Sosyal Medya Platformları - Ünite 1: Sosyal Medyanın Kavramsal Çerçevesi ve Teknik Altyapı Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Sosyal Medyanın Kavramsal Çerçevesi ve Teknik Altyapı

Giriş

İnternetin ortaya çıkışıyla beraber iletişim biçimleri keskin şekilde değişmiş ve etkileşim kullanıcılar için çok daha önemli hale gelmiştir. 20. yüzyılda yapılan tanımlar ışığında en basit hâliyle iletişim; aktaracak bir verisi olan verici, bu veriyi içeren mesaj, bu mesajın iletilmesini sağlayan ortam olarak kanal ve bu mesajın iletileceği adres olarak da alıcıdan, yani 4 temel ögeden oluşan bir süreçtir. Kitle iletişiminin temel özelliği ise çok sayıda mesajı teknolojinin sunduğu imkânlarla çok sayıda izleyiciye iletebilmesidir. Grup içi iletişim veya yüz yüze iletişimde alıcı ve verici tarafı birbirlerini duyarlar ancak kitle iletişimde izleyici dediğimiz alıcılar birbirlerini duymaz hatta vericiye de aynı kanaldan geri dönüş yapamazlar. Televizyon yayıncılığı buna iyi bir örnektir. İnsanlık küresel etkileşimin zirve yaptığı 2000’li yıllarda “sosyal medya” olarak adlandırılandan, toplumları ve bireyleri oldukça derinden etkileyen yeni bir iletişim süreci ve medya türü ile karşı karşıya kalmıştır. 2010 yılına geldiğimizde çok sayıda insanı birbirine bağlayan sosyal ağlar daha da ön plana çıkmış ve kullanıcı paylaşımlarını çoğu bu ağlar üzerinde olmaya başlamıştır.

Sosyal Medyanın Altyapısı-İnternet

İletişim teknolojilerinin bileşenlerinin içeriği sunucular, modemler, baz istasyonları, fiber ağlar, elektronik kartlar, çipler, işlemciler, akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar, giyilebilir teknolojiler gibi çok geniştir. Bloglar, v-loglar, sosyal paylaşım uygulamaları, mesajlaşma, video ve resim paylaşım siteleri ve bunların benzeri yeni tüm bilgi paylaşım platformlarını yeni medya olarak tanımlıyoruz. Yeni medya geleneksel medyadan farklı olarak, sayısal tabanlı, iletişim kuran unsurların arasında eş zamanlı ve geniş kapasiteli, karşılıklı ve çok katmanlı etkileşimin yüksek hızda gerçekleştiği, çoklu ortam yapısına sahip iletişim araç ve kanalları ile ayrılmaktadır. Sosyal medya; ağ tabanlı, topluluk merkezli Web sitelerinde veya uygulamalarda bilgi, tecrübe, yorum ve bakış açılarının paylaşılması ile ilgilidir.

İnternet 60’lı yıllarda gelişmeye başlasa da, “world wide web” WWW (dünyayı saran ağ) Dr. Tim Berners-Lee tarafından 1989-91 yılları arasında geliştirilmiştir. Böylece kullanıcıların serbestçe bilgiye ulaşabilecekleri, birbiriyle bağlantılı sayfaların oluşturulabileceği fikri doğmuştur. 90’lı yıllarda aslında günümüzde bilinen ilk internetin doğduğu söylenebilir. Daha sonra internet ticari hayata girerek daha da yayıldı. Bu bağlamda online reklamcılık sistemi bu yıllarda ortaya çıkmıştır. WWW ile bilgilerin birbirine bağlı bilgisayarlar aracılığıyla aktarılması kolaylaşmakta ve bilginin aranması küresel hâle gelmektedir. İnternet sisteminin ülkemizde ilk 1987 yılında Ege Üniversitesi liderliğinde, Türkiye Üniversite ve Araştırma Kurumları Ağı ile karşımıza çıktığı görülmektedir.

İnternet kelimesi aslında “Interconnected Net- works” (birbirine bağlı ağlar) kelimesinin İngilizce kısaltılmasıdır ve dilimize bu şekilde yerleşmiştir. İnternet ile kişiler birbirleriyle etkileşimli olarak ucuz, kolay ve hızlı iletişim kurmakta ve bu etkileşimi sürekli olarak ağlar sayesinde devam ettirebilmektedirler. Küresel ağ olarak değerlendirilen internet kavramı, büyük bir ağ sistemidir. İnternet sisteminin bilgi ağlarının bir birleşimi olarak küresel boyut taşıması, bu sistemin ilk olarak araştırma amaçlı ve devlet kurumları tarafından kullanılmasını sağlamıştır. Bu büyük ağ ile insanlar istedikleri resim, ses ve grafik gibi bilgisayar verisine dönüştürülebilen her şeyi kullanarak iletişim kurabilmekte ve pek çok alandaki bilgilere kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişebilmektedir. İnternet üzerindeki bilgi iletimi ve paylaşımı kısaca “İnternet protokolleri” ya da TCP/IP protokolleri dahilinde yapılmaktadır. Bu protokol bilgisayarlar ile veri iletme/alma birimleri arasında organizasyonu sağlar. İnternet üzerinden protokoller ile verilen temel hizmetler aşağıda listelenmiştir:

  1. E-mail-Elektronik posta hizmetleri
  2. FTP-Dosya Aktarma Protokolü
  3. WWW(World wide web)-Dünyayı Saran Ağ
  4. Telnet(Telecominication network)-İletişim Ağı
  5. Usenet-News-Haber Grupları
  6. IRC(Internet relay chat)-İnternet Aktarmalı Sohbet

Web 2.0

Web 2.0 tabanlı ortamlar, sunucularda (server) barındırılan ve internet aracılığı ile tarayıcılarda veya uygulamalarda görüntülenen bireysel sistemlerdir. Web 2.0 kavramının neredeyse sosyal medya kavramıyla eşanlamlı olarak kullanıldığı görülmektedir. Sosyal ağ (“social network”) bireylerin birbirlerine çeşitli ilişkilerle bağlı olduğu bir yapıyı temsil eden bir terim olup ilk sosyal site 1997’de kurulan “Sixdegrees.com” dur ve kullanıcılarına ilk kez profil oluşturabilme ve mesaj gönderme olanağı sağlamıştır. 2004 ve sonrasında ise “Myspace”, “Facebook” ve “Bebo” internet kullanıcılarının hizmetine sunulmuştur. Web 2.0 teknolojisinin sosyal ağlar ve kullanıcı ile güçlü işbirliği bakımından klasik hâle gelmiş olan “Wikipedia” kullanıcıların etkileşimli oldukları ve içeriği birlikte yarattıkları” online” ansiklopedi sitesidir. Web 2.0 teknoloji tabanını kullanan en popüler uygulamalardan bazıları olarak “Facebook”, “YouTube”, “Google”, “Twitter”, “MySpace”, “Linkedin” uygulamaları, “Wikipedia” ve “4chan” sayfaları sayılabilir. Web 2.0 teknolojileri ile kullanıcılar bilgilerini sadece metin olarak paylaşmak zorunda kalmayıp bunun yanı sıra fotoğraflarını, videolarını ve ses dosyalarını da paylaşma imkanı bulmaktadırlar.

Sosyal Medya

İnsanların beraber yaşamaları için iletişim kurabilmeleri gerekir ve bu iletişim ne kadar güçlü ve gelişmiş olursa toplumda o kadar sağlam olur.

Sosyal medyaya kadar eğlence, duygu, düşünce, haber gibi bilgilerle yüklü mesajlar kitle iletişim araçlarıyla tek yönlü olarak insanlara sunulmaktaydı. Bugünkü anlamıyla sosyal medyaya en yakın oluşum Bruce ve Susan Abelson tarafından kurulan ve online günlük yazarları bir araya getiren eski bir sosyal paylaşım sitesi olan “Open Dairy” ile başlamıştır. Sosyal ağların ilk örneği olarak 1997 yılında kullanıcılara profil yaratma ve arkadaş listeleme imkânı tanıyan, sonrasında ise arkadaşlarının listelerini inceleme fırsatı sunan arkadaş odaklı “six-degrees.com” sitesi ortaya çıkmıştır. Bugünün en çok kullanılan sosyal medya uygulaması olan Facebook, 2004 yılında Mark Zuckerberg ve oda arkadaşları tarafından Harvard Üniversitesi içinde kurulmuştur. Sosyal medyanın gelişiminde Web 2.0 teknolojisinin hayata geçmesinin önemi büyüktür.

Sosyal medya, sosyal ağ ve sosyal paylaşım ağı farklı kavramlar olduğu halde yer yer aynıymış gibi kullanılmakta veya birbirleri ile karıştırılmaktadır. Sosyal ağ, internet ortamında, kullanıcıların kendilerini tanımlayarak her kültürden farklı kullanıcı ile iletişime geçtiği, bunun yanında normal sosyal yaşamda kullanılan jest ve mimik hareketlerini simgeleyen sembollerle duygu ve düşüncelerini sanal olarak ifade ettiği, bu şekilde sosyal iletişim kurduğu ortamlar olarak tanımlanmaktadır. Sosyal medya, en basit tanımıyla; Web 2.0 teknolojilerinin kullanıldığı iletişim ortamlarıdır. Sosyal medya; insanların sosyalleşmek için kullandıkları geleneksel medyadan farklı yeni bir medya türüdür. Bu mecrada her ne kadar bireysellik ön planda bulunuyor olsa da bireyler sosyal ağlarda ve toplu gruplarda yer almaktadırlar. Sosyal medya ortamlarının, temel olarak yedi grupta toplandığı görülmüştür;

  1. E-posta grupları
  2. Bloglar
  3. Forumlar
  4. Kurumsal intronetler
  5. Extranet
  6. Hızlı mesaj servisleri
  7. Sosyal ağ siteleri

Sosyal medya genelinde sosyal paylaşım ağları kullanıcılara profil bilgilerini paylaşma özel veya çevrimiçi mesajlar gönderme, fotoğraf ve video paylaşma gibi diğer kullanıcılarla iletişim izni veren internet toplulukları olarak tanımlanabilir. Hagel (1997)’in çalışmasına göre sosyal ağ kullanıcıları bir araya gelme amaçlarına göre beş grup altında toplanmaktadır;

  • İşlem/Bilgi paylaşım toplulukları
  • İlgi toplulukları
  • Fantezi toplulukları
  • İlişki toplulukları
  • Tartışma toplulukları

Sosyal ağlar sadece aile, arkadaşlar ve ortak ilgi topluluklarından değil, aynı zamanda iş arkadaşları ve çalışanlar gibi profesyonel bağlantılardan da oluşabilir.

Sosyal medya ortamının oluşması için çeşitli ögeler bulunması gerekir. Bunlar;

  • Katılımcılar
  • Konuşma
  • Açıklık
  • Toplum
  • Bağlantılılık

Sosyal medyanın temel ögelerini Michael Frunchter ”5C” olarak tanımlamıştır. Bunlar; “conversation” sohbet, “commenting” yorumlamak, “contribution” katkı, “community” topluluk ve “collaboration” işbirliği şeklindedir.

Sosyal medyanın en önemli özelliklerinden biri de çok hızlı ve ucuz olmasıdır. Geleneksel medya içerikleri ise alanında uzmanlaşmış ve hâliyle yüksek maliyetli iş gücü üretir. Sosyal medyada ise herkes içerik üretebilir yani her kullanıcı potansiyel bir içerik üreticisidir. Geleneksel medyada çalışanlar tarafından işleri gereği içerik üretilirken sosyal medyada kullanıcıların kendi ürettikleri ya da başka sitelerden kopyaladıklarını paylaşmalarından zevk almaları söz konusudur.

Sosyal medyanın geleneksel medyadan farkları şöyle sıralanabilir;

  • Erişim
  • Erişilebilirlik
  • Kullanılabilirlik
  • Yenilik
  • Kalıcılık

Geleneksel medya araçlarının sosyal medyaya taşınması (hem geleneksel alanlarında hem de sosyal medya üzerinden faaliyetlerini sürdürmesi) sosyal medyanın oyun, bilgi edinme, alışveriş yapmak gibi pek çok alanda kullanılması, sosyal medyayı sadece iletişim ve sosyalleşme aracı olmanın ötesine taşımıştır. İnternetle bilginin, diğer medya araçlarına oran-a, çok daha büyük bir erişilebilirlik ve esneklikle yayılmasına olanak sunulmaktadır. Son yıllarda hızla büyüyen bir şekilde dünya ticaretinin e-ticarete kayması, internet ortamının alışveriş alanında en büyük pazar ve mübadele yeri hâline geldiğini göstermektedir. Sosyal paylaşım ağlarının büyük ilgi görmesi ve yüksek sayılarda kullanıcıya hitap etmesi sonucunda kurumsal anlamda şirketler için de sosyal medya, kendi ürün ve hizmetleri açısından bir pazarlama alanı olarak görülmeye başlanmıştır. Piyasalardaki daralmalar ve küresel krizlerle birlikte sosyal medya, şirket, organizasyon ve hükümetleri, bu ortamda konuşulmalarını ve mesajlarını televizyon veya radyo gibi yayın organlarını kullanmak zorunda kalmaksızın ve çok para harcamadan nasıl daha ucuza iletebilecekleri konusunda düşünmeye yöneltmiştir.

Sosyal paylaşım ağları; kitlelerle bağlantı kurmak için sistemde zorunlu bulunan profilin paylaşılmasına olanak tanıyan, bir bağlantıyı paylaşanlarla diğer kullanıcıların listesinin birbirine eklenmesi ve aynı zamanda sistemde bulunan her bir kişinin birbirilerini görmesini sağlayan web tabanlı servisler olarak tanımlanmaktadır.