ÖZEL GÜVENLİK HUKUKU II - Ünite 6: Özel Güvenlik Görevlilerinin Yetki ve Sorumluluğu-II (Yakalama, Zor Kullanma, Silah Bulundurma-Taşıma ve Suça El Koyma) Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Özel Güvenlik Görevlilerinin Yetki ve Sorumluluğu-II (Yakalama, Zor Kullanma, Silah Bulundurma-Taşıma ve Suça El Koyma)

Yakalama

Yakalama kişinin özgürlüğünün hakim kararı olmaksızın geçici olarak kısıtlanmasını ifade eden bir tedbirdir. Kanunun 7. maddesinde, özel güvenlik görevlilerinin yakalama yetkisi dört hâlde kabul edilmiştir. Bunlardan ikisi önleme amaçlı, diğer ikisi de adli amaçlı olarak verilen yakalama yetkisini kapsamaktadır.

Önleme Amaçlı Yakalama

Özel güvenlik görevlileri kişi veya eşyalar bakımından doğabilecek bir tehlikenin gerçekleşmesini önlemek amacıyla şu iki hâlde yakalama yetkisine sahiptir:

a. Kişinin vücudu veya sağlığı bakımından mevcut bir tehlikeden korunması amacıyla yakalama (m. 7/1-ı),

b. Olay yerini ve delilleri koruma amacıyla Ceza Muhakemesi Kanununun 168. maddesine göre yakalama (m. 7/1-j).

Bunlardan ilkinde yakalamanın amacı, yakalanan kişinin kendisinin mevcut bir tehlikeden korunmasıdır. Bir başka ifadeyle yakalama işlemi, yakalananın vücudu veya sağlığı bakımından mevcut bir tehlikeden onu korumak amacıyla yapılmaktadır. Özel güvenlik görevlileri bunun yanı sıra olay yerini ve delillerini korumak amacıyla CMK m. 168’e göre de yakalama yetkisine sahiptir. 5188 sayılı Kanunun 7. maddesinde özel güvenlik görevlilerine tanınan yetkilerden birisini de olay yerini ve delilleri koruma oluşturmaktadır (m. 7/1-j). Özel güvenlik görevlileri, görev alanlarında meydana gelen ve suç teşkil eden olaylarda olay yerini ve delilleri korumakla yükümlüdürler.

Adli Amaçlı Yakalama

Adli amaçlı yakalamadan maksat, suç işlediği yönünde hakkında kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunan kişinin, hakim kararı olmaksızın özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasıdır. Kanunun 7. maddesinde özel güvenlik görevlilerine iki hâlde adli amaçlı yakalama işlemine başvurma yetkisi verilmiştir:

a) Ceza Muhakemesi Kanununun 90. Maddesine göre yakalama (m. 7/1-c),

b) Görev alanında, haklarında yakalama emri veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve arama (m. 7/1-d).

Ceza Muhakemesi Kanununun 90. maddesinde yakalama işlemi, hem herkes tarafından hem de yalnızca kolluk görevlileri tarafından başvurulabilecek bir koruma tedbiri olarak kabul edilmiştir. Buna göre aşağıdaki hâllerde herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir:

a. Kişiye suçu işlerken rastlanması.

b. Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması (CMK m. 90/1).

Suç işlenirken veya suçun işlenmesinden hemen sonra veya suçun işlendiği yere yakın bir yerde yakalama durumunda, suç işlerken rastlanma söz konusudur. İkincisinde ise suçüstü bir fiilden dolayı suç yerinden uzaklaşan ve fakat kesintisiz şekilde izlenerek failin yakalanması kastedilmektedir.

Özel güvenlik görevlilerine adli amaçlı yakalama yetkisinin tanındığı diğer bir hâl de haklarında yakalama emri bulunan kişilerle ilgilidir. Özel güvenlik görevlileri, görev alanında bu kişilere rastladığında onları yakalamalıdır.

Özel güvenlik görevlileri görev alanında, haklarında yakalama emri veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakaladıklarında, onları arama yetkileri de bulunmaktadır. Buradaki aramanın amacı, delil elde etmek olmayıp, yakalanan kişinin üzerinde kendisine, yakalayan kişiye veya bir başkasına zarar verebilecek eşyalardan arındırılmasıdır. Bu aramanın mutlaka teknik araçla yapılması zorunluluğu yoktur.

Özel güvenlik görevlileri yakalama yetkisinin kullanılmasını gerektiren bütün bu olayları en seri vasıtayla yetkili genel kolluğa bildirmek ve yakalanan kişi ve zapt edilen eşyayı genel kolluğa teslim etmekle yükümlüdür (m. 9/3).

Zor Kullanma

Kanunun 7. maddesinde özel güvenlik görevlileri “Türk Medeni Kanununun 981. maddesine, Borçlar Kanununun 52. maddesine, Türk Ceza Kanununun 24 ve 25. Maddelerine göre zor kullanma” yetkisine sahip kılınmışlardır. Özel güvenlik görevlilerine tanınan zor kullanma yetkisi, esas itibarıyla bir hukuka uygunluk sebebinin icrası kapsamında işlenen fiillerle ilişkili olarak tanınmıştır.

Özel güvenlik görevlisi zilyedi olduğu veya korumasına bırakılmak suretiyle zilyedi kılındığı eşyalara yönelik saldırıyı, durumun haklı kıldığı derecede kuvvet kullanarak defetme yetkisine sahiptir. Özel güvenlik görevlilerinin korudukları alışveriş merkezinde hırsızlık yapan ve çaldığı eşya ile kaçan kişiyi yakalayarak eşyayı elinden alma yetkileri vardır. Yine korudukları taşınmazlara haksız şekilde girmeye çalışanları, örneğin üzerini aratmadan veya gerektiğinde kimliğini göstermeden girmek isteyenleri oradan kovmak veya uzaklaştırmak hakkına sahiptirler.

Özel güvenlik görevlilerinin kanunun verdiği yetkinin sınırları içerisinde kalarak işledikleri fiiller, ilgilinin rızası üzerine gerçekleştirdikleri fiiller, meşru savunma ve zorunluluk hâlinde kalınarak ya da daha üstün nitelikte özel veya kamusal yararı korumak amacıyla işledikleri ve zor kullanma niteliğindeki fiiller, bir başkasına zarar vermiş olsa bile, tazminatı gerektirmeyecektir.

5188 sayılı Kanunun 680 sayılı KHK’nın 67. maddesi ile değişik 6. maddesine göre “Mülki idare amirleri; kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde özel güvenlik izni verilen yerlerde alınan özel güvenlik tedbirlerini denetlemeye ve yetersiz bulduğu takdirde ek önlemler aldırmaya yetkilidir.

Silah Bulundurma ve Taşıma

Özel güvenlik görevlilerinin hangi hâllerde silah bulundurabilecekleri ve bunları nerelerde taşıyabilecekleri Kanunun 8. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre öncelikle hangi koruma ve güvenlik hizmeti için ne miktar ve özellikte ateşli silah bulundurulabileceği özel güvenlik komisyonu tarafından belirlenecektir (m. 8/1). Özel güvenlik komisyonunun kimlerden oluşacağı ve ne şekilde çalışacağı 5188 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirlenmiştir. Buna göre “Özel güvenlik komisyonu bu Kanunda belirtilen özel güvenlikle ilgili kararları almak üzere valinin görevlendireceği bir vali yardımcısının başkanlığında, il emniyet müdürlüğü, il jandarma komutanlığı, ticaret odası başkanlığı, sanayi odası başkanlığı temsilcisinden oluşur. Sanayi odasının bulunmadığı illerde komisyona ticaret ve sanayi odası başkanlığının temsilcisi katılır. Özel güvenlik izni verilmesi ya da bu uygulamanın kaldırılması için başvuran kişi ya da kuruluşun temsilcisi ilgili komisyon toplantısına üye olarak katılır. Komisyon, kararlarını oy çokluğu ile alır; oyların eşitliği hâlinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır; çekimser oy kullanılamaz.

Ancak silahlı olmanın tehlike oluşturacağı bazı yerlerde silahlı özel güvenlik görevlisi çalıştırılması yasağı getirilmiştir. Buna göre eğitim ve öğretim kurumlarında, sağlık tesislerinde, talih oyunları işletmelerinde, içkili yerlerde silahlı özel güvenlik görevlisi çalıştırılmasına komisyon tarafından izin verilemez. Yine özel güvenlik görevlileri, özel toplantılarda, spor müsabakalarında, sahne gösterileri ve benzeri etkinliklerde silahlı olarak görev yapamazlar (m. 8/2).

Suça El Koyma

Özel güvenlik görevlilerinin görev alanında işlenen bir suçla karşılaştıklarında nasıl hareket edeceklerine ilişkin bir düzenlemeye Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinde yer verilmiştir. Buna göre özel güvenlik birimleri ve görevlileri, görev alanında bir suçla karşılaştıklarında suça el koymak, suçun devamını önlemek, sanığı tespit ve yakalama ile olay yerini ve suç delillerini muhafaza ve yetkili genel kolluğa teslim etmekle görevli ve yetkilidir.

Özel güvenlik görevlileri, görev alanlarında bir suçla karşılaştıklarında ilk yapacakları iş suça el koymak, yani suçun devamını önlemektir. Örneğin bir kasten yaralama veya hırsızlık suçunun işlendiği görüldüğünde olaya müdahale edilmeli ve suçun devamına engel olunmalıdır. İkinci olarak güvenlik görevlileri suç mahallini hemen kontrol altına alarak delillerin kaybolmasını önlemeli ve bıçak, silah gibi delilleri muhafaza altına almalıdırlar. Bu sırada olay yerinin orijinalliğinin bozulmamasına ve maddi deliller üzerinde faile ait izlerin silinmemesine özen göstermelidirler. Daha sonra sanığı tespit ederek kaçmasını önlemelidirler. Özel güvenlik görevlilerinin suç üstü yakalanan failin kendisine ve çevresindeki insanlara zarar vermesini önlemek için kaba üst araması yapmaları da yetkileri dahilindedir. Son olarak yakaladıkları faili, suça ilişkin delilleri ve olay yerini genel kolluğa teslim etmekle yükümlüdürler.