SOSYAL PSİKOLOJİ II - Ünite 2: Grup ve Grup Süreçleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Grup ve Grup Süreçleri

Giriş

Bireylerin davranışlarını açıklayabilmek için, öncelikle grupları ve grup davranışlarını incelemek gerekmektedir. Gruplar, modern bir yaşamın kaçınılmaz bir özelliğidir. Toplumlarda ve iş yerlerinde bireyler artık bağımsız değil, davranışları başkaları tarafından etkilenen kişiler olarak algılanmalıdır. Bu nedenlerle grupları incelemek oldukça önemlidir.

Grup Tanımı

İki veya daha çok bireyin birbiriyle etkileşimde bulunduğu ve belirli amaçları gerçekleştirmek için bir araya geldiği topluluklara grup adı verilmektedir. Bu tanımdan yola çıkarak bir topluluğun grup olması için:

  • Etkileşim
  • Ortak amaçlar doğrultusunda bir araya gelmeleri önemlidir.

Gruplarla ilgili “algı”lamaya ağırlık veren bir tanıma göre, grup, kişilerin kendilerini belirli bir gruba mensup olarak algılamaları ile oluşur. Grup yapısına ağırlık veren bir tanıma göre grup, iki veya daha fazla kişinin belirli bir fonksiyon görmek üzere ve karşılıklı bağlı olarak bir araya gelmesi, bu karşılıklı bağlılık içinde kişilerin belirli roller oynaması, bu rollerin oynanmasını düzenleyen belirli “norm”ların geliştirilmesi ile oluşur. “Motivasyon”a ağırlık veren başka bir tanıma göre ise grup, bir araya gelmekte çeşitli açılardan motive olan kişilerin oluşturduğu bir topluluktur.

Grup Çeşitleri

Formel ve İnformel Gruplar

Grupların en yaygın ayrımı formel ve informel gruplardır. Formel gruplar, örgütün kendisi tarafından belirli işleri yerine getirmek amacıyla oluşturulan ve örgütte belirli yeri olan gruplardır. Formel gruplar içersinde emir grupları veya fonksiyonel gruplar, görev grupları, takımlar ve kendi kendini yöneten gruplar yer alırlar.

Fonksiyonel (emir) grupları : Süreklilik taşırlar. Özellikleri şunlardır:

  • Üyeler arasındaki ilişkileri belirleyen işletme örgütünün kendi yapısıdır.
  • Grubun temel amacı, yürürlükte olan işlerin devamını sağlamaktır.
  • Grup genellikle resmî bir yapıya sahiptir.
  • Üyeler arasında ast-üst ilişkileri vardır.

Görev (iş) veya proje grupları: genellikle geçici olarak kurulur veya bir araya gelirler. Özellikleri şunlardır:

  • Üyeler arasındaki ilişkiler belli bir hedef ya da hedeflerin gerçekleştirilmesi doğrultusunda belirlenir.
  • Grubun varlık nedeni hedefin gerçekleşmesi ile Proje ortadan kalkar.
  • Grubun ast-üst ilişkileri çerçevesinde çalışması: Grup içindeki değerlere göre esneklik gösterir.
  • Üyelerinin yönetim tarafından atanması açısından resmî grup niteliği taşır.

Bireyler böyle bir görev grubunda yer alırken, asıl üye olarak bulundukları emir grubundaki üyelikleri de devam eder ve normal rutin işlerini yerine getirirler. Eğer görev grubunda yapılacak işler çok uzun sürerse, bu süre içerisinde bireyin emir grubundaki işlerine ara vermesi beklenebilir. Ancak görev bitince birey tekrar eski gruba dönebilir. Takımlar, nisbeten sürekli iş grupları olup; her düzeyde üyelerine ortak bir amaç, bağlılık sağlamak, örgütün içersinde fonksiyonel bir bütün oluşturmak amacıyla oluşturulan birleşmelerdir.

Kendi kendini yöneten gruplar : Kendilerinin lider olduğu, grup başarısı için çabalarını birleştiren yöneticilerin olmadığı formel iş gruplarıdır.

İnformel gruplar , örgütün üyeleri tarafından biçimlendirilen gruplardır.

Arkadaşlık ve ilgi grupları : Arkadaşlık grupları ile ilgi grupları arasındaki ayrım genelde çok belirgin değildir. İki grup süreklilik açısından ayırt edici bir özellik taşırlar. Bu grupların ortak özellikleri şunlardır:

  1. Üyeler arasındaki ilişkiler, ortak özellik ilgi ve faaliyetlere dayanır.
  2. Grubun kuruluş amaçları örgütün amaçlarına Arkadaşlık paralel olabileceği gibi farklı da olabilir.
  3. Kuruluş şartlarına göre resmî ya da resmî olmayan bir nitelik taşıyabilirler.

Arkadaşlık ve ilgi gruplarını birbirinden ayıran bazı özellikleri de vardır. Arkadaşlık gruplarında ortak bir ilgi veya faaliyet zamanla değişebilir fakat yine de grup dağılmaz. İlişkiler sürdürülür. Dolayısıyla arkadaşlık gruplarında bağlar daha kuvvetlidir. İlgi gruplarında ise, bireylerin bir konuya karşı duydukları ilgi ve merak değişirse üyeler gruptan kopabilir.

İnformel grupların üyelerine sağladıkları avantajlar şunlardır:

  1. Grup üyelerini bir arada tutan sosyal değerleri bütünleştirir ve pekiştirirler.
  2. Üyelerine sosyal tatmin imkânı sağlarlar. İnformel grupların üyeleri, genelde yakın arkadaşlık bağları içinde olduklarından grup üyelerine bir benlik, aynı zamanda da bir statü sağlarlar.
  3. Üyelerine daha fazla bilgi aktararak onları kolay yönlendirirler.
  4. Üyelerine rehberlik ederek grup normlarını öğretir, davranışlarını standartlaştırır ve diğer insanlardan neler beklenebileceğine ilişkin onları aydınlatır.

Birincil ve İkincil Gruplar

Grup çeşitlerinden biridir.

Birincil grubu niteleyen en temel özellik, yüz yüze ilişkilerden oluşmasıdır. Bu durum, grubun birliği konusunda çok güçlü bir duygunun doğmasına, çok sıkı ve içten duyulan bir dayanışmaya yol açar. Aile, çocukluk çağının oyun grupları, gençlik grupları, askerlik ve iş arkadaşlığı grupları, dostluklar bu birincil grupların başlıca örnekleridir.

İkincil gruplarda ilişkiler zihinsel, ussal-rasyonel ve sözleşmeli olur. İlişkiler formel ve açıkca tanımlanmış sorumluluklarla kişisel olmama eğilimindedir. Birçok işgören, öğrencinin ve askerin bulunduğu gruplar örnek verilebilir. Bu gruplarda, terfi, işten çıkarmalar ve diğer bazı şeyler sonucunda grup görev ve amaçları değişebilir ve grup üyeleri etkileşimle yeni tecrübeler kazanabilirler.

Grup Gelişim Süreci

Grup statik bir olgu değildir. Gruplar dört aşamalı bir süreç sonucunda oluşurlar. Bu süreçler:

  • Karşılıklı kabul
  • İletişim ve karar verme
  • Güdü ve üretkenlik
  • Kontrol ve organizasyon aşamalarıdır.

Karşılıklı kabul , gelişim sürecinin ilk aşamasıdır. Bireylerin ilk defa bir araya geldikleri ve grubun amacının, yapısının henüz netleşmediği aşamadır. Bireyler, çeşitli konular hakkındaki düşüncelerini sınarlar. Örneğin hava, spor, eğlence, müzik ya da iş yerinde yakın zamanda yaşanan bir olay hakkında konuşurlar. Üyeler birbirini yeterince tanıyınca tartışmalar daha hassas konulara yönelir. Böylece bireyler birbirlerinin tepkilerini, bilgilerini ve ne derece uzman oldukları hakkında fikir edinirler. Bu tartışmalar sayesinde üyeler, karşıdakilerin çeşitli konulardaki fikirlerini de öğrenerek birbirlerine ne kadar yakın veya birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını, hangi ölçülerde birbirlerine güveneceklerini belirleyebilirler.

İletişim ve karar verme aşamasında, üyeler birbirlerini benimseyip kabul ettikten sonra çeşitli konulardaki duygu ve fikirlerini daha açıklıkla tartışmaya başlar, birbirlerinin zıt fikirlerine daha toleranslı bir biçimde bakar ve bu tartışmalardan yeni ve olumlu sonuçlar çıkarma yoluna giderler. Üyelerin tartışmaları sonucunda grup amaçları belirginleşir ve bu amaçlara uygun yeni rol ve görevler ortaya konulur.

Güdü ve verimlilik aşamasında, artık bireysel ilgiler ve görüşler bir kenara bırakılarak aktif bir biçimde birbirlerine yardımcı olarak amaçları gerçekleştirme yoluna giderler. Daha aktif ve yaratıcı bir biçimde çalışan motive grup üyeleri vardır. Bu aşamada grubun çalışması tamamlanmış ve grup son aşamaya gelmiş durumdadır.

Kontrol ve organizasyon , gelişim sürecinin son aşamasıdır. Grubun etkili bir biçimde amaçlarını yerine getirmeye çabaladığı bu aşamada, üyelerin faaliyetleri esnektir ve üyeler bir zorlama olmaksızın bu faaliyetlerine yerine getirirler. Olgun gruplar, faaliyetlerini değerlendirerek başarı ve başarısızlıklarını, eksikliklerini tartışırlar.

Her grup bu dört aşamadan geçerek oluşmayabilir. Bazı gruplar daha dördüncü aşamaya gelmeden dağılabilirler. Bazı gruplar ise ilk aşamaları hızlı atlayarak grup oluşturmaya çalışırlarsa üyeler etkin olarak çalışmazlar. Bu nedenle, grup başarısız olabilir.

Gruplara Katılma Nedenleri

Bireyler, toplumsallaşabilmek, güvenlik, yakınlık, statü gibi birtakım ihtiyaçlarını karşılayabilmek için daima bir grubun üyesi olmak isterler.

Formel örgütler içerisinde gelişen grupların oluşmasındaki temel güç, işletmenin ulaşmayı hedeflediği amaçlardır. Bir firma, herhangi bir projenin gerçekleşmesi için üyeler arasındaki rol ve statü ayrımlarının önceden belirlendiği çalışma grupları oluşturabilir. İnformel grupların oluşmasının da, bazı ihtiyaçlardan kaynaklanabileceği düşünülür. Örneğin formel gruplar içinde zamanla alt gruplar ya da kliklerin ortaya çıkması olasıdır.

Grupların karşılamak durumunda oldukları üye gereksinimleri şunlardır:

Güvenlik: Genelde çalışanlar birlikte çalıştıkları arkadaşlarının da kendileriyle aynı sorunları, ilgileri ve acıları paylaştıklarını hissettiklerinde daha motive olurlar. Çalışanlar, tek başına kaldıklarında ise kendilerini güçsüz hissedip, düşüncelerini paylaşamama ve cezalandırılma korkusu içinde bulurlar. İlgi ve sorunlarının başkaları tarafından da paylaşıldığını hissettiklerinde, kendilerini pekiştirilmiş hissederek bunların çözümü için bir şeyler yapılması yolunda harekete geçerler.

Sosyal gereksinimler : İnsanlar toplumsal varlıklardır. Bu nedenlerle gerek iş gerekse de özel yaşamlarında başkalarına ihtiyaç duyarlar. Bireylerin streslerini azaltma, işe olan bağlılıklarını artırmada özellikle arkadaşlık ilişkilerinin önemi çok fazladır. İşletmeye yeni giren biri, kurumla ilgili merak ettiği konuları çalışma arkadaşlarına sorduğunda, ona yardım edenin de kurum içersindeki psikolojik prestiji artmış olur. Etkileşimde bulunanların karşılıklı yarar sağladıkları bu tür gruplaşmalar da yönetimle çalışanlar arasında bir tampon mekanizması olarak devam eder.

Saygınlık : Çalışma yaşamını birbirlerine güven duyan insanlarla birlikte paylaşmanın ve saygınlığı yüksek olan grupların önemi iş hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Bireylerin birlikte çalışarak elde ettikleri bu güven ve saygınlık duygusu grup üyelerince paylaşılınca başarıyı da beraberinde getirmektedir.

Kendini Gerçekleştirme : Bireylerin çalışma yaşamlarında yeteneklerini sonuna kadar kullanarak doyum almaları ve başarılı olmalarında, yardımcı olan bir grubun varlığı oldukça önemlidir.

Grubun Başarısını Etkileyen Faktörler

Grubun başarısı ve etkinliği pek çok faktörden etkilenir. Bir grup başarısı sürecinde göz önünde bulundurulması gereken değişkenler, grubun kompozisyonu, grubun büyüklüğü, grup normları ve grup bağlılığıdır.

Grup kompozisyonu , grup üyelerinin homojen veya heterojen oluşu ile ilgili olarak tanımlanır. Grubun homojen oluşu, grup üyelerinin benzer özelliklere sahip olduklarını gösterir. Örneğin yaş, tecrübe, eğitim, teknik beceri, kültürel yapı gibi. Heterojen gruplarda ise üyeler birbirlerinden farklı özelliklere sahiptirler. Homojen gruplar, örgütlerde emir gruplarında yer alan ve benzer teknik yeteneklere sahip kimselerdir. Homojen gruplar çoğunlukla görevin basit olduğu, katılımın gerekli olduğu, grup görevlerinin devamlılık gösterdiği ve hemen müdahale gerektiren durumlarda başarılıdırlar. Bir olaya müdahale eden güvenlik güçleri homojen gruplara iyi bir örnektir.

Grubun büyüklüğü , grup başarısında önemli bir faktördür. Eğer gruptaki üye sayısı çoksa yani grup büyükse her üyenin kaynağının çok olmasını, grubun daha büyük sayıda ve birbirinden bağımsız olan görevleri tamamlayabilmesini kolaylaştırır. Fikir üretmek için oluşturulan gruplarda, her ne kadar çok sayıda fikir üretilse de üretilen fikir sayısı grup büyüdükçe azalmaya başlar.

Normlar, belirli durumlardaki beklenilen davranış veya davranış kalıplarıdır. Grup normları, genelde grup gelişiminin ikinci aşaması olan iletişim ve karar verme sürecinde belirlenir ve olgunlaşma aşamasına kadar devamlılık gösterir. Normlar, grup üyelerinin duygularından çok davranışlarını düzenler.

Normlar, grup içinde dört amaca hizmet eder:

  • Grubun devamlılığını ve hayatta kalmasını kolaylaştırır.
  • Davranışları basitleştirir.
  • Grup üyelerinin kendilerini utandıracak durumlardan kaçınmalarına yardımcı olur.
  • Grubun temel değerlerini ifade etmelerine ve başka gruplardan ayrılan yönlerini bilmelerine yardımcı olur.

Grup etkileşim sürecini belirleyen değişkenler, fiziksel çevre, bireysel çevre ve sosyal çevredir (Kitabın 29. Sayfasında yer alan Tablo 2.1’de gösterildiği gibi).

Fiziksel çevre; fiziksel öğeler (ısı, ışıklandırma ve mobilyalar vb.), alan, bireysel uzaklık, uzaysal düzenlemeler, iletişim ağları ve grubun büyüklüğü gibi değişkenleri kapsar.

Bireysel çevre; grup üyelerinin biyografik özellikleri, grup üyelerinin yetenek ve ilgileri, grup üyelerinin kişilik özelliklerini kapsar.

Sosyal çevre; grup kompozisyonu, grup yapısı, iş ya da hedef çevresini kapsar.

Grup bağlılığı , grup üyelerinin bir arada kalmasında etkili olan çekim gücü olarak tanımlanabilir. Grup bağlılığı, grup üyelerinin “ben” duygusundan uzaklaşarak “biz” duygusunun kararlarda etkili olduğu bir süreçtir. Özellikle gruplar küçükse ve homojenize normlar yerleşmişse bağlılık daha artar.

Grup bağlılığının psikolojik göstergesi sayılan bu “biz” anlayışının ortaya çıkmasında etkili olan faktörler şunlardır:

  • Zaman: Grup üyelerinin bir arada geçirdikleri zamanın çokluğu, aralarındaki etkileşime, ortak tutum, ilgi ve ihtiyaçlarını keşfetmelerine olanak tanıyacak bir boyut kazandırır.
  • Grup Üyeliğine Kabul Edilme Sürecinde Karşılaşılan Güçlükler: Grup üyeliğine kabul edilme sürecinde çeşitli güçlükleri aştıktan sonra gruba girebilen kişiler, geçirdikleri “olumsuz” deneyimleri göze alabilme nedenlerini o gruba karşı duydukları sevgi ve bağlılıkla açıklarlar.
  • Grubun Büyüklüğü: Üye sayısı az olan gruplarda diğerlerine kıyasla daha fazla etkileşim olacağından üyeler arasındaki bağlılık da artacaktır.
  • Dış Tehditler: Dış çevreden gelen tehditler, grup bağlılığını artırıcı bir rol oynar.
  • Önceki Başarılar: Bir örgütün veya grubun önceki başarıları, grup üyelerini bir arada tutan ve yeni üyeler kazanmayı kolaylaştıran bir çekim gücü yaratır. Bu da grup üyelerinin o firmanın imajı ile özdeşleşme isteklerinin bir sonucudur.

Örgüt İçindeki Grupları Yönetme

Örgüt içindeki grupları iyi yönetmek, yöneticilerin örgüt içindeki grupların yapısı hakkında bilgi sahibi olmasıyla mümkündür. Yönetici, örgütte ne tür gruplar var, bu grupların görevleri ve amaçları nedir, gibi soruların cevaplarını iyi biliyor olmalıdır. Eğer örgüt içindeki emir grubu çok büyük ise genelde örgütte birkaç informel alt grubun varlığından söz edilebilir. Önce bu alt grupları yönetmek gerekir. Amirler, bu informel alt gruplardan istifade ederek onları resmîleştirir ve çeşitli görevler vererek onları görev grupları hâline getirirler. Diğer informel gruplar ise parçalanarak emir veya görev gruplarına yardımcı olacak biçime dönüştürülebilir. Görevler verilirken amirler, grup üyelerinin güdülenmesi konusunda çok dikkatli olmalıdırlar.

Gruplar yönetilirken amirler, hem örgüt içinde çeşitli grupların amaçlarını hem de genelde bütün çalışanların ortak amaçlarını göz önüne almak durumundadırlar. Örgütün verimliliğini artırmak için, hem bireyin kendi amacını gerçekleştirmesine hem de grubun amacını yerine getirmesine katkıda bulunacak yeni ödül sistemleri geliştirilmelidir.