ÖZEL GÜVENLİK MESLEK ETİĞİ - Ünite 4: Demokratik Güven Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Demokratik Güven

Giriş

Devletler güvenlik bağlamında, vatandaşlarının tehditlere karşı korunması, insanların temel haklarını rahatlıkla kullanabileceği bir ortamın tesis edilmesi ve temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasına engel olanlara karşı gerekli önlemlerin alınması görevlerini yerine getirmektedir. Bu görevler, kolluk birimlerince yasal mevzuatlarında belirlenen ilkeler çerçevesinde yerine getirilmektedir. Demokratik toplumlarda güvenlik başta olmak üzere diğer tüm hizmetlerde, kamu yararının gerçekleştirilmesi temel hedefinden yola çıkılarak hareket edilmektedir.

Güvenlik Hizmetlerinde Demokratik Değerler

İnsan hak ve özgürlükleri, insanların doğuştan sahip olduğu, vazgeçilemez ve devredilemez haklardır. Bu haklar, hukuk kurallarının koruması altındadır. Devletin temel görevi de bu hakları korumak ve hakların kullanılması için uygun ortamı oluşturmaktır. Temel haklara yönelik saygı, insanlar için temel güvencedir ve özgürlük, adalet ve barışın ortamının temelini oluşturmaktadır. Demokratik yönetimler, insan onuruna, kişiliğine, temel haklara saygı ve hukukun üstünlüğüne dayanmaktadır. Güvenlik hizmetleri de özgürlük-güvenlik denklemi çerçevesinde daha hassas bir noktada konumlanmıştır. Özgürlük-güvenlik ilişkisinde devletlerin temel önceliği ihlallerin ve uyuşmazlıkların barışçı yollarla çözümü, kuvvet kullanımına ise istisnai hâllerde başvurulmalıdır. Bu öncelik, güvenliğin devamlılığı ve pekiştirilmesi için önemli bir faktördür.

Güvenlik kavramı, içerisinde özgürlük kavramını da barındırmaktadır. Güvenliğin sağlanması beraberinde özgürlüğü de getirecektir. Başka bir ifade ile özgürlüğün olmadığı bir yerde güvenlikten bahsetmek mümkün olmayacaktır. Özgürlük ve güvenlik birbiriyle karşıt anlamlar değil birbirlerini tamamlayan ifadelerdir.

Güvenlik çalışmalarında amaç, özgürlüklerin ve temel hakların kullanılmasının önündeki engelleri kaldırmaktır. Bu durum güvenlik personelinin davranışlarının değerlendirilmesinde bizlere bir standart sunmaktadır. Eğer güvenlik tedbirleri yöneldiği tehditlere kıyasla daha fazla sınırlamaya gidiyorsa, bu tedbirler güvenliği sağlamaktan daha çok sorunlara yol açacaktır.

Halkın temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayacak yetkilerin mutlak suretle yasal şartlar oluştuğunda ve asgari düzeyde kullanılması demokratik değerlerin gelişimi ve korunması için önemlidir. Kolluk görevlileri bu görevlerini yerine getirirken zor kullanma yetkisini de yasal şartlar oluştuğunda kullanmaktadır ve bu yetkilerini kullanırken mesleki tecrübelerine dayanan takdir yetkileri de bulunmaktadır. Meşru bir amaca ulaşmak için gerektiği kadar kullanılmalıdır. Aksi hâlde zor kullanımı, bireylerin vücut bütünlüğü ve yaşam haklarına müdahaleyi içermesi nedeniyle demokratik değerlerin zedelenmesine neden olacaktır.

Demokratik toplumlarda kamu hizmetlerinin ifası, halkla kamu görevlileri arasındaki iş birliğine dayanmaktadır. Bu nedenle, özellikle güvenlik hizmeti sunan görevliler, halkla ilişkiler bağlamında güven duygusunu tesis edecek şekilde davranmalı ve görevin gerektirdiği saygınlığı hak ettiklerini davranışlarıyla göstermeleri gerekmektedir.

Kamu hizmetlerinde demokratik toplumun gereklerinin yerine getirilmesi için dikkat edilmesi gereken uygulamalar şunlardır (AGİT, 2016: 61-62):

  • İş tanımları ve gerekleri hakkında açıklayıcı bilgiler, kamu hizmetine başlamadan önce bireyler tarafından mutlaka içselleştirilmelidir.
  • Hizmetlerin önceden halk tarafından öngörülebilir olması sağlanmalıdır.
  • Kamu hizmeti sunan görevliler periyodik olarak etik, insan hakları ve değerler eğitimi almalıdır.
  • Kurum ve kuruluşlarda terfi işlemleri mesleki tecrübe ve liyakate dayanmalıdır.
  • İstihdam politikaları çerçevesinde tüm topluma yönelik bir istihdam girişiminde bulunulmalıdır.
  • Kurum içi ve kurumla ilgili çevreleri arasında etkili bir iletişim ağı kurulmalıdır.
  • Kamu hizmetlerinin işlevselliği için etkili iç ve dış denetim mekanizmaları kurulmalıdır.

Güvenlik Hizmetlerinde Hukukun Üstünlüğü ve İnsan Hakları

Hukuku üstünlüğü temel olarak yönetenlerin ve yönetilenlerin hukuk kurallarına bağlı kalarak hareket etmesidir. Devletin icra kuvveti olan kamu görevlileri de yönetimin temsil kuvvetidir. Bu çerçevede kamu yararı ve düzeni için çalışan görevlilerin hukuk kuralları ile kendilerini sınırlaması önem arz etmektedir. Kanunlara uygun biçimde kullanılan yetkiler, vatandaşların ne yaparlarsa, hangi yaptırımlarla karşılaşacaklarını önceden kestirmelerine olanak sağlamaktadır. Bu sayede vatandaşlar hukuk güvencesinin yarattığı güvenle yaşamlarını sürdüreceklerdir. Kamu yararı gözeterek yürütülen kamu hizmetlerinin hukuka uygunluğunun da her zaman denetlenebilir olması gerekmektedir. Bu sayede her türlü idari iş ve eylemlerde şeffaflık ve tarafsızlık sağlanmış olacaktır. 1982 Anayasası’nda kamu hizmetlerinin hukuka uygun olarak yürütülmesi için şeffaf bir başvuru mekanizması oluşturulmuştur.

Güvenlik hizmetlerinin, yasal şartlar oluştuğunda temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı bir niteliğe sahip olduğu düşünüldüğünde; özellikle güvenlik hizmetini yürüten personelin hukuk kurallarına bağlı kalarak faaliyet yürütmesi daha önemli bir hâle gelmektedir. Güvenlik hizmetinin uygulayıcıları her şart altında işlemlerinin hukuka uygunluğunu ispatlayabilmeli ve hukuka aykırı olan davranışlardan kaçınmalıdır. Aksi durumlarda her seviyede gerçekleştirilen ihmallerinden ve hukuka aykırı talimatlardan şahsen sorumlu olunacağı unutulmamalıdır.

AİHS’nin eşitlik ilkesine verdiği önem güvenlik hizmetlerinin temelini oluşturmaktadır. AİHS’de, “Bütün insanlar özgür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğar (Md. 1), Herkes ayrım gözetilmeksizin sözleşmede yer alan hak ve özgürlüklerden yararlanır (Md. 2) ifadeleri yer almaktadır.

Güvenlik hizmetini icra eden görevliler, hem devletin koruması altında olan bir birey hem de devleti temsil eden ve kamu düzenini koruyan bir birey olma özelliği taşımaktadır.

Kolluk görevlilerinin temel hak ve özgürlüklerin kullanılması üzerinde sınırlayıcı yetkileri bulunmaktadır. Hatta yasal şartlar oluştuğunda istisnai hâllerde öldürücü güç dahi kullanabilmektedirler. Bu yetkilerin kullanılmasının ne zaman ve ne şekilde olacağına dair karar verilmesi konusunda kolluk görevlileri takdir yetkisine de sahiptir (Özyıldız, 2017: 47). Bu noktada temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınabilmesi için her zaman hukukun üstünlüğü ilkesine ve hizmetin yürütülmesine ilişkin etik standartlara bağlı kalınması gerekmektedir.

Güvenlik Hizmetleri ve Etik İlkeler

Güvenlik hizmetleri, bireysel ve toplumsal güvenlik, huzur ve asayişi sağlamakla birlikte toplumsal barış ortamını bozmaya yönelik eylem ve davranışları önleyici ve bu doğrultuda yasal metinler gereğince temel hakları kısıtlayıcı yetkileri barındırmaktadır. 2559 sayılı PVSK’de ifade edildiği üzere güvenlik hizmetleri; durdurma, arama, yakalama, zor kullanma gibi temel hakları kısıtlayıcı bir yapı arz etmektedir. Bu çerçevede güvenlik hizmetlerinin, temel hak ve özgürlüklere gerekli şartlar oluştuğunda müdahale edebilen bir yapısının olması nedeniyle her zaman ve şartta mevcut yasal düzenlemeler refakatinde yürütülmesi gerekmektedir.

Güvenlik hizmetin hangi şartlarda ve nasıl sunulacağı yasal metinler çerçevesinde belirlenmiştir. Profesyonellik tanımı çerçevesinde profesyonelliğin içerdiği temel özellikleri aşağıdaki şekliyle sıralayabiliriz (Kavsıracı, 2018: 1869):

  • Mesleki tecrübe, teknik ve sistematik bilgi
  • Bireysel menfaatler yerine kamu yararına yönelme
  • Sahip olunan yetenekleri en iyi şekilde kullanma
  • Bireysel duygu ve davranışların engellenmesi

Şüpheli kişilerin suçları sabit oluncaya kadar masumiyet karinesine uygun hareket edilmelidir. Suça ilişkin bilgi ve belgeler usulüne uygun, gizlilik kuralları çerçevesinde hızlı ve etkili bir şekilde ilgili yerlere iletilmeli ve ivedilikle değerlendirilmelidir.

Suça ilişkin her türlü rapor, suçtan zarar görenlerin uğradığı zararlar eksiksiz bir şekilde kayıt altına alınmalıdır.

Güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesinde dikkat edilecek etik ilkeleri genel hatlarıyla aşağıdaki gibi sıralayabiliriz (AGİT, 2016: 22-24):

  • Kolluk görevlileri, halkın güvenini sağlamak için profesyonellik ve dürüstlük ilkeleri çerçevesinde hareket etmelidir.
  • Genel kolluk görevlileri karşılaştığı olaylar özelinde makul şüphe tanımı dâhilinde takdir yetkisini kullanırken yetkilerini kötüye kullanmaktan kaçınmalı ve kendisine yönelik yapılan kışkırtmalardan etkilenmemelidir.
  • Güvenlik hizmetleri, tarafsız ve adil bir şekilde kamu yararı gözetilerek halkın beklentileri çerçevesinde yürütülmelidir.
  • Güvenlik hizmetini yerine getiren personel teçhizatını korumalı gerektiğinde etkili bir şekilde kullanmalıdır.
  • Kolluk görevlileri yetkilerini, hiçbir zaman şahsi, aile veya yakınlarının menfaati çerçevesinde kullanmamalıdır.
  • Güvenlik hizmeti sunumu devlet otoritesinin bir karşılığıdır.
  • Halkla ilişkiler ilkesi, bireylerin güvenin sağlamak ve vatandaşların desteğini kazanmak için önem arz etmektedir.
  • Kurum içi yatay ve dikey iletişim yolları her zaman açık tutulmalıdır.

Güvenlik Hizmetlerinde Denetim ve Hesap Verebilirlik

Devlet otoritesi altında yaşayan bireylerin haklarını korumak için sunulan hizmetlerin gerektiği gibi yerine getirildiğinin denetimi, hakların zarar görmemesi temelinde oldukça önemlidir. Kolluk görevlilerinin münferit olarak gösterdikleri davranışların kamu yararı gözetip gözetmediğinin ölçülmesi ancak etkili bir denetim mekanizması aracılığı ile mümkün hale gelmektedir.

Kurum ve kuruluşlarda denetim ve hesap verebilirlik, hizmetlerin etkili ve verimli yürütülmesi çerçevesinde hizmeti sunan personelin kamu yararına yönelik amaç ve değerlere bağlı kalmasının sağlanması, personelin yaptıklarından ve ihmallerinde sorumlu tutulması ve gerekli çabayı göstermelerinin mümkün hale getirilmesini içeren bir süreçtir. Mesleki hesap verebilirlik, meslek mensuplarının görevlerini yerine getirirken, iş ve görev tanımlarına göre ve profesyonelliğe uygun şekilde görevlerini yürütmesidir.

Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yerine getirmesi çerçevesinde denetim ve hesap verebilirliğin etkili bir şekilde işletilebilmesi için gerekli olan temel koşullar şunlardır (Tutar ve Altınöz, 2017: 241):

  • Her kademede çalışanların yetki ve sorumlulukları açıkça belirtilmelidir.
  • Performans ölçme ilkeleri belirlenmelidir.
  • Görev tanımları anlaşılır ve net olmalıdır.
  • Denetim ilkelerinin neleri içerdiği açıkça belirlenmelidir.
  • Hukuka ve etik kurallara aykırı davranışlara yönelik yaptırımlar açıkça belirlenmelidir.
  • Denetim görevini yürüten kişiler, denetim konusuyla ilgili her tür bilgiye sahip olmalıdır.

Güvenlik hizmetlerinde denetim ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde kurum ve kuruluşlardan beklenen davranış ve faaliyetleri aşağıdaki şekliyle ifade edebiliriz (AGİT, 2016: 42-45):

  • Güvenlik hizmetlerinin etkili ve verimli yürütülebilmesi için denetim mekanizmaları kesin olarak belirlenmeli ve işletilmelidir.
  • Kurum ve kuruluşların faaliyetlerinin şeffaflık ilkesi kapsamında denetimi için iç ve dış denetim mekanizmaları olmalıdır.
  • İç ve dış denetim mekanizmaları, olası şikâyetleri hızlı bir şekilde değerlendirip sonuçlandırmalıdır.
  • Tüm çalışanlara yönelik olarak hizmetin kalitesinin arttırılması için performans denetim sistemi oluşturulmalı ve sürekli olarak iyileşme ve gelişme hedeflenmelidir.
  • Düzenli olarak haberli ve habersiz denetimlerde bulunulmalı, görevin gerektirdiği standartlara uyum derecesi kontrol edilmelidir.
  • Denetim süreçleri raporlanarak erken ve doğru bildirim sistemi oluşturulmalıdır.
  • Etik ilkelere aykırı hareket etmenin ve görev ihmallerinin kimin sorumluluğunda olduğunu tespitinin yapılması her zaman mümkün hale getirilmelidir.
  • Güvenlik hizmetini yerine getiren personele yönelik olarak yetki ve görev paylaşımı net olarak belirlenmeli, yetkilerin tek merkezde toplanmasından kaçınılmalı ve personele sorumluluk yüklenmelidir.

Güvenlik Hizmetlerinde Halkla İlişkiler

Halkla ilişkiler, kamu ya da özel hukuk tüzel kişilerinin ilişkide bulunduğu kimselerin anlayış, güven ve desteğini kazanmak için sürekli olarak yaptıkları çalışmaların ortak ismidir. Halkla ilişkilerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar, olası sorunların çözümüne yönelik erken bir uyarı sistemi gibi hizmet etmektedir.

Güvenlik hizmetlerinin hedefinde insan faktörü bulunmaktadır. Bu çerçevede insanlar için sunulan bir hizmetin, insanların beklentilerini değerlendirmeden sunulması mümkün değildir. Halkla ilişkiler çalışmaları bu sebeple kamu yararı amacının gerçekleştirilmesi için önemli unsurlardan bir tanesini oluşturmaktadır. Halka ilişkiler çalışmalarının faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz (MEB, 2012: 7):

  • Kurum ve kuruluşların iç ve dış çevrelerini oluşturan kişi ve kurumların tutum ve davranışları hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar.
  • Yönetim faaliyetlerinin dış çevrenin beklentilerine karşılık verebilecek şekilde planlı olarak yürütülmesini mümkün kılar.
  • Kurum ve kuruluşların iç ve dış çevreleri ile aralarındaki ilişkileri kontrol altında tutar.
  • Kurumsal politikaların ve faaliyetlerin çeşitli çevreler üzerindeki etkilerini analiz eder.
  • Kamu yararı ile kurumların çıkarını dengelemek üzere faaliyetlerin ve politikaların gözden geçirilmesini sağlar.
  • Kurumlar ile ilgili çevrelerine karşılıklı olarak yarar sağlayacak yeni politikaların oluşturulması konusunda danışmanlık yapar.

Halkla ilişkiler ve meslek etiği kavramları birbiriyle iç içe geçmiştir. Meslek etiği, çalışma ortamında doğru ve yanlışları ayırt etmemizi sağlayan ilkelerdir. Mesleki etik ilkelere göre kurum ve çalışanları, çalışma arkadaşlarına, vatandaşa ve devlete karşı sorumludur.

Demokratik toplumlarda kamu hizmetlerinin temel özelliklerinden biri, faaliyetlerini halkın rızası çerçevesinde yürütmeleridir. Halkın rızası temelinde yürütülen güvenlik hizmetlerinde de temel amaç halkın desteğinin kazanılması olmalıdır. Halkın desteğinin kazanılması noktasında ön şartlar da faaliyetlerin şeffaf olması ve bireylerle etkili iletişim içerisinde olmaktır.

Halkla ilişkiler bağlamında bilgi paylaşımının tek taraflı olmasının yanı sıra, toplum temsilcileri ile gayri resmî ortamlarda interaktif programların gerçekleştirilmesi de önemlidir. Fikir alışverişi kapsamında kurum ya da kuruluşlarda danışma mekanizmalarının olması ya da görüş ve öneriler kutularının kullanılması halkla temas edilmesi noktasında kullanılabilecek diğer yöntemlerdir. Halkın görüş ve önerilerini öğrenmek için kullanılabilecek diğer bir yöntem de kamuoyu anketleridir.

Bireylerin kolluk kuvvetlerinden hizmet talebinde bulunması için de hızlı işleyen etkili mekanizmalar oluşturulmalıdır.

Günümüzde yönetim bilimi içerisinde sıkça rastladığımız yönetişim kavramı, faaliyetlerin karşılıklı ilişki ve eşgüdüm içerisinde yürütülmesi anlamına gelmektedir. İyi bir yönetişimden bahsederken hukukun üstünlüğü, tarafsızlık, şeffaflık, etkili denetim mekanizmaları ve etkili iletişim olmazsa olmaz şartlardır.