SAYISAL FOTOĞRAF MAKİNELERİ - Ünite 3: Sayısal Değişebilir Objektifli Aynasız Fotoğraf Makineleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Sayısal Değişebilir Objektifli Aynasız Fotoğraf Makineleri

Giriş

Sayısal fotoğraf makinelerini incelerken optik özelliklerinden yola çıkarak ve objektiflerinin değiştirilebilir olup olmamasına göre 2 sınıfa ayırmak en yaygın yöntemdir:

  • Objektifleri değiştirilemeyen fotoğraf makineleri
  • Objektifleri değiştirilebilen fotoğraf makineleri

Başta objektiflerinin değiştirilebilme özellikleri olmak üzere tüm kullanım özellikleri nedeniyle DSLR fotoğraf makinelerine benzeyen, ancak bakaç ve netleme sistemlerinin farkları nedeniyle ayrı bir sınıf oluşturan “değişebilir objektifli aynasız fotoğraf makineleri” de bu ünitemizin konusunu oluşturmaktadır.

“Değişebilir objektifli aynasız fotoğraf makineleri” kullanıcıları ağır yük taşımak istemeyen profesyonel fotoğrafçılara hitap etmektedir.

2008 yılına kadar değişebilir objektif denildiği zaman ilk akla gelen fotoğraf makineleri SLR’lar olurken 2008 yılında tanıtılan “Micro Four Thirds” sistemi, “değişebilir objektifli aynasız fotoğraf makineleri”nin öncüsü olmuştur. Bu fotoğraf makineleri için en yaygın kullanılan kısaltmalar;

  • Mirrorless (aynasız) ve
  • SLD (Single Lens Digital-Tek Objektifli Sayısal)’dır.

Sayısal Değişebilir Objektifli Aynasız Fotoğraf Makineleri

Film kullanılan dönemlerde objektifli aynasız fotoğraf makineleri üreten Leica ve Contax firmalarından, Leica M8 modeli ile de ilk kez sayısal sisteme uyarlanmıştı.

Leica M8 ve ardından gelen M9 modeli yüksek fiyatları ile kullanıcıların ulaşılabilirliğini azaltırken, 2008 yılında Olympus ve Panasonic firmalarının ortak girişimi olan “Micro 4/3” sistemi hayata geçirildi.

Mikro 4/3 sistemi 17,3x33 mm’lik boyutu ile geleneksel tam çerçeve filmin dörtte biri kadar alan taşıdığı için daha düşük maliyetli fotoğraf makinelerinin üretimine imkân tanımıştır. Film kullanılan dönemde telemetreli modeller olarak da bilinen “değişebilir objektifli aynasız fotoğraf makineleri”, mikro 4/3 sistemi ile bakaçsız ve elektronik bakaçlı modellerin üretilmesine de imkân tanımıştır.

Sayısal “değiştirilebilir objektifli aynasız fotoğraf makineleri”nin en büyük avantajları modüler yapıya sahip olmaları ve daha geniş çerçeve alanına sahip sensörler kullanabilmeleridir. Bunların haricinde sayısal “değiştirilebilir objektifli aynasız fotoğraf makineleri”ni küçük boyutlu fotoğraf makineleri ile refleks modeller arasında iyi bir konuma getiren faydaları da şunlardır:

  • Her konu için ayrı bir objektif kullanımına izin vermeleri,
  • Her türlü ayar mekanizmasına sahip olmaları,
  • Video çekim olanakları,
  • Yüksek görüntü kalitelerine göre küçük ve hafif yapıları.

Mikro 4/3 (Micro Four Thirds) Sistemi

İlk kez 2002 yılında Olympus tarafından ortaya atılan ve 2008 yılının Ağustos ayında Olympus ve Panasonic firmalarının ortak açıklamasıyla duyurulan 4/3 sistemi, “Mevcut objektiflerle dijital algılayıcıların uygun bir ikili oluşturmaları olanaksızdır ve bu nedenle yeni objektif tasarımlarının yapılması gereklidir.” düşüncesini temelde savunmaktadır.

4/3 (Four Thirds)) Sistemi

Küçük algılayıcılar üretmenin doğru olduğunu savunan Olympus daha da radikal bir şekilde optiklerin çaplarını da büyüterek, algılayıcı üzerine gelen ışınların her noktada dik olmasını (böylece görüntünün merkezi ile köşesi arasındaki farkların azalmasını) sağladı. Sonuçta, optik çarpanı 2 olan (18x13,5 mm) ve boy/en oranı da 4/3 olan “Four Thirds” sistemi ortaya çıktı.

Mikro 4/3 (Micro Four Thirds)) Sistemi

Mikro 4/3 sistemi, refleks makinelerin mobilite algısını düşürmesi nedeniyle, refleks makinelerde olan ayna ve prizma yapısını kullanmayarak daha küçük boyutta ve hafif makinelerin üretilmesini sağlamıştır.

Bu sisteme sahip fotoğraf makineleri, ayna ve prizmaya sahip olmamalarına rağmen değiştirilebilir objektif yapıları sayesinde profesyonel kullanıcıların mobilitesi yüksek bir cihazla daha kaliteli kareler yakalamalarının önünü aşmıştır.

Sistemin Özellikleri

  • Mevcut “4/3” sistemiyle aynı algılayıcı kullanılmaktadır.
  • Ayna yoktur (sistem refleks değil), görüntü LCD ya da EVF’den izlenebilir.
  • Optik ile algılayıcı arasındaki mesafe 20 mm daha kısadır.
  • Bayonet çapı 6 mm daha küçüktür (50 mm yerine 44 mm).
  • Kontrast algılayan otomatik netleme sistemi kullanılmaktadır.
  • Objektifle gövde arasında 9 yerine 11 bağlantı noktası bulunmaktadır.
  • “4/3” sistemiyle aynı odak uzunluğu ve aynı diyaframa sahip olan objektifler daha küçük ve daha hafiftirler.
  • Mevcut “4/3” sistem objektifleri adaptör yardımıyla bu sistemde de kullanılabilmektedir.
  • Değiştirilebilir objektifli ince ve küçük yapıda fotoğraf makineleridir.
  • Fotoğraftan video çekimine kesintisiz geçiş mümkündür.

NEX ve NX Sistemleri

Panasonic ve Olympus firmalarının öncülük ettiği “değişebilir objektifli aynasız fotoğraf makinesi” düşüncesini benimseyen ama tercih ettikleri algılayıcı boyutlarının farklı olması nedeniyle aynı objektif sistemini kullanamayan Samsung ve Sony gibi firmalar da 2010 yılında kendi aynasız sistemlerini sunmuşlardır. Bunlar;

  • Sony’nin ürettiği NEX ve
  • Samsung’un ürettiği NX sistemidir.

Sony NEX Sistemi

Sony’nin NEX adını verdiği sistem, Mikro 4/3 sistemine göre biraz daha büyük boyutlara sahip olan odak çarpanı 1.5 olan 23,5x15,7 mm boyutlarında (APS-C) bir algılayıcı kullanmaktadır. Bu yüzden çözünürlük ve görüntü kalitesi anlamında daha fazla avantaja sahip olurken Mikro 4/3 sistemini kullanan fotoğraf makinelerine nazaran algılayıcı boyutları büyük olması nedeniyle daha büyük boyutta ve daha büyük objektifler kullanmaktadırlar.

NEX sistemindeki gövdeler herhangi bir optik bakaç sistemi barındırmadıkları için, LCD görüntünün izlenebileceği tek yer olan ekranın kalitesinin yüksek olması kesinlikle bir tesadüf değildir.

NEX sisteminde odak çarpanı 1.5 olduğu için 24 mm eşdeğeri olan 16 mm’lik objektif için ek olarak optik bir bakaç takılabilmektedir.

NEX sistemi APS-C büyüklüğünde sensörü olması nedeniyle kullanıcılara kaliteli görüntüler yakalamasına olanak sağlamaktadır.

NEX sistemi fotoğraf makineleri, ince, küçük, hafif ve az düğme barındıran gövdeleri ile daha çok otomatik modda çekim yapmaya uygun bir yapıya sahip olduklarını bize göstermektedirler.

NEX sistemlerinin de olumsuz yönleri bulunmaktadır. Bunlar;

  • Düşük peş peşe çekim hızları, bu yüzden aksiyon fotoğrafçılığına uygun olmamaları,
  • Küçük gövde yapısı ve buna karşın büyük objektif yapılarından dolayı ağırlık merkezleri ön tarafta olmaktadır,
  • Gövdelerinde flaş bulundurmamaları ve
  • Objektif çeşitliliği azlığıdır.

Samsung NX Sistemi

Kaliteli mercekleriyle tanınan Alman Schneider firmasıyla yaptığı iş birliği sonucu çok kaliteli objektifler üreten ve kendi algılayıcılarını üretme imkânına sahip olan Samsung 2010 yılı başından itibaren, DSLR modellerine göre daha başarılı olan “değişebilir objektifli aynasız fotoğraf makinesi” sistemini NX adıyla üretmeye başlamıştır.

Samsung NX sistemi “değiştirilebilir objektifli aynasız sayısal fotoğraf makineleri”nde Sony’nin NEX sistemi gibi odak çarpanı 1.5 olan 23,5x15,7 mm boyutlarında (APS-C) 14.6 milyon piksellik CMOS bir algılayıcı kullanmaktadır.

NX sisteminin avantajları şunlardır:

  • Modüler yapıda olması.
  • Ek olarak elektronik bir bakaç montesine imkân tanıması.
  • Çeşitli flaşların bağlanmasına imkân tanıması.
  • GPS cihazlarının bağlanmasına imkân tanıması.
  • “i-function” adını verdiği, objektife entegre edilmiş olan akıllı yazılım sayesinde ISO, enstantane ve diyafram değerleri hızlı bir şekilde değiştirilebilmekte ve çeşitli program modları da ikonografik yapıları sayesinde kolayca seçim imkânı tanıması.

NX sisteminin dezavantajları ise şunlardır:

  • Peş peşe çekim hızının ve otomatik netleme hızının düşük olması nedeniyle aksiyon fotoğrafçılığına imkân vermemesi.
  • Farklı yazılım özelliklerine (kolay anlaşılır olmasına rağmen çok fazla menü barındırması) sahip olması nedeniyle fotoğraf çekerken birçok kez menüye girme ihtiyacı yaratması.
  • Ayrıca ilk üretilen modellerin neredeyse bir DSLR büyüklüğünde olan gövdeleri de sistemin avantajlı yanının kullanılamaması anlamına gelmektedir.

Telemetreli Modeller

Değişebilir objektifli aynasız ama ayrı optik bakaç sistemine sahip modellere telemetreli modeller olarak adlandırılmaktadır.

Bu fotoğrafların öncüsü Leica’dır. Leica firması M8 ve M9 adında “değişebilir objektifli aynasız fotoğraf makine modelleri” üretmiştir.

Bu model fotoğraf makineleri kullanıcılara yüksek kalitede fotoğraf çekimi imkânı tanımalarına rağmen piyasadaki en kötü fiyat/performans ürünü ünvanını da barındırmaktadır.

Algılayıcısıyla Birlikte Değişen Objektif Sistemi

Bu başlık altında incelenebilecek Ricoh GXR adında tek bir ürün bulunmaktadır.

Sıra dışı ve butik ürünleriyle tanınan Japon firması Ricoh, 2009 yılı sonbaharında tüm fotoğraf dünyasını hayrete düşüren GXR sistemini tanıtmıştır.

Sistemin en şaşırtıcı özelliği, objektifle birlikte algılayıcının değişebilme imkânına sahip olmasıdır.