SOSYAL HİZMET YÖNETİMİ - Ünite 5: Sosyal Hizmetlerde Finansal Yönetim Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Sosyal Hizmetlerde Finansal Yönetim

Finansal Yönetim

Finans kelimesi Türkçe’ye İngilizce’den geçmiştir. İngilizce aslında finans Oxford Ninth New Collegiate Sözlüğe göre; “fonların yönetimi ile ilgili çalışan bilim ve paranın dolaşımı, kredi uygulamaları, yatırım kararları ve bankacılığı da içeren sistemde fonların yönetimi” olarak tanımlanmaktadır. En geniş anlamıyla finansal yönetim “karar alıcılar ve politika belirleyiciler için finansal faaliyetlerin anlamlı ve ilişkili bilgilere tercüme edilmesi” ile ilgilenir. Spesifik olarak insani hizmetlere atıf yaparak ise finansal yönetim “örgütsel amaçları gerçekleştirmede hukuk, etik ve toplumsal standartlara uyumlu bir şekilde para ve diğer kıt kaynakların kullanım ve kontrolü” şeklinde tanımlanabilir.

Finansal yönetimin iki temel karar alanı ya da fonksiyonu söz konusudur. Bununla birlikte finansal yönetimde kullanılan başlıca analiz ve araçlar aşağıdaki gibidir:

  • Finans kararları
    • Faiz Hesaplamaları
    • Finansal Analiz
    • Finansal Planlama ve Bütçeleme
    • Alternatif Fon Kaynakları Analizi
  • Yatırım kararları
    • Nakit Yönetimi
    • Alacak Yönetimi
    • Stok Yönetimi
    • Sermaye Bütçelemesi

Türkiye’de Sosyal Hizmetlerin Finansmanı

Türkiye’de ise sosyal hizmetler, hem merkezi^ yönetim ve yerel yönetimler tarafından ve hem de gönüllü-özel kuruluşlar tarafından yerine getirilmektedir. Merkezi^ yönetim bazında Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli^ Eğitim, Adalet, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlıkları sosyal hizmetler alanında faaliyet göstermektedir. Yerel yönetimlerde Valiliklerin, Belediyelerin, İl Özel İdarelerinin ve Köy İdarelerinin sosyal hizmet faaliyetleri bulunmaktadır. Ülkemizde sosyal hizmet sunumunda birçok başlılık (2828,5378,5251 ve 5395 sayılı Kanunlar, 5272 sayılı Belediyeler Kanunu’nu, Dernekler İl Müdürlüğü vb.) söz konusudur. Bu çok başlılığın giderilmesi, hizmetlerin daha etkin bir şekilde yürütülmesi için Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının oluşturulması olumlu bir adım olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’de sosyal hizmet faaliyetlerinin finansmanı noktasında en önemli güçlüklerin sivil toplum ayağında olduğu söylenebilir.

Kamu Yönetimi Tarafından Yürütülen Sosyal Hizmetlerin Finansmanı ve Yönetimi

Sosyal hizmetlerin kamu kaynaklarıyla finansmanı, ilgili kuruluşların elde ettikleri kamu gelirleri ve özel gelirlerden oluşmaktadır. Kamu gelirleri şu şekilde sıralanabilir:

  • İlgili kanunlara dayanılarak toplanan vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay ve benzeri gelirler,
  • Faiz, zam ve ceza gelirleri,
  • Taşınır ve taşınmazlardan elde edilen her türlü gelirler,
  • Hizmet karşılığı elde edilen gelirler,
  • Borçlanma araçlarının primli satışı suretiyle elde edilen gelirler,
  • Sosyal güvenlik primi kesintileri,
  • Alınan bağış ve yardımlar,
  • Diğer gelirler.

Türkiye’de kamu eliyle yürütülen sosyal hizmetlerin önemli bir bölümü Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) kapatılana kadar SHÇEK tarafından yürütülmekteydi. Şuan bu Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı,oluşturulmuştur. Sosyal yardım sunan bir diğer önemli kurum ise, faaliyetleri 31.12.2011 tarihi itibariyle sonlandırılarak yeni kurulan bakanlık bünyesindeki genel müdürlüklere devredilen Sosyal Yardımlaşma Genel Müdürlüğüdür. Sosyal hizmet sunan diğer önemli kurumlar ise Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Engelli ve Yaşlı Hizmetler Genel Müdürlüğü ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüdür. Kamu eliyle sosyal hizmet yürüten kurumların finansal yönetimi düşünüldüğünde, en önemli kaynağın genel bütçe ödenekleri olduğu görülmektedir. Bu nedenle özel kurumların karşılaştığı türde bir finansman sorununun olmadığı söylenebilir. Yerel yönetimlerin de sosyal hizmet sunumundaki payı ve etkinliği son yıllarda artış göstermektedir. Merkezi hükümetin yerel düzeydeki sosyal politikalarının etkinliği yerel yönetimlerin desteği ile elde edilebilmektedir.

Sivil Toplum Kuruluşlarında Sosyal Hizmetlerin Finansmanı ve Yönetimi

Sosyal hizmetlerde finansal yönetimin önemi pek çok faktöre dayalı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu faktörlerin bazıları doğrudan insani hizmetlerin kendileriyle ilgili iken, diğerleri toplumsal, politik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu faktörler şu şekilde sıralanabilir:

  • Sosyal Hizmetlerin Ulaştığı Düzey
  • Sosyal Verimlilik ve Ekonomik Büyüme
  • Rekabet
  • Paydaş Güvenini Korumak
  • Kâr Amacı Gütmeyen Kurumun Doğası
  • Finansman Kaynakları
  • Bağışlar
  • Üye Aidatları
  • Vergiler
  • Döngüsel Katkılar
  • Ücretler
  • Piyango
  • Mali Yatırımlar
  • Ticari Faaliyetle Elde Edilen Gelirler
  • Uluslararası Kuruluşlardan Sağlanan Fonlar

Finansal Planlama ve Bütçeleme

Sosyal hizmetlerden yararlanan kesimler kötü bir finansal planlama ve bütçe yönetiminden en olumsuz etkilenecek olanlardır. Etkin uzun dönemli finansal planlama ve iyi bir bütçe yönetimi:

  • Yanlış yönlendirici kısa vadeli bakış açısını engellemeye yardımcı olur,
  • Verilen hizmetlerin ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamada yeterli etkinliğe sahip olmasını sağlar.

Son yıllarda sosyal hizmet bütçeleri üzerinde daha fazla harcama yapma baskısı oluşturan bazı etkenler vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Çocuk bakım maliyetlerindeki artış,
  • Yaşlı nüfus oranındaki artışa paralel bu alana ilişkin taleplerdeki artış,
  • Karmaşık ihtiyaç ve talepleri bulunan yetişkin insanların bakım ve destek maliyetlerindeki artış.

Bu unsurlar kurum yönetimleri için finansal planlamayı daha da zor bir uğraşı haline getirmiş ve yönetimlerin diğer öncelik alanlarına fon aktarmasını kısıtlamıştır.

Finansal Planlamanın Aşamaları

Finansal Planlamanın, her birine süreç içinde eşit önem verilmesi gereken dört anahtar aşaması vardır.

  • Geçmişi gözden geçirmek,
  • Geleceği öngörmek,
  • Strateji ve planları konumlandırmak,
  • Yıllık bütçeleri oluşturmak.

Finansal Planlama ve Hizmet Planlamasının İlişkilendirilmesi

Stratejik finansal planlama bütünüyle stratejik hizmet planlamasıyla entegre edilmiş olmalıdır ve bu planlar uzun dönem perspektifi ile hazırlanmış olmalıdır.

Entegre bir uzun dönemli yaklaşım uygulamak aşağıdaki yararları sağlayacaktır:

  • Muhtemel fon kaynaklarının seviyeleri üzerine tahminler yapılabilir. Bu da hizmet geliştirme ve azaltma planlamalarını yapmaya elverecek şekilde bütçe tahsisleri yapılabilmesini olanaklı kılar.
  • Hizmetlere olan talepteki, bilinen ve gerekli taahhütler ile demografik değişikliklerin yapacağı etkiye ilişkin trendler tahmin edilebilir ve gelecek bütçe planları ile karşılaştırılabilir.
  • Karmaşık hizmet değişikliği programları yıllar sürebilir ve bu tür programların finansal etkileri ancak programın öngörülen süresi üzerinden planlanabilir.
  • Büyük ölçekli değişim programları, başlangıç aşamalarında gelir akımı oluşmadan belli ölçüde harcama yapmayı ve aynı anda hem kaldırılmakta hem de yeni oluşturulmakta olan iki programa da fon aktarmayı gerektirebilir. Bu harcamalar daha sonra geri dönüşü olacak şekilde finansal planlara konulabilir.
  • Büyük ölçekli değişim programları hizmeti sunan kişilerle ilgili olarak insan kaynaklarında önemli bir değişiklik ortaya çıkarırlar. Sadece finansal planlamanın entegre yürütüldüğü detaylı bir insan kaynakları planlaması yeni durumun ortaya çıkaracağı maliyetleri ortaya koyarak bunları finansal planlamaya uygun bir şekilde dahil eder.

Etkin Finansal Yönetim İçin Öneriler

Küreselleşme, bilgisayarlar, mobil telefonlar ve internet alanındaki büyük gelişmeler, dünyanın ve toplumların yaşam biçimini değiştiren diğer ekopolitik gelişmeler, kültürleri, ihtiyaçları ve sosyal hizmet gereksinimini de biçimlendirmektedir. Bu gelişmeler dünyada daha fazla bakım ve destek ihtiyacındaki kitleleri daha da büyütmüş, bu da sosyal hizmetlere ve sosyal hizmetler için finansmana olan ihtiyacı daha da artırmıştır. Finansal yönetim, gerek yukarıda bahsi geçen gelişmelerin etkisiyle, gerek finansal piyasaların ulaştığı devasa boyut ile ülkelerin ve toplumların kaderi üzerinde oynadığı büyük rol nedeniyle gerekse de işletme ya da kurumların başarısında finansal yönetimin, yani fonların sağlanması ve kullanılmasındaki etkinliğin en azından operasyonel etkinlik kadar önemli olduğunun daha da net bir şekilde anlaşılması nedeniyle kurumların ayakta kalmasında kritik öneme sahip bir fonksiyondur.

Finansal yönetim asla bankalarla ilişkiler ve muhasebeden ibaret değildir. Finansal yönetim bir kurumun başarısını belirleyen iki bacağından birinin yönetimidir. Bu bacaklar;

  • Operasyonel etkinlik
  • Finansal etkinliktir.

Finansal etkinlik sağlamadan çok başarılı bir operasyonel süreç bile kurumları başarısızlıktan kurtaramayabilir. Etkin bir finansal yapı, finansal yönetime gerekli önemi vermekle başlar.

STK’larda etkin bir finansal yönetim sistemi kurulabilmesi için izlenmesi gereken bazı temel ilke ve uygulamalar söz konusudur. Bunlar kısaca şu şekilde açıklanabilir:

  • İyi bir nakit yönetimi nakit akışlarının iyi zamanlamasını gerektirir. Bunun dışında, iyi bir nakit yönetimi için nakit olarak elde tutulan fonların gelir getirmemesi nedeniyle bu fonları ihtiyaç duyulacakları ana kadar finansal piyasalarda değerlendirmektir.
  • Gerektiğinde profesyonel danışmanlardan bilgi desteği ve fon bulmada destek alınmalıdır.
  • Ticari bir faaliyet varsa işletmelerde finansal yönetimin tüm ilkeleri uygulanmalı, bunun için gerekiyorsa yönetim kurulunda finansa hakim bir üye ve/veya bir profesyonel finans yöneticisi atanmalıdır.
  • Varsa işletmenin menkul kıymetleri, alacakları ve stoklarının likidite düzeyleri yakından takip edilmeli, likidite problemi varsa etkinliği artırıcı önlemler alınmalıdır.
  • Finansal planlama ve kontrol ilkeleri doğrultusunda mutlaka projelere özgü iş planları ve daha detaylı sayısal veriler içeren bütçeler ve nakit bütçeleri hazırlanmalıdır.
  • Finansal yönetim kurum ya da program yöneticilerinin sorumluluğudur. Kesinlikle sadece muhasebecilerin sorumluluğuna terk edilecek bir alan değildir.
  • Nakit giriş ve çıkışlarının bütçelenenden sapmaması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
  • Kurumun finansal yapısı döviz kuru riski, faiz oranı riski gibi risklere açık ise finans işleriyle ilgilenen personelin risk yönetimi tekniklerine, örneğin future, opsiyon gibi türev ürünlere hakim olması önemlidir.
  • Kurumlar, soygun, yolsuzluk, hırsızlık gibi yollarla kayba uğrayabilir. Bu nedenle öncelikle kurumların büyük miktarlı nakit bulundurmamak için işlemlerini bir banka hesabı üzerinden yürütmesi bu riski önemli ölçüde azaltacaktır.
  • Kurumun nakitini çekme ve taşıma yetkisinin mümkün olduğunca az sayıda kişiye verilmesi sağlanmalıdır.