ÖZEL VERGİ HUKUKU I - Ünite 4: Gayrimenkul Sermaye İratları, Menkul Sermaye İratları, Diğer Kazanç ve İratlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Gayrimenkul Sermaye İratları, Menkul Sermaye İratları, Diğer Kazanç ve İratlar

Ünite 4: Gayrimenkul Sermaye İratları, Menkul Sermaye İratları, Diğer Kazanç ve İratlar

Gayrimenkul Sermaye İradının Tanımı ve Niteliği

Genel olarak gayrimenkul kavramı taşınmaz mal, arazi, arsa ve binaları ifade etmek için kullanılır. Gelir vergisinde gayrimenkul kavramı daha çok gelir (irat) getirme açısından ele alınır. Bu nedenle gelir vergisinde gayrimenkul kavramı geniştir. Gelir Vergisi Kanunu’na göre gayrimenkul sermaye iradı sağlayan mal ve haklar şunlardır:

  • Çeşitli gayrimenkuller

  • Voli mahalleri ve dalyanlar

  • Gayrimenkullerden ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri ve teferruatı ile demirbaş eşyası ve döşemeleri

  • Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar

  • Sınai ve ticari haklar

  • Telif hakları

  • Gemi ve gemi payları ile yükleme ve boşaltma araçları

  • Her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile eklentileri

Gayrimenkul Sermaye İradının Tespit Şekilleri

Gayrimenkul sermaye iratlarında gelirin elde edilmesi “tahsil” esasına bağlanmıştır. Bu iratlarda hasılat, gayrimenkul olarak nitelenen mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılında o yıla veya önceki yıllara ait olarak nakden veya ayni olarak tahsil edilen kira bedelleri tutarıdır. Tahsilat o yıla ait kira ile ilgili olduğundan tahsil edildiği yılın hasılatı sayılır.

Gayrimenkulün bedelsiz olarak başkasının kullanımına bırakılması veya kiraya verilen gayrimenkulün kira bedelinin emsal kira bedelinden düşük olması durumunda gerçek kira yerine, gerçeğe yakın olarak belirlenen “emsal kira bedeli” gayrisafi hasılat olarak kabul edilir. Boş kalan gayrimenkullerin korunmaları amacıyla bedelsiz olarak başkalarının ikametine bırakılması veya binaların mal sahiplerinin üst soy, alt soy ve kardeşlerin ikametine tahsis edilmesi durumunda emsal kira bedeli uygulanmaz.

Gayrimenkul sermaye iratlarında safi tutarın tespit edilebilmesi için gayrimenkul olarak nitelenen mal ve hakların kiraya verilmesinden elde edilen hasılattan giderlerin indirilmesi gerekir. Bu indirim iki usule dayanır: Gerçek gider usulü ve Götürü gider usulü (Hakları kiraya verenler hariç).

Gayrimenkul Sermaye İratlarında İstisna

Gayrimenkul sermaye iratları ile ilgili getirilen istisna GVK’nın 21. Maddesinde sadece konutları kapsamına alacak şekilde düzenlendiğinden konut istisnası olarak nitelendirilmektedir. Sürekli ve kısmi istisna niteliğinde olan konut istisnasından yararlanabilmek için şu şartların varlığı gerekmektedir:

  • Binaların konut olarak kiraya verilmesi

  • Mükellefin ticari, zirai ve mesleki kazançlarını yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olmaması

  • İstisnanın parasal sınır itibariyle uygulanması.

Bir mükellefin birden fazla konuttan kira geliri elde etmesi halinde, istisna kira gelirleri toplamına bir defa uygulanır.

Gerçek gider yönteminin seçilmesi ve konut istisnasından yararlanılması durumunda, gerçek gider tutarının istisnaya isabet eden kısmı, gayrisafi hasılattan indirilemez. Bu çerçevede indirilecek gider şöyle formüle edilebilir:

$indirilecek \ Gider = \frac{(Toplam \ Gider \times Vergiye Tabi Hasılat)}{Toplam \ Hasılat}$

Gayrimenkul Sermaye İratlarında Tevkifat

Gayrimenkul olarak nitelenen mal ve hakların vergi sorumluları tarafından kira ile tutulmaları halinde, bunlar kiraya verene nakden veya hesaben yaptıkları ödemeler sırasında %20 oranında tevkifat yapmak zorundadırlar.

Vergi sorumluları olsa bile bunların ticari, zirai ve mesleki faaliyetleri ile ilgili olmaksızın yaptıkları kira ödemeleri üzerinden vergisi tevkifatı yapılmaz.

Menkul Sermaye İradının Niteliği ve Kapsamı

GVK’nın 75. Maddesi menkul sermaye iradı “ sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışındaki sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde edilen kâr payı, faiz ve benzeri iratlar” olarak tanımlanmıştır.

GVK 75. Maddesine göre kaynağı ne olursa olsun aşağıda yazılı gelirler menkul sermaye iradı sayılır:

  • Kâr Payları: Hisse senetleri kâr payı, iştirak hisselerinden doğan kazançlar, kurumların yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilen kâr payları, yatırım fonları katılma belgeleri kâr payları.

  • Faiz ve Benzerleri: Her türlü tahvil faizleri, hazine bonoları ile toplu konut idaresi ile Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi’nce çıkarılan menkul kıymet gelirleri, Eurobond, Her türlü alacak faizleri, Mevduat faizleri, Katılım bankalarından kâr-zarar ortaklığı belgesi karşılığı elde edilen kâr payları, Repo gelirleri.

  • Diğer İratlar: Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satış bedelleri, İştirak hisselerinin sahibi adına tahakkuk etmemiş kâr payı devir ve temlik bedelleri, Senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri, Emeklilik kurumları tarafından yapılan ödemeler.

GVK’nın 76. Maddesinde; menkul kıymetlerin kuponlu veya kuponsuz olarak satılması ve iştirak hisselerinin devir ve temliki karşılığı sağlanan iratların menkul sermaye iradı sayılmayacağı belirtilmiştir.

Menkul Sermaye İradının Tespiti

Menkul sermaye iratlarında elde etme, gelirin hukuki ve ekonomik tasarruf imkanının doğmuş olmasına bağlanmıştır. Vergiye tabi tutulan Menkul sermaye irat türlerine göre elde etme farklılık göstermektedir.

GVK’nın 78. Maddesine göre; menkul kıymetlerin muhafaza giderleri, kâr payı ve faizlerin tahsil giderleri, menkul kıymetler ve iratları için ödenen vergi, resim ve borçlar düşülerek menkul sermaye iratlarının safi tutarı belirlenir.

Menkul Sermaye İratlarında İstisnalar

Gerçek kişilerce, tam mükellef kurumlardan elde edilen ve GVK uygulaması bakımından kâr payı istisnasına konu olan gelirler; her nev’i hisse senedinin kâr payları, iştirak hisselerinden doğan kazançlar, kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kâr paylarıdır.

Bireysel emeklilik sistemine yatırılan primler karşılığında, bireysel emeklilik kurumları tarafından yapılan ödemelerin durumuna göre farklı oranlarda istisna uygulanır.

Menkul Sermaye İratlarının Vergilendirilmesi

Menkul sermaye iratları genellikle şirketler veya bankalar aracılığıyla elde edildiğinden, vergilendirilmesi esas itibariyle tevkifat yoluyla yapılır. Tevkifat yoluyla vergilendirme birçok menkul sermaye iradı için nihai vergileme niteliğini taşır. Ancak tevkifat yoluyla vergilendirilmeyen bazı menkul sermaye iratlarının beyan edilmesi benimsenmiştir. Ayrıca tevkifat yoluyla belgelendirilmiş olan kâr payları ile Eurobond faiz gelirlerinin ise gelir vergisi tarifesinin ikinci dilim tutarını aşması halinde beyanname yoluyla vergilendirilmesi düzenlenmiştir. Bu süreçte tam mükellef kurumlardan elde edilen kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna tutulmuş olup kalan tutar vergiye tabi gelir olarak dikkate alınır.

Diğer Kazanç ve İratların Niteliği

Diğer kazanç ve iratlar “Değer Artış Kazançları” olarak ifade edilen bazı mal ve hakların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ile “Arızi Kazançları” olarak ifade edilen devamlılık göstermeyen faaliyetlerden elde edilen kazançlardan oluşmaktadır.

Değer Artışı Kazançları

GEVK’nın mükerrer 80. Maddesi değer artışı kazançlarını altı bent halinde saymıştır. Bu madde hükmüne göre, elden çıkarılan mal ve haklardan doğan kazançlar değer artışı kazançları olarak kabul edilir. Değer artışı kazançları şunlardır:

  • Menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar

  • Eurobond alım-satımından elde edilen kazançlar

  • GVK’nın 70/5. Maddesindeki hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar

  • Telif hakları ve ihtira beratlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar

  • Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar

  • Faaliyeti durdurulan işletmenin elden çıkarılmasından doğan kazançlar

  • Gayrimenkul ile gayrimenkul olarak tescil edilen mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar

Değer Artışı Kazançlarında Safi Tutarın Tespiti

Değer artış kazançlarında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan satıcının uhdesinden kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur (GVK mük. md.81).

Vergilendirilmeyecek Değer Artışı Kazançları

Değer artışı kazançlarında devir veya dönüştürme istisnası olarak ifade edilebilecek aşağıdaki kazançlar vergilendirilmeyecek değer artış kazançları olarak düzenlenmiştir (GVK, md. 81). Bunlar şöyledir:

  • Ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçıları tarafından işletmenin devralınması ve faaliyetine devam edilmesi

  • Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine devredilmesi

  • Kollektif ve adi komandit şirketlerin sermaye şirketi haline dönüşmesi.

Arızi Kazançlar

Arızi kazançlar, sürekli olarak yapılmayan veya arada bir yapılan ticari veya mesleki faaliyetlerden doğan kazançlardır. “Arızilik” kavramı, faaliyetin bir yılda sadece bir kez yapılmasını ifade eder.

Vergiye tabi arızi kazançlar GVK’nın 82. Maddesinde altı bent halinde şu şekilde sayılmıştır.

  • Arızi olarak yapılan ticari faaliyetten veya bu nitelikteki faaliyetlere aracılıktan elde edilen kazançlar

  • Belirli faaliyetlerin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde edilen kazançlar

  • Gayrimenkullerin boşaltılması veya kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminat ve peştamallıklar

  • Arizi olarak yapılan serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen kazançlar

  • Gerçek usulde vergiye tabi yükümlülerin terk ettikleri işlerle ilgili sonradan elde ettikleri kazançlar

  • Dar mükelleflerin arızi ulaştırma faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar

Gerçek usulde vergiye tabi yükümlüler için, hangi şekil veya şekillerde ortaya çıkmış olursa olsun arızi kazançların safi tutarının 2018 yılı için 27.000TL’lik kısmı vergiden istisnadır. İstisna, her kalem için ayrı değil, arızi kazanç kalemlerinin toplamına bir defa uygulanır.