SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ - Ünite 4: Araştırma Probleminin Oluşturulması ve Uygun Yöntem ve Tekniklerin Seçilmesi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 4: Araştırma Probleminin Oluşturulması ve Uygun Yöntem ve Tekniklerin Seçilmesi
Araştırma Türlerinin Sınıflandırılması
Araştırmacı problemin cevabını, önceden yapılmış araştırma sonuçlarına göre ya da önceki çalışmalardaki verileri karşılaştırarak bulabilir. Çalışmada araştırma verilerinin doğru belirlenmesi oldukça önemlidir.
Araştırma türleri üç ana başlıkta toplanabilir:
- Kullanımlarına, sonuçlarının ne amaçladığına göre, teorik yada pragmatik olarak
- Analitik amaçlarına, araştırma amacının ne olduğuna göre, keşfedici, betimleyici ya da açıklayıcı olarak
- Odaklandıkları zamana göre, kesitsel ya da boylamsal olarak
Kullanımlarına Göre Araştırma Türleri
Kullanım amaçlarına göre ikiye ayrılırlar:
- Teorik; sosyal yaşamdaki düzenlilik ve ilişkileri ortaya koymanın yanı sıra bir sosyal olguyu derinlemesine incelemeyi amaçlar.
- Pragmatik; çeşitli toplumsal sorunların değerlendirilmesi, çözülmesi ya da çözümüne katkı sağlanması için kullanılır. Eylem araştırmaları da pratik araştırmaların bir türüdür.
- Eylem araştırmaları; Kurt Lewin tarafından geliştirilen yöntem, topluluklarda değişim süreçlerinde kullanılan araştırmacının kendisinin de değişimi sağlayacak bir öğe olduğu çeşitli problemlerin nedenlerinin keşfedilip çeşitli keşif önerilerinin sunulduğu araştırmalardır.
Amaçlarına Göre Araştırma Yöntemleri
Keşfedici Araştırmalar: Araştırma konusunun alanında yapılmış araştırmalar az ve ya daha detaylı araştırma için temel oluşturulacak ise kullanılabilecek bir araştırma yöntemidir. Araştırmacının konu hakkında fazla bilgi sahibi olmadığında yapılan araştırmalardır. Bu yöntem ile araştırmacı araştırma problemini tanımlamanın yanı sıra daha kapsamlı araştırmalar yapabilmek için gerekli bilgiyi elde etmekte kullanabilir. Konu hakkında fazla bilgi olmadığı için, literatür taraması, uzmanlara danışma ve vaka keşfi teknikleri kullanılır. Litaratür taraması konu ile ilgili litaratürün araştırılması, uzmanlara danışma konunun uzmanları ile konuşma ve vaka keşfi ise konunun öznelerinin takibi ve incelenmesi demektir.
Betimleyici Araştırmalar: Araştırma konusunda genel bir bakış açısı kazanmak için yapılan araştırmalardır. Buna ilaveten belirli bir durumu kendi ortamında saptamak ve sistematik olarak betimlemek içinde yapılabilir. Belirli bir durumun ana hatlarını ortaya koyduğu için açıklayıcı araştırmalardan önce durum saptaması için kullanılmaya uygundurlar. Toplumsal olgular arasında neden sonuç ilişki gözetmezler ancak frekans dağılımı, ortalama vs gibi temel/basit istatistiki yöntemleri kullanabilirler. Dış ortamlar kontrol altında tutulmaya çalışılmaz, her şey doğal haliyle incelenir. Betimleyici araştırmalarda probleme bağlı olarak hem nicel ya da nitel veri toplama teknikleri kullanılabilir. En önemli özelliği araştırmanın tamamıyla doğal ortamında incelenmesidir. Bunun yanında ileri istatistiki yöntemlerin kullanılmaması ve sonuçların yoruma açık olması en büyük dezavantajlarıdır. Önemli türlerinden biri olan Karşılaştırmalı araştırma yöntemi, farklı kültürlerin/toplumların belirli özelliklerinin karşılaştırılmasını amaçlar.
Hipotez Oluşturmaya Yönelik Araştırmalar: Bu çalışmaların amacı, başka araştırmalar tarafından sınanması için hipotezler geliştirmek ya da hipotez geliştirerek bir teori inşa etmek olabilir. Bu araştırmalar diğerlerinin aksine çalışmaya belirli bir teorik çerçeve ile başlamamaktadır. Araştırmaya veri toplayarak başlayan bu çalışmalar, bu verileri kullanarak bir teori geliştirmeyi amaçlamaktadır. Literatür taraması veya uzmanlarla görüşme çok kullanılan değişken elde etme yöntemlerindendir.
Açıklayıcı Araştırmalar: Bir diğer adı Hipotez Sınamaya Yönelik araştırmalardır. Durumların oluşmasında etken olan bağımlı ve ya bağımsız değişkenler arasında nedensel ilişkiler kurmaya ve bu ilişkiler çerçevesinde sosyal olguları açıklamaya çalışırlar. Nicel veri elde etme yöntemlerini kullanırlar. Amaçlarına göre araştırma yöntemlerinin diğerlerine göre daha az esnek ve daha yapısaldırlar. Temel amaçları, ileri sürülen bir hipotezde tanımlanan ilişkilerin gerçekte var olup olmadığını gelişmiş istatistiki yöntemler kullanarak açığa çıkarmaktır.
Zamana Göre Araştırma Türleri
Araştırmalar da odaklanan zamansal süreçler farklılık göstermektedir. Bu farklılar temelinde araştırmalar ikiye ayrılmaktadır. Bunlar;
Kesitsel Araştırmalar: Bir ana ait bilgileri içeren araştırmalar olarak tanımlanabilir. Keşfedici ve betimleyici araştırmalar genellikle kesitsel araştırmalardır. Bu araştırmaların kısa sürmesi ve maliyetinin düşük olması avantajı olarak görülürken, tek bir ana bağlı olması değişimi açıklamakta yetersiz kaldığı için dezavantajıdır.
Boylamsal Araştırmalar: Bir olgunun zaman içindeki değişimini inceleyen araştırmaların en az iki kere tekrarlanmaları gereklidir. Genellikle uzun süre synı toplumsal olgu üzerine yapılan araştırma türleridir. Bu çalışmaların uzun sürmesi ve yüksek maliyeti dezavantajları arasındadır. Ancak diğer taraftan zaman içindeki değişimleri araştırmak için en uygun yöntemdir. Boylamsal araştırmaların Eğilim, kohort ve panel araştırmaları olarak üç türü vardır. En sık kullanılan türü olan eğilim araştırmaları, belirli bir araştırma evreninde zaman içindeki değişimleri incelemektedir.
Bir diğer tür ise Panel Araştırmalarıdır. Araştırma tekrarlarında her seferinde aynı örneklem grupları kullanılır. Panel araştırmaları özellikle kesitsel çalışmalarda analiz etmenin zor olduğu uzun dönemli olguların ya da etkileri birikerek artan olguların araştırılmasında kullanışlıdır. Eğilim araştırmalarına göre örneklem grubu sabit olduğu için, araştırmayı etkileyebilecek dış etkenler kısmen kontrol altında tutulurlar. Ancak aynı örneklem grubuna erişmek her zaman kolay ve ya mümkün olmayacağından ötürü diğer boylamsal araştırmalara göre daha maliyetlidirler.
Kohort Araştırmaları: Belirli bir dönemde benzer deneyimleri paylaşmış örneklem gruplarının incelenmesi için kullanılan bir araştırma türüdür. Araştırma sonuçları grubu oluşturan bireylere değil bütün ile ilgilenir. Araştırmanın her tekrarında aynı örneklemler kullanılması zorunlu değildir ancak yeni örneklemlerin aynı kohorttan olmaları gerekmektedir. Sağlık bilimlerinde sık kullanılan bir yöntem olan yöntem çok uzun sürmektedir. Bu sebeple örneklemlere ulaşmama, ölüm veya kohorta girmeye sebep olan özelliklerin ortadan kalkması gibi etkenler nedeniyle kohortların daralması en büyük dezavantajlarıdır.
Uygun Araştırma Türünün, Yöntem ve Tekniklerinin Seçilmesi
Araştırmacının, yapacağı araştırmanın gerekleri doğrultusunda araştırma türünü seçmesi araştırmasının sağlıklı sonuçlar vermesi açısından elzemdir. Bu nedenle araştırmacı farklı teknik ve yöntemlerinin avantaj ve dezavantajlarını bilmesi gereklidir. Ayrıca araştırmacı neyi ölçmek istediğini de iyi bilmelidir.
Doğru yöntem ve tekniklerin seçiminde en önemli etken araştırmacının amacı olmakla birlikte, araştırmanın büyüklüğü, süresi, örneklem grubunun çapı, araştırmanın bütçesi ve araştırma ekibinin büyüklüğü gibi etkenlerde teknik ve yöntem seçiminde etkendir. Araştırma doğru yöntemi ve tekniği seçmesi için bazı temel sorulara cevap vermelidir:
- Araştırmanın amacı nedir? Araştırmanın amacı durum saptamak mı, olgunun zaman içindeki değişimimi yoksa anlık bir olgunun araştırılması mı? Bu sorulara verilecek cevaplar ışığında araştırma türünün ne olduğuna karar verilmektedir.
-
Daha önce aynı konu üzerinde yapılmış araştırma var mı yoksa yeni veriler toplamak mı gerekli?
- Litarütür taraması yeterli olabilir mi?
-
Araştırma konusuna ya da değişkenler hakkında ampirik ya da teorik bilgi düzeyi nedir?
- Daha önce konu ile ilgili çalışma var mıdır?
- Daha önce konu ile ilgili yapılmış çalışma var ise bu bilgiler araştırmacıya yeterli bilgiyi sağlayabilir mi?
-
Araştırma sonuçları için ne tür veriye ihtiyaç duyulmaktadır?
- Gözlemlenecek davranış kontrol altında mı tutulmalı yoksa doğal ortamında mı incelenmelidir?
- Davranışlar doğrudan ölçülüp gözlemlenmeli mi yoksa deneyimlerin algılanma şekilleri mi yorumlanmaya çalışılmalıdır?
- Örneklem grubu büyük mü olmalı yoksa daha küçük bir örneklem grubu üzerinde detaylı araştırma yapılmalıdır?
-
Araştırmacının araştırma üzerindeki rolü ne olacaktır?
- Araştırmacı yalnızca gözlemci mi olacak yoksa örneklemlerle iletişim içinde mi olacaktır?
-
Ekonomik, teknik ve insani kaynaklar nelerdir?
- Araştırma ne kadar sürede tamamlanacaktır?
- Beklenmedik masraflar için bütçe var mıdır?
-
Araştırma bulguları genelleme amacı taşımakta mıdır?
- Kaynaklar, genelleme yapılacak örneklem sayısını incelemek için yeterli mi?
-
Veri analiz yöntemleri ne şekilde olmalıdır?
- Araştırma sonuçları istatistiksel olarak çözümlenecek mi?
- Nicel araştırma mı yoksa Nitel araştırma mı yapılmalıdır?
Araştırmacı yukarıda bahsedilen sorulara vereceği yanıtlara göre yöntemlerini seçmelidir.
Araştırma Konusu ve Araştırma Problemi
Araştırma Konusunun Seçilmesi, Daraltılması ve Araştırma Probleminin Oluşturulması
Araştırma Konusunun Seçilmesi
Araştırılacak konu hakkında araştırmacının fikri olması, neyi araştıracağını bilmesi ve tanımlayabilmesi gereklidir.
Araştırma konusunun seçiminde en önemli etkenlerden biri, araştırmanın uygulanabilir olmasıdır. Bir diğer etken ise konunun genişliğidir. Çok geniş konular araştırmaya uygun değillerdir. Ayrıca araştırma konuları net ve özgün olmalıdır.
Araştırma Konusunun Daraltılması ve Araştırma Probleminin Oluşturulması
Araştırma konusu gözlem yapmaya ve veri toplamaya uygun olmalıdır. Bu nedenle konu netleştirilmeli ve araştırılabilir bir hal almalıdır. Genelde konular geniş çaplı ve net olmayabilirler. Bu nedenle konu daraltılmalı ve araştırmaya uygun bir şekilde tanımlanmalıdır.
Bir konuyu belirlerken neyle ilgili bilgi toplamak istiyorum sorusu çalışmanın konusunu belirlemektedir. Bunun yanı sıra araştırma problemini ise bu konuyla ilgili neyi bilmek istiyorum sorusuna karşılık gelmektedir. Seçilen araştırma konuları genellikle tek bir araştırmada ele alınamayacak kadar geniş olmaktadır. Bu sebeple araştırma konusu daraltılmalı ve araştırılabilir bir konu haline getirilmelidir.
Araştırma Problemi oluşturulurken sorulan soru türleri 4’e ayrılmaktadır. Bunlar;
Gerçeklere ilişkin sorular, ampirik gerçeklere ilişkin sorulardır. Ancak eldeki veriler eksik ve ya yanıltıcı olabileceği için çoğu zaman cevaplanmaları daha karmaşıktır.
Karşılaştırmalı sorular, Yanlızca bir toplumun tutumları ile ilgili bilgi bize başka toplumların aynı duruma yönelik tutumları hakkında bilgi veremez. Bu nedenle bir olgu üzerinde farklı toplumların davranışlarının anlaşılabilmesi için karşılaştırılmalı sorular sorulur.
Gelişimsel sorular, bir toplumun bir durum karşısındaki tutumlarının geçmişten günümüze nasıl farklılıklar taşıdıklarını incelemek için sorulan sorulardır.
Teorik sorular, toplumdaki olguların neden kaynaklandığını çözümlemek için sorulurlar. Gerçek sorunlar ve cevaplar ilgi çekicidirler. Ancak sosyoloji yalnızca gerçeklere ilişkin bilgi toplamaktan ibaret değildir. Toplumdaki olay ve olguların nedenlerini belirleyebilmek için teorik sorular sorulmaktadır.
Bir toplumda her zaman sorunlar olduğu için ve bu sorunların çözümünde sosyolojik araştırmalar kullanıldığı için konu bulmak zor değildir. Ancak konular çok geniş olduğundan dolayı konuyu daraltmak bize neyi aradığımız netleştirecektir.
Araştırma konuları, cinsiyete, mekâna, yaşa, zamana, toplumsal tabakalara göre sınırlandırılabilmektedir. Aşağıdaki sorulara verilen cevaplar konumuzu daraltmamızda bize yardımcı olacaktı:
- Hangi zaman aralıkları ile ilgileniyoruz?
- Hangi mekân ve ya coğrafi bölge ilgi alanımızdır?
- Kimlerle ilgileniyoruz?
- Durumun hangi yönüyle ilgileniyoruz?
- Amacımız nedir?
- İlgimiz ne kadar soyut ve ya somut?
Problemin ifade şekli araştırma yöntemi ve türünden etkilenecektir. Nicel araştırmalarda hipotezler soru cümlesi haline getirilmektedir. Nitel araştırmalarda ise soru cümlesi daha esnek ve araştırma süresince değiştirilebilir bir özellik taşımaktadır.
Literatür Taraması
Bir konu üzerinde önceden yapılmış çalışmaların incelenmesi ve özetlenmesidir. Daha önce yapılmış çalışmalardan faydalanılır ve varsa önceki çalışmaların eksik noktaları araştırılabilir. Bunun yanı sıra çalışmalar yeni örneklem gruplarında tekrar kontrol edilebilir.
Araştırma probleminden önce yapılan literatür taraması daha önceden çözülmüş problemi tekrar çözmeye çalışmayı engellemenin yanı sıra orijinal bir araştırma yapmayı sağlar. Literatür taramasının özellikleri:
- Araştırma problemi ile doğrudan ilgili veya problem etrafında şekillenmelidir.
- Araştırma problemi ile ilgili tüm çalışmaları içerirken ilgisiz çalışmaları dışarda bırakmalıdır.
- Akademik yayınlardan oluşmalıdır.
- Önceki çalışmaların zayıf ve kuvvetli yönleri belirtilmelidir.
- Önceki çalışmaların bilinmeyen ve ya ihtilaflı noktalar varsa belirtilmelidir.
- Önceki çalışmalardan çok fazla doğrudan alıntı yapılmamalı araştırmacının kelimeleri ile özetlenmeli ve yorumlanmalıdır.
- Araştırmanın literatüre katkıları ve araştırmayı gerektiren diğer önemli sorular ortaya konabilmelidir.
Varsayım, Önerme, Kavram, İşlemselleştirme, Değişken ve Hipotez
Varsayım (Sayıltı), doğru kabul edilen yargı ve genellemelerdir. Hipotezlere benzeseler de, hipotezlerin aksine teste tabi tutulmak için oluşturulmamışlardır. Önceki araştırmalarda ispatlanmış bulgulara dayanan varsayımların doğru kabul edilmesi mutlaka doğru olduğu anlamına gelmemektedir.
Kavram, insanların dünyayı ve birbirilerini anlamak için, ortak özellikleri ve durumları betimlemek için yarattıkları zihinsel soyut terimlerdir. Teoriler kavramlar etrafında örgütlenirler. Kavramlar konusunda dikkat edilmesi gereken bazı özellikleri vardır:
- Kavramların herkes tarafından aynı şekilde anlaşıldığından emin olunmalıdır. Bu bağlamda kavram üzerinde uzlaşma sağlanması önemlidir. Bu nedenle araştırmaların başında kavramların tanımlanması gereklidir. Sonrasında araştırmacı kendi ve çalışması için kavramların tanımlarından birini seçebilir.
- Gereksiz yere, özgün olma adına yeni kavramların oluşturulmasından kaçınılmalıdır.
Önerme, iki ya da daha fazla kavram arasındaki ilişkileri ifade eden cümledir. Hipotezlere benzeseler de, ampirik verilerle ölçülemez ancak teorik düzeyde soyut kavramlar arasında bir ilişkiyi belirtilebilirler.
İşlemselleştirme, önermelerin ampirik verilerle ölçebilmek için, önermelerde geçen kavramların somut hale getirilmesi ve ifade edilmesi işlemine denir.
Değişken, varlıklara göre değişebilen farklı değerler alabilen özelliklere denir. Nelerin ölçülerek kavramlar hakkında bilgi edineceğimizi gösterirler. Bu nedenle değişkenler geliştirilirken, değişkenin kavramları ölçtüğünden emin olmak gerekmektedir.
Hipotez (Denence), birden fazla değişken arasında bulunan sınamalar sonucunda doğrulanabilen ve ya yanlışlanabilen ifadelere denir. Araştırma verilerinin toplanmasından önceki süreçte iyi bir hipotez belirlemek araştırmanın organize edilişini kolaylaştıracaktır. Hipotez oluştururken önceki çalışmalardan, kendi birikimlerimizden ve ya uzman görüşlerinden yararlanıla bilinir. Ayrıca somut gerçeklerde hipotezlerin oluşturulması için yol gösterici olmaktadır. Betimleyici ve keşfedici araştırmalarda hipotezlerin kurulmasına ihtiyaç yoktur. Hipotezlerin Özellikleri;
- Test edilebilir olmalıdır.
- Değişken sayısı belirli olduğu için kapsamı sınırlı olmalıdır.
- Araştırmanın büyüklüğüne, yoğunluğuna ve doğasına göre elde edilen bilgiler ışığında kurulmalıdır.
- Mevcut bilgilerle belirlenmiş ve doğrulanmış kuram ve genellemelerle çelişkili olmamalıdır.
- Gözlemlenebilir olmalı, kavramlar arasında değil değişkenler arasındaki ilişkiler üzerine kurulmalıdır.
- Kısa ve net olarak ifade edilmelidir
Hipotezler oluşturulurken üç değişik ilişki tipi vardır:
Karşılıklı ilişki ve nedensel ilişki:
Bir hipotezde var olduğu ileri sürülebilecek karşılıklı ve nedensel olmak üzere iki tür ilişki vardır. Karşılıklı değişen ilişki, değişkenlerin belirli bir yönde birlikte aynı zamanda değişmesi olarak tanımlanabilir.
Nedensel ilişki ise, bir değişkende belirli bir yönde meydana gelen değişikliğin diğer değişkenleri de belirli bir yönde değiştirdiği ilişki türüdür. Neden olan değişkene bağımsız değişken denirken, diğer değişkene göre değişiklik gösteren değişkene bağımlı değişken denir.
Doğrudan ilişki ve dolaylı ilişki:
Bağımsız değişken bağımlı değişkeni direkt etkiliyorsa bu ilişkiye doğrudan ilişki denir. Aksine bağımsız değişken, bağımlı değişkeni bir aracı yoluyla etkiliyorsa bu ilişki tipine dolaylı ilişki denir. Aracı konumdaki değişkene ise Aracı değişken denir. Bağımsız değişken X, bağımlı değişken Y ve aracı değişken Z harfleri ile gösterilmektedir. Değişkenlerin bağımsız, bağımlı ya da aracı olması araştırmanın problemiyle ilgilidir.
Olumlu ilişki ve olumsuz ilişki:
Her iki değişken aynı yönde değişimlere sahipse bu tarz ilişkiye olumlu (pozitif) ilişki denir.
Değişkenlerin değişimleri farklı yönlerde oluyorsa bu tarz ilişkiye olumsuz (negatif) ilişki denir.
Araştırmanın Kapsamının ve Sınırlılıklarının Belirlenmesi
Bir araştırmanın, neyi ölçmek ve ya incelemek istediği araştırmanın kapsamını belirler. Veri toplama ve çözümleme sonunda elde edilecek bulguların niteliğine göre, araştırmanın çıkarımlarının sınırlarının önceden belirtilmesi araştırmanın sınırlılıklarıdır. Bir başka deyişle araştırmanın neleri içerip içermeyeceği araştırmanın kapsamını ve sınırlarını belirler. Araştırma sonucunda elde edilen bulguların yalnızca örneklem grubuna mı dâhil olacağı yoksa bir genelleme yapılıp yapılmayacağı konusu da araştırmanın sınırlarını belirleyen diğer boyuttur. Bir araştırmaya başlamadan önce, araştırmanın kapsamını ve sınırlarını açık olarak belirtilmesi önemlidir. Bu sayede araştırmacı araştırmasını çok genişletmeden hedefe uygun bir araştırma yapabilir.
Araştırmanın Amaçlarının İfade Edilmesi
Araştırma amacının belirlenmesi, araştırma yöntemi ve türüyle yakından ilişkilidir. Nicel ve nitel araştırmaların amaçları tamamıyla birbirlerinden farklıdır. Bir araştırmanın amacı, araştırma sonucundaki hedefi, sonuca ulaşmak için nelerin yapılacağı ve ölçümlerin nasıl yapılacağını göstermektedir. Bu nedenle amaçların belirlenmesinden önce araştırmacı mutlaka kapsam ve sınırlılıkları belirlemiş olmalıdır. Araştırma amaçları genelden özele doğru gitmelidir. Örneğin araştırmanın genel amacı “Suç işlemiş çocukların topluma kazandırılmasında etkili olacak hizmetlerin neler olabileceğinin saptanması” olabilir. Bu amaca ulaşmak için araştırmanın özgün amaçları “suç işlemiş çocukların topluma uyum sürecinde karşılaştıkları problemlerin saptanarak sınıflandırılması”, “suç işlemiş çocuklar arasında toplumla bütünleşebilen ve bütünleşemeyenlerin karşılaştırılarak toplumla bütünleşmeyi sağlayan faktörlerin neler olduğunun ortaya konması” olabilir.