SINIF YÖNETİMİ - Ünite 5: Sınıf ve Grup Lideri Olarak Öğretmen Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Sınıf ve Grup Lideri Olarak Öğretmen

Ünite 5: Sınıf ve Grup Lideri Olarak Öğretmen

Giriş

Sınırlılıkların üstesinden gelebilmek başkalarıyla işbirliği yapmayı gerektirir. Bu iş birliğinin yapıldığı yerler öncelikle gruplardır. Belli bir amaç etrafında grupların bir araya gelmesi ile “ örgüt” adı verilen yapılar ortaya çıkar.

İnsan eylemleri belli bir amaca yönelik olarak kendiliğinden eş güdümlenemez. Bu eş güdümlemeyi grup veya örgütün içinden çıkıp, yönetici veya lider adını alan bir kişi gerçekleştirir. Sınıflarda bu görev, yasal olarak öğretmenindir. Sınıflar biçimsel veya biçimsel olmayan şekillerde ortaya çıkan çok çeşitli gruplardan oluşur. Etkili bir eğitim-öğretim için, öğretmenin bu gruplara ve gruplardan oluşan sınıfa kimi zaman yöneticilik kimi zaman ise liderlik yapması gerekir.

Grup Gereksinimi

Birçok alanda yeterlilikleri olan insan, geçmişten geleceğe birtakım sınırlılıklara da sahiptir. Söz konusu sınırlılıklar, insanoğlunun hayatı boyunca belirlediği çok sayıda ve çok çeşitli amaçların büyük çoğunluğunu tek başına gerçekleştirmesini engeller. Bu nedenle sınırlılıkların üstesinden gelebilmek için başkalarıyla iş birliği yapması gerekir. Bu iş birliğinin yapıldığı yerlere de “grup” veya “örgüt” adı verilir. Örneğin aile “en küçük ve en temel” toplumsal gruptur.

Örgüt, çeşitli gruplar içinde kişisel amaçlarını gerçekleştirmeye çalışan bireylerin işbirliği çabaları sonucu ortaya çıkan bir yapıdır. İşbirliği yapma, bireysel sınırlılıklardan dolayı kişiye tek başına başarabilmesi güç veya olanaksız olan gereksinimleri karşılama yeteneğini kazandırır. Örgütler de bireylerden, kendi kişisel amaçlarının ötesindeki örgütsel amaçlara yönelik belirli katkılar sağlamasını bekler. Görüldüğü gibi örgüt, gruplardan oluşan bir üst yapıdır.

Toplum, değişik örgütlerden, örgütler ise örgütsel ve bireysel amaçların gerçekleştirilmesi yönünde davranış gösteren bireylerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan gruplardan oluşur. Örneğin okul sınıflardan, sınıflar da çeşitli gruplardan oluşan bir örgüttür. Bir başka deyişle okul bir örgüt olarak ele alındığında, sınıf ve sınıfın içinde yer alan çeşitli topluluklar grup olarak yer alır. Dolayısıyla bu topluluklar birbirlerinin alt ve üst gruplarını oluştururlar.

Sınıflarda çok çeşitli gruplara rastlamak olasıdır. Öğrenciler sınıf içerisinde gerçekleştirilen serbest etkinliklerde veya eğitim etkinliklerinde, zaman zaman gruplar hâlinde çalışmayı tercih ettiklerinden, sınıflarda genellikle 2-3 kişiden oluşan gruplaşmalara sıkça rastlanır. Bunun temel nedenlerinden birisi, öğrencilerin birbirleriyle daha kolay etkileşimde bulunabilmeleridir. Dolayısıyla öğretmen, sınıfın birçok farklı gruptan oluştuğunu bilerek, bunlara liderlik edebilmelidir.

Grup Kavramı

Herhangi bir insan topluluğunun grup olarak nitelendirilmesi için bazı özelliklere sahip olması gerekir. Bu özellikler farklılık göstermekle birlikte, grubun en önemli özelliğinin etkileşim olduğu çoğunlukla kabul görmektedir. Grup, özünde, belirli bazı ortak amaçlarla bir araya gelmiş insanların bütününü ifade eder. En az iki kişiden meydana gelir, üst sınırı yoktur. Grup kavramı açılacak olduğunda; ortak bir sorun, konu veya belli bir amaç etrafında bir araya gelmiş, birbirlerinin varlığından haberdar olup, birbirleriyle etkileşimde bulunan ve kendilerini bir grup olarak algılayan insan toplulukları olarak tanımlanabilir.

Gruplarda etkileşimle birlikte, aşamalı olarak, aşağıdaki özelliklerden bazıları veya zaman içinde tamamı gelişebilir:

  1. Etkileşimde bulunan bireyler kendilerini o grubun üyesi olarak tanımlarlar.

  2. Üyeler, grup dışındaki diğer insanlar tarafından da o gruba ait olarak tanımlanırlar.

  3. Ortak çıkarlarıyla ilgili konular üzerinde normlar oluşturur ve bunlara uyarlar.

  4. Birbirine bağımlı bir rol sistemi içerisinde yer alırlar.

  5. Ortak amaç ya da idealleri paylaştıkları için birbirlerine benzerler.

  6. Grup yaşantısını ödüllendirici bulurlar.

  7. Karşılıklı bağlılık gerektiren yeni hedefler geliştirirler.

  8. Birlik algısı geliştirirler.

  9. Çevreye karşı da bu birlik duygusu içinde hareket ederler.

Bu özelliklerden bazıları kendilerini grup olarak tanımlayan her birliktelikte olmayabilir.

Grupların Temel Özellikleri

Gruplar, yapıları ve işlevleri bakımından çeşitli kategorilere ayrılmasına karşın, ister yapıları, ister işlevleri farklı olsun ortak birtakım özellikleri söz konusudur. Söz konusu bu ortak özellikler, grup değerleri ve normları, rol ve statüler, grup baskısı ve bireyin gruba uyma davranışı ile grup bağlılığıdır. Aynı zamanda bu özellikler bir grubun etkililiğini belirlemede de önemli değişkenler arasında yer alır.

Grup Değerleri ve Normları: Okul müdürü, öğretmenler, grup üyeleri bir sınıftaki değerlerin kaynağıdırlar. Değerler kişisel olarak içselleştirilmiş ve paylaşılmış varsayımlar olup, grup üyelerinin diğerlerinin eylemlerini yargılaması yoluyla ortaya çıkar. Değerler, grup amaçlarının, üye eylemlerinin değerlendirilmesine kılavuzluk eder ve bir yargının iyi veya kötü olduğunu belirler.

Temel ve yardımcı değerler olmak üzere iki çeşit değer söz konusudur. Temel değerler, grubun başarmayı istediği, arzu edilen bir amaçtır. Temel değerlerin toplamı, grubun bir anlamda “vizyon”unu oluşturmaktadır. Yardımcı değerler ise, grubun üyelerinde gözlemeyi istediği, arzu edilen davranış kalıplarıdır.

Normlar, zaman içinde ortaya çıkan davranışları, grup için önemli olduğu düşünülen yönde düzenleyen biçimsel veya biçimsel olmayan kurallardır. Norm ve değer arasındaki farklılık, değerlerin soyut ve genel kavramlardan meydana gelmesi, normların ise belirgin ve yol gösterici olmasıdır.

Grup Vizyonu: Vizyon, grubun “ne yapması” ve “ne olması” gerektiğinin bir ifadesi olup, grup değerlerinin yarattığı bir imgedir. Vizyon, geleceğe yönelik hedefler olup, grubun veya gruplar aracılığıyla sınıfın ulaşmak istediği noktanın bir resmidir.

Gruplardaki Rol ve Statüler: Rol, grupta belirli bir sosyal statüdeki kişinin yerine getirdiği işler, görevler olup, kısaca gruptaki kişilerin göstermesi beklenen davranış örüntüsüdür. Statü ise, gruptaki kişilerin ilişkileri aracılığıyla kazanılan prestij ve güç sonucu açığa çıkan grup içindeki bireylerin saygınlık ölçüsü olarak tanımlanabilir. Sınıf bir üst grup olarak ele alındığında, öğrencilerin rol ve statüleri hemen hemen aynıdır.

Grup Baskısı ve Bireyin Gruba Uyma Davranışı: Zaman içinde grupta oluşan değer ve normlar ile rol ve statüler, grupta yer alan bireylerin davranış ve düşünceleri üzerine baskı yaparak, onların davranışlarını değiştirebilmektedir. Bireyin davranışlarını, grup üyelerinin tamamının veya bir kısmının istek ve bekleyişleri doğrultusunda değiştirmesi olayına uyma davranışı adı verilmektedir. Grup içinde yer alan birey, kimi zaman bazı davranışların yanlış olduğunu bile bile grubun havasına, istek ve beklentilerine göre değiştirerek gruba uymak zorunda kalır.

Grup Bağlılığı: Sınıfta bazı öğrenciler kendileri ile aynı zevkleri paylaşan, aynı düşünceye sahip olan, aynı amacı gerçekleştirmek isteyen kimselerle birlik olarak, güçlü bir eylem grubu oluştururlar. Grup içindeki öğrencileri birbirlerine bağlayan bağlılık duygusu, sadece grubun amaçlarını kabulden doğmaz. Bu bağlılık, bir kişinin ailesine veya vatanına karşı hissettiği bağlılığa benzeyen bir benimseme duygusunu temsil eder.

Sınıftaki Grup Türleri

Gruplar, nasıl oluştuklarına, ne yaptıklarına ve hangi tip üyelere sahip olduklarına göre sınıflandırılabilirler. Sınıf içindeki grupları, yapıları ve işlevleri bakımından çeşitli kategorilere ayırmak, konunun anlaşılması açısından önemlidir. Yapıları bakımından sınıftaki grup türleri biçimsel ve biçimsel olmayan, büyük ve küçük gruplar ile üyelik ve referans grupları olarak sıralanırken, işlevleri bakımından ise ilgi ve gelişim grupları, arkadaş grupları, süreli ve düzenli gruplar olarak sınıflandırılabilirler.

Gruplandırmada Beş Temel Boyut

Gruplandırmada beş temel boyut, öğrencilerin sınıf içi deneyimlerinde merkezî öneme sahiptir. Gruplandırma boyutları, öğrenme ve öğretme anlamında değişik yollardan öğrenci üzerine etkide bulunur. Uygulamada ne yazık ki bu boyutların sistematik tanımına çok dikkat edilmemekte ve bu boyutların birbirleriyle ilişkisi konusuna pek önem verilmemektedir. Oysa sınıf içinde öğrenme takımlarının oluşabilmesi için bu boyutlara önem verilmesi gerekmektedir:

Grup Büyüklüğü: Sınıf yapısının en önemli özelliklerinden birisi, sınıftaki biçimsel grupların büyüklüğüdür.

Gruplama ve öğrenme ile ilgili araştırmalar ile kuramsal ve deneysel çalışmalara göre;

  • Küçük gruplarda etkileşim büyük gruplara oranla daha fazladır.

  • Büyük gruplamalar, sorumluluğu grup üyelerine yaydıklarından tartışmaya katılımı engeller.

  • İkili gruplamalar, uzman/acemi yaklaşımı ya da eşlerin bir araya gelmesi üzerine tasarlanmış kavramaya yönelik öğrenme çalışmalarını arttırmada sık sık kullanılır. İkili gruplandırmada birebir öğretim de söz konusu olabilir.

  • Üçlü gruplandırma özellikle problem çözme açısından ağır şekilde eleştirilir. Üçlü gruplar, üyelerinin ikisinin diğer üçüncü kişi üzerine etkisine izin verdiğinden, kişiler arası hoşnutsuzluklar gelişebilir.

  • 4’lü küçük gruplandırma ile 8’li büyük gruplandırma, sınıflarda sıklıkla rastlanan grup türleridir. Küçük gruplar özellikle büyük grupların veya sınıfın çalışma konularının yardımcı görevlerini yerine getirmede etkilidir.

  • Bütün sınıf gruplaması ya da geleneksel biçimsel yaklaşım, yeni bilgilerin sınıftaki tüm öğrencilere eş zamanlı iletilmesinde etkilidir. Bununla birlikte, bütün sınıf gruplandırmasının da birtakım sıkıntıları vardır. Örneğin bütün sınıf gruplamasında, sınıflarda düzen ve kontrol sağlamak, diğer gruplandırma çeşitlerine göre daha zordur.

Grup Oluşumu: Grupların oluşturulmasındaki farklılıklar, grup etkileşiminde ve sınıf yönetiminde önemli bir etmendir. Öğretmenler, grup oluştururken benzer ve farklı özelikleri kullanabilirler. Çeşitli araştırma bulguları, eşit sayıda kız ve erkekten oluşan cinsiyete göre karışık gruplamanın, cinsiyetler arası dengeli tartışmalara ortam yarattığı için oldukça tercih edilen bir gruplandırma biçimi olduğunu ortaya koymaktadır.

Öğrencilerin Öğrenme Sorumluluğu: Öğrencilerin öğrenme sorumlulukları, öğrenilecek olan kavrama bakış açıları, bilgi ve becerileri ile sınırlı değildir. Eğitim programındaki öğrenme ödevlerinin sırası ve ardışıklığı, yeni bilgi ve becerilerin tekrarlanması, bilgiyi sentezleme ve uygulama durumlarıyla da yakından ilişkilidir.

Öğrenci-Öğrenci ve Öğrenci-Öğretmen Etkileşimi: Gruplandırmanın doğasında olan bir diğer boyut, öğrencilerin grup ile etkileşimidir. Grup çalışmasının temel amaçları arasında grup içindeki öğrencilerin birbiriyle etkileşime geçerek birbirlerini desteklemesi, değişik seviyede yardımlaşma ve iş birliğinde bulunmaları yer alır. Grup çalışmalarında öğrenmenin etkili olması için, öğretmenin grup içinde etkileşimi düzenlemesi gerekmektedir.

Sınıfta Öğretmenin Varlığı: Gruplandırmada bir diğer önemli boyut da, sınıftaki öğretmen varlığı ile ilgilidir. Öncelikle, sınıftaki grup sayısı arttıkça, öğretmenlerin bu gruplara ayırdıkları zaman doğal olarak azalmaktadır. Öğretmenler, sınıflarındaki öğrencilerin nicelik ve niteliklerini göz önünde bulundurarak, ideal grup sayılarını ve onlara ayıracakları zamanı, gruplandırmadan önce belirleyebilmelidir.

Lider Olarak Öğretmen

Öğretmenler bir okul gününde pek çok rolü yerine getirebilmelidirler: Yönetici, güdüleyici, öğretici, grup lideri, değerlendirici vb. Bu rollerin içinde belki de en önemlisi sınıfına liderlik edebilmektir.

Öğretmen görevi gereği sınıfın yöneticisi olduğundan, öğrenciler üzerinde yasal gücü vardır. Ancak öğretmenin yönetici olması, lider de olmasını sağlayamaz. Liderin grup üzerinde kendisine yasal olarak verilen gücün üstünde bir etkisi vardır. Öğretmenin sınıfta yönetici olmasının yanı sıra lider de olabilmesi için öğrenciler tarafından lider olarak algılanması ve benimsenmesi gerekir. Lider olarak öğretmen her bir ders saatini kargaşadan uzak, düzgün ve etkili olarak veya derste nasıl ilerlenileceğine yönelik daha üst pozisyondaki kişilerin kararlarına gereksinim duymadan sürdürmekle yükümlüdür.

Lider öğretmen olabilmenin ön koşullarından biri de öğrencilerin güvenini kazanabilmektir. Lider olarak bir öğretmenin güvenilirliği, pozisyonuyla ilgili olan hak ve sorumlulukları nasıl ele aldığıyla çok yakından ilgilidir. Liderlik rolü, haklar kadar sorumlulukları da içerir. Liderlik yalnızca konum değil, aynı zamanda karakter sorunudur.

Lider ve Yönetici Olarak Öğretmen: Liderlik ve yönetim kavramları birbiriyle ilişkili, birbirini kapsayan kavramlardır. Liderlik bir şemsiye iken yönetim onun bir parçasıdır. Etkili liderliğin, etkili yönetim becerilerine sahip olduğu dayanağından yola çıkılarak, etkili liderlikle yönetimin ayrılmaz bir bütünün iki yarısı olduğu noktasına ulaşılabilir. Lider öğretmenler de bunu gerçekleştirebilen öğretmenler arasından çıkabilir.

Bir Lider Gibi Davranmak: Etkili liderlik, tüm sınıfın öğretmenin otoritesini kabul etmesine veya tanımasına bağlıdır. Bu kabul olmadan, sınıftaki öğrenciler öğretmenin liderlik konumunu çok çeşitli yollar aracılığıyla sorgulayacaklar veya görmezden geleceklerdir.

Her sınıf farklı özelliklere ve düzeye sahip olduğundan, liderlik davranışlarının tam bir listesini vermek olası değildir. Sınıfta bir lider olabilmek için sergilenmesi gereken ön koşul davranışlardan bazıları şöyle sıralanabilir:

  • Güven vermek: Öğretmen güven verme duygusunu sınıf içinde yaygınlaştıramadıkça lider de olamaz, etkili bir öğretimi de gerçekleştiremez. Bu nedenle, güvenin oluşturulduğu sınıf ortamlarında eğitim-öğretim süreçleri, güvenin tesis edilip oluşturulamadığı sınıf ortamlarına oranla çok daha etkilidir.

  • Güdülemek: Lider öğretmenler, öğrencilerin güdüleyici bulduğu çevreleri ve ortamları yaratabilen öğretmenler olup, öğrencileri öğrenme-öğretme sürecine kolaylıkla katabilirler.

  • Vizyon sahibi olmak: Lider öğretmenler geleceğe yönelik bir ideale ulaşmayı amaçlayarak, sınıflarının gelecekte ne olabileceği konusunda güçlü bir imaja sahip kişilerdir. Öğretmenler geniş bir vizyon ve yeni fikirlerle, öğrencilerin çabalarını olumlu tarafa yönlendirerek onlara yardım edebilirler.

  • Sürece meydan okumak: Lider öğretmenler, sınıflarını geliştirmek için yenilikçi yollar ararlar.

  • Uzman olmak: Öğretmen liderler, alan bilgisi, öğretmenlik meslek bilgisi ve genel kültür alanlarındaki yeterliliklerini göstererek, vizyonlarını çevreleriyle ve öğrencileriyle daha yüksek düzeyde paylaşırlar.

  • Model olmak: Liderler, insanlara nasıl davranmaları gerektiğine ve izlemeleri gereken amaçlara yönelik ilkeler ortaya koyarlar. Öğretmenler lider olsun veya olmasın, model olmaya aday kişilerdir. Model olmaya aday kişilerle zamanlarının büyük bir bölümünü geçiren çocuklar, onların davranışlarına öykünürler. Bir dizi özelliğe sahip öğretmen, davranışlarını kopya edeceği bir model olarak çocuğu etkiler.

  • Etkili iletişim: Etkili bir sınıf yönetimi sağlayabilmek için lider öğretmenin öncelikle öğrencileri ile etkili bir iletişim kurması ön koşuldur.