SAYISAL FOTOĞRAF BASKI TEKNİKLERİ - Ünite 2: Sayısal Görüntüleme I Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Sayısal Görüntüleme I

Sayısal Görüntü Kaydetme Araçları

Sayısal arkalıklar (digital back), film kullanılan fotoğraf makinelerinin arkalarına takılarak 20 megapiksel(MP) ve üzeri çözünürlükte kaliteli sayısal sonuçlar almak için kullanılmaktadırlar. Ancak hayli yüksek bütçeli olmaları sebebiyle genelde profesyoneller tarafından kullanılırlar (S:31, Fotoğraf 2.1).

Orta format sayısal fotoğraf makineleri, özgün olarak sayısal ortam için üretilmiş olup genelde 20 MP üzeri çözünürlükte, oldukça yüksek bütçeli makinelerdir. Algılayıcı boyutları 35mm sistemlere göre daha büyük olduğu için hem çözünürlük hem de görüntü kalitesi anlamında avantajlı olmalarından dolayı profesyoneller tarafından tercih edilirler (S:32, Fotoğraf 2.2).

D-SLR (Digital-Single Lens Reflex) fotoğraf makineleri (S:33 Fotoğraf 2.3), orta format sayısal fotoğraf makinelerine göre daha uygun bütçelidirler. Tam algılayıcı boyutlu (full sensor – 24 x 36 mm) ve yaklaşık 1.3x – 1.6x odak çarpanı olan iki türü mevcuttur. Tam algılayıcılı seçenekler daha pahalı olup lensleri özgün uzaklıkları ile kullanabilmemize olanak sağlar. Odak uzaklığı çarpanı olan (Four Thirds sensor veya APS-C) modeller ise daha düşük fiyatlı olup mevcut objektiflerin odak uzaklıklarını tam performans ile kullanabilmeyi engeller. Örneğin 20mm odak uzaklıklı bir objektifin 30mm gibi çalışmasına yol açar. APS-C (Nikon): 15.6 x 23.5 mm, APS-C (Canon): 14.8 x 22.2 mm, Four Thirds: 13 x 17.3 mm olarak şekillenmektedir. Objektiflerinin değiştirilebilir olması, objektif, flaş gibi aksesuarlarının çeşitliliği, hem bütçe hem de özellik olarak amatör kullanıcılara da hitap etmesi sebebiyle bu makineler çok daha caziptirler.

Basit sayısal fotoğraf makineleri, basit özelliklidirler. Yarı profesyonel olarak adlandırılabilecek üst düzey seçenekleri bile görece uygun bütçelidirler. Genellikle amatör kullanıcılar tarafından tercih edilirler. Algılayıcı boyutları küçük, yüksek ASA/ISO değerlerinde kötü performans sergileyen, profesyonel piyasada pek kabul görmeyen makinelerdir (S:34, Fotoğraf 2.4). Bazı üreticiler sayısal kaliteyi arttırabilmek için MP değerinin daha düşük ancak kayıt kalitesinin ve yüksek ASA/ISO değerlerindeki performansının daha yüksek olduğu modeller üretmişlerdir. Basit sayısal makineler, kolay kullanımı, hafif ve küçük olmaları dolayısıyla amatör kullanıcılar arasında oldukça ilgi görmektedirler. Ayrıca bazı modellerde bulunan hareketli ve katlanabilir önizleme pencereleri de oldukça ilgi görmektedir. Bu makinelerin en önemli dezavantajı objektiflerinin değiştirilebilir olmamasıdır. O yüzden satın alırken objektif odak uzaklığı yelpazesinin geniş olmasına dikkat edilmelidir. Bazı modellerinde önizleme penceresine ek olarak bakaç vardır fakat çekilen fotoğrafın içeriği ile bakaçtan görülen içerik arasında farklılık (paralaks hatası) bulunmaktadır. Ayrıca bazı makineler D-SLR gövdelerdeki kadar kaliteli olmasa da anı amaçlı çekimler için uygun kalitede kısa video çekimi olanağı sunmaktadır.

Mikro 4/3 (Micro Four Thirds) sistemli basit sayısal fotoğraf makineleri basit sayısal fotoğraf makinelerinin objektif değiştirme özelliği olmamasından kaynaklanan eksikliği gidermek amacıyla üretilmişlerdir (S:35, Fotoğraf 2.5). En önemli özellikleri basit sayısal fotoğraf makinelerinin kullanım kolaylığı ile D-SLR makinelerin objektif değiştirebilme özelliğini birleştiriyor olmasıdır. Bu makinelerde kullanılan algılayıcı D-SLR sistemlerdeki algılayıcının (Four Thirds system) bir uyarlaması olup daha küçüktür. Objektif yuvası da daha küçük ve “Four thirds” sistemi ile uyumsuzdur ancak bir adaptör kullanılarak uyumlu hale getirilebilir. Bu makineler, algılayıcı boyutu, ağırlık, alan derinliği gibi konularda DSLR makinelerle basit sayısal fotoğraf makineleri arasında bir yerlerde yer almaktadırlar. Benzer şekilde, bu makinelerde kullanılan kontrast-sapmalı otomatik netleme performansının bazı D-SLR makinelere oldukça yakın olduğu gözlemlenirken elektronik bakaç sistemi ise bazı basit sayısal makinelere göre daha aydınlık ve net bir görüntü sağladığı belirtilmektedir.

Tek kullanımlık sayısal fotoğraf makineleri, geleneksek fotoğraf dönemindeki kullan-at film kutularını andırır ve erişim kolaylıkları ve fotoğraf makinesi unutulduğunda pratik çözüm sağlamaları ile dikkat çekerler. Ülkemizde henüz satışa sunulmayan bu cihazlar çok basit ve ucuz malzemeli bir gövdeye sahip olup önizleme penceresi bile bulundurmamaktadırlar (S:36, Fotoğraf 2.6).

Asıl amacı hareketli görüntü elde etmek olan video kameraların bazı modellerinde durağan görüntü kaydı özelliği bulunmakta ve yüksek optik zoom aralıkları sayesinde fotoğraf çekimi konusunda oldukça ilginç sonuçlar alınabilmektedir. Ancak fotoğraf kaydı 2-3 MP gibi düşük değerlerle gerçekleşmekte olduğu için baskı amaçlı profesyonel çalışmalarda pek tercih edilmemektedirler (S:37, Fotoğraf 2.7).

Cep telefonlarına entegre edilmiş kameralar en çok satılan kameralardır. Son dönemlerde yüksek MP değerlerine erişen çözünürlük değerleri sunabilmeleri ve birçok basit sayısal makineden daha fazla özellik bulundurmaları sebebiyle oldukça mantıklı seçeneklerdir. Ancak yine de profesyonel kullanım için yeterli sayısal kaliteyi sunamamaktadırlar (S:38, Fotoğraf 2.8).

Analog lomo makinesi imitasyonu makineler, film kullanan ve optik özellikleri ile çok kendine has estetikte fotoğraflar çekebilen ve Lomo olarak adlandırılan fotoğraf makinelerine benzemeye çalışan, SD karta kayıt yapan, sabit 80 ISO değerli, kibrit kutusu büyüklüğünde makinelerdir. (S:38, Fotoğraf 2.9)

Sayısal Görüntüleme Araçları

Ağ kameraları (Webcam), bilgisayarlara entegre ya da dışarıdan takılabilen modelleri mevcut olup genellikle video aktarımı için kullanılsalar da fotoğrafik kayıt amacıyla da devreye sokulabilmektedirler. Kalite ve çözünürlük açısından düşük performans sergiledikleri için büyük baskı, kaliteli matbaa baskısı gibi profesyonel işler  yerine internet tabanlı işlerde, acil gönderilmesi gereken kalitesiz reprodüksiyonlarda ve tarama cihazı yokluğunda elle yazılmış bir belgenin fotoğrafını çekmek gibi işlerde kullanılmalıdırlar (S:39, Fotoğraf 2.10).

Güvenlik kameraları / Casus kameralar / Belediye kameraları, sokaklar ya da meydanlar gibi kamu alanlarında ya da tekil bina bazında güvenliği sağlamak veya trafik yoğunluğu hakkında bilgi vermek üzere kullanılan kapalı devre kamera sistemleridir (CCTV). Görüntüleme ve kayıt yapabildikleri gibi çeşitli yardımcı yazılımlar vasıtası ile plaka tanıma, OGS sistemi, yasal olmayan geçiş takibi gibi alanlarda da kullanılmaktadırlar. Ayrıca çok küçük boyutlu, gözle görülmeyen, kalem çanta gibi günlük eşyalara monte edilen casus kameralar da görüntüleme ve kayıt amacıyla kullanılabilmekle beraber çok düşük kalite ve çözünürlük sunmaktadırlar (S:40, Fotoğraf 2.11).

Sayısal gece görüşü (Night Vision) kameraları neredeyse zifiri karanlık gibi çok düşük ışık şartlarında bile görüntü elde edilmesini sağlayabilmekte ve genelde askeri amaçlı kullanılmaktadırlar. (S:41, Fotoğraf 2.12)

Üçboyutlu (3B) mercekler 19 adet farklı açılarda birbirlerine çok yakın bir şekilde konumlandırılmış küçük alt merceklerden oluşurlar. Her bir alt mercek farklı netleme derinliğine sahip olduğundan elde edilen 19 farklı açıdaki görüntü özel bir yazılımda işlenerek üçboyutlu bir hale getirilir ve böylelikle hem görüntünün bütünü hem de bir parçası üzerinde netlik düzlemi değişiklikleri yapılmasına olanak sağlar (S:41, Fotoğraf 2.13). Stanford Üniversitesi tarafından geliştirilen ve “Stanford Frankencamera” olarak adlandırılan bir diğer proje de benzer özellikler göstermektedir (S:42, Fotoğraf 2.14).

Asıl amaçları fotoğraf çekmek olamayan ve uzaktaki görüntüyü yakınlaştırmak için kullanılan sayısal dürbünlerin bazılarında hafıza kartı yuvası bulunmakta ve görüntü kaydına olanak sağlamaktadırlar. Ancak yüksek çözünürlük ve görüntü kalitesi sunamamaktadırlar (S:42, Fotoğraf 2.15).

Çift objektif sistemli 3B kameralar, özel 3B gözlük gerektirmeden 3B algılanabilen, durağan ve hareketli görüntü kaydı yapan makinelerdir. Birbirine yakın konumlandırılmış 2 ayrı objektif ve CCD algılayıcıdan oluşan bu kameraların bazılarında çekilen 3B görseli görüntülemek için üretilen LCD panel görüntünün çıpalk gözle 3B izlenebilmesi olanağını sunuyor (S:43, Fotoğraf 2.16). İki objektifli makinelerle sadece 3B fotoğraflar değil ikiboyutlu fotoğraflar da çekilebilmektedir. Objektiflere ayrı tonalite ayarları ya da farklı zoom ayarları vererek fotoğraf çekimi yapılıp ilginç çalışmalar elde edilebiliyor. 19. yüzyılda kullanılmaya başlanan stereoskop adlı bir göstericiden esinlenerek geliştirilen 3B fotoğrafçılığı temel olarak derinlik duygusunu elde edebilmek için sağ ve sol göze iki farklı görüntünün gönderilmesi mantığı üzerine çalışmaktadır.

Özel Amaçlı Sayısal Görüntü Kaydetme Araçları

Tarayıcı modifiye edilerek oluşturulan görüntüleme düzenekleri, sanatçı Michael Golembewski tarafından geliştirilmiş olup, bilindik düzyatak tarayıcıların üzerinde oynama yaparak zamanın farklı dilimlerinde fotoğrafik kayıt sağlayan, hareketli özneler söz konusu olduğunda benzersiz fotoğraflar yaratan sistemlerdir (S:45, Fotoğraf 2.17). Tarayıcı lambasının devre dışı bırakılıp, tarayıcının lens ve algılayıcısı üzerinde çeşitli değişiklikler yapılması sonucu oluşturulan bu sistemler oldukça teknik işlemler gerektirmektedirler.

Sayısal fotoğraf makinesi iğne deliği dönüştürmeleri ise fotoğrafçılığın temelini oluşturan iğne deliği fotoğrafçılığının çok basit yöntemlerle sayısal ortama da uygulanmasıdır (S:45, Fotoğraf 2.18). En sık kullanım şekli D-SLR makine gövdesinin plastik objektif yuvası kapağının ısıtılmış bir iğne ile çok dikkatli ve hassas bir şekilde delinmesidir. Diğer bir yöntem ise objektifi çıkarılmış bir gövdeyi alüminyum folyo ile sarıp objektif yuvasının denk geldiği dairesel bölgenin merkezine iğne ile bir delik açmaktır. Bu yöntem fotoğraf sanatçıları Orhan Cem Çetin ve Murat Germen tarafından denenmiş ve sonuç alınmıştır.

Panaromik formatlı sayısal fotoğraf makineleri, ince uzun formatta çekim yapabilen çok yüksek maliyetli özel üretim makinelerdir. Çok yüksek kalite ve çözünürlük imkanları sunabilmektedirler. Örneğin bir İsviçre firmasının ürettiği “Seitz 6x17 Digital” modeli, 6x7 formatında çekim yapan, yaklaşık 30.000 euro değerinde, 160 MP görüntü kalitesi sunan, 1/2000 minimum pozlama süresi, 48-bit RGB renk aralığı, 11 f-stoptan oluşan ve 1:2,600 oranına sahip dinamik pozlama yelpazesi ve özel üretim yazılımlarıyla “bir gün bütçe yeterli olduğunda” mutlaka alınması gereken bir sayısal fotoğraf makinesidir (S:46, Fotoğraf 2.19).

Yarık-tarama (Slit-Scan) fotoğrafçılık tekniği, fotoğraf makinesi ile görüntülenen özne/nesne arasında hareket edebilen ve üzerinde ışığı geçiren bir yarık olan bir kızaklı yüzeyin bulunduğu fotoğrafik ve sinematografik bir tekniktir. Fotoğraflarda kısmi deformasyon ve netsizlikler elde etmeye yarayan bu teknik sinemada kullanıldığında ise görkemli animasyonlar elde edilmekte olup birçok ünlü sinema filminde kullanılmıştır. Sürecin ilkesi, fotoğraf makinesinin bir ışık kaynağına göreli olarak gerçekleşen hareketinin uzun pozlama süreleri ile birleşmesine dayanır. Bu teknik için kullanılan fotoğraf makineleri uzun pozlama yapabilen makinelerdir (S:47, Fotoğraf 2.20).