SÖZLÜ VE SÖZSÜZ İLETİŞİM - Ünite 8: Kişisel İmaj ve Halkla İlişkiler Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Kişisel İmaj ve Halkla İlişkiler

Giriş

İnsanlar iletişim sürecinde yazılı sözlü ve sözsüz iletişim biçimlerinin kullanarak başkaları ile etkileşirler. Bu etkileşim sürecinde diğer insanlar üzerinde olumlu ya da olumsuz bir imaj algısı bırakırlar. İmaj soyut bir kavramdır, ancak kişisel imaja ilişkin diğerlerinin algıları yönetilebilir.

İmaj

İmaj, reklam ve halkla ilişkilerin etkili bir jargonu olarak tanımlanır. İmaj, gerçeğin ‘yaklaşık’ olarak görsel sunumudur. Bu sunum, fotoğraf ve resimdeki gibi fiziksel ya da edebiyat ve müzikteki gibi imgesel de olabilir. İmaj, bir kez sahip olunan ve ömür boyu sürdürülen kavram olarak tanımlanamaz. Bireylerin zihinlerinde yavaş yavaş oluşan imgelerin bütünüdür. Kuşkusuz, başarılı bir imaj, hem tutarlı hem de belirgin olmalı ve özellikler uyumlu hale getirilmelidir.

Bireyler gibi kurumlar da kimlikleri doğrultusunda kişiliklerini yansıtırlar. Bireysel ya da kurumsal imajlar alıcının gözündeki algı ya da resimdir. Kurumların imajı kurum hakkındaki görüş ve düşünceleri, kurumun algılanış biçimini yansıtır. İmajın fonksiyonu ise insanlar üzerinde inandırıcılık ve güveni yaratarak sürdürmektir. Bunun sağlanması ise imaj ve gerçekler arasında bir uyumun olması ile mümkün olur.

İmaj Çeşitleri: Kişi ya da kurumların kendi haklarında istendik yönde görüş ve düşünceleri oluşturma çabaları imaj oluşturma çabasıdır. Bristol’a göre imaj çeşitleri şunlardır.

Ürün İmajı : Tüketicilerin belirli bir ürüne yönelik algılamalarıdır.

Marka İmajı: Herhangi bir markanın kişiye çağrıştırdığı duygu ve düşünceleri bütünüdür. Marka imajı, doymuş bir pazarda ürün veya hizmeti diğer hizmet ve ürünlerden ayırarak ön plana çıkarır.

Kuruluşun Kendi Algıladığı İmaj: Kurumların kendilerini nasıl gördüğüyle ve değerlendirdiğiyle ilgilidir.

Yabancı İmaj: Kuruluşla ve ürün/hizmetlerin üretimiyle ilişkisi olmayan diğer kişilerin, kuruluşla ilgili görüş ve düşünceleridir. Güçlü ve başarılı markalarda kuruluşun kendini algılayış biçimiyle yabancı imaj büyük ölçüde örtüşmektedir.

Transfer İmaj: Genellikle lüks tüketim ürünlerinde bilinen bir ürün markasının ve dolayısıyla imajının başka bir ürün kategorisine transferidir. Örneğin, bir araba markasının imajının güneş gözlüklerine transferidir.

Mevcut İmaj: Bu imaj bugünkü görüntüyü oluşturur. Bilimsel araştırmalarla mevcut imajın ortaya çıkartılması gerekir.

İstenen İmaj: Kurumun ulaşmayı hedeflediği ideal imajdır.

Pozitif İmaj: İyi ve güçlü özelliklere sahip markaların, çevreye yansıyan ve sempati uyandıran imajıdır.

Negatif İmaj: Kurumun agresif, olumsuz davranışları sonucunda oluşan olumsuz içerikli imajdır.

Ayna İmaj: Kuruluşun her çalışanının özellikle de lider ve yöneticinin kurum dışındaki kişiler üzerinde yarattığı imajdır.

Şimdiki İmaj: Kurum dışındaki kişilerin kuruma ilişkin kendi yaşadıkları deneyimlerin yanı sıra edindikleri bilgiye dayanan imaj türüdür.

Şemsiye İmaj: Bir kurumun tüm ürün ve hizmetlerine dair imajları bir şemsiye altında toplayan, tüm alanları kapsayan bir üst imajdır.

Mağaza İmajı: Mağazanın psikolojik ve fiziksel yapısının müşteriler tarafından algılanma biçimidir ve mağazaya olan bağlılığın önemli bir belirleyicisidir. Mağaza imajı pek çok ögenin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır:

Kişisel İmaj: İnsanların bir bireye ilişkin akıllarına gelen her şey, o bireyin imajını oluşturmaktadır. Kişisel imaj çeşitleri şunlardır:

  • İnsanın Kendi Algıladığı İmaj
  • Yansıyan/Algılanan İmaj
  • Arzu Edilen/İdealize Edilen İmaj

İkna

İkna, herhangi bir konuda birilerinin inanmasını sağlama, inandırmadır. Başka bir deyişle ikna, bir kişinin ya da grubun düşüncelerini ve davranışlarını değiştirme ya da onlara güç kazandırma sürecidir. İknanın unsurları inanılırlık, hedef kitleyi anlama, sağlam bir sav ve etkili iletişimdir.

İnanılırlık: İnanılır olmak için düşüncelerimiz göründüğü gibi algılanmalıdır. Bunun dışında diğer insanlar kişiliğinizi güvenilir ve samimi bulmalıdır. Basit bir formülle inanırlık güven ve uzmanlığın birleşiminden oluşur. İnsanlar size güvendiklerinde sizi inanılır, bilgili ve samimi görme eğilimindedirler. Uzmanlık da güven gibi inanılır olmanıza yardımcı olur. Eğer doğru yargılarda bulunuyorsanız ve başarıya sahipseniz insanlar sizin bir uzmanlığınız olduğunu algılayacaklardır.

Hedef kitleyi anlama: İnsanlar sizi ve düşüncelerinizi ne kadar inanılır bulursa bulsun, sizin hedef kitlenizi anlamanız gereklidir. Etki merkezlerini belirlemek, hedef kitlenizin alma eğilimini analiz etmek ve alma eğilimi kategorilerini değerlendirmek hedef kitleyi anlama amacıyla yapılması önerilen işlemlerdir.

Sağlam bir düşünce: Önerilerinizi kabul veya reddetme gücüne sahip insanların ikna etme olasılıklarının güçlendirilmesidir. İnsan doğasının direncine rağmen, sağlam kanıtları bir araya getirerek öneride bulunmak ikanın en etkili temelidir.

Etkili iletişim : İletişim sürecinde kaynak, hedef kitlesine ulaşabilmek için öncelikle mesajının (iletinin) taşıyacağı bilgi, duygu, düşünceleri bir iletişim kanalı aracılığıyla gönderilebilecek biçimde kodlar. Bu kodlama sözcükleri, resimleri, simgeleri, tabloları vb. seçerek gerçekleştirilir. Mesajların iletişim süreci uygulamaya geçirildiğinde özünü ve biçimini koruyabilecek şekilde kodlanması gerekir. Aksi taktirde, iletilmek istenen duygu ya da bilgi yerine çok farklı şeylerin algılandığı görülecektir. Ayrıca mesajın kodlanması, çok kısa, çarpıcı, akılda kalıcı, dikkat çekici olmalıdır.

Kişisel İmaj

Kişisel imaj “başkalarının zihnindeki biz” veya “kişilerin zihninde başkalarıyla ilgili olumlu veya olumsuz algılar ve düşüncelerdir. Kişisel imaj kimi zaman fiziksel görünümdeki değişiklik gibi algılansa da bu değişiklerin yanı sıra etkili konuşma, yaşam amacı, iletişim becerileri gibi pek çok konuyu da kapsayan bütünsel bir yaklaşımla değerlendirilmektedir.

Kişisel İmajın Oluşma Süreci: İnsanlar gibi kurumlar da iletişimde etkili olmak için insanların güven duyması, duygusal bir bağ kurmak istemesi imaj oluşturma sürecinde temel amaçlardandır. Kişisel imajın oluşma süreci içerisinde öncelikle karşımıza ilk izlenim çıkar. İlk izlenim başkalarının üzerinde bıraktığımız ilk izdir. İlk izlenimi tekrarlamak için ikinci bir şansın olmaması nedeniyle olumsuz ilk izlenimler ortadan kaldıramazlar. Ancak ilk izlenimi oluşturmak büyük ölçüde bireye bağlıdır. İlk izlenim bireyler arası etkileşimi geliştirme, bireysel kimliği oluşturma, kendisine saygısını sürdürme ve olumlu duyguları aktarma ya da artırmadır yoluyla yönetilebilir. İnsanlar karşısındaki kişinin nasıl biri olduğuna ve ona nasıl davranmaları gerektiğine izlenimlerine göre karar verir. Ne giydiği, nasıl konuştuğu, beden dilini nasıl kullandığı, karakterin hareketlerine nasıl yansıdığı ve daha pek çok nokta kişi hakkında diğer insanlara fikir verir ve bir izlenim oluşturur. Etkili kullandığımız kişisel imajımızla; ilk izlenimden başlamak üzere çevremizdeki herkese daima olumlu mesajlar veririz.

Kişisel İmaj Yönetimi

İmaj yönetiminde ilk izlenim kadar son izlenim de önemlidir. Çünkü insanların hatırladığı izlenim kişinin bıraktığı ilk izlenimin yanı sıra son izlenimdir. İlk izlenimlerin önemi, sonradan gelen izlenimleri etkilemesidir. Son izlenimlerde, son görüşün, son sözlerin, son fikirlerin, son hareketlerin ve yapılan son işlerin toplamıdır. İmaj yönetiminde, ilk ve son izlenime bütüncül bakış açısıyla yaklaşmak özellikle son izlenim üzerine daha fazla önem vermek, karşı tarafın algısını kontrol altına almaya çalışmaktır.

Kişisel imaj, kişinin kendisini gerçekte olmadığı kadar mükemmel göstermesi demek değildir. Kendisini iletişimin tüm olanaklarını kullanarak olabildiğince doğru ve etkileyici ifade edebilmektir. Kişisel imaj; kişinin kendisini nasıl gördüğünü gösteren öz imaj, başkalarının kişiyi nasıl gördüğünü içeren algılanan imaj ve kişinin kendisini nasıl görmek ve başkalarına nasıl göstermek istediğini ortaya koyan istenen yani ideal imajdan oluşur. İnsanlar kendilerini niyetlerine göre değerlendirir. Ancak başkalarını ise görünüşlerine, sözlerine, hareketlerine, davranışlarına göre değerlendirirler.

Kişisel imaj yönetimi, iletişim yönetimi ve görüntü yönetimi olmak üzere iki başlık altında toplanabilir. İletişim yönetimi sözlü ve sözsüz iletişimi içermektedir. Bu konuda ayrıntılı bilgi için kitabın diğer ünitelerinde sunulmuştur.

Görüntü yönetimi: Uzmanlara göre iş yaşamında başarıyı sade, düz ve koyu renk giysiler getirmektedir. Altın kural ise kıyafetin mesajın önüne geçmemesidir.

Kendisine saygısı olan, temiz ve düzenli kişilerin, işlerinde de özenli olacakları aynı zamanda da bu kişilerin sorumlu ve başarılı kişiler olduğu düşünülmekte ve onlara daha çok güvenilmektedir. Doğru giyinmek; işimize, kişiliğimize uygun giyinmeyi ve giydiklerimizin birbiriyle uyumlu olması demektir. Doğru giyinmek insanda huzur ve emin olma duygusu yaratır.

Giyim konusunda sektörleri üç guruba ayırarak incelenebilir;

  1. Genel ve konservatif sektörler : Diğer sektörlere göre daha ciddi ve kurallara bağlıdır. Bu sektördeki kişiler yaptıkları işler dolayısıyla mali ve hukuksal konularla daha ilişkili olduğu için onlara daha çok güvenmek isteriz. Haftanın beş günü resmi giyimin zorunlu olduğu erkek çalışanların daima takım elbiseli olmaları ve kravat takmaları, kadın çalışanların ise etek-ceket veya pantolon-ceket giymeleri istendiği bankalar örnek gösterilebilir.
  2. Hizmet sektörü: Bu sektörde, genel sektörlerde olduğu gibi belirli bir stilden bahsedilmese de hizmet sektöründe çalışanlardan kaliteli, derli toplu, temiz ve profesyonel görüntü sergilemeleri beklenir. Turizm ve otelcilik, sağlık hizmetleri, insan kaynakları yönetimi, eğitim, sosyal hizmetler, danışmanlık, halkla ilişkiler, teknoloji, araştırma, bilim bu gruba verilebilecek örneklerdendir.
  3. Yaratıcı sektör: Bu sektörde görüntü ve giyimle ilgili beklentiler genellikle yaratıcı olma yönündedir. O nedenle bu sektörde belirli giyim kalıpları vardır diyemeyiz. Sektör çalışanları farklı giyimleriyle karşısındaki kişiye “ benim görüntüm yaptığım işle tutarlılık içinde” mesajı da verirler. Reklamcılık, moda, dekoratörlük, mimarlık, müzik, resim, heykel ve her türlü sanat kolları, yayıncılık, tiyatro, sinema bu gruba güzel örneklerdir.

Hizmet sektöründe çalışanların iş bilgilerinin ve deneyimlerinin yanında çok etkili ve başarılı kişisel imaj sahibi olmaları gerekir. Kişisel imaj sahibi olmak için de stil ve renkler önemli unsurlar arasındadır.

Aksesuarlar (kravat, fular, düğme takı vb. materyaller) klasik sitilin vazgeçilmez parçalarıdır. Klasik takımlar aksesuarlarla günümüze uygun bir hale getirebilir. Takımlardan, kıyafetlerden daha az yatırım gerektirdiği için iki senede bir modaya uygun olarak yenilenen aksesuarlar “demode” görüntüden uzak olunmasını sağlar. Müşterilerle görüşen çalışanların kadın erkek fark etmeksizin şirketi en iyi şekilde temsil etmesi ve iyi bir imaj yaratması gerekmektedir.

İmaj kırıcılar insanlar üzerinde oluşturmak istediğimiz izlenimi sabote eden ya da olumsuz algılanmamıza neden olan faktörlerdir. Hem sosyal hayatta hem iş hayatında kariyerimizi, kişiliğimizi ve başarılarımızı sabote edebilir niteliktedirler. İmaj kırıcılara kirli sakal, bakımsız dişler ve ağız kokusu, bakımsız tırnaklar, kirli ve dağınık saçlar, abartılı makyaj, ter kokusu, özensiz kıyafet seçimi vb. örnek gösterilebilir.

İş görüşmelerine katılan herkes kendisini en etkili şekilde sunmak ve iyi izlenimler bırakmak ister. Bir iş görüşmesinde başvurduğunuz pozisyonla ilgili eğitiminiz, birikimleriniz ve deneyimleriniz kadar kendimizi ve giysilerimizi beğenmiş olmamızda çok önemlidir. Çünkü kendisini seven ve beğenen kişiler kendine güven duyar bu durumun sonucunda da kendimize odaklanmak yerine işimize ve çevremize odaklanabiliriz. İş görüşmesine giderken içten dışa bir hazırlık yapmak ve görüşmeye öyle gitmek bize avantaj sağlayacaktır.

Giyim konusunun öne çıktığı bir diğer alan televizyon programlarıdır. Kişisel imajın televizyon gibi bir araçla çok daha büyük kitlelere ulaşacağını hatta internet aracılığı ile bunların tekrar izleneceğini düşündüğümüzde bu araç için hazırlıklarımızda çok daha titiz olmamız gerekir. Öncelikle katılacağınız programdaki oturma düzenini öğrenmeniz seçeceğiniz kıyafetten hareketlerinize kadar pek çok şeyi önceden kafanızda hazırlamanıza olanak sağlayacaktır. Program anında anlattıklarınızı destekleyecek el kol hareketleri yapmanız anlattığınız konuyu monotonluktan çıkarır ve söylediklerinizi pekiştirir. Buradaki en önemli nokta ise hareketlerinizin abartılı olmamasıdır.

Etkili ve tutarlı imaj sahipleri hem sosyal yaşamlarında hem iş yaşamlarında güvenilen, sevilen, örnek gösterilen ve sayılan kişilerdir. Ayrıca mükemmel iletişim özelliklerinin dışında bu kişiler her zaman şık, bakımlı ve özenlidirler. Kokteyl, özel davet, balo ve yemek davetlerinde de ortama uygun giyinmek kişisel imaj açısından önemlidir.

Kişisel İmajın Halkla İlişkiler Açısından Önemi

Halkla ilişkiler; bir işletme ile hedef kitle arasında karşılıklı iletişimi, anlayışı, oluşturmaya ve sürdürmeye yardımcı bir yönetim fonksiyonudur. Halkla ilişkiler kendi tutumunuzun doğru olduğuna başkalarını inandırabilme işidir. Başka bir deyişle kamuoyunu etkileme ve ondan etkilenme sürecidir.

Halkla ilişkiler uzmanlarının görüntüsüyle bulundukları ortama, pozisyonumuza, yaptıkları işe, yaşlarına uygun giyinmiş olmaları; temiz, düzenli ve tertipli görünmeleri, kısa, öz, enerjik, olumlu ve etkili konuşmaları; dili iyi kullanmaları, beden dilleriyle olumlu mesajlar vermeleri kişisel imajlarını etkili ve tutarlı kullanabildiklerinin göstergesidir. Kişisel imaj etkili kullandığında ilk izlenimden başlamak üzere çevredeki herkese daima olumlu mesajlar verilir. Bu da gerek özel hayatında gerekse iş hayatında bireyin önünün açık olmasını sağlar.

İyi görünümlü insanların sosyal iletişimde daha avantajlı olduğu kabul edilen bir gerçektir. İyi görünümlü kişilere otomatik olarak yetenek, zarafet, dürüstlük ve zeka gibi özellikler de yüklenmektedir. Diğer yandan çekici kişilerin ihtiyaç duyduklarında daha kolay yardım aldıklarını ve insanların fikirlerini değiştirme konusunda daha ikna edici olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla sözlü, sözsüz iletişimin özelliklerini, iknanın unsurlarını doğru bir şekilde uygulayan, kişisel imajını iyi yöneten kişiler halkla ilişkiler alanında son derece başarılı olurlar.