SPOR VE MEDYA İLİŞKİSİ - Ünite 2: Spor Gazeteciliği Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 2: Spor Gazeteciliği
Giriş
Gazete, 17. yüzyılın başlarında ortaya çıkmıştır. Gazetenin ardalanına bakıldığında altı unsur dikkat çekmektedir. Birinci unsur, toplumsal yaşam içerisinde günlük konuşmalar, türküler, dedikodular vs.’dir. Daha sonra resim yazıtlar gelmekte bunu ise kâğıdın bulunması izlemektedir. Dördüncü olarak, matbaanın bulunması işlevsel olmuştur. Bu dört unsura iki tane daha eklemek mümkündür. Bunlar ise, kitap ve haber kâğıt ve mektuplarıdır. Spor haberleri ise, neredeyse ilk gazeteden bu yana yayınlanmaya başlanmıştır. Nitekim, ilk gazetelerde yer alan haberler, siyasi haberler, ekonomik haberler, polis-adliye haberleri, magazin haberleri ve spor haberleridir.
Haber, güncel ve ilginç bir olayın olduğunca nesnel ve gerçeğe uygun bir biçimde sunulmasıdır. Bu tanımlar, spor haberleri açısından da geçerlidir denilebilir. Spor haberlerini, spor basını çerçevesinde değerlendirmek mümkündür. Spor basını, “konu ve içerik olarak, tüm tür, boyut ve yönleri ile spor ile ilgili, spor basını çalışanlarınca hazırlanmış olan haber, yorum, araştırma, inceleme gibi yazılı ürünlerin yanı sıra fotoğraf, grafik, info-grafik gibi görsel malzemeleri de bu amaç doğrultusunda kullanarak, hedef kitlesini haberdar ederek bilgilendiren, günlük olarak yayınlanan basın” olarak tanımlanmaktadır. Konusu spor olan, bu alandaki güncel gelişmeleri gazeteciliğin temel kuralları çerçevesinde izleyen yorum ve fotoğraflara da yer vererek okuyucu, izleyici ve dinleyiciye aktaran gazetecilik dalıdır. Günümüzde gazetelerin en çok okunan sayfaları arasında spor sayfaları da bulunmaktadır.
Türkiye’de Spor Gazeteciliğinin Dünü
İngiltere’de ilk spor gazetesi, 1838 yılında okuma yazma oranı düşük işçiler için Sporting Life ismiyle çıkarılmış Fransa’da ise, 1854’de Le Sport ismiyle yayınlanmıştır.
Türkiye’de ise, ilk spor yazısının 19. yüzyılın sonlarında eskrim alanında yazıldığı anlaşılmaktadır. Servet-i Fünun dergisini o dönemde Ahmet İhsan Bey çıkarmaktadır. Ali Fuat Bey, Paris’ten Türk spor tarihinin ilk spor yazısı eskrim konusunda bir makale yazmıştır. İlk spor kitabı da ilk makalenin yayınlandığı yıllara denk gelmiştir. 1891 yılında, Galatasaray Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeni olan Faik Üstün İdman, Jimnastik Veyahut Riyaziyat-ı Bedeniye isimli kitabını yayınlamıştır. 1895’de gazetelerde spor haberlerine, 1897 yılında da, İzmir Hizmet gazetesine Selim Sırrı Tarcan’ın yazılarına yer verilmiştir. Daha sonra 1910’da Burhan Felek tarafından sporu konu alan bir futbol isimli dergi çıkarılmıştır. 1911’de Terbiye ve Oyun, 1913’de ise Spor Alemi dergisi çıkarılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde Ali Naci Karacan’ın yayınladığı Akşam gazetesi, ilk kez spor haberlerini birinci sayfadan vererek bir aşamayı gerçekleştirmiştir. 1925 yılında Türk spor tarihinde Ürgüplü bir atlet olan Suat Hayri ilk yurtdışı muhabiri göreve başlamıştır. Daha sonra 1935 yılında Türk Spor Kurumu tarafından çıkarılan spor dergisi dikkat çekmektedir. Ancak bu dergide haber değil, makale yer almıştır. Bu tarihlerde Türk Hava Kurumu’nun Havacılık ve Spor isimli dergi yayınladığı da bilinmektedir. 1936 ve 1948 olimpiyatları Türk spor yayıncılığı açısından olumlu olmuş ve atletizm, güreş ve futbol haberleri oldukça fazla dikkat çekmiştir.
Yüzyılın ikinci yarısına başlarken, spor muhabirlerinin sayının arttığı görülmektedir. Bu dönemde Spor Haberleri Ajansı kurulmuş, Türkiye’nin ilk spor gazetesi olan Türkiye Spor gazetesi yayın hayatına başlamıştır. Daha sonra 1963 yılında Türkiye Spor Yazarları Derneği kurulmuştur. 1980’li yıllarda spor haberlerinin oldukça fazla ilgi çektiği, gazetelerin spor sayfalarını arttırdığı görülmektedir. Fakat spor gazetelerinin çıkarılması için 1990’lar beklenmiştir. Günümüzde ise Türkiye’de birçok spor gazetesi yayınlanmaktadır.
Spor Haberleri Bağlamında Haber Değerleri
Haberler, haber değerliliği ölçütlerine dayandırılarak seçilen olayların özetidir. Bunlara haber değerliliği ölçütleri denmektedir. Genel haberler açısından geliştirilen haber değerlerini, spor haberleri açısından da değerlendirmek mümkündür. Söz konusu haber değerliliği ölçütlerini Johan Galtung ve Mari Ruge geliştirmiştir. Buna göre 12 haber değerliliği ölçütü bulunmaktadır:
- Sıklık: Sıklık, bir olayın kapladığı zaman aralığını ifade etmektedir. Bazı olayların ne içerdiği ve ne anlama geldiği kısa sürede ortaya çıkmakta ve anlaşılmaktadır. Bu nedenle, günlük gazetelerde ya da programlarda yer bulmaktadır. Buna karşılık, bazı konular çok daha uzun zaman aralığına sahiptir.
- Eşik: Eşik, hikâyenin genişliğini, boyutunu, yoğunluğunu ifade etmektedir. Ayrıca en’ler olarak da açıklanabilmektedir.
- Anlaşılırlık/Belirgin Olma: Olay açık bir yorumlamaya sahip olmalıdır. Bir hikâye ne kadar açık ve şeffaf hale getirilirse o kadar ilgi görecektir. Bu ölçütü, habere konu olan olayın, çoklu değil bir anlama sahip olması gerekir şeklinde değerlendirmek doğru olabilir.
- Anlamlılık: Bir olayın, okuyucunun kültürel anlam çerçevesi içerisinde yorumlanmaya hazır hale getirilmesidir. Anlamlılık, iki ülke arasındaki yakınlığa göre düzenlenmektedir. Ancak, bu yakınlık, kimine göre, kültürel yakınlık, kimine göre de fiziksel uzaklıktır.
- Uyumluluk: Bu ölçüt, kestirilebilirliği ifade etmektedir. Haber sunumunda okuyucunun beklentileriyle uyumlu olaylara yer verilmektedir. Medya bazı gelişmelerin olmasını ummaktadır ve bu gelişmeler de söz konusu olmakta ve yaşanmakta ve haber olmaktadır. Anılan gelişmeler, aynı zamanda alıcının da beklentileriyle uyum içerisindedir.
- Beklenilmediklik: Bu ölçüt, kestirilemezliği ve nadiren olanı ifade etmektedir ve uyumlulukla çelişki içerisinde değildir. Anlamlılık ve uyumluluk içerisindeki beklenilmedik olayları ifade etmektedir ve yeni olanla sıkı ilişki içerisindedir. Bilim, haber alanında düşük önceliğe sahiptir ama bir buluş yapıldığında haberleştirilmek için geniş yere sahiptir.
- Devamlılık: Bu ölçüt ise, süren olayları ifade etmektedir. Bazı olaylar, bir süre sürmektedir ve bu süre içerisinde haberleştirilmektedir. Bu ölçüt, haber üretim sürecinde değerlendirilmektedir. Buna göre haber haberi doğurmaktadır.
- Karışım: Farklı tür olayların birbirine karışmasını ifade etmektedir. Hikâyenin dengeliliğini sağlamaktadır.
- Elit devletlere gönderme: Olaylar, ne kadar elit uluslarla ilgiliyse o ölçüde haber olma olasılığı artmaktadır. Savaşlar, seçimler ya da doğal afetlerle ilgili haberler bu ölçüt açısından önemli örneklerdir. Spor gazeteciliği açısından bakıldığında da, elit ulusların haber değeri taşıdığını söylemek mümkündür.
- Elit kişilere gönderme: Benzer şekilde, elit insanlarla ilgili olaylar daha çok haber olmaktadır. Bunun için iki gerekçe gösterilmektedir. İlkine göre bu türden insanların eylemleri sıradan insanların eylemlerinden daha sonuç vericidir. İkincisine göre, elit insanların sosyal etkinlikleri, temsili eylemler olarak hizmet etmektedir.
- Kişiselleştirme: Belli insanların eylemleriyle ilgili olarak, olaylar ne kadar bireysel eylemler olarak görülebilirse haber olma olasılığı o kadar artmaktadır.
- Olumsuzluk: Sonuçları açısından olaylar ne kadar olumsuz ise, o kadar haber unsuru olma olasılığı artmaktadır. Kötü haber iyi haberden daha ilginçtir. Spor haberciliği açısından bakıldığında iyi haberin de ilgi gördüğünü belirtmek mümkündür.
Belirtilen haber değerliliği ölçütlerine ek olarak bazı haber değerliliği ölçütleri daha vardır. Bunlar:
- Yenilik: Buna göre en iyi haber, hemen olan bir gelişmeyi yansıtan haberdir. Zaman, haber hikâyeleri için en önemli boyuttur. Spor haberlerinde eskiye dönük haberler çok az verilmektedir. Ancak yeni gelişmelere ilişkin çok sayıda haber görmek mümkündür.
- İlişkili olma: İlişkili olma, alıcının kendi yaşamı üzerindeki etkisi ya da onların deneyimleriyle olan yakınlığıdır. Bu anlamda, okuyucuların, kendi tuttuğu takımların haberleriyle daha çok ilgileneceği önerilebilir.
- Atıf: Bu ölçüt elitlikle yakın ilişkilidir. Özellikle sosyal olarak otorite kabul edilen kişiler haberlere konu edilmektedir.
Spor Gazeteciliği Bağlamında Objektiflik
Gazetecilik, sık sık ötekilerine kendi etraflarındaki dünyayı anlamada yardımcı olmanın ya da doğruya ulaşmanın yolu olarak tanımlanır. Objektiflik ise, bu süreçte devreye sokulmaktadır. Gazetecilik, doğruluğu ve güvenilirliği hatta daha güçlü biçimde objektifliği konusunda alıcılarını ikna etmek durumundadır. Liberalçoğulcu medya anlayışında medyaya 4. Güç işlevi atfedilmektedir. Aslında medyaya Yasama, Yürütme ve Yargı’dan sonra 4. Güç işlevi atfedilmesinin yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. 4. Güç işlevi spor haberleri bağlamında da geçerlidir. Klasik liberal kuram, basını kamu çıkarının savunucusu ve hükümet uygulamalarının gözetimcisi (watchdog) olarak görmektedir.
Objektif habercilik idealinin gerçekleşmesi açısından gerekenler dört başlıkta toplanabilir. Söz konusu unsurları ön yargı grubu, çarpıtma, doğruluk ve olay/yorum farkı başlıklarında sunmak mümkündür. Önyargı (bias) grubu, belli alt başlıklara sahiptir. Bu kavramlar yansızlık (unbias), dengelilik (balance), nötr (neutrality), tarafsızlık (impartiality), hakkaniyetlilik (fairness) şeklindedir. Objektifliğin özü, söz konusu kavramların içerikleri ne ifade ediyorsa, objektif habercilik için onlara uyulması gerektiğini sunmaktadır.
Tarafsızlık en basit ifadesiyle taraf (side) olmamayı ifade etmektedir. Dengelilik nosyonu ise, tarafsızlık ve hakkaniyetlilikle birlikte anılmaktadır. Dengelilik, basitçe, bir tarafta x bir tarafta y’yi ifade eder, bu hatta yaklaşımın özüdür. Habercinin, haberinde nötr tutum sergilemesi de gerekmektedir. Tüm dünyada, gazeteciler için, onların etik kodları, kendi gazetecilik konularında adil olmaları gereksiniminden bahseder. Hakkaniyetlilik ve doğruluk birbirleriyle karşılıklı bağımlı niteliklerdir. Kodlar ise, gazetecilere nasıl hakkaniyetli olunabileceğini tavsiye ederek farklılaşır. Dikkat edilirse, hakkaniyetlilik ilkesi, cevap hakkı da tanımaktadır. Bu, haberde dengeli olunamadığında hatanın daha sonra düzeltilebileceği anlamına da gelebilir.
Objektif haberciliğin kontrol edilebileceği diğer bir kavram da doğruluktur (accuracy). Liberal çoğulcu yaklaşıma (liberal basın anlayışı) göre, herhangi bir gazetecilik türünde ele alınan unsurun -örneğin haberin-, objektif olarak sunulup sunulmadığını sorgulamak ve bir karara varmak için doğruluk nosyonuna başvurulabilir. Doğruluk kavramı, örneğin parçada adı geçen isimlerin doğru verilmesi, alıntıların doğru biçimde yeniden üretilmesi ya da olayların açıkça ilişkilendirilmesi demektir.
Objektif habercilik ideali için, önyargı grubu, doğruluk ve çarpıtma nosyonundan sonra, çok önemli bir ölçüt daha bulunmaktadır. Bu ölçüt “olay-yorum farkı”dır. Schudson, Amerikan gazeteciliğinde objektifliğin birinci unsurunu değerler ile gerçeklerin birbirinden ayrılması olarak göstermektedir. Gerçekler, bu bakış açısından bireysel algılamalardan bağımsızdır. Haberin objektif olarak sunulması için hakkaniyetli, dengeli ve nötr bir dille sunularak yansız tutum sergilenmesi ve tarafsızlığına gerekçe gösterilmesi yeterli olmamaktadır. “Bu kavramların içeriğiyle içiçe geçmiş” olay-yorum ayrımının yapılması gerekmektedir. Habercinin haberinde kendi inanç, düşünce ve duygularına yer vermemesi gerekir. Bu ise, haberde yoruma kaçmamakla sağlanacaktır. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde de haber-yorum ayrımına değinilmektedir: “Haber ile yorum ve görüş ayrımı açık yapılmalı, okurun ve izleyicinin neyin haber, neyin yorum olduğunu kolayca seçebilmesi sağlanmalıdır.”
Spor Gazeteciliği Bağlamında Etik
Etik sözcüğü, Yunanca’da karakter, töre, görenek ve alışkanlık anlamlarına gelen “ethos” sözcüğünden türetilmiştir. Etik’i, bir ahlak felsefesi veya ahlak bilimi olarak tanımlamak mümkündür. Ahlak ve etik kavramları çoğu kez aynı anlamda kullanılsalar da, bu iki kavram arasında birtakım farklar bulunmaktadır. Etik, ahlaki davranış, eylem ve yargıları ilgilendiren bir konu olarak felsefe ve bilimin önemli bir parçası ve sistematik bir çalışma alanıdır. Ahlak ise yanlış-doğru, iyi-kötü, erdem kusur ile davranışları ve davranışların sonuçlarını değerlendirme ile ilgilidir.
Her meslekte olduğu gibi gazeteciliğin de, kendine ait etik ilke ve kuralları bulunmaktadır. Gazetecilik meslek etiği, “gazetecilerin ahlaki açıdan kabul edilebilir, bireysel, kurumsal ve toplumsal değerlerinin tanımlanması, bu değerlerin gazetecilerin davranışlarını sorgulamada temel ölçüt olarak kullanılması” şeklinde tanımlanabilmektedir.
Gazetecilik meslek etiği, genel olarak iki farklı etik anlayış çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bunlar, Immanuel Kant’a dayandırılan “görevci etik anlayış” ve John Stuart Mill’e dayandırılan “yararcı etik anlayış”tır. Söz konusu etik anlayışlara, John C. Merill tarafından geliştirilen “Machiavelist etik anlayış” da eklenebilir. Görevci etik anlayış, önceden belirlenmiş kurallar ve ilkeler ile ilgilenmektedir. Yararcı etik anlayış ise, önceden belirlenmiş kurallardan çok, sonuçlar ile ilgilenmektedir. Machiavelist etik anlayışın ise bir ideali yansıtmaktan çok, varolan durumu tanımlamada geçerli olacağını belirtmek mümkündür.
Gazetecilerin bazı etik kurallara uyması zorunludur. Örneğin, spor gazetecisinin haber üretim sürecinde armağan almaması zorunludur. Ücretsiz gezilere çıkmaması gerekir. Haberinde aşağılayıcı ifadelere yer vermemesi gerekir. Haberlerinde sadece doğru bilgilere yer vermelidir. Haberde reklam unsurlarına yer vermemelidir. Bu konuda muhabirlerin dikkat etmesi gereklidir. Spor gazetecilerinin özel yaşamlara dikkat etmeleri gerekmektedirler. Sezon bittiğinde okuyuculara, futbolculardan haber vermek istenmektedir. Kişilik hakları, eleştiri sınırı ve ayrımcılık konusunda dikkat edilmelidir. Spor haberlerinde özellikle, eleştiriler dikkat çekmektedir. Bu eleştirilerin kişilik haklarını zorlamaması gerekir. Hakaret edilmemelidir. Küçük düşürülmemelidir. Haber yapılırken kaynağa para ödenmemelidir. Gizli kamera konusu tartışmalıdır. Mümkün olduğu ölçüde kullanılmamalıdır. Ayrıca kimlik gizlenerek gazetecilik yapmak da doğru değildir.
Spor Haberlerinin Unsurları
Spor haberleri, diğer haberlerden farklılık taşıyabilmektedir. Söz konusu farklılıklar, başlıklar, spotlar ve metin açısından hatta fotoğraflar açısından bile geçerlidir. Başlıklar, spotların (özet) özeti konumundadır. Spotlar da haber metninin özetidir. Bu nedenle, metin ve başlık arasında bir bağlantı bulunmaktadır. Gazeteler, çoğunlukla, sahip oldukları ilkeler, ideolojiler ve seslendikleri kitlenin özelliklerine göre başlık tercihinde bulunurlar. Burada Hürriyet Gazeteciliği kitabında tanımlanan başlık türleri dikkate alınarak spor gazetelerinin kullandığı başlıklar açıklanmaya çalışılmıştır:
- Enformatik başlık: Bu tür başlıklar, haberin özünü yansıtır ve özüne yöneliktir. Bunun dışında bir amaç edinmez. Okuyucu adına yorum yapılmaz ve düşünme ve yorum yapma işi okuyucuya bırakılır. Genelde sonuç bildiren başlıklar, enformatik başlıklardır. Enformatik başlıklarda yönlendirme bulunmamaktadır.
- Kışkırtıcı başlık: Bu tür başlıklar, ilginç haberlerde kullanılır. Diğer kullanım alanları, portreler ve söyleşilerdir. Genellikle zekâ unsuru ön plana çıkarılır. Aşırıya kaçmamak kaydıyla sözcük oyunu da yapılabilir. Buna karşılık, kışkırtıcı başlık kullanmanın riskleri bulunmaktadır. Nitekim yaratılan beklenti ile okura sunulan haber metni arasında her zaman bir uyumsuzluk riski bulunmaktadır. Başlık ile okuyucunun dikkati habere çekilebilir ancak, haber metni okunduktan sonra okuyucu nezdinde bir hayal kırıklığı oluşabilir.
- Espritüel başlık: Bu tür başlıkların temel amacı okuru eğlendirmektir. Başlığın haber metni ile uyumlu olup olmadığına pek bakılmaz. Ancak, alay, hakaret ve aşağılamayı espriyle karıştırma riski bulunmaktadır.
- Yorumlu başlık: Yorumlu başlık, köşe yazılarında ya da haber analizlerde kullanılması gereken bir başlık türüdür. Ancak, özellikle spor haberlerinde yorumlu başlık yoğun olarak kullanılmaktadır. Yorumlu başlık kullanılması bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Birincisi, başlık ile haber metni arasında uyum olmayabilmektedir. İkincisi okuyucuyu küçümseme riski de bulunmaktadır. Ayrıca, etik ilkeler, haberle yorum arasında kesin bir çizginin olmasını istemektedir.
- Manipülatif başlık: Bu tür başlıkların temel amacı, okuyucuyu belli bir düşünce çizgisine çekmektir ve haberi çarpıtmaktır. Başlık habere değil de haber başlığa uydurulur. Yönlendirme amacıyla her şey meşru olarak kabul edilir. Sportif bir yarar sağlamak amacıyla bu tür başlıklar kullanılabilmektedir. Ancak, bu tür başlıklar, gazetecilik mesleğinin güvenilirliğini sarsmaktadır. Dolayısıyla, spor gazetelerinin ve siyasi gazetelerin bu türden başlıklardan kaçınmaları onların yararına olacaktır.
Bazı gazeteler, haberleri verirken üst ya da alt başlık eşliğinde vermektedir. Bu başlıklar, ana başlığın açıklaması niteliğindedir. Başka bir deyişle, başlıkla spot arasında işlevsel olmaktadır. Ancak, belirtmek gerekir ki, gereksiz yere kullanılan üst ve alt başlıklar, haberi anlamlandırmak bir yana, dikkatlerin dağılmasına neden olabilir. Bu nedenle, zorunlu olmadıkça kullanılmamaları yararlı olabilir. Başlıklarla birlikte dikkat çeken bir unsur da spottur. Spotun görevi, haberin özünü yansıtmak ve en önemli yanını özetlemektir. Böylece okuyucu, spotu okuyarak, haberde ne bulacağını anlayacak ve okumaya karar verebilecektir.
Haberlerin başlıkları ve spotundan sonra haber metninde de dikkat edilmesi gereken yönler bulunmaktadır. Haber metninde eksik yön olmamalıdır. Deneyimli ve iyi bir muhabir haberini oluştururken bu yönlerin tamamlanmış olmasına dikkat eder. Muhabirin haberini yazarken, 5N 1K kuralına uygun yazması gerekir. Haber metni ise belli kurallara göre yazılmaktadır. Bunlardan bir tanesi ters piramit kuralıdır. Bu kuralın kendi alt kuralları bulunmaktadır. Bunlardan birincisi olan kronolojik sıralama spor haberleri için uygundur. Haber girişi yazıldıktan sonra, olaylar sırasına göre anlatılır.
Spor Haberlerinin Hazırlanması ve Spor Haberlerinde Dil Kullanımı
Spor haberleri, farklı konularda olabilmektedir. Ancak bunlar arasında futbol yazıları başı çekmektedir. Basketbol, voleybol, motorlu sporlar vb. dallarda da haberler verilebilmektedir. Futbol haberleri, maç haberleri, hazırlık haberleri, transfer haberleri gibi alanlarda olmaktadır. Ayrıca dünyadan da haberler verilebilmektedir.
Spor, ekonomik değer ve saha içi ve dışı olayları ile toplumların göz ardı edemeyecekleri bir olgudur. Spor alanıyla ilgili gelişmeleri topluma ulaştıran en önemli araçlardan biri yazılı basındır. Ancak, günümüzde spor haberleri sadece gazetelerde yayınlanmamaktadır. Televizyon ve internette de spor haberleri yayınlanabilmektedir. Ancak, hangi yayın organında yayınlanırsa yayınlansın, spor haberlerinin hazırlanmasında benzerlikler bulunmaktadır.
Öncelikle sabah toplantısı yapılmaktadır. Yayın müdürünün başkanlık yaptığı toplantıda, muhabirler o günün gündemine ilişkin bilgiler aktarmaktadır. Oynanacak maçlar, basın toplantıları vs. bilgiler bu toplantıda verilir ve muhabirler söz konusu gelişmeleri izlemek için görevlendirilirler. Spor servislerinde çalışan foto muhabirleri de ilgili haberler için görevlendirilir.
Günün haberleri öğleden sonra toplanır ve sayfalara sayfa sekreterleri tarafından yerleştirilmeye başlanır. Sayfaların daha önce belirlenen yerlerine yerleştirilir ve baskıya gönderilir. Gazete haberleri, televizyonda sunulan haberlerden daha farklı yönleri vermek durumundadır. Nitekim, izleyici bir gün önce televizyonda spor haberlerini izlemektedir.
Bu aşamada, spor basınında görev alanların tanımlarını yapmak yararlı olacaktır. Bunlardan biri olan muhabir, spor alanıyla ilgili bir olayı araştırır, bunun için görüşmeler yapar, bilgi toplar, gözlemde bulunur, elde ettikleri bilgileri haber formatında yazar ve yazı işlerine yayınlanmak üzere değerlendirilmek üzere teslim eder. Foto muhabiri ya da kameramanı, muhabir için belirtilen özellikleri taşımaktadır. O da fotoğraf ya da görüntülerini teknik işlemlerden sonra yayınlanmak üzere değerlendirmeye alınması için yazı işlerine teslim eder. Sayfa sekreteri yazı işlerinde yayınlanmak için karar verilen sporla ilgili materyalleri, belirtilen hiyerarşi içerinde sayfalara yerleştiren kişidir. Spor yazarları eski sporcu olabildiği gibi, eğitimini spor alanında ya da başka alanlarda tamamlamış kişilerden de oluşabilmektedir. Editör, gazetede yayınlanmak üzere gelen malzemeyi seçer, değerlendirir ve yayınlamasına karar verir.
Spor haberleri, gazetelere toplam satış rakamında artış, televizyonlarda reyting getirmektedir. Çoğu gazete okuyucusu, gazeteyi ilk ele aldıklarında hemen spor sayfasını açmaktadır. Spor haberlerinde öznelerin belirtilmediği çok sayıda paragrafa hatta haberlere rastlanılmaktadır. Çarşı, Beşiktaşlı yöneticiler gibi ifadeler sık kullanılmaktadır. Spor haberlerinde metafor ve lakap kullanımı yaygındır. Bu özelliğiyle spor haberlerinin kendine özgü bir dili olduğunu önermek mümkündür.