PARA TEORİSİ - Ünite 5: Döviz Kurlarının Anlamı ve Belirlenmesi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Döviz Kurlarının Anlamı ve Belirlenmesi

Döviz Kurlarının Anlamı

Döviz kurları başta dış ticaret olmak üzere ekonominin bir çok farklı alanında kritik öneme sahiptir. Ekonomik birimler ithalat, ihracat ve yatırım yaptıklarında, ellerindeki ulusal paraları, yabancı paralarla değiştirmeleri gerekir. Günümüzde birçok mal ve hizmet finansal ve küresel piyasalarda işlem görmektedir.

Döviz kuru, bir ülkenin para biriminin, başka bir ülkenin para birimi cinsinden fiyatıdır. Direkt döviz kuru, bir birim yabancı paranın değerinin yerli para cinsinden açıklanmasıdır. Dolaylı döviz kuru ise bir birim yerli paranın değerinin yabancı para cinsinden açıklanmasıdır. İki yabancı paranın karşılıklı değerine, çapraz kur veya parite denir.

Yerli paranın değeri, diğer paralar karşılığında artabilir veya azalabilir. Yerli paranın değer kazanımı, bir birim yerli para ile daha fazla yabancı paranın alınabilmesidir. Yerli paranın değer kaybı ise değerinin düşmesidir. Yani bir birim yabancı para almak için ihtiyaç duyduğumuz yerli para miktarının artmasıdır.

Döviz kurlarındaki değişimler günlük hayatımızı etkilemektedir. Yerli paranın değer kazanmasının ekonomi üzerinde oluşturacağı etkiler üç başlık altında sıralanabilir;

  • İthalatın Ucuzlaması
  • Yerli Paranın Daha Az Satış Yapması
  • Yabancı Finansal Varlıkları Ellerinde Tutanların Kayıpları

Yerli paranın değer kazanmasıyla ithal edilen mal ve hizmetlerin fiyatı ucuzlayacaktır.

Yerli paranın değer kazanması, yerli firmaların rekabet edebilirliğini azaltacaktır. İhracatçı firmalar, ürünlerinin yurt dışındaki fiyatları arttığı için olumsuz etkilenecektir.

Yabancı Finansal varlıkları ellerinde tutanlar, yerli paranın değer kazanması ile birlikte, ellerinde tuttukları yabancı para üzerinden tuttukları varlıklar nedeniyle kayba uğrayacaklardır.

Nominal döviz kuru, yerli paranın, yabancı para cinsinden tutarıdır. Günlük hayatımızda en çok kullandığımız kavramlardandır.

Reel döviz kuru, yerli para biriminin yabancı paralar karşısında, satın alma gücüne göre düzeltilmiş değeridir. Bir başka ifadeyle, bir ülkedeki mal sepetinin maliyeti ile aynı mallardan oluşan sepetin başka bir ülkedeki maliyetinin karşılaştırılmasıdır. İktisadi analizlerde, reel döviz kuru, nominal döviz kurundan daha fazla işimize yaramaktadır. Reel döviz kuru ile, ülkeler arasında dış ticarete konu olan malların ucuzluğu veya pahalılığı karşılaştırılmış olunur.

Döviz Piyasası

Farklı ülkelere ait paraların alınıp satıldığı piyasaya döviz piyasası denir. Döviz kurlarının değeri, döviz arzı ve talebine göre belirlenir. Döviz piyasasında ana katılımcılarını şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Ticari Bankalar
  • Firmalar
  • Banka Dışı Finansal Kesim
  • Merkez Bankaları

Ticari Bankalar, döviz piyasasında müşterilerine alım ve satım hizmeti sunarak, piyasanın merkezinde yer alırlar.

Firmalar, yurtdışındaki şubelerinin giderlerini karşılamak ve bu şubelerden elde ettikleri gelirleri yerli paraya çevirmek gibi sebeplerle döviz piyasasında işlem yapar.

Banka dışı finansal kesim olan, emeklilik fonları, yatırım fonları gibi finansal bir diğer kesim, yatırımlarını çeşitlendirip, karlılığı artırmak için döviz piyasasında işlem yaparlar.

Merkez Bankaları, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla, yerine göre döviz alımı ve satımı yoluyla, döviz piyasalarına müdahale eder.

Döviz işlemleri, farklı finansal merkezlerde gerçekleşir. Dünyada en çok işlem gören döviz piyasası Londra’dadır.

Döviz piyasası, belirli bir borsa gibi örgütlenmiş bir piyasa olmayıp, tezgâh üstü bir piyasadır. Kıtalar arası saat farklılıklarına bağlı olarak bu piyasalarda 24 saat işlem yapılabilir. Arbitraj, bir ülke parasının ucuz piyasadan alınıp, daha pahalı piyasada satılması işlemidir. Piyasa katılımcıları bu yolla karlılıklarını artırmayı hedeflerler.

Spot Döviz Kuru, dövizin anında tesliminin amaçlandığı, o gün belirlenen cari kura denir. Döviz piyasasındaki işlemlerin çoğu spot işlemlerden oluşur. Bazı durumlarda, teslimat için 30, 60, 90 veya 180 günlük süreler belirlendiği forward işlemler (vadeli işlemler) söz konusu olabilmektedir. Forward piyasasında, geleceğe yönelik olarak oluşan kura forward kur denir.

Döviz Piyasasında Denge Döviz Kurunun Oluşumu: Kısa dönemde döviz kurlarının belirlenmesinde arz ve talep analizini kullanabiliriz.

Döviz kurlarındaki değişmeler arz ve talebe göre şekillenmektedir. Dolar, euro, sterlin ve Türk lirası gibi para birimlerinin tamamının değeri piyasa koşullarına göre belirlenmektedir. Döviz kurlarındaki değer değişimleri piyasalardaki arz ve talep koşullarının değerinin değişmesi ile açıklanabilir.

Döviz Piyasasında Denge Döviz Kurunun Değişmesi: Dolar arzı veya dolar talep eğrilerin yer değiştirmesi denge kurunun değişmesini etkileyecektir.

Ekonomik birimler, yurt içi piyasalardan mal ve hizmet almak için ellerindeki yabancı parayı, Türk lirası ile değiştirmek isteyeceklerdir. Bu durumda dolar arzının artmasına bağlı olarak, dolar arz eğrisinin sağa doğru kayacaktır. Yeni dengede Türk lirası değer kazanacaktır.

Tersi durumda ise dolar arzı azaldığında, eğri sola kayacak Türk Lirası değer kaybedecektir.

Dolar talebinin artması durumunda ise dolar talebi eğrisi sağa kayacaktır. Bunun sonucunda, kurun yükselecek, Türk lirasının değer kaybedecektir.

Uzun Dönemde Denge Döviz Kurunun Belirlenmesi

Tek fiyat kanunu, birbirinin özdeşi(homojen) olan iki ürünün farklı piyasalarda aynı fiyata satılması gerektiğini ifade eden ilkedir.

Satın alma gücü paritesi, uzun dönemde iki ülke arasındaki denge döviz kurunun, bu ülkelerin fiyatları arasındaki farklılaşmaya bağlı olarak belirleneceğini savunan teorik yaklaşımdır. Tek fiyat kanununun uygulanması, küresel piyasalarda satın alma gücü paritesinin temelini teşkil eder. Satın alma gücü paritesi, yerli ve yabancı fiyat düzeylerinin oranlanmasıyla elde edilir (E=P * /P).

Satın alma gücü paritesi, iki ülkenin döviz kurlarını karşılaştırılmasında, iki ülkenin fiyatlarına bağlı olarak belirlendiğini açıklar. Eğer bir ülkedeki enflasyon, yabancı ülkedeki enflasyondan yüksekse; o ülkenin parasının değer kaybettiğini, tersi durumda ise değer kazandığını söyleyebiliriz.

Satın alma gücü paritesine göre, uzun dönemli döviz kurlarının değer artış ve azalışlarını öngörebilmektedir. Ancak bu teori her zaman kesin bir doğruluğa sahip olduğunu söyleyemeyiz. Satın alma gücü paritesinin öngörüsü kısa dönemde daha zayıf kalmaktadır. Satın alma gücü paritesinin zayıflıklarını üç başlık altında toplayabiliriz;

  • Bütün mallar uluslararası ticarete konu olamaz
  • Bütün Mallar özdeş (homojen) değildir.
  • Hükümetlere farklı kota ve tarife uygulamalarına sahiptir.

Bütün mallar uluslararası ticarete konu olmaması, bir ülkede üretilen malların ve hizmetlerin yarısından fazlasının uluslararası ticaretinin yapılamamasıdır.

Bütün malların özdeş(homojen) olmaması, iki malın benzeri olduğu halde, farklılaştırılmış ürün olduğundan özdeş olmadığıdır. Özdeş olmayan ürünler için tek fiyat kanunun geçerli olması beklenemez.

Hükümetler farklı kota ve tarife uygulamalarına sahiptirler. Yerli üretimi korumak için, ithal mallara yönelik tarife ve kota uygulanabilir. Tarife hükümetin ithal mallara uyguladığı özel bir vergi türüdür. Kota ise bazı malların ithalatına getirilen miktar sınırlamasıdır.

Kısa Dönemde Döviz Kurunun Belirlenmesi

Kısa dönemde döviz kurları çok hızlı bir şekilde değişebilmektedir. Ekonomik birimler açısından dövizin seyri oldukça önemlidir.

Faiz paritesi teorisi, döviz kurlarını yatırım aracı bakış açısıyla değerlendirmeyi sağlar. Döviz piyasalarında bir işlem gününde gerçekleşen döviz talebinin % 95’ten fazlası yabancı portföy yatırımları içindir. Bu kadar yüksek oranda portföy yatırımı yapabilmek için talep edilen yabancı paralar, artan uluslararası sermaye hareketliliklerinden kaynaklanmaktadır.

Faiz paritesi teorisi, farklı ülkelerde ihraç edilen tahvillerin getirisinin, arbitraj olasılığına bağlı olarak, birbirine eşit olacağını söyler.

Yatırım araçlarına yönelik talebi; risk, likidite ve vade gibi diğer faktörler aynıyken beklenen getiri düzeyi belirler. Yerli yatınım tahvillerin getirisi, yabancı tahvillerin getirisinden yüksekse, uluslararası piyasalarda yerli tahvillere talep yükselecektir. Ancak talebin yükselmesi ile faiz getirisi düşecektir. Sonuçta yerli ve yabancı yatırım aracının, beklenen getirisi eşitleninceye kadar bu durum devam eder.

Döviz piyasasında denge, yerli ve yabancı para birimlerinin beklenen getirilerinin eşit olduğu noktada oluşacaktır.

Faiz paritesi koşulu; farklı para birimi cinsinde işlem gören birbirine özdeş iki tahvilin faiz oranları arasındaki farkın, döviz kurunun beklenen değerindeki değişmeleri yansıtacağını ifade etmektedir.

Yurtiçi faiz oranının artması ile, yerli paranın beklenen getirisi artacak, bu durum yabancı paranın değer kaybetmesine, yerli paranın değer kazanmasına neden olacaktır.

Yabancı ülkedeki faiz oranının artması durumunda ise yabancı paranın getirisi artacak, yabancı paraya talep artacak, yabancı para değer kazanacak, yerli para değer kaybedecektir.

Faiz oranlarındaki yaşanan değişimlerin yanında, bu değişmelerin nedenleri de önemlidir. Faiz oranındaki değişim, döviz kurları üzerinde farkı etki oluşturabilir. Faiz oranları iki faktöre bağlı artabilir. Birincisi reel faiz oranındaki artış, diğeri enflasyonda beklentisindeki artıştır.

Faiz oranlarındaki artış, beklenen enflasyondaki artıştan kaynaklanıyor ise, aslında kendisi de bir fiyat olan döviz kurunun artması beklenecektir. Bu durumda yerli paranın değer kaybedeceği beklentisi yabancı aktifin beklenen getirisini arttıracaktır.