SOSYAL HİZMET UYGULAMALARI - Ünite 4: Sağlık Alanında Sosyal Hizmet Uygulamaları Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 4: Sağlık Alanında Sosyal Hizmet Uygulamaları
Giriş
Sosyal çalışmanın kurumsal bir meslek olarak tanımlanmasında birincil derecede öneme sahip olan sağlık alanındaki gönüllü uygulamalar, bir yandan yeni bir meslek gereksiniminin önkoşullarını oluştururken diğer yandan da , yeni gelişen bir meslek içinde kendine özgü bir alan oluşturmasıyla dikkati çekmektedir.
Sağlık alanında yaşanan gelişmelerin yanında dünyadaki politik gelişmeler de sosyal hizmetlere bir meslek olarak duyulan gereksinimi pekiştirmiştir.
Sosyal hizmetlerin bir meslek olarak tanımlanması ve bunun devletin görevlerinden biri olarak kabul edilmesi, 19. yüzyılda şekillenen yeni devlet anlayışının bir sonucudur.
Sağlığın temel bir insan hakkı olarak tanımlanması ve tüm toplumlarda, sağlık hizmetinin devletin vatandaşlarına sunması gereken temel hizmetlerden biri olduğunun kabul edilmesi üzerine, günümüzde birçok ülkede sağlık hizmetleri temel hizmet sektörlerinden biri olarak anılmaktadır.
Sosyal hizmetler, hem doğası ve hem de hedef kitlesi dikkate alındığında, doğrudan sağlık alanının en önemli aktörlerinden biridir. Hedef edindiği kitle ise tüm toplumlarda en güç durumda olan çocuklar, özürlüler, yaşlılar, kadınlar vb. gibi ihtiyaç sahipleridir.
Bu ünitede; Türkiye’deki tıbbi sosyal hizmetlerinin örgütlenmesi ve bugünkü hizmet anlayışı ile sosyal hizmetlerin özellikle sağlık alanındaki yapılanması ve uygulamalar üzerinde durularak, ülkenin sağlık konusundaki örgütlenme ve hizmetlerinin profili ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Tanımlar
- Sağlık
- Sosyal Hizmetler
- Tıbbi Sosyal Çalışma
Sağlık : Sağlık, 1946 yılında, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘sadece sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam bir iyilik hali’ olarak tanımlanmış, son zamanlarda bu tanıma, ‘sosyal ve ekonomik olarak üretici bir yaşam sürdürebilme’ kriteri de eklenmiştir (Keskin ve Topuzoğlu, 2006).
Sosyal hizmetler : ‘Sosyal hizmetler’ kavramı, her ülkenin sosyal ve ekonomik özellikleri ve gelişmişlik dereceleriyle bağlantılı bir çerçeve içinde farklı anlamlar taşımakta ve farklı içeriğe sahip olmaktadır.
Çok genel bir ifadeyle sosyal hizmetler; korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç toplum kesimlerine sunulan hizmetlerdir.
Tıbbi Sosyal Çalışma : Tıbbi sosyal çalışma ‘hastanın gereksinimlerini ve onu çevreleyen koşulları anlayan ve bunları hastalığını nasıl etkilediğini dikkate alan bir hizmet türüdür’ (Rubinow 1943, akt. Duyan 1996).
Tarihçe
Sağlık alanındaki sosyal çalışma uygulamaları bir yandan sosyal çalışma mesleğinin kurumsallaşmasına temel oluşturmuş bir yandan da sosyal çalışma mesleği içinde tıbbi sosyal çalışma olarak anılan bir mesleki uygulama alanının yapılandırılmasına yol açmıştır.
Duyan’a göre; modern tıbbi sosyal çalışmanın gelişimini hazırlayan dört önemli faktör bulunmaktadır. Bunlardan ilki; 19. yy. sonlarında İngiltere’de akıl hastanelerinden taburcu olan hastaların hastalıklarının tekrarlamasına engel olmak için evlerinde takip edilmesi görüşünün benimsenmesidir.
İkinci faktör, hastaların hastane masraflarını ödeyip ödeyemeyeceklerini tespit etmek ve muhtaç aileleri saptayarak yardımda bulunmak üzere yoksulların evine giden gönüllü kadınların hastanelerde görev almasıdır.
Üçüncü faktör, aynı yıllarda ABD’de hastaneler ve toplum merkezlerince yoksul hastaları tedavi sonrasında takip için bu hastaların evlerine hemşire gönderilmeye başlanmasıdır.
Dördüncü faktör, tıp öğrencilerinin sosyal yardım kurumlarındaki çalışmalarıdır.
Yukarıda sıralanan bu faktörlere, sosyal hizmetlerin sosyal yardımlaşma ve dayanışma temeline vurgu yapan bir diğer uygulamayı da ilave etmek gereklidir. Bu uygulama, kısaca, toplum içerisindeki, ‘organize olmamış hizmetler’ olarak tanımlanabilir. Günümüz Türkiye’sinde de tanık olduğumuz bu uygulama, herhangi bir hastalık halinde , öncelikle hastanın ailesi ya da yakınlarından birinin yardım elini uzatması ya da ailesine çeşitli şekillerde destek olması durumudur.
Türkiye’de Tıbbi Sosyal Hizmetlerin Tarihçesi :
Sağlık hizmetlerinin birinci derecede bir devlet görevi olarak ele alınışının başlangıcı Türkiye Büyük Millet Meclisi iledir.
Ancak 1960’lı yıllara kadar, sosyal yardım ve sosyal hizmetler, sağlık hizmetleri içinde ikincil konumda kalmıştır.
Ülkemizde, sosyal hizmetlerin profesyonel bir meslek olarak kabulünün başlangıcını ifade eden sosyal Hizmetler Akademisi’nin kuruluşu, BM’nin teşvikiyle olmuştur.
Tıbbi Sosyal Hizmetlerin gelişimindeki ikinci dönem, 1983-2004 yılları arasını kapsamaktadır.
2004 yılından sonrası ülkemizde gerek sağlık ve sosyal hizmetler alanında gerekse tıbbi sosyal hizmetler alanında yeni bir dönemi ifade etmektedir.
2011 yılında Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kurulması ile birlikte, bu zamana kadar farklı genel müdürlükler aracılığı ile hizmet sunulan ‘özürlüler’, ‘kadınlar’, ‘çocuklar’ gibi gereksinim grupları tek bir çatı altında toplanarak hizmet sunumu etkinleştirilmeye çalışılmıştır.
Türkiye’de Sağlık Alanındaki Yasal ve Örgütsel Yapı
Günümüzde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de , sağlık bir hak olarak tanımlanmakta ve sağlık hizmetlerinin tüm vatandaşlara ücretsiz olarak sunulması temel bir yaklaşım olarak benimsenmektedir.
Sağlık Bakanlığının denetleyici ve planlayıcı üst kurul olarak yer aldığı sistemde; Sağlık hizmetlerinin sunumunda ülkemizde kademeli bir uygulama bulunmaktadır.
Buna göre, sağlık evi, sağlık ocağı, AÇS-AP merkezi, dispanserler, özel kamu işyeri hekimlikleri ile özel muayenehanelerde yürütülen hizmetler, birinci basamak sağlık hizmetlerini tanımlamaktadır.
Ayakta ve yataklı tedavi hizmetlerinin sürdürüldüğü, kamu ve özel hastaneler ikinci basamak sağlık kurumları, üniversite hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri ise üçüncü basamak sağlık kurumları içerisinde yer almaktadır.
Türkiye’de Sağlık Alanındaki Sosyal Hizmet uygulamaları
Tıbbi sosyal çalışma uygulamalarında temel amaç; hasta, ailesi ve toplum sağlığı için tehlike yaratabilen, hastalıklara neden olan ya da hastaların tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinden en verimli düzeyde yararlanmalarını engelleyen psiko-sosyal problemleri çözümlemektir.
Doğası gereği tıbbi sosyal çalışma, sağlık kurumlarının tamamında , tıbbi tedavi aşamasında, kronik hastalıklar ve rehabilitasyon gerektiren hastalıklarda ve halk sağlığı programlarında, tıbbi hizmetlere paralel olarak uygulanabilecek mesleki niteliklere ve gerekliliğe sahiptir.
Koruyucu Sağlıkta Sosyal Çalışma Uygulamaları :
Ülkemizde 2010 yılından sonra koruyucu sağlık alanındaki uygulamalar aile hekimliği modeli çerçevesinde yeniden yapılandırılmıştır.
Aile hekimliği modeli içinde sosyal hizmet uygulamaları, toplum sağlığı merkezlerinin görev tanımları içinde yer almaktadır.
2011 tarihli Sağlık Bakanlığı Tıbbi Sosyal Hizmet Uygulama Yönergesine göre, sağlık alanında sosyal hizmet uygulamaları özellikle ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarını kapsayacak şekilde tanımlanmışsa da, özünde tıbbi sosyal hizmet uygulamaları koruyucuönleyici düzeyde halk sağlığı programlarında be birinci basamak sağlık hizmeti sunulan kurumlarda uygulama gerekliliği olan bir hizmettir.
Evde bakım Hizmetlerinde Sosyal Çalışma Uygulamaları:
Batı’da özellikle 1950’li yıllardan itibaren tercih edilmeye başlanan evde bakım hizmetleri kısaca, hasta bireylerin bakım gereksiniminin ev ortamında karşılanmasını ifade etmektedir.
Ülkemizde de evde bakım ve rehabilitasyon hizmetleri alanında son yıllara kadar kapsamlı bir yapılanma olmadığı ancak son yıllarda hızlı bir gelişmenin içerisine girildiği görülmektedir.
SHÇEK tarafından sürdürülen bu hizmette sosyal çalışmacılar inceleme ekibinin bir üyesi olarak görev yapmakta, yapılan incelemelerde evde bakım için başvuran kişilere belli ekonomik kriterler doğrultusunda yardım verilip verilmeyeceğine karar verilmekte, hizmetin devamında yapılan incelemelerde ise evde bakımın gereklerinin yerine getirip getirilmediği araştırılmaktadır.
Son yıllarda, Sağlık Bakanlığı’na bağlı birçok sağlık kurumunda hızla evde bakım birimleri kurulduğu görülmekteyse de, henüz bunlar içinde sosyal çalışmacı istihdamına geçilmediği bilinmektedir.
Tıbbi sosyal çalışmanın ülkemizdeki uygulama alanlarına bakıldığında, koruyucu sağlık aşamasında ve birinci basamak sağlık hizmetleri olarak tanımlanan sağlık ocakları, ana-çocuk sağlığı merkezleri gibi sağlık kurumlarında , sosyal çalışmacıya ve sosyal çalışma uygulamalarına yer verilmediği görülmektedir.
Tedavi Hizmetlerinde Sosyal Çalışma Uygulamaları :
Yakın zamanda güncellenen şekliyle Sağlık Bakanlığı’nda kurulan Tıbbi Sosyal Hizmetler Şubesi, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında yapılacak sosyal çalışma uygulamalarını ele almaktadır.
Yeni hazırlanan Tıbbi Sosyal Hizmet Uygulama Yönergesine göre, birden fazla sosyal çalışmacı istihdam edilen ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında sosyal hizmet birimleri kurulması ve sosyal çalışmacıların bu birimlere bağlı olarak çalışması önerilmektedir.
Bu bağlamda, sosyal hizmete gereksinim duyan kişiler ya doğrudan ya da tedavi ekibinin yönlendirmesi ile sosyal hizmet birimine gelmekte ve sorunlarının çözümü için yardım istemektedirler.
Bu aşamada başvuranların daha çok ekonomik destek, kalacak yer yardımı ya da toplumdaki diğer sosyal hizmet müdahalelerini gerektiren durumlarla karşı karşıya kaldıkları görülmektedir.