REKREASYON YÖNETİMİ - Ünite 3: Boş Zaman Davranışı Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Boş Zaman Davranışı

Giriş

Boş zaman davranışı yaşamın bazı dönemlerinde belli kalıplarda durağanlık gösterirken geçiş dönemlerinde ise dinamik bir değişime uğramaktadır. Yaşam seyri boyunca istek ve beklentiler değişirken boş zaman tercihleri ve davranışlarda da birtakım değişimler meydana gelmektedir.

Sadece belli dönemlerde durağanlık gösteren boş zaman davranışının hayat seyri boyunca birçok faktörden etkilenerek değişkenlik gösterdiğini söylemek mümkündür. Bu nedenle boş zaman davranışının tek bir teori ya da yaklaşım ile açıklanması oldukça zordur.

Boş Zaman Davranışı

Boş zaman davranışı, etkileşim ve uyum amacıyla boş zamanlarda geliştirilen bilişsel, psikolojik ve fiziksel tepkilerin genel adıdır. Boş zamana katılım ve elde edilen sonuçlarla ilgili sürecin tamamını kapsamaktadır. Boş zamana katılım, dil, din, ırk, yaş, cinsiyet, sosyal sınıf, kültür, kişilik, ihtiyaçlar, değerler ve roller gibi birçok faktörden etkilenmektedir.

Fishbein ve Ajzen'in (1975) davranış teorisine göre inançlar, tutumlar ve niyetler de davranışın ortaya çıkmasında önemli etmenlerdir. İnanç, bireyin bir objeye karşı sahip olduğu bilgidir. Bireylerin katılacağı boş zaman etkinliğinin faydaları ya da sonuçlarına inanması ve onaylaması ve bu inancı doğrultusunda boş zaman etkinliğine karşı bir tutum geliştirmesi beklenmektedir.

Boş zaman ve rekreasyon felsefesinin temelinde yorgunluk ve iş sonrası dinlenme ve yenilenmenin yanı sıra boş zaman aktivitesine tamamen dâhil olarak kendini gerçekleştirme, sosyal, psikolojik ve fiziksel olarak gelişme gibi kazanımlar yer almaktadır.

Boş zaman davranışını açıklamak için sosyoloji, psikoloji, antropoloji, ekonomi ve diğer disiplinlere dayalı birçok teori geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Bu teorilerden bazıları daha basit olup direk gözleme dayalı olanlardır. Bazıları ise detaylı ve deneysel araştırmaları içerisinde barındıran kapsamlı teorilerdir. Ancak her durum ve koşul için herkese yönelik tek bir boş zaman davranışından bahsetmek ve bunu tek bir teori ile açıklamak olanaksızdır. Çünkü boş zaman davranışı benzersiz ve karmaşıktır (Russell, 2009). Bu yapıdan dolayı boş zaman davranışını açıklayan teori ve yaklaşımlar zaman içerisinde “boş zaman ve rekreasyon felsefesi”nin temel yapı taşlarını oluşturmuştur.

Boş Zaman Davranışını Açıklayan Teoriler

Boş zaman davranışını açıklayan teoriler şu şekilde sıralanabilir:

  • İşle ilgili teoriler
  • Psikolojik ve Sosyo-Psikolojik teoriler
  • Sosyolojik teoriler
  • Felsefik teoriler

İşle İlgili Teoriler

iş ve boş zaman ilişkisinden yola çıkarak geliştirilen teorilerdir.

Boş zaman davranışını iş ve boş zaman arasındaki ilişkiye dayandırarak açıklayan teorilerden biri “telafi ve taşma” teorisi denir. Yapılan iş ya da mesleğin doğası yıpratıcı, yorucu ise ya da tatmin sağlamayan bir nitelik taşıyorsa, bireyler bu eksikliği boş zamanlarında “telafi” etmek isterler. İşlerinde elde edemedikleri tatmini boş zamanlarında ararlar ve işlerinin tam zıttı özellik taşıyan boş zaman aktivitelerine katılım eğilimi gösterirler.

Psikolojik ve Sosyo-Psikolojik Teoriler

Bireylerin boş zaman davranışlarını ve deneyimlerini özgürlük ve içsel motivasyonla ilişkilendirerek psikolojik ve sosyo-psikolojik açıdan inceleyen teorilerdir. En bilinen psikolojik teoriler Neulinger”in Boş Zaman Paradigması ve Csikszentmihalyi’nin Akış Teorisi’dir.

Neulinger (1981) boş zaman davranışını algılanan özgürlük ve motivasyon ile açıklamış ve Boş Zaman Paradigma’sını oluşturmuştur. Boş zaman davranışının ortaya çıkmasında özgür irade ile katılım ve içsel motivasyonun önemli olduğunu ifade etmiştir. Neulinger algılanan dışsal baskılardan daha çok bireyin kendi isteğiyle boş zamana katılım göstermesi ve boş zaman aktivitesini sağladığı faydalardan dolayı içsel bir motivasyonla tercih etmesini “pür boş zaman” olarak tanımlamıştır. Örneğin, bireyin kendi özgür iradesiyle ve içsel bir motivasyonla, kar örtülü dağ eteklerinde kayak yapması ya da bir müzik aleti çalması pür boş zaman olarak ifade edilebilir. “Boş zaman-görev ve sorumluluklar” ise hem içsel hem de dışsal motivasyonla katılım sonucunda boş zaman davranışının ortaya çıkmasıdır. Neulinger görev ve sorumlulukları (Work); iş (job) dışı zamanlarda yapılan, bazen boş zamanla iç içe bazen ise boş zamanların dışında kalan zamanlarda, çocuk bakımı, evle ilgili işler, bahçe bakımı, kişisel bakım gibi işler olarak tanımlamıştır.

Psikolog Csikszentmihalyi (1975) insanların günlük yaşamdaki aktivitelerden elde ettikleri deneyimleri incelemiş ve bu deneyimleri nasıl anlamlandırdıklarını ve neler hissettiklerini araştırmıştır. Araştırmasında müzik, resim, dağcılık, spor, satranç ve çeşitli meslek gruplarından olan bireyleri kullanarak, zamanlarını tam olarak istedikleri şeylere harcayan bu bireylerin neler hissettiklerini araştırmış ve flow yani akış teorisini geliştirmiştir. Akış, bireylerin katıldıkları etkinlikte kendilerini bile unutacak kadar dâhil olmaları ve kendilerini kaptırmalarını ifade eden bir deneyimdir.

Sosyolojik Teoriler

İnsan davranışlarını kültür ve toplumla ilişkilendirerek açıklayan sosyolojik teoriler ise, boş zaman davranışlarını aile, toplum, sosyal sınıf, cinsiyet ve diğer sosyal konularla ilişkilendirerek açıklamaktadır.

Thorstein Veblen”in 1899 yılında “rlhe Theory of the Leisure Class” başlıklı kitabında, üretime değil tüketime odaklanan ve boş zamanlarını israf ederek geçiren sınıf olan “aylak sınıf”tan bahsetmiştir. Aylak sınıfı çalışan sınıfın ürettiklerini tüketen ve zamanını ve parasını rastgele ve gereksiz mal ya da hizmetler için harcayan sınıf olarak tanımlamıştır.

Stebbins (1982) ortalama 30 yıl sürdürdüğü etnografik araştırmaları sonucunda boş zamanın doğasını sosyolojik açıdan incelemiş ve boş zamanın ciddi ve kayıtsız olmak üzere iki farklı kategoriden oluştuğunu ifade etmiştir. Ciddi boş zaman, bilgi, beceri ve deneyim gerektiren, uğruna emek, zaman, para ve çaba harcanarak dâhil olunan, sistematik bir çalışma sonucunda kariyer elde etme ve somut faydalar sağlayan amatör, hobi ya da gönüllü boş zaman etkinliklerine harcanan zaman dilimidir. Kayıtsız boş zaman ise ciddi boş zamanın karşıtı olmakla birlikte, uğrunda özel bir çaba, emek, zaman ve para harcamayı gerektirmeyen ya da çok az gerektiren, kısa süreli eğlenme ve deneyim sağlayan boş zaman etkinliklerine harcanan zamandır.

Felsefik Teoriler

Felsefik teoriler ise, günlük yaşamla ilişkili olarak boş zamanın temelini anlamaya ve anlamlandırmaya odaklanan teorilerdir.

Self-determinasyonun sözlük anlamı, izleyeceği yolu kendi iradesiyle belirleme, kendi kendini idare etme, otonomi, özerkliktir.Self-determinasyon ya da özerklik “bağımsız” olmaktan farklıdır. Şöyle ki Deci ve Ryan (2000) özerkliği, bireyin kendi isteklerinin farkında olarak güdülenmesi, kabullenerek ve onaylayarak davranışa geçmesi olarak tanımlamışlardır. Özerkliğin zıttı “heteronomi” yani “başkaları tarafından kontrol edilme ve kendi isteklerinin dışında davranışlarda bulunma” olarak ele alınmıştır.

Diğer yandan, boş zamanı anlamaya yönelik farklı yaklaşımların ortaya çıktığı görülmektedir. Boş zamanı, aktivite, yer ve mekân, zaman, ruh hâli, deneyim, sosyal bir kimlik, sosyal bir araç, yaşam kalitesi ve yaşam tarzı olarak farklı açılardan ele alan yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Boş zaman felsefesinin temel yapı taşlarını oluşturan tüm bu yaklaşımları bir araya getirmek amacıyla Mannell ve Kleiber (1997) boş zamana yönelik içsel ve dışsal bakış açıları geliştirmişlerdir. Şöyle ki boş zaman davranışının toplumdan topluma hatta kişiden kişiye değişiklik gösterdiğini ifade eden Mannell ve Kleiber, dışsal bir bakış açısı olarak boş zamanın tanımlanmasında araştırmacıların değerlendirmesine ihtiyaç duyulduğunu ifade etmiştir. Bu nedenle içsel bakış açısında katılımcının kendisi dâhil olduğu etkinliği boş zaman etkinliği, zamanı ise boş zaman olarak tanımlarken; dışsal bakış açısında ise araştırmacılar dâhil olunan boş zaman aktivitesinin faydalarını, psikolojik ve sosyal etkilerini değerlendirerek, dâhil olunan etkinliği boş zaman etkinliği, ayrılan zamanı da boş zaman olarak tanımlamaları beklenmektedir.

Mannell ve Kleiber'a göre içsel ve dışsal tanımsal bakış açılarının yanı sıra boş zamanın objektif ve sübjektif olarak değerlendirilmesi de gerekmektedir. Sübjektif bakış açısına göre boş zaman, dinlenme, eğlenme ve pozitif bir ruh haline kavuşmayla sonuçlanan aktivitelere katılarak geçirilen değerli zamandır. Sübjektif bakış açısında bireyin kavuştuğu ruh hali, elde ettiği deneyim ve kazanımlar ön plana çıkmaktadır. Objektif bakış açısında ise nicelik ve miktar olarak boş zaman değerlendirilmektedir. Boş zaman sonrasında elde edilen mutluluk ve diğer psikolojik kazanımlardan çok aktivite, yer ve zaman olarak boş zamanın değerlendirmesi yapılır.

Boş Zaman Davranışını Etkileyen Unsurlar

Boş zaman davranışının ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerin araştırılması uzun yıllardır devam etmektedir. Boş zaman ihtiyacı ve boş zaman motivasyonu, boş zaman davranışının ortaya çıkışını psikolojik olarak açıklama ve “neden” sorusunun yanıtını bulma ihtiyacı doğurmuştur.

İnsanların yaşamını sürdürmesi için uyku, beslenme ve çalışma nasıl bir ihtiyaçsa boş zamana katılım da bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır (Edginton ve ark., 2006). Iso-Ahola'ya (1980) göre boş zaman davranışına yönelik ihtiyacın ortaya çıkmasında kuşkusuz en etkili faktör biyolojik yatkınlık ve bireyin genetik yapısıdır.

Boş Zaman İhtiyacı

Boş zaman ihtiyacını açıklayan diğer bir unsur içsel motivasyondur. Bireyler boş zaman aktivitelerine katılırken bazı içsel ödüllere ihtiyaç duyarlar. Boş zaman davranışını şekillendiren içsel ödüllerin başında algılanan özgürlük ve yeterlilik hissi yer almaktadır. Fakat algılanan özgürlük ve yeterlilik hissinin ortaya çıkmasında optimal uyarılma ve çeşitliliğin önemi büyüktür.

Kleiber ve ark. (2011) boş zaman ihtiyacını fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlar olarak iki başlık altında incelemişlerdir. Fizyolojik boş zaman ihtiyacını optimal uyarılma ile açıklamıştır. Boş zaman aktivitesi ne kadar değişik, yeni, mücadeleci ve farklı ise o kadar çok uyarıcı etkiye sahiptir. Optimal uyarılma dışında kültür ve öğrenmeyi de fizyolojik ihtiyaçlar başlığı altında açıklamıştır. Boş zaman davranışında etkili olan psikolojik ihtiyaçları sıralamak ve açıklamak Kleiber ve arkfna (2011) göre oldukça zor ve karmaşıktır. Çünkü farklı araştırmacılar tarafından farklı psikolojik ihtiyaçların sıralandığı görülmektedir.

Boş zaman ihtiyacının yanı sıra boş zaman davranışını açıklayan diğer bir unsur boş zaman motivasyonudur. Bireyler sahip olduğu tutumlar, inançlar, değerler, kişilik özellikleri ve yaşam tarzları doğrultusunda farklı yoğunlukta ve farklı sebeplerle boş zaman katılımı gösterirler.

Boş Zaman Motivasyonu

Homeostatik denge, vücutta oluşan değişiklik durumunda yaşamın sürdürülmesi için gerekli olan vücut fonksiyonlarının dengeli ve uyumlu bir şekilde korunmasıdır. Iso-Ahola (1980) homeostatik dengeyi sağlayan biyolojik ve psikolojik motivasyonun yanı sıra, hedef ve amaçları gerçekleştirmek için ortaya çıkan içsel ve dışsal motivasyon türlerinden de bahsetmiştir. Birçok boş zaman tanımında katılımın içsel bir motivasyonla gerçekleştiği belirtilmesine rağmen, boş zaman motivasyonunun birçok yazar tarafından içsel ve dışsal olarak ikiye ayrıldığı ifade edilmektedir. Boş zamana katılım sadece aktivitenin kendisinden kaynaklanıyorsa (başarı, gurur, kendini iyi hissetme, kendini gerçekleştirme, benlik saygısı, özgüven, sosyalleşme vb.) içsel motivasyon; sonucunda kazanılacak ödüllerden (para, madalya, sertifika, terfi, ödül vb.) kaynaklanıyorsa dışsal motivasyon olarak ifade edilmiştir.

Iso-Ahola dışsal ve içsel motivasyon arasındaki ilişkiyi iş ve boş zaman arasındaki ilişkiye benzetmiştir. İnsanların çalışması, bazı istisnalar hariç tutulduğunda, para gibi dışsal nedenlerle ilgilidir fakat boş zamana katılım tamamıyla içsel bir motivasyonla ilgilidir.

Boş zaman aktivitelerine katılım ya içsel ya da dışsal sebeplerden dolayı olmakla birlikte, birçok boş zaman katılımı hem içsel hem de dışsal sebeplerle olmaktadır. Iso-Ahola yarı içsel yarı dışsal motivasyonla dâhil olunan boş zaman katılımında, dışsal ödüller elimine edildiğinde aktiviteye ilginin son bulduğunu ifade etmiştir, çünkü dışsal ödüller içsel motivasyonu zayıflatmaktadır. Bu nedenle uzun süreli deneyim ve sürekli faydalar sağlanabilmesi için, boş zaman katılımının özellikle ilk katılımda içsel bir motivasyonla gerçekleşmesi gerektiğini belirtmiştir.

Aşırı doğrulama etkisi dışsal ödülün gereğinden fazla uygulanması hâlinde, içsel ilgilerde azalma meydana gelmesidir. Gereğinden fazla övgü, takdir, terfi vb. dışsal ödüller içsel ilgiyi azaltırken, olumlu geri bildirim anlamında içten ve samimi, başarının karşılığı olarak gerektiği kadar yapılan takdir, övgü, alkış vb. dışsal ödüllerin içsel motivasyonu arttırdığı söylenmektedir.

Aşırı doğrulama bireyin kendini gerçekleştirme ve beceri kazanma amacıyla yani içsel bir motivasyonla başladığı boş zaman aktivitesinde, katılımını arttırmak üzere verilen ödüllerin kaldırılması neticesinde içsel motivasyonların etkisinin azalması olarak tanımlanmıştır. Diğer bir deyişle, ilk katılımda sahip olunan ilgi ve istek, ödüller kaldırıldığında azalır ve hatta son bulur.

Deci ve Ryan (1985) ise içsel ve dışsal motivasyonun ortadan kalkması hâlinde amotivasyon durumunun ortaya çıktığını ifade etmiştir. Amotivasyon davranışta bulunmak için yeterli niyet ve isteğin olmaması durumudur. Örneğin her gün spor yapan birinin neden spora katıldığını açıklayamaması durumunu amotivasyon olarak tanımlamıştır.

Boş zaman katılımının gerçekleşmesinde etkili olan motivasyon türleri içsel-dışsal motivasyonun yanı sıra farklı yazarlar tarafından farklı şekillerde ele alınmıştır. Örneğin, yapılan bir araştırmada psikolojik (özgüven, yeterlilik, kendini gerçekleştirme, Well-being (öznel iyi oluş), sosyolojik (heyecan arama, grupla etkileşim, başkalarına saygı, iletişim, arkadaşlık ve ait olma), ve fiziksel ihtiyaçlara (beceri, kuvvet, koordinasyon, denge) yönelik motivatörler ortaya çıkmıştır.