SOSYAL HİZMET KURAMLARI II - Ünite 6: Dolaylı Sosyal Hizmet Uygulaması Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Dolaylı Sosyal Hizmet Uygulaması

Giriş

Sosyal hizmet mesleğinin temel unsurlarından bir diğeri toplumdur. Her mesleğin önemli özelliklerinden biri, özel bir işleve sahip olmasıdır. Bu, sadece uygulayıcılar tarafından tanımlanmış bir işlev olmayıp aynı zamanda toplum tarafından kabul edilmiş ve onaylanmış bir işlevdir.

Toplum, sosyal hizmet mesleğine işlerlik kazandıran, sosyal örgütlenmesi içinde refah hizmetlerini yapılandıran, dinamik yapısı içinde sosyal hizmet talebi yaratan bir ortamdır. Toplumlar sürekli olarak değişmekte olup meydana gelen hareketlilik ve değişme, birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Toplumsal değişmenin tüm boyutlarıyla ve bütün toplum kesimlerinde aynı anda ve aynı hızda gerçekleşmemesi nedeniyle meydana gelen sorunlar daha da karmaşık hale gelmektedir. Mesleğin topluma karşı birtakım sorumlulukları olduğu gibi, toplumun desteğine de muhtaç olduğu açıktır. Bir meslek, toplumun onayını almadıkça varlığını sürdüremez. Aynı zamanda toplumun meslek üzerinde birtakım yaptırımları da vardır. Sosyal hizmetin toplumla olan ilişkisinde, değişme boyutu çok önemlidir. Sosyal hizmet, bir taraftan birey ve grupların toplumun değişimine uyum sağlamasına yardımcı olurken öte yandan toplumdaki değişimi hızlandırma ve değişim yaratma çabası içindedir.

Sosyal Hizmette Dolaylı Uygulama

Sosyal hizmet birey, aile ve gruplarla çalışırken doğrudan insanlarla temas halindedir; buna mikro ve mezzo sosyal hizmet diyoruz. Dolaylı uygulamada sosyal hizmet uzmanları, yine insanlar için çalışmaktadır fakat mikro ve mezzo uygulamalardaki gibi insanlarla doğrudan bir temas halinde değillerdir. Dolaylı sosyal hizmet kapsamında birkaç çalışma alanı bulunmaktadır. Bunlar;

  • Toplumla sosyal hizmet,
  • Kurumlarla sosyal hizmet,
  • Sosyal hizmet araştırması,
  • Sosyal hizmet yönetimi,
  • Sosyal politikadır.

Dolaylı sosyal hizmet uygulamasının veya makro sosyal hizmetin, sosyal hizmet uzmanları tarafından kullanılmasını kaçınılmaz kılan birçok koşul ve durum vardır. Dolaylı uygulama gerçekleştirmenin nedenlerini daha net anlayabilmek için aşağıda sıralanan birkaç durumu değerlendirmek ve farkında olmak gerekir.

  • Sosyal hizmet uzmanlarının günlük çalışmalarında karşılaştıkları sorunlar sadece bireysel müracaatçı sorunları değildir.
  • Eğer sosyal hizmet uzmanı, müracaatçılarına etkili bir şekilde yardım etmek amacındaysa bazı sorunların kurum, toplum ve politika düzeyinde ele alınması gerekir.
  • Toplumda sınırlı kaynaklar ve sınırsız ihtiyaçlar dengesizliği vardır. Bunun çözümü ise daha fazla verilecek olan ekonomik ve sosyal yardımlar değil; toplum genelindeki ekonomik, sosyal ve politik eşitsizliklerin azaltılması ve hatta yok edilmesidir.
  • Hali hazırda bulunan ekonomik ve sosyal sistemlerin sunduğu hizmetler, her müracaatçı ve dezavantajlı grup için uygun olmayabilir. Her zaman yeni hizmetlerin ve politikaların geliştirilmesi ve iyileştirilmesi kaçınılmaz bir gereksinimdir.
  • İnsanların iyilik hallerinin devamı ve sağlanması; insan haklarına uygun yaşamlar sürülmesi ve insanlara hizmet ve yardım etmek amaçları sadece bireysel düzeyde çalışmalar ile değil; bireysel ve toplumsal olarak ele alındığı zaman başarılabilir.
  • Sosyal hizmet mesleğinin etik ilke ve değerleri de sosyal hizmetin nihai amaçları arasında toplumun geliştirilme si; eşitsizlik yaratan politik ve ekonomik sistemlerin iyileştirilmesi için çalışmayı ön plana çıkarmaktadır.
  • Toplumun gelişimi ve insanlara yardım edilmesi sadece mesleki olarak değil, bir insan ve bir vatandaş için temel ödevler arasında yer almaktadır.

Makro Sosyal Hizmet

Makro sosyal hizmet veya toplumla çalışma; kurumlarda ve toplumlarda planlı değişim gerçekleştirmek amacında olan mesleki müdahalelerdir. Makro uygulamalar; bireylerin, ailelerin ve grupların karşılaştığı sorunların çözülmesine yardımcı olmak için gerçekleştirilen daha geniş kapsamlı uygulama ve etki alanı olan mesleki çalışma ve aktivitelerden oluşur. Fakat makro uygulamalar sadece sosyal hizmet uzmanlarının tek başına gerçekleştirdiği faaliyetler değildir. Makro bir çalışmanın içinde birçok farklı disiplin ve meslek elemanı bulunmaktadır.

Makro sosyal hizmetin tarihi, sosyal hizmet mesleğinin ortaya çıkışı ile paraleldir. Sosyal hizmetin de ortaya çıkışını tetikleyen faktörler toplumsal sorunlar ve bu nedenle insanların yaşadığı sıkıntılardı. Zaten toplum kavramı ile sosyal hizmeti birbirinden ayırmak imkânsızdır. Sosyal hizmet, toplum içinde ve toplum üyeleri ile çalışan bir meslektir. Sosyal hizmet mesleği ve makro sosyal hizmet düşüncesi sosyal değişim ihtiyacının doğduğu bir atmosferde ortaya çıkmıştır.

Toplum Organizasyonu ve Sosyal Yönetim Derneği (ACOSA) makro sosyal hizmet uygulamasını; sosyal hizmetin kurumlarla, toplumlarla ve politikalarla çalışması olarak tanımlamıştır. Bahsedilen derneğin resmi olarak açıkladığı bazı beceri, değer ve bilgi temelleri bulunmaktadır.

Toplumsal değişimi gerçekleştirmeye yönelik birçok yaklaşım geliştirilmiştir. Weil ve Gamble (1995) toplumla sosyal hizmet uygulamasının mahalle ve toplum örgütlenmesi, sosyal ve ekonomik kalkınma, sosyal planlama, program geliştirme ve toplum liyezonu, eş yönetim (koalisyon) oluşturma ve politik ve sosyal aksiyon olmak üzere birbirini karşılıklı olarak dışlamayan ve toplumla çalışmanın odağını ortaya koyan modellere işaret etmektedir. Daha da önemlisi, bu alanlara karşılık gelen örgütleyici, öğretmen, çalıştırıcı/koçluk, savunucu, müzakereci, aracı, yönetici, araştırmacı, sözcü ve kolaylaştırıcı gibi sosyal hizmet uzmanlarının üstlenmesi gereken rolleri ve sahip olması gereken becerileri tanımlamaktadır. Bu rollere kampanya düzenleme, temsilcilik, pazarlama ve sosyal pazarlama, ilişki ağı danışmanı ve kolaylaştırıcı rolleri ilave edilebilir. Bu rol ve beceriler sosyal hizmet uygulamasının tüm alanlarına karşılık gelmektedir.

Toplum ve mahalle örgütlenmesi sosyal sorunları çözümlemek ve sosyal iyilik halini güçlendirmek amacıyla ortak sorunları olan bireylere, gruplara ve topluluklara ya da belli coğrafyada yaşayan insanlara yardım etmek amacıyla kullanılan bir müdahale sürecidir. Sosyal ve ekonomik kalkınma modelinin amacı düşük gelirli ve baskı altındaki toplumlarda yaşam kalitesini geliştirmek ve ekonomik fırsatlar yaratmaktır. Sosyal ve ekonomik kalkınma modelinde halkla birlikte hareket ederek toplumun gelişimi sağlanmaya çalışılır. Sosyal planlama modeli, sorun çözmenin teknik sürecini vurgular ve karmaşık sanayileşmiş çevrede toplumsal değiş imi gerçekleştirebilmek için, karmaşık değişim süreçlerine rehberlik edebilecek çok iyi eğitim görmüş ve becerili planlayıcılara gereksinim olduğunu varsayar. Program geliştirme ve toplum liyezonu modelinin temel odağı yeni hizmetler tasarlamak ya da var olan hizmetleri geliştirmektir. Bu hizmet toplumdaki bir nüfus grubu tarafından belirlenen gereksinimleri karşılamak üzere verilir. Eş yönetim oluşturma, iş birliğinin bir türüdür. Eş yönetimler, gruplar arası eylem ve işbirliği gereksinimi ve isteğinden ortaya çıkan karmaşık yapılardır. Politik ve sosyal aksiyon hareketleri sıklıkla temel kurumlarda ya da formel örgütlerin temel politikalarında esaslı değişiklikler gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu grupların amaçları güç kaynaklarının yeniden dağıtılmasıdır.

Dolaylı Uygulamada Birey ve Grup

Dolaylı uygulamalar kapsamında bireylerle ve gruplarla gerçekleştirilen sosyal hizmet uygulamalarına genelci makro sosyal hizmet denilmektedir. Bu kapsamda makro sosyal hizmet alanında çalışan sosyal hizmet uzmanı sosyal gruplar, görev odaklı gruplar ve hayırseverlik terapisi yoluyla bireyler ve sosyal çevreleri arasında bağlantı kurar ve aracılık yapar.

Sosyal gruplar; olumlu akran ilişkileri kurulmasına, bütüncül bir düşünüş şeklinin gelişmesine ve karakter inşasına yardımcı olur. Görev grupları, genel olarak bir makro sosyal hizmet uzmanı tarafından kurulan ve sosyal koşulların iyileştirilmesi, karar verme ve belirlenmiş özel sorunları çözmek amacıyla bir araya gelmiş küçük insan topluluklarıdır. Makro sosyal hizmet uzmanlarının bireylerin yaşamlarının kalitesini; onları sivil hayata daha fazla katarak artırmasına ise "Hayırseverlik Terapisi" denilmektedir.

Dolaylı Uygulamada Kurumlarla Çalışma

Kurum toplumsal sistemin bir birimidir. Toplumdaki kaynaklar ve kurumdan beklentiler kurumun yapısına ve verdiği hizmetlere bağlı olarak değişme göstermektedir. Değişme, daha geniş bir sistemin içinde yer aldığı için, kurum sistemi için de kaçınılmazdır. Kurum ve toplum arasındaki ilişkiyi anlayan sosyal hizmet uzmanları müracaatçı hizmetlerinde kurum sistemini daha iyi anlayabilir ve kullanabilir. Bunun için ilk olarak bir kurum bünyesinde çalışan makro sosyal hizmet uzmanının kurumu tam ve ayrıntılı olarak incelemesi gerekir. Gereken inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra ise sosyal hizmet uzmanı planlama aşamasına geçer. Bu aşamada ele alınması gereken konular;

  • Toplumun genişleme veya gelişmeye karşı çıkması,
  • Personel içerisinde yaşanan çatışmalar,
  • Kurum personelinde yaşanan rol çatışmaları,
  • Çalışanların rol performansı,
  • Kurum içindeki müracaatçı ve uzman ilişkileri,
  • Kurum politikaları ve daha geniş toplumsal politikalar,
  • Yetersiz kaynaklardır.

Planlama aşamasından sonra ise belirlenen amaçların hazırlanan faaliyet planı çerçevesinde uygulamaya konulması gerçekleştirilir. Bu aşamanın amacına ulaşabilmesi için, ilgili personelin, ilgili amaçlar ve faaliyetler için doğrudan karar alma yetkisine sahip olması gerekir. Daha sonrasında ise belirli zaman aralıklarıyla değerlendirmeler yapılması gerekir. Ast ile üst bir araya gelerek faaliyetlerin amaçlara ulaşma derecelerini birlikte gözden geçirir. Böylece, üst astlarının başarı derecesi hakkında bilgi sahibi olur. Üst, ilk aşamada belirlenen amaçlara ne ölçüde ulaşıldığını açık bir şekilde görür.

Uluslararası Sosyal Hizmet

"Sosyal hizmet; uygulamaya dayalı bir meslek ve sosyal değişim, gelişim ve bütünlük sağlamayı amaçlayan ve insanların güçlenmesi ve özgürleşmesi için çalışan bir akademik disiplindir. Sosyal adalet, insan hakları, kolektif sorumluluk ve farklılıklara saygı sosyal hizmetin temel prensipleridir. Sosyal hizmet, sosyal bilimler, insani bilimler alanlarından kuramları ve yerel bilgiyi kullanarak insanların ve yapıların yaşamlarındaki değiş imlere odaklanarak iyilik halini sağlamak amacındadır.”

Küreselleşme ile daha fazla iç içe geçmiş olan dünya toplumu hem fayda hem de zarar getirmektedir. Küreselleşme ile ekonomik, politik ve kültürel güçlerin dengesi değişmekte ve bu durum milletleri, toplumları ve bireyleri etkilemektedir. Bireysel boyutta ise bu değişimler özgürlüklerin kısıtlanmasına ve insan hakları ihlallerine neden olmaktadır. Doğası gereği sosyal hizmet, küreselleşmenin olumsuz özelliklerinden veya sonuçlarından etkilenmiş olan insan veya toplumlarla çalışma amacındadır. Sosyal hizmet uzmanları küreselleşmeye insan hakları çerçevesinde bakar ve buna uygun olarak çalışır. Uygulamaların odak noktası ekonomik ve çevresel değişimlerin sonuçlarının insan ilişkilerini ve bireysel özgürlükleri kısıtlaması üzerine çalışmaktır.

Uluslararası Sosyal Hizmet Uzmanları Federasyonunun deklarasyonlarında ve yayınladığı politika ilkelerinde de belirtildiği gibi sosyal hizmet; yerinden edilmiş insanlar, göç, savaş, küresel insan hareketleri, insan hakları, yerel halkların korunması, küreselleşme ile değişen ekonomik ve sosyal hayatlara insanların uyumlandırılması, ülkeler arası sorunlarda aracılık etme gibi konularda çalışma zorunluluğu olan bir mesleki alan ve disiplindir.

Sosyal hizmet uzmanlarının sadece yerel değil, aynı zamanda küresel sosyal sorunların çözülmesine yardımcı olma sorumluluğu vardır. Politika geliştirme yoluyla sosyal hizmet uzmanları sosyal koşulları etkileyen yasal düzenlemelerin iyileştirilmesi için çalışır. Dolaylı sosyal hizmet uygulamaları kapsamında bulunan uluslararası sosyal hizmet alanında ise sosyal hizmet uzmanları göçmenler arasında liderlik sistemlerinin kurulmasına, göçmen grupların kendi haklarını savunmasına ve sivil toplum örgütlerinin bu tür dezavantajlı insanlara yardım ve hizmet götürmesine yardımcı olabilir. Sosyal hizmet uzmanları ayrıca göç edilen ülkeye, bu ülkenin yaşamına ve kültürüne uyum sağlanması için mesleki çalışmalar yürütür. Ayrıca bunlara ek olarak daha geniş kapsamlı bir etki yaratmak amacıyla sosyal hizmet uzmanları Birleşmiş Milletler veya sivil toplum örgütlerinde veya onların projelerinde yer alarak uluslararası düzeyde makro sosyal hizmet uygulamaları yürütebilirler.

Sosyal Hizmet Araştırması

,Araştırma, sosyal hizmet mesleğinin bilimsel temellerini oluşturan bir yöntemdir. Sosyal hizmet, kendi mesleki bilimsel temeline yeni bilgiler katmak ve sosyal koşulları iyileştiren uygulamaları gerçekleştirebilmek için araştırmayı kullanır. Sosyal hizmet bilgi temelinin devamlı olarak gelişmesi ve kabul edilebilir olarak kalması için sosyal hizmet uzmanlarının araştırmaya yeterince önem vermesi ve araştırmalardan elde edilen bulguları birey, aile, grup ve topluma faydalı olacak şekilde kullanmak konusunda yeterliliğe sahip olması gerekir. Araştırma, sosyal hizmet mesleğinin dört işlevi ile yakından ilişkilidir. Bunlar;

  • Bilgi edinme yöntemi ile bilimi desteklemek,
  • Sosyal hizmetin hesap verebilirliğini artırmak,
  • İletişimi geliştirmeye katkıda bulunmak,
  • Sınırlı kaynakların erişimi konusunda kolaylık sağlamaktır.

Sosyal hizmet uzmanları ve öğrencileri bilgiye çeşitli şekillerde ulaşabilirler. Çalıştıkları ortamlardaki durumu ve işleyişi gözlemleyerek ve tecrübe ederek bilgi birikim yapabilirler. Böylece koşulların ve sorunların doğasını, ortaya çıkışını ve çözüm yollarını anlayabilirler. Bu anlayışın gelişmesi için destek olan bir diğer bilgi edinme yöntemi de sosyal hizmet uzmanının sezgisidir. Elbette ki sezgi yoluyla bilgi edinme tecrübe ile kazanılabilecek veya bu yeteneğe sahip olarak elde edilebilecek bir yöntemdir. Alandaki sosyal hizmet uzmanlarının bir diğer bilgi kaynağı ise yetkili kişilerdir. Bunlar alanda daha deneyimli olan insanlar, süpervizörler veya danışmanlar olabilir. Bu kişilerin biriktirdikleri tecrübeye dayalı bilgi birikimi de oldukça önemlidir. Bir diğer bilgi edinme yöntemi ise sosyal hizmet araştırmasıdır. Sosyal hizmet araştırmasında bilimsel temelli ve belli bir sistematiğe sahip bilgilerin ortaya çıkarılması söz konusudur. Bu yöntemle elde edilen bilgilerin hesap verebilirliği ve kabul görmesi daha kesindir.

Sosyal hizmet mesleğinin etik kurallarının beşinci bölümü olan "Sosyal Hizmet Uzmanlarının Sosyal Hizmet Mesleğine Karşı Sorumlulukları' kısmında araştırma ile ilgili ilkeler bulunmaktadır. Bu ilkelere göre sosyal hizmet uzmanı, uygulama ve müdahaleleri değerlendirmeli ve izlemelidir; sosyal hizmet uzmanları bilginin üretilmesine ve gelişimine katkıda bulunmak için araştırmayı teşvik etmelidir; sosyal hizmet uzmanları sosyal hizmetin bilgi temelini eleştirel olarak değerlendirmeli ve araştırma sonuçlarını yeterli bir şekilde kullanmalıdır; araştırma gerçekleştiren sosyal hizmet uzmanları muhtemel sonuçları dikkatli bir şekilde değerlendirmeli ve araştırmalarda etik ilke ve değerlere dikkat etmelidir.

Sosyal hizmet araştırmasının daha iyi anlaşılabilmesi bazı kavramların bilinmesi önemlidir. Sosyal hizmet mesleğinde kanıta dayalı uygulama ; sosyal hizmet uzmanlarının yapılmış araştırmaların sonuçları ile klinik deneyimlerini, etik kuralları, müracaatçılarının özelliklerini ve kültürel yapılarını birleştirerek gerçekleştireceği müdahalelerde ve vereceği hizmetlerde kullanmasıdır. İnsanların ve insan gruplarının davranışlarının ve tutumlarının nedenlerini anlamaya yönelik olarak gerçekleştirilen araştırmalar nitel araştırma yöntemini kullanmaktadır. Nicel araştırma yöntemi araştırılan konu hakkında sayısal veriler toplamak ve bu verileri matematiksel yöntemlerle analiz etmek olarak tanımlanabilir. Karma araştırma yöntemi ise hem nicel hem de nitel araştırma yöntemlerinin bir arada kullanılmasıdır. Tek birimlik araştırma yaklaşımının temel stratejisi farklı koşullar altında bir birey hakkında zaman sürecinde tekrarlanan veri toplama sürecidir.

Sosyal Hizmet Yönetimi

Sosyal hizmet yönetimi; sosyal hizmetin dolaylı uygulamaları kapsamında değerlendirilir. Kurumlarda yönetici olan sosyal hizmet uzmanlarının odağı kurumun hizmetleri nasıl sunacağıdır. Ayrıca sosyal hizmet yöneticileri sosyal politikalara, yerel ve genel yasal düzenlemelere hâkim olmalıdır. Yöneticiler karar vericilerdir ve kurumları, müracaatçıları ve paydaşları için önemli kararların verilmesi konusunda birincil sorumluluğu olan kişilerdir. Tüm bunlara ek olarak ise sosyal hizmet yöneticisinin insan davranışı ve sosyal çevre bilgisine sahip olması ve sosyal hizmetin etik değer ve ilkelerine de uygun çalışması gereklidir.

Sosyal hizmet yönetiminin temel amacı, insana hizmet kurumları aracılığı ile tüm müracaatçı sistemleri için sosyal refahı sağlamak ve iyileştirmektir. Sosyal hizmet yöneticileri kurumlarda liderlik yaparlar ve sunulan hizmet ve programların gelişmesine yardım ederler.

Yöneticiler genel olarak yönetimsel olarak uzmanlaşmak yerine genelci bir çalışma prensibi benimserler. Başka bir ifade ile yönetici olarak çalışan sosyal hizmet uzmanları kurumun sağlıklı ve işlevsel kalabilmesi için gereken mali ve kaynaklara yönelik çalışmaları yapabilecek beceride olurken aynı zamanda müracaatçıların yararına olacak bilgi, beceri, değere de sahiptir. Göz ardı edilmemesi gereken bir diğer nokta ise sosyal hizmet yöneticilerinin kurum içinde çalışan personel için sağlıklı ve motivasyonel bir çalışma ortamının yaratılmasına destek olması gerekliliğidir. Bu nedenle yönetici bir sosyal hizmet uzmanının, politika ve görev grupları ile çalışma konusunda da yeterli bilgi ve beceriye sahip olması gerekmektedir.

İnsana hizmet kurumlarında yönetici olarak çalışan sosyal hizmet uzmanlarının rolleri ise yönetici, program yöneticisi, süpervizör, program planlayıcısı ve geliştiricisi, danışman, değerlendirici, araştırmacı, veri yöneticisi, politika analizcisi, savunucu ve halkla ilişkiler uzmanıdır. Bunlara ek olarak ise fon toplama, işe alma, personel kalitesi geliştirme, yönetim kurulu ile çalışma gibi alanlarda da yeterli bilgi ve beceri donanımına sahip olmak oldukça önemlidir. Tüm rol ve beceriler için ortak olan ise liderlik, kişiler arası iletişim, sağduyu ve dürüstlük olmadan etkili ve sağlıklı bir yönetici olunması söz konusu olamaz.

Kurumlarda yönetici olarak çalışan sosyal hizmet uzmanlarının en çok karşılaştıkları sorunlar ve engeller ise bürokrasi içinde çalışmak ve bu durumun getirdiği bazı sonuçlardır. Bürokratik sistem, çeşitli görevleri yerine getirmek üzere oluşturulmuş yapılardır. Ancak yardım edici meslekler ile içinde çalıştıkları bürokratik sistemler arasında bazı temel yapısal çatışmalar mevcuttur. Yardım edici meslekler, yaratıcılık ve değişmeye çok değer verir. Bürokrasiler ise değişime direnç gösterir ve engellerle karşılaşılmadığında etkili olurlar. Yardım edici meslek elemanları, hizmetleri bireyselleştirerek müracaatçılara "insan olarak değer verildiklerini" ifade etmektedir. Oysa kurumlar için durum böyle değildir. Kurumlar hizmetlerin kişiselleşmediği, çalışanların ve müracaatçıların daha büyük bir sistemin küçük birer parçası olarak görüldüğü, duygusal olarak uzak sistemlerdir. Değer odaklarındaki farklılıkların herhangi biri yardım edici mesleklerle, içlerinde bulundukları bürokrasiler arasında çatışmaya neden olabilir. Birçok meslek elemanı bu çatışmalarda, hatalı bir şekilde, kişiliklerini bürokrasiye yansıtmaktadır ya da yardım edici meslek elemanı bu çatışmalara genellikle kendini suçlama, üzüntü ve depresyon, korku ve paranoya gibi çeşitli tepkiler vermektedir.

Sosyal Hizmet ve Sosyal Politika

Sosyal hizmet uzmanları ve müracaatçıların yaşamı, sosyal politikalar tarafından yönetilir. Temelde politikalar, çeşitli etkinliklerden hangilerinin yapılacağı ya da yapılamayacağını söyleyen kurallardır. Politikalar sosyal hizmet uzmanlarının çalışmalarına ve kararlarına rehberlik eder. Sosyal politikalar, sosyal hizmet uzmanlarının müracaatçıları için hangi kaynakların ulaşılabilir olduğunu ve neler yapılabileceğini ortaya koyar. Sosyal politika; insanların iyilik halleri ve refahları için gerekli olan sosyal ilişkilerin ve bu iyilik hallerini ve refahı destekleyen sistemlerin dahil olduğu çalışma alanıdır.

Sosyal politika, bir sosyal hizmet uzmanının sosyal sorunların nedenlerini ve hükumetlerin bu sorunlar ve nedenleri ile ilgili olarak neler yaptığını anlamasını sağlar. Sosyal politika, hangi sosyal programların var olacağını, hangi müracaatçılara hizmet vereceğini ve programlardan hangi özelliklere sahip olanların yararlanabileceğini belirleyen yasalar ve düzenlemeleri kapsamaktadır. Ayrıca sosyal politika verilecek hizmet türü ve hizmet sunucularının nitelikleri ile ilgili standartları belirler.

Sosyal politikanın dar ve geniş kapsamlı tanımları mevcuttur. Dar anlamda sosyal politika, toplumda var olan sosyal sınıfların ilişkileri, yaşayış koşulları ve mücadeleleri karşısında devleti ve hukuksal düzeni ayakta tutmak ve korumak amacında olan çalışmaları içeren disiplindir. Geniş anlamda sosyal politika ise topluma bütüncül bir yaklaşımla bakar ve toplum içindeki bütün insan gruplarını ilgilendiren çeşitli konuları herhangi bir ayrım gözetmeksizin ele alır.

Sosyal hizmet uzmanları politikaların, kaynakların dağıtımını ve sosyal program ve hizmetlerin yapısını belirlemeleri nedeniyle doğrudan hizmet verirken sosyal hizmet uzmanlarının karşılaştığı sorunların birçoğu sosyoekonomik politikaların yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte uygulayıcılar sosyal adaleti, hakkaniyeti ve eşitliği geliştirmek, vatandaşların büyük bir çoğunluğunun iyiliği için sosyal politikaları değiştirmek amacıyla çalışabilir.

Sosyal refah politikaları ve programları, toplumun belirli bir durumun ya da davranışın mevcut toplumsal normlardan sapma gösterdiği ya da toplumsal bir sorun olduğu konusunda anlaşmaya varması sonucu ortaya çıkar. Bu anlaşmanın ardından karşılaşılan durum, davranış ya da sorunu çözmek için politika geliştirilir ve çözüm için programlar uygulanır. Ayrıca sosyal hizmet uzmanları gereksinim duyulan şeyi elde etmek için kuralları ve politikaları da anlamak zorundadır.