ŞİRKETLER MUHASEBESİ - Ünite 2: Kollektif Şirketler Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 2: Kollektif Şirketler
Giriş
Kollektif şirket gibi ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacı ile kurulan bir şahıs şirketi türüdür. Ancak komandit şirkette olduğu gibi kolektif şirketinde Türk Ticaret Kanunu’nda ve iş hayatında yer almasının temel nedeninin, sınırsız mali sorumluluktan kaçınan kişilerin de şahıs şirketlerine ortak olarak katılmasını sağlamak olduğu söylenebilir.
Kollektif şirketlerin kuruluşu, sermaye değişiklikleri, kâr veya zarar dağıtımı ve tasfiyesi ile ilgili işlemler ve bu işlemlerin muhasebeleştirilmesinde kullanılan hesaplar diğer şirket türlerinde kullanılanlardan çok farklı değildir.
Kollektif şirketlerle komandit şirketler arasındaki önemli farklılıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 3.Kısmında özel hükümlere düzenlenmiştir. Bu farklılıklar daha çok ortaklar arasındaki ilişkiler ve ortakların üçüncü kişilerle olan ilişkileri ve sorumlulukları ile ilgilidir.
Kollektif Şirket Tanımı ve Özellikleri
Genel olarak şirket, iki veya daha çok kişinin bir araya gelerek, emek veya mallarını, müşterek bir amaca ulaşmak üzere bir sözleşme ile birleştirmeleri olarak tanımlanmaktadır. Genel olarak şirketlerin unsurları; kişi unsuru, sözleşme unsuru, sermaye unsuru, ortak amaç unsuru, eşit haklarda birleşme ve işbirliği yapma isteği unsuru olmak üzere altı başlıkta toplanmaktadır. Şirketler kuruluş şekline, tüzel kişiliklerine, yasal dayanaklarına, ortakların özelliklerine göre değişik şekillerde sınıflandırılmaktadır.
Bu şirket türlerinden kollektif şirketler dünya da yaygın olarak kurulumu görülen şahıs şirketi türüdür.
Ortakların kişisel emek ve gayretlerinin önem kazandığı ticari işletmelerde bu ortaklık şekli tercih edilir.
Kollektif şirket, özellikle küçük ve orta ölçekte perakende, yarı toptancı ticaret işletmeleri ile orta ölçekte işletmeler için uygundur. Asgari bir sermaye koyma zorunluluğu da yoktur. Kollektif şirket ortakları birbirine güveni olan kimseler arasında kurulur. Ortakların birbirine karşı olan güveni üçüncü kişilerin de güvenini sağlar. Genelde uygulama da kollektif şirketler aile şirketleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
“Kollektif şirket ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlanmamış olan şirkete kolektif şirket denir.”
Kolektif şirketin tanım bağlamında belirlenen başlıca özellikleri şu şekilde sıralanabilir;
- Ticaret unvanı taşıması şarttır. Unvanda ortaklardan en az birinin ad ve soyadı ile “kolektif” ibaresi bulunmalıdır.
- En az iki kişi ile kurulur. Azami bir rakam yoktur.
- Tüm ortakların oy ve denetim hakkı eşittir.
- Asgari sermaye tutarı yoktur.
- Ortakların sınırsız ve zincirleme sorumlulukları vardır. Şirket borçlarından dolayı önce şirketin sonra ortakların varlıklarına başvurulur.
- Rekabet yasağı vardır.
- Ortaklar şirket konusu işleri kendi veya başkaları adına yapamazlar.
Kollektif şirket ortaklardan her biri, ayrı ayrı şirketi yönetme hakkını ve görevini haizdir. Ancak, şirket sözleşmesiyle veya ortakların çoğunluğunun kararıyla yönetim işleri ortaklardan birine, birkaçına veya tümüne verilebilir (TTK 218).
Kollektif Şirketlerde her ortağın şirketi tek başına yönetme hak ve sorumluluğu vardır. Ortaklar şirket sözleşmesiyle veya kendi kararlarıyla şirketin yönetimini ortaklardan birine veya birkaçına verebilirler.
Dilerlerse, tümü yönetime katılabilir. Ortaklar yönetime katılmak istemezlerse, üçüncü bir kişiyi ticari mümessil veya ticari vekil olarak atayabilirler ve şirket yönetimini bir kişiye devredebilirler.
- Yönetimin görevinin sona ermesi iki şekilde olur.
- Yönetim görevi sözleşme ile ortaklardan birine verilmişse,
Yönetim görevi sözleşmenin kabulünden sonra alınan bir kararla ortaklardan birine verilmişse.
TTK 239’da ise Kollektif şirketin iflası hâlinde, şirket alacaklıları alacaklarını almadıkça, ortakların kişisel alacaklıları şirket mallarına başvuramazlar.
Kollektif Şirketlerde Kuruluşa İlişkin Yasal Süreç ve Muhasebeleştirme
Kollektif şirketin kuruluşuyla ilgili olarak aşağıda üç noktada toplanan yasal gereklerin yerine getirilmesi zorunludur (TTK 212 ve 213).
- Şirket ana sözleşmesinin yazılı biçimde yapılması ve kurucu ortaklarca imzalanarak Noterce veya Ticaret Sicilince onaylanması,
- Şirket ana sözleşmesinin, onay tarihini izleyen 15 gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret siciline teslimiyle şirketin tescilinin istenmesi,
- Sözleşmeye konması zorunlu olan kayıtlarla yasaların emrettiği diğer konuların yerine getirilerek, kuruluşun üçüncü kişilere bildirilmesi.
Kollektif şirketin ana sözleşmesinde yer alacak hükümler ve koşullar, zorunlu kayıtlar ve isteğe bağlı kayıtlar olarak aşağıdaki şekilde ikiye ayrılmıştır.
Zorunlu Kayıtlar : Ortakların ad ve soyadları, ikametgahları ve tabiiyetleri, şirketin kollektif olduğu, şirketin ticaret unvanı ve merkezi, Şirketin konusu, ortakların sermaye olarak işletmeye getirecekleri para tutarı veya paradan başka değerler sermaye olarak getirilecekse bunların değerleri ve bu değerlerin saptanma biçimi, sermaye olarak şahsi emek söz konusu ise bu emeğin niteliği, Şirketi kimlerin temsil edeceği, bunların bireysel mi, yoksa birlikte mi imza yetkilerinin olduğudur.
İsteğe Bağlı Kayıtlar ; Kâr veya zararın bölüşülmesini düzenleyen hükümler, sözleşmenin yürürlükteki süresi, işletmeyi açma ve çalışmaya başlama tarihi, sermaye koyma borcunun anında yerine getirilmemesinden doğacak ceza koşulları, Şirketin yönetimi, yasalara, toplumsal ahlak ve geleneklere aykırı olmamak kaydıyla, ortakların diledikleri diğer koşullar.
Kuruluş dosyasında aşağıdaki belgelerin yer alması gerekir : Bu belgeler her bir ortak için ayrı ayrı hazırlanarak müracaatta bulunulacaktır. Bu işlemlerin ardından şirket kuruluş işlemleri tamamlanmış sayılır ve ticari faaliyetlerine başlayabilir. Bu işlemler kuruluş için ön şarttır.
- Ticaret Sicili Memurluğuna Hitaben Yazılan Şirket Kuruluşu Tescil Dilekçesi,
- Tüzel Kişiler için Oda Kayıt Beyannamesi,
- Meslek Grubu Listesi,
- Ticaret Sicili Tüzüğü’ne göre düzenlenmiş Taahhütname,
- Şirket Kuruluş Dilekçesi ve Bildirim Formu (4 Adet),
- Noter veya Ticaret Sicili onaylı ana sözleşme (2 Adet),
-
Ortakların ve Yetkililerin;
- T.C. Kimlik Numarasını Gösterir Nüfus Cüzdanı Fotokopisi (1 Adet),
- Şirket Merkezi Dışında İkamet Edenlerin Muhtardan veya Nüfus Müdürlüğü’nden Onaylı İkametgâh Belgesi (2 Adet),
- Fotoğrafı (2 Adet),
- Şirket Yetkililerinin Noter veya Ticaret Sicili Onaylı İmza Beyannamesi (3 Adet), Vergi dairesi nezdinde yapılacak olan başvuruda gerekli olan belgeler aşağıdaki gibidir.
- Matbu dilekçe (İşe başlama bildirimi),
- Nüfus cüzdanı fotokopisi,
- Noter veya Ticaret Sicili onaylı imza sirküleri,
- İş yerine ait tapu veya kira kontratının fotokopisi.
Söz konusu belgeler, Ticaret Sicil Memurluğuna yazılacak bir dilekçe ile Ticaret Sicil Memurluğuna sunulur. Uygun bulunan şirket tescil olunur. Tescilden sonra alınan Sicil Tasdiknamesiyle, Ticaret Sicili Gazetesine hitaben yazılacak bir dilekçeyle adı geçen gazeteye başvurulur. Böylece, tescilin ve ana sözleşmenin ilanı sağlanmış olur.
Kollektif Şirketlerin kuruluşu ve kuruluşundan hemen sonra şirketle ilgili Belediye, Vergi Dairesi, Sosyal Sigortalar Kurumu, Ticaret Odası ve Sanayi Odası, BağKur ve Bankalar’a bildirimde bulunulur.
Kollektif şirketin kuruluşuyla ilgili muhasebe kayıtları iki aşamadan oluşur. Bunlar;
Ortakların sermaye taahhüdünde bulunması,
Ortakların sermaye taahhütlerini yerine getirmesi şeklindedir. TTK 139. maddeye göre, ortaklar sermaye taahhütlerini nakdi olarak yerine getirebilecekleri gibi aşağıda belirtildiği gibi nakitten başka varlıkları da sermaye olarak koyabilirler;
- Para,
- Senetli ve senetsiz alacaklar,
- Kıymetli belgeler,
- Menkul değerler,
- Gayrimenkuller,
- İmtiyaz ve ihtira beratları ve alameti farika gibi sınai haklar,
- Menkul ve gayrimenkullerin kullanma hakları,
- Şahsi emek,
- Ticari itibar,
- Ticari işletmeler,
- Telif hakları,
- Maden ruhsatnameleri gibi iktisadi değerlerdir.
Sermaye Değişikliklerinin Muhasebeleştirilmesi
Kollektif Şirketlerde sermaye değişiklikleri, sermaye artırılması veya sermaye azaltılması şeklinde ortaya çıkar. Sermaye artırılması ve azaltılması değişik şekilde olmaktadır.
Kollektif Şirketler Sermaye Arttırım Nedenleri:
- Şirketin iş hacminin genişletilmesine karar verilmesi,
- Paranın satın alma gücünde meydana gelen düşmeler nedeniyle sermayenin yetersiz hale gelmesi,
- İşletmenin yanlış yatırım politikaları nedeniyle sermayenin yetersiz kalması,
- Şirket kuruluşunda şirket faaliyetleri için gerekli sermayenin noksan hesaplanması.
Kollektif Şirketlerde Sermaye Azaltım Nedenleri:
- Şirket kurulurken faaliyet için gerekli sermayeden daha fala bir sermayeyle kurulması,
- Zararın ortaklar tarafından karşılanamaması,
- Ortak çıkması veya çıkarılmasıdır.
Sermaye Artırım Türleri ve Muhasebeleştirilmesi: Sermaye artırılması ve muhasebeleştirilmesi şu şekillerde olur.
Şirket Ortaklarının Sermaye Paylarını Arttırması : Mevcut ortakların sermaye paylarının artırılması veya Özsermaye artışlarının ortakların sermayelerine eklenmesi, Şirkete yeni ortak veya ortaklar alınması ve başka bir şirketle birleşme durumunda oluşur.
Şirket ana sözleşme değişiklik işlemlerinde aşağıdaki belgeler şirket yetkilileri tarafından imzalanır;
- Dilekçe,
- Değişikliğe İlişkin Noter Onaylı Karar Örneği (2 Asıl – 2 Fotokopi),
- Değişikliğe İlişkin Tadil Metni (2 Asıl – 2 Fotokopi),
-
Ortaklarda Değişiklik Yapılıyorsa Yeni Ortakların;
- T.C. Kimlik Numarasını Gösterir Nüfus Cüzdanı Fotokopisi (1 Adet),
- Şirket Merkezi Dışında İkamet Edenlerin Muhtardan veya Nüfus Müdürlüğü’nden Onaylı İkametgâh Belgesi (2 Adet),
- Fotoğrafı (2 Adet),
- Yetkili Değişikliği Varsa Noter Onaylı İmza Beyannamesi (2 Adet),
- Amaç-Konu Değişikliği Yapılıyorsa Meslek Grup Değişikliği Dilekçesi
- Meslek Grubu Listesi.
Şirkete Yeni Bir Ortak Alınması: Sermaye artışı için gereksinim duyulan fonlar şirkete yeni bir ortak alma yoluyla sağlanabilir. Bu durumda yeni ortağın şirkette sahip olabileceği sermaye payına ilişkin farklı seçenekler söz konusudur. Bunlar;
- Yeni ortağın getirdiği sermaye tutarı kadar bir paya sahip olması,
- Yeni ortağın getirdiği sermayeden daha az bir paya sahip olması,
- Yeni ortağın, getirdiği sermayeden daha çok bir paya sahip olmasıdır.
Bunun muhasebeleştirilmesi iki yönteme göre yapılır: Prim Yöntemi ve Şerefiye Yöntemidir.
Sermaye azatlımın da aynen artırımda olduğu üzere şirket sözleşmesindeki yasal unsurlardan birisi olan sermayede değişiklik yapılmasını gerektirir. Diğer bir değişle şirket sözleşmesi değişecek ve yenilenecektir. Bu da şirket sermaye azaltılmasına giderken kuruluş aşamasında izlediği yasal süreci tekrar edilmesini gerektirir.
Sermaye Azaltımı ve Muhasebeleştirilmesi : Kollektif şirketlerde sermaye azaltılmasının yolları:
- Kollektif şirketin mevcut ortaklarının sermaye payları azaltılır. Azaltılan kısım, ortaklara nakden ödenir.
- Ortakların azaltılan sermaye payları kendilerine ödenmeyip, zarar paylarından doğan borçlarına karşılık olmak üzere “331 Ortaklara Borçlar Hesabına” devredilir.
- Ortaklıktan çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye payı kendisine ödenir.
Mevcut Ortakların Sermaye Paylarının Azaltılması : Şirket kurulurken sermaye gereğinden fazla konulmuş olabilir. Bu yüzden işletme sermayesinin bir kısmı atıl durumda kalmıştır. Kullanılmayan sermayenin ortaklar tarafından fazla olduğuna karar verilir ise sermayenin azaltılması yönünde karar alınır.
Zarar Nedeniyle Sermaye Azaltılması : Şirket faaliyetleri sırasında önemli tutara ulaşan bir zarar meydana gelebilir. Bilindiği gibi zarar öz sermayede bir azalıştır. Bu azalış ortakların kişisel varlıklarından şirkete yapacakları ödemelerle giderilebilir. Ancak, bu şekilde sermayedeki azalışın ortadan kaldırılma olanağı yoksa sermayeyi azaltma yoluna başvurabilirler.
Ortaklardan Birisinin Şirketten Ayrılması ya da Çıkarılması Nedeniyle Sermaye Azaltılması : Kollektif şirketlerde ortaklardan birisi anlaşma yoluyla kendiliğinden ya da ortaklar tarafından ortaklar tarafından çıkarılabilir (TTK 254-255). Ayrılan ya da çıkarılan ortağın payı, şirket net varlığı esas alınarak saptanır ve kendisine nakden ödenir.
Faaliyet Sonuçlarının Dağıtımı, İşlemleri ve Muhasebeleştirilmesi
Kârın ortaklara ne şekilde bölüştürüleceği genellikle şirket sözleşmesinde belirlenir. Kâr dağıtımında şirkete konulan sermaye, yönetimde görev alma, kişisel itibarın işletmeye sağladığı katkı gibi değişik ölçüler söz konusu olabilmektedir.
Kâr dağıtımında şu ölçütler esas alınır :
- Ortağın sermaye payı,
- Ortağın sermaye dışında şirkete olan şahsi katkısı,
- Ortağın yönetimde yer alıp almaması.
Kolektif şirketlerde kâr dağıtım yolları şunlardır:
- Eşit dağıtılabilir,
- Sermaye payları ile orantılı dağıtılabilir,
- Yönetici ortağa prim ayrıldıktan sonra dağıtılabilir,
- Ortakların sermaye payına faiz ayrıldıktan sonra dağıtılabilir,
- Ortalama sermaye metoduna göre dağıtılabilir.
Kârın Sermaye Paylarına Oranlı Dağıtımı : Kârın ortakların sermaye paylarına oranlı olarak dağıtımı şirket sözleşmesinde belirlenmiş olabilir. Bu ölçüte göre her ortak sermaye payı ölçüsünde kârdan pay alır.
Sermaye Paylarına Faiz Ayrıldıktan Sonra Kalan Kârın Dağıtımı: Kâr dağıtımı konusunda en mantıksal olan yöntem sermaye paylarına oranlı olarak dağıtımıdır. Ancak ortaklar bunun dışında da kâr dağıtım yöntemlerini benimsemiş ve bunu şirket sözleşmesine koymuş olabilirler. Bu yöntemlerden biriside kârdan önce sermaye paylarına faiz ayrılması ve kalan kârın ortaklara dağıtılmasıdır.
Yönetici Ortağa Kârdan Prim Verildikten Sonra Kârın Dağıtımı : Kollektif şirket ortakları isterlerse şirkette yönetici olabilirler. Şirket yönetimini ortaklardan birisinin üstlenebilir. Bu durumda yönetici ortağa kârdan belli bir prim verilir. Primden sonra kalan kâr ortaklar arasında sözleşmede belirlendiği şekilde dağıtılır.
Kollektif Şirketlerde Zarar Dağıtımı ve Muhasebeleştirilmesi: Zarar ortaklar arasında paylaştırılır. Zararın paylaşım şekli sözleşmede belirtilir. Zarar aşağıdaki şekillerde dağıtılabilir:
- Ortaklar kendilerine düşen zarar payını şirkete öderler,
- Ortakların sermaye payı azaltılarak zarar kapatılabilir.
Şirketin Tasfiyesi İşlemleri ve Muhasebeleştirilmesi
Kollektif Şirketin Sona Ermesi haline;
- İflas eden bir kollektif şirket, iflasın ilanı üzerine sona erer.
- Şirket sermayesinin tamamı veya üçte ikisi zayi olup da tamamlanmasına veya geri kalan kısmı ile yetinilmeye ortaklarca karar verilmemiş olması halinde, şirket kendiliğinden sona erer.
- Şirket diğer bir şirketle birleşirse sona erer.
- Ortaklardan birinin iflas etmesi şirketin sona ermesine sebep olur. Şu kadar ki; diğer ortaklar, müflis ortağı şirketten çıkararak onun payını iflas masasına ödemeleri halinde, şirket diğer ortaklar arasında devam eder.
- Tayin edilen sürenin sona ermesi ile şirket kendiliğinden sona erer.
- Şirket ana sözleşmesinde yazılı gayenin elde edilmesi ile şirket sona erer.
- Ana sözleşmede yazılı gayenin elde edilmesinin imkansız olması,
- Ortaklardan birinin ölümü,
- Ortaklardan birinin kısıtlanması hali de sone erme sebebi olarak sayılabilir.
- Şirket bütün ortakların kabul etmeleri halinde de sona erer.
Sona erme sebeplerinden herhangi birinin meydana gelmesi halinde şirket hemen sona ermez. Yeni bir dönem başlar ki bu dönem TASFİYE olarak adlandırılır.
Bu dönemde:
- Şirketin sona ermesinin tescil ve ilan edilmesi gerekir.
- Şirket ana sözleşmesinde belirtilen amaç ve konu tasfiye gayesine dönüşür.
- Şirket tüzel kişiliğinin ehliyeti, tasfiye gayesiyle sınırlı olur.
- Ticaret unvanı “Tasfiye Halinde..................” kelimeleri eklenerek kullanılabilir.
- Tasfiye halindeki şirketin temsili tasfiye memurları marifetiyle yürütülür.
- Sone erme keyfiyeti usulen tescil ve ilan edilmemiş ise, bütün ortakların üçüncü kişilere karşı sorumlulukları sınırsız olarak devam eder.
Tasfiyenin amacı, şirketin devamı sırasında başlanmış olan ve henüz sonuçlandırılmamış olan iş ve ilişkileri tamamlamak, şirketin borç ve taahhütlerini ifa, alacaklarını tahsil ve mevcut mallarını paraya çevirmek suretiyle yapmak ve elde edilen safi mevcudu ortaklara dağıtmaktır.
Kollektif şirketler iki şekilde tasfiye edilebilir.
- İflas Hükümlerine Göre Tasfiye: Şirket ortaklar veya alacaklılar tarafından yapılan talep üzerine, mahkemece verilen iflas kararı üzerine tasfiye İcraİflas Hükümlerine göre alacaklıların temsilcileri tarafından yapılır. Bu şekilde tasfiyeye, şirket aktifinin borçlarını karşılamadığı durumlarda başvurulur.
- Ticaret Kanunu Hükümlerine Göre Tasfiye : Bu şekilde tasfiyede tasfiye memurları ortakların temsilcileridir. Şirket aktifi borçlarını karşılamaya yeterlidir. Tasfiye edilmekte olan bir şirketin iflası istenebilir. İflasla birlikte ortakların temsilcisi olan tasfiye memurları değişir ve alacaklıların temsilcileri tasfiye memuru seçilir.
TTK hükümlerine göre tasfiye de izlenecek iki yaklaşım vardır. Bunlar;
Dış Tasfiye İşlemleri:
- Tasfiyeye başlama bilançosu düzenlenir
- Şirketin henüz bitmemiş işleri tamamlanır.
- Alacaklar tahsil edilir. Alacakların vadesi beklenilmeden tahsil edildiği için iskonto yapılır.
- Borçlar ödenir. Borçlar vadesinden önce ödendiği için iskonto sağlanır.
- Mallar paraya çevrilir. Menkuller pazarlık ve açık artırmayla, gayrimenkuller ise açık artırma ile satılır. Ortaklar oybirliğiyle karar vermedikçe, tasfiye memurları şirket mallarını toptan satamazlar.
- Tasfiye memurları, tasfiye sırasında elde edilen paraları bir devlet bankasına yatırmak zorundadır. Paralar T.C. Merkez Bankasına, bu bankanın şubesinin bulunmadığı yerlerde bir kamu bankasına yatırılır. Ödemeler genellikle çekle yapılır.
- Tasfiye giderleri ödenir.
- Yukarıda sayılan işlemler tamamlandığında tasfiye sonu bilançosu düzenlenir. Bu bilançoya itiraz süresi 1 aydır.
İç Tasfiye İşlemleri:
Sermaye hesabı, ortaklara borçlar hesabına devredilerek kapatılır.
- Tasfiye sonucu, sözleşme hükümlerine göre ortaklar arasında dağıtılır. Tasfiye sonucunun dağıtımı, normal faaliyet dönemi kâr-zarar dağıtımından farklı bir yöntemle yapılırsa, tasfiye sonucunun ortaklar arasında bölüştürülmesinden önce normal dönemlere ilişkin faaliyet sonuçları ortaklar arasında bölüştürülür.