RADYO VE TELEVİZYON TEKNİĞİ - Ünite 4: Ses Kurgusunun Temel İşlevleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Ses Kurgusunun Temel İşlevleri

Ses Kurgu Tasarımı

İşitsel ya da görsel-işitsel bir yapımın ses kayıt ve kurgu çalışmalarını yapabilmek için sahip olunması gereken bilgi ve beceriler şunlardır:

  • Sesin fiziksel ve duyusal özelliklerini kavrayabilmek,
  • Ses kayıt ve kurgu teknolojilerini kullanabilmek,
  • Sesin tek başına ya da görsel bir ögeyle olan etkileşimini değerlendirebilmektir.

Bir yapımda ses, diyalog, müzik ve ses efektleri olmak üzere üç unsura sahiptir. Ses efektleri, sesli bir yapıma ait ortam sesleridir. Ses kurgu tasarımı, yapımın türüne göre değişkenlik gösterir. Temelde iki farklı sesli yapımından söz edilebilir:

  • Görsel-işitsel yapımlar
  • İşitsel yapımlar

Görsel-işitsel yapımlar: Görsel-işitsel yapımlarda ses öğesi ses kaynağı görünen sesler ve ses kaynağı görünmeyen sesler olmak üzere iki farklı yöntem ile kullanılır:

  • Ses kaynağı görünen sesler: Bunlar görüntü ile eş zamanlı olarak kullanılmalıdır.
  • Ses kaynağı görünmeyen sesler: Bunlar görüntü çerçevesi dışında kalan ses kaynaklarına ait seslerdir.

Görsel-işitsel yapımlarda sesler genelde görüntüye göre kurgulanır.

İşitsel yapımlar: İşitsel yapımlarda görsel öğeler olmadığı için, sesler arasındaki fiziksel ve duyusal dengeler çok iyi kurulmalıdır.

Günümüzde ses kurgu çalışmaları DAW olarak tanımlanan, bilgisayar donanım ve yazılımlarından oluşan iş istasyonlarında yapılır. Aynı zamanda görüntü kurguları için kullanılan bilgisayar tabanlı iş istasyonlarında da ses kurguları yapılabilir. Fakat görüntü sistemlerinde sınırlı olanaklarla ses kayıt ve kurgu çalışmaları yapılabilir.

Analog Ses Kurgu: Bant Sistemler

1990’lı yıllara kadar analog bant kayıt ve kurgu sistemleri oldukça yaygın olarak kullanılıyordu. Sayısal tabanlı ses stüdyoları ile karşılaştırıldığında, analog sistemler hem hacim olarak daha fazla yer kaplıyorlardı hem de ses kurgu çalışmaları fazla zaman alıyordu. Profesyonel analog ses kayıt/kurgu cihazlarında makara bantlar kullanılıyordu. Bu makara bantlar mono, stereo ya da multi-track ses kaydı yapabilme imkanlarına sahiptiler.

Analog makara bant sistemlerinde ses kayıtları yapılırken, yanlış konuşmalar ya da nefes gürültüleri gibi istenmeyen sesler, bant üzerinden silinerek ya da bant kesip atılarak temizlenir.

Video görüntülere ait sesler de önceden hazırlanmış ses bantlarından aktarılır ya da ses kayıt/kurgusuna benzer şekilde, videobant üzerinde doğrudan yapılabilirdi. Fakat videobantta kesme işlemi yapılmaz. Küçük bir hatanın ses bandından temizlenmesi ya da kesilip atılması, sayısal teknolojide çok basit ve hızlı bir biçimde yapılabilmektedir. Fakat hem analog hem de sayısal ses kayıt ve kurgularında kullanılabilen temel işlemler vardır. Analog sistemlerde bu işlemlerin bazıları daha mekanik ve ayrı cihazlar kullanılarak yapılırken, sayısal sistemlerde çoğu işlem tek bir donanım ve yazılım aracılığıyla yapılabilmektedir. Her iki sistemde de ses kayıt ve kurgu mantığı aynıdır.

Sayısal Ses Kurgu: DAW Sistemler

Sayısal teknolojide ses çalışmaları daha basit, hızlı ve kalitelidir. Analog sistemlerden sayısala geçişte bir takım adaptasyon sorunları yaşanmıştır. Aynı şekilde sayısal format ve sayısal bilginin kontrolüyle ilgili sorunlar da yaşanmıştır. Fakat sayısal sistemlerin kullanım kolaylığı, hız ve kaliteleri analog sistemlerin önüne çıkmıştır.

“Sayısal Ses İş İstasyonu” olarak tanımlanan DAW, bilgisayar tabanlı donanım ve yazılımlardan oluşan sayısal ses kayıt ve kurgu sistemleridir. Doğrusal olmayan sistemlerdir. DAW sistemlerde kullanılan ses kayıt ve kurgu programları, yazılımların özelliklerine bağlı olarak birkaç arayüzden ya da pencereden oluşabilir. Yazılımların genelde sahip oldukları arayüzler şunlardır:

  • Multi-track penceresi
  • Edit penceresi
  • Mixer penceresi
  • Effect penceresi
  • Video penceresi ve diğer menülere ait pencereler

Bir DAW sistem kullanılarak yapılacak olan ses kayıt ve kurgu çalışmalarındaki avantajlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Ses sinyaline ait ses dalgaları görsel hale getirilir.
  • Analog ses sistemlerinde kullanılan mikser ve ses işlemciler gibi cihazlar, tek bir yazılım paketinde bulunur.
  • Aynı anda birden fazla ses kanalına kayıt yapılır.
  • Her ses kaynağı için ayrı bir okuyucu ya da kaydedici cihaza gerek duyulmaz.
  • Daha önceden disk ya da bantlara yapılmış olan ses kayıtları sisteme yüklenir.
  • Sesler istenen sıraya göre hızlı ve kolay bir şekilde dizilir.
  • İstenmeyen sesler kolayca kesilip çıkarılır.
  • Seslere istenen efekt ve işlemler uygulanır.
  • Program sonucu, kurgu esnasında önceden görülüp dinlenebilir ve hatalar düzeltilir.
  • Bilgiye ulaşım ve transfer çok hızlıdır.
  • Video görüntüye ait ses çalışmalarında hız ve kolaylık sağlar.

DAW gibi sayısal ses sistemlerinde bütün sesler sayısal olarak işlenir ve kaydedilir. Profesyonel çalışmalarda ses kalitesini koruyabilmek için, sayısal sesler sıkıştırılmamış ses dosyaları biçiminde kullanılmak istenir. Sıkıştırılmış ses formatlarında kalite kaybı oluşabilir.

DAW Sistemlerde Kurgu

DAW sistemlerde ses kartından gelen ses sinyalleri bir ya da birden fazla ses kanalına aynı anda kaydedilebilir. Kayıt yapılması istenmeyen ses kanallarının kayıt fonksiyonu kapatılabilir. Yeni bir çalışma projesinde projenin ses ile ilgili teknik tanımlamaları yapılmalıdır. Yazılımlarda sample rate, channels ve resolution ayarlarının kullanıcı tarafından tanımlanması istenir.

Sample Rate: Proje tarafından kaydedilecek ya da kullanılacak sesin örnekleme oranıdır.

Channels: Yeni ses kanalı ya da kaydedilecek yeni ses, tek kanal ya da çift kanal biçiminde oluşturulur. Projedeki “stereo” kanal ifadesi, birbirinden ayrı “iki mono kanal” olarak düşünülmemelidir. Stereo kanal, kendi içinde birbirinden bağımsız “iki ses izi” taşıyan tek bir kanaldır. Konuşma kayıtları genellikle mono kanallara yapılır

Resolution : Sesin bit çözünürlüğü belirlenir.

Yeni projenin temel ayarları sample rate, channels ve resolution ayarları dikkate alınarak yapılır. Daha sonra ses sinyal girişleri kontrol edilir, ses provaları yapılır ve ses kayıt seviyeleri ayarlanır. Kayıt düğmesi ile ses kayıt başlar. Kaydedilen ses sinyali ekrandan gözlemlenebilir. Analog bant sistemlere göre en büyük avantajlardan biri de ses dalgalarının grafiksel temsilinin görülebilmesidir. Ses kayıt istenildiği anda durdurulabilir ve kalınan yerden tekrar kayıt sürdürülebilir. Ses kayıt tamamlandığında, ekranda görülen ses kayıt parçacıkları her biri DAW sistemin sabit diskine fiziksel olarak kaydedilir. Bu ses parçacıklarına, projedeki tanımına göre istenen isimler verilebildiği gibi sistem tarafından da otomatik olarak isim de verilebilir. Bazı yazılımlarda ses kayıt süre sınırı olabilir. Bu süre sınırı kullanıcı tarafından değiştirilebilir. Projeye ait ses parçaları ham kayıtlar’ dır ve bunlar kurgulanmak üzere değerlendirilir ya da olduğu gibi saklanır.

DAW sistemlerde ses kurgusuna başlamadan önce, ses kurgusunda kullanılacak olan ham ses dosyalarının birer kopyası alınarak bir klasör içinde toplanmalı ve klasöre çalışmanın adı verilmelidir. Kurgu çalışmasına başlamadan önce her bir ses dosyası arasındaki format biçimine de dikkat edilmelidir. Bazı yazılımlar, her ses dosyasının format biçimini desteklemeyebilir. Ses dosyalarının örnekleme oranları ve bit değerleri de farklı ise, bu farklılıklar yazılım tarafından “up sampling” ya da “down sampling” olarak dengelenebilir. Video tabanlı bir ses kurgu çalışması yapılacaksa, donanım ve yazılım tarafından bu video dosyasının formatı da desteklenmelidir. Video tabanlı bazı ses çalışmalarında, video görüntünün düşük çözünürlüklü bir kopyası alınarak çalışılabilir. Böylece bilgisayar bazı işlemleri daha rahat yapabilir. Video görüntü ile çalışılırken, görüntü ile sesin saniyedeki “kare” sayısı senkronizasyon için çok önemlidir

Ses kayıtları en son biçimi verilerek “mastering” işlemi ile tamamlanır. DAW sistemlerde ham ses dosyalarına iki şekilde işlem uygulanır:

  • Kalıcı işlem
  • Kalıcı olmayan işlem

Görüntü kurgusundan sonra “render” işlemi uygulanır. Render işlemi, kurgu esnasında görüntüye uygulanan bütün işlemleri tek tek değerlendirir ve tek bir parça haline dönüştürür. Render işlemi ile birlikte yeni bir film dosyası oluşturulur ya da başka bir bant veya disk ortamına kopyası alınır. Bu “kalıcı olmayan” işlemdir ve ham dosya kurguda yapılan işlemlerden etkilenmez. Ses kurgusunda bu işlem bazen farklı olabilir. Ses kurgusunda da hem kalıcı hem de kalıcı olmayan işlemlerle kurgu sürdürülebilir. Genellikle ses kayıt/kurgu yazılımlarında bir “multi - track” penceresi ve “edit” penceresi bulunur. Multi-track penceresi kalıcı olmayan sanal işlemlerin uygulandığı alan, edit penceresi de kalıcı işlemlerin uygulandığı alandır. Ses kurgu çalışmalarında ses dosyalarına uygulanabilecek bazı temel işlemler şunlardır:

Split : Bölme işlemi. Ekranda görünen ses dosyası istenen yerlerden bölünüp, parçalara ayrılabilir.

Delete: Silme işlemi. Ses dosyasının tamamı ya da yalnızca seçilen parçaları ekrandan silinebilir.

Fade : Ses şiddet seviyesi istenen hızda düşürülür ya da yükseltilir. Genellikle ses parçalarının başlangıç ve bitişine uygulanan bir işlemdir.

Copy : Kopyalama işlemi. Ses dosyasının tamamı ya da yalnızca seçilen parçaları kopyalanır.

Cut: Kesme işlemi. Ses dosyasının tamamı ya da yalnızca seçilen parçaları ekrandan silinir.

Paste: Yapıştırma işlemi. Kopyalanan ya da kesilen ses dosyası veya parçaları istenilen bir bölgeye yapıştırılır.

Zero Crossing ve Crossfade: Ses dosyalarında bölme işlemi genellikle kelime, cümle ya da müziğin bitiş yerlerinden yapılır. İki sessiz nokta arasında kalan ses ya da gürültü, kullanılan yazılıma göre multi-track ya da edit penceresinde silinir. Eğer multi-track penceresinde bölme işlemi yapılırsa, bölünüp çıkarılan veya silinen ses dosyası iki parçaya ayrılır. İki parça arasında boş bir alan kalır. Bu boşluk tamamen sessiz bir alan olarak bırakılabilir. Fakat bu sessiz alan işitsel algıda da bir boşluk yaratabilir. Bölünen ses dosyaları birbirine bitiştirilirken ses dalgalarının genlikleri aynı düzlemde kesişmelidirler. Bu işleme zero crossing denir.

Ses parçalarının birleştirme işlemi, analog ses bantlarının kesilip yapıştırılmasına benzer şekilde olmalıdır. Analog ses bantları yatay açıyla kesilip bir bant aracılığıyla birleştirilir.

Her iki ses parçasının birleşiminde sıfır geçişin sağlanabilmesi için crossfade işlemi uygulanabilir. Crossfade, her iki parçadaki ses dalgalarını birbirine kaynaştırarak birleştirir. Böylece ses parçalarının birleşim yeri işitsel algıda bir sorun oluşturmaz. Fakat bazı yazılımların edit pencerelerinde bu işlem, kalıcı bir biçimde ses dosyasına uygulanır. Ses dosyasından bir bölüm silindiğinde ya da çıkarıldığında, her iki parça birbirine otomatik olarak yapıştırılır, parçalar arasında boş bir alan kalmaz ve sıfır geçiş yazılım tarafından kendiliğinden sağlanır.

Sesin sinyal yapısını değiştiren “ses sinyal işlemcileri” sayesinde sesin sinyal yapısı fiziksel olarak değişikliğe uğrar ve çeşitli ses etkileri oluşur. Ses sinyal işlemciler kayıt sırasında da doğrudan uygulanabilir. Sık olarak kullanılan sinyal işlemcilerden bazıları şunlardır:

Equalizer (EQ): Ses kalitesini etkileyen en önemli işlemcilerden biridir. “Ses frekans dengeleyici” olarak tanımlanır. Ses kayıtlarında mümkün olduğunca sesin frekansları değiştirilmez. Fakat bazı durumlarda ses frekansları arasında işitsel bir denge kurabilmek ve istenmeyen seslerin frekanslarını filtrelemek için kullanılır. Orijinal sesin barındırmadığı frekanslara etki etmez.

Compressor ve Limiter: Ses seviyesini “sıkıştırıcı ve sınırlayıcı” işlemcilerdir. Her iki işlemci birbirinden ayrı ya da aynı anda kullanılabilir. Kompresör, ses kayıtlarında sesin belli bir seviyeyi geçmemesi ve düşük ses seviyeleri ile yüksek ses seviyeleri arasındaki seviye farkını azaltmak için kullanılır. Kompresör, işlemci genelde threshold, ratio, attack time ve release time fonksiyonlarından oluşur.

Threshold: Kompresörün devreye gireceği, ses sinyal seviyesinin eşiğini belirler.

Ratio: Kompresörün devreye girdiği eşik seviyesinden itibaren, ses seviyesine uygulanacak sıkıştırma oranını belirler.

Attack time: Kompresörün, eşik seviyesini geçen ses seviyesine ne kadar süre sonra müdahale edeceğini belirten atak süredir. Atak süresi msn olarak belirlenir.

Release time: Atakta bulunulan ses seviyesinin bırakılma süresidir. Bırakılma süresinin uzunluğu iyi dengelenmediğinde, ses seviyesinde ani artma ya da azalma gibi olumsuz etkiler oluşur.

Limiter, ani artışlara karşı sesi belli bir seviyede sınırlar. Sıkıştırma oranı dışında, kompresördeki diğer fonksiyonlara sahiptir. Her iki işlemci yani Compressor ve Limiter ses seviyelerine uygun olarak kullanılmalıdır. Sıkıştırma ve sınırlama oranları gereğinden fazla uygulanırsa, hem işitsel hem de kalite olarak seste bozulma ve kayıplar oluşur.

Normalization: Ses dosyasının bir bütün olarak ya da bölümler halinde belli bir seviyede dengelenmesidir. Kurgu aşamasında kullanılabilen bir işlemdir. Bu işlem uygulanırken, yazılım tarafından ses dosyası içindeki ani ses sıçramaları referans alınır. Daha düzgün dağılımlı bir işlem yapabilmek için sesteki sıçramalar limiter yardımıyla kırpılabilir. Kırpılma sonrası “normalization” işlemi uygulanabilir. Fakat düşük seviyeler belli bir seviyeye yükseltilirken, dip gürültüler de yükselebilir. Aksi işlemde de düşük seviyeli sesler daha da indirgenebilir.

Reverb ve Echo: Her ikisi de sese derinlik katma anlamında yansı ve yankılanma olarak tanımlanır. Kapalı ve açık mekanlarda, ortamdaki nesnelerin yapısına bağlı olarak seslerin yansıma biçimleri farklıdır. Reverb sese doğal bir derinlik etkisi katar ve seste algılanabilen tekrarlar yoktur. Echo ise seste belli aralıklarla gecikme ve şiddeti gittikçe azalan tekrarlardan oluşur.

Bütün ses sinyal işlemciler sesin kalitesini artırmak ve amacına uygun sunumlar yapılmak için kullanılır.