RADYO VE TELEVİZYON PROGRAMCILIĞININ TEMEL KAVRAMLARI - Ünite 2: Radyo Programcılığının Temel Kavramları Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Radyo Programcılığının Temel Kavramları

Ünite 2: Radyo Programcılığının Temel Kavramları

Giriş

Dünyada ve Türkiye’de radyo yayınları 1920’li yılların ikinci yarısına rastlamaktadır. Özellikle 1940’lı yıllar, radyoculuk açısından en parlak dönemlerdir. Radyonun diğer kitle iletişim araçlarına oranla en önemli özelliği kolay ulaşılabilmesidir.

Radyo, dinleyicisi ile doğrudan iletişim kurar. Televizyonun, gazetenin ve internetin gerektirdiği özel dikkat seviyesine ihtiyaç duymaz. Radyonun bir diğer önemli özelliği ve avantajı ise ucuz olmasıdır. Radyo, hem dinleyici açısından hem de yayıncı açısından ekonomik olarak maliyeti azdır.

Radyo habercilik açısından da en düşük maliyetle ve en hızlı bir biçimde yayın yapma gücüne sahiptir. Televizyon haberleri için görüntü ihtiyacı, gazete için fotoğraf ve baskı için gerekli süre radyo için söz konusu değildir.

Radyoculuğa İlişkin Temel Kavramlar

Dinleyici üzerinde bir etki yaratabilmek için radyo, daha çok hayal gücüne seslenir. Hayal gücünü besleyen ve samimi bir biçimde dinleyicisi ile iletişim kuran radyo programcısı, dinleyiciyi etkileme gücüne de sahiptir. Radyonun en önemli başarısı, dinleyici ile kurduğu yakın iletişimden kaynaklanır. Radyo yayını;

  • Ses,

  • Müzik ve

  • Efekt olmak üzere üç farklı unsurun bir araya gelmesi sonucunda gerçekleşmektedir.

Radyo zihinde resim yaratır: Radyoyu diğer kitle iletişim araçlarından daha üstün kılan en temel özelliği; dinleyicinin hayal gücünü genişleterek yaratıcılığına seslenmesidir.

Radyo bireyle konuşur: Radyo, televizyona oranla çok daha kişisel bir araçtır. Dinleyici ile arasındaki mesafeyi en aza indirebilen radyo yayınları başarılı olmaktadır.

Radyo hızlıdır: Gazete, kitap ve yazılı materyallere alıcının ulaşabilmesi, bunların önceden yazılması, dizilmesi ve basılması işlemleri gerçekleşmelidir. Televizyonda ise görüntünün kaydedilmesi ve kurgulanması gerekir. Radyoda programların ve haberlerin hazırlanması televizyona göre daha kolaydır.

Radyonun sınırları yoktur: Radyosu olan herkes, sınırlar ötesi ülkelerden bile radyo dinleyebilir.

Radyo rahat ve kolaydır: Radyo dinleyicisi olabilmek için, sadece işitme yeteneğine sahip olmak yeterlidir.

Radyo ucuz ve basittir: Diğer kitle iletişim araçlarıyla kıyaslandığında, radyo, hem alıcı, hem de yayıncı açısından son derece ucuzdur.

Radyo yapısı gereği anlıktır: Radyo, gönderdiği iletiler açısından kısa ömürlüdür.

Radyo seçicidir: Radyo programcıları, dinleyicinin ne istediğini, nelerle ilgileneceğini belirlemek ve önceden seçmek zorundadır. Dinleyici duymak istediğini yakalayamazsa, başka bir kanala yönelebilir.

Radyo kişiseldir: Diğer kitle iletişim araçlarından farklı olarak radyo, sadece tek bir kişiye seslenirmişçesine yayın yapar.

Radyo şaşırtır: Radyoda bir sonraki müzik ve söz bilinmez ve bu nedenle radyo, hep şaşırtır.

İnsan sesi: Ses, radyo programlarının en temel unsurudur. Ses malzemesinin kullanılmasında, sözcüklerin seçimi, tümcelerin yapısı, dilin kullanımı önemli olmakla birlikte, bu sözcükleri, tümceleri insan sesi durumuna getirme de o denli önemlidir. Radyonun yayıncılık anlayışına ve formatına göre bir programda kimi zaman insan sesi daha çok kullanılırken, kimi zaman da müzik öne çıkmaktadır.

Sessizlik: Programcı, önemli ve önemsiz sesleri ayırt etmeli ve önem derecesine göre hepsini dengeli bir biçimde kullanmalıdır.

Müzik: Radyo programları için vaz geçilmez bir diğer unsur ise müziktir. Radyoda müzik, mesajın kendisi olarak doğrudan ya da dolaylı olarak yer almaktadır. Farklı dinleyici gruplarının radyo dinleme tercihlerine göre, radyo yayın formatları belirlenir.

  • Haber, konuşma ve spor formatı

  • Folk müzik formatı

  • Güncel sevilen şarkılar formatı

  • Yetişkinler için güncel müzik formatı

  • Rock ve alternatif müzik formatları

  • Kent müziği formatları

  • Caz ve klasik müzik formatları

  • Eski şarkılar formatları

  • Dünya müziği formatları

  • Dini program formatları

  • Topluluk radyoları

  • Üniversite radyoları

Müzik programlarında müzik unsuru doğrudan müzik iletisi olarak kullanılır.

Ana mesajın söz ile iletildiği programlarda, söze vurgu yapmak, güçlendirmek ve program içerisinde geçişleri sağlamak için müzik kullanımı ise, dolaylı müzik iletisi olarak tanımlanmaktadır.

Müziğin dolaylı kullanımı beş biçimde sınıflandırılmaktadır:

  • Tanıtım (sinyal) müziği

  • Geçiş müziği

  • Fon (arka plan) müziği

  • Ses efekti olarak müzik

  • Dinleti müziği

Efekt: Programlarda işlenen konulara canlılık, gerçeklik ve derinlik kazandırmak amacıyla kullanılan yardımcı unsurlardır. Daha çok dramatik yapımlarda kullanılan efektler;

  • Doğal efektler ve

  • Yapay efektler olarak ikiye ayrılmaktadır.

Doğal efektler, daha önceden, sesin kaynağından kaydedilir. Araba korna sesi, su sesi, havlama ve gülme efektleri doğal ses efektleridir.

Yapay efektler ise, iç efektler olarak tanımlanır ve yayın sırasında yapılan efektlerdir. Bir parça kâğıdı buruşturarak çıkartılan yangın sesi yapay efektlere verilebilecek en güzel örnektir. Efektler başlıca şu amaçlarla kullanılırlar:

  • Yer belirleme

  • Sözün etkisini güçlendirme

  • Zaman belirleme

  • Atmosferi belirleme

  • Program giriş ve çıkışlarını belirleme

  • Geçişleri belirleme

Radyoculuğa İlişkin Teknik Kavramlar

Radyo yayıncılığı söz, müzik ve efekt unsurlarının en etkili biçimde bir araya getirilmesinin yanı sıra tüm bunların dinleyicinin kulağına en sorunsuz biçimde aktarılması işidir. Bu aktarım sırasında hemen hemen her aşamada teknolojiden yararlanılır. Radyo yayıncılığının gerçekleşebilmesi için stüdyo, mikrofon, ses masası, verici, anten ve alıcıya ihtiyaç duyulur.

Stüdyo: Bir radyo stüdyosu;

  • Yayın ve

  • Kayıt stüdyosu olmak üzere iki stüdyodan oluşur.

Radyo stüdyolarında program yapımlarının gerçekleştirildiği bölüm, kayıt stüdyosu ve yayının yapıldığı bölüm ise yayın stüdyosudur.

Kayıt stüdyosu, daha çok müzisyenlerin canlı etkinliklerini ve söyleşileri kaydetmek, program yapımını gerçekleştirmek için kullanılır.

Yayın stüdyosunda sesini iletmek için mikrofonlar, telefon hatları, müzik ve diğer sesli kaynaklar için; CD, kaset, kartuş ve bant okuyucular, bilgisayar, ses kaynaklarını yayına dönüştürmek için ses masası bulunmaktadır.

Mikrofon: Ses dalgalarının hareketini elektrik enerjisine dönüştürür ve bir kablo aracılığı ile ses masasına gönderir. Programcının sesi ne kadar nitelikli ve güçlü bir ses olursa olsun mikrofonun kalitesi yayını büyük ölçüde etkiler. Ses alma yönlerine ve etki alanlarına göre olmak üzere üç gruba ayrılır:

  • Yapılarına göre mikrofonlar.

  • Yönelme karakteristiklerine göre mikrofonlar

  • Etki alanına göre mikrofonlar

Ses Masası: Programın birbirinden farklı tüm parçaların harmanlanması için ses masası kullanılır. Ses masası, birden fazla ses kaynağının, yayın akışı içerisinde radyo vericisine gönderen elektronik bir cihazdır. Yükseltim; sinyalin, kullanılabilir seviyeye yükseltilmesi iken ses masası, sinyalin gideceği yönün belirlemesine, yönlendirilmesine yönlendirim denir.

Verici: Yayının dinleyiciye ulaşmasını sağlayan en temel araç vericidir. Verici en temel şu üç öğeden oluşmaktadır:

  • Kılavuzun bir parçası olabilen stereofonik kod yayıcı,

  • Taşıyıcı frekansı yöneten ve düşük frekans sinyaline göre frekans modülasyonunu sağlayan kılavuz modülatör,

  • Güç çoğaltıcı Radyo istasyonları, yayınlarının dinleyiciye sağlıklı bir biçimde ulaşabilmesi için vericiyi özenle seçmelidir.

Anten: Yayının geniş bir alanı kapsaması için; anten çıkış gücü, anten yüksekliği, antenin dinleyici kitleye yönlendirilmesi, frekans seçimi gibi konulara dikkat edilmesi gereklidir. İki nedenle radyo yayınları dinleyiciye ulaşamayabilir. Bunlardan ilki, antenlerle dinleyici arasındaki hava zayıflaması, ikincisi, yeryüzündeki yüksekliklerdir.

Alıcı: Dinleyicilerin radyo yayınlarını duydukları cihazlardır. Transistörle birlikte, radyo taşınabilen bir araç olmuştur.

Radyo Programcılığında Mesleki Kişilikler

Radyo yayınları, takım ruhu ve anlayışı içerisinde, bir grup insanın ortak çabası ile ortaya çıkmaktadır. Bu süreçte görev alan kişiler ve görevleri radyonun yerel ya da ulusal yayın yapıp yapmadığına, benimsediği yayın formatına göre değişmektedir. Temelde yayıncılık anlayışlarına göre radyolar;

  • Kamu hizmeti yayıncılığı modeli ve

  • Ticari yayıncılık olarak ikiye ayrılırlar.

Kamu radyoları: Yayıncılığı kamusal bir görev olarak kabul eder ve bu doğrultuda kamuya ait olan frekansı, halkın bilgilendirilmesi için kullanır. Bu sistemde, yayın kurumunun geliri devlet tarafından karşılanır.

Ticari radyolar: Ticari radyo modeli, ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde geliştirilmiştir. Özel girişim tarafından kurulan ve yönetilen radyolardır. Birer işletme olan, özel radyoların öncelikli amacı, kâr elde etmektir. Ticari radyolar, gelirini reklam ve sponsorluktan elde ederler.

Radyo yayınları uzman bir kadro tarafından yürütülür. Bu kadronun içinde, yayın müdürü, program müdürü, müzik müdürü, haber müdürü, teknik birim, muhabir, pazarlama müdürü, şef mühendis, stüdyo ekibi, spiker, sunucu, programcı, yapım gibi geniş bir kadro bulunur.

Radyo Sahibi: Ticari radyolarda, radyo kanalına parasal desteği sağlayan kişi veya kuruluşlar radyonun sahibidir.

Radyo Müdürü: Ticari radyolarda radyo müdürü, radyonun sahibinden sonraki en yetkili kişidir. Radyonun tüm işleyişinden sorumludur. Kamu radyolarında ise radyo müdürü, genel müdür ya da başkan yardımcısı olarak isimlendirilir.

Program Müdürü: Yayın politikasına uygun haber, müzik ve söz programlarının yapılmasını sağlamak, yayın kalitesini denetlemek, yayınların içeriğinin yayın ilkelerine uygunluğunu denetlemek, yayınlarla ilgili kısa ve uzun dönemli programlar hazırlamak ve gerekli müzik arşivini sürekliğini sağlamakla görevlidir.

Müzik Müdürü: İstasyonun yayın anlayışı ile örtüşen müzik eserlerini takip eder, yeni çıkan eserleri bu doğrultuda değerlendirir.

Haber Müdürü: Özel radyolarda haber müdürü, program müdürüne bağlı olarak çalışır. Haber müdürü, radyolarda haber bültenlerinin ve haber programlarının yapılmasından sorumlu kişilerdir. Haber müdürü aynı zamanda haberi yapan muhabirlerden de sorumludur.

Pazarlama Müdürü: Pazarlama müdürü, yayın süresini reklam verenlere satarak, istasyonun gelir elde etmesini sağlayan kişidir.

Muhabir: Muhabir, kendisinden istenen olayın takibinden, araştırılmasından ve haber haline getirilmesinden sorumlu kişidir. Haber biriminin en temel üyesidir. Muhabir haberi yansız, hızlı ve doğru bir biçimde yapmakla ve dinleyiciye aktarmakla görevlidir.

Şef Mühendis: Radyo istasyonundaki teknik tüm cihazların, satın alınması, tamir ve bakımı şef mühendisin sorumluluğundadır.

Yayın Yönetim Şefi: Yayın yönetim şefi yayından sorumlu program bölümü ile teknik birim arasındadır. Bu iki birimin arasındaki ilişkileri düzenlemekle görevlidir.

Stüdyo Ekibi: Radyo yayıncılığının temelini oluşturan stüdyo ekibi;

  • Programcı (yapımcı),

  • Sunucu ve

  • Teknik işletmen olarak üç farklı sorumluluk alanını vurgulamaktadır.

Programcı: Özel radyo ve televizyon yayıncılığında programcı, aynı zamanda yapımcıdır. Özel radyolarda programcı genellikle tek başına, tüm programı tasarlayan, içeriğini belirleyen, konuk bağlantılarını sağlayan ve programla ilgili her şeyden sorumlu kişidir.

Sunucu/Spiker: Radyo ve televizyonlarda haberleri okuyan kişilere spiker denilirken, sunucu ise radyo ve televizyonda ya da herhangi bir toplantıda sunma işini yapan kişi olarak tanımlanmaktadırlar. Spiker yazılı bir metni dinleyiciye aktaran kişi, sunucu ise metinden de yararlanarak daha çok doğaçlama konuşabilen kişidir.

Yorumcu Sunucular (Anchorman-Anchorwoman): Toplumda güvenilirlikleriyle, deneyimleriyle, birikimleriyle, dürüstlükleriyle ve etkileyici kişilikleriyle bilinen kişilerdir. Haberin inandırıcılığı ve etkisi açısından yorumcu sunucuların etkisi önemlidir.

Uzman Sunucu: Belirli bir alanın özel birikimine sahip sunuculardır.

Editör Spiker: Radyoda haberciliği bilen, haberi yazan ve sunan kişilere editör spiker denmektedir.

DJ (Disc Jockey): Radyolarda müzik eserlerinin tanıtımını, duyurusunu ve seçimini yapan, belirli müzik türleri hakkında birikimli kişilere denir.

Teknik İşletmen: BBC radyoları ve Amerikan ticari radyolarında, programcı aynı zamanda teknik işletmen görevini de üstlenmektedir. Teknik işletmen yayınlanacak programın yayın aşamasının sonuna kadar tüm aşamalarda çalışan kişidir.