SPOR EKONOMİSİ - Ünite 6: Spor Endüstrisinin Ekonomik Etkileri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Spor Endüstrisinin Ekonomik Etkileri

Makro Ekonomi ve Boyutları

2009 yılında dünya genelinde ulaştığı 114 milyar dolarlık işlem hacmi ile 129 ülkenin milli gelirini geride bırakan spor endüstrisi, gelişme hızı oldukça yüksek olan bir endüstridir. Bu Bağlamda; bir toplum, bireylerden oluşmaktadır. Ekonomi (iktisat) bilimi bu bireyleri, hane halkı (insan), firmalar ve devlet olarak üçe ayırmaktadır. Ekonomik birim olarak isimlendirilen bu birimler, hayatlarını devam ettirirken tüketim, tasarruf, üretim, yatırım gibi konularda çeşitli kararlar almaktadırlar. Bu kararlar; bir tüketicinin, kaç tane tüketmesi gerektiğine ya da gelirinin ne kadarını harcaması gerektiğine karar vermesi ya da bir üreticinin hangi malı ya da hizmeti hangi yöntemle kaç işçiyle kaç tane üretme kararı vermesi gibi kararlardır. Eğer ihtiyaçlarımız sonsuz ve bu ihtiyaçları karşılama imkânlarımız (kaynaklarımız) sınırlı ise bu durumda, bu kaynaklarla karşılanacak ihtiyaçlara karar verirken tercihte bulunmak gerekmektedir. Ekonomi biliminin tanımı işte bu gerçeklikten hareketle kıt kaynakları etkin kullanma bilimi olarak yapılmaktadır. Etkin kullanma ise, akıllıca kullanım yani başka bir ifade ile en ideal şekilde kullanım olarak değerlendirilmektedir.

Ekonomiye Bütünsel Bir Bakış: Makroekonomi Kavramı: Ekonomi biliminde birimlerin verdiği kararlar, mikroekonomi biliminin inceleme alanını oluşturmaktadır. Bu kararların toplulaştırılmış sonuçları ise makroekonomi biliminin konusudur. Bu kararlarının bütünü ile ilgilenmek, aynı zamanda ekonomiyi bütünsel anlamda incelemektir. Makroekonomi, toplumdaki tüm ekonomik birimlerin tercihlerinin sonuçları ile ilgilenir.

Ulusal Zenginlik: Milli Gelir Kavramı: Bir toplumda zenginliğin düzeyi o toplum için ekonominin ulaştığı büyüklük ile kıyaslanmaktadır. Kişisel anlamda zenginliği belirleyen en önemli unsurlardan biri gelirdir. Dolayısıyla bir ülkenin zenginliğini etkileyen en önemli unsur da o toplumun geliridir. Bir ülkenin geliri, milli gelir olarak isimlendirilir. Milli gelir ile ilişkili birçok kavram kullanılabilir. Bunlar içinde en sık kullanılan bazı kavramlar şunlardır:

  • Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH): Bir ülke vatandaşlarının, belirli bir dönemde ürettikleri nihai mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin toplamıdır.
  • Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH): Bir ülke sınırları içerisinde belirli bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin toplamıdır.
  • Kişi Başına Düşen Milli Gelir: Bir ülkenin milli gelir rakamını, nüfusa bölümüyle elde edilen, bir kişiye düşen ortalama gelirdir.

Harcama Yöntemi ile Milli Geliri Hesaplamak: Bir ekonomik birim, elde ettiği geliri harcayacak, yaptığı harcama ise bir başka ekonomik birimin gelirini oluşturacaktır. Dolayısıyla bir ülkede toplam gelir ve toplam harcama kavramları aslında aynı rakamsal büyüklükleri ifade etmektedir. Bu sebeple bir ülkede ekonomik birimlerin yaptıkları harcamaları toplayarak o ekonomik birimlerin toplam gelirini elde edebiliriz. Bu yöntemde ekonomik birimlerinin harcamaları sınıflandırılarak dikkate alınır. Her ekonomide gerçekleştirilen tüketim harcamaları, yatırım harcamaları, devlet ile ilgili harcamaları ve dış ticarete ilişkin harcamaları toplarsak, o ülkede toplam harcamayı yani milli geliri elde etmiş oluruz.

Tüketim Harcamaları: Ekonomik birimlerin, kişisel ihtiyaçlarını gidermek adına yaptıkları harcamalar tüketim harcaması olarak tanımlanmaktadır. Bu harcama türünde, ekonomide hane halkı olarak tanımlanan, gerçek insanlar tarafından bu amaçla yapılan harcamaları dikkate alınmaktadır. Bir bireyin bu amaçla yaptığı harcama, o bireyin yaptığı harcamalar içinde en büyük paya sahip harcama olarak kabul edilmektedir.

Yatırım Harcamaları: Bir ekonomide üretim kapasitesi için temel belirleyici unsurlardan biri de o ülkenin sahip olduğu sermaye stokudur (miktarı). Firmaların, ülkedeki mevcut sermaye stokunu arttırıcı harcamaları, yatırım harcamaları olarak tanımlanır. Bu harcama kalemi, devletin yaptığı harcamaları içermeyip, sadece özel sektör tarafından gerçekleştirilen yatırımları kapsamaktadır.

Kamu Harcama Unsurları: Devlet, ekonomide gerek üretici gerekse de tüketici olarak varlık gösteren bir ekonomik birimdir. Bunun yanında devlet, vergi koymak sureti ile diğer tüm ekonomik birimlerin harcama ve gelirlerini etkileyebilmektedir. Devlet, kamu harcaması ve transfer harcaması yaparak bir ekonomide toplam harcamaları arttırırken, vergi toplayarak ekonomik birimlerin daha az harcama yapmasına neden olup, toplam harcamaları azaltabilmektedir.

Dış Ticarete İlişkin Harcama Unsurları: Günümüz dünyasında ülkeler arasında mal ve hizmetler ve üretim faktörü hareketliliği oldukça yüksektir.

Bu gün bir marketten alışveriş yaparken, raflarda gördüğümüz ürünler arasında yurt dışında üretilmiş birçok ürüne rastlamak mümkünken, yine raflarda rastladığımız birçok yerli ürünün içeriğinde ithal girdi bulunmaktadır. Yine ülkemizde üretilen birçok ürün de yurt dışı marketlerin raflarında bulunmaktadır.

Ekonomik birimlerin yurt dışında başka bir ülkede üretilen mallara yaptıkları harcamalar ithalat harcamasını oluşturmaktadır. İhracat ise, ülke içinde üretilip, yurt dışına satılan malları ifade etmektedir.

Gelir Yöntemi ile Milli Geliri Hesaplamak: Üretim, bazı girdilerin çıktıya dönüşme süreci, ya da bazı girdilerin faydalık düzeyinin arttırılması olarak tanımlanabilir. Üretimin çıktılarını genel olarak mal ve hizmetler diye ikiye ayırmak mümkün iken, kullanılan girdileri emek, sermaye, doğal kaynak ve girişimcilik olarak dörde ayırmak mümkündür.

Üretim Yöntemi ile Milli Geliri Hesaplamak: Bir ekonomide yer alan ekonomik birimlerden birinin de firmalar olduğuna değinmiştik. Firmalar, genel anlamda, bazı girdileri çıktıya dönüştürmekte olan ekonomik birimlerdir. Bir ekonomide yer alan firmalar tarafından üretilen, bu mal ve hizmetlerin toplamı, o ülkenin firmalarının üretim gücünü bir başka ifadeyle, üretim büyüklüğünü göstermektedir. Bu büyüklük, o ülke ekonomisin bütünsel anlamın ulaştığı boyutu yani milli gelir düzeyini göstermektedir. Üretim yöntemi olarak tanımlanan bu yöntemde, hangi mal ve hizmetlerin dikkate alınacağı önemli bir konudur. Bazı üretim süreçlerinin çıktıları, başka mal ve hizmetlerin üretiminde girdi olarak kullanılmaktadır. Ara malı olarak tanımlanan bu malların üretim yönteminde dikkate alınmaması, sadece nihai mal diye tanımladığımız, tamamlanmış olan ve tüketicilerin kullanımına hazır halde piyasaya sunulmuş mal ve hizmetlerin dikkate alınması gerekmektedir. Çünkü bir malın satış fiyatı, o malı üretmek için kullanılan girdilerin parasal bedellerini de içermektedir.

Spor Endüstrisine Bütünsel Bakış: Spor Endüstrisinin Boyutlarını Hesaplanması: Buraya kadar, bir ülkede ekonominin büyüklüğünü, o ülkenin ulusal gelirinin gösterdiğini ve bu gelir rakamına üç farklı yöntem kullanarak ulaşmanın mümkün olduğunu ele alınmıştı. Bu başlıkta ise, sporun ekonominin bütünündeki hacmi ele alınacaktır. Büyüklüğünü tanımladığımız ve değerlendirmeye çalıştığımız ekonomi, çeşitli sektörlerden oluşmaktadır. Bir başka ifadeyle, ekonominin tümü, bu sektörlerin toplamından oluşmaktadır. Ancak elbette ki bu sektörler, birbiri ile ilişkili olsalar da, toplam ekonomi içerisindeki payları birbirinden farklılık göstermektedir. Bir sektörün büyüklüğü; o sektörde üretilen mal ve hizmet miktarına, ekonomik birimlerin o sektörün ürettiği mal ve hizmetlere yaptığı harcamalara ve o sektörde kullanılan üretim faktörlerinin gelirlerinin toplamına bağlıdır. Ekonomide önemli bir sektör kabul edilen spor endüstrisi içinde benzer durum geçerlidir.

Bir ülkedeki spor endüstrisinin ulusal gelir içindeki payı; o sektörün üretimine, üretmiş olduğu mal ve hizmetlere yapılan harcamalara ve bu endüstride elde edilen gelire eşittir. Sporun bir ekonomide milli gelirden aldığı pay, o ekonomide sporun diğer sektörlere kıyasla nispi büyüklüğünü, bir başka ifadeyle, ekonomide spor sektörünün önemini yansıtır. Bu pay ne kadar fazla ise, o ekonomide, toplam gelirde, toplam üretimde, toplam harcamada ve toplam istihdamda sporun payı o ölçüde yüksek olacaktır. Ulusal gelirde spora düşen pay, o ülkede spora yönelik yapılan toplam harcama miktarına eşittir. Bir ekonomide genel anlamda dört tür spora yönelik toplam harcama söz konusudur:

  • Toplam Spor Tüketim Harcaması: Toplam tüketim harcaması içinde spora yönelik mal ve hizmetler için yapılan özel tüketim harcamalarının toplamıdır. Mağazadan satın alınan bir spor ayakkabısı bu harcama kalemine bir örnektir.
  • Toplam Spor Yatırım Harcaması: Bir ekonomide özel sektörün spor ile ilgili yaptığı yatırım harcamalarının toplamıdır. Spor ayakkabısı üreten bir firmanın, tesislerinde kullanmak üzere yeni iş makinaları alması bu tip harcamalara örnektir.
  • Toplam Kamu Spor Harcaması: Kamu sektörünün spora yönelik toplam harcaması bu harcama unsuru içinde değerlendirilmektedir. Milli takımlar için spor ayakkabı alımı ve ya da devletin spor salonu yaptırması gibi örnekler bu harcama unsuru için değerlendirilebilir.
  • Net Spor Dış Ticaret Harcaması: Ülkede üretilip dışarıya ihraç edilen spora ilişkin mal ve hizmetlerin parasal değerinden, dışarıdan ithal edilen spora ilişkin mal ve hizmetlerin parasal değerinin çıkarılması ile elde edilen toplam harcama büyüklüğüdür. Ülkede üretilen bir spor ayakkabısının yurt dışına satışı spor ihracat harcamasına, mağazadan satın alınan ithal bir futbol topu ise spor ithalat harcamasına ilişkin örneklerdendir.

Ekonomi Teorisinde Ekonomik Etkilerin Değerlendirilmesi

Bir ülkede yer alan ekonomik birimlerin aldığı bölüşüm, tüketim ve üretim gibi kararların bütünü, yani bu kararların toplulaştırılmasıdır. Bu bütünsel bakış, ekonomik birimlerin ve kararlarının birbirinden bağımsız görünse de aslında birbiri ile ilişkili değerlendirilmesini gerekli kılar. Ekonomik bir eyleme ait sonuçların, başka ekonomik eylemlerin sonuçlarını nasıl etkilediğine dikkat çekilecektir. Bu amaçla ekonomi teorisinde ekonomik etkilerin değerlendirilmesi için kullanılan yöntemler içinde en çok bilinen yöntemlerden olan girdi çıktı analizi ve çarpan ele alınmaya çalışılacaktır.

Girdi-Çıktı Analizi: Bu süreçte girdi olarak kullanılan üretim faktörlerinden biri olan sermaye, emeğin doğal kaynak dışında kullandığı her şey olarak tanımlanmaktadır. Bir üretim sürecinde işçilerin neler kullanabileceğine dair zihnimizi zorladığımızda, başka işletmeler tarafından üretilmiş olan bazı mal ve hizmetlerin de işçiler tarafından üretimde kullanılabildiği fark edilebilir. Üretim malı olarak isimlendirebildiğimiz bu malları, ara malı ve yatırım malı olarak ikiye ayırmak mümkündür. Başka işletmeler tarafından üretilmiş olan mallar, yine üretim için kullanılmaktadır. Dolayısıyla üretimde kullanılan bu girdiler, başka üretim süreçlerinin çıktılarıdır. Bir ekonomik eylemin, makroekonomide yaratacağı etkilerin incelenmesinde kullanılabilecek temel analiz yöntemlerinden biridir. Spor endüstrisinde yaşanan gelişmelerin (çıktı artışı), diğer sektörler üzerinde yaratacağı etkiler (girdi artışı) sportif bir eylemin ekonomik etkileridir.

Çarpan: Ekonomik etkilerin değerlendirilmesinde bir başka yöntem ise çarpan analizidir. Girdi çıktı analizi üretim sürecine odaklanmakta iken, çarpan analizinde harcama üzerine odaklanılmaktadır. Milli gelir hesaplama yöntemlerinden biri olan harcama yönteminde ele alındığı gibi, bir firmanın üretmiş olduğu mal ya da hizmetlere yapılan harcamalar, o firmanın gelirini oluşturmaktadır.

Spor ve Ekonomi İlişkisi

Farklı kültür, gelir düzeyi ve sosyal statüden birçok insanı bir noktada buluşturma özelliği bulunan sporun, bireysel ve de toplumsal hayatımızda önemi, günden güne artmaktadır. Bu başlık altında, spor ve ekonomi arasında nasıl bir ilişki olduğu ele alınacak, böylelikle spor alanında yaşanan gelişmeler ile ekonomik alanda yaşanan gelişmeler arasında nasıl bir etkileşim olduğu anlaşılabilecektir. 2009 yılında spor sektörü, 114 milyar dolarlık hacim ile ulaştığı ekonomik büyüklükle, aynı yıla ait milli gelir rakamları dikkate alındığında, 129 ülkenin milli gelirinden daha yüksek bir ekonomik hacme sahiptir. Yani bir başka ifadeyle, spor endüstrisi küresel anlamda ulaştığı büyüklük ile 129 ülkeyi geride bırakmıştır. Bir ülkede; sportif faaliyetlerin, sportif alanda yaşanan ulusal ve uluslararası başarıların ve spor sektörünün o ülke ekonomisi içindeki payının artması gibi gelişmeler o ülkede spor alanında yaşanan olumlu gelişmeler olarak değerlendirilmektedir. Bir ekonomide, milli gelirde yaşanan bir artış, ekonomik büyüme olarak tanımlanmaktadır. Büyüyen ekonomiler ise gelişen ekonomiler olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla ekonomik gelişme kavramı ülke gelirinin artması anlamında kullanılmaktadır. Böyle bir ekonomide gelirin artması, üretiminin, tüketiminin artması ve dolayısıyla da toplumun refah seviyesinin yükselmesi anlamına gelmektedir.

Ekonominin Spor Üzerindeki Etkisi: Sportif başarıyı etkileyen faktörleri genel olarak 5 gruba ayırmak mümkündür. Bunlar; Ekonomik, Demografik, Siyasi, Coğrafi ve Kültürel faktörlerdir.

Literatürde bu amaçla yapılan çalışmalar göstermiştir ki ekonomik gelişme, bu faktörler arasında göz ardı edilemeyecek bir öneme sahiptir. Örneğin bu alanda yapılmış çalışmalardan biri; 1960-1990 arası olimpiyat oyunlarında ülkelerin başarılarını değerlendirilerek, ülkelerin kişi başına düşen GSYİH ile sportif başarıları arasında anlamlı bir ilişki tespit etmiştir. Literatürde yer alan çalışmalar incelendiğinde karşımıza çıkan olası nedenleri ikiye ayırmak mümkündür. Yani bir ülkede ekonomi geliştikçe, Spora yönelik talep üzerinde ve Sportif arz üzerinde olumlu etkiler yaratılmaktadır. Dolayısıyla ekonominin gelişimi bu iki kanal üzerinden sporun gelişimi üzerinde olumlu etkiler yaratmaktadır.

Ekonomik Gelişmenin Sportif Talep Üzerindeki Etkisi: Bir ülkede ekonomik gelişme, spor sektöründe talebi etkileyebilmektedir. Ekonomik gelişme, sportif ürün ve hizmetlere yönelik talebi artıracaktır. Ekonominin gelişmesi sportif talep üzerinde bu etkiyi nasıl ortaya çıkarmaktadır. Tüketicilerin gelir düzeyleri, zevk ve tercihleri ve piyasadaki tüketici sayısı talebi etkileyen faktörler arasında yer almaktaydı. Spor ürün ve hizmetlerine yönelik talebin ekonomik gelişmeden olumlu etkilemesi işte bu faktörler üzerinden işlemektedir. Ekonomik gelişme, yaşandığı her ülkede, Sportif ürün ve hizmet talebinde, Tüketici gelirlerinde artış, Tüketici zevk ve tercihlerinde lehte değişim ve Piyasaya yeni tüketicilerin girmesi gibi gelişmelere neden olabilir. Bir ülkede ekonominin gelişmesi, milli gelirin artması anlamına gelmektedir. Yani o ülke ekonomik birimlerinin geliri artmaktadır. Sportif ürün ve hizmetler normal mallardır. Dolayısıyla talebin gelir esnekliği bu mal ve hizmetler için pozitiftir. Bu durumda talepçilerin gelirlerinin artması, bu mal ve hizmetlere yönelik tüketici talebinin artması anlamına gelmektedir.

Ekonomik Gelişmenin Sportif Arz Üzerindeki Etkisi: Sportif ürün ve hizmet miktarının ekonomik gelişmeden etkilenmesine neden olabilecek bir başka kanal ise sportif ürün ve hizmet arzıdır.

Bir ülkenin ekonomik gelişme düzeyinin artması her şeyden öte o ülke için mevcut kaynakların artması anlamına gelir. Bu durum gerek devlet tarafından gerekse de özel sektör tarafından spor piyasasına yönelik kaynak aktarımını arttıracaktır. Yani ekonominin gelişimi spora destek verme olanaklarının artması anlamına gelecektir. Spora ilişkin kamu desteğinin artması spor ürün ve hizmet üretiminin maliyetlerini düşürebilir bu da bu ürün ve hizmetlerin arzının artması anlamına gelmektedir.

Maliyetlerle ilgili bir başka olası gelişme de üretim teknolojisi ve verimliliği ile ilgilidir. Ekonominin gelişimi, o ülke için teknoloji verimlilik konularında olumlu gelişmeler yaşanmasına neden olabilir. Bu gelişmeler ise, üretim maliyetlerini düşürebilir ve dolayısıyla sportif ürün ve hizmetleri arzı bu sebeple de artabilir. Ancak ele alınan bu değerlendirmeden, ekonominin sporda başarının tek anahtarı olduğu şeklinde bir değerlendirme yapılmamalıdır. Ekonomi şüphesiz ki sportif başarıda önemli bir etkiye sahip iken, sportif başarıyı açıklayan tek değişken değildir. Milli gelir düzeyi oldukça düşük bazı Afrika ülkelerinin atletizmde kazandığı uluslararası başarılar, bazı zengin körfez ülkelerinin yöneticilerinin finansmanının, bu ülke futbol takımlarına başarı getirmeye yeterli olmaması gibi örnekler dikkate alındığında, ekonominin tek başına başarıyı açıklamada yetersiz kalabileceği gerçeği daha anlaşılır olacaktır.

Sporun Ekonomi Üzerindeki Etkisi: Spor ve ekonomi arasındaki ilişkinin ikinci boyutu, sporun ekonomiyi etkilemesidir. Ekonominin bütünü düşünülürse, bir olayın ortaya çıkardığı ekonomik bir sonuç, başka ekonomik sonuçların nedeni olabilmekteydi. Dolayısıyla spor ile ilgili bir eylem ekonomik bir boyut taşıyor ise (harcama yapmak gibi) ekonomide bazı sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Sporun, ülkelerin ekonomilerinin gelişimine sağladığı azımsanmayacak katkı, ülkelerin bu organizasyonları gerçekleştirme konusundaki istekliliklerinin temel nedenlerinin başında gelmektedir. Günümüzde birçok ülke ve şehrin benzer organizasyonları gerçekleştirebilmek için kıyasıya rekabet etmesinin en önemli nedenlerinden biri, sporun ekonominin gelişimi üzerindeki etkisidir. Çünkü bu tip organizasyonlar için yapılan yatırımlar; hem ülke ekonomilerinin gelişimine hem de sporun gelişimine olumlu katkılar sağlamaktadır.

Sporun Ekonomik Etkileri

Spor ekonomi üzerinde etkisinin çıkış noktası, spor ile ilgili bir aksiyondur. Sportif bir olay, bir organizasyon, bir yatırım, bir harcama, ekonomi üzerinde bazı etkilere neden olmaktadır. Şüphesiz ki genel olarak değinmeye çalışacağımız bu etkilerin şiddet ve gözlemleneceği sektörler, sportif aksiyonun şekline ve hacmine göre değişebileceği gözden kaçırılmamalıdır. Sporun ekonomi üzerinde yarattığı etkilerin incelenmesinde genelde sportif haklara ve altyapı yatırımlarına yapılan harcamalar dikkate alınsa da, bu yapı nihai etkiyi analiz etmede yeterli olmayabilir. Bu etkileri değerlendirilirken bütüncül sonuçların gerçekçi olabilmesi için göz ardı edilen bazı maliyetler dikkate alınmalıdır. Bu sebeple toplam faydanın ne olacağı veya çarpan rakamındaki farklılık göz ardı edilmemelidir. Bu değerlendirmelerde ise gözden kaçırılmaması gereken bir başka husus ise fırsat maliyetinin yani alternatif maliyetin ne olduğudur.

Sporun Kısa Dönem Ekonomik Etkileri: Sporun ekonomik etkilerini temelde kısa ve uzun dönem olarak ikiye ayırmak mümkündür. Spor alnında yapılan bir faaliyet ya da bu alanda yapılan bir yatırımın, kısa dönemde ekonomi üzerinde üç tür etki yaratması söz konusudur:

Sporun Doğrudan Etkisi: Sporun ekonomi üzerinde yaratacağı birincil etki olan doğrudan etki, o spor olayı sebebiyle yapılan ilk harcamaları dikkate alır. Örneğin bir futbol karşılaşması sebebiyle, bir takımın deplasmana giden taraftarları, ziyaret ettikleri şehirde yaptıkları harcamalar doğrudan etki olarak tanımlanır.

Sporun İkincil Etkileri: Sporun ekonomi üzerinde kısa dönemde yarattığı ikincil etkileri, dolaylı ve uyarılmış etkiler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Dolaylı etki , ilk etki olan doğrudan etkinin uzantısı şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu etkide, sportif organizasyonun gerçekleştiği bölgede, ilk harcamalar ile ilişkili sektörler üzerinde gerçekleşen üretim, gelir ve istihdam etkileri kastedilmektedir. Sporun ekonomi üzerinde yaratacağı yayılma etkilerinden ikincisi ise sporun uyarılmış etkisidir (teşvik etkisi). Sportif olayın gerçekleştiği bölgede, doğrudan ve dolaylı etkiler sebebiyle hane halkının geliri artacaktır.

Sporun Uzun Dönem Ekonomik Etkileri: Sporun uzun dönemli etkilerini, sporun uzun dönemde ekonominin geneline yayılan faydası olarak da isimlendirmek mümkündür. Bu etkileri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:

  • Yeni tesis, bölüm ve olanakların gelişmesi
  • Sportif olayın, gerçekleştiği bölgenin tanıtımı üzerindeki etkisi ile iç ve dış turizmde (yerli ve yabancı turist talebi yaratması) öneminin artması
  • Gerçekleştiği bölgedeki gönüllük duyarlılığını arttırmak
  • Yeni iş olanakları yaratmak
  • Sportif antrenman olanaklarını arttırmak
  • Gençlik eğitim projelerini arttırmak
  • Ekonomik kalkınma ve kültürel programlara fon sağlama olanaklarını geliştirmek.