumda sunulması anlamına gelmektedir. Kuruma dayalı eğitim modellerinin büyük bir bölümü Milli Eğitim Bakanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Ev ve Kuruma Dayalı Uygulamalar: Programın özelliğine bağlı olarak özel eğitim hizmetlerinin zaman zaman evde ve zaman zaman da kurumda sunulmasıdır.

Özel Gereksinimli Bebeklere, Çocuklara ve Ailelerine Sağlanan Sosyal Hizmetler

Aileler çocuklarına özel gereksinimli tanısı konmasından itibaren çeşitli duygular yaşamaktadırlar. Ancak, çocuğuna özel gereksinimli tanısı konan ailenin yaşadığı kriz döneminden başlayarak yardım sağlamak, aileye güç vermek, ailenin yaşadığı çeşitli sorunları üzerinde odaklanmak sosyal hizmet uzmanlarının çalışma alanları içerisinde yer almaktadır. Sosyal hizmet uzmanı, özel gereksinimli bebeğin ya da çocuğun ailesine hangi hizmetlerden yararlanabilecekleri, yasal haklarının neler olduğu, kendilerine sunulan diğer toplum kaynaklarının neler olduğu gibi konularda bilgi vermekle görevlidir.