SINIF YÖNETİMİ - Ünite 9: İstenmeyen Davranışların Etkileri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 9: İstenmeyen Davranışların Etkileri

Giriş

Davranışlarımız, içimizdeki dürtülerden, isteklerimizden, beklentilerimizden, çevre koşullarından, başkalarının istek ve beklentilerinden kaynaklanır. İnsan davranışlarının değerlendirilmesi zordur, çünkü davranış kaynaklarının, şekillerinin çokluğu yanında, değerlendirme ölçütleri çok ve görelidir.

Öğrenci davranışlarının istenirliği ve istenmezliği, başkaları ve amaç ölçütleriyle belirlenebilir. Genel ölçütler, öğrenci yaş ve gelişim düzeyi ile ilişkilendirilerek, özel ölçütlere dönüştürülebilir. Böylece davranış oluşturma ya da değiştirme olan eğitim, nesnel ölçütlerle değerlendirilebilir, geliştirilebilir hâle dönüşür.

Sınıfın Davranış Düzeni

Düzen amaca yönelik olarak, eldekilerin uygun şekle sokulmasıdır. Düzen, araç kullanmayı sistemlileştirir, araçların eş güdümünü sağlar, böylece amaca gidişi kolaylaştırır, eylemi amaca yönlendirir. Düzen, bu işlerin sıkıdan gevşeğe oluşturulmasını anlatır. Düzensizlik, araçların iyi kullanılmaması, eş güdümsüzlük, belirsizlik, kuralsızlık yoluyla, amaçlara gidişi engeller.

Okulda ve sınıfta disipline ve düzensizliğe yer vermeyen, belirliliğin, kurallılığın, sistemin, eşgüdümün, özgürlüğün, yaratıcılığın, değişmenin, yeniliğin, gelişmenin, demokrasinin yararlarını birlikte görebileceğimiz bir düzen kurulmalıdır. Sistemin işleyiş düzeni bozulduğunda, kontrolü bozulur, hedeflerini belirleyemez, amaçlardan kaçmalar olur. Bu durum sınıf içinde de geçerlidir.

Sınıf yönetiminin temel araçlarından biri, sınıfta düzenin sağlanmasıdır. En iyi düzen, amaçlara gidişi kolaylaştıran, çabuklaştıran düzendir. Düzensizliğin yarattığı bunalım, öğretmeni de olumsuz etkiler. Uygun bir sınıf düzeni, işlere ilgi, saygınlığı paylaşma, başkalarının da gereksinimlerini düşünme, sınıfta daha iyi bir edim ve bütünlük sağlama, öğrenciyi sosyalleşme sonuçlarını getirir.

Düzen, sınıfın başarısını artırır, kaygı ve korkuyu azaltır. Sınıf düzeni, eğitsel etkinliklerin plânlanması, herkesin neleri yapacağının belirlenmesi, bunların kolaylaştırılması, iş yapacakların desteklenmesi, işlerin uygulanması ve denetlenmesi yollarıyla kurulur. Sınıfın işleyişinde, herkesin ne zaman, neyi nasıl yapıp yapmayacağı belirlenir, kurala bağlanır ve işleyişin sürmesi sağlanırsa düzen vardır. Bunun için, sınıf kuralları ve bunları izleme yolları belirlenip açıklanmalı, sınıftaki işleyiş buna uygun olmalıdır.

Sınıf düzeni uygulamasındaki iki genel ilke tutarlılığın sağlanması ve disiplinin tekdüzeliliğini önleyebilecek şekilde gülmece ve canlandırma kullanılarak yönetimin yumuşatılmasıdır. Tutarlılık, kuralların belirgin olması, benzer durumlarda benzer uygulamaların yapılması, uygulama zamanlarının ve şekillerinin farklı olmaması, dengeli ve adil bir uygulamanın gerçekleştirilmesidir. Aşırı disiplinin tekdüzeliliğini de önleyecek olan, gülmece ve canlandırma kullanılarak, yönetimin yumuşatılmasıyla, yaptırım, bir anlayışla birlikte, gülmece de kullanılarak esnetildiğinde, hem yanlış yapan yanlışı anlayıp düzeltebilir, hem de yaptırımın yıkıcı yanı yumuşatılarak, öfke, nefret, kin, öç alma gibi olumsuz duygulardan uzak kalınabilir.

Sınıf düzeni, okul düzeninin bir parçasıdır. Öğrenciler sınıf çalışmalarında iş birliğine istekli, sınıf etkinliklerini becerebilecek durumda, öğretmen de bu etkinlikleri düzenleyip hedeflere gidişi koruyabilecek beceride ise, düzeni korumak kolay olur. Sınıf düzeni zorlamayla değil, inandırmayla sağlanmalıdır. Sınıfta zorla sağlanan sessizlik ve hareketsizlik, iyi bir düzen değil, aldatıcı bir görüntüdür. Ayrıca sınıfta olması gereken bunlar değil, sürekli bir öğrenci hareketi ve işlerin yapılışından çıkan sestir.

Sınıf düzeni bir kez sağlanınca hep sürmez, kolay bozulur. Bu nedenle öğretmenin dikkat ve özeni sürekli olmalıdır. Sınıftaki düzen, toplumda olması gerekene uymalı, demokratik olmalıdır. Yetkeci ve cezalandırıcı düzen, hoşnutsuzluğu, kaygıyı, yalanı, gizliliği arttırır, öğretmenöğrenci ilişkisini olumsuzlaştırır. Demokratik düzende tarafların istek ve beklentileri bilinir, bunlara değer ve yer verilir, öğrenci, düzen kurallarının arkasındaki nedenleri bilip anlayabilir.

İstenmeyen Davranışlar

Okulda, eğitsel çabaları engelleyen her tür davranış, istenmeyen davranıştır. Bu davranışlar, en az engelleyici olandan tam engelleyici olana uzanan bir yelpazede sıralanırlar. İstenmeyen davranışlar, sınıf düzenini bozar, kaynak israfına neden olur, amaçlara ulaşmayı engeller. Davranışların istenmezliği, yerine, zamanına, amaçlarına, sonuçlarına göre değişir.

İstenmeyen davranışların bir kısmı öğretmence önemsiz görülüp göz ardı edilmemelidir. Bunlar, hem başka istenmeyen davranışları kolaylaştırabilir, hem de bir iki basamak sonra, daha başka istenmeyen davranışlara yol açabilirler. Öğretmenden beklenen, öğrencileri dikkatle ve iyi izlemesi, iyi tanıması, davranışlarının nedenlerine yönelmesidir. Bir davranışı ortadan kaldırmanın temel yolu, onun nedenini ortadan kaldırmaktır. Bunun dışındaki çabalar geçici, aldatıcı olur.

Sınıf düzeninin oluşturduğu sınıfın yaşama biçimi, istenmeyen davranışları etkiler. Öğretmen, istenen ve istenmeyen davranışlar için öğrencilere dönüt vermelidir. Bu, öğrencilerin seçimini kolaylaştırır, davranışını yönlendirir. Böylece öğrenciler, ne zaman, hangi davranışların, neden istenir veya istenmez olduğunu bilmede güçlük çekmezler. Öğrenci, istenmeyen davranışın kendisi ve başkalarına zararı yanında, istenen davranışının kendisine ve başkalarına yararlarını da yaşayabilmelidir.

İstenmeyen Davranışların Sınıf Dışı Etkenleri

Sınıftakilerin gösterdiği istenmeyen davranışların kaynaklarının çoğu, sınıfın dışındadır. Çözüm çabaları bu kaynaklara yöneltilirse, sorun sınıfa yansımamış olur, daha kolay çözülür, kök soruna ulaşılacağından, çözüm sürekli olur, sınıfın zamanı da sınıf içi etkinliklere ayrılabilir. Öğrenci davranışının ana kaynağı ailedir. Ailenin her tür istenmeyen tutum ve davranışı, öğrenci yoluyla sınıfa taşınır.

Okulun çevreye, çevrenin okula taşınması etkinlikleri yoluyla, okul, ailenin istenmeyen davranışlarını değiştirme fırsatı bulacaktır. Öğrencinin yaşama çevresi, onun istenmeyen davranışlarının kaynaklarından biridir. Çevrenin bu durumdan kurtarılması okulun çevreye dönük kültürel etkinliklerinin sayı ve kalitesine bağlıdır. Okulda istenen davranışlar ile, çevrede gördüğü ve somut sonuçlarına tanık olduğu bir davranış, çelişebilir. Bu durumda öğrenci, okulun önerdiği davranış yerine, diğerini seçebilir.

Okul, çevreyi iyi tanımalı, durumunu ve gereksinimlerinin bilmeli, bir “çevre eğitim plânı” hazırlamalıdır. Bu plânın uygulama alanı, hem okul, hem çevre olmalıdır. Çevrenin olumsuz etkilerinden öğrencileri korumanın bir yolu da, olumsuz davranışlara sahip çevreden, öğrenciyi olabildiğince uzak tutabilmektir. Öğrenci, ders dışı zamanının çoğunu okulda geçirebilmelidir. Bunun için okul, olanaklarından öğrencileri sürekli olarak yararlandırmalıdır: Okul bahçesi öğrencilerin oyunlarına sürekli açık olmalı, spor alanlar› yasaklanmamalı, kitaplık ve laboratuvarlar ders dışında da uzun süre öğrencilere hizmet vermeli, öğrenci ilgi ve gereksinimlerine göre düzenlenecek çok sayıda etkinlikle, okul, öğrenciye verdiği hizmeti hem sayı, hem de zaman olarak artırmalıdır.

Okul, sınıfın en yakın çevresi olarak, onu en çok etkileme gücüne sahiptir. Okulun herkesçe bilinen bir düzen politikası, öğrencilere açıklanmış ve onlarca anlaşılmış kuralları olmalı, bunlar uygulanmalıdır. Okulun uygulamalarından her biri, öğrencilerde istenmeyen davranış kaynağı olabilir.

Okul yöneticileri bunları düşünemediğinde, onlara hatırlatmak ve düzelmeyi sağlamak, öğretmenin görevidir. Yönetim, yasaklama yerine düzenleyip denetlemeyi kullanarak, öğrencilerden kapasitelerine göre başarı bekleyerek, okuyup kendini geliştirerek, istenmeyen davranışları önleyebilir. Okuldaki yönetici, öğretmen ve diğer çalışanların, okul kuralları ve öğrencilere davranış konularında, çelişkili görüş ve uygulamada olmaması gerekir. Farklı görüşler, okulun genel politikalarını bozucu düzeyde olmamalı, uygulamalar öğrencileri çelişkiye düşürmemelidir. İstenmeyen davranışların sınıf dışı etkenleri arasında, onun yaşam alanına giren her şey vardır. Gazete, dergi, radyo ve televizyonlar, bunların en etkilileri arasında yer alır.

İstenmeyen Davranışların Sınıf İçi Etkenleri

Sınıfın yaşam alanına taşınan istenmeyen davranışların tamamına yakınının kökeni, sınıfın dışındadır. Sınıf içindekiler, bunlardan türeyen yan etkilerdir.

  • Öğrencilerin Özellikleri: Sınıfı oluşturan öğrenciler, yakın yaşlarda olmalarına karşın, farklı yaşama biçimlerine sahiptirler. Bu farklılık, davranışlarında da farklılıkların oluşmasına neden olur. Öğrencilerin yaşama biçimlerindeki farklılıklar, davranışlarını da değiştirir. Öğretmenin bu değişimleri önceden haber alabilmesi, istenmeyen davranışların önlenmesini de sağlar. Öğrencinin karşılaştığı her tür sorun, onu istenmeyen davranışlara itebileceğinden, öğretmenin bunları bilip ilgilenmesi gerekir. Çünkü gereksinimlerini karşılamakta sınırlanan öğrenciler, sinirlilik, saldırganlık, öfke, güç kullanma ve bunlardan kaynaklanan istenmeyen davranışlara yönelebilirler.
  • Sınıfın Yapısı : Eğitsel süreçlerin kimlerce, nasıl işletileceğini belirleyen düzen olarak tanımlanan sınıfın yapısı, sınıf süreçlerindeki görevlerin, görevlilerin ve bunların ilişkilerinin belirlenmesi ile kurulur. Örgüt içi iletişim, bilginin örgüt içinde dolaşımını ve paylaşılmasını, başta çalışanların örgüt amaçlarını ve neyin, nasıl yapılacağına ilişkin bilgilerin yayılmasını amaçlar.
  • Eğitim Programı: İstenmeyen davranışları önlemek isteyen bir öğretmen; öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeylerine, gelişim durumlarına, ilgi ve yeteneklerine uygun, yararlılığı yüksek, uygulama ağırlıklı, iyi kurgulanmış ve sürekliliği sağlanmış bir program oluşturmalıdır
  • Öğretim Süreci: İstenmeyen davranışların önlenebilmesi için öğretim sürecinde; farklı öğretim yöntemlerinin kullanılması, araç-gereçlerle çeşitliliğinin sağlanması, yaparak-yaşayarak öğrenmeye yer verilmesi, öğrencilerin derse etkin katılımının sağlanması gerekir.
  • Öğrenci Başarısı: Öğrenciye düzeyine uygun sorumluluk verilmelidir. Sınıfta başarı, istenen davranışa, başarısızlık ise istenmeyen davranışa yol açar. Bir hedefe ulaşılmadan, diğerlerine yöneltilen öğrenciler, önlerindeki güçlük çoğaldığından, başarıyı elde edemeyeceklerini düşünüp çaba göstermeyebilirler.
  • Öğretmenin Özellikleri: Öğrencinin istenen istenmeyen davranışlara yönelmesinde sınıftaki en etkili değişken öğretmendir. Öğretmenin, öğrenciler arasında ayrım yapmamaya ve söylediklerini yapmaya özen göstermesi gerekir. Öğretmenin öğrenciyle iletişimi aksatması, göz temasını uzunca bir süre kesmesi, öğrenciyi istenmeyen davranışlara yöneltir. Öğretmenin iletişim becerilerinin iyi olmaması da, onu anlamakta zorluk çeken öğrenciyi istenmeyen davranışlara itebilir.