SOSYAL MEDYA - Ünite 1: Sosyal Medyanın Gelişimi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Sosyal Medyanın Gelişimi

Giriş

Web 1.0 teknolojilerinin yerini bambaşka bir felsefeye dayanan Web 2.0 teknolojilerine bırakmasıyla, kullanıcıların bilgi, düşünce ve fikirlerini paylaşabildikleri yeni bir ortam, yani sosyal medya ortaya çıktı. Günümüzde sosyal medya, büyümesi engellenemeyen, kimsenin reddedemeyeceği, gündemi belirleyen, bir ülkenin yönetimini değiştirebilen, kararları etkileyen bir güç haline gelmiştir. Eskinin yukarıdan aşağıya ve tek yönlü iletişiminin yerini, çok yönlü, etkileşimli, demokratik ve eş düzeyli iletişim aldı.

Tarihsel Gelişimi İçinde İletişim Biçim ve Araçları

Sosyal medya, etkileşimli bir iletişim ortamıdır. İnternet’in kullanıcıların hizmetine girmesiyle birlikte insanların, çift yönlü ve eş zamanlı bilgi paylaşımı imkanları artmıştır.

İnsanlığın Kültürel Dönemleri

İnsanlık kültür tarihi bugüne kadar dört ayrı dönem olarak incelenmiştir. Sözlü Kültür Dönemi, El yazmalı (Chirografik) Kültür Dönemi, Basılı (Tipografik) Kültür Dönemi ve Elektrik-Elektronik Kültür Dönemi. Günümüzde bir beşincisini eklemek mümkündür: İnternet Kültür Dönemi.

Toplumsal bir varlık olan inanın en önemli özelliklerinden birisi de kendisiyle, doğayla ve diğer insanlarla sürekli iletişim halinde olması, duygu ve düşüncelerini bir diğerine aktarmasıdır. Bu insanda var olan iletişim yeteneğiyle alakalıdır.

İletişim Biçimleri ve Araçları

İnsanlığın ilk iletişiminde sadece ses vardı. Bunun dışındaki bazı iletişim araçlarına göz attığımızda, iletişimin hangi devrelerden geçmiş olduğunu görürüz:

Yazı : İnsanlık tarihinin en önemli olaylarından birisidir. Yazı sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda insan belleğinin yerini alan bir kayıt aracıdır.

Tamtam : Tamtam, insanların kullandığı ilk çalgılardan birisidir. İnsanların birbirlerini uzaktan kolay göremediği, ormanlık alanların çok, düzlüklerin az olduğu bölgelerde etkili bir iletişim aracı olmuştur.

Duman : Dumanla haberleşme, Kızılderililerin kullandığı çok ilkel ve basit bir iletişim aracıdır.

Posta Güvercini: Yazı giderek gelişti ve insanlar birbirlerine mektup yollamaya başladı. İlk başlarda bu mektupları nasıl ileteceğini bilmeyen insanlar, güvercinleri eğitti.

Matbaa : Matbaanın ilk kullanılması Uzakdoğu’da başlamıştır. İlk matbaa, ağaç oyma tekniği ile M.S. 593’te kurulmuş, ilk basılı gazete de M.S. 700’de Pekin’de gerçekleşmiştir.

Telgraf : Telgraf iki merkez arasında, kararlaştırılmış işaretlerin yardımıyla yazılı haberlerin veya belgelerin iletimini sağlayan bir düzenektir.

Telefon : Birbirinden uzak yerlerde bulunan kişiler ve düzenekler arasında bilgi alışverişini sağlayan elektrikli ses alıp verme aygıtıdır.

Gazete : Gutenberg’in hareketleri harfleri kullanan baskı makinesini icat etmesinden yaklaşık 150 yıl sonra ilk gazeteler ortaya çıktı.

Radyo : Gerçek anlamda ilk radyo yayını 1920 yılında ABD’de Pittsburg’da yapıldı.

Televizyon : Televizyonun babası olarak tanınan Paul Nipkow 1884 yılında resim tarama makinası yaparak bu taranmış resmin telgraf hatlarından iletilmesini tasarlamıştı.

İnternet ve Yeni Medya: ENIAC adındaki ilk bilgisayarın askeri amaçlarla 1946 yılında geliştirilmesiyle dijital çağ başlamış oldu. Web, en yaygın hizmeti olarak hızla gelişirken, e-Posta, irc, ftp gibi diğer hizmetler de gündeme geldi.

İletişim Teknolojilerinin Etkileri

Yazı da dahil olmak üzere, iletişim araçlarının, gücü elinde bulunduranlar tarafından kullanılması insanlar arasındaki karşılıklı, çift yönlü ve eş düzeyli iletişimin yönünü etkilemiştir. Bu araçların basılı kitap, gazete, radyo ve televizyon olarak kitleselleşmesi ise iktidar ve iletişim denklemini kurmuş, kitlesel iletişim araçları kitleleri manipüle etmenin araçları olmuştur.

Sosyal Medyanın Doğuşu ve Gelişimi

Sosyal medyanın ortaya çıkışı, her şeyden önce Web teknolojilerindeki ve felsefesindeki değişime dayanmaktadır.

Web 1.0

Web 1.0’in gelişmesi için İnternet 40 yılı aşkın bir süre içinde üç farklı aşamadan geçmiştir.

  • Yenilik Aşaması İnternetin temel kavramlarının oluşturulduğu, donanım ve yazılım unsurlarının hayata geçirildiği, 1961’den 1974 yılına kadarki süreyi kapsamaktadır.
  • Kurumsallaşma Aşaması İnternet isimli yeniliğe Savunma Bakanlığı ve Ulusal Bilim Kurulu gibi büyük çaplı örgütlerin finansal destek vermeye başladıkları 1975’den 1995 yılına kadarki süreyi kapsamaktadır.
  • Ticarileşme Aşaması devletin İnterneti genişletmesi, altyapısını güçlendirmesi ve sıradan insanları da bu ağa dahil etmesi için özel kuruluşları cesaretlendirdiği ve yönlendirdiği 1995’ten günümüze kadar olan süreyi kapsamaktadır.

İnternet 1960’lı yıllarda gelişmeye başlasa da, World Wide Web 1989-1991 yılları arasında Dr. Tim Berners Lee tarafından geliştirilmiştir. Berners-Lee ve ekibi webin en temel dört unsuru olan HTML, HTTP, bir web server ve bir tarayıcının ilk versiyonunu oluşturdular. 1993 yılında ise, Marc Andersen ve NCSA’da çalışan ekip üyeleri, grafik kullanıcı ara yüzüne sahip bir web tarayıcı olan Mosaic’i geliştirdiler. 1994 yılında Andreesen ve Jim Clark ilk ticari tarayıcı olan Netscape Navigator’u kurdular. Mosaic’in bedava olmasına karşın Netscape yazılı ücretliydi. 1995 yılında da Microsoft Internet Explorer adı altında kendi tarayıcısını geliştirdi.

Bu dönemde ortaya çıkan web siteleri de temelde bilgi verme amacını güdüyordu. Web 1.0 diye adlandırılan bu dönemde oluşturulan web siteleri statik bir yapıya sahip olan ve sadece okumaya elverişli sayfalardır. Etkileşimin olmadığı, dolayısıyla kullanıcının söz hakkının bulunmadığı ve tek taraflı bir bilgi aktarımının olduğu bir dönemdi.

Web 2.0

2004 yılında, O’Reilly Media tarafından düzenlenen ve teknoloji dünyasından önemli isim ve şirketlerin katıldığı bir konferansa ortaya atılan fikirler üzerine kurulmuş bir kavramdır. Web 2.0 içinde kullanıcılar artık sadece izleyici değil aynı zamanda aktif birer kullanıcı halini almışlardır. Kullanıcılar kişisel siteler oluşturup bilgi paylaşımına katıldı ve iki yönlü bilgi akımı oluşmasını sağladı.

Ücretsiz ve Sadece Çevrimiçi Uygulamalar

Yeni nesil Web 2.0 uygulamalarının en önemli özelliklerinin başında, bu uygulamaların hizmet odaklı, ücretsiz ve basit çevrimiçi uygulamaları gelmektedir.

  • Yazılım paketlerinden çevrimiçi hizmet uygulamalarına doğru bir kayma,
  • Sadelik,
  • Yaratılan ağ sayesinde kullanıcıyı hapsetme.

Süreklilik Gösteren Uygulama Geliştirme Süreci

Web 2.0 uygulamalarının geliştirilmesi sürecine kullanıcıların aktif bir şekilde katılımı, uygulama yaratıcılarına bir takım faydalar sağlamaktadır:

  • Gerçek zamanlı ve sürekli iyileştirmeler,
  • Daimi beta,
  • Daha fazla kullanıcı.

Yeni Hizmet Tabanlı İş Modelleri

Web 2.0 uygulamaları sayesinde bir yandan yeni hizmet tabanlı iş modelleri gelişmekte, aynı zamanda niş pazarlara erişme imkanı artmaktadır:

  • Gelir ve kullanım modellerindeki değişimler,
  • Kitlesel pazarlardan bireysel müşterilere kayış,

Yaratıcı Tüketiciler

Web 2.0 içindeki değerin yeni yaratıcıları, yaratıcı tüketicilerdir. Sosyal medya içindeki değerli içeriği yaratan bu tüketicilerin arkadaşları ve çevresi de sosyal medyanın sosyal yönünü oluşturmaktadır. Yaratıcı tüketiciler yeni medyanın dinamosu konumundadır.

Kullanıcılar ve tüketiciler tarafından yaratılan içeriğin tanımı konusunda bir fikir birliği bulunmamaktadır. OECD bu türden içeriğin sınırlarını belirleyebilmek üzere üç temel özellik ortaya koymaktadır:

  • Yayınlanmış olma koşulu,
  • Yaratıcı çaba,
  • Profesyonel çaba ve uygulamalar dışındaki yaratımlar.

Kullanıcılar/Tüketiciler Tarafından Yaratılan İçeriğin Türleri

Yelpazenin bir ucunda tüketicilerin ürün ve hizmetler hakkında kendi aralarında yaptıkları konuşmalar yer alırken, diğer ucunda ise tüketicilerin doğrudan ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi ya da yaratımı sürecine dahil olması yer alır. İçerik türlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Metin
  • Fotoğraf ve görseller
  • Müzik ve ses
  • Video ve film
  • Satın alım, seyahat ya da diğer bilgi gerektiren konularda sunulan görüş ve öneriler

Kullanıcı/Tüketici Motivasyonları

İçeriğin türüne ve yayınlandığı ortama göre motivasyonlar farklılık gösterse de tüketici motivasyonları beş başlık altında toplanabilir:

  1. Ekonomik getiri elde etme beklentisi
  2. Kişisel arşiv
  3. Eğlence ve zaman geçirme
  4. Bilgi yayma
  5. İletişim kurma

Kullanıcılar/Tüketiciler Tarafından

Yaratılan İçeriğin Ortaya Çıkışını ve Hızla Artışını Kolaylaştıran Faktörler

Teknolojik faktörler, geniş bant bağlantılarının yaygınlaşmasını ve profesyonel ve amatör içerik sayfalardaki artışı ifade etmektedir.

Sosyal faktörler, insanların kendilerini ifade etme ve yaratma arzularını, daha fazla etkileşime girme istekliliklerini, toplulukların ve iş birlikli projelerin artışını ifade etmektedir.

Ekonomik faktörler, içeriğin yaratılması, düzenlenmesi ve barındırılması için araçların artmasını ve maliyetlerinin düşmesini, ve geniş bant Internet bağlantı maliyetlerinin düşmesini ifade etmektedir.

Yasal faktörler ise, daha esnek lisans ve telif hakkı uygulamalarının ortaya çıkmasını ifade etmektedir.

Kullanıcılar/Tüketiciler Tarafından Yaratılan İçeriğin Etkileri

OECD tarafından hazırlanan içerik raporunda, içeriğin yarattığı ekonomik ve sosyal etkilere de dikkat çekilmiştir:

Ekonomik etkiler, kullanıcılar/tüketiciler tarafından yaratılan içeriğin, temelde ticari bir amaç taşımasa da önemli ekonomik etkilerinin olması anlamına gelmektedir.

Sosyal etkiler ise, ekonomi üzerindeki etkilerinin yanında Internet’in, medya üretimini önemli ölçüde demokratikleştirmesine ve bu durumun da iletişim ve sosyal ilişkilerin doğası üzerinde önemli değişimlere sebep olmasını ifade etmektedir.

Sosyal Medya

Sosyal medya, temelleri Web 2.0 teknolojileri ve felsefesi üzerinde kurulmuş olan, içeriğin tüketicilerce yaratılmasına ve paylaşılmasına olan sağlayan İnternet tabanlı uygulamalar olarak tanımlanabilir. Sosyal medya bir sosyal etkileşim alanıdır. İnsanların diyalog kurup fikirlerini, bilgilerini paylaşabileceği, üreticinin de, tüketicinin de kullanıcı olduğu, kullanıcının sürekli iletişimde bulunduğu bir medya türüdür.

Sosyal medya platformlarını sınıflandırmak çok kolay bir iş olmasa da temelde sekiz başlık altında toplanabilir.

  1. Bloglar,
  2. Mikrobloglar (Twitter)
  3. İnternet forumları
  4. İnceleme ve değerlendirme siteleri
  5. Sosyal haber ve sosyal işaretleme siteleri
  6. Sosyal ağ kurma siteleri
  7. Medya paylaşım siteleri
  8. Sanal dünyalar

Sosyal Medyanın Yapı Taşları

Sosyal medya platformlarını oluşturan 7 temel yapı taşı bulunmaktadır. Bu yapıların hepsi her tür sosyal medyada bulunmak zorunda değildir.

Kimlik : sosyal medya platformlarının önemli taşlarından birisi oluşturmakta ve bir sosyal medya platformu içinde kullanıcıların kimliklerini hangi ölçüde ortaya koyduklarını ifade etmektedir.

Sohbet : sosyal medya sitelerinin çoğu kullanıcıları arasında bir sohbet ortamı yaratmayı amaçlayarak tasarlamaktadır. Sohbet, bir sosyal medya platformu içinde kullanıcıların birbirleriyle hangi ölçüde iletişim kurduklarını ifade etmektedir.

Paylaşım : bir sosyal medya platformu içinde, kullanıcıların sahip oldukları ya da ulaştıkları bir içeriği hangi oranda dağıttıkları ya da paylaştıklarını ifade etmektedir.

Konum : bir sosyal medya platformu içindeki kullanıcıların, diğer kullanıcıların konumlarını ya da yerlerini hangi ölçüde bildiklerini ya da gördüklerini ifade etmektedir.

İlişkiler : bir sosyal medya platformu içindeki kullanıcıların, diğer kullanıcılarla ne ölçüde ilişki olduklarını ifade etmektedir.

İtibar : bir sosyal medya platformu içindeki kullanıcıların, kendileri de dahil olmak üzere, diğer kullanıcıların itibarlarını ne ölçüde gördüklerini ifade eder.

Gruplar : bir sosyal medya platformu içinde kullanıcıların, belirli gruplar ya da alt gruplar kurabilme ölçüsünü ifade eder.

İletişimin Yeni Yönü ve Sosyal Medya

İnternet ve sosyal medya, geleneksel dünyanın yukarıda aşağıya ve tek yönlü iletim ortamının aksine, çok yönlü, etkileşimli, demokratik ve eş düzeyli iletişim imkanı sağlıyor ve dünyayı global bir köy haline getiriyor.