SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ - Ünite 2: Araştırma Sorununun Belirlenmesi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Araştırma Sorununun Belirlenmesi

Sorunun Seçimi ve Tanımlanması

Sorun, Türk Dil Kurumu sözlüğünde “teoremler (kanıtlanabilen bilimsel önermeler) ve kurallar yardımıyla çözülmesi istenen soru, mesele, güçlük” olarak tanımlanmıştır. Sorunu, basitçe, karşılaştığımız ve çözüm aradığımız güçlükler olarak tanımlayabiliriz. Aslında, her an karşılaştığımız ve bizi rahatsız eden her durum bir sorundur ve bizde çözme isteği uyandırır. Günlük hayatta karşılaştığımız bireysel veya toplumsal sorunları çözmek için çeşitli yöntemler kullanırız ve her bireyin sorun çözme yöntemi farklıdır. Bilimsel araştırmalarda da sorunu tanımlamak ve bilimsel yaklaşımla çözmeye çalışmak daha önceden geliştirilmiş olan bilimsel yöntemleri izlemekle mümkündür.

Öğrencilerin araştırma konusunu seçme ve seçilen konuyu bir sorun durumuna dönüştürerek tanımlama sürecinde alınacak en önemli kararlardan biri çözmeye çalışacakları sorunun ilgi çekmesidir.

İkincisi de, akla gelen ilk soruna bağlı kalmamaya çalışmaktır. Öğrencinin araştırmayı düşündüğü konuda daha önce yapılmış çalışmaları dikkatli bir biçimde gözden geçirmesi, aynı çalışmayı ikinci kez yapmamak adına önemlidir. Bu süreçte danışman ve öteki uzmanlar öğrenciye yol gösterecektir.

Araştırma Sorunu Seçme Ölçütleri

Araştırma sorununu seçerken bazı ölçütlere dikkat etmek gerekmektedir. Bu ölçütler iki grupta incelenebilir:

  • Genel Ölçütler
  • Özel Ölçütler

Genel Ölçütler: Araştırma sorununun kendisi ve içeriği ile ilgili ölçütlerdir ve çözülebilirlik, önemlilik, yenilik ve etik kurallara uygunluk olmak üzere dört ana başlıkta toplanmıştır.

- Çözülebilirlik: Araştırma sorunu olarak seçilecek konunun gerçekten çözülebilir bir konu olması gerekmektedir.

- Önemlilik: Seçilen araştırma sorununun hem bireysel hem de toplumsal açıdan bir önem arz etmesi gerekmektedir.

- Yenilik: Araştırma için seçilen konunun yeni ve daha önce çözülmemiş bir sorun olması önerilir.

- Etik kurallara uygunluk: Çözüm için seçilen konu ve izlenecek yol araştırmada etik kurallara uymayı da gerektirir.

Özel Ölçütler: Araştırmacının özel durumu ile ilgili ölçütlerdir ve araştırmacının yeterliği, araştırma yöntem ve tekniklerinde yeterlik, veri toplama izni, zaman ve olanaklar ve araştırmacının ilgisi olmak üzere beş ana başlıkta toplanmıştır.

- Araştırmacının yeterliliği: Araştırmacının seçtiği konuda yani araştırma yapacağı konuda yeterli olması gerekmektedir.

- Araştırma yöntem ve tekniklerinde yeterlik: Araştırmacı bilimsel araştırma yöntem ve ilkeleri konusunda yeterli olmalıdır.

- Veri toplama izni: Genel ölçütlerin etik kurallarında sözü edilen doğru ve geçerli veriyi toplamak araştırmanın gerçekleşmesi için yaşamsal önem taşımaktadır; bu yüzden araştırmacının bu izin ya da izinleri araştırmaya başlamadan önce resmî olarak alması önemlidir.

- Zaman ve olanaklar: Araştırmanın zamanında yapılması ve tamamlanması bir başka yeterlik konusudur.

- Araştırmacının ilgisi: Araştırmacı çözmek istediği sorunu seçerken oldukça dikkatli davranmalıdır.

Araştırma Sorunu

Araştırma sorunu olası çözüm ya da çözümleri olan bir güçlük durumudur. Sorun durumu, olan ve olması gereken durum arasındaki bir çelişki olarak tanımlanabileceği gibi aynı zamanda, belirli konulardaki tamamlanması gereken bilgi de denilebilir. Araştırma sorunu araştırmanın kalbi ya da merkezi olarak da tanımlanabilir. Sorun araştırma için sorular üretir ve bu sorular da araşturmada yanıt bulur. Karasar, araştıma sorununun tanımlanmasında, üç ana bölümden oluşan aşamalı bir yaklaşım önermektedir:

  1. Bütünleştirme
  2. Sınırlandırma
  3. Tanımlama

Bütünleştirme: Bu aşamada sorun alanı bir bütün olarak ele alınır ve birbiriyle ilişkili parçalara ayrılarak dilimler halinde tanımlanır.

Sınırlandırma: Bu ikinci aşamada, bütün içinden incelenecek olan bölüm alınarak ayrıntılı bir biçimde tanıtılır.

Tanımlama : Üçüncü aşama olan tanımlama sırasında ise, sınırlandırılan bölüm ya da konu, ayrıntılı biçimde açıklanır.

Değişkenler

Değişkenler, “farklı olaylar arasındaki ilişki” olarak tanımlanabilir. Bir başka deyişle, değer alabilen her şey bir değişkendir.

Değişkenleri tanımaya başlamadan önce nicel ve nitel araştırmaların değişkenlere bakışlarını anlamak gerekir. Nitel araştırma, bir durumu ilişki bağlantıları içinde anlamaya çalıştığı için bir olayı etkileyen değişkenleri kendisi ortaya çıkarır. Nitel araştırmalarda değişkenler ve denencelerle (hipotezlerle) yola çıkılmaz. Nicel araştırmanın tersine nitel araştırma kişilerin kanıları, deneyimleri, algıları ve duyguları gibi öznel (nesnel olmayan) verilerle çalışır. Bu bölümde incelenen değişkenler ve denenceler nicel (sayısal) araştırma türünde kullanıldıkları biçimiyle değerlendirilmiştir.

Değişken Türleri

Karasar’a göre aldıkları değerlere göre iki tür değişken vardır:

  • Süreksiz (Geçişsiz) Değişkenler
  • Sürekli (Geçişli) Değişkenler

Süreksiz (Geçişsiz) Değişkenler: Belirli sınırlar içinde ve tam sayılarla ifade edilen değişkenlerdir. Bazı kaynaklarda bu tür değişkenlere nitel değişken adı da verilir.

Süreli (Geçişli) Değişkenler: Belirli sınırlar arasında farklı ya da herhangi bir değer alabilen değişkenlerdir. Bazı kaynaklarda bu tür değişkenlere nicel değişken adı da verilir.

Kontrol şekillerine göre değişkenler üç gruba ayrılır:

  • Bağımlı Değişken
  • Bağımsız Değişken
  • Kontrol Değişkeni

Bağımlı Değişken: Araştırmacının, sonuçlarını değiştirmek istediği, araştırma sonunda açıklamak istediği durum olarak tanımlanabilir. Daha farklı bir ifadeyle, araştırmanın sonucudur denilebilir.

Bağımsız Değişken: Bağımlı değişkenin üzerinde etkileri olan ve araştırmacı tarafından bağımlı değişken üzerindeki etkileri doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol edilen değişken türüdür. Birden çok bağımsız değişkenin kullanıldığı ve araştırmacının tüm değişkenleri manipüle edebildiği araştırmalara genellikle faktöryel desen çalışmaları denir. Bağımsız değişkenlerden en az biri araştırmacı tarafından manipüle edilemiyorsa o tür araştırmalara da blok desen çalışmaları denilmektedir.

Kontrol Değişkeni: Bağımsız değişken örneğinde olduğu gibi, araştırma sonucuna yani bağımlı değişkene dolaylı bir biçimde etkisi olan değişken türüdür.

Bu değişkenler dışında iki değişken türü daha vardır:

  • Konu Dışı Değişken
  • Moderatör Değişken

Konu Dışı Değişken: Türkçe kaynaklarda dış kaynaklara ait değişken ve kontrol değişkeni başlığı altında tanımlanan bu değişken türü, araştırmanın sonucuna yani bağımlı değişkene önceden tahmin edilemeyen bir biçimde etkisi olan değişken türüdür.

Moderatör Değişken: Aralarındaki ilişki araştırılan iki tür değişkeni (bağımlı ve bağımsız) etkileyebilen ve bunlar arasındaki ilişkiyi görmemizi engelleyebilen bir değişken türüdür.

Hipotez

Hipotez denence olarak da tanımlanmakla birlikte, denenceler, denenen yargılar olarak ifade edilir. Denence ya da hipotezler en az iki değişken arasındaki ilişkiyi açıklamak için kullanılır. Araştırma düşüncesinden araştırma sürecine geçişte büyük kolaylıklar sağlar. Genel olarak araştırmalarda iki tip hipotez kullanılır:

  • İstatistiksel Hipotez (null hypothesis = farksızlık hipotezi = sıfır hipotezi)
  • Araştırma Hipotezi (research hypothesis= alternatif hipotez = karşıt hipotez)

İstatistiksel Hipotez: H 0 olarak ifade edilir ve “araştırmadaki değişkenler arasında fark yoktur” önermesine dayanır.

Araştırma Hipotezi: H 1 olarak ifade edilir ve “araştırmadaki değişkenler arasında ilişki vardır” önermesine dayanır. İyi

Bir Hipotez Nasıl Olmalı?

İyi ifade edilmiş bir hipotezin özellikleri şu şekilde özetlenebilir:

  • Açık, net ve güçlü bir biçimde ifade edilmeli,
  • Değişkenler arasında beklenen bir ilişkiyi ifade etmeli,
  • Bağlı olduğu kuramı ya da alanyazını yansıtmalı,
  • Kısa, öz ve aynı zamanda konuya odaklı olmalı,
  • Verilerle test edilebilen bir hipotez olmalıdır.

Hipotez – Araştırma Sorusu İlişkisi

Araştırma sorusundan araştırma hipotezi türetilmeye başlandığında yukarıda açıklanan iyi ifade edilmiş araştırma hipotezinin özelliklerini kullanmak yol gösterici olacaktır.

Alanyazın Taraması

Alanyazın, herhangi bir bilim dalında yazılmış yapıtların tümüdür. Araştırmada sorun durumunu bilimsel bir açıklamayla ifade etmek oldukça önemlidir. Bu nedenle araştırmacı araştıracağı konuyla ilgili alanyazında daha önceki araştırmacıların neler yaptıklarını ve hangi sonuçlara ulaştıklarını bilmelidir. Ayrıca, araştırmacı alandaki yapıtları derinlemesine incelemeli ve sorun durumunu ve araştırmasını sağlam bir kavramsal çerçeveye göre şekillendirmelidir.

Alanyazın Taramasının Adımları

Araştırmacı, alanyazın taraması sürecini bilimsel bir biçime sokmak için belli bir mantık sıralaması biçiminde hazırlanmış yolu izlemelidir. İzlenecek bu yol, şu şekilde özetlenebilir:

  1. Genel kaynaklar kullanılarak araştırma konusu tanımlanır.
  2. İkinci düzey kaynaklar kullanılarak alanyazın taranır.
  3. Birinci düzey kaynaklar kullanılarak alanyazın taranır.
  4. Notlar düzenlenir.
  5. Sorun durumu oluşturulur.

Genel Kaynaklar: Konu hakkında genel fikir verir ve ayrıntılı kaynaklara yönlendirir.

İkinci Düzey Kaynaklar: Özgün araştırmaların özetlerini ve sonuçlarını veren kaynaklardır.

Birinci Düzey Kaynaklar: Özgün araştırma makaleleri, raporları ve benzeri çalışmalardır.

Günümüzde birinci derece kaynaklara ulaşmak internetin ve bilgisayar ağlarının gelişmesiyle kolaylaşmıştır. Araştırmacı seçtiği konuya göre elektronik olarak düzenlenmiş kaynaklara anında erişebilir. Elektronik arama motorlarının en çok bilinenlerinden biri Google firmasının sunduğu Google Akademik, dijital kaynakların önde gelenlerindendir ( http://scholar.google.com.tr/ ). Elektronik olarak alanyazın taraması yaptığınınzda hizmet alınabilecek başka bir kurum da YÖK’ün (Yükseköğretim Kurulu) verdiği tez tarama hizmetidir ( http://www.yok.gov.tr/content/view/59/111/ ). Son olarak, 1996 yılında TÜBİTAK’a bağlı bir enstitü olarak kurulan Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM); ülkemizdeki tüm akademik kurumları birbirine ve küresel araştırma ağlarına bağlayan Ulusal Akademik Ağ alt yapısını işletmektedir ( http://www.ulakbim.gov.tr/ ).