SPOR BİLİMLERİNE GİRİŞ - Ünite 8: Spor Pedagojisi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 8: Spor Pedagojisi
Spor Pedagojisi
Eğitimin en genel tanımı “bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişiklik meydana getirme süreci” olarak 1979’da Ertürk tarafından yapılmıştır. Bu tanımdan hareketle eğitimin dört temel niteliğinden söz edilebilir:
- Kişide istenilen davranışları değiştirme sürecidir.
- Kazandırılacak olan davranışlar saptanan hedeflere uygun olmalıdır.
- Davranış değiştirme insanın kendi yaşantısı yoluyla olmaktadır.
- Davranışın oluşumu, planlanmış bir eğitim sürecinden geçmeye bağlıdır.
Öğretim eğitim etkinliklerinin formel boyutudur. Pedagoji ise öğrencilerle etkili öğretimin nasıl yapılacağı; öğrenme, kalıcılık ve problem çözmenin en iyi nasıl gerçekleştirileceği gibi konuları irdeler. Spor pedagojisi ise pedagojinin özel bir alanı, hareket bilimi alanına ait bir alt disiplinidir. Spor pedagojisi, sportif becerilerin en iyi şekilde nasıl öğretileceği ve öğrenileceği ile ilgilenir. Öğretmen öğreteceği konu ile ilgili plan yaparken spor pedagojisi literatüründe yaygın olarak kullanılan öğretim modelleri ve yöntemlerinden yararlanır.
Öğretim Modelleri
Öğretim etkinlikleri açısından düşünüldüğünde model, belirli öğretim hedeflerine ulaşılması için yönlendirici yollar tasarlayarak öğretimi planlama, yürütme ve değerlendirmedeki öğretmen sorumluluklarını tanımlar. Literatürde taktiksel oyun yaklaşımı, spor eğitimi, bireysel ve sosyal sorumluluk, doğrudan öğretim, bireyselleştirilmiş öğretim, akran öğretimi ve iş birliğine dayalı öğretim modellerinden yaygın olarak söz edilmektedir.
Taktiksel oyun yaklaşımı (TOYA) öğrencilerin zihinsel olarak etkili bir şekilde oyuna katılarak fiziksel becerileri öğrenmelerini hedefler. Amaç öğrencilerin değişen koşullara göre çözüm üretmesini sağlayarak onlara taktik bilicini kazandırmaktır. Model; taktiksel problemin ortaya koyulması, problem yansıtacak uyarlanmış bir oyun seçilerek öğrencinin bu çalışmaya katılması ve öğrencilerin özel tepki verebilecekleri sorularla özel problemlere yönlendirilmesini içerir.
Spor eğitim modelinin hedefi becerili, bilgili ve istekli spor insanları yetiştirmektir. Kirk’a göre model uygulama odaklı araştırma problemlerinin ve bir bilgi grubunun kaliteli bir hareket ve spor eğitimi formu elde etmek için nasıl bir araya gelebileceğinin bir örneğidir. Model altı alt boyutttan oluşur:
- Sezonlar: Öğrencilerin bir spor dalını öğrendikleri süredir.
- Takım üyeliği: Öğrenciler sezon boyunca bir takım üyesi olurlar.
- Resmi müsabakalar: Sezon içerisinde diğer takımlarla yapılan ve zamanı planlanmış müsabakalardır.
- Kayıt tutma: Takımların ve sporcuların sezon içinde seçilen spor için müsabaka sonuçları ile performanslarının değerlendirilmesinde birlikte kullanılır.
- Festival: Spor eğitimindeki uygulamalar bir festival havasında düzenlenir.
- Sonuç etkinliği: Sezon bitiminde hazırlık ve resmi müsabakalardan sonra bir sonuç etkinliği düzenlenir.
Bireysel ve sosyal sorumluluk modeli bireylerin kendileri ve diğerleri için sorumluluk almalarını öğrenmeleri için fırsat tanır. Örneğin takım sporlarında takımın her üyesinin sorumluluklarını yerine getirmesi uyumu sağlar ve hedefe ulaşmayı kolaylaştırır. Bu modelde öğretmen fiziksel etkinlik içeriğini bireysel ve sosyal sorumluluk modelinin içeriği ile aynı tutmalıdır.
Engelmann ve diğerleri tarafından tasarlanan doğrudan öğretim modelinin temel varsayımı; “eğer öğrenci öğrenemiyorsa öğretici öğretemiyordur”. Bu model öğretici merkezlidir ve modelde öğrenci edilgen durumdadır. Öğretici hedeflenen hareket, beceri ya da bilişsel bilgiyi öğrencilere sunar ve öğrencilerin sunulanları almalarını ve uygulamalarını bekler, uygulamalar sonucuna göre dönüt sunar.
Bireyselleştirilmiş öğretim modeli; insanların farklı özellikleri olduğu için öğrenme hızlarının da farklı olacağını dolayısıyla öğretim esnasında bireysel farklılıklara dikkat edilmesi gerektiğini savunur. Bowling ve frisbee gibi bireysel etkinlikler bu öğretim modeli için uygundur.
Akran öğretim modeli; formel ve informel ortamlarda akranlarımızdan çok şey öğrendiğimizi ve “Ben sana öğreteyim sen de bana öğret” ilkesini savunur.
İşbirliğine dayalı öğretim modeli; farklı sosyo-kültürel çevrelerden gelen öğrencilerin ortak bir amaç için küçük gruplar halinde çalışarak birbirlerinin öğrenmesine yardım etmesini amaçlar. Spor ve hareket eğitimde model takım sporları, ikili ve üçlü takım etkinlikleri, dans, bireysel fiziksel uygunluk etkinleri, güncel eğitimler ve konular ve grup girişimciliği gibi alanlarda uygulanabilir.
Öğretim Yöntemleri
Öğretim modelleri bir ders için yararlanılabilecek öğrenme yollarıdır ve birden fazla derste kullanılabilir. Yaygın olarak kullanılan öğrenme yolları komut, alıştırma, eşli çalışma, kendini denetleme ve değerlendirme, katılım, yönlendirilmiş buluş ve problem çözme yöntemleridir.
Komutla öğretimde öğretmen hareket ve becerilerin öğretilmesinde öncelikle beceri hakkında açıklama yapar sonrasında ilgili komutları öğrencilere göndererek hareketi gösterir. Komutla öğretimde dersin başlangıç aşamasında genellikle sözlü uyarı ya da düdük uyarısıyla öğrenciler istenilen düzende toplanırlar. Daha sonra öğretmen tarafından istenilen soruların yanıtları verilir ve gösterilen hareketler yapılır. Komutla işlenen derslerde öğrencilerin öğretmeni dikkatli bir şekilde dinlemelidir, hareket ise tek bir standarda sahiptir ve sürekli tekrarla öğretilir. Komutla öğretim, bireysel farklılıklar ve gereksinimlere duyarlı olmadığından, detaylı içerik ve iş analizi gerektirir.
Alıştırma öğretiminin temelinde öğrencilerin olabildiğince çok alıştırma yapması yatar. Komuttan farkı, konu öğrencilere bir kez aktarıldıktan sonra öğrencilerin, istedikleri sürede harekete başlayarak, istedikleri süre, aralık ve sayıda hareketi yaparak, istedikleri sürede bitiriyor olmalarıdır. Alıştırmaya başlamadan önce öğretmen hareketleri açıklayıp göstermeli, öğrencilerin yapabilecekleri alıştırmalar ile farklı alıştırmaların yapılacağı alanı seçmeli ve aynı hareketi çalışmak isteyen öğrencilerden grup oluşturmalıdır.
Eşli çalışma öğretim yöntemine işbirliği de denmektedir. Bu yöntemde öğrenciler eşleştirilir, eşlerden biri istenilen hareketi yapar ve hareketle ilgili kararları verirken diğeri hareketi izleyerek öğretmenin verdiği ölçütlere dayalı olarak eşinin performansı hakkında geri bildirimlerde bulunur. Uygulama esnasında eşlerin görevleri sürekli değişir. Temel amaç öğrenciler arasında toplumsal hoşgörü ile iletişimi sağlamaktır. Öğrencileri eşleştirirken sınıfı sıraya sokarak ikişerli ayırma, alfabetik olarak eşleştirme, eşleri öğretmenin seçmesi, öğrencilerin birbirini seçmesi, boya göre eşleştirme, kiloya göre eşleştirme ve beceri düzeyine göre eşleştirme gibi teknikler kullanılabilir.
Kendini denetleme ve değerlendirme yönteminde öğrenciler öğretmenin belirlediği ölçütlere göre yaptıkları hareketleri değerlendirip kendi performansları ile ilgili karar verirler. Temel amaç, öğrencinin kendi performansı ile belirlenen performans arasındaki farkı görmektir. Kendini denetleme ve değerlendirme yöntemi okçuluk ve dart gibi hedef oyunlarında kullanılabilir. Basket atmak, ipe tırmanmak ve sörf etkinliklerinde kendini denetlemeden yararlanılabilir.
Katılımla öğretim yönteminde öğrenciler belli ölçütlere bağlı kalarak etkinlikte bulunmadıklarından etkinliğe katılmaktan hoşlanırlar. Dersin hazırlık aşamasında öğretmen, uygulama ve sonuç aşamalarında ise öğrenci etkindir. Öğrenciler bir beceriyi çalıştıklarında gittikçe hedef yükseltebilirler. Bu yolla kendi kapasitelerini öğrenip gerçekçi hedefler seçebilirler. Komut, alıştırma, iş birliğine dayalı ve kendini denetleme değerlendirme yöntemlerinde öğretmen tarafından belirlenen tek bir standart vardır ve öğrencinin görevi bu düzeye ulaşmaktır, oysa katılım yönteminde aynı çalışma için farklı performans düzeyleri vardır ve öğrenci hangi performans düzeyinden başlayacağına kendisi karar verir.
Yönlendirilmiş buluşa göre spor eğitimine katılan öğrencilerin günümüz değişen koşullarına ayak uydurabilmeleri için problem çözme, analiz, sentez ve değerlendirme gibi yüksek düzey zihinsel etkinliklerde bulunmaları gerekir. Spor eğitimi derslerinde merak uyandırmak ve güdüyü yükseltmek gerekir. Bu kapsamda öğrencilere belli bir düzende sorular sorulur ve bu sorular öğretmen tarafından cevaplandırılmaz daha önceden saptanmış olan çözüme doğru adım adım yönlendirilmeleri sağlar. Buna yönlendirilmiş buluş denir.
Yönlendirilmiş buluşta öğrencinin adım adım ve güvenli bir şekilde, sonucu (bir olguyu, belirli bir hareketi, vs) bulmasını sağlayacak sorulardan ve ipuçları yer almalıdır.
Öğretici her bir adımda olumlu ya da olumsuz geri dönütlerde bulunmalıdır.
Problem, yanıtı mevcut bilgi birikimiyle bulunamayan, ancak, araştırma ve incelemelerle yanıtlanabilecek sorudur. Problem çözme üst düzey zihinsel etkinlikleri gerektirir. Problem çözmenin hedefleri Mosston ve Ashworth (1986:191-192) tarafından şu şekilde özetlenir:
- Belirli bir konu alanına yönelik problemlerin hazırlanması için, öğretmenin bilişsel becerilerini harekete geçirmek.
- Spor eğitiminde, belirlenen bir probleme yönelik çeşitli çözümlerin yaratılması için, öğrencinin bilişsel becerilerini harekete geçirmek.
- Etkinliğin yapısını algılamak ve bu yapı çerçevesinde olası değişkenlikler bulmak.
- Öğretmen ve öğrencinin kabul edilmiş ve geleneksel yanıtların ötesine geçmelerine izin verecek duygusal güvenlik düzeyine ulaşmak.
- Çözümlerin doğruluğunu kanıtlama ve onları belirli amaçlara yönelik olarak düzenleme becerisini geliştirmek.
Öncelikle problem belirlenir, sonrasında öğrenciler probleme yönelik çözümler düzenlemeye ve bunları gözden geçirmeye başlarlar. Ayrılan süre, her öğrenciye, yarattığı seçenekleri sorgulama, araştırma, düzenleme, harekete geçirme ve değerlendirme fırsatı verir.