ÖZEL GÜVENLİK HUKUKU II - Ünite 8: Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda Öngörülen Yasaklar, Suçlar ve Kabahatler Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda Öngörülen Yasaklar, Suçlar ve Kabahatler

Yasaklar

5188 sayılı Kanun kapsamında ilk yasak, Kanunun 16. maddesinde öngörülmüştür. Buna göre, “Özel güvenlik personeli, Kanunda belirtilen koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştırılamaz.”

Diğer bir yasağa Kanunun 17. maddesinde yer verilmiştir. Buna göre, “Özel güvenlik personeli greve katılamaz. Bilindiği üzere işçiler bakımından grev, işverenler bakımından ise lokavt anayasal bir haktır (AY m. 54). Ancak grev ve lokavt herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın kullanılabilecek haklardan değildir. Zira grev bazı hâllerde, işverenin ekonomik menfaatlerinin dışında üçüncü kişilerin veya kamunun güvenliği ve sağlığı açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

Kanunda öngörülen diğer bir yasak, özel güvenlik görevlilerinin lokavt dolayısıyla işten uzaklaştırılmalarına ilişkindir . Kanunun 18. maddesine göre, “Özel güvenlik görevlileri lokavt dolayısıyla işten uzaklaştırılamaz.”

Suçlar ve Cezalar

5188 sayılı Kanun kapsamında çeşitli suç tipleri ve bu suçlar karşılığındaki cezalar hüküm altına alınmıştır.

Özel Güvenlik İzni Almadan Özel Güvenlik Görevlisi İstihdam Etme Suçu

Kanunun 19. maddesinin 1. fıkrasının “a” bendinde; “Bu Kanunun 3’üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik iznini almadan özel güvenlik görevlisi istihdam eden kişiler veya kuruluşların yöneticileri üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.” hükmüne yer verilmiştir. Böylelikle Kanunun 3. maddesinde düzenlenen özel güvenlik iznini almadan özel güvenlik görevlisi istihdam etmek suç teşkil eden bir fiil olarak düzenlenmiştir.

Bu suçun faili, özel güvenlik iznini almadan özel güvenlik görevlisi istihdam eden kişi veya kişiler olabileceği gibi eğer güvenlik görevlisi bir kuruluşun bünyesinde istihdam edilmişse bu kuruluşun yöneticileri de olabilecektir. Gerekli izni almaksızın bir kuruluşun bünyesinde özel güvenlik görevlisinin istihdam edildiği hâllerde, fail sadece ilgili kuruluşun yöneticileri olabilir. Tüzel kişiler suçun faili olamazlar. Suçun konusu, istihdam edilen güvenlik görevlisi, mağduru ise toplumu oluşturan herkestir.

Suç teşkil eden fiil, Kanunun 3. maddesinde belirtildiği şekliyle gerekli izni almaksızın özel güvenlik görevlisi istihdam etmektir. Suç kasten işlenebilen suçlardandır. 19. maddenin birinci fıkrasının “a” bendinde düzenlenen suç için kanunda üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür. Dolayısıyla suçun karşılığı olarak seçimlik bir ceza öngörülmüştür.

Kanunun 19. Maddesinin Birinci Fıkrasının “b” Bendinde Düzenlenen Suçlar

Kanunun 19. maddesinin birinci fıkrasının “b” bendine göre; “Bu Kanunun 5’inci maddesinde belirtilen faaliyet iznini almadan özel güvenlik faaliyetinde bulunan şirketlerin kurucu ve yöneticilerine, bu Kanunun 3’üncü maddesinde belirtilen izni almadan özel güvenlik birimi oluşturan kurum ve kuruluşların yöneticileri, bu Kanunun 14’üncü maddesinde belirtilen izni almadan özel güvenlik eğitimi veren kurum ve kuruluşların yöneticileri, üç aydan bir yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu şekilde cezalandırılan kişiler, özel güvenlik şirketlerinde ve özel güvenlik eğitimi veren kurumlarda kurucu ve yönetici olamazlar.”

Faaliyet İzni Almadan Özel Güvenlik Faaliyetinde Bulunmak

Kanunun 680 sayılı KHK’nın 66. maddesi ile değişik “Özel Güvenlik Şirketleri” başlıklı 5. maddesinde; özel güvenlik alanında faaliyette bulunacak olan şirketlerin faaliyet izni alabilmeleri için gereken şartlar ve faaliyet iznini vermeye yetkili mercii düzenlenmiştir. Bu maddede öngörüldüğü şekliyle faaliyet izni almaksızın özel güvenlik faaliyetinde bulunmak suç hâline getirilmiştir.

Özel Güvenlik İzni Almadan Özel Güvenlik Birimi Oluşturmak

Kanunun “Özel Güvenlik İzni” başlıklı 3. maddesinde belirtilen izni almaksızın özel güvenlik birimi oluşturmak suç teşkil etmektedir. Bu suçun faili özel güvenlik iznini almadan özel güvenlik birimi oluşturan kurum ve kuruluşların yöneticisi sıfatını taşıyan kişilerdir.

İzin Almadan Özel Güvenlik Eğitimi Vermek

Kanunun 14. maddesinin ikinci fıkrasına göre; özel güvenlik eğitimi, ücreti karşılığında İçişleri Bakanlığınca verilebileceği gibi, Bakanlıktan faaliyet izni alan özel eğitim kurumlarınca da verilebilir. Yeterli bina, araç, gereç ve personel bulunması şartıyla özel güvenlik yenileme eğitimi, valiliğin izniyle güvenlik hizmetinin sağlandığı yerde verilebilir. İşte böyle bir izin almaksızın özel güvenlik eğitimi vermek suç olarak düzenlenmiştir.

Ortak Açıklamalar

Bu suçların mağduru toplumu oluşturan herkestir. Suçlar, ancak kasten işlenebilir. Suçun oluşumu bakımından olası kast yeterlidir.

Suçların karşılığı olarak bir yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası öngörülmüşür. Kanun koyucu maddede yaptırım altına alınan fiillerin ekonomik çıkar amacıyla işlendiğini göz önünde bulundurarak adli para cezasını hapis cezasına nazaran yüksek belirlemiştir.

Çalışma İzni Verilmeyen Kişileri Özel Güvenlik Görevlisi Olarak İstihdam Etme Suçu

Kanunun 19. maddesinin birinci fıkrasının “c” bendine göre; “Bu Kanunun 11’inci maddesine göre çalışma izni verilmeyen kişileri özel güvenlik görevlisi olarak istihdam eden kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yetkilileri, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu kişilerin silahlı olarak çalıştırılmış olması hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır. Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.” Buna göre, şartları taşımadığı için valilik tarafından özel güvenlik görevlisi olarak çalışma izni verilmeyen kişilerin özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilmesi bu madde kapsamında suç teşkil etmektedir.

Mali Sorumluluk Sigortası Yaptırmadan Özel Güvenlik Görevlisi İstihdam Etmek

Kanunun 19. maddesinin birinci fıkrasının “d” bendine göre, “Bu Kanunun 21’inci maddesinde belirtilen özel güvenlik mali sorumluluk sigortasını yaptırmadan özel güvenlik görevlisi istihdam eden kişi; kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticileri istihdam ettikleri her kişi için yüzelli gün adli para cezası ile cezalandırılır.”

Kanunun 21. maddesinde “Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Sigortası” düzenlenmiştir. Buna göre, “Özel hukuk tüzel kişileri ve özel güvenlik şirketleri, istihdam ettikleri özel güvenlik görevlilerinin üçüncü kişilere verecekleri zararların tazmini amacıyla özel güvenlik mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.” Bu yükümlülüğün ihmali ise, Kanunun 19. maddesinin “d” bendi ile suç hâline getirilmiştir.

Bu bentte gerçek ihmali bir suç düzenlenmiştir. Buna göre, mali sorumluluk sigortası yaptırma hususundaki 21. maddeden kaynaklanan yükümlülüğün gereğini yerine getirmeden özel güvenlik görevlisi istihdam edilmesiyle bu suç oluşacaktır.

Faaliyet İzni Almadan Özel Güvenlik Hizmeti veya Özel Güvenlik Eğitimi Verdiğini İlan Etmek veya Reklam Yapmak

Kanunun 19. maddesinin birinci fıkrasının “e” bendine göre; “Bu Kanunda belirtilen faaliyet iznini almadan özel güvenlik hizmeti veya özel güvenlik eğitimi verdiğini ilân eden veya reklam yapan kişi; kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticileri, altı aya kadar hapis ve elli günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.” Düzenleme gereğince 5188 sayılı Kanunda belirtilen faaliyet izni alınmadan, özel güvenlik hizmeti veya özel güvenlik eğitimi verildiğinin ilan edilmesi ya da bu hususta reklam yapılması suç teşkil etmektedir.

Kabahatler

5188 sayılı Kanunun 680 sayılı KHK’nın 71. maddesi ile değişik “İdari Para Cezasını Gerektiren Fiiller” başlıklı 20. maddesinde altı bent hâlinde kabahatler ve bunlar karşılığında uygulanacak idari yaptırımlar düzenlenmiştir.

Kanunun 20. Maddesinin Birinci Fıkrasının “a” Bendinde Düzenlenen Kabahatler

Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasının “a” bendine göre, “Özel güvenlik kimlik kartını başkasına kullandıran özel güvenlik yöneticisi ve görevlisine üç bin Türk Lirası idari para cezası verilir ve bu kişilerin özel güvenlik kimlik kartı valilikçe iptal edilir. Bu kişiler bir daha özel güvenlik alanında çalışamazlar.”

Maddenin “a” bendinde özel güvenlik görevlileri ve özel güvenlik yöneticileri tarafından işlenebilecek bir kabahatin bir düzenlendiği görülmektedir.

Bu bentte özel güvenlik yöneticisinin ve görevlisinin, özel güvenlik kimlik kartını başkasına kullandırması yaptırım altına alınmıştır. 5188 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, özel güvenlik görevlilerine valilikçe kimlik kartı verilir. Kimlik kartında görevlinin adı ve soyadı ile silahlı ya da silahsız olduğu belirtilir. Bu kimlik kartının başkasına kullandırılması ise idari para cezasını gerektiren bir fiil olarak düzenlenmiştir.

Kanunun 20. Maddesinin Birinci Fıkrasının “b” Bendinde Düzenlenen Kabahat

Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasının “b” bendinde; “Diğer kişi, kurum ve kuruluşlara sağlanacak özel güvenlik hizmetini 5’inci maddede belirtilen süre içinde ilgili valiliğe bildirmeyen özel güvenlik şirketlerine her bildirim için üçbin Türk Lirası” idari para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.

Kanunun 20. Maddesinin Birinci Fıkrasının “c” Bendinde Düzenlenen Kabahat

Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasının “c” bendinde: “6’ncı madde uyarınca mülkî idare amirlerince istenen ilave tedbirleri almayan kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticilerine altıbin Türk Lirası” idari para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.

Kanunun 20. Maddesinin Birinci Fıkrasının “d” Bendinde Düzenlenen Kabahat

Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasının “d” bendinde: “Mülki idare amirinin veya birlikte görev yapılan yetkili genel kolluk amirinin verdiği emirleri yerine getirmeyen veya bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de bu suç ile ilgili yetkili genel kolluğa bilgi vermeyen özel güvenlik yöneticisi ve görevlileri ile bu emrin yerine getirilmemesi eylemine sebep olan özel güvenlik yöneticisi ve görevlisinin bağlı oldukları kişi, kurum, kuruluş veya şirket yetkilileri bir yıl süreyle özel güvenlik alanında görev alamazlar.” hükmü getirilmiştir.

Kanunun 20. Maddesinin Birinci Fıkrasının “e” Bendinde Düzenlenen Kabahat

Kanunun 20. maddesinin “e” bendinde ; “Geçerli mazereti olmadan denetim esnasında güvenlik sorumlusunu veya yöneticiyi bulundurmayan, denetim kapsamındaki bilgi, belge ve kayıtları vermeyen kişi, kurum, kuruluş ve şirketlere beşbin Türk lirası, denetimlerde tespit edilip giderilmesi istenen eksiklikleri gidermeyen kişi, kurum, kuruluş veya şirketlerin yöneticilerine altıbin Türk Lirası” idari para cezası verileceği belirtilmiştir.

Kanunun 20. Maddesinin Fıkrasının “f ” Bendinde Düzenlenen Kabahatler

Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasının “f ” bendinde; “Özel güvenlik görevlisini koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştıran, üniforma giydirmeyen veya izin verilen dışında teçhizat giydirerek çalıştıran kişi, kurum ve kuruluşlara her tespit için üçbin Türk Lirası” idari para cezası verileceği belirtilmiştir.

Kanunun 20. Maddesinin Fıkrasının “g” Bendinde Düzenlenen Kabahatler

Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasının “g ” bendinde; “11’inci maddenin ikinci fıkrası ile 12’nci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirimleri süresinde yerine getirmeyenlere üçbin Türk Lirası” idari para cezası verileceği öngörülmüştür.

Kanunun 20. Maddesinin Fıkrasının “h ” Bendinde Düzenlenen Kabahat

Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasının “h” bendinde; “Yetkili genel kolluk kuvvetlerine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla direnen veya cebir kullanan ya da tehdit eden özel güvenlik yöneticisi ve görevlisi ile ateşli silâhını bu Kanuna aykırı veya görev alanı dışında kullanan, görevi dışında üniforması ile toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katıldığı tespit edilen özel güvenlik görevlilerinin özel güvenlik kimlik kartı valilikçe iptal edilir. Bu kişiler bir daha özel güvenlik alanında çalışamazlar.” Söz konusu bent kapsamında birbirinden bağımsız kabahatlere yer verilmiştir. Bunlar yetkili kolluk kuvvetlerine karşı direnme veya bunlara karşı cebir kullanma ya da onları tehdit etme; ateşli silahını kanuna aykırı veya görev alanı dışında kullanma; görev dışında üniforma ile toplantı ve gösterilere katılma olarak belirtilebilir.

Kanunun 20. Maddesinin Fıkrasının “ı” Bendinde Düzenlenen Kabahat

Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasının “ı” bendinde, grev yasağına uymayan özel güvenlik görevlilerinin altı ay süre ile özel güvenlik alanında görev alamayacakları hüküm altına alınmıştır. Kanunun “Grev yasağı” başlıklı 17. maddesinde özel güvenlk personelinin greve katılamayacağı belirtilmiş; 20. maddede ise bu yasağa uymamanın yaptırımı öngörülmüştür. Yasağı ihlal edenler örneğin çalıştıkları kurumda geçici olarak özel güvenlik görevlisi olarak çalışamayacakları için bu süre zarfında bu kişilerin kimlik kartlarını da teslim etmeleri gerekir.

Ortak Açıklamalar

İdari yaptırım uygulanacak fiiller kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi, kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlenen çerçeve hükmün içeriğinin idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle doldurulması suretiyle de belirlenebilir (KK m. 4). Ancak idari yaptırımın türü, süresi ve miktarı ancak kanunla belirlenebilir.

İdari Para Cezasını Vermeye Yetkili Mercii

İdari para cezası idari makamlar tarafından verilmektedir. Kanunun 20. maddesine göre idari para cezaları mahalli mülki amir tarafından verilir. Bu itibarla söz konusu idari para cezalarını verme yetkisi ilde valiye, ilçede ise kaymakama aittir.

Kanun Yolu

İdari para cezası verilmesine yönelik idari işlemlere karşı kanun yoluna başvurabilmek mümkündür.

Kabahatler Kanununun 3. maddesine göre, bu Kanunun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümleri ise idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacaktır. Dolayısıyla Kabahatler Kanununun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, 5188 sayılı Kanun uyarınca verilen idari para cezaları ve uygulanan diğer yaptırımlar açısından da uygulanacaktır. 5326 sayılı Kanunun 27. maddesine göre; idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması hâlinde idari yaptırım kararı kesinleşir.

Yasak Bir Fiil Olarak Görevden Uzaklaştırma

İşyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara uyarak, işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasına lokavt denir. Kanunun 18. maddesine göre; özel güvenlik görevlileri lokavt dolayısıyla işten uzaklaştıramaz. Ancak bu hükme riayet edilmemesi Kanunda bir suç veya idari para cezasını gerektiren bir fiil olarak hüküm altına alınmış değildir.